Protagoras - Platon Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Protagoras kimin eseri? Protagoras kitabının yazarı kimdir? Protagoras konusu ve anafikri nedir? Protagoras kitabı ne anlatıyor? Protagoras kitabının yazarı Platon kimdir? İşte Protagoras kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...
Kitap Künyesi
Yazar: Platon
Çevirmen: Furkan Akderin
Yayın Evi: Say Yayınları
İSBN: 9786050203837
Sayfa Sayısı: 96
Protagoras Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
Platon, hiç kuşku yok ki düşünce tarihinin en önemli ve etkili filozoflarından biridir. Felsefenin kurumsallaşmasına ve felsefede yazılı geleneğin oluşmasına katkıda bulunmuş, iki dünyalı metafiziğiyle bütün bir Ortaçağ düşüncesini belirleyecek olan idealist felsefe geleneğinin başlatıcısı olmuştur. Hıristiyan Ortaçağ felsefesine ve İslam düşüncesine etkisi bakımından da ayrıca önem taşıyan Platon, düşünce tarihi boyunca tartışılan tüm problemleri yüzlerce yıl öncesinden ele almış ve ilk büyük felsefi sistemi inşa etmiştir.
Platon'un gençlik eserlerinden biri olan ve sofistlere yönelik yaklaşımını görebildiğimiz Protagoras diyaloğu, temelde erdemin ne olduğu ve öğretilebilir olup olmadığı konusunda şekillenir. Platon, en önemli sofistlerden biri olan Protagoras'ın karşısına, kendi görüşlerinin temsili için yine Sokrates'i çıkarır. Protagoras'ın "insan her şeyin ölçüsüdür" sözü ekseninde sofistlerin bilgi anlayışlarını da eleştirir.
(Tanıtım Bülteninden)
Protagoras Alıntıları - Sözleri
- Kendini zevke kaptırmak, en kötü cahillik gibi görünüyor.
- Eğriliğiyle taninan bir kimse, önüne gelene eğri olduğunu söylemeye kalkıştı mı bilgelik sayilan doğru sözlülük şimdi bir delilik sayılır.
- Şiir hakkında konuşmak, biraz da sıradan ve cahil insanların sohbetlerine benziyor.
- “Herkes erdemi elde tutmanın kolay bir şey olmadığını bilir.”
- Kötü olmamızın tek bir nedeni vardır, o da bilginin yok olmasıdır.
- İnsanlar kötü bir şeyi bilerek yapmazlar, doğamız gereği iyi şeyleri kötü şeylerden daha üstün görürüz.
- ...zevk iyi bir şey olduğu için elde edilmeye çalışılır, acı ise kötü bir şey olduğu için uzak durulmaya çalışılır. - Evet. -Yani zevk iyi, acı kötü bir şeyse, zevk bile daha sonrasında elde edebileceğimiz başka zevkleri engellediği oranda kötü bir şeye dönüşür. Zevkin kötü bir şey olduğunu düşünmemize yol açan başka bir neden varsa onu bilemem. Fakat bulabileceğimizi de zannetmiyorum.
- - insanlar erdemin şu veya bu bölümüne mi sahip olurlar yoksa birine sahip olan hepsine birden mi sahip olmus olur? - hayir, hepsine birden değil. Çünkü bir cok kimseler cesur olurlar ama eğridirler, veya doğru olurlar ama bilge değildirler.
- İnsanların sahip oldukları sanatlar arasında hiçbir şeyin başkalarını eğitmekten daha önemli olduğunu sanmam.
- “Yerde olan birini yere deviremezsin.”
- Eğer bir insanın doğuştan bazı eksikleri varsa, o insana öfkelenmeyiz. Böyle insanların eksiklerini tamamlamaları beklenmez, onlara bu nedenle ceza da akıl da verilmez, sadece acınır. Yani bir insan çirkin, kısa boylu ya da zayıf diye öfkemize maruz kalmaz. Çünkü bu türden özelliklerin doğuştan geldikleri ve tesadüfi olarak bizde olduğunu biliriz. Oysa çalışmamak, yapmamak, öğrenmemek gibi şeylerden kaynaklanan kötülükler görülüyorsa, o zaman birilerine akıl verebiliriz, onları azarlayabiliriz ya da cezalandırabiliriz.
- “Beğeni, o düşünceyi gerçekten beğenen insanların samimi düşüncesiyken; övgü, genelde düşünülenin dışında şeylerdir ve yalandan ibarettir.”
- - Peki, nedir sofist? - İsminde de anlaşılabileceği gibi bilgi öğretmenidir.
- “Halk gerçeği fark edemez, yapabildiği tek şey yöneticilerin kendilerine söylediklerini tekrarlamaktır.”
- Eğer bir şeyi başarabilecek durumda değilseniz, kaçak bir köle gibi yaşamak, sonunda da yakalanmak aptalcadır.
Protagoras İncelemesi - Şahsi Yorumlar
erdemin ne olduğunu ve öğretilebilir olup olmadığı konusu zamanını en önemli sofistlerden biri olan Protogoras ve karşısında platonun kendi görüşlerinin temsili olan sokrates vardır. ayrıca sokratesin sofistler olan yaklaşımını öğrenebiliriz. (Filozof mazikeen.)
Platon’un Protagoras adlı eseri temel olarak Sokrates ve sofist olan Protagoras arasında geçen erdem öğretilebilir mi? Öğretilemez mi? Sorusu üzerinden gerçekleşiyor. Hippokrates’in şehre Atina’ya iki günlüğüne gelen Protagoras’a öğrenci olmak istemiştir. Kitabın girişinde Sokrates, Hippokrates’in neden onun yanında öğrenci olmak istediğini ve ondan ne öğreneceğini bilip bilmediğini sorgulamasıyla başlar. Bu girişten öncelikle şunları öğreniyoruz; • Güzellik, dışardan görünen değil, içerdeki bilgeliktir. • İnsanın birisinin yanında öğrenci olması, ondan bilgiler alması ruhunu ona teslim etmesi demektir. • Bize ne tür bilgiler vereceğini bilmediğimiz, vereceği bilgilerin iyi mi kötü mü olduğunu bilmeden bir kişiden ders almak, ruhumuzu teslim etmek tehlikelidir. Sokrates bu durumun bir insanın ne olduğunu, nasıl kullanıldığını, iyi ya da kötü şeyler barındırıp barındırmadığını bilmediği bir ürünü, yiyeceği alıp etrafına sormadan, hakkında araştırmadan kullanılmasından daha tehlikeli bulur. • Sokrates'in bir ironisi de Protagoras’ın para karşılığı ders vermesidir. Sokrates ve Hippokrates arasında geçen diyalogdan sonra kafasında kalan soru işaretleri için Protagoras’ın yanına giderler ve tartışma/konuşma başlar. Yer yer gerilimin de olduğu konuşmanın temel konuları şunlardır; • Hippokrates, Protagoras’tan ne öğrenebilir? Öğreneceği siyaset sanatı yani iyi bir vatandaş olmaktır. • Siyaset bilimi\erdem öğretilibilir mi? Sokrates: öğretilemez. Protagoras: öğretilebilir. • Erdem bir bütün ve doğruluk, ölçülülük, dindarlık onun parçaları mıdır? Protagoras:evet. • Insanlar erdemin belirli belirli parçasına mı sahip yoksa hepsine mi? • Erdemin parçaları; doğrulık, dindarlık, ölçülülük, cesaret, bilgelik. • Doğruluk ve dindarlık birbirine yakın şeyler mi? • Bir şeyin sadece bir zıddı olduğu düşüncesi doğru mudur? • Hoş olan ve iyi aynı şey midir? (Nurulhilal ERTEKİN)
Kısa öz bunu otobüste oku: Bu diyalogtaki konu erdem üzerine, ünlü doktor Hippokrates ile adaş olan genç ile beraber Sokrates, Protagoras'ın yanına geliyor. Hippokrates bu adamı kendisine hoca yapmak isterken Sokrates bu konuda aceleci olmamasını ilk önce bu adamın ona ne katacağı konusunu dikkatlice tartması gerektiğini söylüyor. Ve beraber Protagoras'ın olduğu yere doğru yola çıkıyorlar. Burada erdem hakkında bir tartışma dönüyor ve erdemin öğretilebilir bir şey olup olmadığı hakkında. Ön yazıda olduğu gibi Platondan çok Sokrates'in fikirlerinin ön planda olduğu erken dönem bir diyalog çünkü Sokrates başta bunun öğretilmeyen bir şey olduğunu savunurken tartışma sonucu kendi yaptığı çıkarımlar onu ters tarafa götürüyor. Ve Protagoras tartışmaya çok önemli katkılarda bulunuyor. Ve en güzeli sonuçlanmadan bitiyor. Bir yolu tanıtıp Sokrates kenera çekiliyor. Çok güzel bir eser. (Emre)
Kitabın Yazarı Platon Kimdir?
Antik/klasik Yunan Filozofu, Matematikçi, Felsefi Diyaloglar Yazarı ve Batı Dünyasındaki İlk Yüksek Öğretim Kurumu Olan Atina Akademisinin Kurucusu
Eski Yunan filozofu (Atina İ.Ö. 428-ay.y.İ.Ö. 348/347). Soylu bir ailenin oğlu olan Eflatun (ya da Platon), parlak bir Öğrenim görerek, sanatın her dalında kendini gösterdi (çok genç yaşta şiirler, trajediler yazdı); Kratilos'tan bilim dersleri aldı. Sokrates'le tanışınca (İ.Ö. 407) felsefeye yönelip, gerek beden, gerek kafa yapısı bakımından siyasete yatkın olmadığından, o karışık yıllarda siyasetten uzak kaldı. Demokrasiyi küçümserken, Otuzlar Meclisi'yle iktidara gelen dostlarının yönetimini daha da beter buldu. Sokrates'in Ölümünden sonra Megara'da Eukleides'in yanına çekildi; sonra yolculuklar yaparak Kyrene'de matematikçi Theodoros'la tanıştı. Mısır'a bir yolculuk yapıp, İtalya'ya giderek Tarento ve Lokroi'deki pyhthagorasçı çevrelerle ilişki kurdu. İ.Ö. 388'e doğru Dionysos'un kaynı Dion tarafından, Syrasos'u oek etkileyemedi. Atina'ya dönerek, Akademi Gymnasionu'nda Yunanistan'ın dört bir yanından gelen Öğrencilere ders verdi. İ.Ö. 367 ve İ.Ö. 361'de iki kez daha Sicilya'ya gittiyse de, Genç Dionysos'u da etkilemeyi başaramadı ve felsefe ile tiranlığı bağdaştırmaktan vazgeçti. Atina'ya dönüp, Akademi'de ders vermeyi sürdürerek, söylentiye göre bir şölen sırasında öldürüldü.
Eflatun'un bütün yapıtları günümüze kalmıştır: Felsefe ve felsefeyle bağlantılı konularda yazılmış 26 diyalog. Karşılıklı konuşmalar biçiminde yazıldıkları için bunlara "diyalog" denirse de, tümünü diyalog diye adlandırmak belki doğru olmaz; çünkü, sözgelimi Sokrates'in mahkemede yaptığı konuşmayı içeren Savunma ve daha birkaç yapıtı, temelde monologdur. Gene de, tarihsel kişilere dayansın ya da dayanmasın, bütün yapıtlarını kişilerin ağzından yapılan konuşmalar biçiminde yazdığı için, tümü bu anlamda tiyatrovaridir. Birkaçı dışında, diyalogların tümünde, Sokrates odak kişidir.
Platon Kitapları - Eserleri
- Devlet
- Sokrates'in Savunması
- Phaidon
- Diyaloglar 2
- Şölen - Dostluk
- Gorgias
- Lysis
- Hipparkhos Kleitophon Rakipler
- Protagoras
- Diyaloglar
- Devlet Adamı
- Mektuplar
- Philebos
- Meneksenos
- Euthyphron
- Kriton
- Yasalar
- Timaios
- Ion
- Menon
- Sofist
- Minos
- Lakhes
- Kritias
- Alkibiades I-II
- Parmenides
- Theaitetos
- Küçük Hippias
- VII. Mektup, Dion
- Seçmeler
- Kratylos
- Büyük Hippias - Theages
- Euthydemos - Parmenides
- İkinci Alkibiades
- Kharmides
- Epinomis
- Phaidros
- Devlet III-IV
- Siyaset ve Retorik
- Kleitophon veya Felsefeye Davet
- Parmenides
- Devlet
Platon Alıntıları - Sözleri
- Tanrı sıradan bir kişiyi bile şair yapacak kadar bilge bir şairdir. O ana dek şiirden yana nasipsiz bile olsa aşk'ın dokunduğu herkes şair oluverir bir anda. (Şölen - Dostluk)
- Kurtlar kuzuları nasıl severse Aşıklar da sevgililerini öyle sever. (Phaidros)
- sözü özüne uymayan biri beni sıkar; söyledikleri ne kadar güzel olursa, o kadar sıkar. o zaman da beni söze düşman görürler. (Lakhes)
- "Antropos* ismi sadece yakınındaki canlıları görebilen, gördüğünden farklı bir şey düşünemeyen hayvanların ifade ettiğinden farklı bir anlam ifade eder." *İnsan (Kratylos)
- “Benim gibi bir kimseyi kolay kolay bulamayacaksınız. Onun için, size, kendinizi benden yoksun bırakmamanızı öneririm.” (Sokrates'in Savunması)
- Evet birleştiren şey sevinç ve acı ortoklığı değil midir? (Seçmeler)
- Ruha ait şeylere bakalım; bunlar ölçülülük, doğruluk, cesaret, kolay öğrenme, zihinde tutma, iyi yüreklilik ve daha başka benzer şeyler... (Menon)
- Ya sen adaletin ne olduğunu bilmiyorsun ya da onu benimle paylaşmak istemiyorsun (Kleitophon veya Felsefeye Davet)
- O halde, sence, söz, söylenen; görüş, görülen; işitiş, işitilen şey midir? Yoksa, söz başka, söylenen şeyler başka; görüş başka, görülen şeyler başka; işitiş başka, işitilen şeyler başka mıdır? (Minos)
- Eğer bir resme gereğinden fazla yaklaşırsan resimden hiçbir şey anlayamazsın. (Theaitetos)
- Devletler yeniden düzenlenmedikçe, kanunların daha iyi bir hale getirilmelerine imkân yoktur. (Mektuplar)
- “İnsanlara tanrılardan söz ederken onları tatmin etmek, gerçekten biz ölümlülere, ölümlülerden söz etmekten daha kolay gibi görünüyor. Çünkü dinleyenlerin, kendilerine bu kadar yabancı olan meseleler üzerinde görgüsüz ve kara cahil olmaları, bu konuda söz söylemek isteyenlerin işini pek kolaylaştırır; zaten tanrılar hakkındaki bütün bilgimizin de ne olduğu belli.” (Kritias)
- YABANCI: Sanırım henüz aşk avına dikkat etmedin. THEAİTETOS: Dikkat etseydim ne olurdu? YABANCI: Bu avın hediye olmadan yürümediğini görürdün. (Sofist)
- "İyi şeyler istiyorum ancak farkına varmadan tanrılardan kötü bir şey istememek çok zorlu bir iş." (Alkibiades I-II)
- Dilde yapılacak yanlışlık, sadece dile değil aynı zamanda ruha da kötü etki eder. (Phaidon)
- Oysa, çoğunlukla, doğa ve yasalar birbirine karşıttır. Bu nedenle, insan utanıp düşündüğünü söylemekten çekinirse, sözleri birbirini tutmaz olur. (Diyaloglar 2)
- gevezelik ciddi araştırmaların eğlencesi olur. (Philebos)
- “Önemli olan yaşamak değil, iyi yaşamaktır.'' (Kriton)
- _O halde aldanmıyorsam, kötülük kalmadığı zaman bile dostluk vardır. _Vardır. _Dostluğun sebebi gerçekten kötülük olsaydı dostluğun da ortadan kalkması gerekirdi: çünkü sebep yok olunca sonucu da yok olur. (Lysis)
- Seyircilere dikkat etmeliyim çünkü onları ağlatırsam alacağım para beni güldürür, onları güldürürsem alacağım para beni ağlatır. (Ion)