Örümcek Ağı - Agatha Christie Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Örümcek Ağı kimin eseri? Örümcek Ağı kitabının yazarı kimdir? Örümcek Ağı konusu ve anafikri nedir? Örümcek Ağı kitabı ne anlatıyor? Örümcek Ağı kitabının yazarı Agatha Christie kimdir? İşte Örümcek Ağı kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...
Kitap Künyesi
Yazar: Agatha Christie
Çevirmen: Çiğdem Öztekin
Yayın Evi: Altın Kitaplar
İSBN: 9789752124165
Sayfa Sayısı: 192
Örümcek Ağı Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
Dışişlerinde gelecek vaat eden saygın bir diplomatın karısı olan Clarissa sürekli düş kurmakta, varsayımlar üretmektedir. Yine bir gün, “Aşağıya indiğimde kütüphanede bir ceset bulursam ne yaparım?” diye düşünür.
Ve sonunda ne yapacağını görme şansını yakalar, bir ceset bulur… hem de evinin salonunda. Onu ortadan kaldırma çabası içinde, evindeki konuklardan kendisine destek vermelerini ve suç ortağı olmalarını ister. Ancak tam da cesedi yok edip, katili araştırma çabalarına giriştikleri sırada bir polis müfettişi çıkagelir ve bu gizem dolu olayların başlangıcı olur.
“Kendimi giderek artan bir sabırsızlıkla sayfaları çevirirken buldum…”
- David Robson, Sunday Telegraph -
(Tanıtım Bülteninden)
Örümcek Ağı Alıntıları - Sözleri
- Ama insanlar bir tuhaf işte. Neyi neden yaptıklarını hiçbir zaman anlayamazsınız.
- “Dünyada olup biten her şey zaten yeterince ciddi ve sıkıcı. Ben eğlenmeyi, hayattan zevk almayı seviyorum ve çevremdeki herkesin de eğlenmesini, yaşamın zevkini çıkarmasını istiyorum.”
- İnsanların çoğu kez tam gözlerinin önündekini görmemeleri çok ilginç.
- "Toplumun her sınıfında zaman zaman böyleleri çıkar.Etkileyici,cazip bir kişilik ama ahlak anlayışı eksik."
- Ama insanlar bir tuhaf işte. Neyi neden yaptıklarını hiçbir zaman anlayamazsınız.
- Ama insanlar bir tuhaf işte. Neyi neden yaptıklarını hiçbir zaman anlayamazsınız.
- İnsanların beni sevmelerinden hoşlanırım.
- -Bugün okul nasıldı? -Her zamanki gibi iğrenç.
- "Bir kez kandırmak denendiyse ne karmaşık olur örülen ağlar."
- En olmayacak yalanı bile söylerken o kadar inandırıcı olabiliyor ki. Bir aktörün en önemli özelliği bu olsa gerek. Yalana inandırmak, insanları ikna edebilen bir yalancı olmak.
- Bir beden bir bedene rastlayabilir mi, yaşama döndüyse…
- Görünüşe bakıp hüküm vermemek gerek. Asla bilemezsin.
- “İnsanları haksız yere suçlamadan önce çok daha dikkatli olmalısın.”
- Ama insanlar tuhaf işte. Neyi neden yaptıklarını hiçbir zaman anlayamazsın.
Örümcek Ağı İncelemesi - Şahsi Yorumlar
Yoksa siz bu kitabı okumadınız mı? Çok ayıp. :/: Selamlar. Lütfen okumadan beğenmeyin! Ülkemizde yayınlanan ilk Christie kitabı; Agatha Christie'den okuduğum 2. kitap. 192 sayfa ve çok çabuk bitti ne yazık ki. Bence Christie'ye başlamak için doğru bir seçim. Kitabımıza gelecek olursak: Diplomat Henry Hailsham-Brown ve eşi Clarissa Hailsham-Brown'ın evinde geçer. Ev eskiden değerli bir eşyayı bulmak için cinayete kurban gitmiş bir antikacıya aittir ve çift taşınalı 6 hafta olmuştur. Henry uyuşturucu bağımlısı eşi Miranda'dan ayrılmış kızı Pippa'yı yanına almıştır. Üvey babası Pippa'yı taciz etmiştir ve bunu bir tek Clarissa biliyordur, ne kadar üvey anne olsa da iyi bir insan. Clarissa sürekli "Evde bir ceset bulsam ne yaparım?" düşüncesiyle kafasında oyunlar kurar. Ve Henry'nin işi dolayısıyla dışarıda olduğu bir günde evde 3 kişi vardır: Sir Rowland Delahaye Hugo Birch Jerremy Warrender Ve bahçıvan Bayan Peake dışarıda kulubededir. Pippa'yı şantaj karşılığında almak isteyen üvey baba Olliver da uyuşturucu bağımlısıdır. Clarissa'yı tehdit eder. Clarissa onu zorla evden çıkarmaya çalışırken evdeki üç misafir farklı işlerle meşguldür. Biri briç biri golf oynar. Diğerini hatırlayamıyorum ne yazık ki. ;) Olliver evden çıkmıştır. Diğer 3 kişiyle de şarap üzerine şakalı tartışmalar yapılır. Daha sonra Clarissa'nın varsayımları gerçek olur ve kütüphanede bir ceset bulunur. Bu spoiler değil, kapakta da yazıyor bu cümle. ;)) Clarissa cesedin sorumlusunun Pippa olduğunu düşünür ve diğer 3 kişiyle birlikte cinayetin altından kalkabileceklerini varsayarak onlardan yardım ister. Tam cesedi sakladıkları sırada zilin çaldığını fark ederler. Gelen müfettiştir. 3'ü aynı hikayeyi anlatmak zorundadır. Cesedi ne yapacağız, kız ne olacak, polise kim haber verdi ve en önemlisi biz bu işi nasıl toparlayacağız diye sorulara maruz kalırlar. Zaten Clarissa kafasında kurduğu için önceden üçlüyü yönlendirmişti. Polis işi bozdu yalnız. Ve bahçıvan... Clarissa'nın telefon çağrısı ile gelen Bayan Peake -bahçıvan- gizli bölmeyi bir açar oradan ceset çıkar ve herkes telaş içinde kalır. O sinir krizi geçirir. Clarissa ne kadar müfettişi önlemeye çalışsa da elden bir şey gelmez işte. Biz küçük kızı katil sanıyoruz. Ama dediğim gibi -uz eki var. Çünkü katil o değil. Cesedin kime ait olduğunu söylemem, söyleyemem. :D Aşağıya yazarım, çok merak ediyorsanız okursunuz. İşte biz katili biliyoruz diyoruz, şimdi bu kitabın amacı cinayetin nasıl çözüldüğünü öğrenmek diyoruz, Christie aslında hem bir cinayet nasıl çözülür hem de katil nasıl bulunur, onu anlatıyor. Tek sinir olduğum nokta Henry'nin toplantı dönüşü -olmayan toplantı- Clarissa'ya inanmaması. En sonunda da örümcek ağına vurgu yapılıyor ama konuyla hiçbir ilgisi yok. Şimdi okuduğunuz için teşekkürler ben spoilerlı kısma geçiyorum. Beğendiyseniz paylaşmanızı rica edeceğim çünkü böyle bir eseri herkes okumalı bence. Okuma sayısı hayli az. Prim kasmıyorum. Adamın 10 bin takipçisi var ve 5 satırlık incelemesini 17 kişi paylaşmıştı geçen gün. ;') Bu üçlü polis geldiği sırada çok farklı hikayeler uydurur. Polis, zaten üç hikaye de birbirinin aynısı olsaydı asıl sıkıntı burada olurdu, der. Evdeki diğer iki hizmetçi çift sinemaya gitmiştir ve onların erken gelmesi de şüphe uyandırır. Katil Jerremy Warrender'dır. Kurban ise Olliver. Antikacı demiştim ya işte gizli bölmeli bir masanın içinde Pippa kraliçenin imzasını saklıyordu ve birkaç ünlü kişinin. Daha sonra müfettiş gittiğinde (bekleyin ;)) Rowland kağıtları ateşe yaklaştırınca uyuşturucu kaçakçılarının isimlerini yazdığını fark eder. Olliver'ın -üvey baba- gelme sebebi de budur. O kağıtları ele geçirmek. Pippa tam bu olay çözülürken uyanır ve ağzından bir şey kaçar. Korkunç bir rüya gördüğünü JERREMY AMCA'nın GOLF SOPASI ile üvey babasının ÖLDÜRÜLDÜĞÜnü söylediği bir rüyadır. İlk başlarda Pippa annesine yemek tariflerinin bulunduğunu söylediği bir kitap satın almıştı. O kitap aslında tarif değil kara büyülerden oluşan bir kitaptı. :D İnsan şaşırmadan edemiyor. Yani mumla, iğneyle kara büyü yapan bir kız çocuğu. (: Clarissa bu sözle her şeyin farkına varır ve Jerremy onun da boğazına yapışır. 2 kişiyi öldüren üçüncüyü neden öldürmesin ki? der. Hadi biri Olliver diğeri kim derseniz tahmin etmek çok zor olmasa gerek ki bu kişi antikacı. Aslında fark var, Clarissa ile antikacının soyadları aynı. Siz de Brown'ın sıkça kullanıldığını duymuşsunuzdur zaten. Hailsham-Brown ve Brown-Hailsham. Karışıklık... İşte tam J. böyle bir girişimde bulunmuşken aslında gitmeyen müfettiş (bekleyin demiştim) onu kıskıvrak yakalar ve kitap Henry'nin gelmesiyle sona erer. Nefesimi tuttuğum çok bölüm oldu. Mutlaka ömrünüzde bir kez de olsa Christie okumalısınız. Tekrar teşekkür ederim okuduğunuz için. Kitaplı, sağlıklı günler. Sevgiler! (elif)
Agatha sevgim hiç bitmez Sanırım lise zamanımda kütüphanedeki tüm kitaplarını okumuştum , bu eserini de evde buldum . Türkiye’de yayımlanan ilk kitabıymış. Diğer kitaplarına göre sönük kalsa da son 30 sayfada tempoyu arttırıyor ve ters köşesini yapıyor :) Belki yazara başlangıç kitabı olabilir ancak Agatha’a doymak istiyorsanız Doğu Ekspresinde Cinayet , Mavi Trenin Esrarı , 16:50 Treni muhteşemdir :) (Kübra Dlyc)
Türkiye de yayınlanan ilk kitabı ve benim de okuduğum ilk kitabı. İlk 50 sayfayı okurken aslında pişman oldum sonda bir açıldı kitap her saniyesini okumaktan zevk aldım. Hop oturup hop kalktım. Asla sonunda ne olacağını kestiremedim ve en güzel kesinlikle buydu. Kısa birgün içinde şıp şak okunacak bir kitap. Polisiye sevenler kaçırmasın . (Şeyda Uçkun)
Kitabın Yazarı Agatha Christie Kimdir?
Agatha Christie dünyanın en tanınmış polisiye romanları yazarıdır. Eserleri 45 dile çevrilmiş olan yazarın kitap satışları milyarları bulmuştur. Kutsal kitaplar (Kuran ve İncil) ile Shakespeare'dan sonra en çok satan yazardır.
Agatha Miller, İngiltere'nin Torquay şehrinde 15 Eylül 1890'da doğmuştur. 1914 yılında Kraliyet Hava Kuvvetleri'nden Archibald Christie ile evlenmiştir. 1928 yılında boşanan çiftin Rosalind adında bir kızları vardır.
Yarım yüzyıla aşkın süren yazarlık hayatında, 79 roman ve kısa hikâyelerden oluşan kitap yazmıştır. Ayrıca 25 Kasım 1952'de Londra'da perdelerini açan ve bugüne kadarki en uzun süreyle oynanan tiyatro eseri olan Fare Kapanı'nın da yer aldığı bir düzineden fazla oyuna imza atmıştır.
Christie'nin 1920'de yayınlanan ilk kitabı "The Mysterious Affair Style (Ölüm Sessiz Geldi)", aynı zamanda meşhur kahramanı Belçikalı Dedektif Hercule Poirot'nun da yer aldığı ilk eseridir. Yazın dünyasının bilinen en ünlü karakterlerinden biri olan Hercule Poirot'yu yaratan Christie, bu kahramanını 33 romanı ve birçok kısa hikâyesinde kullanmıştır. Bir diğer kahramanı ise kadın karakter Miss Jane Marple'dır. Miss Marple'ı 1930 yılında yazdığı "The Murder at the Vicarage (Ölüm Çığlığı)" adlı romanıyla okurlarına tanıtmıştır. Her iki kahramanın da serüvenleri televizyon dizisi veya film olmuştur. 1974'de Doğu Ekspresinde Cinayet, 1957'de "Witness for the Prosecution (Beklenmeyen ?ahit)", 1978'de Nil'de Ölüm en başarılı olan filmlerindendir. Agatha Christie ayrıca Mary Westmacott takma adıyla altı adet duygusal roman da yazmıştır. Aynı zamanda ikinci eşi Sir Max Mallowanile katıldığı arkeolojik kazılarla ilgili kitaplar da yazmıştır.
1971 yılında İngiltere'nin en yüksek onur unvanı olan "Britanya İmparatorluğu Kadın Komutanı" nişanını almıştır. Agatha Christie 12 Ocak 1976'da ölmüştür.
Agatha Christie Kitapları - Eserleri
- Nil'de Ölüm
- Beklenmeyen Misafir
- Ölümle Randevu
- Kahverengi Elbiseli Adam
- Elmayı Yılan Isırdı
- On Küçük Zenci
- 16.50 Treni
- Sıfıra Doğru
- Mavi Trenin Esrarı
- Ölüm Diken Üstünde
- Acı Kahve
- Cinayet Alfabesi
- Cinayetler Oteli
- Dersimiz Cinayet
- Doğu Ekspresinde Cinayet
- Fare Kapanı
- Porsuk Ağacı Cinayeti
- Cinayet İlanı
- Güvercinler Arasında Bir Kedi
- Gül ve Porsukağacı
- Ve Ayna Kırıldı
- Sensiz Bir İlkbahar
- Neden Evans'a Sormadılar?
- Arka Sokaktaki Cinayet
- Hollow Malikanesi Cinayeti
- Ölüm Adası
- Sessiz Tanık
- Suç Ortakları
- Esrarengiz Sanık
- Annem ve Ben
- Köşkteki Esrar
- Üçüncü Kız
- Bayan McGinty'nin Ölümü
- Noel Kekinin Gizemi
- Kader Kapısı
- Ölüm Saatleri
- Sonuncu Kurban
- İskemlede Beş Ceset
- Cesetler Merdiveni
- Briç Masasında Cinayet
- Parker Pyne İz Üzerinde
- Şahidin Gözleri
- Bitmemiş Portre
- Hercule'ün On İki Görevi
- Işıklar Sönünce
- Çarpık Evdeki Cesetler
- Son Evdeki Tehlike
- Beş Küçük Domuz
- N veya M?
- Filler de Hatırlar
- Ölüm Sessiz Geldi
- Sittaford Malikânesi'nin Gizemi
- Miss Marple'ın Son Maceraları
- Uyuyan Ölüm
- Bilinmeyen Hedef
- Ölüm Büyüsü
- Üç Yanlış Üç Ceset
- Şampanyadaki Zehir
- Şeytan Dönemeci
- Sonunda Ölüm Geldi
- Ölüm Meleği
- Zehiri Kim Verdi
- Ölüm Çığlığı
- Noel'de Cinayet
- Roger Ackroyd Cinayeti
- Mezopotamya'da Cinayet
- Büyük Dörtler
- Cinayetler Kulübü
- Bağdat'a Geldiler
- Cenazeden Sonra
- Frankfurt Yolcusu
- Hayatım
- Kanatların Çağrısı
- Lord Edgware'i Kim Öldürdü
- Ölüm Oyunu
- Ölümün Tam Zamanı
- Şark Ekspresi'nde Cinayet - Gizli Düşman
- Üç Perdelik Cinayet
- Ve Perde İndi
- Zarif Bir Cinayet Gecesi
- Esrarengiz Parmaklar
- Sevimli Örümcek
- Hercule Poirot İz Üzerinde
- Karakolda Cinayet
- Poirot Araştırıyor
- Ölümün Sesi
- Marple Seçkisi
- Poirot Seçkisi
- Yedilerin Gizemi
- Gizli Düşman
- Sonsuz Gece
- Pembe Evdeki Ölü
- Ölüm Kapıda Bekliyordu
- Listerdale'in Gizemi
- Beklenmeyen Şahit ve Diğer Öyküler
- Tenis Kortunun Esrarı
- Sevginin Bağladıkları
- Bitmeyen Gece - Roger Ackroyd'un Katli
- Cinayet Randevusu
- Şatodaki Hayalet
- Örümcek Ağı
- Kanlı Anlaşma
- Viran Kule
- Seçilmiş Eserleri
- Poirot Seçkisi Set
- Come, Tell Me How You Live
- Le Crime Du Golf - Le Miroir Du Mort
- Star Over Bethlehem
- Düşman Dostlar
- The Complete Miss Marple
Agatha Christie Alıntıları - Sözleri
- - İnsan bazen kavgadan çekindiği, sıkıldığı için karşısındakinin sözlerine boyun eğer. Kavgalar hiç de hoş şeyler değillerdir. Fakat bence insan özgürlüğü için her zaman kavga etmeye hazır olmalıdır.- (Ölümle Randevu)
- "Yemek sipariş eder gibi cinayet sipariş edebilseydin, nasıl bir tercih yapardın?" (Cinayet Alfabesi)
- Hər kəs ən azı bir dəfə sevməlidir. Həyatı boyu heç olmasa bircə dəfə sevməyən adam, deməli, heç yaşamayıb. (Esrarengiz Sanık)
- Gerçeği yerinde kullanmak da yeri geldiğinde ustaca bir aldatma sanatı olabilir. (N veya M?)
- "Geçmişteki günahların gölgeleri uzun olur. Yaşımız ilerledikce bu sözün ne kadar doğru olduğunu anlarız." (Elmayı Yılan Isırdı)
- Onu yaxşı anladığımı deyə bilmərəm. Mənə elə gəldi ki, sözlərində tərif az idi. (Lord Edgware'i Kim Öldürdü)
- Asla hayaleti kendi gözüyle görmüş birine rastlamazsınız. Gören daima birinin teyzesinin ikinci dereceden kuzeni, bir dost ya da dostun dostudur. (Ölüm Adası)
- "Artık cesaretim de dayanacak gücüm de kalmadı. " (Son Evdeki Tehlike)
- "İçimde sanki ölsem çok daha iyi olurmuş gibi bir his var." (Miss Marple'ın Son Maceraları)
- "Sanki yorgun olan bedeni değil zihniydi, sanki yeryüzündeki her şeyi boş ve değersiz buluyordu..." (Son Evdeki Tehlike)
- “Gelenek bir ölçüye kadar iyidir ama fazlası zarardır.” (Güvercinler Arasında Bir Kedi)
- İnsanları koruma, onları vazu şeylerden uzak tutmak her zaman olası değildir. İnsan er ya da geç olaylarla yüzleşmek zorundadır (Zarif Bir Cinayet Gecesi)
- "Her şey bambaşka olabilirdi." (Sensiz Bir İlkbahar)
- İnsan eşi benzeri olmadığını bilmeli. (Acı Kahve)
- Hepimiz bir bakıma acımasız ve önyargılıyız... Fakat değişik konularda... Başka başka alanlarda... (Çarpık Evdeki Cesetler)
- İnsan neler olacağını hiç bilemez (Bağdat'a Geldiler)
- Sizden kimse kuşkulanmadığı sürece istediğinizi öldürmek o kadar kolaydır ki. (Zehiri Kim Verdi)
- İnsan bir şeyler bildiğini sanır. (Şahidin Gözleri)
- Önümde güzel bir hayat varken niçin öleyim? Önemli olan yaşama iradesidir. (Kanatların Çağrısı)
- Bütün bədbəxtliklər ya puldan, ya da pulsuzluqdan törəyir. (Roger Ackroyd Cinayeti)