dedas
Turkcella

Paris Bir Şenliktir - Ernest Hemingway Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Paris Bir Şenliktir kimin eseri? Paris Bir Şenliktir kitabının yazarı kimdir? Paris Bir Şenliktir konusu ve anafikri nedir? Paris Bir Şenliktir kitabı ne anlatıyor? Paris Bir Şenliktir kitabının yazarı Ernest Hemingway kimdir? İşte Paris Bir Şenliktir kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

  • 10.03.2022 08:00
Paris Bir Şenliktir - Ernest Hemingway Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap Künyesi

Yazar: Ernest Hemingway

Çevirmen: Saydam Özel

Orijinal Adı: A Moveable Feast

Yayın Evi: Bilgi Yayınevi

İSBN: 9789752206694

Sayfa Sayısı: 280

Paris Bir Şenliktir Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

"Patrick ve Seán Hemingway tarafından büyük beceriyle ve zarafetle üretilen 'düzeltilmiş' basım hakkında söylenilecek ilk şey, adına yakışır olduğu; almaya fazlasıyla değer."

-The Atlantic'ten Christopher Hitchens-

Ernest Hemingway'in 1920'lerdeki Paris'le ilgili olup 1964'te ölümünden sonra yayımlanan klasik anıları, en sevilen eserlerinden biri olmayı sürdürüyor. Eserin metninde Hemingway'in kişisel evrakının 1979'da ortaya çıkmasından beri yapılan değişiklikler, metin yayımlanmadan önce araştırıcılar tarafından incelenip tartışıldı. Şimdiyse düzeltilmiş yeni özel bu basım, orijinal elyazmasını yazarın yayımlanmasını düşündüğü şekilde sunuyor.

Bu kitapta Ernest'in yaşayan tek oğlu olan Patrick Hemingway'in kişisel önsözü ile yazarın torunu ve editör Seán Hemingway'in tanıtımı da yer alıyor. Ayrıca Hemingway'in oğlu Jack, ilk karısı Hadley, F. Scott Fitzgerald ve Ford Madox Ford ile yaşadıklarını gün yüzüne çıkaran, tamamlanmamış, daha önce hiç yayımlanmamış bir dizi eskiz yanı sıra sanatı konusunda ilk başlardaki denemeleriyle ilgili derin görüşlü anıları da var. Düzeltilmiş bu basım, Paris'in Birinci Dünya Savaşından sonraki coşkun ruh halini, Hemingway'in örneklediği dizginlenemez yaratıcılığı ve bastırılamaz tutkuyu parlak şekilde hissettiriyor.

Paris Bir Şenliktir Alıntıları - Sözleri

  • Bir öyküyü bitirince hep bomboş hissederdim kendimi. Yarı mutlu, yarı mutsuz, sanki sevişmişim gibi.
  • Seni ben gördüm güzelim, artık benimsin sen. Birini bekliyormuşsun ya da seni bir daha göremezmişim, dert değil: şimdi benimsin ya! Paris de benim, ben de bu defterle kaleme aittim.
  • "Bir şeyi iyi öğrendim." "Neyi?" "Sevmediğim biriyle geziye asla çıkmamayı."
  • Yapraklar dökülürken, ağaçlar rüzgara ve soğuk kış ışığına karşı soyunurken her yıl bir parçanız ölür.
  • gününüzü berbat edecek tek şey, insanlardı ama bağlantılara girmekten kaçınabilirseniz keyfinize diyecek olmazdı.
  • Ezra, dostlarının yapıtlarını beğenmemezlik etmezdi ki bu, sadakat olarak güzel olsa da yargı olarak felaket olabilir.
  • Bahar, o günlerde sonunda hep gelirdi ama az daha gelmeyecekti diye korkardık yine de.
  • "şaşkın da olsa bahar gelince tek derdimiz nerede daha çok mutlu olacağımızıdı. güzel bir günü berbat edecek tek şey insanlardır, ama bağlantılara girmekten kaçınabilirseniz keyfine diyecek olamaz. bahar kadar yararlı birkaçı dışında insanlar genellikle mutluluğun sınırlayıcılarıdırlar.."
  • ağlamış, ağlamış ama anlatamamış idi.
  • Artık baharımız da vardı paramız da.
  • Ertesi gün sıkı çalışmam gerekiyordu. O zamanlar, çalışmanın her şeyin ilacı olduğuna inanırdım; şimdi de inanıyorum ya…
  • Bir günü mahvedecek tek şey insanlardır.
  • “Seni,gördüm,güzelim;kimi bekliyor olsan da,seni bir daha hiç göremeyecek olsam da şimdi bana aitsin,diye geçirdim içimden.Bana aitsin;bütün Paris,bana ait bense bu deftere ve bu kaleme aitim.”
  • İşini yapana ve işiyle mutlu olana koymaz yoksulluk.
  • Geleceğimizin tohumlarının içimizde olduğunu söylerler ama bana bu tohumlar, hayatta nükte yapanlarda sanki daha iyi toprakla ve daha yüksek nitelikli gübreyle örtülmüş gibi geldi hep.

Paris Bir Şenliktir İncelemesi - Şahsi Yorumlar

Ernest Hemingway'in kurguyla karışık gençlik anılarından oluşan kitap. Sürekli para kazanabildiği, onun için garanti bir iş olan gazeteciliği bırakıp hayali olan yazarlığa başladığı süreci de içerdiği için okura ister istemez "yazar olma" hakkında belli tüyolar da veriyor kitap. Ama ilk cümlede belirttiğim gibi, insanda nostalji duygularını uyandıran bir anı kitabı öncelikle. Yazarın Paris anılarını yaşadıktan yaklaşık 40 yıl sonra hem eski Paris'e hem de kendi gençliğine duyduğu özlemle kaleme alması kitabın bu özellikte olmasında önemli bir etken. Kitabı okurken bu nostaljik anıların Woody Allen'ın Midnight in Paris filmini çekmesine ilham kaynağı olduğunu düşündüm. Teması nostalji olan bu filmde genç bir yazar Paris'e geliyor ve cep telefonların, televizyonların, bilgisayarların, son model arabaların dünyasından sıkıldığı anda kendini daha önce hayalini kurduğu 1920'lerin Paris'inde buluyor (Filmin 1920'ler kısmındaki sahnelerinde Paris Bir Şenliktir kitabından epeyce faydandığı belli oluyor Allen'ın) burada tanışmayı hayal ettiği yazarlarla ve ressamlarla tanışıyor, onların gittiği kafelere gidiyor, onların katıldığı partilere katılıyor. Sonra burada tanıştığı bir kadın ona hayalini söylüyor: Sıkıcı olan şimdiki zamandan (1920'ler) kurtulup geçmişe gitmek! Adamın hayali gibi kadının hayali de gerçek oluyor ve bir anda kendilerini daha eski bir tarihteki partinin içinde buluyorlar. Tabi orada da aynı durum gerçekleşip daha eskiye gidiyorlar. Matruşka bebeği gibi sürüp duruyor bu durum. Her dönem, kendinden önceki döneme hayran ve onun daha iyi olduğu görüşünde. Siyah-beyaz Yeşilçam filmlerinde bile duyduğumuz "Nerede o eski bayramlar!" lafından fazlası değil aslında yaşadığımız nostalji duygusu. Bence özlediğimiz şey geçmişteki teknoloji, giyim, yemekler, mekanlar, dostlarımız, şimdi değişmiş olan nezaket kuralları değil; onları kullanırken, onlarda yaşarken, onları yerken, onlarla gezerken, onları uygularkenki bizim halimiz. Önlenilmez yaşlanmaya karşı bir öfke, gençliğe duyulan bir özlem sadece bu. (Emirhan)

Ernest Hemingway'in Paris'te bulunduğu sürece Getrude Stain, Scott Fitzergard, Ezra ile anılarının anlatıldığı kitabı Paris seyahatim önce alıp okumayı planlamıştım. Ancak kitabın dili ağır olmamasına rağmen kendimi kitabın içinde hissedemedim. Mutlaka okunması gereken kitaplar listesine alamayacağım. (Hilal Kılıç)

Kitap ismini Hemingway in yakın arkadaşı ve Papa Hemingway'in yazarı olan A.E. Hotchner'ın Paris'te Hemingway'i ilk ziyaretinde söylediği; “Genç bir insan olarak Paris te yaşayacak kadar şansın varsa,geri kalan hayatında nereye gidersen git,Paris senin içinde bir şenlik olarak kalacaktır.” sözünden gelmektedir. Hemingway’in gençliğinde 5 yılını geçirdiği paris’i anlattığı, tuttuğu notlar ve anılarını içeriyor. zira benim gibi paris hayali olanlar için rehber niteliği taşıyan bu kitap yazar olmak isteyenler içinde bir yol gösterici. O dönem gazeteci olan hemingway’in yazarlığa attığı adımlar tüyolar gerçekten fazlasıyla hoş olsada “şöyle yaptım” “böyle yaptım” tarzı anlatması insanları bunaltabiliyor. Onun dışında çok kaliteli bir kitap olduğunu düşünüyorum zira Hemingway’in birçok yazar hakkında düşüncelerini geçirdiği karizmatik yaşamı yakından görmek ayrıyeten hoş geliyor bu kitabı hissetmek için ya da sarsın diye okursanız büyük ihtimal çeyreğinde bırakırsınız Hemingway hayranı biri olarak benim açımdan çok güzel bir kitap bilgi edinmek ve dönemin paris’ini anlamak içinse harika birçok mekanın açık adresine kadar verdiği bu kitabı bitirdikten sonra “Midnight in Paris” filmini izleyebilirsiniz. (Emre KARAKAYA)

Paris Bir Şenliktir PDF indirme linki var mı?

Ernest Hemingway - Paris Bir Şenliktir kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Paris Bir Şenliktir PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Ernest Hemingway Kimdir?

Oak Park, İllinois'de doğdu. Hemingway, beş çocuklu ailesinin iki erkek çocuğundan birisiydi. Adını, babası ve de amcasının adlarından almıştı. Çocukluğunda eski bir müzisyen olan annesinden müzik dersleri aldı.

İlk makalelerini lise yıllarında okul gazetesi olan Trapeze'de yayınladı. Yazılarında daha çok Ring Lardner etkisi gözlemleniyordu. 1917 yılında liseyi bitirdi. Lisenin ardından ailesinin isteğinin tersine üniversiteye gitmek yerine Kansas City Star adlı gazetede muhabir olarak göreve başladı. Hemingway'in liseden mezun olduğu bu yıllarda Avrupa'da I. Dünya Savaşı başlamıştı.

ABD o yıllarda savaş konusunda tarafsız kalsa da daha sonra Nisan 1917 de savaşa girmesinin ardından Hemingway de orduya katılmak için başvurdu. Fakat Hemingway sol gözündeki bozukluktan dolayı orduya alınamadı. Ardından 1917 sonlarına doğru Kızılhaç'ın da gönüllü aldığını duyduğunda ilk başvuranlar arasındaydı. Ocak 1918'de Hemingway'in başvurusu kabul edildi ve ambulans şoförü olarak göreve alındı.

Kızılhaç'ta çalışmaya başlar başlamaz gazetedeki işinden ayrıldı. Gazetede kaldığı kısa zaman içerisinde birçok yöntem ve de teknik öğrendi. Daha sonraki yıllarda o günleri "Gazetecilik yıllarında öğrendiğim kurallar en güzelleri idi ve de tüm yazarlık hayatım boyunca onları unutamadım" şeklinde hatırlayacaktı.

Avrupa'da ilk olarak vardığı şehir Paris oldu. Orduda bir süre normal bir görevli olarak çalışmasının ardından ambulans şoförlüğüne geçti. 8 Haziran 1918 de birkaç adım ilerisinde patlayan bir Avusturya topu yüzünden ağır şekilde yaralandı. Yardım etmeye çalıştığı İtalyanlardan bir tanesi ölürken diğeri bacaklarını kaybetti. Aynı olay esnasında başka yaralı bir İtalyan askerini cepheye taşımaya çalışırken bacaklarından yaralandı. Yaşananların ardından İtalyan gazetelerinde kahraman olarak ilan edilip, İtalyan hükümeti tarafından Gümüş Onur Madalyası ile ödüllendirildi. Hemingway bu olayı bir mektubunda arkadaşına şu şekilde anlatıyordu: "Bazen savaşta ön saflarda büyük bir gürültü duyarsın, ben de aynı gürültüyü duydum; ardından ruhumun sanki bir mendilin cepten çekilişi gibi benden çekildiğini hissettim. Son olarak ise ruhumun bir bütün halinde tekrar bedenime döndüğünü fark ettim ve de o andan itibaren benim için ölüm yoktu."

Hemingway bu olayların ardından Milan’da bir hastanede tedavisini tamamlarken hemşire Agnes von Kurawsky ile tanıştı. Bu da onun ölümsüz eserlerinden olan "Silahlara Veda" (A Farewell to Arms) adlı eserini yazmasını sağladı. Tekrar ABD'ye dönen yazar ailesinin iş bulması için yaptığı baskılara rağmen sakatlığından dolayı ordunun verdiği parayla bir yıl kadar işsiz olarak yaşadı. Daha sonra 1921 yılında eşi Hadley Richardson ile tanıştı ve evlendi. Aynı yıl içerisinde Chicago'ya göçtü. Toronto'da bulunan Daily Star adlı gazetede yazmaya başladı. Gazetede iş bulduktan sonra ilk iş olarak Paris'e taşındı. Paris yıllarında birçok yazarla tanıştı.

Kendisine yavaş yavaş da olsa bir isim yapmaya çalıştı ama 1923 yılında eşinin hamile olduğunu fark edince çocuklarının Kuzey Amerika'da doğması için Amerika'ya döndüler. 1924 yılında ilk çocukları doğdu. Hemingway ailesi 1924'te tekrar Paris'e döndü.

1925-1929 yılına kadar olan dönemde Hemingway kendi yazarlık yıllarının en güzel örneklerini verdi. Bu yıllarda hiç tanınmayan bir yazarken birden bire dünyanın en ünlü yazarları arasında girdi. İlk basılan romanı olan "Güneş de Doğar" adlı kitabı bu yıllarda basıldı. "Güneş de Doğar" adlı eserinde savaş yorgunu bir askerin anılarını anlatan Hemingway 1929 yılında basılan "Silahlara Veda" adlı eseri ile çok büyük yol kaydetti. "Silahlara Veda"da yaralı bir askerin savaşta bir hemşireye duyduğu aşkı dile getiriyordu. Hemingway böylelikle savaşında anlamsızlığına değinmeyi amaçlıyordu.

1931'de Avrupa anılarından olan İspanya yıllarına dair "Öğleden Sonra Ölüm" adlı kitabını yazdı. Afrika'da yaptığı turla ilgili yazılarını ise Afrika'nın Yeşil Tepeleri adlı kitabında topladı. 1940 yılında ise en başarılı eserlerinden olan "Çanlar Kimin için Çalıyor" adlı eserini yazdı ve mesleğinde artık zirveye ulaştı. 1942'de Amerikan Deniz Kuvvetleri'ne girdi. 1944'te Fransa çıkartmasına katıldı ve de Paris'in kurtuluşuna şahit oldu.

1950'de çok da başarılı olmayan "Irmaktan Öteye ve Ağaçların İçine" adlı eserlerini yazdı. 1952'de gerçek başyapıtı olan "Yaşlı Adam ve Deniz" adlı eserini yazdı. Bu kitapta insanın yaşama nasıl bağlanması gerektiği ve de aslında insan yaşamında her şeyin boş olduğuna dair olan fikirlerini belirtti. 1953'te aynı eseri ile Pulitzer Ödülünü aldı. 1954'te ise Nobel Edebiyat Ödülü'ne layık görüldü. Hemingway tutkulu bir yaşamın ardından 1961 yılında Ketchum/Idaho'da kendini av tüfeği ile vurarak yaşamına son verdi.

Fidel Castro ile kurduğu dostluk ve Castro'nun kişiliği onu çok etkilemiştir. Fidel Castro Hemingway'in ölümünün ardından, başkent Havana'da adına bir anıt yaptırmıştır.

Ernest Hemingway Kitapları - Eserleri

  • Silahlara Veda
  • Yaşlı Adam ve Deniz
  • Çanlar Kimin İçin Çalıyor
  • Güneş de Doğar
  • Kilimanjaro'nun Karları
  • Öyküler
  • Tehlikeli Yaz
  • Kadınsız Erkekler
  • Afrika'nın Yeşil Tepeleri
  • Ya Hep Ya Hiç
  • Kazanana Ödül Yok
  • Akıntı Adaları
  • İşgal İstanbulu ve İki Dünya Savaşından Mektuplar
  • Paris Bir Şenliktir
  • Yazmak Üzerine
  • İzmir Rıhtımında ve Diğer Öyküler
  • Yenilmeyen Adam
  • Irmağı Geçmek
  • Cennet Bahçesi
  • Denizin Değiştirdiği
  • Günün İlk Işığında Gerçek
  • Tüm Öyküleri
  • Beşinci Kol ve İspanya İç Savaşı'nın Dört Öyküsü
  • Nick Adams Öyküleri
  • Askerin Dönüşü
  • 50.000 Dolar
  • Yaşlı Adam ve Deniz - Nehrin Ötesinde
  • Hekayələr
  • Hemingway'in Mektupları
  • Cat in the Rain
  • Hills Like White Elephants
  • The Short Happy Life of Francis Macomber
  • The Short Stories of Ernest Hemingway
  • Seçilmiş Əsərləri
  • A Canary For One
  • Ernest Hemingway ve Savaş Şiirleri
  • A Clean Well Lighted Place
  • The Killers

Ernest Hemingway Alıntıları - Sözleri

  • . Derin nefes almayı, yemek yerken gerçekten yemek yemeyi ve uyurken gerçekten uyumayı öğrenmeye çalışın. Mümkün olduğunca tüm gücünüzle tamamen hayatta olmaya çalışın ve güldüğünüzde cehennem gibi gülün. Ve sinirlendiğinde, iyi ve sinirlen. Hayatta kalmaya çalışın. Yakında öleceksin. . (Seçilmiş Əsərləri)
  • "Bana artık bunlardan söz etme. Artık bir şey anlatma çünkü nefretim taşıyamayacağım kadar ağırlaştı." (Çanlar Kimin İçin Çalıyor)
  • . Kendiniz dışında yaşamaya başladığınızda, her şey tehlikelidir. ... (Cennet Bahçesi)
  • Üzülecek daha iyi bir şey bulmalısın. (Hemingway'in Mektupları)
  • "..., bizi birbirimize bağlayan bir şey vardı, bunun ne olduğunu anlamıyordu bizi sevmeyenler." (Kadınsız Erkekler)
  • Şakacılık kendine güvenen insanın huyuydu. (Yenilmeyen Adam)

  • Belki de balıkçı olmamalıydım, diye düşündü. Ama bunun için doğmuşum ben. (Yaşlı Adam ve Deniz)
  • Kimi yazarlar yalnızca, baika bir yazarın tek bir cümle yazmasına yardım etmek için dünyaya gelmiştir. (Afrika'nın Yeşil Tepeleri)
  • Arkalarından git çavuş. En önden gidip, arkanı döndüğünde kimsenin peşinden gelmediğini görmenin bir anlamı yok. (Kilimanjaro'nun Karları)
  • Hep hiç gelmeyen bir şeyi bekleriz (Akıntı Adaları)
  • Hiçbir zaman durum ümitsiz değildir. Ama ben bazen ümit edemiyorum.. (Silahlara Veda)
  • Eğer burada kazanırsak, her yerde kazanırız. Dünya uğrunda savaşmaya değecek güzel bir yer ve buradan ayrılmaktan nefret ediyorum. (Çanlar Kimin İçin Çalıyor)
  • "Herşey not almaya değmezdi" (Kadınsız Erkekler)

  • Düşünecek yeni bir şey bulmuştum; karanlıkta, gözlerim açık uzanmış yatarken, tanıdığım bütün kızları aklıma getirdim, ne biçim karı olacaklarını düşünmeye çalıştım. Çok ilgi çekici bir konuydu, bir süre alabalık avını unutturdu bana, dualarıma karışmaya başladı. Ama sonunda, alabalık avına döndüm yine, bütün dereleri hatırlayabiliyordum çünkü, hep yeni şeyler bulabiliyordum dereler konusunda, kızlara gelince, birkaç kere düşündükten sonra bulanıklaşıyorlardı, sonunda hepsi birbirine karıştı, ben de kızları düşünmeyi bıraktım. Dua etmeyi bırakmadım ama geceleri John için de sık sık dua ettim; John, ekim saldırısından önce geri hizmete alındı. Cephede olmadığına sevindim, onu çok merak edecektim çünkü. Birkaç ay sonra, Milano'ya geldi, hastanede beni ziyarete. Daha evlenmemiştim, hâlâ evli olmadığımı bir öğrense çok üzülür herhalde. Amerika'ya dönüyordu, çok güveniyordu evliliğe, evliliğin her şeyi düzelteceğini sanıyordu. (Kadınsız Erkekler)
  • Her şey bizim olabilirdi; ama her geçen gün daha da imkânsız kılıyoruz bunu. (Kadınsız Erkekler)
  • Ben kendimde denedim bunu. Bir yerden bir yere gitmekle kendinden, içindeki o şeyden kurtulamazsın. (Güneş de Doğar)
  • "Doğru dürüst yaşamak için para kazanacak hiçbir iş yok." (Ya Hep Ya Hiç)
  • “Gittiğin yere kendini de götürdüğünü unutma” (Akıntı Adaları)
  • ...ve eğer yapabileceğinden daha iyisini elde etmek için uğraşıyorsan kolaylaşmasını da bekleyemezsin. (Yazmak Üzerine)
  • "Benim de yüksek rütbeli bir subay olmamı ister miydin?" "Hayır, sevgilim. Beni bir lokantaya götürecek rütben varsa bu benim için yeter." (Silahlara Veda)

Yorum Yaz