Pera - İlhan Berk Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Pera kimin eseri? Pera kitabının yazarı kimdir? Pera konusu ve anafikri nedir? Pera kitabı ne anlatıyor? Pera PDF indirme linki var mı? Pera kitabının yazarı İlhan Berk kimdir? İşte Pera kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

Kitap Künyesi
Yazar: İlhan Berk
Yayın Evi: Yapı Kredi Yayınları
İSBN: 9789750802010
Sayfa Sayısı: 187
Pera Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
Nerede bir sokak görse bakmadan edemeyen İlhan Berk, bir taşbaskısı, bir çıkma, bir labirent, bir harita olan Pera'yı okuyor; Bizans'ın uykusuz tarihinde bir "Karşıyaka" olan Pera"yı:Caddeleri, Park Otel'i, gizemli pasajlarıyla, bir gayya kuyusu olan Tarlabaşı'sıyla, Asmalımescit'i, Tepebaşı'sı ve insanlarıyla; sokakları ve evleriyle Pera'yı okuyor. Ve Galata'dan sonra bir 'anıt' kitabı daha okuyucusuna emanet ediyor.İlhan Berk, ilk kez 1990'da yayımlanan Pera kitabını da, tıpkı Galata'da yaptığı gibi, bu üçüncü baskısı için tekrar gözden geçirdi.
Pera Alıntıları - Sözleri
- Gök? Gök yerinde değildi. Yerinde olmayan göğe kör bir adam başını dikmiş bakıyordu.
- “bir ses seninle aynı yarımadadayız diyor ve yitiyor sonra pera'nın eski bir sokağında. pera'nın eski bir sokağını tepiyorum ben böyle her akşam her akşam tabanımda senin çamurun.”
- "Dublin'in, bu kentin görüntüsü bir gün yeryüzünden silindiğinde, bir rehber kitap gibi, Ulysses'e bakarak, yeniden, eksiksiz bir biçimde kurulsun istiyorum."
- “Sessizlik. Sessizlik. Bizi bekleyen asık suratlı sessizlik!”
- “Bir zamanlar her şey başkaydı her şey. Şimdi her şey boş her şey.”
- “Ve “Bugünlerde hiç gökyüzüne baktınız mı? diyor bir kadın bir kadına.”
- “Bir adam uzanmış gökyüzünü okuyor Ve yıldızlara ad veriyor Ve iki zamanda çıkıyor yüzü.”
- ... Yaşamadık ki biz Bir bulut geçiyor, bir bulut geçiyor diyoruz. Bir yaprak düşüyor, bir yaprak düşüyor diyoruz. Seyircisiyiz biz bu dünyanın!..
- Yaşamadık ki biz Bir bulut geçiyor, bir bulut geçiyor diyoruz. Bir yaprak düşüyor, bir yaprak düşüyor diyoruz. Seyircisiyiz bu dünyanın!
- Bir ev durduğu yerde ufalıyordur / bir sokak kendini erimeye bırakmıştır / bir su yolu gökyüzüne kayıyordur / bir kadının boynu durmadan uzuyordur / bir pencere başını almış gidiyordur / bir çocuğun kaşları bitiyordur / bir saat durduğu yerde akıyordur / kendini suluyordur bir tarla / bir puhu kuşu yumurtluyordur.
- Dıştan bir gayya kuyusu* Göz önce hiçbir şey görmez. Yolumuzu saptamak için de kollarımızı açalım ki böylece bu dünyanın (bildiğimiz bu dünyanın) neresinde olduğumuzu biraz olsun anlayabilelim. Sonra da ona Tarlabaşı diye bir ad verip, öylece kazmaya, oymaya, tepmeye başlayabilelim. Önümüze çıkan büyük küçük sokaklar, caddeler, evler, çarşılar, alanlar, çıkmazlar burasının yine de coğrafyasının pek de dışında bir yer olmadığını gösterecektir. Bu da ne de olsa bir şeydir. Değil mi ki bu bir keşif yolculuğudur, öyleyse, önümüze çıkana razı olalım.
- Ve senin saçlarına sürünüp geçiyor gece Yüzün çocuksu ve tozlu gökyüzü Tozlu gökyüzüne çıkıyorsun Ve mor bir akşam
- Beyoğlu'yum ben rüzgârlar öğrenciler yağmurlar kadar eski Dünyanın ilk günleri ilk sakinleri gibi eski.
- “Sonra herkes kendi dünyasına daldı, geçti geçmez dediğimiz zaman”
Pera İncelemesi - Şahsi Yorumlar
Yaşı ve yaşadığı çevre bakımından bu kitap ancak İlhan Berk'in yazabileceği kitaplardan. En ilginç mahalle dedikodularından, öylesine bakıp geçtiğimiz ara sokaklarının öykülerine; çok iyi bir Şair tarafından müthiş bir şehir anlatısı. İstanbul'un yakın tarihini merak eden okura önerilir. (semih)
Kitaptaki tüm şiirler ve şiirsel düzyazilar İstanbul hakkında.. İlhan Berk bu şehrin sokaklarını adım adım gezmiş neredeyse her caddesi için bir şiir yazmak isteyecek ölçüde İstanbul' a aşkla bağlı bir ozan.. Tarihi dokuyu yansıtan türden derinlikli.. (Necla Engin)
Pera PDF indirme linki var mı?
İlhan Berk - Pera kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Pera PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.
Kitabın Yazarı İlhan Berk Kimdir?
İlhan Berk (d. 18 Kasım 1918 - ö. 28 Ağustos 2008) Türk şair.
Balıkesir Necatibey Öğretmen Okulu'ndan mezun olmuş, Espiye'de iki yıl ilkokul öğretmenliğinden sonra Ankara Gazi Eğitim Enstitüsü'ne girdi. Enstitünün Fransızca bölümünden mezun (1944) olan Berk, 1945-1955 yılları arasında Zonguldak, Samsun ve Kırşehir'de ortaokul ve liselerde Fransızca öğretmenliği yaptı. 1956 yılından itibaren on üç yıl boyunca Ankara'da T.C. Ziraat Bankası'nın Yayın Bürosu'nda çevirmenlik yaptı.
Bu süre içinde modern dünya şiirinin iki büyük şairi sayılan Arthur Rimbaud ve Ezra Pound'un şiirlerini çevirerek kitaplaştırdı. Bu tarihten sonra kendini tümüyle yazmaya verdi ve bir anlatı kitabı dışında, yalnız şiir ve şiire ilişkin yazılar yazdı. Kül adlı kitabıyla 1979 yılında Türk Dil Kurumu ve İstanbul kitabı ile de 1980 yılında Behçet Necatigil Şiir Ödüllerini kazandı. 1983'de Deniz Eskisi adlı kitabıyla, Yedi Tepe şiir Armağını'nın 1988'de de Güzel Irmak adlı kitabıyla Sedat Simavi Edebiyat Ödülü'nü (F. Edgü ile) aldı. 28 Ağustos 2008 tarihinde Bodrum'da 90 yaşında vefat etmiştir.
Yazım Hayatı
İlhan Berk, ilk şiirlerini Manisa Halkevi'nin dergisi Uyanış'ta yayımlamıştır (1935). Berk, 19 yaşındayken Güneşi Yakanların Selâmı adıyla kitaplaştırdığı bu şiirlerinde "hece vezni" kullanmakta ve o dönemin şiir anlayışına özgü bir karamsarlık taşımaktadır. "Sonsuzluk", "kızıl", "hulya", "ateş" en sevdiği sözcükler olarak görünmektedir. Sembolist şiirden esinlenilmiş izlenimi veren imgeler yapmayı sevmektedir: "Bir karanlık gecenin masmavi seherinde / Kızıl başörtünle gül yüzlü bahçede görün".
Dil anlayışı da henüz döneminden kopamamıştır ki, bunu da 19 yaşındaki bir şair adayı için doğal karşılamak gerekmektedir: "Kıpkızıl hulyalı bir renge yükselmeden gün / Bir devrin neşesini taşımakta yüzün". Berk'in ilk kitabına adını veren şiirinin son kıtası da şöyledir: "Neler, neler beklenmez nihayetsiz bir yerden / Güneşi içelim mor şafaklar gecesinden / Selâm! Sonsuzluklara, hasret gönüllerden / Selâm, güneşe, göğü yakanlar bahçesinden!".
İlhan Berk, daha sonra 1940'lara doğru Yeni Edebiyat anlayışı içinde yer almış, Servet-i Fünun (Uyanış), Ses, Yığın, Yeryüzü, Kaynak gibi dergilerde yazmıştır. Türk şiirinin en deneyci şairlerinden biri olan İlhan Berk, durmadan yatak değiştirerek, ama bazı sorunsallara hep bağlı kalarak şiirini günümüze kadar eskitmeden getirmeyi başarmıştır.
“Yazmak mutsuzluktur, mutlu insan yazmaz.
bu yeryüzünü olduğu gibi görmeme engel olan
ve bana bu yeryüzünü cehennem eden
bu yazmak eyleminden kurtulduğum,
mutlu olduğum bir tek şey var: resim yapmak.”
Ödülleri
Kül, 1979 TDK Şiir Ödülü.
İstanbul, 1980 Behçet Necatigil Şiir Ödülü.
Deniz Eskisi, 1983 Yedi Tepe Şiir Armağanı
Güzel Irmak, 1988 Sedat Simavi Edebiyat Ödülü.
İlhan Berk Kitapları - Eserleri
- Bir Yeryüzü Tanığı
- Günaydın Yeryüzü
- Güzel Irmak
- Eşik
- Poetika
- Dünya Edebiyatında Aşk Şiirleri
- Toplu Şiirler
- Logos
- Galile Denizi
- Akşama Doğru
- Aşk Tahtı 1976 - 1982
- Galata
- Seçme Şiirler
- Pera
- Çiğnenmiş Gül
- Mısırkalyoniğne
- Adlandırılmayan Yoktur
- Deniz Eskisi
- Uzun Bir Adam
- Kitaplar Kitabı
- Kuşların Doğum Gününde Olacağım
- Tümceler Geliyorum
- Bir Limandan Üç Resim
- El Yazılarına Vuruyor Güneş
- Dün Dağları Dolaştım Evde Yoktum
- Kül
- Şeyler Kitabı
- Şifalı Otlar Kitabı
- İstanbul Kitabı
- Aşıkane
- Avluya Düşen Gölge
- Çok Yaşasın Sayılar
- İnferno
- Çivi Yazısı
- Köroğlu
- Enis Batur'a Mektuplar
- Delta ve Çocuk
- Atlas
- Fransız Şiir Antolojisi
- Kült Kitap
- Otağ
- Türkiye Şarkısı
- Taşbaskısı
- Şiirin Çizdiği
- Requiem
- Ben İlhan Berk'in Defteriyim
- Şenlikname
- Başlangıçtan Bugüne Beyit-Mısra Antolojisi
- Aşıkane
- Bakmak
- Asılı Eros
- Kanatlı At
- Güneşi Yakanların Selâmı!
- Elin Üstünde Gezsin
- Geceye Sor Beni
- Defter Kapakları
- Başlangıcından Bugüne Dünya Şiiri
- Gerçeküstücülük
- Poetika / Logos
- Mağara Ressamı Sapkın Nakkaş Namahrem Kalem
- Lettera Amorosa
İlhan Berk Alıntıları - Sözleri
- Kırları bir severdi o bir severdi denizleri aklımıza geldi. (Çivi Yazısı)
- Geçen dakikalarım, Kim bilir neredesiniz? (Logos)
- sevgilim, işte eylül ve işte senin usul usul seğiren yüzün. zaman ki sonsuzdur bitmemiş şiirler gibidir. bazı hüzünleri bazı nehirleri tutup anlatmak gibidir. biz ki zamanı tırnak arasına alıp yaşadık (isteğin bulanık kıyısında). bundan değil midir bizim aşkımızda sürekli bir akşam hüznü vardır. (Otağ)
- Ve gülmek deniz gibi haritalarına. (Atlas)
- Bir ateş yakalım ki, tutuşsun gökler bile Ve Güneş içilsin o gün, kızıl çanaklardan! ... (Toplu Şiirler)
- "Kalemler, söz ordularını donatırlar." (Katip Çelebi) (Kül)
- Tanrı. Büyük yabancı. Başka hiçbir sözcük bu denli hem yakın, hem uzak olamaz. Tanrı üstüne hiçbir şey bilmiyoruz aslında: Biliyormuşuz gibi davranıyoruz. Varolmayışı ise bizi ilgilendirmiyor. (Adlandırılmayan Yoktur)
- Ve yüzün Yüzün deniz kıyısında bulunmuş kalem gibi Bir deniz yolu gibi de git git bitmiyor (Seçme Şiirler)
- "Elinin yanağımın üstünde hiçbir anısı yok." İlhan Berk /Uzun Bir Adam (Uzun Bir Adam)
- Evrensel şiir, elbette merak edilen bir şeydir. Ancak yapısı gereği, doğası gereği, şiir zaten evrenseldir. Daha çok da, bütün sanatlar içinde şiirin ayrı bir yeri vardır. Şiir yine yapısı gereği insana en yakın sanat dalıdır. Şiiri böyle tarif etmek isterim. Hiçbir sanat şiir kadar insana yakın değildir. Daha da ileriye giderek, şiirsiz bir dünya yeryüzünde kurulmaz diyebilirim. Şiir zaten kendini hazırlayarak gelmiştir. Bu dünyada yerini hazır bulmuştur. İnsana o kadar yakın bir şeydir ki, onun etkisinden kurtulamayız. (Şiirin Çizdiği)
- Kal böyle aşkım, kal böyle Ve yalnız Bana bak. Bakmak aşktır. (Güzel Irmak)
- Şimdi dağlarda kimi rüzgarları eserken görürseniz, bilin ki ben o rüzgarlarlayımdır. Kentlerin birinde bir gülü suluyorumdur, bir bulut kopmuştur onu dikiyorumdur. (Otağ)
- "Dublin'in, bu kentin görüntüsü bir gün yeryüzünden silindiğinde, bir rehber kitap gibi, Ulysses'e bakarak, yeniden, eksiksiz bir biçimde kurulsun istiyorum." (Pera)
- Düşünülen şeyler var oldukları için düşündürmüyorlar mı? Fakat geceyi niçin düşünmeli;sabahta yaşarken? (Bir Limandan Üç Resim)
- Denize bakan evler gibiydim seninle. Dur, geliyorum ellerin ne güzel öyle (Seçme Şiirler)
- Biz bir kitabın ortalarından düşmüş, yerlerini arayan, kendi halinde ortaboy tümcelerdik… (Tümceler Geliyorum)
- “Bir anda bütün kıtaları dolaşan kusursuz ve sonsuz bir gün ışığı önümde Seni düşünüyorum.” (İstanbul Kitabı)
- Her şey şu gecelerin içinde oluyor (Günaydın Yeryüzü)
- Ne zaman aydınlığında adım geçti miydi Bir aşk demekti bu dünyada. (Çivi Yazısı)
- Sen "şu mavi gökyüzü gibisindir Baktıkça ferahlık verirsin insana" (Eşik)