diorex
sampiyon

Osmanlı Tarihi - İsmail Hakkı Uzunçarşılı Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Osmanlı Tarihi kimin eseri? Osmanlı Tarihi kitabının yazarı kimdir? Osmanlı Tarihi konusu ve anafikri nedir? Osmanlı Tarihi kitabı ne anlatıyor? Osmanlı Tarihi PDF indirme linki var mı? Osmanlı Tarihi kitabının yazarı İsmail Hakkı Uzunçarşılı kimdir? İşte Osmanlı Tarihi kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

  • 21.10.2022 01:00
Osmanlı Tarihi - İsmail Hakkı Uzunçarşılı Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap Künyesi

Yazar: İsmail Hakkı Uzunçarşılı

Yayın Evi: Türk Tarih Kurumu Yayınları

İSBN: 9789751600127

Sayfa Sayısı: 756

Osmanlı Tarihi Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

İstanbul'un fethi sırasında dünyanın genel durumundan başlayıp Kanuninin ölümüne kadar askeri,siyasi,kültür,denizcilik,diplomasi her türlü alanda geniş bilgi veriyor.

Osmanlı Tarihi Alıntıları - Sözleri

  • Vlad'ın eline geçirdiği adamları ve bilhassa Müslümanları kazığa vurarak azap içinde öldürmesi sebebiyle Türkler kendisine Kazıklı Voyvoda ve kendi milleti olan Ulahlar da Vlad Tepeş yani Cellad Vlad derlerdi.
  • "Ordusu üzerinde hiçbir Osmanlı hükümdarı Sultan Süleyman kadar sevgi ve saygı uyandırmamıştır."
  • "Fatih'in ölümü ancak onbir gün askerden saklanabilmiştir. Fatih'in ölümünün saklanması ve heyecanlı durum nedeniyle cesedin ihmal edilerek kokduğu ve İstanbul muhafızı İshak Paşa'nın emriyle üzerine mum yakılarak cesedin tahnit edildiğine dair mühim bir vesika görülmektedir."
  • Osmanlı döneminde, Sahn-ı Seman medreselerinde vakfın mecbur kılması nedeniyle, tüm müderrisler derslerine başlamadan önce Sahih-i Buhari'den bir hadis okur ve onu şerh ederlerdi.
  • "II.Bayezid'in hem yay yapıcısı, hem de kemankeş (ok atıcı) olduğu bilinmekte olup kendi ismini taşıyan yaylar Topkapı Sarayı Müzesi silâh dairesinde bulunmaktadır."
  • "Bütün İslâm âleminde yazıyı en güzel yazan ve işleyen ve ona bir tavr-ı mahsus vererek muhtelif mektepler halinde onu kemale eriştiren Osmanlı Türkleridir."
  • "Sultan II.Bayezid'in oğlu âlim ve şâir bir şehzâde olan Korkud, mûsikîde de üstad imiş ve kendisi her nevi sazı çaldığı gibi gıdây-ı ruh isimli bir saz da îcat etmiştir."
  • "Osmanlıların ilk devirlerinde en yüksek ilmiye derecesi kazaskerlik idi. Fatih Sultan Mehmed zamanındaki kanunnâmeye göre şeyhü'l-islâm diye isim verilen müftü ulemânın reisi yani müderrislerin arasında en yüksek derecede idi."
  • "En yüksek beylerbeyilik Rumeli ve sonra Anadolu beylerbeyliği idi; Rumeli beylerbeyisi terfi ederse küçük vezir yani divan-ı hümâyunda sonuncu vezir olurdu; Anadolu beylerbeyisi terfi ederse Rumeli beylerbeyisi olurdu."
  • "Deli askerî sınıfı XVI.yüzyıldan evvel görülmeyip ancak bu asırda kısmen Türk ve kısmen de Boşnak, Sırp, Hırvat gibi Müslüman olmuş cengâver sınıflardan teşekkül etmişti. Tamamiyle Rumeli halkındandı."

Osmanlı Tarihi İncelemesi - Şahsi Yorumlar

Serinin ikinci cildini de bitirmiş bulunuyorum. Bu ikinci kitapta; Fatih'in Istanbul'u fethinden Kanuni'nin ölümüne kadar olan tarihi süreç işleniyor. Siyasî tarih kısmı yine çok güzel ve akademik bir kitap olmasına karşın anlaşılır bir üslup kullanılmış. Siyasî tarihin yanında askeri teşkilat, eyalet idarisi ve dönemin ilim adamları gibi farklı noktalara da temas edilmiş. Osmanlı tarihi alanında oldukça kabul gören bir eser bu sebeple lafı daha fazla uzatmayacağım. Akademik olarak başvurulabilecek bir kaynak, tarih öğrencilerine ve tarihe merakı olanlara tavsiye ederim. (Yusuf Can Örgen)

Ben tarih bölümü okuduğum için bu kitabı daha doğrusu tüm ciltlerini elimden düşürmedim. Okula girdiğim andan mezun oluncaya kadar kullandığım en önemli kaynak idi. Bu serisinde II.Mehmet'in İstanbul'un fethinden başlayarak II.Süleyman'nın ölümüne kadar yani 1453/1566 yıllarının kapsayan bir eserdir. Ben bu tarz eserleri özellikle akademik çalışma yapanlara ve tabi ki tarih bölümü okuyan öğrencilere önerebilirim. Bunun harici okuyucuların bu dönem aralıkları hakkında daha sade ve daha basit anlatılmış eserleri okumalarını öneriyorum. (Burak CAN)

Şehzadelerin saltanat mücadelesi paşaların entrikaları: Türk Tarihi Kurumu'nun ilk başkanı olan Ordinaryus Prof. Dr. İsmail Hakkı Uzunçarşılı, İstanbul'un fethinden Kanuni Sultân Süleyman'ın ölümüne kadar olan 1453-1566 yıllarını kapsayan Osmanlı Tarihi II.cilt. ilk ciltte olduğu gibi askeri tarih anlatımı olsa da o dönemlere damga vuran olaylar hakkında önemli bilgiler vermektedir. II. Beyazıt'ın sultan olmasıyla başlayan kardeşi Cem Sultân olayı hakkında oldukça geniş bilgiler bulmak mümkündür. Cem Sultanın saltanat arzusu ile başlayan yolculuğunun gevur memleketinde zehirlenmeye sona ermesi isyankar şehzadelerin trajik sonlarını acı bir şekilde bizlere gösteriyor. Daha sonra Yavuz Sultân Selim'in babası II.Beyazıt ve kardeşleri Korkut ve Ahmet ile yaşadığı mücadele bu mücadelede devlet adamlarının aldığı roller tarihi olayları anlamamız açısından oldukça önemlidir. Önemli bir noktada Yavuz Sultân Selim'in, Aleviler tarafından sevilmemesine sebep olan 40 bin kızılbaşı hapsetmesi ve bir kısmını öldürmesinin sebepleri kitapta açıklanmaktadır. Bu konuda Yavuz Sultân Selim'in suçlu gösterilmesi tarihe büyük bir ayıp olmaktadır. Keza Sünni bir tarikat olan Şeyh Cüneyd'in tarikatı Şeyh Haydar ile Şiileşme eğilimleri başlamış Şah İsmail ise bunu katı bir şekilde sünni tarikat şiileştirmiştir. Şeyhlikten şahlığa çıkan Şah İsmail kurduğu Safevi Devletini geliştirmek için Osmanlı Devletinin içinde bulunduğu zor durumları ve Osmanlı da yaşayan Kızılbaşları adeta kullanmıştır. Bu kullanış neticesinde emellerine erişmeyen Şah İsmail, yaptıklarıyla Osmanlı ile Aleviler arasına önemli bir nifak sokmuştur. Yavuz Sultân Selim'e kızanlar Alevileri siyasi hedefleri için kullanan Şah İsmail'é de bir kaç laf etmelidir. Tarihin en dramatik olaylarından olan Şehzade Mustafa Şehzade Cihangir ve Şehzade Beyazıt'ın ölümleri Osmanlı Devleti'nın içinde bulunduğu acı hayatlar sarmalını hüzünlü bir şekilde bizlere öğretmektir. Sultan olan kişi kahramanlıklarıyla anlı şanlı sultanlar olurken sultan olamayan şehzadeler ve onların çocukları boğdurulmaktan kurtulamamışlardır. Devlet adamları arasındaki çekişmeler de kitaptan bizlere yansıyan önemlİ konulardandır. Keza Şehzade Mustafa ile Şehzade Beyazıt olayları tamamen entrikacı paşaların oyunları neticesinde gerçekleşmişlerdir. (Mustafa BAKIRHAN)

Osmanlı Tarihi PDF indirme linki var mı?

İsmail Hakkı Uzunçarşılı - Osmanlı Tarihi kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Osmanlı Tarihi PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı İsmail Hakkı Uzunçarşılı Kimdir?

1912’de Darülfünun’un edebiyat bölümünü bitirerek Kütahya İdadisi tarih öğretmenliğine atandı. 1921’de gittiği Ankara’da, ulusal hükümetçe önce Trabzon Lisesi’nde, sonra Kastamonu İdadisi’nde görevlendirildi. Öğretmenliği çeşitli okullarda sürdüren Uzunçarşılı 1926’da ilköğretim müdürü, 1927’de Balıkesir milletvekili oldu.

Meclis çalışmalarının yanı sıra 1932-1938 yılları arasında İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü’nde dersler verdi; Türk Tarih Kurumu’nda görev yaptı. 1950’de milletvekilliğinden ayrılarak yalnızca tarih çalışmalarına devam etti. Kastamonu’da çıkan Açık Söz gazetesine çıkan yazılarla adını duyurdu.

İlk çalışmalarını Kastamonu tarihi, Balıkesir tarihi, Kütahya Şehri (1932) gibi yerel tarih araştırmalarına ayırdı. Daha sonra Anadolu Beylikleri’ni inceleme konusu edindiyse de Osmanlı İmparatorluğu’nun siyasal tarihine ve devlet örgütüne ilişkin kitaplarıyla tanındı. 89 yaşında arşivde çalışırken hayata gözlerini yumdu.

İsmail Hakkı Uzunçarşılı Kitapları - Eserleri

  • Osmanlı Tarihi 1. Cilt
  • Osmanlı Tarihi
  • Osmanlı Devleti'nin Saray Teşkilatı
  • Anadolu Beylikleri ve Akkoyunlu, Karakoyunlu Devletleri
  • Osmanlı Tarihi 3. Cilt, 1. Kısım
  • Osmanlı Tarihi 4. Cilt, 1. Kısım
  • Osmanlı Tarihi 3. Cilt, 2. Kısım
  • Osmanlı Devletinin İlmiye Teşkilâtı
  • Çandarlı Vezir Ailesi
  • Osmanlı Devleti Teşkilatında Kapukulu Ocakları 1
  • Osmanlı Devleti Teşkilâtından Kapukulu Ocakları - II
  • Büyük Osmanlı Tarihi
  • Osmanlı Tarihi (4.cilt, 2.kısım)
  • Osmanlı Devleti Teşkilatına Medhal
  • Midhat Paşa ve Yıldız Mahkemesi
  • Meşhur Rumeli Ayanlarından Tirsinikli İsmail, Yılık Oğlu Süleyman Ağalar ve Alemdar Mustafa Paşa
  • Osmanlı Devleti'nin Merkez ve Bahriye Teşkilatı
  • Midhat Paşa ve Taif Mahkumları
  • Büyük Osmanlı Tarihi 3.Cilt
  • Osmanlı Hanedanı Üstüne İncelemeler - Seçme Makaleler 2
  • Sivas Şehri
  • Osmanlı Devleti Teşkilatına Medhal
  • Midhat ve Rüştü Paşaların Tevkiflerine Dair Vesikalar
  • Hürriyet Kahramanı Resneli Niyazi Hatıratı
  • Kütahya Şehri
  • Topkapı Sarayı Müzesi Osmanlı Saray Arşivi Katoloğu FERMÂNLAR, HÜKÜMLER, BERATLAR , I - II
  • Mekke-i Mükerreme Emirleri
  • Meşhur Rumeli Ayanlarından Tirsinikli İsmail, Yıllık Oğlu Süleyman Ağalar ve Alemdar Mustafa Paşa

İsmail Hakkı Uzunçarşılı Alıntıları - Sözleri

  • "Karlofça muahedesi, Osmanlıların askerî kudretinin mühim surette za'fa uğradığını meydana koymuş ve asırlarca süren düşman üzerindeki Türk kudret ve satvetini silmiştir." (Osmanlı Tarihi 3. Cilt, 1. Kısım)
  • "Padişah Haliç'teki düşman donanmasını batırmak için top makinesi yaptırarak bununla yüksekten taş gülleler atmağa karar verdi; Beyoğlu sırtında koydurduğu bu makineler ile Haliç'teki gemilerden bazılarını batırmıştı." (Osmanlı Tarihi 1. Cilt)
  • "Osmanlıların ilk devirlerinde en yüksek ilmiye derecesi kazaskerlik idi. Fatih Sultan Mehmed zamanındaki kanunnâmeye göre şeyhü'l-islâm diye isim verilen müftü ulemânın reisi yani müderrislerin arasında en yüksek derecede idi." (Osmanlı Tarihi)
  • "Hayreddin Paşa unvaniyle vezir olan Kara Halil Efendi ilk defa vezirlikle beraber beylerbeyliği, yani ordu kumandanlığını da nefsinde toplamış ve kendisinden sonra gelen vezir-i azamlar da aynı suretle her iki vazifeyi de ellerinde bulundurmuşlardır." (Çandarlı Vezir Ailesi)
  • "Avrupa kısmında muharebe olduğu zaman Eflâk ve Boğdan voyvodalarının yaya ve atlı tüfenkendaz kuvvetler ile sefere gelmeleri kanundu. Eflâk ve Boğdan voyvodalıklarının bir tecavüze karşı müdafaası devlete aitti." (Osmanlı Tarihi (4.cilt, 2.kısım))
  • XV. yüzyılın ilk yarisi içinde (II. Murad Zamaninda) Rumeli'yi gezerek Türklerle diğer Balkan hıristiyanlarının içtimaî vaziyetleri hakkında bir mukayese yapmış olan ve Türklerin her hususta Balkanlılardan üstün olduklarını gösteren Bertrandon de la Broquière şunları söylüyor: Büyük bir refah içinde bulunan Türk köylüleri, hıristiyan köylülerin çoğunun aksine olarak hiçbir zaman yalın ayak gezmezler, dizlerine kadar çıkan sarı çizme giyerler; Türkler erken kalkar ve işlerine erken giderler; sükûnet ve büyük bir gayretle iş görürler; Rumlar, Sırplar ve Bulgarların aksine olarak Türkler, evlerinin kendilerine mahsus olan kısmında ehlî hayvan bulundurmazlar; hiçbir Türk temizce yıkanmadan evinden çıkmaz; bir hayvanın yediği yemeği bir Türk yemez; bir tavuk kes- mek istediği takdirde bile onu bir müddet temiz yiyecekle besler; merhamet sahibi olan Türk, harpte mecburiyet altında insan öldürür; tabiaten sükûtî olmasına ve çalışmakla sertleşmiş bulunmasına rağmen şiir kabiliyeti yüksek, ilme meyil ve istidadı çoktur..." (Büyük Osmanlı Tarihi)
  • "Ahîlerin nüfuzundan istifade eden Osman Gazi, plânlı ve programlı faaliyetiyle hududunu genişletmiş, yaşadığı müddetçe Anadolu Selçuklulariyle İlhanlılara tabi bir uç beyi olarak kalmıştır." (Osmanlı Tarihi 1. Cilt)
  • "Biz sizden bir krallık yer alarak kolunuzu kestik; siz ise donanmamızı mağlup etmekle sakalımızı tıraş etmiş oldunuz; kesilmiş kol yerine gelmez, lâkin tıraş edilmiş sakal daha gür olarak çıkar." (Büyük Osmanlı Tarihi 3.Cilt)
  • "[III.Osman] çıkık karınlı, çok şişman olup tenasübten mahrum bir vücudu vardı; tebdil gezerken çarşıda satılan gözleme, kebab, leblebi, muhallebi gibi şeyleri satın alır ve açıkta yerdi." (Osmanlı Tarihi 4. Cilt, 1. Kısım)
  • "Ordusu üzerinde hiçbir Osmanlı hükümdarı Sultan Süleyman kadar sevgi ve saygı uyandırmamıştır." (Osmanlı Tarihi)
  • "Fatih'in ölümü ancak onbir gün askerden saklanabilmiştir. Fatih'in ölümünün saklanması ve heyecanlı durum nedeniyle cesedin ihmal edilerek kokduğu ve İstanbul muhafızı İshak Paşa'nın emriyle üzerine mum yakılarak cesedin tahnit edildiğine dair mühim bir vesika görülmektedir." (Osmanlı Tarihi)
  • "Sultan Mustafa'yı en kuvvetlisi istesin, Bayezid Han'ı ana ve babası talep etsin, Selim fakire de mevlâsı rağbet etsin." (Büyük Osmanlı Tarihi 3.Cilt)
  • "IV.Mehmed'in çocukluğu dolayısiyle bütün işler ilk devirde ocak ağalarının elinde olup, üç dört ayda bir vezir-i âzam değişmesi hükümet mekanizmasını bozmuştur." (Osmanlı Tarihi 3. Cilt, 1. Kısım)
  • "En buhranlı ve tehlikeli zamanlarda dahi devlet işlerini ihmal ederek av peşinde koşan ve Avusturya cephesinden felâketli haberler gelmesine rağmen bu îtiyadından vazgeçmeyen Dördüncü Mehmed'e bu ibtilâsından dolayı Avcı lakabı verilmiştir." (Osmanlı Tarihi 3. Cilt, 2. Kısım)
  • "Acemi Ocağı ile Yeniçeri Ocağı teşkilâtları I.Sultan Murad zamanında Kazasker Cendereli Kara Halil ile Konyalı Molla Rüstem'in tavsiyeleriyle ortaya konmuştur." (Osmanlı Tarihi 1. Cilt)
  • "Sadareti müddetince, fikir, sanat ve eğlence devri açan Nevşehirli Damad İbrahim Paşa, eski adı Muşkara olup kendisi tarafından îmar edilerek Nevşehir adı verilen köyde doğmuştur." (Osmanlı Tarihi 4. Cilt, 1. Kısım)
  • "1768 seferi Osmanlı Devleti'nin artık nizam ve intizamdan mahrum toplama kuvvetlerle talim ve terbiyesi mükemmel kuvvetlere karşı duramayacağını kat'i surette gösterip Avrupa devletleri tarzında askerî ıslahat yapılması zaruretini ortaya koymuştur." (Osmanlı Tarihi 4. Cilt, 1. Kısım)
  • "Bu devlet ol devlettir ki murad edinirse cümle donanmanın lengerlerini gümüşten, iplerini ipekten, yelkenlerini atlastan etmekte suûbet çekmez..." (Büyük Osmanlı Tarihi 3.Cilt)
  • Eğer Abdülaziz’in hiyn-i vefatında vakanın intihar olmayıp katil olduğuna şüphe iras edecek bir nevi esbab yok idiyse üç sene sonra kurulan ve bu vesile ile bazı mühim ve vatanperver zevatın def ve mahvı murad olunan yalancı muhakemede nazar-ı dikkate şayan hiç bir delil irae eylemediği her ehl-i vukufun malûmudur. Mezkûr zevat aleyhinde isnad olunan cürmün hile ve hud’asız isbatı gayr-ı mümkün idüğinden ve eğer kanuna karşı hareket ederek şahitleri istintak hakkı müttehemlerden diriğ edilmemiş olsa idi, işbu isnadın kizbden ibaret olduğunun meydana çıkacağı dahi zarurî bulunduğundan kanun hilâfında hareket etmek ve yalancı şahit istihdam eylemek gibi deni vasıtalara müracaat edilerek ol veçhile müttehemler cürümlü çıkarılmış idi. İşbu muhakemenin Abdülhamid tarafından tertip edilmiş bir tuzak olduğu çoğunun malûmu olup, hattâ müttehemlerin düşmanlan tarafından bile itiraf edildiği cihetle ol babta tafsilâta giriş­meğe hacet yoktur. Zulm ile olsun kizb ile olsun, iftira ve rüşvet ve denaet ile olsun Abdülhamid maksadım kuvveden fiile çıkararak her istediğini icradan kendini men edecek tehlikeli, fakat müstakim, muteber ve âlicenap zevatı def ve mahvedip Abdülaziz zamanında cari olan sû-i istimalât ve tazyikat devrini evvelkinden daha eşnâbir surette tekrar tazelendirdi (Midhat Paşa ve Yıldız Mahkemesi)
  • "Damad İbrahim Paşa sadaretinde başını Batı'ya çeviren Osmanlı hükümeti, Avrupa'nın sanat ve kültüründen istifade etmek üzere kendisine küçük de olsa bir pencere açmağa muvaffak olmuştur." (Osmanlı Tarihi (4.cilt, 2.kısım))

Yorum Yaz