Oz - Adam Fawer Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Oz kimin eseri? Oz kitabının yazarı kimdir? Oz konusu ve anafikri nedir? Oz kitabı ne anlatıyor? Oz kitabının yazarı Adam Fawer kimdir? İşte Oz kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...
Kitap Künyesi
Yazar: Adam Fawer
Çevirmen: Algan Sezgintüredi
Yayın Evi: April Yayıncılık
İSBN: 9786055162740
Sayfa Sayısı: 381
Oz Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
Dorothy ilk defa öldüğünde on iki yaşındaydı.
En azından bana söylediği buydu.
Delirdiğini düşünmüştüm ama şimdi ona inandığım için esas deli ben miyim diye merak ediyorum.
Öyleysem bunların hiçbirinin önemi yok demektir.
Ama değilsem…
Eh, o zaman dünya benim düşündüğüm gibi bir şey değil demektir.
Üstelik tek bir dünya yok.
Kafanız karıştıysa canınız sıkılmasın. Benimki de karışmıştı.
Okuyun, anlayacaksınız. Sonra karar verirsiniz:
Ben mi delirdim yoksa siz mi?
Hortum seni sürükledi.
Şimdi hikâyeye baştan başlayacaksın.
Aklını, kalbini, duyularını karıştıracak bir dünyayla karşı karşıyasın.
Bu diyarda gündüzler karanlık turuncu, güneş siyah, geceler bembeyaz.
Büyünün yerini bilim aldı.
Hatırladığın herkes, her şey artık çok daha güzel, korkunç, acımasız.
Yeniden keşfetmeye hazırlan: OZ'u ya da kendini!
(Tanıtım Bülteninden)
Oz Alıntıları - Sözleri
- Dil tuhaf şeydi, insanlar söylediklerini kastetmiyorlardı her zaman.
- "Yaklaştıkça kokusunu almıştı: Orman gibi temiz ve canlı, çim ve toprak kokuyordu."
- Kime güveneceğini asla bilemezsin.
- "Doğru seçim yaptığını, arzularına karşı çıktığında anlarsın."
- Bir şeyi seyretmek hiçbir şey değiştirmez.
- “Kaybedecek neyin var?” “Mesela kendime saygım.”
- Saatler geçirebilirim Çiçeklerle konuşarak
- "Sevgi acıtır derler."
- Duvara boya lekesi sıçrar ya hani.. İki seçeneğin vardır: Ya lekenin üstünü boyarsın ya da duvarı lekeye göre boyarsın
- "Yaklaştıkça kokusunu almıştı: Orman gibi temiz ve canlı, çim ve toprak kokuyordu."
- "Ama en müthiş öfkeler bile sonunda sönerdi."
- Saatler geçirebilirim çiçeklerle konuşarak.
- "Kehanetlerin komik yani o zaten, inanıp inanmaman fark etmiyor. Ne yaparsan yap gercekleşiyorlar."
- "... gülümsemişti kız. Harika, yumuşacık... O ana dek bir gülümsemenin yumuşacık olabileceği aklına bile gelmemişti ama öyleydi."
Oz İncelemesi - Şahsi Yorumlar
Adam Fawer bildiğiniz gibi Empati ve Olasılıksız isimli, okuyan herkesi büyüleyen iki romanın yazarı. Bizim caanım Türk okurları da Olasılıksız ve Empati'yi okuyup raflarda Adam Fawer'in yeni kitabını görünce tezgaha balıklama dalıp kitabı almışlar ve oflaya puflaya okumuşlar. Tabii hepsi değil ama kitabı okuyanların çoğu "bu ne be!" demiş. Kim başlattı bilmiyorum ama instagram başta olmak üzere (ki bu sitede de var) bu kitabı gömme kampanyası başlatılmış. Biri çocuk kitabı demiş. Diğeri bu romanı yazara yakıştıramamış. Başka biri yazar bu romanı başkasına yazdırmış diye söyleniyor. Hatta yazar kitabı tuvalette yazmış galiba diyen bir okur bile gördüm. Pardon, okur dedim. Beğenmezler orası ayrı ama bir yazarı aşağılar derecede yorum yapan insanlara okur demek doğru değil sonuçta. Neyse. Bu kitabı gömme kampanyası başlatan güruhun yanında, kitabı savunan bir azınlık var. Ama sadece yazar kitabı çocuklarına yazmış diyorlar. Yaa bitanecik okurlar, yazar kitabı çocuklarıma mı yazdım demiş? Sadece çocuklarına ithaf etmiş. Ölen babasına kitap ithaf eden adamlar o kitabı babaları okusun diye mi yazıyorlar? Madem savunuyorsun, doğru bir bilgiyle savun. Zaten başımıza ne geldiyse doğruyu yanlış savunan insanlardan gelmedi mi? Biraz kitabın içeriğinden bahsedelim: (Sürpriz bozan gibi görünebilir bu paragrafta anlatılanlar ama kitabın tadını kaçıracağını düşünmüyorum. Yinede çok hassas okurlar bu paragrafı okumadan geçebilir.) Teyzesinden sürekli dayak yiyen, 12 yaşında bir kız Dorothy. Onun sıradan hayatını okurken tabii bir sıkılma geliyor ki, bu sadece 30 sayfa sürüyor. 30 sayfa, yani zavallı Dorothy ölene kadar.. Yeşil bir hortum geliyor ve Dorothy gözlerini başka bir dünyada açıyor. Evet, Oz diyarında. Burada cadılar, psikopat minişler, kaplanayılar, ucûbiler ve daha neler neler var. Burada karanlık aydınlık, aydınlıksa karanlık.. Nereden geldiğini hatırlayamayan Dorothy, kendini buraya ait hissetmiyor ve başlıyor yolculuk. Önce korkuluk Seemore, sonra robot çocuk Jak ve en son aslan Libby ile dost oluyor Dorothy. Bundan sonra ise başlıyor asıl büyük macera. Güçlü bir cadı ve yüzlerce ucûbi ile hiçbir silahı olmadan savaşmak zorunda kalan Dorothy, nasıl kurtulacak dersiniz? Kitabın sonu, gidişatı ve olaylar hiç tahmin ettiğim gibi olmadı. Okurken hop oturup hop kalkmam bir yana, bazı yerlerde hayretten ağzım açık kaldı, bazı yerlerde de gülmekten kendimi alamadım. Yazar diğer kitaplarında gösterdiği zekayı bu kitapta da göstermiş. Kendisine sevgim bir kat daha arttı. ^^ Kitap çocuk kitabı diyenlere inanmayın. Çünkü çocukların korkmasına sebep olacak şeyler mevcut kitapta. Hatta rahatlıkla bu kitabı çocuklar sakın okumasın diyorum. Yazarın tanıtımı gerek sosyal medyada gerek dış dünyada fazla şişirilerek yapılmış. Bu kadar şişirme kitap için çok fazla ve ve beklentiyi iyice büyüttüğü için okuyan okurları hayal kırıklığına uğratıyor. Bu yüzden bu kitaptan mükemmel bir hikaye beklemeyin. Ben bir yazarın birden fazla kitabını okuyorsam, genelde onu diğer kitaplarına göre eleştirmem. Çünkü her kitap farklı bir zamanda, farklı bir ruh haliyle ve farklı bir gözle yazılır. İşte bu yüzden, yazarın diğer kitaplarına bakıp bu kitabını e-leş-tir-me-yin! Ha birde, hiçbir kitaba büyük bir beklentiyle başlamayın. İnsanlar gibi kitaplar da kusursuz değildir.. Sonradan ekleme kısım: Ben bu kitabı 10 tl ye aldım. Çünkü 25 tl ye alınabilecek bir kitap değil. Mükemmel ötesi bir kitap da değil. İncelememin hiçbir yerinde kitap hakkında bir şişirme yok. Bu kitap mükemmel kesin okuyun demedim. Kitabı beğenmeyenlere hiçbir şekilde laf atmadım. Sadece kitabı aşağılar derecede yorum yapanlara sitem ettim. Ve incelememin hiçbir yerinde "Bu kitap çok güzel. Sadece ben bilirim siz ne anlarsınız?" gibi bir şey ima etmedim. Lütfen bu kitabı benim incelememe dayanarak okumayın. Ben kitabı sevdim. Siz sevmeyin. Bana kalsın. Keyifli okumalar dilerim.. (Büşra Nur)
Adam Fawer, hayatımda gördüğüm en iyi yazarlardan. Olasılıksız ve empati okurken bitiyor diye üzüldüğüm iki kitaptı ama onları takip eden 3. Kitap yani Oz hiçte öyle olmamıştı. Fazlasıyla belirgin bir şekilde aceleyle yazılmış, birbirini takip takip eden aynı olaylar ve derinleşemeyen öykü, tam bir hayal kırıklığıydı. Ama şunu kesinlikle unutmayın bu kitabı hayal kırıklığına dönüştüren şey bunda önce yazmış olduğu kitaplarının mükemmelliğiydi. O iki kitaptan sonra bunun olmasının tam bir hüsran olduğunu düşündüm. Bu yüzden size tavsiyem, zirvede olan iki kitap okuduktan sonra, bu ortalama kitap çok dip gibi gelebilir. Benim naçizane önerim, eğer bu kitabı okumayı düşünüyorsanız, önce bunu okuyup yazarın diğer kitaplarını okumanız olur. (Matmazel)
Kitabın Yazarı Adam Fawer Kimdir?
İlk romanı Olasılıksız, onsekiz dile çevrilmiş ve en iyi ilk roman dalında 2006 International Thriller Writers Ödülünü kazanmıştır. 2008 Nisan ayında da ikinci kitabı olan Empati çıkmıştır. Empati, 2008 yılında Almanca, Japonca ve Türkçe yayımlanmıştır.
Fawer, Pennsylvania Üniversitesi'nde lisans ve lisansüstü derecelerini tamamlamıştır. Stanford Graduate School of Business'da MBA'ini yapmıştır. Kariyeri esnasında Fawer; Sony Music, J.P. Morgan ve son olarak da About.com gibi türlü şirketler için çalışmıştır.
Fawer, hayat arkadaşı ve oğullarıyla New York'ta yaşamaktadır.
Adam Fawer Kitapları - Eserleri
- Olasılıksız
- Empati
- Oz
Adam Fawer Alıntıları - Sözleri
- Duvara boya lekesi sıçrar ya hani.. İki seçeneğin vardır: Ya lekenin üstünü boyarsın ya da duvarı lekeye göre boyarsın (Oz)
- Saatler geçirebilirim Çiçeklerle konuşarak (Oz)
- -"Bedeniniz onun kurtulması gereken son hapishanedir. Tek bir yol var; ölmek." (Empati)
- -"Gerçek bilimsel atılımlar, gerçek özveriler olmadan elde edilemez." (Empati)
- "... gülümsemişti kız. Harika, yumuşacık... O ana dek bir gülümsemenin yumuşacık olabileceği aklına bile gelmemişti ama öyleydi." (Oz)
- Kişi istediğini yapabilir ama ne isteyeceğini isteyemez. (Empati)
- "Bitecektir korkusuyla aşktan kaçarsan hayattan hiçbir tat alamazsın. Çünkü Romeo ölmeli, Titanic batmalı ve aşk her şeye rağmen yaşanmalı." (Olasılıksız)
- "...Sen çok güzelsin sebepsiz de gülebilirsin..." (Empati)
- " Ama şimdiki zamanı çok iyi bilirsen geleceği kontrol edebilirsin." (Olasılıksız)
- Kime güveneceğini asla bilemezsin. (Oz)
- Hayat satranç gibidir. On parçanı kaybedip yine de kazanabilirsin... (Olasılıksız)
- Her zaman seçeneklerin ve seçim hakkın vardır. (Olasılıksız)
- " Tüm kumarbazların söylediği en önemli cümleyi tekrarladı: Kötü eller gelmeye başladığında masadan kalkacağım." (Olasılıksız)
- " Ama yine de bilinemeyen, bilinemeyecek diye birşey var. O da karşımıza geçmiş sakin sakin işine bakıyor." (Olasılıksız)
- Bir şeyi seyretmek hiçbir şey değiştirmez. (Oz)
- Dil tuhaf şeydi, insanlar söylediklerini kastetmiyorlardı her zaman. (Oz)
- “Dünya gerçekten de son derece acımasız ve kusurlu bir yerdi.” (Empati)
- Saatler geçirebilirim çiçeklerle konuşarak. (Oz)
- Eğer bir şey yapabileceğini düşünürsen, aslında bu mümkün olmasa bile yapabildiğini görürsün. Eğer yapamayacağını düşünürsen, o zaman da çoğunlukla yapamazsın, çünkü yapmayı denemezsin bile. (Olasılıksız)
- “İçimizde hem yin’i hem de yang’ı barındırırız: En karanlık gecede bile yıldızlardan gelen bir ışık vardır.” (Empati)