diorex
sampiyon

Örümcek Ağı - Joseph Roth Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Örümcek Ağı kimin eseri? Örümcek Ağı kitabının yazarı kimdir? Örümcek Ağı konusu ve anafikri nedir? Örümcek Ağı kitabı ne anlatıyor? Örümcek Ağı PDF indirme linki var mı? Örümcek Ağı kitabının yazarı Joseph Roth kimdir? İşte Örümcek Ağı kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

  • 05.05.2022 18:00
Örümcek Ağı - Joseph Roth Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap Künyesi

Yazar: Joseph Roth

Çevirmen: Ersel Kayaoğlu

Yayın Evi: Kırmızı Kedi

İSBN: 9789944756532

Sayfa Sayısı: 112

Örümcek Ağı Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Birinci Dünya Savaşı'ndan Berlin'e hayal kırıklığı içinde dönen Teğmen Lohse, Yahudilerden nefret etse de geçimini Berlinli Yahudi bir kuyumcunun evinde özel öğretmen olarak kazanmaya başlar; alışık olmadığı sivil hayata uyum sağlayamayınca işinden ayrılır. Radikal sağ eylemci bir gizli örgüte katılır ve kendini Weimar Cumhuriyeti'nin siyasi karmaşasının içinde bulur. Hitler'in ve Nazizm'in ayak seslerinin duyulmaya başlandığı bir dönemde, ihtiraslı Lohse, örülmesine kendisinin de katkıda bulunduğu bir entrika, hırs ve ihanet ağına kapılmıştır.

Örümcek Ağı Alıntıları - Sözleri

  • Generaller, binbaşılar, tepedekiler,öğrenciler, gazeteciler, siyasetçiler, herkes koltuğuna yapışmıştı onları ele geçiren ekmeğini kaybetme korkusuydu; ne azı ne fazlası.
  • Hiçbir çaba işe yaramıyor, hiçbir emek ödüllendirilmiyordu.
  • Gazeteler nankördür. Unuturlar.Unuttururlar.
  • İnsanlardan nefret ediyordu, nedenini bilmiyordu, bu nefret için kendisine nedenler buluyordu.
  • Benjamin'in çevresinde büyüyenler sararıp solmuştu olgunlaşmıyorlardı; olgunlaşanlar birbirinden nefret ediyordu; iyiyi ve iyi olanı çürütüyordu.
  • İşçiler açlık çekiyordu.Çocuklarının boynu incelmiş, başları irileşmişti.
  • Zalim canlıları görüyor, çürümüşlüğün kokusunu önceden alıyordu.
  • En büyük güç paraydı. Ama kolay kazanılmıyordu.
  • Her saatin yabancı bir yüzü vardı. Her şey onu şaşırtırdı. Her yaşanan olay sadece yeni olduğu için korkunçtu ve o da aklına kazıyana kadar yitip giderdi.
  • Sivil yaşam farklıydı, acımasızdı, bilinmedik her köşe kötülük doluydu.
  • İnsanın Avrupa'da ne işi vardı?Kokmuş ve çürümüştü Avrupa.Bir cesetti.
  • Fazla düşünmemeliydi. Fazla düşünmek kararları zayıflatır.
  • Para tok karınlıların parmakları arasından akıyordu; güç onlardaydı; açlardan duydukları korku acımasızlıklarını besliyordu; servetlerinin bereketi gururlarını şisiriyordu; ışıklı malikanelerinde şampanya içiyorlardı; şamata yaparak otomobillerinde alışverişten neseleniyor,neselenip alışverişe çıkıyorlardı.
  • İnsan alçakgönüllü olmalı!
  • Benjamin de çarpılmış yüzlerin, bükülmüş ellerin ve ayakların, kamburlaşmış sırtların, sopa yemiş sırtların, sıkılmış yumrukların, namlusu tüten tabancaların, kirletilmiş annelerin, cüzzamlı dilencilerin, sarhoş vatanseverlerin, köpükleri taşan bira kupalarının, şıngırdayan mahmuzların, vurulan işçilerin, kan kaybından ölmüş cesetlerin, açık mezarların, içi dolu ölüm çukurlarının, zorlanmış kasaların, demir sopaların, şıngırdayan kılıçların, tıngırdayan madalyaların, resmi geçit yapan generallerin, parıldayan miğferlerin arasında yaşıyordu.

Örümcek Ağı İncelemesi - Şahsi Yorumlar

Birinci Dünya Savaşı'ndan Berlin'e aradığını bulamayarak dönen Theodor'un sonrasında gizli bir radikal sağ örgüte katılarak yaptıklarının, yaşadıklarının ve yaşattıklarının öyküsünü yalın bir dille okuyoruz.Kitap Nazilerin ayak seslerinin, hırsın,hırs uğruna harcanan canların da sert ve çarpıcı bir anlatısı.Dönemin siyasi yapısı,karmaşası da göz önüne serilmiş.İşçi,çiftçi ayaklanmaları,Yahudi göçmenler,siyasi komplolar,acımadan yok edilen hayatlar, çürümekte olan bir sistemin daha çürük bir sisteme dönüşmeden önceki hali satırlarda kendine yer bulmuş.Theodor'un fırsatı olsa Hitler'den daha zalim olma ihtimali insanların iktidar ve güç yolunda gözünü ne kadar karartabileceğini bize gösteriyor aslında.Kötülüğün,hırsın, komploların dönemin siyasi olayları ile harmanlanmış hâlini anlatan eseri politik kurgulardan hoşlanan herkesin sevebileceğini düşünüyorum.Okuması da insanı yormuyor. Kitap edebî kaygılarla değil derdini anlatmak üzere yazılmış,akıcı ve çarpıcı. (Devrim Özgür)

size alfakitap 'dan bir klasikle geldim bugün. Roman Birinci Dünya Savaşı Almanya'sınında geçiyor. Kendine güveni olmayan, içine kapanık, karşı cinsle konuşmayı bile beceremeyen, zengin yahudi ailenin çocuğuna özel ders veren bir öğretmenin bir örgüte katılıp o örgüt için muhbirlik yapmaya başlamasıyla hayatında ve karakterinde meydana gelen değişimleri okuyoruz. Kitabın yazım dilini biraz ağır buldum. Açıkçası biraz da karışık buldum. Keyifli okumalar dilerim (Cüneyt Canver Turhan)

Joseph Roth'un Örümcek Ağı bir ilk roman için hayli zayıf. Boşluklarla dolu hikayesi yalnızca yazarın Alman halkına uyarısı için renkli bir broşür amacıyla hazırlanmış gibi. Yer yer karışık, daldan dala atlayan bir anlatım da var romanda. Ama bir yandan da henüz Birahane Darbesi sayesinde yeni yeni tanınan ve popülerliğine çok daha sonra kavuşacak olan Adolf Hitler'i, Nasyonal Sosyalizm'i ve Almanya'yı karıştıracak antisemitik havayı 1923 gibi bir tarihte imlemesiyle şaşırtıcı derecede öngörülü bir roman. Hitler'in babasının mesleği olan gümrük denetçiliğinin, kitabın baş kahramanının babasıyla aynı olmasından tutun da Kasım 1923'teki başarısız darbe girişiminin romanda yine kasım ayında gerçekleşmesine -romanda olaylar tersine işlese de- kadar önemli benzerlikler mevcut. Son tahlilde bu romanı edebi arzuyla okumak isteyenler için yetersiz ama bir tarih tanıklığı için de bir o kadar elzem bir yapıt. (Muhammed Tiryaki)

Örümcek Ağı PDF indirme linki var mı?

Joseph Roth - Örümcek Ağı kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Örümcek Ağı PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Joseph Roth Kimdir?

Joseph Roth, Avusturya-Macaristan Monarşisine bağlı ve nüfusunun ağırlığı Yahudi olan Galiçya'da Lemberg yakınlarındaki Brody kasabasında doğdu.

Viyana ve Lemberg'de edebiyat ve felsefe öğrenimi gördü.

I. Dünya Savaşı'na katıldı. Avusturya-Macaristan'ın çöküşü Roth'un hayatında belirleyici bir rol oynadı.

1918 yılından itibaren Viyana'da, sonra Berlin'de muhabirlik yaptı. Neue Berliner Zeitung, Berliner Börsen-Courier Frankfurter Zeitung gibi gazetelerde çalıştı. 1928'de karısı şizofreniye yakalandı ve hem maddi hem psikolojik bir kriz yaşadı.

Joseph Roth, önce Viyana'ya gitti, sonra bütün Avrupa'yı dolaştı. 1933 yılında Fransa'ya yerleşti. 1936-1938 arasında yine yazar olan Irmgard Keun ile birlikte yaşadı. 1939'da Paris'te yoksulluk ve borç içinde öldü.

Mezarı Güney Fransa'da Delirium Tremens'dedir.

Joseph Roth Kitapları - Eserleri

  • Aziz Ayyaşın Efsanesi
  • İsyan
  • Bir Katilin İtirafları
  • Savoy Otel
  • Örümcek Ağı
  • Eyüp
  • Sonsuz Kaçış
  • Radetzky Marşı
  • Hileli Tartı
  • İmparator Mezarlığı
  • 1002. Gece Öyküsü
  • Hayat Bir Bekleme Salonu
  • Yahudiler Yollarda
  • Kör Ayna
  • Toplu Hikayeler

Joseph Roth Alıntıları - Sözleri

  • insanlar öyle bir yapıya sahiptir ki kendilerine tesadüfen ve geçici bir şansın kazandırdığı şeylere sürekli sahip olmazlarsa her şeye öfke duyarlar .. (Aziz Ayyaşın Efsanesi)
  • ...insanoğlu hiç1şeye mucizeye alıştığı kadar kolay alışmaz, hele ki 1, 2, 3 kez başına geldiyse. Evet! İnsanlar öyle 1mizaca sahiptir ki, kendilerine rastlantısal ve geçici 1talibin vaat ettiği şeylere sürekli sahip olamazlarsa öfke duyarlar... (Aziz Ayyaşın Efsanesi)
  • Bir dünyanın batmakta olduğunu görüyordu ve bu onun dünyasıydı. (Radetzky Marşı)
  • Şüphesiz yazarın malzemesi ‘hayat’, fakat dilde tomurcuklanan ve filizlenen hayat. (Hayat Bir Bekleme Salonu)
  • ... son yıllarda aynalardan neden korktuğunu anladı. ~Çünkü, insanın perişanlığını kendi gözleriyle görmesi hoş 1şey değildi.~ Ve yüzüne bakmak zorunda olmadığı sürece, ya yüzü yokmuş ya da eskisine, sefalete düşmeden öncekine sahipmiş gibiydi... (Aziz Ayyaşın Efsanesi)
  • Yahudiler Rusya'da da bir 'ulusal azınlık'tı, ancak kendilerine kötü davranılan, yaşamları zorlaştırılan bir azınlık. (Yahudiler Yollarda)
  • İnsanların durumu hiç de iyi değil. Tanrı yazgısı, diye düşünüyorlar. Fakat bu durumlarından onlar da sorumlu. Yüzlerce yılın gelenekleriyle yaşadılar bugüne dek. Çevrelerini saran örümcek ağını elleriyle kendileri ördü. (Savoy Otel)
  • ‘…gençliğin kız kardeşi, hazzın habercisi merak.’ (Eyüp)
  • İnsanlar unutur. Korkuyu ve endişeyi unuturlar; yaşamak isterler, her şeye alışırlar, yaşamak isterler! Çok basit! Muhteşem olan şeyleri de unuturlar, olağanüstü şeyleri de sıradan şeyleri de unuttukları kadar hızlı unuturlar! (Hayat Bir Bekleme Salonu)
  • ...Özel 1eyleme imza atması için seçmişti onu kader... (Radetzky Marşı)
  • Ulus düşü Avrupa'nın doğusunda yaşayan Yahudiler arasında çok yaygındır. Atalarının diline ve kültürüne olan bağlılıkları çok güçlü olmasa da kan bağlantıları ve irade güçleri onların 'Yahudi ulusu' düşünün peşinden gitmeleri için yeterlidir. (Yahudiler Yollarda)
  • Gazeteler nankördür. Unuturlar.Unuttururlar. (Örümcek Ağı)
  • İstasyondaysan dünyanın hiçbir yeri artık uzak değildir. (Hayat Bir Bekleme Salonu)
  • "Normal geri zekâlıların yaşadığı bir dünyadan ziyade akıl hastalarının yaşadığı bir dünyayı yeğlerim ben." (s.52) (Hayat Bir Bekleme Salonu)
  • ...Hayat düşüncelerden daha hızlı gelip geçiyor gibiydi. Henüz 1karar veremeden, yaşlı 1adam olmuştu... (Radetzky Marşı)
  • Hümanizm kelimesi hâlâ mevcut. Şu anlama geliyor: ‘İnsaniyet’. Ama sadece ansiklopedide mevcut. (Hayat Bir Bekleme Salonu)
  • İyileştirilmeyecek insanları tedavi edemezsiniz. Kendi kendini mutlaka öldürmek isteyen birini de kurtaramazsınız. (Kör Ayna)
  • "İnsanın bir amacının olması lazım değil mi?" (Sonsuz Kaçış)
  • Bir belediyeye dilekçe yazmak ona acı veriyordu. (Hileli Tartı)
  • Kimileri kendilerindeki ufacık bir hakikati fark etmeden ölüp gidiyor. Belki öteki dünyada fark edecekler bu hakikati. Bazılarına ise aslında ne olduklarını kavramak bu dünyada henüz bahşedilmiş bir şey. Birdenbire farkına varıyorlar ve şiddetle irkiliyorlar. (Hayat Bir Bekleme Salonu)

Yorum Yaz