Sağlam Adam - Herman Melville Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Sağlam Adam kimin eseri? Sağlam Adam kitabının yazarı kimdir? Sağlam Adam konusu ve anafikri nedir? Sağlam Adam kitabı ne anlatıyor? Sağlam Adam PDF indirme linki var mı? Sağlam Adam kitabının yazarı Herman Melville kimdir? İşte Sağlam Adam kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

Kitap Künyesi
Yazar: Herman Melville
Çevirmen: Ayşe Deniz Temiz
Yayın Evi: İletişim Yayıncılık
İSBN: 9789750518003
Sayfa Sayısı: 399
Sağlam Adam Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
Melville, sanayileşmekte olan bir toplumun hızla değişen maddi ve manevi değerlerini ölçen bir adamın portresi üzerinden Amerika'nın bir panoramasını çiziyor. Mississippi Nehri üzerinde seyreden Sadakat isimli istimbota bir "Nisan Bir" gününde tatlı dilli, usturuplu bir yolcu biner. Her bölümde ona farklı bir kimlikle rastlarız, bazen bir dilsiz, bazense gezmiş görmüş bir adam olur. Peki bu "sağlam adam"ın aslındakim olduğunu bilmek mümkün müdür? Kapitalizmin meşum gövdesini uzatmaya başladığı "Vahşi Batı"nın ehlileştirilme sürecini felsefi, alegorik, neredeyse postmodern bir şekilde anlatan Sağlam Adam, kimliklerin, fikirlerin ve niyetlerin sürekli yeni kisvelere büründüğü bir "maskeli geçit"in anlatısı.
"Ölümsüzlüğü çoğumuzdan daha fazla hak ediyordu."
-Nathanıel Hawthorne-
"Melville'in kusursuza en çok yaklaşan eseri."
-H. Bruce franklin-
Sağlam Adam Alıntıları - Sözleri
- Sen ılımlı adamsın, yani kötü adamın vazgeçilmez sağ kolu.
- Merhamet her şeye katlanır. ... Merhamet her şeye inanır. ... Merhamet asla mağlup olmaz.
- Merhamet uzun süre acı çeker de yine iyilikle mukabele eder.
- İnsan, dolandıran bir hayvandır ve insandan başka dolandıran hiçbir hayvan yoktur.
- Yalnızlık, doğru biçimde katlanıldığında, ölümü saymazsak, dayanıklılığın belki de en çetin sınavıdır.
- Ruhuma eşlik edecek kimseyi bulamıyorum!
- Bir iş yapmak, bir role çıkmaktır, o yüzden bir iş yapan herkes bir oyuncudur.
- Suçlu olduğu iddia edilen kişi, bir yargıcın elinde gaddarca bir muamele görürken kenardan izleyip ona acımaktansa, kalabalıktaki herkes birer yargıç kesilir, insan algısını keskinleştiren bir durumdur bu.
- Bir deliden başka kim hayır dururken şerri seçer, hayrın da şerrin de kendisine döneceği apaçıkken?
- Gerçek dost olabilmek için insanın durmadan dostça sözler sarfetmesi gerektiğini sanmak, batıl bir inançtır, sürekli dostça hareketlerde bulunmasını beklemek de öyle.
- Ayıklık nöbetindeki bir sarhoş, insanların en can sıkıcı olanı ise, mantık nöbetine girmiş coşkulu bir kişinin de pek iç açıcı olduğu söylenemez. Hakkını yemeyelim, anlayış yetisi bu sırada, önceki haline göre hayli ilerleme katetmiştir; çünkü coşku eğer çılgınlığının zirvesiyse, umutsuzluk da akilliğin en uç biçimidir.
- Vicdan azabı mı insanı insanlardan uzaklaştırmıştır?
- Akıldır iradesine yön veren insanın.
- “Tenkitçi ve kusur bulan zihniyet bizden uzak olsun.”
- Kimi zihinler için hakikat o kadar da zalimce değildir. Çünkü, yerliler tarafından bulunan bir tabanca gibi korkudan çok merak uyandırır. ne işe yaradığını bilmezler, tabii dikkatsizce kurcaladıkları sırada kendiliğinden patlamazsa!
Sağlam Adam İncelemesi - Şahsi Yorumlar
Melvılle ile tanışma kitabım oldu Sağlam Adam. Yazarı genelde 'Moby Dick' isimli eseriyle tanıyoruz. Onu da bu yıl mutlaka okumayı düşünüyorum. Sağlam Adam, sahte bir güven empoze ettirip insanları avucuna alan üçkağıtçı, sahtekâr bir insan figürünün yansıması. Kendilerini hayırsever, maddi ve manevi yardımını esirgemeyen bir insan olarak gösteren insanların ne kadar tehlikeli olduğunu anlatıyor eser aslında. Eserdeki bu özelliklere uygun figür o kadar iyi bir hatip ki amacına ulaşıp ulaşamadığına şüphe edemiyorsunuz belki de. Bu insanların amaçları büyük meblağlar kazanmak değil. Önemli olan kandırmak! Herman Melvılle'in edebiyat tecrübesini bu kitabında görüyoruz. Tecrübelerini yaşayıp geçmemiş. Kendine katmış. Kendisini iyi yetiştirmiş. Dönemine göre ileri görüşlü bir yazar Melvılle. Eserin sonsözünde de bunu apaçık görebileceksiniz. Şimdi şuna değinmek istiyorum: Eserin herkese hitap etmeyeceğini söylemeliyim. Çok fazla diyalog var. Her ne kadar kendinize kazandırdığınız fikirler olsa da bir o kadar da ( belki de fazlası) kaçırdığınız satırlar olacaktır muhtemelen. Çünkü satırlar çok zengin. Dedim ya, Melvılle edebiyatını, tecrübelerini hakkıyla yansıtmış eserine. Eseri okurken okuma hızım çok düştü. Ki çoğu okurun da okuma hızını düşürdüğünü söyleyebilirim eserin. En azından okur arkadaşlarımdan bu şekilde duydum. Ancak bence eser mutlaka okunmalı. Değişik bir okumaydı. Ben severek okudum gerçekten. Sizi şaşırtan bir eser olacaktır. (Sena Atbaş)
Bana parmakla gösterebileceğin dört dörtlük bir insan ismi verebilir misin? Hadi o zaman biz bunu dört üçlük yapalım... Hala bulmak zor değil mi? İsmindende anlaşıldığı gibi bu kitap güveni, dostluğu, sadakati anlatırken sanayileşme döneminede değinmeden geçmiyor. Bir gemi dolusu insan cümbüşü düşünelim, her bölüm bir başka süreci bir başka lakırtıyı dinlerken duygu sömürücülüğünden mütevellit zarar görülmenin eksi yanlarını ve insanlığımızdan bir ölçek daha gidişine şahit oluyoruz. Ne demek bu? Değer yargıları okur, toplum üstündeki değerimizi bir süzgeçten geçirtiyor. Kitap sonunda hala insan kalıp kalmadığımıza yazar bakmamızı isterken dürüstlüğü, merhameti halen sahip olduğumuz gerçeğini sorgulatıyor. Kime neye göre iyilik, doğruluk, dürüstlük ya da sağlamlık? İşte bu sana bu kitaba başlama nedeni belki... Lakin hepimize göre cevap kapalı bir kutu. Şahsen ben bir yanıt buldum, kim bilir belki siz de kendi cevabınızı bulursunuz. Bir göz atmanızı tavsiye ederim. #saglamadambirmaskeligecti #sağlamadam #theconfidencemanhismasquerade #hermanmelville #iletişimyayınları (Aslihan Yayla)
okudumbitti #sağlamadam #hermanmerville @iletisimyayin 390 syfBilly Budd ile tanıştığım ve sonrasında hayran olduğum Merville'nin bu kitabına ne yorum yapsam az kalır,çok çok beğendim.2019 un favorilerinden oldu.Konusuna gelecek olursak: "Sadakat" adında bir gemideki yolcuların konuşmalarından oluşan romandan öte bir kitap.Türünü tam bulamadım ama ister kurgu diyin,ister fikir, ister felsefe,din,sosyoloji, iktisat her şeyden var.Bir kere geminin adı bile düşündürücü. "Sadakat" Ne demek bu kelime?Sağlam,güçlü ve içten bağlılık diyor sözlük.Peki "sağlam" ne demek? Kimdir bu "Sağlam Adam"? Merhamet timsali midir? Bilge şahıs mıdır? Gezmiş-görmüş biri midir? İnsanlara güven veren biri midir? Yoksa şüphe uyandıran mıdır? Yoksa sadece iyiliksever-hayırsever midir? Ya da belki ticaretle uğraşan insanlara bir şekilde güven verip onları paranın gücüyle tanıştıran kişi midir? Sağlam Adam'ı Bir Maskeli Geçit töreninde arayıp bulamayız belki sen,belki o belki biz.Önemli olan nasıl sağlam bir insan olacağımız ve tabi olduktan sonra bunu nasıl koruyacağımız. Yoksa Çin Yıldızı hikâyesinde olduğu gibi dürüstlük timsali iken birden daha çok kazanmak uğruna faize bulaşıp aklıselim yaşlının sözünü dinlemeyip fani hayatı gülistan hale getirmek uğruna sonu hüsrana bağlananlardan olmayalım... Altınızı çizdiğim onlarca satır var buraya sığmayacak kadar çok o halde kara cuma yeni geçmişken şu alıntı ile sonlandırayım.. "Zaruri ihtiyaç denen şey açlık ve çıplaklıktan ileri gelir,öyleyse ne diye ihtiyaçtan bahsediyorsun?" Son olarak mineorl ve @cnssoztrk İyiki birlikte okuduk. (o k u d u k ç a ▪)
Sağlam Adam PDF indirme linki var mı?
Herman Melville - Sağlam Adam kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Sağlam Adam PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.
Kitabın Yazarı Herman Melville Kimdir?
Herman Melville (d. 1 Ağustos 1819, New York - ö. 1891), Amerikalı yazar.
Bir Amerikan edebiyat klasiği kabul edilen Moby Dick adlı ünlü romanın yazarıdır. Uzun yıllar boyunca unutulmuş bir yazar olarak kalmış; 1920'li yıllarda yeniden keşfedilip büyük bir yazar olarak kabul edilmiştir.
Yaşamı
1819'da New York'ta dünyaya geldi. Sekiz çocuklu bir ailenin üçüncü çocuğudur. 1830'da iflas eden babası, iki yıl sonra hayatını kaybedince Herman Melville, çocuk yaşta çalışmaya başlamak zorunda kaldı. Bir yandan okuyup bir yandan çeşitli işlerde çalışarak geçen beş yıl boyunca tarih ve antropoloji kadar Shakespeare'in eserlerini okuyarak kendini geliştirdi.
On sekiz yaşında Liverpool'e giden bir gemide tayfa olarak iş buldu; aynı gemi ile tekrar New York'a döndü. Bu deneyim, ona ileride yazacağı romanlar için malzeme sağlayan seyahatlerden ilkidir.
Bir kaç yıl New York'ta özel ders vererek hayatını kazanmaya çalışan Melville, 1841'de Acushnet adlı bir balina gemisine denizci olarak kabul edildi ve Pasifik'te yeni bir seyahate başladı. On sekiz aylık bir yolculuğun sonunda gemidekilerin kötü tavrından yıldığı için bir arkadaşı ile birlikte Markiz Adaları'nda gemiden kaçtı. Yamyam olarak bilinen Typee yerlilerinin arasında bir ay kadar yaşadı. Adaya gelen bir Avustralya gemisi ile yeniden denizciliğe döndü ancak gemide çıkan isyana katılmakla suçlandığı için Tahiti civarında bir yerel hapishanede birkaç gün tutuklu kaldı. 1843 yazını Tahiti'de yerliler arasında geçirdi. İleride yazacağı Moby Dick adlı romanın düşünsel altyapısı bu sırada oluştu. Bir başka balina gemisi ile Hawaii'ye kadar gitti.
Otuzlu yaşlarında Boston'a döndükten sonra artık deniz seferlerine bir son vermişti; ailesinin teşviki ile kitaplarını yazmaya başladı. 'Tippee' ve 'Omoo' adlarını taşıyan ilk iki kitabı 1846'da yayınlandı. Bu kitapları, yerliler arasında geçen günlerine aitti. 1850 yılında yayınlanan 'White Jacket'ta ise bahriye erlerinin zorlu hayatını anlattı. İlk kitapları onu bir anda hem İngiltere hem Birleşik Devletler'de çok ünlü bir yazar haline getirdi. Bu dönemde eski bir aile dostunun kızı olan Elizabeth Knapp Shaw ile evlendi. Çift, dört çocuk sahibi oldu. 1850'de Massachusetts'te bir çiftlik evi satın alan Melville, çiftlik işleri ve yazı ile uğraşarak 13 yıl boyunca bu evde yaşadı. 'Arrowhead' adını verdiği ev, günümüzde müzedir.
Yazar, en büyük eseri Moby Dick'i 1851'de tamamladı. Başlangıçta, balina avcılığını anlatan bir serüven öyküsü olarak tasarladığı kitabı tamamlamak üzere iken Amerikalı yazar Nathaniel Hawthorne ile tanışıp arkadaş olmuştu. Hawthorne'un tavsiyesi ile kitabını simgesel anlamlarla yüklü bir romana çeviren Melville, eseri dostuna adadı. Ancak kitap yayınlandığında beklediği başarıyı yakalayamadı ve çok olumsuz eleştiriler aldı.
Yayımcısı Harper's bir sonraki romanını basmayı reddedince maddi sıkıntıya giren Melville 1866'da New York'ta gümrük müfettişi olarak çalışmaya başladı. Bu dönemde yazdığı 'Pierre' ve 'Piazza memories' gibi kitaplar ilgi görmedi. Son yıllarında düz yazıyı bırakarak kendini tamamen şiir yazmaya verdi; şiirlerini kendi parasıyla bastırdı.
1888 yılında emekli oldu ve en büyük eserlerinden biri sayılan 'Billy budd'ı yazdı; eseri bastırmaya fırsat bulamadan 28 Eylül 1891'de New York'taki evinde kalp krizi geçirerek hayatını kaybetti.
Uzun yıllar boyunca unutulmuş bir yazar olarak kalan Melville, 1920'li yıllarda yeniden keşfedildi ve büyük bir yazar olarak kabul edildi. Eserleri Amerikan Kütüphanesi tarafından toplanıp basılan ilk yazar oldu.
Herman Melville Kitapları - Eserleri
- Katip Bartleby
- Moby Dick
- Billy Budd
- Benito Cereno
- Katip Bartleby - Benito Cereno
- Veranda Öyküleri
- Sağlam Adam
- Moby Dick
- Typee
- Katip Bartleby - Billy Budd
- Ne Denizsiz Ne Tütünsüz
- Redburn
- Pierre ya da Belirsizlikler
- Toplu Hikayeler 1
- Israel Potter
- Bir Horoz Öttü
- Pasifik Rüzgarı
- Hawthorne and His Mosses
- The Piazza Tales
Herman Melville Alıntıları - Sözleri
- Ama tek başınaydı sanki, yeryüzünde tek başına. Atlas Okyanusu’nun ortasında bir gemi enkazı. (Katip Bartleby)
- Sen benim yüreğimin en derinlerine dokunuyorsun. (Moby Dick)
- Sen benim yüreğimin en derinlerine dokunuyorsun. (Moby Dick)
- “Kimi zaman kan ağladığımız halde, gözyaşı döktüğümüzü sanıyoruz. Yeteneklerimiz gibi acılarımızı da bazen başkaları bizden daha iyi ölçebiliyor.” (Pierre ya da Belirsizlikler)
- Sahillerini böyle serbestçe kullanan bu insanlara karşı, yerliler korku ve nefretle karışık duygular besliyorlardı. (Typee)
- "Çünkü uykuda olmanın genellikle rahatlatıcı bir şey olduğu kabul edilirse de, yine de uyku sırasında kimse uykunun tadını çıkardığının farkında değildir." (Redburn)
- "Söylesene, ne diye çıldırmıyorsun? Nasıl yaşayabiliyorsun delirmeden?" (Moby Dick)
- Aydınlanmış insanı bir vahşiden ayıran nedir? Uygarlık aparyı bir şey midir, yoksa barbarlığın ileri bir aşaması mı? (Israel Potter)
- "Haklarında korkunç hikayeler duyduğum acımasız vahşiler, kana susamış yamyamlar bunlar mıydı? Bu insanlar birbirlerine karşı, fazilet ve merhamet üzerine makaleler hatmeden, ilk defa yüce ve asil İsa'nın dudaklarından dökülen o güzel duayı her gece okuyan birçok insandan daha iyi davranıyorlar ve çok daha insancıllar." (Typee)
- Rahatsızlık, gün boyunca daha bezdirici çabalara engel olamamıştı. (Benito Cereno)
- "Çünkü onun yarası vicdanında ve vicdan yarasının kanını da hiçbir şey durduramaz." (Moby Dick)
- kentlerde ya da ailelerde, hatta doğada bile sefalet kadar düzen bozucu bir şey olamaz. (Benito Cereno)
- Kaygılar altında ezilen insan sevemez; kasvet içindeki insan Tanrı’yı bulamaz. (Pierre ya da Belirsizlikler)
- Yeryüzündeki tüm araçlar arasında en çabuk bozulanı da insanlardır. (Moby Dick)
- "Tam nasıl olduğunu bilmiyoruz ama, ne olduysa oldu." (Moby Dick)
- Şafaktan bir mutluluk beklemeyen insan, şafağın bir tek göz tırmalayan bulutlarını görür, yalnızlık ve acı içinde sürüp giden gecesini sona erdirmek üzere olan aleni günü neredeyse lanetle karşılar. (Pierre ya da Belirsizlikler)
- Onun bedenine yardım edebilirdim, ancak ona acı veren bedeni değil ruhuydu ve ben onun ruhuna ulaşamazdım.. (Katip Bartleby - Billy Budd)
- "Düşüncelerin bir başka adam yaratmış senin içinde. Kendini bir Prometheus'a çevirmişsin azgın kafanla! Bir akbaba her gün gelip yiyecek yüreğini senin, kendi yarattığın bir akbaba!" (Moby Dick)
- "Zira akıllı insanların bildiği, beklediği ve önlemini aldığı şeylerle cahiller ancak yüz yüze gelince tanışırlar. Ve deneyim onlara ders verdiği zaman bile ders ancak o günlük işe yarar; çünkü bolluk içinde yaşayan ahmaklar dara düşme ihtimaline hayatta inanmazlar; gökyüzünde güneşi görür ve onun hiç batmayacak kadar parlak olduğuna inanırlar." (Redburn)
- Hayatımın akışı içinde birçok istisnai tesadüfe tanık olmuşumdur. (Katip Bartleby)