Osmanlı Gerçekleri 2 - Ahmet Şimşirgil Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Osmanlı Gerçekleri 2 kimin eseri? Osmanlı Gerçekleri 2 kitabının yazarı kimdir? Osmanlı Gerçekleri 2 konusu ve anafikri nedir? Osmanlı Gerçekleri 2 kitabı ne anlatıyor? Osmanlı Gerçekleri 2 PDF indirme linki var mı? Osmanlı Gerçekleri 2 kitabının yazarı Ahmet Şimşirgil kimdir? İşte Osmanlı Gerçekleri 2 kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

Kitap Künyesi
Yazar: Ahmet Şimşirgil
Yayın Evi: Timaş Yayınları
İSBN: 9786050827644
Sayfa Sayısı: 288
Osmanlı Gerçekleri 2 Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
KAYI serisi ile 7’den 70’e herkese ulaşan Prof. Dr. Ahmet Şimşirgil, OSMANLI GERÇEKLERİ dizisinin ikinci kitabıyla da, Osmanlı’nın kuruluşundan yıkılışına kadarki tartışmalı konuları akıcı üslubu, soru cevap usulü ve temel kaynak referansları ile açıklamaya devam ediyor…
• Osmanlı padişahları Yavuz Sultan Selim’den evvel halife unvanını kullandılar mı?
• Yavuz Sultan Selim mukaddes emanetleri zorla mı alıkoydu?
• Yavuz, seferlerinde neden hep doğuyu seçti?
• Safevi Devleti’nin hükümdarı Şah İsmail Türk müdür?
• Osmanlı fetihlerindeki başarı sırları nelerdir?
• Osmanlı’nın yeni fethettiği yerlerde uygulamış olduğu istimalet politikası ne demektir?
• Osmanlılar 200 bin kişilik orduların ihtiyaçlarını nasıl karşılıyorlardı?
• Osmanlı Devleti’nin resmî dili ne idi?
* Osmanlılar Türkleri kötülediler veya ötelediler mi?
• Yeniçeriler ile ilgili ilginç detaylar…
• Tarihin tartışmalı isimlerinden biri: Şeyh Bedreddin saltanat hırsının kurbanı mı oldu?
• Osmanlı sarayında bulunan köle ve cariyelerin akıbetleri ne oldu?
Prof. Dr. Ahmet Şimşirgil, OSMANLI GERÇEKLERİ II’de okurlarının zihnine takılan daha pek çok ilgi çekici meseleyi aydınlatıyor…
Onu okudukça tarihi daha çok seveceksiniz!
Osmanlı Gerçekleri 2 Alıntıları - Sözleri
- Dil bir milletin hem kılıcı hem de kalkanıdır.Dil gitti mi hürriyetimiz , bağımsızlığımız gider.
- Her işin bir ustası vardır. Adaletin ustası da Osmanlılardır.
- Düşmanları Osmanlı Devleti'ni sadec yıkmakla kalmadılar,yıktıktan sonra ilk ve en önemli iş olarak tarihini de bozdular.
- Barışta ter akıtmayan savaşta fazlasıyla kanını akıtarak öder.
- Şimdilerde atalarının mirasından beslenemeyen nesillerimiz,çölde Serap görmüş gibi hayal aleminde gezinti yapmaktadır.
- Bilgisiz ve cahil adamın sözü ne senet olur ne de o söze kıymet verilir.
- Kişi dilinin altında gizlidir. Hz. Ali
- Dildeki devrimin farklı bir maksadı mı vardı? Aslında dil devriminin temel gayesinin, okuma yazmayı kolaylaştırmak ve yaygınlaştırmak olduğu ifade edilir. Hâlbuki devrimin en büyük savunucusu ve uygulayıcısı olan İsmet İnönü maksadını şöyle ifade ediyordu: Harf Devrimi'nin tek amacı ve hatta en önemli amacı, okuma yazmanın kolaylaşmasını ve yaygınlaşmasını sağlama değildir. Devrimin temel gayelerinden biri, yeni nesillere, geçmişin kapılarını kapamak, Arap-İslam dünyası ile bağları koparmak ve dinin toplum üzerindeki etkisini zayıflatmaktı. Yeni nesiller, eski yazıyı öğrenemeyecekler, yeni yazı ile çıkan eserleri de biz denetleyecektik. Din eserleri, eski yazıyla yazılmış olduğundan okunmayacak, dinin toplum üzerindeki etkisi azalacaktı. Bir Kırgız atasözü vardır. “Tilin coytkan özün coytar” yani dilini yitiren özünü kaybeder diye.
- Zulüm ile abad olanın akıbeti berbat olur.
- Kör görmezse güneşin kabahati ne?
Osmanlı Gerçekleri 2 İncelemesi - Şahsi Yorumlar
Sorularla Osmanlı'yı Anlamak. Bu ikinci kitap. İlkini de okumuştum. Soru cevap tekniği ile bazı yanlış veya merak edilen hadiselerin öğrenildiği güzel bir çalışma olmuş. (•~Seçkin Okur, Seçerek Okur~•)
Osmanlı Gerçekleri 2 (Sorularla Osmanlı’yı Anlamak): “Ederse kâz, şeh-bâz ile per-vâz Acebdir ki, âşyânını göre kâz Kaz, şahin gibi olmaya ve uçmaya; avcı ile yarışmaya kalkışırsa bir daha yuvasını göremez.” Prof. Dr. Ahmet Şimşirgil hocamın, Osmanlı Devleti hakkında merak edilen soruları cevaplandırdığı bu kitap Osmanlı Gerçekleri’nin devamı... Tarih severler ve okurlar tarafından çok beğenildiği için devamının getirilmesi kararlaştırılmış. Bence yerinde bir karar. 600 küsûr yıllık bir devlet, bir imparatorluk, bir medeniyet 213 sayfalık bir kitaba elbette sığamazdı -Osmanlı Gerçekleri 1- Bu kitap da Osmanlı Tarihi açısından oldukça ehemmiyetli, oldukça can alıcı soruların bulunduğu bir kitab. Harf devrimi, Osmanlı’nın dili, Osmanlı Türkçesi, medeniyeti, Osmanlı’nın Türklüğü, Yeniçeriler, fetih yöntemleri, lojistik, Osmanlı’da yaşayan etnik kökenlerle yaşam, Yeniçeriler -ki en merak ettiğim konu bu idi-, kölelik, câriyelik, Şeyh Bedreddin, Emir Timur, şehzâdelik ve şehzâdelerin eğitimleri, Yavuz, Yavuz’un tahta geçme usûlü, küpe takıp takmadığı, halifelik, Şah İsmail ile ilgili doğru/yanlışlar gibi çok önemli konuları açıklıkla, deliller ile açıkladığı bu kitabı, lezzetle, iştâhla ve hayranlıkla okudum. Yer yer örnek ve anlatılarla, beyitlerle daha ehemmiyetli hâlen bu kitap, bana kalırsa Osmanlı Gerçekleri 1 ile birlikte Osmanlı’yı merak eden her insanın evinde olması gereken bir kitap... yazar/i5017 kitap/kitap--125278 (Tahir Ceyhun Yıldız)
Bir önceki serinin devamı olan bu kitapta Osmanlı Devleti'nin Yavuz Sultan Selim zamanına kadar merak edilen soruların cevaplarını içermektedir. Popüler tarih içerisinde merak edilen Osmanlı Hanedanlığı'na nesnel ve argümanlarıyla desteklenen bir bakış açısı içermekte. Merakla serinin üçüncü kitabını beklemekteyim. Tarih sevenlere ve meraklılarına bu kitabı öneririm. İyi okumalar. (Eyyüp Bademci)
Osmanlı Gerçekleri 2 PDF indirme linki var mı?
Ahmet Şimşirgil - Osmanlı Gerçekleri 2 kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Osmanlı Gerçekleri 2 PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.
Kitabın Yazarı Ahmet Şimşirgil Kimdir?
1959'da Boyabat'ta doğdu. İlk, orta ve lise tahsilini aynı yerde tamamladı. 1978'de girdiği Atatürk Üniversitesi, Edebiyat Fakültesi, Tarih Bölümü'nden 1982'de mezun oldu. 1983'te aynı bölümdeki Yeniçağ Anabilim Dalı'nda Araştırma Görevlisi olarak vazifeye başladı. 1985'te Yüksek Lisansı'nı tamamladı. 1989'da Marmara Üniversitesi, Fen Edebiyat Fakültesi, Tarih Bölümü'ne naklen geçiş yaptı.
1990'da "Osmanlı Taşra Teşkilatı'nda Tokat (1455-1574)" isimli çalışmasıyla Tarih Doktoru ünvanını aldı. 1997'de "Uyvar'ın Osmanlılar Tarafından Fethi ve İdaresi" isimli takdim teziyle Doçent oldu. Seyyid Muradi'nin kaleme aldığı Barbaros Hayreddin Paşa'nın gazalarını "Kaptan Paşa'nın Seyir Defteri" ismiyle sadeleştirerek, ayrıca Osmanlı tarihi ile ilgili "Kayı I", "Kayı II", "Kayı III", Kayı IV, “Taşa Yazılan Tarih Topkapı Sarayı” ve “Ahmed Cevdet Paşa ve Mecelle” ile “Slovakya’da Osmanlılar” adlı eserlerini yayınladı. 2003'te Profesör kadrosuna atanan Şimşirgil'in Osmanlı şehir tarihi, siyasi hayatı ve teşkilatı ile ilgili çeşitli dergilerde yayınlanmış çok sayıda ilmi makalesi bulunmaktadır.
Halen Marmara Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü’nde Öğretim Üyesi görevine devam etmektedir.
Evli ve üç çocuk babasıdır.
Ahmet Şimşirgil Kitapları - Eserleri
- Kayı 1: Ertuğrul'un Ocağı
- Kayı 2: Cihan Devleti
- Kayı 3: Haremeyn Hizmetinde
- Kayı 4: Ufukların Padişahı Kanuni
- Kayı 5: Kudret ve Azamet Yılları
- Kayı 6: İmparatorluğun Zirvesi ve Dönüş
- Otağ 1 / Büyük Doğuş
- Kayı 10: II. Abdülhamid Han
- Osmanlı Gerçekleri
- Kayı 7: Kutsal İttifaka Karşı
- Otağ 2 / Emir Timur
- Kayı 8: Islahat, Darbe ve Devlet
- Valide Sultanlar ve Harem
- Kayı 9: Sonun Başlangıcı
- Kayı 11
- En Sevgili Efendimiz ve Sevdalıları
- Otağ - 3 Sultan Alparslan
- Devr-i Gül Sohbetleri
- Mızraklı Hakikat
- Osmanlı Gerçekleri 2
- Eşrefoğlu Rumi
- Barbaros Hayreddin Paşa
- Sultan 2. Kılıçarslan ve Aksaray
- İstanbul: Fetih ve Fatih
- Edep Yâ Hû
- Denizler Fatihi Piyale Paşa
- Yavuz Sultan Selim
- Slovakya'da Osmanlılar 1663 - 1685
- Topkapı Sarayı
- Fatih Sultan Mehmet
- Fethin Kahramanları
- Bir Müstakil Dünya: Topkapı Sarayı
- Birincil Kaynaklardan Osmanlı Tarihi Kayı 1
- İstanbul Fetih ve Fatih
- Hakimiyet Sembolü Ayasofya Camii
- Asırlara Hitabeden Alim Es-Seyyid Osman Hulusi Efendi
- Osmanlı Gerçekleri 3
Ahmet Şimşirgil Alıntıları - Sözleri
- "Ey Muhibbî bağlamak dünyaya dil layık degül Çünki senden olısardur akıbet âlem cüda" Bu dünyanın gönül bağlanacak yanı yoktur; zira nasılsa insan bir gün onu bırakacaktır.. [Kanunî Sultan Süleyman Han] (Kayı 4: Ufukların Padişahı Kanuni)
- Hayali mihmandır daima bu çeşm-i pür-nemde Onunçündür kesilmez eşk-i hasret hiç bir demde Firakıyla nola hep böyle ebyat olsa hamemde “Görenler seyl-i eşki diyeler sahra-yı sinemde Bahar eyyamıdır güya ki ırmaklar bulanmıştır” (Bu sürekli ağlayan gözde sevgilinin hayali misafirdir. Bu yüzden de hiç bir zaman hasret gözyaşları durmaz. Onun ayrılığı yüzünden kalemim hep böyle beyitler yazsa buna şaşılmamalı. “Göğüs düzlüğünde gözyaşı selini görenler sanırlar ki güya bahar zamanıdır ve nehirler bol yağış yüzünden bulanmıştır.”) (III.SELİM HAN) (Kayı 8: Islahat, Darbe ve Devlet)
- "Osmanlı padişahları içinde Halvetiliğe ilk intisap eden II.Bayezid Han'dır. Onun intisabı Çelebi Halife namıyla meşhur Cemal-i Halveti vasıtasıyla olmuştur." (Osmanlı Gerçekleri 3)
- Okuma bilmeyip yazan Odur dünyayı bozan (Osmanlı Gerçekleri)
- "İttihatçılar, Sultan II. Abdülhamid Han'dan o kadar nefret ediyorlardı ki, Sultanın cenaze namazını kendilerinin Şeyhülislam yaptıkları Mason Musa Kâzım Efendiye kıldırttılar.." Prof. Dr. Ahmet Şimşirgil (Kayı 10: II. Abdülhamid Han)
- "Edirne'yi vermemek üzere iktidara gelenler bırakın Edirne'yi kurtarmayı devletin bütün bekasını Avrupalı büyük devletlerin inisiyatifine bırakmaktan rahatsız olmamışlardı. " (Kayı 11)
- "Evet, ben bir askerim ama her şeyden önce Türk'üm ve Müslümanım! Burası benim mukaddes mâbedimdir. en büyük âmir olan vicdânımdan aldığım emirle buraya sizi sokmayacağım! Eğer cebren girmeye çalışırsanız buradaki askerlerim ve ben hepimiz ölünceye kadar çarpışacağız ve bu ihtimâli de düşünerek camiin sütunlarına yerleştirdiğim tahrip kalıplarıyla koca mâbed, taburumuzun üzerine çökecek ve yine buraya giremeyeceksiniz!” (Hakimiyet Sembolü Ayasofya Camii)
- Emir Timur’un bir diğer önemli lakabı da dünyaya Hükmeden manasına gelen sahipkırandır. Gökyüzündeki gezegen satürün ve Jüpiter’in birbirlerine en yaklaştığı zamanda dünyaya gelen erkek çocuklar bu ünvanı almaya aday olurlardı. Bu iki gezegenin birbirlerine yaklaşması sekiz yüzyılda bir tekrarlanmaktadır. Bu gün doğan çocuklar bahtlı olurlar. Bu şekilde dünyaya üç kişi gelmiştir. İskender-i Zülkarneyn -ki ona Oğuz Han da denilmektedir-, Peygamber efendimiz ve Emir Timur. (Otağ 2 / Emir Timur)
- Ana başa tâc imiş Her derde ilaç imiş Bir evlat pîr olsa da Anaya muhtaç imiş (Valide Sultanlar ve Harem)
- İnsan ilimle yaşar. Cahil ise ölü gibidir. (Osmanlı Gerçekleri)
- Osmanlı devleti Fazıl Ahmet Paşa ile Avrupa’da en haşmetli son 15 yılını geçirmiş ve bir kez daha dünyanın tek kutuplu devlet olduğunu göstermişti. O 15 seneye Yaklaşan sadrazamlığının neredeyse dokuz yılını cephelerde geçirmişti. Fatih, yavuz ve kanuni sultan Süleyman zamanlarında olduğu gibi seferlerinde kısa sürede netice alıyordu. Devletin demir yumruğu Avusturya. Venedik ve Lehistan‘a bir kez daha iniyor dünya bu muazzam gücü gücün karşısında eriyordu. Osmanlı tuğlarını 15 sene Avrupa’da Haşmet ve kudretle gezdirmişti. (Kayı 6: İmparatorluğun Zirvesi ve Dönüş)
- Ya Rabbi! Dinine yardım edenlere yardım eyle. Müslümanlar arasında fitne çıkaranları kahreyle. (Kayı 3: Haremeyn Hizmetinde)
- "gayret bizden, tevfik Allah'tan" (Otağ 1 / Büyük Doğuş)
- 1949'dan itibaren açılmaya başlanan İlâhiyat Fakülteleri'nde tamamen pozitivist bir din yerine koyan bir zihniyet ortaya çıkmaya başlamıştır ve bilim dinin yerini almıştır. Neticede ilahiyatlarımızda önce müctehid alimler, mezhep imamları ve tasavvuf erbabı hafife alındı hatta aşağılandı. Sonra hadisler tartışılmaya ve ayıklanmaya başlandı. İşlerine gelmeyen yaşantılarına uymayan her hadis "mevzu" uydurma denerek atıldı. (Mızraklı Hakikat)
- Osmanlı-Rus savaşında Hristiyan ordularıyla işbirliği yapılmasını mahzurlu görenler de az değildi.Bu dedikodular üzerine fetva alınmak zarureti doğdu. “Avrupalı askerleri kendi ordumuzda kullanmak caiz midir? “ sorusuna “El Cevab; Madem ki avcılar av tutmak için köpekleri kullanıyorlar biz de onları kullanabiliriz, “ diye teşbihli bir cevaz verilmişti. (Kayı 9: Sonun Başlangıcı)
- "Allah, peygamber korkusu bilmez alçaklar! Unutmayın ki, intikam gecikir ama asla yaşlanmaz!" (4.MURAD HAN) (Kayı 6: İmparatorluğun Zirvesi ve Dönüş)
- Çünkü denildi ona “Ve’ş-Şems” dahi “Ve’d-Duhâ” Rûyuna alnına mihr ü mâhı benzetsem nola Kur’ân-ı Kerîmdeki sûrelerden biri Şems suresidir. Onun ilk ayetinde geçen “Veşşemsi veduhâ” ifadesi Türkçe anlam olarak “Güneş’e ve onun parıltısı” anlamına gelir. Kanuni sonraki beytinde Resulullah Efendimizi “Güneş’e” benzeterek anlatır. Güneş, nasıl dünyayı aydınlatmışsa Hazreti Peygamber de insanlığı aydınlatan bir güneş hükmündedir. Ay da aynı şekilde aydınlatıcı bir gezegendir. (En Sevgili Efendimiz ve Sevdalıları)
- Sakarya Meydan Savaşı, Türkler için bir ölüm - kalım mücadelesi oldu. Nitekim Sakarya 'da Türk milleti kadınlı erkekli, vatanlarına saldıran düşman kuvvetlerine kahramanca karşı koyma kudretini gösterdi. Türk ve Yunan kuvvetleri, Sakarya kıyılarında 100 kilometrelik bir sahada 22 gün ve gece süren bir meydan savaşı yaptılar. Meydana gelen kanlı muharebelerde bazen Yunan kuvvetleri, bazen Türk kuvvetleri başarılı oldu. Nihayet Türk hatlarını yaramayan yunan birliklerinde moral çöküntüsü oluştu. Türk ordusu 10 Eylül'de genel taarruza geçti. Beylikköprü, Duatepe ve Kartaltepe muhrebelerinde ağır kayıplar veren yunan ordusu Sakarya'nın batısına çekildi. (Kayı 11)
- Tarih nostalji demek değildir.Dünü anlatırken bugüne neler miras kaldı,neleri yitirdik görmek gerekir. (Devr-i Gül Sohbetleri)
- " Öyle bir nesil, öyle bir zaman ki, her şeyin fiyatını biliyor, fakat değerini bilmiyor." (Barbaros Hayreddin Paşa)