Phaidon - Platon Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap

Phaidon kimin eseri? Phaidon kitabının yazarı kimdir? Phaidon konusu ve anafikri nedir? Phaidon kitabı ne anlatıyor? Phaidon kitabının yazarı Platon kimdir? İşte Phaidon kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

Kitap Künyesi

Yazar: Platon

Çevirmen: Nazile Kalaycı

Yayın Evi: Kabalcı Yayınevi

İSBN: 9786055272111

Sayfa Sayısı: 272

Phaidon Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Platonun ölümsüz eserleri arasında yer alan ve ilk kez Yunanca özgün metinden Türkçeye çevrilen Phaidon, Sokratesin ölümle yüzleşme anını konu ederken aslında hakiki bir filozofun ölümle karşı karşıya kaldığı anda takınması gereken tavrı dile getirir: son anlarını nasıl korkusuzca, nasıl kayıtsızca, nasıl ironiyle yaşaması gerektiğini. Bu yüzden bu eser yalnızca teori ve savlardan ibaret salt bir felsefe metni olarak değil, arka plandaki Sokrates ruhunu duyumsamak için de okunmalı.

Phaidon Alıntıları - Sözleri

  • Kendisi saf olmayan birisi için saf olanı anlamak imkansızdır.
  • " ... çünkü fikrimce, bütün ilişkilerinde ruh, tene son derece üstündür. "
  • yaşam bir hastalıktır, ölüm ise sağlığa kavuşmak
  • Dilde yapılacak yanlışlık, sadece dile değil aynı zamanda ruha da kötü etki eder.
  • Oysaki akıllı bir insanın kendisinden daha akıllı olanın yanında kalmak istemesi mantıklıdır.
  • Sokrates gülümseyerek yanıt verdi: Simmias! Şimdi, daha önce olduğumdan daha nahoş ve kötü bir durumda olmamdan korkan sizleri bile öncekinden daha kötü bir yaşam sürmediğime, yaşadıklarımı bir felaket olarak görmediğime zorlukla inandırabilirken başkalarını nasıl inandırırım?
  • Bazen düşünce, düşünce ismini taşımayı hak etmez…
  • Ölüm şu iki şeyden biridir; Ya Bir hiçlik ve mutlak bir bilinçsizlik hali ya da herkesin söylediği gibi ruhun dünya değiştirmesi, bu dünyadan bir başkasına göç etmesi.
  • En mutlu ruhlar ise felsefe ve akıldan yoksun bir şekilde alışkanlık, çalışkanlık ve doğrulukla yaşayan insanların ruhlarıdır.
  • İnsan tüm yaşamı boyunca ölümü bekleyip, ölüm anı geldiğinde bundan rahatsız olursa, saçma bir durum yaşanmış olur.
  • Sokrates örttüğü yüzünü açtı ve şöyle dedi: "Asklepios'a bir horoz adadık, onu kesmeyi unutma!" Kriton "Tamam olur, başka söyleyeceğin bir şey var mı?" dedi. Buna bir yanıt vermedi.
  • Felsefe sanatların en önemlisidir ve ben de onunla ilgileniyorum
  • Homeros şöyle diyordu: "Göğsüne vurarak kalbini azarladı: Katlan kalbim, vaktiyle bundan daha kötülerine katlanmıştın."

Phaidon İncelemesi - Şahsi Yorumlar

FELSEFİ KİTAP YORUMU Platon'un tüm eserleri diyalog şeklinde olduğu için okumak çok zevkli. Bu diyalogu ise Sokrates'in ölmeden önceki son diyalogudur. Sokrates'in idam edileceği gün öğrencileri onu son kez görmeye gelir. Bu öğrencileri Kebes ve Simmias 'dır. Öğrencileri Sokrates'in idam edilmesine rağmen çok mutlu ve cesur olduğunu görünce şaşırırlar. Sokrates'e bunu sorduklarında ise Sokrates öldükten sonra hayatın olduğunu, asıl gerçek alemin öldükten sonra olduğunu ve ruhun ölümsüz olduğunu dile getirir. Kebes ve Simmias buna inanmaz ve Sokrates onlara ruhun ölümsüz olduğunu işte bu diyaloğunda üç kanıt ile inandırmaya çalışır. Bu üç kanıtın sonunda ise Simmias ve Kebes ruhum ölümsüz olduğunu ve öldükten sonra hayatın olduğuna inanır. Sizce Sokrates'in bu üç kanıtı ne olabilir? Sokrates nasıl idam edilecek? Öğrencileri Kebes ve Simmias'a son sözü ne olacak? Benden bu kadar Kitabı tabii ki tavsiye ederim. Hatta sınavda hocamız Sokrates'in ruhun ölümsüzlüğünü kanıtlayan 3 maddesini yazın demişti. Bu kitap ile sorudan tam puan alarak neşeli bir şekilde okumanızı tavsiye ediyorum. (Ayşe Gezer)

Phaidon - PLATON Puanım : 9 Bu esere Müslüman bir bakışı açısıyla yaklaşıyorum. Sokrates’in takındığı tavır ve davranışlar Müslüman bir kimse için geçerli olan bir çok şeyi kapsıyor. Öncelikle akletmeyi, öğrenmeyi, bilmeyi arzulaması Müslüman kimse için Kur’an-ı Kerim de bir çok ayette vurgulanmıştır. (Hud, 51/Kasas,60) Nasıl ki Sokrates gördüğüne, duyduğuna hemen inanmayıp sorguluyor düşünüyor ise Müslüman da bir şey duyduğunda hemen iman etmemeli, onu soruşturmalı, uyanık olmalı, imanını tahkiki iman düzeyine çıkarmalıdır. Sokrates nasıl gerçek filozof olmak için bedeni arzulardan kaçıyor ise Müslüman bir kimse de gerçek bir Mümin olabilmek için nefsi arzulardan kaçınmalı, arzuların kölesi olmamalıdır. (Teğabün,16) Sokrates her bedeni arzunun ruha çakılan bir çivi olduğunu ve ruhun bu şekilde bir ızdırapta olduğunu söylüyor. Müslüman bir kimse içinde nefsinin arzularına karşı gelememe sonucunda vuku bulan kötü olaylar içten içe onu eritir, yaptığı kötülük vicdanından büyük sesler getirir. (Araf, 23) Sokrates ruhun ölümsüz olduğunu öldükten sonra Hades aleminde yaşamaya devam edeceği görüşünü benimsemiştir. Müslüman bir kimse içinde ölüm bir sona eriş değil, gerçek olan hayata kavuşmadır. Ve mümin eğer Allah’ın çizdiği ölçülerde bir hayat yaşadıysa onun va’dettiği cennetinde ebediyen kalacaktır. (Tevbe, 89) Sokrates ölümden korkmanın gerçek bir filozof için saçma olduğunu, çünkü onun zaten hayatı boyunca buna hazırlandığını söyler. Müslüman bir kimse içinde ölüm korkulacak bir şey değil, aksine Rabbi ile kavuşma anı tabiri caiz ise ölüm günü; Hazreti Mevlana’nın da dediği gibi bir düğün günüdür. Müslüman hayatını Rabbinin arzuladığı şekilde sürdürmüş, onun emir ve yasaklarına uymuştur. Yani onun için de korkulacak bir şey yoktur. Sokrates dünyadan göçmenin ona mutluluk verdiğini, çünkü gideceği yerde gerçeklere ulaşacağını, tanrılar ve akıllı insanlar ile sohbet edebileceğini umut eder. Müslüman bir kimse için de hadisi şerif de; "dünya müminin zindanı kafirin ise cennetidir." buyuruldu üzere yalan olan dünyanın sona ermesi, ebediyete giden yolculuk Mümine mutluluk verir. sokrates haz peşinde gidenlerin ruhlarını kirli olduğunu onların Hades'e ulaşamayacaklarını, bir karaltı gibi mezarlıklarda dolaşacaklarını söyler. Haz peşinde ömür tüketen bir kimse için de durum böyledir (Müşrikler, Münafıklar, Kâfirler). Onlar Allah’a ulaşamayacaklar, kirlenmiş ruhları ile cehennemi boylacaklardır. Alıntılar; **Sokrates: Ölümü kendisinde kabul etmeyene ne adını vereceğiz?  Kebes: Ölümsüz, dedi.  Sokrates: Demek, ruh, dedi, ölümü kabul etmez. **Açıkçası öleceği için öfkelenen birisini görürsen bil ki o bilgeliği değil bedenini seviyordur. **Hayattan nasibini alan her şey ölseydi, ölünce de hayata kavuşmaksızın aynı halde kalsaydı, her şeyin bir gün ölümle biteceği, artık canlı hiçbir şeyin kalmayacağı zorunlu olmaz mıydı?  Gerçekten canlı bir şey ölümden değil, başka şeyden gelseydi ve yaşayan şey ölseydi her şeyi ölüm içinde yok olup gitmekten ne menedebilirdi? **Sokrates: Öyleyse ne yapacağız? Ölüm için, kendi karşıtını doğurduğunu kabul etmeyecek miyiz? Bu yönden tabiatın topal olduğunu mu söyleyeceğiz? Yoksa ölümün kendi karşıtını doğurduğunu, zorunlu olarak kabul mü edeceğiz, diye sordu.  Kebes: Kabul edeceğiz, dedi.  Sokrates sordu: Karşıtı nedir?  Kebes: Yeniden yaşamak, diye cevap verdi.  Sokrates devam ederek: O halde, dedi, yeniden yaşamak varsa, yeniden yaşamak, ölülerden yaşayanlara giden bir doğuştur. (Elif Aydın)

Platon’un en önemli ve en gözde diyaloglarından biri olan bu eser,insanı sorgulamaya ve düşünmeye itiyor.Kitapta Sokrates’in baldıran adlı zehiri içmeden önceki saatlerde,hayatını iyi bir şekilde yaşamış bir insanın içinin rahatlığını ve huzurunu biraz edebi bir dille biraz da felsefik bir dille anlatmış. Kitapta benim en çok dikkatimi çeken kısım ruhun ölümsüzlüğü hakkında konuşulduğu kısımdır. Bir de bu kitabın önsözünün çok uzun olduğunu gördüğümde genel olarak hiçbir kitabın önsözünü okumayı sevmedigimden bu kitapta da aynısını yapmayı düşünmüştüm.Fakat çok uzun yazıldığı için bir göz atmam gerektiğini düşündüm ve başlamamla bitirmem bir oldu. Zaten bu kitabı iyi bir şekilde anlamak için önsözün mutlaka okunması gerektiğini düşünüyorum. Normalde diyalog okumayı sevmeyen biri olarak ben bu kitabı beğendim sadece sonlarına doğru biraz sıkıldım,onun dışında güzeldi. Son olarak daha önce böyle bir kitap okumadığım için puan vermek istemiyorum. (Semanur Aydın)

Kitabın Yazarı Platon Kimdir?

Antik/klasik Yunan Filozofu, Matematikçi, Felsefi Diyaloglar Yazarı ve Batı Dünyasındaki İlk Yüksek Öğretim Kurumu Olan Atina Akademisinin Kurucusu

Eski Yunan filozofu (Atina İ.Ö. 428-ay.y.İ.Ö. 348/347). Soylu bir ailenin oğlu olan Eflatun (ya da Platon), parlak bir Öğrenim görerek, sanatın her dalında kendini gösterdi (çok genç yaşta şiirler, trajediler yazdı); Kratilos'tan bilim dersleri aldı. Sokrates'le tanışınca (İ.Ö. 407) felsefeye yönelip, gerek beden, gerek kafa yapısı bakımından siyasete yatkın olmadığından, o karışık yıllarda siyasetten uzak kaldı. Demokrasiyi küçümserken, Otuzlar Meclisi'yle iktidara gelen dostlarının yönetimini daha da beter buldu. Sokrates'in Ölümünden sonra Megara'da Eukleides'in yanına çekildi; sonra yolculuklar yaparak Kyrene'de matematikçi Theodoros'la tanıştı. Mısır'a bir yolculuk yapıp, İtalya'ya giderek Tarento ve Lokroi'deki pyhthagorasçı çevrelerle ilişki kurdu. İ.Ö. 388'e doğru Dionysos'un kaynı Dion tarafından, Syrasos'u oek etkileyemedi. Atina'ya dönerek, Akademi Gymnasionu'nda Yunanistan'ın dört bir yanından gelen Öğrencilere ders verdi. İ.Ö. 367 ve İ.Ö. 361'de iki kez daha Sicilya'ya gittiyse de, Genç Dionysos'u da etkilemeyi başaramadı ve felsefe ile tiranlığı bağdaştırmaktan vazgeçti. Atina'ya dönüp, Akademi'de ders vermeyi sürdürerek, söylentiye göre bir şölen sırasında öldürüldü.

Eflatun'un bütün yapıtları günümüze kalmıştır: Felsefe ve felsefeyle bağlantılı konularda yazılmış 26 diyalog. Karşılıklı konuşmalar biçiminde yazıldıkları için bunlara "diyalog" denirse de, tümünü diyalog diye adlandırmak belki doğru olmaz; çünkü, sözgelimi Sokrates'in mahkemede yaptığı konuşmayı içeren Savunma ve daha birkaç yapıtı, temelde monologdur. Gene de, tarihsel kişilere dayansın ya da dayanmasın, bütün yapıtlarını kişilerin ağzından yapılan konuşmalar biçiminde yazdığı için, tümü bu anlamda tiyatrovaridir. Birkaçı dışında, diyalogların tümünde, Sokrates odak kişidir.

Platon Kitapları - Eserleri

  • Devlet
  • Sokrates'in Savunması
  • Phaidon
  • Diyaloglar 2
  • Şölen - Dostluk
  • Gorgias

  • Lysis
  • Hipparkhos Kleitophon Rakipler
  • Protagoras
  • Diyaloglar
  • Devlet Adamı
  • Mektuplar
  • Philebos

  • Meneksenos
  • Euthyphron
  • Kriton
  • Yasalar
  • Timaios
  • Ion
  • Menon

  • Sofist
  • Minos
  • Lakhes
  • Kritias
  • Alkibiades I-II
  • Parmenides
  • Theaitetos

  • Küçük Hippias
  • VII. Mektup, Dion
  • Seçmeler
  • Kratylos
  • Büyük Hippias - Theages
  • Euthydemos - Parmenides
  • İkinci Alkibiades

  • Kharmides
  • Epinomis
  • Phaidros
  • Devlet III-IV
  • Siyaset ve Retorik
  • Kleitophon veya Felsefeye Davet
  • Parmenides

  • Devlet

Platon Alıntıları - Sözleri

  • Tanrı sıradan bir kişiyi bile şair yapacak kadar bilge bir şairdir. O ana dek şiirden yana nasipsiz bile olsa aşk'ın dokunduğu herkes şair oluverir bir anda. (Şölen - Dostluk)
  • Kurtlar kuzuları nasıl severse Aşıklar da sevgililerini öyle sever. (Phaidros)
  • sözü özüne uymayan biri beni sıkar; söyledikleri ne kadar güzel olursa, o kadar sıkar. o zaman da beni söze düşman görürler. (Lakhes)
  • "Antropos* ismi sadece yakınındaki canlıları görebilen, gördüğünden farklı bir şey düşünemeyen hayvanların ifade ettiğinden farklı bir anlam ifade eder." *İnsan (Kratylos)
  • “Benim gibi bir kimseyi kolay kolay bulamayacaksınız. Onun için, size, kendinizi benden yoksun bırakmamanızı öneririm.” (Sokrates'in Savunması)
  • Evet birleştiren şey sevinç ve acı ortoklığı değil midir? (Seçmeler)

  • Ruha ait şeylere bakalım; bunlar ölçülülük, doğruluk, cesaret, kolay öğrenme, zihinde tutma, iyi yüreklilik ve daha başka benzer şeyler... (Menon)
  • Ya sen adaletin ne olduğunu bilmiyorsun ya da onu benimle paylaşmak istemiyorsun (Kleitophon veya Felsefeye Davet)
  • O halde, sence, söz, söylenen; görüş, görülen; işitiş, işitilen şey midir? Yoksa, söz başka, söylenen şeyler başka; görüş başka, görülen şeyler başka; işitiş başka, işitilen şeyler başka mıdır? (Minos)
  • Eğer bir resme gereğinden fazla yaklaşırsan resimden hiçbir şey anlayamazsın. (Theaitetos)
  • Devletler yeniden düzenlenmedikçe, kanunların daha iyi bir hale getirilmelerine imkân yoktur. (Mektuplar)
  • “İnsanlara tanrılardan söz ederken onları tatmin etmek, gerçekten biz ölümlülere, ölümlülerden söz etmekten daha kolay gibi görünüyor. Çünkü dinleyenlerin, kendilerine bu kadar yabancı olan meseleler üzerinde görgüsüz ve kara cahil olmaları, bu konuda söz söylemek isteyenlerin işini pek kolaylaştırır; zaten tanrılar hakkındaki bütün bilgimizin de ne olduğu belli.” (Kritias)
  • YABANCI: Sanırım henüz aşk avına dikkat etmedin. THEAİTETOS: Dikkat etseydim ne olurdu? YABANCI: Bu avın hediye olmadan yürümediğini görürdün. (Sofist)

  • "İyi şeyler istiyorum ancak farkına varmadan tanrılardan kötü bir şey istememek çok zorlu bir iş." (Alkibiades I-II)
  • Dilde yapılacak yanlışlık, sadece dile değil aynı zamanda ruha da kötü etki eder. (Phaidon)
  • Oysa, çoğunlukla, doğa ve yasalar birbirine kar­şıttır. Bu nedenle, insan utanıp düşündüğünü söylemekten çekinirse, sözleri birbirini tutmaz olur. (Diyaloglar 2)
  • gevezelik ciddi araştırmaların eğlencesi olur. (Philebos)
  • “Önemli olan yaşamak değil, iyi yaşamaktır.'' (Kriton)
  • _O halde aldanmıyorsam, kötülük kalmadığı zaman bile dostluk vardır. _Vardır. _Dostluğun sebebi gerçekten kötülük olsaydı dostluğun da ortadan kalkması gerekirdi: çünkü sebep yok olunca sonucu da yok olur. (Lysis)
  • Seyircilere dikkat etmeliyim çünkü onları ağlatırsam alacağım para beni güldürür, onları güldürürsem alacağım para beni ağlatır. (Ion)