Paris'ten Çiçeklerle - Sarah Jio Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Paris'ten Çiçeklerle kimin eseri? Paris'ten Çiçeklerle kitabının yazarı kimdir? Paris'ten Çiçeklerle konusu ve anafikri nedir? Paris'ten Çiçeklerle kitabı ne anlatıyor? Paris'ten Çiçeklerle PDF indirme linki var mı? Paris'ten Çiçeklerle kitabının yazarı Sarah Jio kimdir? İşte Paris'ten Çiçeklerle kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...
Kitap Künyesi
Yazar: Sarah Jio
Çevirmen: Fatma Zeynep Öztürk
Orijinal Adı: All the Flowers in Paris
Yayın Evi: Pena Yayınları
İSBN: 9786057976017
Sayfa Sayısı: 335
Paris'ten Çiçeklerle Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
Bu kitabı yazarken, karakterlerimin peşinden en etkileyici kafelere, güzel balkonlara ve canım Paris manzaralarına gittim. Bu seyahatte Montmartre’nin basamaklarına tırmandım, Rue de Cler pazarındaki renkli görüntülere hayranlıkla baktım, küçük ara sokaklardaki gizli kafelerde espresso yudumladım. Hepsi unutulmazdı.
Ama bu hikâye, çikolatalı kruvasanlardan ve bir bahar günündeki Eyfel Kulesi’nden daha derinlere iniyor. Bu hikâyenin sayfaları, 1940’lı yılların savaşla yıpranmış Paris’inde, gönül yaralarını ve travmaları ele alıyor. Günümüzde ise direnmeyi, affetmeyi ve sevmeyi becerebilen veya beceremeyen karakterleri.
Bu kitap, benim Paris’e yazdığım aşk mektubum. Ve belki bir gün, bir mektup daha yazarım. Şimdilik, hayal ettiğim bu hikâyenin, karakterlerin, Paris’in her şeyinin en ince detayına kadar keyfini çıkarmanızı umuyorum.
Nilüfer çiçekleri yürek parçalayıcı yolculuklardan geçer. Tohumları toprakla, artıklarla ve birbirine giren köklerle kaplı bulanık bataklık suyunda filizlenir. Çiçek açmaları için bu korkunç karanlıkta yolunu bulması gerekir, suyun üstünde bir yerde güneş ışığının olduğunu içten içe bilmeli ya da en azından bunu umut etmeli. Böylelikle bu yolculuktan zarar görmeden çıkar ve zafer kazanmış bir şekilde çiçek açar.
1940’ların işgal altındaki Paris’inde Paris’in tüm çiçeklerini beklerken Paris’in tüm acılarını kendinde bulan bir kadın… 2000’lerde Işığın Şehri Paris’in nostaljik havasında ve aydınlığında kendi acılarıyla ve geçmişiyle yüzleşebilmek için başka bir kadının geçmişinin peşinde iz süren başka bir kadın…
Kendine özgü sürükleyici tarzıyla Sarah Jio bu romanında bulanık sularda derinlere batmış iki nilüfer olan güçlü kadın karakterlerle geçmiş ve bugün arasında köprü kurarak hayatta önemli olan şeyleri hatırlatıyor.
Paris'ten Çiçeklerle Alıntıları - Sözleri
- " Bütün saygıma rağmen, ben kimsenin gerçekte olduğu kişi olmayı bırakabileceğini düşünmüyorum."
- Şu anda önemli olan tek bir dilek vardı, bu da hepsinin arasında en önemlisiydi; güvende olmamız.
- Bazı şeyleri anlamak imkansız. Kötülük gibi.
- Geriye çekildim, kazağımı omuzlarıma sarıp geceye doğru yürüdüm, yalnız. Victor beni takip etmedi. Attığım her adımla beraber o bildik dikenli sarmaşığın kalbimin etrafında büyüdüğünü hissettim. Artık kırmızı ruj olmayacaktı. Artık Montmartre' ye yürüyüşler veya aptalca resimler ve eskizler olmayacaktı. Bütün bu haftalar boyunca adeta rüya görüyordum. Ve şimdi uyanmıştım, tamamen uyanmıştım.
- Ya ben? Ben nereye aittim?
- " Hayat, rüyası aşk olan uzun bir uykudur."
- " Ben küçükken," dedi. " Annem beni kiliseye götürürdü. Tıpkı benim şimdi seni götürdüğüm gibi. Ve ve bundan önemli bir ders çıkardım." " Neymiş bu ders?" " Tanrı' nin çözemeyeceği kadar büyük bir sorun yoktur."
- Çocukluk evim olan Normandiya, kalbimin derinliklerine kazınmış olarak duruyordu. On iki yaşına bastığın sene annem vefat etmeden önce, burada denizin kenarında bir kulübede yaşıyorduk. Annem vefat ettikten sonra, babam bizi Paris'e getirmişti. Bunca yıldan sonra bile, gözlerimi kapatsam ve aklımın oraya seyahat etmesine izin versem, denizin kokusunu ve arka bahcemizde annemin limon ağacının çiçeklerinin kokusunu açık bir şekilde duyabilirdim.
- Çok üzücü ama bu savaş bazı insanların içindeki en kötüyü ortaya çıkardı.
- Ben elbisemin fermuarinı çekerken kapının eşiğinde durup siritarak, "Milyon dolarlık görünüyorsun," dedi. Cüzdanıma uzanırken, " Teşekkürler," dedim şüpheli bir şekilde. Keşke kendimi milyon dolarlık hissetseydim. Gerçek şuydu ki kendimi on sentlik hissediyordum.
- Bu, taşınmanın verdiği hisse benziyordu. Nakliyeciler son kutuyu da getirip seni orada bütün eşyalarınla birlikte yalnız bıraktığında yaşadığın his gibiydi. Bütün hayatımın paketlerini açma görevim beni öyle bir felç etmişti ki nereden başlayacağımi bilmiyordum. Mutfaktan mı! Yatak odasından mı?
- Kamyonet, kalbimin iki yarısını da alıp sabahın ilk ışıklarına doğru uzaklaşırken dehşet içinde onları izledim.
- Birkaç seansliğina gittiğim bir terapist, "Affetmek bir hediyedir." demişti. " Hem affedilen hem kendiniz için. Ama hiç kimse hazır olmadıkça hediye veremez." Bir an için gözlerimi kapattım, sonra kararlı bir biçimde açtım. Hazır değildim, hiç hazır olacak mıyım ondan da şüpheliydim.
- Apartmanım ilerdeydi. Bu yüzden bir sonraki caddede vedalaştık. Ben sağa döndüm, o sola. İkimiz de kendi yolculuklarımiza aynı amaçla devam ettik, bulanık sularda yaşayıp gün ışığında çiçek açmak için.
- "Hayatımızdan ne anlam çıkarmaya çalışırsak çalışalım, çoğu bizim elimizde değil. Evet, eğitim alabiliriz, çok çalışabiliriz, iyi bir arkadaş, aşık, vatandaş, ebeveyn olabiliriz. Ama yine de olması gereken olacak. Bütün bunların yıldızlara yazıldığına inanmak insana özgürlük veriyor."
Paris'ten Çiçeklerle İncelemesi - Şahsi Yorumlar
Bu kitap benim buradaki ilk inceleme kitabım olacak umarım sizlere en iyi şekilde kitabı aktarmayı başarabilirim... Olay 1940 li yıllarda Hitler in yani Almanya nin Faransa' yi işgali zamanında Paris ' te geçiyor daha doğrusu Celine' inki. Celine, eşini trafik kazasında kaybetmiş küçük kızıyla ( Cosi) ve babasıyla bir çiçekçi dükkanı işleten genç bir anne. Kendisi Fransız fakat babası yarı Yahudi..Sonra bir şekilde ne kadar kaçmayı denesede Alman askerler bunları yakalıyor babasını esir kampına gönderiyorlar kendiside aylarca üst rütbeli bir Alman subayın evinde tecavüz ve işkencelere maruz kalıyor. Kızınıda bir şekilde yatağın altındaki küçük mahzende gizlice saklamayı başarıyor. Caroline ise bir Amerikalı bir anne, eşi Victor Fransız usta şef (aşçı). Amerika da mutlu mesut yaşarlarken kızları Alma havuzda boğuluyor ve hayatını kaybediyor. Bu olay üzerine Caroline, kızının ölümünden eşini sorumlu tutuyor tartışıyorlar ve sonrasında boşanıyorlar. Caroline eşini bırakıp Paris e geliyor burda yaşamaya başlıyor. Fakat bir sure sonra bisiklet kazası sonucu Caroline geçici hafıza kaybı yaşıyor. Victor ise eşini çok seviyor ve Caroline' in ardından Paris e geliyor ve bir şekilde hayatına dahil oluyor ama hafızasını kaybeden Caroline bunu ilk başta anlayamıyor. Ve Victor sevecenliği ve ilgisiyle eşinin sevgisini tekrar kazanıyor..Bu arada yavaş yavaş Caroline' in hafızası iyileşmeye başlıyor. Caroline in Paris'te yaşadığı daire, Celine 'in kızıyla esir tutulduğu ev olduğu anlaşılıyor, bazı olaylar örgüsü sonucunda... Caroline, Celine in hikayesi ni öğreniyor çok düşünüyor ve Victor' u sevdiğini anlıyor tekrar evleniyorlar. Kalemi güçlü bir yazar Sarah Jio bir eserini daha okudum ( Sahildeki Kulube) o kitapta çok iyiydi, bu kitabında da beni şaşırtmadı dili akıcı , sürükleyici ve hikaye örgüsü etkileyiciydi.Ben keyifle okudum okumak isteyenlerede tavsiye ediyorum. (Emel özcan)
Sarah Jio’dan daha önce “Böğürtlen Kışı” kitabını okumuş ve zihnim dolu olduğunda beni rahatlıkla kendi dünyamdan ayırabilecek sadelikte ve dikkatimi çekebilecek içerikte yazdığı kanaatine kapılmıştım. Yanılmadım. Kitap konsantrasyonumun az olacağı bu dönemimde bu yazardan ikinci olarak “Paris’ten Çiçeklerle” kitabını tercih ettim. Her şey güzeldi ancak bu kez çevirideki peş peşe hatalar beni yordu. Sarah Jio benim duygularıma dokunmayı başarıyor. Bu kez bir anne olarak daha bir ağır geldi yarattığı dram. (Mehtap)
Sanıyorum ki hiç bunu haz etmemiş biri olarak,Paris sokaklarında öylece yürüyüp giderken bile insan şehrin büyüsüyle aşkı en dorukta hissetmek için bile derin bir haz peşine düşer ya da aşka düşmeyi diler belki de.. . . Paris’teki bir çiçekçi dükkanında, dünyadaki bir zamanda, bazı kişiler, neler yaşamış olabilir kim bilir...Farklı dönemlerde yaşamış ve aşkın tesirindeki en çetin savaş bile zamandan payını alır, eskimeye, neredeyse unutulmaya mahkum olur.Ve bizim hikayemiz belki bir kitapla ölümsüz kılınabilir.. . . Sarah Jio’nun bu kitabıyla aşka tekrar bakmak, tarihin izleriyle Paris sokaklarında geziye çıkmak, -nefessiz kalmak kimi zaman-isteyenler için... . Sarah Jio’ya ait daha fazla kitap okumamı teşvik etti.. . All the Flowers in Paris yazar/Sarah-Jio okumatif (Fatime Can)
Paris'ten Çiçeklerle PDF indirme linki var mı?
Sarah Jio - Paris'ten Çiçeklerle kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Paris'ten Çiçeklerle PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.
Kitabın Yazarı Sarah Jio Kimdir?
Sarah Jio, 18 Mart 1978 yılında doğdu. Amerikalı yazar, çocukluğunu Washington’da geçirdi. Ardından Western Washington Üniversitesi’ne girdi ve İletişim Fakültesi’nden mezun oldu.
Sarah Jio, Glamour dergisinin baş yazarlarından biridir. Yazarın birçok dergide ve gazetede yüzlerce makalesi yayımlanmıştır. Gazetecilik bölümü mezunu olan Sarah Jio’nun gazetelerde ve dergilerde yayımladığı makalelerin konuları; yemek, beslenme, sağlık, eğlence, seyahat, kilo verme, alış-veriş, psikoloji, bebek ve çocuk bakımı üzerinedir.
Sarah Jio’nun ilk romanı Mart Menekşeleri, 2011 yılının Nisan ayında yayımlandı ve büyük başarı elde etti. Kısa zamanda Türkçe de dahil birçok dile çevrilen kitap, 2011 yılında Library Journal’ın “Yılın En İyi Kitabı” ödülüne sahip oldu. Kitap yazarlığı konusunda uluslararası başarıyı yakalayan Sarah Jio’nun diğer eserleri Böğürtlen Kışı, Son Kamelya, Yeşil Deniz Kabuğu, Agapi, Yağmur Sonrası ve 2016 yılında yayımlanan Kelebek Adası adlı kitaplardır.
Sarah Jio Kitapları - Eserleri
- Böğürtlen Kışı
- Mart Menekşeleri
- Yağmur Sonrası
- Son Kamelya
- Yeşil Deniz Kabuğu
- Gündüzsefası
- Kelebek Adası
- Elveda Haziran
- Agapi
- Paris'ten Çiçeklerle
- Gündüz Sefası
- Acı Tatlı Hayat Hikayem
- Londra'dan Sevgilerle
Sarah Jio Alıntıları - Sözleri
- “Teşekkürler ama ben kendi şansımı kendim yaratırım.” (Son Kamelya)
- İnsan hala gerçek olmasını istediği bir rüyaya nasıl veda edebilirdi ki? (Yeşil Deniz Kabuğu)
- Mutlu görünmeleri mutlu oldukları anlamına gelmiyor. (Agapi)
- "İçindeki eli tutmak istiyorum” (Yeşil Deniz Kabuğu)
- -Ne gördün...? - Hiçbir şey... -Yani aşık değiller mi..? -Hayır... -Ama çok mutlu görünüyorlar -Mutluluk aşk demek değil... (Agapi)
- "Bir kadının yüreği; sırlarla dolu bir denizdir.." (Mart Menekşeleri)
- Artık akıtacak gözyaşım kalmayınca okumaya başladım. (Londra'dan Sevgilerle)
- "Eminim yıldızların daha söyleyecek çok şeyleri vardır..." (Son Kamelya)
- "Bilirsin, her şey bir anda altüst olur. Acı çekersin. Sonra öylece oturup, her şeyin bir şekilde yeniden mükemmel olmasını beklersin. Ama olmazlar. Asla olamazlar. Artık mükemmel şeyler yoktur. Sadece eskisinden farklı şeyler vardır. Ama o farklı şeyler de harika olabilir." (Gündüzsefası)
- Küçük hatalar büyük sorunlar doğurur. (Kelebek Adası)
- "Ve şimdi onun adını anmak, kalbimdeki eski bir yarayı yeniden açmıştı." (Yağmur Sonrası)
- “Bütün hayatımı yüz üstü bırakıyormuşum gibi hissediyorum." (Yeşil Deniz Kabuğu)
- "Bir yerden başka bir yere giderek kendinden kaçamazsın." (Gündüzsefası)
- Geriye çekildim, kazağımı omuzlarıma sarıp geceye doğru yürüdüm, yalnız. Victor beni takip etmedi. Attığım her adımla beraber o bildik dikenli sarmaşığın kalbimin etrafında büyüdüğünü hissettim. Artık kırmızı ruj olmayacaktı. Artık Montmartre' ye yürüyüşler veya aptalca resimler ve eskizler olmayacaktı. Bütün bu haftalar boyunca adeta rüya görüyordum. Ve şimdi uyanmıştım, tamamen uyanmıştım. (Paris'ten Çiçeklerle)
- “Mutlu olmam gerekiyordu, biliyordum. Ama mutluluktan vazgeçeli uzun zaman olmuştu.” (Kelebek Adası)
- " insan değişiyor. sende göreceksin. " (Yağmur Sonrası)
- Hepimize tek bir hayat verildi. Bizim görevimiz onu faydalı, güzel ve doyurucu kılmak. Istırap çekeceğimiz, nefret edeceğimiz şeyleri yapmanın bir anlamı yok. Sonunda bize tahammülümüz için ödül falan verilmeyecek. Geride sadece harcanmış bir hayat kalacak. (Elveda Haziran)
- gerçek dostluk, kendin mutlu değilken başkasının mutluluğuna sevinebilmektir. (Böğürtlen Kışı)
- Seni bekliyor olacağım. Eğer gelirsen yeniden birlikte olabileceğimizi düşüneceğim. Gelmezsen o zaman anlarım ki artık birbirimiz için bitmişiz. O zaman hayatıma sensiz devam etmek için planlar yapıp sana elveda diyeceğim. (Mart Menekşeleri)
- Aşk’ın olduğu her yerde mutlu olabilirsin. (Agapi)