diorex
sampiyon

Postacı - David Brin Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Postacı kimin eseri? Postacı kitabının yazarı kimdir? Postacı konusu ve anafikri nedir? Postacı kitabı ne anlatıyor? Postacı PDF indirme linki var mı? Postacı kitabının yazarı David Brin kimdir? İşte Postacı kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

  • 24.08.2022 09:00
Postacı - David Brin Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap Künyesi

Yazar: David Brin

Çevirmen: Sönmez Güven

Orijinal Adı: The Postman

Yayın Evi: Metis Yayınları

İSBN: 9789753421782

Sayfa Sayısı: 304

Postacı Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Kimyasal savaş bitmiş, bakteriler, kıtlık ve iklimdeki değişiklikler, Amerika Birleşik Devletleri'ni bir yıkıntıya çevirmişti. Birbirinden kopuk, küçük köyler, gezgin maceracılar ve toplumu yeniden "en güçlü olan sağ kalır" ilkesiyle örgütlemeye çalışan "sağ-kalımcı" ırkçılar, yeni Amerika'ya egemendi.

Gezgin bir maceracı, eski bir posta cipinde bulduğu postacı üniformasını giyip eski mektupları bir köyden diğerine taşımaya başladığında, uygarlığın en temel unsurlarından birini de yeniden canlandırmış oluyordu: İletişim.

Postacı Alıntıları - Sözleri

  • " Ölüm- dünyamızın gerçek sahibi-"
  • “Şu iflas etmiş dünyada en geçerli para birimi; kendin gibi bir insanla paylaştığın duygulardır.”
  • Şu iflas etmiş dünyada en geçerli para birimi; kendin gibi bir insanla paylaştığın duygulardır...
  • "Derler ki 'iktidar yozlaştırırmış' ama doğrusu iktidar yozları kendine cezbeder olmalıydı. Aklıselim sahibi kişiler iktidar hırsından başka konulara ilgi duyarlar genellikle. Eyleme geçtiklerinde ise, bunu sınırları belli olan bir görev addederler. Zorba ise doymak bilmez, amansız bir açgözlülükle hükmetme peşinden koşar."
  • "Dünyada çaresiz bir insandan daha tehlikeli hiçbir şey olamaz..."
  • Hayatta olmak, "önemli" olmaktan evladır.
  • 'Şimdi mi veriyorsun ipuçlarını bana? Şimdi mi?' diye dünyayı suçladı. Tutunabilecek bir dal verilmeksizin de yeterince derdim var zaten.
  • " Kişi, yapmak zorunda olduğu şeyi yapardı."
  • Ona "Bay Tavşan" demişler ve ölmeye bırakmışlardı. Ama onlar bunu bilmeseler de haydutları "yurttaşlar" olarak adlandırmak ve yaşamlarını bağışlamış olmak onun ayrıcalığıydı.
  • Bütün efsaneler yalan üzerine kurulmuş olmalı, diye geçirdi aklından. Önce olabildiğince abartıyoruz, sonra bu masallara kendimiz de inanıyoruz.

Postacı İncelemesi - Şahsi Yorumlar

İthaki Yayınları Bilimkurgu Klasikleri serisinin 46. kitabı "Postacı". Kitapta bilim oranı çok düşük, kurgu çok fazla. Bir post-apokaliptik ( kıyamet sonrası ) roman. Keşke İthaki Yayınları 1984 gibi, Postacı gibi bu kitapları ayrı bir seri olarak bassaydı. Gelelim kitabın konusuna. Büyük bir savaş çıkmış, nükleer güç ve teknolojinin kullanımıyla insanların büyük çoğunluğu ölmüş, teknoloji çok büyük oranda yok olmuş ve üretim durmuş. Kalan insanların da haberleşme ağı yok ve Holnist adı verilen bir grup kendi ülkesini kurmaya çalışıyor. Başkarakterimiz Gordon ise hayatta kalmış ve 16 yıldır tek başına yaşayıp insanların bulunduğu toplulukları gezerek ve ufak sahne gösterileri düzenleyerek, bu işten topladıklarıyla yaşayan bir adam. Bu adamın başından geçenleri okuyoruz kitapta. Genel olarak beğendiğim bir kitap oldu "Postacı". Herkese iyi okumalar. (Emre Şenkal)

İthaki Bilimkurgu Klasikleri serisinden okuduğum 43. kitap oldu. Her ne kadar Postacı isimli bu eser, İthaki Yayınları tarafından bilimkurgu klasikleri içerisinde yer almışsa da bilimsel yönü oldukça zayıf olan bir eserdir. Oranlama yapmam gerekirse; bilim yönü %5, kurgu yönü %95 diyebilirim. Aynı zamanda eseri distopik bir eser olarak nitelemek de mümkün. Postacı isimli bu eserde, kıyamet sonrası hayatta kalan insanların zorba insanlara ve feodal savaşçı insanlara karşı verdiği yaşam mücadelesi anlatılmaktadır. Kitapta anlatılan zaman dilimi, "kıyamet"ten sonraki 16. yıldır. Bu arada "kıyamet"in sebebi, kitabın içerisinde tam olarak anlatılmamış ve detaylandırılmamıştır. Bu konu sanırım okurun hayal gücüne bırakılmış. Çünkü bahsedilen "kıyamet"in tek bir somut sebebi yok. Salgın hastalıklar, nükleer savaşlar, kıtlıklar ve iklimsel değişiklikler gibi sebepler Dünya'nın o bilindik düzenini yok etmiş ve geriye kalan insanlar arasında "güçlünün zayıfı yendiği" bir hayat mücadelesi başlamıştır. Kitabın baş kahramanı Gordon Krantz ise, düz bir insandır. Herhangi bir baskın yönü veya kahraman olacak bir karakteri yoktur. Yine zorbalardan kaçtığı bir gün tesadüfen terk edilmiş bir posta aracı bulur ve posta aracının 16 yıl boyunca hiç kimse tarafından fark edilmediğini anlar. Hemen içerisine sığınır ve aracın içerisinde Amerikan Postası'na ait bir görevlinin cesedini bulur. Ölü postacının kıyafeti hala üstündedir ve arabada sahibine ulaşmamış yüzlerce posta bulunmaktadır. İşte o andan sonra Gordon Krantz kendisini postacı olarak ilan eder ve postaları sahiplerine ulaştırmaya başlar. Bunu yaparken, "Yeni Amerika"nın postacısı olduğu gibi yalanlar söyleyerek karnını doyurmak ister. Kıyamet öncesi hayata dönme konusunda umudunu tamamen yitirmiş olan insanlar, sahte postacıyı görünce yeniden umutlanmaya ve geleceğe daha umutla bakmaya başlar. Akabinde ise postacının yalanı iyice dallanıp budaklanır ama o artık bir postacı değil, geleceği aydınlatan yalancı bir fenerdir... David Brin kitabının kahramanı hakkında şu ifadeler kullanmış: "Kitabın baş karakteri özel bir tür kahraman; başından geçen acı ve belaların katılaştırdığı, ama gene de bir şekilde nasırlaşmamayı başarmış, ümit etmek isteyen biri. Bir zamanlar hepimizin paylaştığı bir rüyayı elinden bırakamıyor; eski halimize dönebileceğimize, hatta belki eskisinden daha da iyi olabileceğimize inanıyor. Bu sinik çağda, içimizde saklı olan iyiliği hatırlatan şeylere ihtiyacımız var." Kitabın konusu ve kahramanı ile ilgili bu kadar bilgi vermek yeterli bence. David Brin'in bir "postacı" kullanarak insanlara umut(posta) dağıtması, fikir oalrak gerçekten de güzel; ama konunun işlenişini o kadar güzel bulduğumu söyleyemeyeceğim. Zaten bölümler arasında bağlantının koptuğunu düşündüğüm yerler de oldu. Bunun sebebi de eserin, David Brin'in bir bilimkurgu dergisine yazdığı yazıların derlemesi olmasından kaynaklı. Ayrıca Kevin Costner'ın baş rolünde oynadığı "The Postman" isimli bir film de var. Tabii filmi hemen izledim. Sonra şok geçirdim. Çünkü film, kitabın konusundan bir hayli farklı bir konuyu anlatmış. Hatta kitabın ilk 100 sayfasından sonra gelişen olaylar ile film arasında hiçbir bağlantı yok. O yüzden bu kitabın bir filmi yok; ama kitabın konusundan esinlenilerek çekilmiş bir filmi var demek daha doğru olacaktır. (Semih Doğan)

Herkese iyi geceler :) Şubat ayının ikinci kitabı olan Postacıyla karşınızdayım. Aslında bilim kurgu kitaplarına düşkün olmamakla birlikte akıcı olarak okuduğum ve beğendiğim nadir kitaplardan. Öylesine güzel yerler vardı ki içerisinde insanlığa dair. Bir an evvel umudun karşılığını bulmak adına son sayfalarında olmak istedim. Bir yandan da o mücadeleye birebir şahit olmak arasında çok zor bir çelişki yaşadım. Fakat bilirsiniz ki her son gibi bende sonunu yaşadım. Etkisinde kalınca birde filmini izle Merve dedim ve The Postman'ı da izleyip gecemi güzelleştirdim. Lakin yaşasın kitabın milyon kat filmlere karşı aldığı zilyonuncu zaferler ! Bir cümle aslında kısacık öyle etkiledi ki beni; Nasıl postacı olduğumu bilsen ya güler yada ağlarsın diyordu. Postacı, en güçlüsünden bir gerçeğe dönüşen yalanlar silsilesi. Bir de ; Leblebi dağıtır gibi umut dağıtıyorsun demişti Abby. İnsan ırkı, cinsiyeti, dini, görüşü her ne olursa olsun bir yalana bağlanmak ister şüphesiz. Eğer elinde inanacak bir şey kalmadıysa ve mutlu olmak için sebepleri azalıyorsa ve yarından yana bir beklentisi yoksa yalancı bir postacıya inanıp içerisinde kalan doğru için son demine kadar mücadelesini verir. Bilemezsiniz, yalan söyleyen postacı bile kendine en son anda inanabilir. Okuyun derim, mükemmeldi de. (Merve)

Postacı PDF indirme linki var mı?

David Brin - Postacı kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Postacı PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı David Brin Kimdir?

1950 yılında doğdu. Astrofizik dalında doktora derecesi vardır ve NASA'da danışmanlık yapmasının yanı sıra üniversitede fizik profesörü olarak çalışmaktadır.

Bilimkurgu romanları yazmaya 1980 yılında başladı. İlk romanı olan Sundiver (Güneşe Dalan) aynı yıl yayımlandı. Bu roman aynı zamanda bugün beş kitaba ulaşmış olan Uplift (Kalkındırma) dizisinin ilk kitabıdır. Daha sonra bu diziden sırasıyla Hugo ve Nebula ödüllü Startide Rising (Yıldız Meddi Yükseliyor), Hugo ödüllü The Uplift War(Kalkındırma Savaşı), Brightness Reef (Parlaklık Kayalıkları) ve Infinity's Shore(Sonsuzluğun Kıyısı) adlı romanları yayımlandı. Dizinin dışında Practice Effect (1984, Pratik Etkisi), ekolojik felaketin eşiğindeki bir dünyayı anlattığı dev roman Earth (1990, Dünya) ve erkek-egemen bir evren tarafından yeniden keşfedilme tehdidiyle karşı karşıya kalan anaerkil bir gezegeni anlattığı Glory Season (1993, Zafer Mevsimi) adlı kitapları vardır.

Öykülerini The River of Time (Zaman Nehri) ve Otherness (Başkalık) kitaplarında toplamıştır. 1985'te yazdığı Postacı, Brin'in bilimkurguda çok yaygın olan kıyamet kehanetlerine ve üstün ırk teorilerine "bilimsel" bir çerçeve oluşturan Sosyal-Darwinizme cevabı olarak kabul edilir. 1997'de Kevin Costner tarafından filmleştirilen ve 1998 yılında Türkiye'de de gösterime giren film, kitap bunu hiç hak etmediği halde, epey başarısız olmuştu.

David Brin Kitapları - Eserleri

  • Postacı

David Brin Alıntıları - Sözleri

  • “Şu iflas etmiş dünyada en geçerli para birimi; kendin gibi bir insanla paylaştığın duygulardır.” (Postacı)
  • " Ölüm- dünyamızın gerçek sahibi-" (Postacı)
  • Şu iflas etmiş dünyada en geçerli para birimi; kendin gibi bir insanla paylaştığın duygulardır... (Postacı)
  • " Kişi, yapmak zorunda olduğu şeyi yapardı." (Postacı)
  • Hayatta olmak, "önemli" olmaktan evladır. (Postacı)
  • Ona "Bay Tavşan" demişler ve ölmeye bırakmışlardı. Ama onlar bunu bilmeseler de haydutları "yurttaşlar" olarak adlandırmak ve yaşamlarını bağışlamış olmak onun ayrıcalığıydı. (Postacı)
  • "Derler ki 'iktidar yozlaştırırmış' ama doğrusu iktidar yozları kendine cezbeder olmalıydı. Aklıselim sahibi kişiler iktidar hırsından başka konulara ilgi duyarlar genellikle. Eyleme geçtiklerinde ise, bunu sınırları belli olan bir görev addederler. Zorba ise doymak bilmez, amansız bir açgözlülükle hükmetme peşinden koşar." (Postacı)
  • "Dünyada çaresiz bir insandan daha tehlikeli hiçbir şey olamaz..." (Postacı)
  • 'Şimdi mi veriyorsun ipuçlarını bana? Şimdi mi?' diye dünyayı suçladı. Tutunabilecek bir dal verilmeksizin de yeterince derdim var zaten. (Postacı)
  • Bütün efsaneler yalan üzerine kurulmuş olmalı, diye geçirdi aklından. Önce olabildiğince abartıyoruz, sonra bu masallara kendimiz de inanıyoruz. (Postacı)

Yorum Yaz