dedas
Turkcella

Portre - Nikolay Gogol Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Portre kimin eseri? Portre kitabının yazarı kimdir? Portre konusu ve anafikri nedir? Portre kitabı ne anlatıyor? Portre kitabının yazarı Nikolay Gogol kimdir? İşte Portre kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

  • 24.02.2022 06:00
Portre - Nikolay Gogol Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap Künyesi

Yazar: Nikolay Gogol

Çevirmen: Hazal Yalın

Tasarımcı: Ömer Erduran

Orijinal Adı: Портрет

Yayın Evi: Remzi Kitabevi

İSBN: 9789751418999

Sayfa Sayısı: 96

Portre Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Genç ve yoksul ressam Andrey Petroviç Çartkov'un hayatı, bir resim dükkanında gerçeğe ürkütücü derecede benzeyen bir portreyle karşılaşınca değişir. Gizemli portre onu bir seçim yapmak zorunda bırakır. Ya dünyada sanatçı kimliğiyle bir yere gelmeye çalışacak ya da kolay yolu seçip, ün ve servet uğruna başkalarını taklit edecektir.

Ölü Canlar, Taras Bulba, Bir Delinin Hatıra Defteri, Müfettiş gibi yapıtlarıyla ünlenen N. V. Gogol (1809-1852) uzun öyküleriyle de klasik Rus edebiyatı içinde seçkin bir yere sahiptir. Tüm dünya dillerine de çevrilen Palto, Burun, Mayıs Gecesi gibi öykülerinde ince bir mizahla çarpıcı kişilikler yaratmıştır. Portre'de ise büyük yazara özgü üslup derinliği çok belirgindir.

Portre Alıntıları - Sözleri

  • Bana kalırsa bilmediğini açıkça söyleyen bir adam, bilmediğini biliyorum diye iddia eden ve ikiyüzlülük yaparak her işi berbat eden adamdan daha iyidir.
  • Kimi zaman insanın ruhunu dolduruveren cehennemi bir niyet doğuyordu yüreğinde .
  • Ruhunun təmizliyini qoru.
  • ‘Hay Allah belasını versin!.. Bu dünyada yaşamak ne kötü!..’
  • Hay ben böyle işin içine e mi!
  • Kimsə onlardan borc istəməyə gələndə varlıları kədərləndirdiyi kimi, yoxsulların qapısını döyən polis də kasıblara eyni xoşagəlməz təsir göstərir.
  • Yalınlık, olabildiğince yalınlık...
  • Doğuştan yetenekli insanlar, ne ayıplamalardan, ne de bizzat kendi başarısızlıklarından etkilenirler; tersine, bu hallerden ancak yeni güç ve atılımlar kazanırlar ve kendilerine cahil sıfatını taktıran eserlere bakarak, ruhça çok daha ilerilere giderler…
  • Dehada cesaret ve hız vardır...
  • Ev sahibi ile polis komiseri içeri girdi. Küçük insanlar için bir komiseri görmenin, zenginler için bir dilenciyi görmekten daha tatsız olduğunu herkes bilir.
  • ..ama tamamen ölmek istemiyorum, yaşamak istiyorum. Tamamen canlı gibi olacak bir tablo çizebilir misin?
  • Kısaca o, bu duygusuz dünyamızda sık sık rastladığımız, içinde canlı yürek yerine bir kadavra taşıyan ayaklı bir mezar taşından farksız –vicdanlı ve iyi kalpli bir adamın dehşetle baktığı– o garip yaratıklardan biri olmak üzere idi…
  • Yeni, ayrıntılı şeyler düşünmekten yorulmuştu aklı.
  • İnce ruhlu, sanata açık olduğu anlaşılıyordu.
  • Ün, onu hak etmeyip de çalana zevk veremez; o ancak onu hak edende sürekli bir etki uyandırır..

Portre İncelemesi - Şahsi Yorumlar

Gogol'dan çok güzel bir öykü okudum. Yetenekli bir ressamın yolundan şaşarak paraya yönelmesiyle birlikte hayatının nasıl kötüye gittiği işlenmiş. Çok anlamlı ve düşündürücü idi. Bir solukta okunabilecek, çevirisi başarılı bir eserdi. (Ebru Eryılmaz)

Klasik olarak nitelendirebileceğimiz bu kitabı iki derin kitabın arasında mola niyetine okumuştum. Adından da anlaşılcağı üzere “portre” ana temaydı. Ana konusu portre olan birkaç tane hikayenin birleşimi bir kitaptı. Yorumlanması gereken ve üzerine düşünülmesi gereken olaylar silsilesini beraber getiren bu kitabın mekanı Rusya’ydı. O dönemin Rusya’sının sanat anlayışına, toplum yapısına, yaşam tarzına bir göz atma imkanı da buldum. Özellikle bu konuda beni çok geliştirdiğine inandığım bir kitaptı. Derin ve ağır kitaplardan sonra adeta bir mola niyetiyle okunabilecek tek yudumluk bir kitaptı. Paylaştığım alıntılara göz atarsanız eğer cümlelerin edebi değerinin de yüksek olduğunu görebilirsiniz. İlgisi olan herkesin okumasını dilediğim bir kitap. Şimdiden iyi okumalar… (Edanur Aydın)

Bir Gogol Şaheseri: Spoiler İçerir! "Portre" Gogol'un diğer eserleri arasında oldukça dikkat çekici temalardan birine sahiptir. Gelecek vaat eden yetenekli bir ressam dünyanın geçici nimetleriyle baştan çıkar ve maddiyatın yaratıcılıktan daha önemli olduğunu düşünür. Gerçek sanata ihanet edip yeteneğini kaybettiğinde de önce ahlaken sonra da fiziksel olarak ölür. İki bölüme ayrılan "Portrede" bağlantı unsuru uğursuz tefecinin portresidir. Gogol bu eserinde sanat görüşünü de dile getirmiştir. Ona göre, sanatçı çoğunluğun zevklerine, modaya, insanlara özellikle de yüksek topluma boyun eğmemeli, sahte başarının, ucuz popülerliğin peşinde koşmamalıdır. Böyle yapan biri er ya da geç, şöhretin bütün boşluğunu ve sahteliklerini hissedecek, nihayetinde de bir "hayaletin" peşinden sürüklendiğini anlayacaktır. Doyuma ulaştığında kendisine fayda sağlayan durumun gelip geçici ve en büyük mutluluğu vaat edenin yaratıcılık olduğunu dehşetle fark edecektir. Sanatın hakiki görevini yerine getirebilmesi bütün cezbedici şeylerden, kişisel çıkarlardan, dünyevi arzulardan arınmış "gerçek" bir sanat olmasına bağlıdır. Fantastik bir özellik taşıyan bu eserinde Gogol "kötü ruhun" bir ürünü olan tutkuya, istikrarsızlığıyla şeytani ruhun tuzağına oldukça meyyal olan Rus insanının özelliklerine de değinir. Kötülük "Portrede" mistik bir unsur olarak karşımızı çıkar. Gogol'un baş karakter için Çartkov ismini seçmiş olması da pek yerindedir. Zira kelimenin kökenine bakıldığında bu ismin iblis anlamına geldiği, bununla şeytana çağrışım yapıldığı görülmektedir. Kasvetli renkleriyle pek çok mizahi dokunuşun olduğu "Portre" Çartkov'un düşüşünün, geç gelen pişmanlıklarının, her şeyi yiyip bitiren, ruhuna hakim olan kıskançlığının ve tutkusunun trajedisidir. Gogol'a göre Çartkov'un psikolojisinin temelinde yatan ve genellikle de Rus insanın karakteristik özelliği olan şey, irade zayıflığı ve iç disiplin eksikliğidir. Çağdaşları arasında benim için özel bir yere sahip olan Gogol burada bize beğenilmemek ve eleştirilmek pahasına da olsa kendi çizdiği yoldan şaşmayan istikrarlı duruşun başkalarının isteklerine boyun eğmekten, başkaları tarafından yüceltilmekten çok daha önemli olduğunu anlatır. (Emel Saatçi)

Kitabın Yazarı Nikolay Gogol Kimdir?

Nikolay Vasilyeviç Gogol (Rusça: Николай Васильевич Гоголь) (31 Mart 1809 - 4 Mart 1852) gerçekçi Rus roman ve oyun yazarı. En çok tanınan eseri Ölü Canlar'dır.rnrnGogol orta halli toprak sahibi bir ailenin çocuğu olarak Ukrayna’da Soroçinski Köyü’nde dünyaya gelir. Gogol’un çocukluğu köy hayatı ile ve yoğun Kazak kültürü etkisinde geçer. Bu hayatın etkisi ileride yazacağı eserlere de yansıyacaktır.rnrnGogol, gençlik yıllarında şiir ve edebiyata ilgi duyar. 1828'de Petersburg’a gider. Orada memur olmayı ve bir şekilde geçinmeyi umar ancak işler umduğu gibi gitmez. Gogol, Petersburg’dan Almanya’ya gider ancak orada da parası bitene kadar kalabilir. Tekrar Petersburg’a dönüp iş arayan Gogol bu sefer çok düşük bir maaşla da olsa devlet memuru olarak çalışmaya başlar. Bu görevden de bir sene sonra ayrılır.rnrnGogol, 1836'da Pişik Puşkin'in çıkardığı Sovremennik adlı dergide, yergili öykülerinin en neşelilerinden biri olan Araba’e eğlenceli ve iğneleyici bir üslûpla yazılmış gerçeküstücü öyküsü Burun’u yayınlar.rnrnYazar, yazı sanatında büyük ölçüde Puşkin'in etkisi altındadır. Öyle ki, onun eleştirileri ve telkinleri olmadan yazamayacağını düşünür. Yazarın Puşkin’le olan arkadaşlığı, onu aldığı acımasız eleştirilerden de koruyan en büyük güçtür.rnrnGogol’un ilk ciddi ve dikkat çeken eserleri Ukrayna hayatı ile, halk deyişleri ile süslü halk hikâyeleridir.rnrnGogol 1831 – 1832 yıllarında yazdığı bu hikâyeleri, Dilanka Yakınlarındaki Çiftlikte Akşam Toplantıları adlı kitapta toplar. Bu öyküler Rus edebiyat dünyasında Gogol’un bir anda parlamasına yol açar. 1835 yılında Mirgorod ve Arabeski adlı eserlerini de yayımladı. Bu kitaplarında da halk hikâyeleri, özellikle Kazak geçmişi işlenmiştir.rnrnHikâyelerinde günlük hayatı ve bayağı kişilikleri zaman zaman mizahi zaman zaman öfkeye varan bir şekilde yeriyordu.rnrnEski Zaman Beyleri, Arabeski bu yergi kitaplarının ilkleridir. Arabeski kitabındaki hikâyelerinden biri olan Bir Delinin Hatıra Defteri bir memurun rutin hayatını ve işi yüzünden nasıl sıkıldığını anlatır. Hikayenin sonunda memur akıl hastanesine yatırılır. Portre adlı eseri ise dünyanın kötülüklerden kurtulamayacağı vugusu ile sonlanır.rnrnBüyük komedisi Müfettiş adlı eseri ile bürokrasiyi alay derecesinde yeren Gogol, eserinin sahnelenmesi ile tüm şimşekleri üzerine çeker. Tepkiler yüzünden Rusya’dan ayrılmak zorunda kalır. Roma’da Puşkin’in tavsiyesi ile en büyük eseri olan Ölü Canlar’ı yazarken Puşkin’in öldüğü haberini alır. Bu haber onun için “Rusya’dan gelebilecek en kötü haber”dir. O zamana kadar Puşkin’i düşünmeden dikkate almadan hiçbir şey yazmayan Gogol için bu haber gerçekten bir yıkım olmuştur. Puşkin’in ölümünün yıkıcı etkisine karşın 1842 yılında iki önemli eseri olan Ölü Canlar’ın 1. cildi ve uzun hikâyesi Palto’yu bitirir ve yayınlar. Ölü Canlar dönemin Rusya’sının çürümüşlüğünü gerçekçi bir biçimde gözler önüne sererken Palto’da sıradan insanların yaşadıkları acılar, maaruz kaldıkları haksızlıklar, ve yaşadıkları yoksulluk tüm gerçeklikleriyle, okuyucuyu sarsacak bir ustalıkla gözler önüne serilmektedir. Bu eser de dönemin en büyük eserlerinden biri olarak nitelendirilecektir. Rus edebiyatına sıradan insanların gerçekçi bir girişi olarak da nitelendirilebilir Palto. Öyle ki Dostoyevski hikâyeye hitaben “Hepimiz Gogol’un Palto’sundan çıktık.” diyecektir. Ancak öykü yayınlaması ile soylu kesimin tepkisini tekrar Gogol üzerine çeker. Dönem aydınlar üzerinde büyük baskıların uygulandığı karanlık I.Nikola dönemidir. Gogol düzen savunucuları tarafından Rus insanını aşağılamakla onun kötü yönlerini göstermekle, halkına ihanetle suçlanır. Ancak onun yapmak istediği halkını aşağılamak değil onu bu hale sokan yozlaşmış düzeni tüm gerçekliği ile gözler önüne sermektir. Maruz kaldığı bu suçlamalar yazarın ruhsal sağlığına da ciddi zararlar vermiştir.rnrnPuşkin’in ölümünden sonra Gogol’un popülaritesi daha da da artar. Bu ilgi Gogol’da bir öncülük hissi yaratır ve kendine toplumu değiştirmek, insanlara yol göstermek gibi misyonlar edinir. Bu dönemde eski yaratıcılığını kaybettiği söylenebilir. Dine karşı ilgisi artar ve daha önce eleştirdiği kiliseyi dahi övmeye başlar. Bu davranış hayranlarının tepkisini çeker ancak o bu tepkilere dinsel yorumlar katar ve Tanrı’nın gönlünü almak için ona daha da yakınlaşır. 1848’de kutsal toprakları ziyaret etmek için Filistin'e gider. Moskova’ya geri dönen Gogol, orada Matvey Konstantinovski adlı gerici bir rahibin etkisi ile 1852 yılında Ölü Canlar romanının ikinci bölümünün el yazmalarını yakarak imha eder. Bu davranışından 10 gün sonra 43 yaşında Moskova’da ölür.rnrnGogol'ün tamamlayamadığı sadece taslaklarını kaleme aldığı Dördüncü Dereceden St. Vladimir Nişanı adlı oyunu ölümünden sonra Sasa Preis tamamlanmıştır.

Nikolay Gogol Kitapları - Eserleri

  • Ölü Canlar
  • Dikanka Yakınlarında Bir Çiftlikte Akşam Toplantıları
  • Bir Delinin Anı Defteri - Palto - Burun - Petersburg Öyküleri ve Fayton
  • Taras Bulba
  • Palto
  • Eski Zaman Beyleri

  • Burun
  • Müfettiş
  • Petersburg Öyküleri
  • Evlenme - Kumarbazlar
  • Taras Bulba ve Mirgorod Öyküleri
  • Masallar
  • Bir Delinin Hatıra Defteri

  • Ivan Ivanoviç ile Ivan Nikiforoviç'in Öyküsü
  • Tiyatrodan Çıkış
  • Mayıs Gecesi
  • Fayton
  • Öyküler
  • Üç Hikaye (Burun, Fayton, Palto)
  • Ölü Canlar - Don Kişot

  • Portre
  • Bütün Oyunları
  • Bir Delinin Hatıra Defteri & Portre (Cep Boy)
  • Şeytanın Kırmızı Paltosu
  • Taras Bulba 2
  • Neva Bulvarı
  • Viy

  • Ölü Canlar. Müfəttiş
  • Teyze
  • The Nose & A May Night
  • Roma İmparatorluğu
  • Münakaşa
  • Seçilmiş əsərləri
  • Palto

Nikolay Gogol Alıntıları - Sözleri

  • Ahlaksızlık kendi başına da çirkindir, iticidir; ama olanca tertemizliğiyle düşlerimize süzülen güzelliğe bulaşınca büsbütün itici olur. (Neva Bulvarı)
  • “Doğa da böyle değil midir? Doğa görüntüsü ne kadar güzel olursa olsun, gökte bunu aydınlatacak güneş yoksa, daima bir şeyler eksikmiş gibi görünür.” (Mayıs Gecesi)
  • Uzağa, çok uzağa, hiçbir şeyi göremeyeceğim, duyamayacağım insansız bir dünyaya götürsün beni!.. (Bir Delinin Hatıra Defteri)
  • "İşte ne kadar muhteşem bir görünüme sahip olursa olsun, gökyüzünde güneş yoksa bir şeyler hep eksik kalır içeride." (Bir Delinin Hatıra Defteri & Portre (Cep Boy))
  • Ivan Fyodoroviç konunun değişip kitaplara geldiğini duyduğu zaman gayretle kendisini ortama kaptırdı. (Teyze)
  • Güzellik harikalar yaratır. (Neva Bulvarı)

  • Bana öyle geliyor ki başka biriyle duyguların, görüşlerin ve hislerin paylaşılması dünyadaki en kutsal şeylerden biridir. (Bir Delinin Hatıra Defteri & Portre (Cep Boy))
  • İnsanların da kuşların ki gibi kanatları olsa ne güzel olurdu! (Dikanka Yakınlarında Bir Çiftlikte Akşam Toplantıları)
  • Beyefendi, size bir ikramda bulunma cüretinde bulunabilir miyim? (Ivan Ivanoviç ile Ivan Nikiforoviç'in Öyküsü)
  • Her şeyin en iyisini Tanrı bilir, o her şeyi bilir. (Viy)
  • Bir insanın zihnine girmek ve düşüncelerini bilmek imkansızdır. (Öyküler)
  • İnsan ancak kafasına bir şey takmazsa çılgınca neşelenebilir. (Taras Bulba)
  • “Gerçekten de dünyada hiç adalet kalmadı!” (Taras Bulba)

  • Bu zamanda kimsenin içyüzünü anlayamazsın. (Fayton)
  • "Dünya nedir? Bir hissiz insanlar kalabalığı." (Ölü Canlar)
  • Ben de, senin gibi edebiyatla uğraşmaya karar verdim. Çünkü, kardeşim, bu dünya artık can sıkıyor. (Bütün Oyunları)
  • Şu son günlerde de hayat ne kadar pahalılaştı. (Üç Hikaye (Burun, Fayton, Palto))
  • Elveda çocukluk günleri, elveda bütün oyunlar, her şeye, her şeye elveda! (Taras Bulba)
  • Şimdi o, ölümle dirim arası bir durumdaydı... (Fayton)
  • "Rahat bırakın, ne diye üzüyorsunuz beni?" (Palto)

Yorum Yaz