Platon'un Aşkı - Rafet Elçi Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Platon'un Aşkı kimin eseri? Platon'un Aşkı kitabının yazarı kimdir? Platon'un Aşkı konusu ve anafikri nedir? Platon'un Aşkı kitabı ne anlatıyor? Platon'un Aşkı PDF indirme linki var mı? Platon'un Aşkı kitabının yazarı Rafet Elçi kimdir? İşte Platon'un Aşkı kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

Kitap Künyesi
Yazar: Rafet Elçi
Yayın Evi: Litera Yayıncılık
İSBN: 9786059925648
Sayfa Sayısı: 248
Platon'un Aşkı Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
Platonik Aşka Adını Veren Aşk.... Hocasının öldürülmesinin ardından Atina'yı terk eden Platon, İtalya'nın güneyindeki sahil şehri Taras'a gelir. Burada felsefesinin temellerini atmak niyetindedir. Fakat misafir olduğu evde Harmonia ile karşılaşır; Taras'ın filozof kraliçesi Harmonia ile İkisi de bu karşılaşmanın neticelerinin farkındadır. Yüzyıllarca konuşulacak bir aşk doğar. Fakat aralarında bir engel vardır; Platon'un idealleri. İşte bu yüzden Platonik bir aşktır bu. Ölümsüz aşka inanlara, idealleri için yaşayanlara...
Platon'un Aşkı Alıntıları - Sözleri
- Bedeli ödenmiş bir ahlak gerçek bir ahlaktır.
- Platon diyor ki; "Güzel bir ruha aşık olan ona hayatı boyunca sadık kalır, çünkü sevdiği şey ebedidir."
- Kendi göğsünde kalabalıkların gürültülerini dindiren ve kendi ruhunu kirlerin karmaşasından arındıran bir adam nasıl olur da tanrının sesini duymaz zaten? Şayet bu kadar saflaştıktan sonra da tanrının sesini duymayacaksa ruhumuz, ya tanrı hiç konuşmamıştır ya da ruh hiç varolmamıştır. Hayır, o bir tanrı icat etmemişti, o bir tanrıya icabet etmişti. Bunlar çok farklı şeylerdir dostlarım.
- "Sen kendi sırrını çözebildin mi?" Yaşlı filozofun gözünde bir damla yaş belirdi. "Hayır!" "Öyleyse ben ne umabilirim?" "Daha şanslı olmayı..."
- İnsan kendini aşan bir soru soramayacağı gibi insanı aşan bir cevabı da anlayamaz. Öyleyse cevabı ya içimizde bulacaktık ya da hiç bulamayacaktık.
- Zincirlenmiş insanlar bunlar; zamana zincirlenmişler, hayata zincirlenmişler, bedenlerine zincirlenmişler, zihinlerine zincirlenmişler ve duvardaki gölgelerden tanıyorlar birbirlerini.
- Platon diyor ki; "Güzel bir ruha aşık olan ona hayatı boyunca sadık kalır, çünkü sevdiği şey ebedidir."
- Sokrates, başkaları da bu sesleri duyabilsin diye başkalarının da kendi içlerine dönmelerini ve içlerindeki İyi' onlara kılavuzluk edene kadar İyi'nin üzerini örten ön yargıları ve yanlış kabulleri ortadan kaldırmak istiyordu. Böylece o bir ebe olacak ve İyi'ye gebe olan insanlarda İyi'yi doğurtacaktı. Fakat Gerçek İyi'ye giden yol zor bir yoldu. Çünkü insanın önce hiçbir şey bilmediğini görmesi ve İyi'den uzaklaşmış olduğu için 'Kötü' olduğunu kabul etmesi gerekiyordu. Sokrates onların yüzüne aynayı tutunca çok azı 'Beni doğru yola ilet.' dedi; çoğunluğu ise aynada gördükleri şeyden hoşlanmadıkları için bunu gösterenden de hoşlanmadı.
- Bütün yollarını yürüsen bile ruhun sınırlarına ulaşamazsın, öylesine derindir ruhun logos'u
- Ruh ideaları dolaysız olarak görür. Burada aklın bir hükmü yoktur.
- Buraya gelirken hatiplerden hoşlanmadığını söylemiştin. Şayet bize bu görkemli sözlerin arkasındaki gerekçeleri açıklamazsan hatipler gibi davranmış ve sözlerin büyüsüyle hakikati örtmüş olursun.
- "Ruh bedenden kurtulunca aslına döner ve ideaları temaşa eder. Bedene döndüğünde de onların idealar olduğunu hatırlar." "Pythagoras ruhun bu yüksekliğe ulaşabilmesi için az yemeyi, az konuşmayı, müziği ve düşünceyi emrediyordu. Sen neyi salık veriyorsun?" "Ben de bunlara katılıyorum. Fakat aşk olmadan bunların tek başlarına işe yarayabileceğini sanmıyorum.
- Fakat kutsal küçümseyişler vardır; insanın arzularını küçümseyişi mesela... Tabiatımız bize alçalmamızı emrettiğinde ona baş kaldırdığımız zamanlar vardır.
- İnsan olmaktan daha yüce bir varoluşa doğru yükselmeye çalışırken belki de yalnızca insanlıktan çıkıyoruz.
Platon'un Aşkı İncelemesi - Şahsi Yorumlar
İlk başta Rafet Elçi’ye buradan teşekkürlerimi sunmak istiyorum, yıllardır içimde kuvvetle hissettiğim ama en yakınlarıma karşı olsa dahi bir türlü dile getirmediğim Platon’un tek ‘Bir’ tanrıya inandığı görüşünü o kadar güzel anlatmış ki. Kitapta Platon karşımıza sadece filozof olarak değil aynı zamanda sufi olarak da çıkıyor. Ve idealleri uğruna sevdiği kadından vazgeçmesi bize gerçekte neyin değerli olduğunu gösteriyor. Kitaptaki o derin aşktan bahsedecek olursam; bu aşkın Harmonia üzerindeki dönüştürücü etkisi ve kavuşmalarını ölüme bırakmaları kitabın en etkileyici kısımlarıydı. Sonuçta, hepimiz sevdiğimiz insanla birlikte olsak da olmasak da ondan bir parça taşımıyor muyuz? Önemli olanın ruhların birliği olduğunu dile getiren bir kitap. (Paragrafnbasi)
Sokrates’in öğrencisi Platon bir gün Arkhtas’ın daveti ile Taras şehrine ziyarete gelir. Bu ziyaret esnasında Taras şehrinin en güzel kızı kabul edilen ve aynı zamanda Arkhtas’ın da kızı olan Harmonia Platon’a aşık olur. Oysa Platon her ne kadar Harmonia’dan etkinmiş olsa da ‘idealleri’ uğruna bu aşka karşılık veremez ve bu aşk ‘platonik bir aşk’ olarak yüzyıllarca konuşulacak bir aşka dönüşür. Kitabın ilk bölümlerinde çok fazla mitolojik öğe var ve kelimelerin çoğu bu sebeple oldukça yabancı. Mesela kantharos, kyklis, oinokhoe gibi. Yazar o dönemi anlatırken orjinalliği bozmamak adına kelimelerin eski hallerini kullanmayı kabul etmiş muhtemelen ancak kitapta sözlük bulunmadığı için okurken zorlanılabiliyor. Ayrıca kitabımız felsefik bir kitap ve Platon’un ‘ideal devlet’ görüşlerini çok güzel özetliyor. Çok tanrılı dinlerin hüküm sürdüğü bir dönemde Platon’un tek bir Tanrı’nın varlığına yönelik farkındalık yaratmaya çalışarak Taras’lıları düşünmeye sevk ettiğini görüyoruz. Farklı bir okuma oldu benim için, felsefe konularına eskisi kadar kafa yoramadığımı fark etmemi sağladı. İlgilileri tatmin edebileceğini düşünüyorum. (Melinda)
Kitabın başlarında mitolojik simgeler bana oldukça fazla gelse de (mitolojiyi tanımayan ve ilgilenmeyen birini bu durum oldukça sıkabilir) kitap ilerleyen sayfalarda akıp gidiyor. Sokrates ve platon un felsefesi üzerine herkesin anlayabileceği basitlikte çok şey öğreniyorsunuz ve hemen platon un eserlerinden hangisiyle başlayayım diye düşünüyorsunuz. Yazarı tebrik etmek gerek ben çok beğendim (Mehmet)
Platon'un Aşkı PDF indirme linki var mı?
Rafet Elçi - Platon'un Aşkı kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Platon'un Aşkı PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.
Kitabın Yazarı Rafet Elçi Kimdir?
Kanayan Kafesler adlı romanında izlerine rastlanan bir okul hayatı geçirdi. Yani okul kitaplarına tamamen ilgisiz ve okulda okutulmayan kitaplara tam ilgiliydi.
Kemiğe Dayanmış Yaralar (2003) adlı şiir kitabında ilkokul sıralarından üniversite amfilerine kadar yazdığı şiirleri topladı. Üniversiteyi bitirdiğinde basılmış üç kitabı ve birlikte devam ettirdiği bir kaç projesi vardı.
Askerlik vazifesi sırasında Donanma Komutanlığı için dört eseri Osmanlıca aslından sadeleştirdi, kendisinin yayına hazırladığı Kılıç Ali Paşa adlı eser 2006 tarihinde Deniz Kuvvetleri Komutanlığı tarafından basıldı.
Birisi zengin bir çevreden diğeri fakir bir muhitten gelen iki genç dahinin hikayeleri olan Kanayan Kafesler (2003) ve Kalbimdeki Monarşi’den (2004) sonra bambaşka bir üslupla modern bir psikoloji romanı yazdı (Ruhlar Pipo İçmez 2009).
Aynı yılın Temmuz ayında kitaplardan uzak kalmasına sebep olan iş hayatına son vererek, erteleyip durduğu 3 büyük projesinden ilkini yazmak için çalışma odasına kapandı. Dört ay sonra çıktığında koltuğunun altında Şair (2011) romanı vardı. Daha müsvedde aşamasında adını duyurmaya başlayan bu eser sayesinde hayatının en önemli gayelerinden birine ulaştı: yazarak yaşamak!
Şu an biri senaryo, birisi roman, diğeri editörlük olmak üzere üç projeyi aynı anda yürütüyor. İngilizce, Arapça ve Osmanlıca biliyor.
Rafet Elçi Kitapları - Eserleri
- Şair
- Ahrar
- Platon'un Aşkı
- Ruhlar Pipo İçmez
- Kanayan Kafesler
- Var Olan
- Yolcu
- Bütünbelirim
- Türk Harp Kudretinin Sınırları
- Kalbimdeki Monarşi
Rafet Elçi Alıntıları - Sözleri
- "Şaraba ne hacet efendimiz? İnsan acıdan yaratılmış bir mahlûk; rüzgar estikçe titreyip kanar. Kanadıkça susar, sustukça dolar, doldukça boşalır. Gece şaraptır, mehtap şaraptır, yıldızlar mezedir. Bizi biraz da bu İstanbul içirir. Ama ben İstanbul'u içerim, yıldızlarla beraber." (Ruhlar Pipo İçmez)
- Beynimi meydana getiren dış tesirler, beynimin meydana getirdiği şeyleri belirlemiş, ben de beynimin meydana getirdiği dış şeylerle beynimi meydana getiren şeyleri birleştirip buna "Benlik" demişim. (Var Olan)
- "Bu kadar duygusallıkla yaşanabilir mi dostum? " (Kanayan Kafesler)
- Lakin şair bir iğnenin deliğinden sonsuza bakan adamdır. Sonsuz dururken iğneye bakan adam değildir. (Yolcu)
- Ne tuhaf! Hüznü sevincinden derin, (Yolcu)
- "Lanet olsun sana da , sana duyduğum aşka da dedi ." 'Aşk gibi sonsuz bir cevher varken beden gibi kokuşmuş bir şeyin peşinden koşarsan sana yazıklar olsun.Oysa ruhumu sevseydin; zarafetimi ,kalbimi sevseydin; aşkımızda ayrılık mı olurdu ???Ama bedenimi istersen haddimi aşmış olursun Bedenim sana ait değil , başkasına da ait değil, kimseye ait değil hatta bana bile ait değil.Ne olur beni bana bıraksaydınız.Ben ruhundaki cesur erkeği sevmiştim, hiçbir şeyden korkmayan o kahramanı sevmiştim.Yoksa o zavallı çirkin bedeniyle erkek,kadın gibi güzelliğin kreminden yapılmış ipekten bir heykeli nasıl hak edebilir? Kadın Erkeğe Değil Kahramana Layıktır... (Ruhlar Pipo İçmez)
- Ne kadar elinden tutulsa, ne kadar ilgilenilse de yalnızdır çocuklar . (Kanayan Kafesler)
- “ Hayır! Kimse onları filmden çıkarmadı, anlamıyor musunuz ? Onlar filmin içindeler , fakat siz göremiyorsunuz .. “ (Ruhlar Pipo İçmez)
- Kendi göğsünde kalabalıkların gürültülerini dindiren ve kendi ruhunu kirlerin karmaşasından arındıran bir adam nasıl olur da tanrının sesini duymaz zaten? Şayet bu kadar saflaştıktan sonra da tanrının sesini duymayacaksa ruhumuz, ya tanrı hiç konuşmamıştır ya da ruh hiç varolmamıştır. Hayır, o bir tanrı icat etmemişti, o bir tanrıya icabet etmişti. Bunlar çok farklı şeylerdir dostlarım. (Platon'un Aşkı)
- Şu acıyla kabaran ellerime bir bak! Şu derin bir kederle duyduğum iştiyak*, Beni öldürüyor günden güne. Görüyorsun ya hep mutsuzum. İştiyak: güçlü bir istek (Yolcu)
- Eğer sen cahil olduğun bilirsen cehalet bile bir makamdır... (Ahrar)
- Herhangi bir şey konusunda 'onu kaybettim' deme. 'Onu iade ettim' de. (Ahrar)
- "Nasıl istersen öyle olsun dostum. Şimdi, güneşin ışığının bize sekiz dakika gecikmeyle geldiğini biliyoruz. Zira ışığın bu kadar uzun bir mesafeyi katedebilmesi için böyle bir zaman gerekiyor. Bu süre içinde elbette güneş değişmiş oluyor ama biz her defasında sekiz dakika öncesini görüyoruz. Demek ki aradaki mesafeyi kısaltsak onun şu andaki haline zamansal olarak daha yakın bir halini göreceğiz. Ondan uzaklaştığımız takdirde de aradaki zaman farkı artacak ve biz onun şu andaki halinden çok daha eski bir halini göreceğiz. Bunlar çok bilinen ve yeterince açık şeyler değil mi?" "Evet. Bu olgu hakkında hemen herkes bir şeyler duymuştur." "Güneşten bize bakan birinin bizim sekiz dakika öncemizi göreceği de aşikar. Yani sekiz dakika önce yaptığımız şeyler uzaydan silindi diye düşünsek de aslında korunuyorlar ve hatta benzetme yaparsak bir çamaşır ipinde asılı fotoğraflar gibi uzayda serili halde bulunuyorlar. Elbette bu, evrenin bütün bir tarihi için geçerli." (Bütünbelirim)
- Otur ve bana bir kadeh uzat! Uzun bir acının parmağı gibi kandan, Bana her acıdan bir kadeh doldur. (Yolcu)
- Gel ruhum gidelim bu şehirden Pırlanta topuklarla, kristal nehirden Sırça saraylara gidelim. Saraylara gidelim. (Yolcu)
- Ne kadar elinden tutulsa, ne kadar ilgilenilse de yalnızdır çocuklar. (Kanayan Kafesler)
- Platon diyor ki; "Güzel bir ruha aşık olan ona hayatı boyunca sadık kalır, çünkü sevdiği şey ebedidir." (Platon'un Aşkı)
- Kaderin kahkahası bir ömre yayılmıştır (Ahrar)
- Var olmak için çaba harcayanlar ancak var olmayanlardır. (Var Olan)
- Tüten bir ejderha gibi alevsizim Mutsuzum, yalnızım, sensizim Ve bazen gitmek istiyorum buradan Lakin ölüm müdür benim yurdum? Cehennem miydi hayalini kurduğum? (Yolcu)