Robinson Crusoe - Daniel Defoe Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Robinson Crusoe kimin eseri? Robinson Crusoe kitabının yazarı kimdir? Robinson Crusoe konusu ve anafikri nedir? Robinson Crusoe kitabı ne anlatıyor? Robinson Crusoe PDF indirme linki var mı? Robinson Crusoe kitabının yazarı Daniel Defoe kimdir? İşte Robinson Crusoe kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

  • 15.03.2022 08:00
Robinson Crusoe - Daniel Defoe Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap Künyesi

Yazar: Daniel Defoe

Çevirmen: Fadime Kahya

Yayın Evi: Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları

İSBN: 9786053606741

Sayfa Sayısı: 336

Robinson Crusoe Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Daniel Defoe (1660-1731) Londra'da varlıklı bir ailede dünyaya geldi. İyi bir akademik eğitimin ardından ticarete atıldı. Çetin ve macera dolu bir ticaret hayatının ardından siyasi yergilerle yazarlığa başladı. Gözü pek bir gazetecilik kariyeri ve pek beğenilen didaktik eserlerinin ardından, geç sayılabilecek bir yaşta onu dünya edebiyatının başköşelerinden birine yerleştiren Robinson Crusoe romanını yazdı. Defoe bu ölümsüz eserinde, gemi kazası sonucu düştüğü ıssız bir adada hayatta kalma mücadelesi veren Robinson Crusoe'nun hikâyesini ustalıkla anlatır. İnsan doğasını çok iyi tanıyan yazar güçlü kalemi ve yalın üslubuyla insanlık tarihinin her döneminde, her okurun kendisinden bir şeyler bulabileceği bir kahraman yaratmayı başarır. Çeşitli konularda pek çok eser yazan Defoe, İngiliz romanının kurucularından sayılır.

Robinson Crusoe Alıntıları - Sözleri

  • Fakat her zaman en kötüsünü seçmek kaderim olduğundan burada da aynısını yaptım.
  • Nitekim zıttıyla gözümüze sokulmadan içinde bulunduğumuz gerçek durumu asla göremiyor, hep fazlasını istemekten sahip olduğumuzun değerini bilmeyi beceremiyoruz!
  • 30 Eylül- Karaya ayak basışımın hüzünlü yıl dönümü gelmişti artık. Direğimin üstündeki çentikleri hesapladım ve üç yüz altmış beş gündür burada yaşadığımı gördüm.
  • Bu kadar çok gördüğüm bu yeryüzü ve deniz nedir? Hangi nedenle yaratılmıştır? Peki ya ben neyim ve vahşi ya da evcil, insancıl ya da zalim öteki yaratıklar nedir? Biz niye yaratıldık? Kuşkusuz hepimiz, yeryüzü ve denizi, havayı ve gökyüzünü meydana getiren gizemli bir güç tarafından yaratılmışız. Peki kim bu güç?
  • Konuşabileceğim ya da beni avutacak bir tek insan yok.
  • “Sözgelimi, günah işlemekten utanmazlar da bu günahı işledikleri için duydukları pişmanlıktan utanırlar..”
  • "Ruhun rahatsızlığı da vücudun hastalığı kadar hâlsiz bırakıyor insanı..."
  • “Tanrım, bana yardım et, çok büyük sıkıntı çekiyorum!”
  • “Tanrı beni unutmayacaksa, bütün dünya unutsa, ne çıkar?”
  • ... kurtulmak ümidi henüz kalbimden silinmemişti.
  • "Acılar gibi, ani sevinçler de önce sarsar insanı."
  • “Yaşamımız boyunca köşe bucak kaçtığımız, başımıza geldiğinde bizi korkutan kötülükler, aslında kurtuluşumuzun kapılarını aralayan şeyin ta kendisi de olabiliyorlar..”
  • “Ne var ki, kötü yazgım beni yine, hiçbir şeyin karşı koyamayacağı bir inatla serüvenimi sürdürmeye yönlendiriyordu..”
  • “Hiçbir zaman doğru şeyi yapmayan benim gibi bir insan için hata yapmak, hiç de şaşılacak bir şey değildi..”
  • "Tanrı beni unutmayacaksa, bütün dünya unutsa, ne çıkar? Dünyayı kazanıp da Tanrı'nın lütfunu ve merhametini kaybetsem, bu eşi benzeri görülmedik bir kayıp olmaz mıydı?"

Robinson Crusoe İncelemesi - Şahsi Yorumlar

Robinson Crusoe Daha önceleri okuduğum Emile'de Rousseau okuyucularına Robinson Crusoe 'u okumayı tavsiye ediyordu. O yüzden ben de, okumak için bu kitabı bir köşeye not düşmüştüm. Robinson' u emimim aranızda bilmeyen yoktur. Hani şu geçirdiği gemi kazasıyla ıssız adaya düşen Robinson.. Eser bildiğiniz üzere Dünya Edebiyatı klasiklerinden..Dünya'ya damga vurmuş, unutulmaz bir eser. Bu yüzden belki de.. Eseri okumak bambaşkaydı. Şimdi gelelim Robinson'a.. Bakalım hayatta kalmak için neler yapacak? ๑İlk işi tatlı su kaynağı keşfedip, kendine mağara ve çadırdan barınak yapmak olur. Bunun için gerekli malzemeleri de okyanusta kıyıya vuran gemilerden, temin etmeye çalışır. ๑Nitekim bu süreçte yaşadığı adanın etrafını görebilmek için Robinson, kendisine bir sal yapar. Hayvanları avlar, onlarla karnını doyurur. Ayrıca bulduğu tatlı su kaynağı için bir kanal yapar. Kendini tehlikelerden korumak için de bir sopa alır eline.. ๑Salıyla batan gemisini ziyaret eder, bir gün. Oradan barut, silah, fıçı, peksimet, rom, rakı fıçısı gibi işine yarayacak eşya, ne varsa alır, çadırına götürürken, adada ekilmemiş araziler keşfeder. Ve aklına tarım yapma fikri gelir. ๑Karaya çıktığından beri geçen günlerini de mağara duvarlarına çeltik atarak hesaplar. ๑Adaya Robinson elinden geldiğince, yavaş yavaş yerleşmeye çalışır. Geminin hamağını kullanarak kendine yatak yapar. Beslenmek için keçileri, kuşları avlar. Ve sonra aklına  avladığı keçileri beslemek gelir, beslerde. ๑Tahtaları keser, mağarasında kendine raf yapar. Duvarlarına çiviler çakar askı yapıp, tüfeklerini asar. Anılarını başından geçenleri mürekkebi bitinceye kadar defterine yazar. Yağmurdan korunmak içinde kendine bir şemsiye yapar. Aynı zamanda avladığı keçilerin yağını  ise kendine bir kandil yapak için kullanır. ๑Buğdayları gömer toprağa ve tarım yapmaya başlar. Ardından mağarasına taşlardan merdiven yapar. ๑Bir gün ada şiddetle sallanır. Anlar ki deprem oluyordur. ๑Orada yaşarken, hasta da olur, yalnızdır ve ilacını kendi hazırlar. ๑Adada meyve ağaçlarını ve insan eti yiyen yamyanları görür. Onlardan kendini korumaya çalışır. Bir papağan görür bir gün, sonra onu yakalayıp yetiştirir ve ona konuşmayı öğretir. ๑Hasat ettiği buğdayın kepeğini undan ayırmak için kendine bir elek yapar. Buğdaydan ekmek yapar. ๑Kendine bir kayık yapar. Çamurdan çömlek; hayvan derisinden kendine başlık pantolon,  keçilerine ise ağıl yapar. ๑Keçilerle hayvancılık, buğdayla tarım yaparak zor da olsa hayatını sürdürmeye çalışır. ๑Bir gün vahşiler adaya çıkar ve kurtardığı bir vahşiyi kendine köle yapar ona Cuma ismini verir. ๑Elinde tüfek, esir ettiği kölesiyle vahşilerle boğuşur. ๑İsyan eden tayfanın kaptanı ile Robinson işbirliği yaparlar. Ve Robinson İngiliz kaptan aracılığıyla memleketine döner. ๑Robinson daha sonra, yanına terzi, marangoz, çiftçi götürerek tekrar adaya doğru yolculuğa çıkar ve Bu kişileri ada halkının yardımına bırakarak oradan ayrılır. ๑Ayrıca bu süreçte  beklenmedik bir şey olur, Robinson, kölesi Cuma'yı kaybeder. ๑Son olarak eser, Robinson'un Çin'e gezinti yaparak ülkesi İngiltere'ye geri dönmesi ve Çin'deki köleler ile asillerin hayatlarının karşılaştırılmasıyla noktalanır. ### Okur olarak son söz: Eser Dünya Edebiyatında çığır açmış bir eser. Açıkçası yazarın eserinde, biz Türkler için korsanlar diye bahsetmesi ve biz Müslümanların mübarek günü Cuma' yı kölesine ismi olarak kasıtlı vermesi, ben de yazarın Türk karşıtı olduğu izlenimini bıraktı. Üzüldüm ne yalan söyleyim. Düşünsenize bu eser aracılığıyla tüm dünya sizi korsan ülkesi olarak tanıyor. Üzücüydü.. Onun haricinde, Issız adaya düşen birinin başından geçen olaylar gayet ustalıkla anlatılmış. Eseri okurken kendinizi, insanlığın avcılık ve toptayıcılık yaptığı zamanlara doğru yolculuğa çıkarmış buluyorsunuz. Keyifli okumalar dilerim. İçtenlikle.. ๑ ◕‿◕ ๑ 06kalem06 (Gizemli okur)

Aytunç Altındal'ın (araştırmacı- komplo teorisyeni) incelemelerinden yola çıkarak ortaya koyduğu iddiaya göre bir Osmanlı casusu Daniel Defoe. Bu sav bir çok kimseler tarafından da kabul edilmiş üstelik. İngiliz arşivlerinde; Osmanlıya yazılmış, içlerinde ingiliz toplumunu ve dinini eleştiren, aynı zamanda Türkleri ve müslümanlığı yücelten yazıların ele alındığı mektupların varlığı da söz konusu. Bu mektuplar, işin ucunda kelle olduğundan dolayı "Bir Türk casusu" gizli mahlası ile imzalanmış. Bu arada o sıraların modası Türkler gibi giyinmek falanmış tabii.. Araştırınca bayağı şaşırıyorsunuz bir o kadar da zevkli geliyor:)) Türk gibi giyinip portrelerini yaptıran kadınlardan tutun Türk gibi bıyık bırakan abilere, şimdiki adıyla nickname kullanılmasına kadar her yerde Osmanlı izlerini görüyoruz. "Bir Türk casusu" gizli öznesi de sadece Defoe nin kullandığı bir isim degil o zamanın moda nicknamelerinden:)) Robinson Cruso kitabında da Türklere ait ifadeler havada uçuşuyor. En belirgin bir diğer ifade ise düştüğü adada kendisine arkadaşlık eden siyahi bir adam olan ada yerlisinin ismini Cuma koyması... Düştüğü adaya adeta emperyalizm yönetim şekli ile hükmeden Robinson, siyahi bir adam görünce sorgusuz sualsiz kendisini efendi ilan ediyor ve ismini Cuma koyuyor. Siyahi adam da hem ismini yani "Cuma" yı hemde köle olmayı -sanki kanında köle olma içgüdüsü yatıyormuşcasına- kabulleniyor. Baş eğiyor, hatta beyaz adam için ölmeyi göze alıyor. Sonra da bu yazar için ırkçılık karşıtı falan deniliyor. İlginç sahiden. Öyle görüşleri var ise de bu kitabın neresinde. Hatta macera bu kitabın neresinde? Öyle ya hepimiz çocukluğumuzdan bildiğimiz Robinson' un daha uzun versiyonunu okumak istemişsek, bize tanıdık o maceraları bulmayı umut etmişizdir. Oysa tam "aha adam adaya düştü. Şimdi bakalım nasıl hayatta kalma savaşı verecek" diye düşünürken Tanrının, Robinson abimizin önüne bir tek sofra indirmediği kalıyor. Neye ihtiyacı varsa adeta zembille iniyor. Sonra da biz Robinson dedenin -çünkü o kadar sene geçiyor ki dede oluyor- misyonerlik faaliyetlerini izliyoruz. Yani kitap macera kitabı değildir arkadaşlar bir misyonerlik eylemidir!! Yine de olayların gidişatından zevk alınabilir belki ama bir kaç sayfada bir, bir şeyleri sorgulamadan edemiyorsunuz. Cuma isminin niçin bir kölede olduğunu sorguluyorsunuz mesela. İnsan olarak adaya verdiği zararı sorgulamayan Robinson' u sorguluyorsunuz. Adamın düzenini bozmadığı şey kalmıyor, yerlilerden her zaman kendini üstün görüyor hatta onları öldürmeyi kuşa kurşun sıkmak kadar doğal buluyor zaman zaman. Hıristiyanlığın; kendini suçlamak, suçluluk duygusu duymak üzerinde ki akla sığmaz izlerini sorguluyorsunuz. Robinson evinden ayrılmadan, babasının kendisine verdiği nasihatlerin ne derece doğru olduğunu ve hep başına buyruk davranan Robinson' un davranışlarını sorguluyorsunuz... Yazarımız Daniel Defoe, ailesinden kalma tutum ve davranışlara sahip ve İngiliz kilisesine karşı. İngiltere Kralı II. James Katolik, Defoe ise Protestan. Krala karşı başlatılan ayaklanmalara karışmış. Yönetim el değiştirene kadar yazdığı şeyler sebebi ile hapse de girmiş ama baş değişince kendisinin de durumu değişmiş ve yeni kralın gözde yazarı olmuş tabii. "Değişken alınyazısını benim kadar bilmez hiç kimse; Onüç kez zengin oldum, onüç kez yoksul" Demiş Daniel Defoe. Her yazar gibi hayatın kendine damıttığı nümuneleri, oluşturduğu karakterler üzerine yüklemiş. Zira kendisi sahiden onüç kere zengin olmuşmudur bilmem ama olusturduğu karakter Robinson, kitabın başından itibaren adaya düşene kadar; kendisinin de ifade ettiği gibi hiç akıllanmadan, köle olma yahut efendi olma arasında gidip geliyor. İfade ettigi şeyler açısından pek de masum bulmadığım bir kitap oldu sonuç olarak. Zaten Romanın aslında "Hay bin Yeksan" dan esinlendiğini ve taa 16.yüzyılaa ait olması yönünden farklı ama bu yönüyle başka bir Simyacı vakıası olabileceği gerçeğini de unutmamak lazım;)) Ahh be otumuza b**umuza karışmış şu Batı sevgisi... ## ---- (Ümmügülsüm)

Spoiler ola bilir! Bana kitabı öneren @emreli_ na teşekkür ederek başlamak istiyorum incelememe. Daniel Defo Robinzon Crusoe'yu bir macerayla baş başa bırakmış desem, yeridir. Çok rahatlıkla diye bilirim ki, Robinle birlikte ben de seruven yaşadım. Bir insan hayata nasıl tutunur, umuduna sarılıp nasıl yaşar, azla yetinmeği bilip, hayatına sıfırdan nasıl başlar, ne olursa olsun, hiç vazgeçmez öğrenmek istiyorsanız, mutlaka okumalısınız. Macera, seruven, seyahat hepsi bu kitapda.( Reklam filmi gibi oldu). Tamam, her kitap gibi bu kitapta da bana ters gelen bazı şeyler vardı. Ama onlardan bile kendime ders çıkaracağım bir şeyler oldu. İlk başta alışana kadar sıkıldım ama, sonra "iyi ki, okudum" dedim. Robinin merhametine, azmine, imanına, insanlığına hayran kalmamak elde değil. ( Bana birini hatırlattı) Kitapı geç bitirme sebebim tamamen sağlığıma bağlı bir şey. İlk kitaptır ki, uzun sürede bitirdiğim için üzüldüm. Her kese tavsiye ederim. Not: Okuduğum süreçde bana şans dileğen her kese teşekkür ederim. (Kitabsever)

Robinson Crusoe PDF indirme linki var mı?

Daniel Defoe - Robinson Crusoe kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Robinson Crusoe PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Daniel Defoe Kimdir?

1660 yılında Londra’da doğdu. Çeşitli güçlükler ve tehlikelerle dolu bir yaşam geçirdi. 1685’te İngiltere kralı II. James’e karşı başlatılan ayaklanmaya katıldı. Yaşamının çeşitli dönemlerinde tüccarlık, fabrikatörlük, devlet memurluğu ve hatta casusluk yaptı. 40 yaşında gazetecilikte karar kıldı, bundan birkaç yıl sonra da roman yazmaya başladı. En çok ilgi gören romanı 'Robinson Crusoe' 1719 yılında yayımlanmış, 1 yılda 4 baskı çıkarılmıştır. Yayımladığı siyasal dergi kitapçıklarındaki sert tutumu yüzünden birçok kez hapse girdi. 1731 yılında doğduğu yerde, Londra’da öldü. Hayatı boyunca siyaset hayatına büyük ilgi duymuştur.

Daniel Defoe'nin aile kökenleri Romanya'ya dayanmaktadır. Yine İngiltere'de İngiliz kültürünü yeren mektuplarını Osmanlı Devlet adamlarına bilgi ve öneri amacıyla gönderdiği bilinmektedir. Bunun dışında Aytunç Altındal gibi yazarlar Osmanlı için casusluk yaptığının açık olduğunu söylerler.

Başlıca Yapıtları

Robinson Crusoe

Robinson Crusoe’nun Yeni Serüvenleri

Robinson Crusoe’nun Yaşamı ve Olağanüstü Serüvenleri Boyunca Ciddi Düşünceleri

A Journal of the Plague Year (Veba Yılı Günlüğü)

Colonel Jacque ( Albay Jacque),

Moll Flanders

Roxana

Bir Sipahinin Anıları

Daniel Defoe Kitapları - Eserleri

  • Robinson Crusoe
  • Veba Yılı Günlüğü
  • Moll Flanders
  • Kaptan Singleton
  • Korsanlar Kralı Kaptan Avery'nin Cesaret Dolu Maceraları
  • Robinson Crusoe'nun Yeni Maceraları
  • Roxana
  • Robinson Crusoe

Daniel Defoe Alıntıları - Sözleri

  • Bir kötülük her zaman bir başkasına yol açar. (Veba Yılı Günlüğü)
  • …nasıl yaşayacaklarını bilmeyenlerin ölüm umurunda mıdır? (Moll Flanders)
  • ... kurtulmak ümidi henüz kalbimden silinmemişti. (Robinson Crusoe)
  • Geçmişteki dertlerimi nasılda unutur, gelecekteki acılarımdan nasıl da kaçınabilirdir! (Moll Flanders)
  • Cahil olursam dünyada en berbat işlerde çalışacağımı ama ilerlemek istiyorsam bunun ilk adımının bilgi edinmek olduğunu söyledi. (Kaptan Singleton)
  • İnsanın içine bir kere korku düştü mü kolay kolay bunu kafasından atamaz... (Veba Yılı Günlüğü)
  • Ölümle o kadar sık karşılaşır olmuşlardı ki dostlarının bile ölümüne aldırmayacak haldeydiler ve zaten ölüm sırasının kendilerine gelmesini bekliyorlardı.. (Veba Yılı Günlüğü)
  • Ölümle o kadar sık karşılaşır olmuşlardı ki dostlarının bile ölümüne aldırmayacak haldeydiler ve zaten ölüm sırasının kendilerine gelmesini bekliyorlardı. (Veba Yılı Günlüğü)
  • ❛❛Buradan gitmişiz ya da burada kalmışız, zerre umurumda değildi.Evim olmadığından, bütün dünyanın bana aynı geldiğini söyledim onlara..❛❛ (Kaptan Singleton)
  • Nefret etmemek sevmektir zaten. (Moll Flanders)
  • İnsanlar ıstırap içindeki ruhlarıyla biçareydi, çehrelerde ölümün dehşeti vardı... (Veba Yılı Günlüğü)
  • "Bir kötülük her zaman bir başkasına yola açar..." (Veba Yılı Günlüğü)
  • “Sözgelimi, günah işlemekten utanmazlar da bu günahı işledikleri için duydukları pişmanlıktan utanırlar..” (Robinson Crusoe)
  • Bir yolculuğa çıkan Aisopos en hafif yükü ister. Payına ekmek sepeti düşer. Yanındakiler ona gülerler, ekmek sepeti en ağır olandır. Yemek vakti gelince Aisopos ekmekleri eşit olarak dağıtır, böylece sepeti yarı yarıya hafifler, bir başka yemekte ise hepsi biter. Böylece yolculuğun geri kalan kısmında Aisopos hiç yük taşımaz, diğer arkadaşları da onu alkışlar. (Kaptan Singleton)
  • Cebinde paran varsa her yer senin evindir. (Moll Flanders)
  • Salgın çevremizde yayıldıkça neyi nasıl yapmam gerektiğini düşünürken üstüne kasvet çöküyordu. (Veba Yılı Günlüğü)
  • Şeytanla gemiye binen, onunla yelken açar. (Kaptan Singleton)
  • "Hepimizi yargıladı, ölüme mahkum edildik. ... Çok büyük bir endişe duyduğumu hatırlamıyorum, bu dünyaya dair pek az şey, öteki dünyaya dair ise hiçbir şey bilmediğimden sadece epey ağladığımı anımsıyorum." (Kaptan Singleton)
  • Kimseyi yargılamaya hakkımız yok. (Veba Yılı Günlüğü)
  • "Hayatım tek kelimeyle katlanılmaz hâle gelmeye başlamıştı" (Kaptan Singleton)

Yorum Yaz