Öyküler - Italo Calvino Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap

Öyküler kimin eseri? Öyküler kitabının yazarı kimdir? Öyküler konusu ve anafikri nedir? Öyküler kitabı ne anlatıyor? Öyküler PDF indirme linki var mı? Öyküler kitabının yazarı Italo Calvino kimdir? İşte Öyküler kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

Kitap Künyesi

Yazar: Italo Calvino

Çevirmen: Semin Sayıt

Yayın Evi: Yapı Kredi Yayınları

İSBN: 9789750811722

Sayfa Sayısı: 596

Öyküler Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Öyküler / Arjantinkarıncası, Emlak Vurgunu, Kirli Hava Bulutu ve diğerleri...

İtalyan edebiyatının büyük ustası Italo Calvino'nun kristal bir piramit gibi işlediği dilinden bir öykü seçkisi. Öyküler'de Calvino'nun daha önce Türkçe'de yayımlanmış dört kitabından: Karga Sona Kaldı, Marcovaldo ya da Kentte Mevsimler, Savaşa Giriş ve Zor Sevdalar'dan tematik bir bütünlük gözetilerek seçilmiş öykülerin yanı sıra ilk kez Türkçe'ye çevrilen üçü uzun, toplam on üç öykü de yer alıyor.

(Tanıtım Yazısından)

Öyküler Alıntıları - Sözleri

  • Acımasız makine her zaman, kendine hizmet edenleri ezer.
  • Şimdi yeniden düşündükçe, yaşarken gereğinden fazla gözünde büyütmüş olduğu şey, anılarında cılız bir yer tutuyordu
  • Yaşam, diye düşündü çıplak adam, kadim ve mutlu cennetlerin ender olarak anımsanabildiği bir cehennemdir.
  • “İşin en hoş yanı Baciccin, savaş artık bitti.” “İyi. Bakalım savaşın yerini ne alacak? Zaten ben bittiğine inanmam. Bunu pek çok kez söylediler, ama savaş her sefer yeni bir biçimde yeniden başladı. Yanlış mı diyorum?”
  • “Nerede olduğunu söylersem, arkadaşlarını toplayıp mantar peşine düşerler, bütün mahalle duyar, mantarlar da başkalarının tencerelerini boylar!” Yüreğini hemen evrensel bir sevgiyle doldurmuş olan bu keşif, şimdi mülkiyet hırsı uyandırıyor, kıskançlık, güvensizlik çemberiyle sarıyordu onu.
  • Böylece, düşüncemle babamın köydeki adımlarını izleyerek uykuya daldım. Ve o, ona bunca yakın olduğumu asla bilmedi.
  • Okuyabildiği kadar okumak istiyordu. Korkusu romanı bitirememekti: Bir deniz kıyısı serüveninin başlaması, dingin yalnızlık saatlerinin sona ermesi, tatil günlerine bambaşka bir hızın el koyması demekti; oysa bir kitapla özdeşleşmiş biri, okumaya ara vermek zorunda kalır da bir süre sonra yeniden başlarsa, alacağı keyfin büyük bir bölümü yiterdi, bir sürü ayrıntı unutulurdu, eskisi gibi içine girilemezdi kitabın.
  • Ayakkabısını bağlamak için eğilip daha iyi baktı: mantardı, gerçek mantardı, kentin tam orta yerinde bitiyorlardı! Çevresini saran karanlık, kalleş dünya birden gizli zenginliklerini sunuyormuş, yaşamdan hâlâ, toplusözleşmenin saat ücreti, ek ücret, çocuk yardımı, pahalılık yardımı dışında da bir şey beklenebilirmiş gibi geldi Marcovaldo’ya.
  • Ama aceleci, aç bir okur değildi. İkinci, üçüncü, dördüncü okuyuşların ilkinden daha fazla tat verdikleri bir yaşa ulaşmıştı. Oysa daha keşfetmesi gereken nice kıta vardı.
  • Savaş oyunu önce o kadar keyifliyken artık gözlerinin önüne hep dudaklarına yapışmış yaprağı üfleyen askerin üzgün bakışları ve bağlarla köy evlerini kalemiyle çizip iptal eden komutanın kıllı parmakları geliyordu. Giovannino başka bir oyun bulmaya çalışıyor ama o üzgün bakışlar ve kırmızı, küt parmaklar hiç aklından çıkmıyordu

Öyküler İncelemesi - Şahsi Yorumlar

zor yaşam: Kitapta her şeye razı olmuş bir hüzün var. Sanki insanların sadece kedilerle konuşabileceği şeylerden bahsediyor bu hikayeler. Yakasında bir kedinin ayak izleriyle verimli, rahat, iyimser, girişken olmaya çalışan hatta -hayat tarafından- böyle olmaya zorlanan insanlar ve günlük yaşantı parçacıkları. Hepsi de ustaca kaleme alınmış, bence öykü yazmayı düşünenler Calvino’yu mutlaka okumalı. Hikayeler ve ve kahramanlar fazlasıyla gerçek. Sıradan hayatların basit bir dille anlatımı. Zor olan yani. Bulutlara asılı duygularının içine içine yağmasını isteyenler de okumalı tabii ki. Gerçeklerle bezeli ölü kelebek resimleri; insan ve hayalleri, salt gerçeklik karşısında ne kadar da acizler. Hayat sağır biriyle anlaşmaya çalışmak gibi yorucu. Yoruldukça sağırlaşıyorsun ona benziyorsun. Herkes ve her şey, günden güne biçimini ve anlamını yitiriyormuş gibi. Belki de yazılmışların içinde aramamız bundan onu, kendimizi sayfaların içine hapsederek. Okumak hayatın kendisinden daha güzel. kitap/kitap--7779 (Özlem Özmen)

İtalo Calvino’nun Yky Yayınları'ndan basılmış, bir bütünlük oluşturan 4 bölüm 52 öykülü seçkisi bu yıl okuduğum kitaplar içersinde beni en tatmin eden, dolu dolu hatta hemen şöyle örneklendireyim; şu an bir kitap hediye alsam -gözü kapalı- ilk seçeneğim olacak gerçek bir okuma şöleni oldu. Calvino’nun bu öykü seçkisinde, daha evvel okuduğum aslında yine çok beğendiğim fakat zorlayıcı bir okuma olduğunu düşündüğüm “bir kış gecesi eğer bir yolcu” romanının aksine uzun-kısa hemen her öyküsü su gibi akıp gitti. “zor hayaller, zor anılar, zor sevdalar ve zor yaşam” her bir bölüm aslında zor hayatlar içersinde ayrıntılarla kolayca yakalayabileceğimiz ufak mutluluk pırıltılarını bize geçirmekte.Yazarın 1945 yılında başlayan yazı yolculuğunda “kulaktan duyma öykülerim” diye bahsettiği bu öykülerinde Mussolini yönetimindeki İtalya'da savaşın ilk günlerini cephede ve cephe gerisinde halkın yaşadıklarını tek tek dönemi yaşamış herkesin gözünden vurucu bir realistlikle değil ama muazzam bir perspektif ile masalsı bir anlatımı yoğurarak, hicvederek bizlere anlatmış. Özellikle zor hayaller bölümünde vasıfsız işçi olarak çok çocuklu ailesini geçindirmeye çalışan; hayvan sevgisi ve kebap hesabını aynı coşkuda bağdaştırmayı başarabilmiş; bireysel duygularını eliaçık bir çoşkuya dönüştüren sefertasının hamisi, romatizmaya aşı bulmuş koca yürekli Marcovaldo’nun öyküleri sınıfsal ayrım ve savaş sonrası yaşanan fakirliği ajitasyona düşmeden tatlı bir hiciv yoluyla anlatabilme becerisiyle beni çok etkiledi. Keza aynı duyguyu yine pastanede soygun, köpek gibi uyuyoruz, dolarlar ve kadınlar öykülerinde de çok net olarak aldım, dönemin nabzını çok iyi hissettim. Zor sevdalar bölümü ise her ne kadar adında sevda kelimesi geçse de tek kişilik iç hesaplaşma ya da insanın kişisel takıntılarıyla yüzleşme serüveni olarak son derece iddialı, derinlikli öyküler. Zor anılar, daha ziyade büyüyen bir çocuğun evine, ailesine hatta kendisine karşı yaşayabileceği yabancılaşmalar; ailenin beklentileri ve belki de olamamışlıklar üzerine iki tarafın yaşadığı hayal kırıklıklarını anlatan öykülerden oluşuyor. Son bölümde ise zor yaşamlar 3 uzun öykü ile kapanışı yapıyor. (Duygu Erkut)

Öyküler PDF indirme linki var mı?

Italo Calvino - Öyküler kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Öyküler PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Italo Calvino Kimdir?

Italo Calvino, 15 Ekim 1923'te Küba'nın Santiago de las Vegas kentinde doğdu. Genç yaşta Küba'dan İtalya'ya göç eden Calvino, kurmaca yazarlığının yanı sıra, Komünist Parti üyeliği, Einaudi Yayınevi'ndeki görevi, gazetelerle çeşitli dergilerdeki yazıları aracılığıyla, II. Dünya Savaşı sonrası İtalyan kültürünün en önemli adlarından biri oldu. İlk yapıtlarından başlayarak İtalya'nın en önemli yazarları arasına giren Calvino, İtalya'da birçok edebiyat ödülü kazanmış ve 1960 yılında yayınlanan I nostri antenati(Atalarımız) adlı kitabında yer alan fantastik öyküleriyle uluslararası bir ün kazanmıştır. 1950'lerde fantezi ve alegoriye yönelen Calvino, yazdığı üç anlatıyla dünya çapında adını duyurdu: İkiye Bölünen Vikont, Ağaca Tüneyen Baron ve Varolmayan Şövalye. Calvino'nun, bilinç akışı yöntemiyle yazdığı ve evrenle insanların yaratılışını konu alan Kozmokomik Öyküler'den Marco Polo-Kubilay Han ilişkisi çerçevesinde arzu, bellek, yaşam, ölüm gibi temaları büyük bir incelik ve şiirsellikle işlediği Görünmez Kentler'e; yazma ve okuma etkinliğini, okurun anlatı sanatıyla karmaşık ilişkisini ele aldığı Bir Kış Gecesi Eğer Bir Yolcu'dan, İtalyan masallarını derlediği ve kendisi açısından bir tür anlatıda ekonomiklik alıştırması olan Fiabe Italiane'ye (İtalyan Masalları) birçok yapıtı içeren yazarlık yaşamının son ürünü Amerika Dersleri'dir. Calvino, 19 Eylül 1985'te, geçirdiği beyin kanaması sonucu Siena'da ölmüştür.

Italo Calvino Kitapları - Eserleri

  • Bir Kış Gecesi Eğer Bir Yolcu
  • Görünmez Kentler
  • Zor Sevdalar
  • İkiye Bölünen Vikont
  • Kesişen Yazgılar Şatosu
  • Marcovaldo ya da Kentte Mevsimler
  • Örümceklerin Yuvalandığı Patika
  • Ağaca Tüneyen Baron
  • Palomar
  • Klasikleri Niçin Okumalı?
  • Varolmayan Şövalye
  • Jaguar Güneş Altında
  • Sandık Gözlemcisinin Uzun Günü
  • Atalarımız
  • Sen "Alo" Demeden Önce
  • San Giovanni Yolu
  • Dere Tepe Ters
  • Kum Koleksiyonu
  • Amerika Dersleri
  • Bütün Kozmokomik Öyküler
  • Öyküler
  • Azıcık Acıklı Masallar
  • Efsunlu Eşya Masalları
  • Büyülü Kuş
  • Afacan Resimler
  • Kozmokomik Öyküler
  • Atlı Masalları
  • Üç Deneme
  • Paris'te Münzevi
  • Güldüren Masallar
  • Kızlara Masallar
  • Savaşa Giriş
  • Gözlemci
  • Ejderha ile Kelebekler ve Diğer Hikâyeler
  • Kurnazların Kazandığı Masallar
  • Azıcık Korkutan Masallar
  • Yengeç Prens
  • Yeni Bir Sayfa
  • Amerika'da Bir İyimser
  • Karga Sona Kaldı
  • Küçüklere Masallar
  • Sıfır Zaman
  • Efsunlu Kız Masalları
  • Deniz Masalları
  • Seçme Mektuplar (1945-1985)
  • Efsunlu Hayvan Masalları
  • If On A Winter's Night A Traveller
  • Adam, One Afternoon

Italo Calvino Alıntıları - Sözleri

  • Yitirilmiş bir geçmişin anısı, kavuşmayı arzuladığımız bir geleceğin güvencesini oluşturur. (Klasikleri Niçin Okumalı?)
  • “ O da birçokları gibi, deneyim sahibi olmanın biraz da karamsarlık demek olduğuna inanıyordu.” (Sandık Gözlemcisinin Uzun Günü)
  • Yediğimden fazla çalışmam gerekmiyor, çünkü kimseyle paylaşacak hiçbir şeyim yok. (Karga Sona Kaldı)
  • Delia’yı sevmek hep böyle olmuştu, mağaranın aynasındaki gibi: Sözcüklerin ötesindeki bir dünyaya girmek demekti. (Zor Sevdalar)
  • İnsan zaman içinde yaşayabilir, ama donmuş, dural ve devinimsiz bir geçmişte var olacaktır. (Sıfır Zaman)
  • "Bu acımasız karar, ikimizde üzüntü ve acı doğurmuştu.." (İkiye Bölünen Vikont)
  • Ama bölük pörçüklük yalnızca geçmişle ilgili değildir; için­ de bulunulan anda da, belli belirsiz gördüklerimizin ve irademiz dışında olanların, üzerimizde daha güçlü bir etkisi olabilir. (Klasikleri Niçin Okumalı?)
  • Günler, haftalar geçer ve odama bir kız gelmeye başlar. Hep aynı kızdır gelen, çünkü başlangıçta her kız aynıdır, yabancıdır, belli bir yöntemle konuşmaya başlarız. Anlaşmak için birlikte uzun zaman geçirip birçok şey yapmak gerekir; sonra büyük keşifler zamanı gelir, yani aşkın gerçek, belki de tek mevsimi başlar. Kızla zaman geçirip birçok şey yaptığımda, onun da diğerleri gibi olduğunu, benim de diğerleriyle aynı olduğumu, herkesin aynı olduğunu anlarım. (Sen "Alo" Demeden Önce)
  • Yüreğinde ne özlem, ne kuşku ne de kaygı vardı. Onun için henüz her şey bütün halindeydi ve tartışılmazdı; kendisi de öyleydi. (Atalarımız)
  • Fiziksel hızın yanı sora zihinsel hızın simgesi olarak at, edebiyat tarihinde önemli bir yer tutar ve çağımıza özgü teknolojik bakış açısının içerdiği bütün sorunsalların ilk habercisi niteliği taşır. (Amerika Dersleri)
  • “... zira yazar, insan kardeşlerini kurtarmak için kendini paralayan kimsedir.” (Seçme Mektuplar (1945-1985))
  • Okuyabildiği kadar okumak istiyordu. Korkusu romanı bitirememekti: Bir deniz kıyısı serüveninin başlaması, dingin yalnızlık saatlerinin sona ermesi, tatil günlerine bambaşka bir hızın el koyması demekti; oysa bir kitapla özdeşleşmiş biri, okumaya ara vermek zorunda kalır da bir süre sonra yeniden başlarsa, alacağı keyfin büyük bir bölümü yiterdi, bir sürü ayrıntı unutulurdu, eskisi gibi içine girilemezdi kitabın. (Öyküler)
  • Her işin başı, anlaşılması zaten pek o kadar zor olmayan şeyi anlamış olmaktır. (Sandık Gözlemcisinin Uzun Günü)
  • Edebiyat, bilinen kitapların değerini değiştiren gizli, uzak kitabı arayıştır... (Yeni Bir Sayfa)
  • Amerika kafasız bir beden olma tehlikesiyle karşı karşıya. (Amerika'da Bir İyimser)
  • Bu büyüteç altına alınmış ayrıntı üzerinde bu kadar duruyorsam, belleğimde ne çok boşluk olduğunu fark etmemek içindir. (San Giovanni Yolu)
  • Yaşam, diye düşündü çıplak adam, kadim ve mutlu cennetlerin ender olarak anımsanabildiği bir cehennemdir. (Öyküler)
  • “Hiçbir dil yoktur ki aldatmasın. “ (Görünmez Kentler)
  • İçinde gelişigüzel duyguların yüzdüğü bulaşık suyu denli sönük romanlar. (Yeni Bir Sayfa)
  • Ve karanlıkta, karanlık bir pencerenin pervazında, görmediğin bir kadının sesi şarkı söylemeye başladığında, yaşama ilişkin düşünceler birden geri dömüyor, arzuların bir nesneye kavuşuyor: Hangi nesne? Belki de gereğinden çok dinlediğin o ezgi değil, hiç görmediğin o kadın degil : Seni ses olarak, o ezgide kendini sunduğu biçimiyle o ses çekiyor. (Jaguar Güneş Altında)