Omuzlarımda Dünya - Nurullah Genç Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Omuzlarımda Dünya kimin eseri? Omuzlarımda Dünya kitabının yazarı kimdir? Omuzlarımda Dünya konusu ve anafikri nedir? Omuzlarımda Dünya kitabı ne anlatıyor? Omuzlarımda Dünya PDF indirme linki var mı? Omuzlarımda Dünya kitabının yazarı Nurullah Genç kimdir? İşte Omuzlarımda Dünya kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...
Kitap Künyesi
Yazar: Nurullah Genç
Yayın Evi: Timaş Yayınları
İSBN: 9786050835755
Sayfa Sayısı: 344
Omuzlarımda Dünya Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
Sibirya gazisi, bilge ve lider bir adam olan Bekir’in erdem ve iyilik timsali oğlu Seyfullah…
Yolu ve okulu olmayan uzak bir dağ köyünde bir rüyası, bir hayali var Seyfullah’ın: Oğlu Nurullah’ı okutmak…
Engeller, sorunlar ve imkânsızlıklar baba ve oğulun hayallerinden daha büyük.
Başarmak için çok çalışmalı, asla yılmamalı ve sabretmeli.
Bir kış günü başlayan uzun, meşakkatli yolculuk ve dünyayı omuzlarında taşıyan bir umut.
Onlara destek olan ise güzel insanlar ve duanın gücü.
Omuzlarımda Dünya, Türkiye’nin, yönetim sanatı ve liderlik alanındaki önemli bilim insanlarından, şair ve yazar Prof. Dr. Nurullah Genç’in ömrünce geçtiği zorlu yolları kendisinden dinlediğimiz ve kayda geçirdiğimiz bir başucu kitabı. Hâtıraları okurken bazen gülümseyecek, bazen hüzünlenecek, çokça düşünecek ve hayata dair yol işaretleri bulacaksınız.
Omuzlarımda Dünya’nın sayfalarında, yaşanılması çok daha zor hale gelen yeryüzünün ve çölleşen insanlığın, medeniyetimizdeki ilim ve irfan iklimini aradığını iliklerinize kadar hissedeceksiniz.
Dünya öylesine bir girdabın içinde ki sevgiyi kanatlandıran yeni bir ses, önce başkaları diyebilen yeni bir nefes bekliyor.
Dünya, Nurullah Genç’in şiir dolu yüreği, akıcı üslubu ve keyifli anlatımıyla işaret ettiği pencerelerden bakmayı bilenlerin ufkunu bekliyor.
Sadece şu cümle dahi insanlığın sloganı olabilseydi, hayatta neler değişirdi bir düşünelim:
Yardım etmek üzere uzandığınız her el, kendi elinizdir.
Omuzlarımda Dünya Alıntıları - Sözleri
- “Alaca bir at koşar içimde Zamansız mekansız nefese doğru...”
- “Alaca bir at koşar içimde Zamansız mekansız nefese doğru...”
- ..ruhum bir fanusa hapsolmuş çaresiz bir kelebek..
- . “Ben ağı örümceğe öğretenin adıyla Açarım kapıları.” .
- Her defasında şunu öğrendim: Bir hayale, bir hedefe doğru gidiyorsan asla pes etmeyeceksin. Engel çıktığında vazgeçmek yok, devam edeceksin. Bütün kapıları zorlayacaksın. Bütün kapıları zorladın, açılmadı mı? "Benden bu kadar Rabbim," diyeceksin ve yakarışta bulunacaksın. "Gideceğim başka kapı yok; senin ikramın ve lütfun tek kapımdır benim. Çünkü ben, verdiğin irade ile vazifemi yaptım. İrademin dışında kalanlar sana ait. Hayrı da şerri de sen bilirsin. Hayırlı olanı ver Rabbim."
- Ben, ağı örümceğe öğretenin adıyla Açarım kapıları
- . Çalışacaksınız ve okuyacaksınız. Dua edeceksiniz ve kendinizi yetiştireceksiniz. .
Omuzlarımda Dünya İncelemesi - Şahsi Yorumlar
Bu yazdığım ilk inceleme yazım. Şimdiye dek etkilendiğim çok kitap oldu ve hiç o kitap hakkında duygularımı yazma gereksinimi duymadım. Duyduysam da neyse cemile deyip vazgeçtim ama bu denli gerçek bir kitap karşısında neyse diyemedim :) Muhakkak okunmalı, okutulmalı, ikincisi gelsin diye dua etmeli :)) Nurullah Genç.. Kendi hayatını yazmış ama hayatının bize anlattıkları kısmıyla okuduğumda ben onu anlatacak kelime bulamıyorum. Nurullah Genç bir markadır diyebiliyorum sadece. O kadar cümle ile doluyum ki aslında ama bunu nasıl ifade edeceğimi bilemiyorum. Öylesine muazzam bir kitaptı ki, öylesine muhteşem. Her satırı anlamlı. Ve bu bir yaşamın öyküsü, yaşanmışlıklarla dolu satırlar. Kitabı okurken o kadar ağladım ki, kahkahalarla bitireceğimi tahayyül etmiyordum. Nurullah Genç.. Hayranlığım, sevgim, muhabbetim ziyadesiyle arttı. Nurullah Hocam, yaşamınıza, yüreğinize, kaleminize sağlık. (Cemile)
Merhaba sevgili okur daha önce çok beğendiğim ama inceleme yapmaktan kaçtığım çok kitap oldu ama aynı toprağı paylaştığım Nurullah Genç hocamın kitabı olunca kaçmak olmadı. Nacizane düşüncelerimle; sizlere mutlaka okuyunuz demekten geri durmayacağım özellikle lise üniversite dönemlerinde olan genç okuyucularımız. Bu kitapta hocamin azminin, kararlılığının, umudunun, başarısının, vefasının, saygısının,sevgisinin boy gösterdiğini göreceksiniz. Okurken adeta kendi ağzından dinliyormuş, karşılıklı muhabbet ediyormuşçasına samimiyet yakalayacaksınız. Bölüm başlarında çok güzel mısralar karşılayacak, bazen uzunca şiirleri. Kitapta daha önce dinlediğim anıları olmasına rağmen çok keyifle okudum umarım sizde aldığım keyifi yakalarsınız. İyi okumalar dilerim. "Masum kanatlarında bir güvercinin İnsanlığı arıyorum her sabah" "Ben ağı örümceğe öğretenin adıyla Açarım kapıları." "Bu nasıl bir yağmur,nasıl zelzele Gittiğim her yerde ıslanıyorum." (Rayiha)
Nurullah Genç ile lise yıllarımda "gözlerine yazılmamış destan" şiiriyle tanışmıştım.Odur budur şiirlerini,söyleşilerini,youtube videolarını takip ederim.Bu kitabı ilk çıktığında bende çok heyecan uyandırmıştı okumak anca nasip oldu.Hikayem hayatımdır diyerek çocukluk yıllarından itibaren okumak için verdiği mücadeleyi,azmini,zaferini,ailesini,karşısına çıkan güzel insanları anlattığı sohbet niteliğinde bir otobiyografi olmuş.Bazı eserlerini yazarkenki ruh halini,nasıl yazdığını,ortamını kendi ağzından duymak çok keyif vericiydi. "Öncesinde hem azmış hem çokmuşum Sonrasında bir varmış,bir yokmuşum" (Nazli Demir)
Omuzlarımda Dünya PDF indirme linki var mı?
Nurullah Genç - Omuzlarımda Dünya kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Omuzlarımda Dünya PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.
Kitabın Yazarı Nurullah Genç Kimdir?
09.09.1960 yılında Erzurum'un Horasan ilçesinde doğdu. İlkokulu, köyünde okul olmadığı için, akrabalarının yanında iki ayrı köyde iki yıl üç ay okuyarak bitirdi. Ortaokul birinci sınıf için Kars'a gitti; teyzesinin yanında Merkez Ortaokuluna devam etti. Amcası köyden Horasan'a evini taşıyınca, ortaokul 2 ve 3. sınıfları onun yanında okudu ve Horasan Ortaokulundan diploma aldı. Ortaokul 2. Sınıftan itibaren çalışmaya başladı. Boyacılık, garsonluk, bulaşıkçılık yaptı. Ayakkabı boya fiyatını 50 kuruştan 25 kuruşa düşürdüğü ve kaliteyi de üst düzeyde tuttuğu için Horasandaki kahvehanelerin aranan boyacısı oldu. Ayakkabısının rengine, oturduğu kahvehaneye gidiş saatine ve hangi sıklıkta boya istediğine göre müşteri arşivi oluşturdu. Bu durumdan rahatsız olan diğer boyacılar sonunda dayanamadılar ve piyasalarını bozan bu yeni boyacıyı bir kenarda kıstırıp darp ettiler. Boya sandığını kırıp dağıttılar. Boyacılık yapmaktan mecburen vazgeçti. 3. Sınıfta gece fırında çalıştı, gündüz okula gitti. Yakınları sınıfta kalacağını düşünürken, okul birincisi oldu; fırıncılığı öğrendi ve daha sonra üniversiteyi bitirene kadar her yaz fırında çalıştı.
Parasız yatılı sınavlarına girdi. Sonuç belgesi gelmediği için kazanıp kazanamadığını bilemedi. Babası, ahırındaki 10 koyundan sekizini satarak onu paralı yatılıya kaydettirdi ve böylece Erzurum İmam - Hatip lisesindeki okul yılları başlamış oldu. İki ay paralı yatılı da kaldı. Sonra parasız yatılıyı kazanmış olduğunu öğrenince, Lisenin hemen bitişiğindeki yurt binasına yerleşti. Babası, paralı yatılıdan ayrılırken yatırdığı ücreti geri almadı ve ihtiyaç sahibi çocuklar için harcanmasını istedi. Babasının bu davranışı karşısında çok duygulandı ve bir süre sonra yeni bir boya sandığı yaptırarak ders çıkışlarında yurt kantininde boyacılık yapmaya başladı. Ödev yapma zamanı olmayan öğrenciler için para karşılığı ödevler yaptı. Dört yıl böyle devam etti.
Lise yılları boyunca derslerin dışında çok sayıda kitap okudu. Gözlük takmaya başladı. Şiir çalışmaları yaptı ve ödüller aldı. Tarım ve Orman Bakanlığının şiir yarışmasında Türkiye ikincisi oldu. Milli Türk Talebe Birliği Hicri 1400 konulu şiir yarışmasında Hicret isimli şiiriyle Türkiye birincisi oldu ve bu şiir Nesil dergisinde yayınlandı. Tiyatroya ilgi duydu. Her yıl takdirname aldı ve 1978-1979 eğitim-öğretim yılı sonunda Erzurum İmam – Hatip Lisesini birinci olarak bitirdi. Boyacılıktan kazandığı paralarla 10 tane koyun alıp köyüne, babasının ahırına götürdü ve lise süreci böylece tamamlanmış oldu.
O yıl yapılan üniversite sınavları sonucunda Atatürk Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi'ni kazandı ve okul hayatına orada devam etti. Üniversite yurtlarında kalmaya başladı. İlk yıl yurt kantininde boyacılık yapmayı sürdürdü. Siyasi bir kavganın ortasında kalıp boya sandığı kırılıp dağıtılınca, bunu yapmaktan vazgeçti. İnşaatlarda ve fırınlarda çalıştı. İşten geç çıkıp yetişemediği için kapısı kapanan yurtlara giremediği zamanlar, daha sonra Siyah Gözlerine beni de Götür şiirinin yazılacağı Erzurum tren garında, bankların üzerinde uyudu. Üniversite yıllarında şiirleri edebiyat dergilerinde yayınlanmaya başladı. Aylık derginin daimi kadrosunda yer aldı. Bir grup arkadaşıyla birlikte Genç Kuşak dergisini çıkardı ve orada şiirleri yayınlandı. Yeni Devir Gazetesi Genç Kalemler Makale yarışmasında Yaşar Garip Koyuncu mahlasıyla Türkiye ikincisi oldu.
İlk stratejik planını üniversitenin birinci sınıfında yaptı. Vizyonunu ve misyonunu belirleyerek dolabının kapağına, "20 yıl sonra yönetim ve organizasyon profesörü ve Türkiye'nin tanıdığı bir şair olacağım" diye yazdı. Bu durum arkadaşları tarafından garip karşılansa da, düşüncesinden ve kararından vazgeçmedi. Çalışmalarını, gelecek için oluşturduğu bu zihni tasarıma göre yürüttü.
Üniversite yıllarında edebi çalışmalarının yanında tiyatro ve satranç çalışmaları da yaptı. Yurt-Kur Bölge tiyatrosu adına Moliere'in Cimri isimli oyununu sergiledi. Harpagon adlı cimri karakterini oynayıp büyük beğeni kazandı. Erzurumda bulunan ve oyunu izleyen devlet tiyatroları yönetmeni, kendisine profesyonel tiyatro yapma teklifinde bulundu. Fakat şartlar dolayısıyla kabul edemedi. Yine aynı yıllarda satranç oynamaya başladı. Ve daha sonra Erzurum satranç şampiyonu olarak Türkiye Satranç liginde yer aldı.
1983 yılında fakülteyi bitirdi. 1984 yılında aynı fakülteye araştırma görevlisi olarak girdi. Yönetim ve Organizasyon alanında yüksek lisans yaptı. İki yıl doktora programı açılmasını bekledi. 1990'da doktor, 1995'te doçent, 2001 yılında profesör oldu. 2003 yılında Kocaeli Üniversitesine geçti ve orada yedi yıl çalıştı.
1994-2013 yılları arasında kamu ve özel sektör kuruluşlarına danışmanlık hizmetlerinde bulundu. Çok sayıda işletmenin reorganizasyonunu gerçekleştirdi ve stratejik planını yaptı. Aile işletmelerine ortaklık bilinci ve yapısı hususunda hizmet verdi, aile anayasaları hazırladı. Kocaeli Üniversitesinin stratejik planlama çalışmalarında bulundu. Bologna Eşgüdüm Komisyonunda yer aldı. 2010 yılında emekli oldu ve İstanbul Ticaret Üniversitesinde çalışmaya başladı. Bölüm başkanlığı ve dekanlık görevlerinde bulundu. İstanbul Ticaret Üniversitesinin 2012-2017 Stratejik Planı'nı hazırlama kuruluna başkanlık etti.
31 Aralık 2012 de Sermaye Piyasası Kurulu'na Üye olarak atandı. 10 Şubat 2015 tarihine kadar Sermaye Piyasası Kurulu üyesi ve Başkan vekili olarak görev yaptı. 1 Mayıs 2015 tarihinde Merkez Bankası Meclis Üyesi olarak göreve başladı. Halen bu görevini sürdürmektedir.
1990 Türkiye Diyanet Vakfı N'at-ı Şerif Büyük Ödülü Sahibi (Yağmur şiiri ile).
1987 Kültür ve Turizm Bakanlığı Roman Teşvik Ödülü sahibi (Tutkular Keder Oldu romanı ile).
1996 Doğu Anadolu Gazeteciler Cemiyeti Kültür Hizmet Ödülü sahibi.
1998 Tuzla Belediyesi Gül Şiirleri Armağanı Ödülü sahibi(Gül ve Ben isimli eseri ile ile).
1999 Türkiye Yazarlar Birliği Yılın Şairi Ödülü sahibi(Hüznün Lalesidir Dünya eseriyle).
Yıllardır işletme yönetimi kapsamında pek çok işletmeye danışmanlık yapan ve eğitimler gerçekleştiren Genç, proje uygulama ve stratejik planlama alanlarında da hizmet vermektedir.
Nurullah Genç Kitapları - Eserleri
- Rüveyda
- Yağmur
- İntizar
- Söyle Bana Hindiba
- Siyah Beyaz Tabletler
- Omuzlarımda Dünya
- Çiçekler Üşümesin
- Hüznün Lalesidir Dünya
- Mahrem ve Münzevi
- Harflerin Simyası
- Siyah Gözlerine Beni de Götür
- Nuyageva
- Aşkım İsyandır Benim
- Yankı ve Hüzün
- Gül ve Ben
- Bilardo Telmihleri
- Aşk Ölümcül Bir Hülyadır
- Çanakkale - Her Şey Yanıp Gül Oldu
- Bahar Buselik
- Tutkular Keder Oldu
- Denizin Son Martıları
- Yürüyelim Seninle İstanbul'da
- Yollar Dönüşe Gider
- Ateş Semazenleri
- Müpteladır Gemiler Benim Denizlerime
- Yanılgı Saatleri
- Sensiz Kalan Bu Şehri Yakmayı Çok İstedim
- Birkaç Deli Güvercin
- Zirveye Götüren Yol: Yönetim
- Omuzlarımda Dünya
- Başarı Bedel ister
- Hüznün Lalesidir Dünya
- Çiçekler Üşümesin
- Birkaç Deli Güvercin
Nurullah Genç Alıntıları - Sözleri
- “Hep aynı kelime dalgalanır sessizce Tahammül” (Nuyageva)
- Nasıl gülümsüyor gözlerin bilsen (Harflerin Simyası)
- Neye yanıyorum, biliyor musun Birleştiremedik kalplerimizi... (Denizin Son Martıları)
- Bir ben varım dünyada Sanki bir de yalnızlık (Aşkım İsyandır Benim)
- Simsiyah bir dünya ortasındayım.. (Yankı ve Hüzün)
- Her defasında şunu öğrendim: Bir hayale, bir hedefe doğru gidiyorsan asla pes etmeyeceksin. Engel çıktığında vazgeçmek yok, devam edeceksin. Bütün kapıları zorlayacaksın. Bütün kapıları zorladın, açılmadı mı? "Benden bu kadar Rabbim," diyeceksin ve yakarışta bulunacaksın. "Gideceğim başka kapı yok; senin ikramın ve lütfun tek kapımdır benim. Çünkü ben, verdiğin irade ile vazifemi yaptım. İrademin dışında kalanlar sana ait. Hayrı da şerri de sen bilirsin. Hayırlı olanı ver Rabbim." (Omuzlarımda Dünya)
- “Alaca bir at koşar içimde Zamansız mekansız nefese doğru...” (Omuzlarımda Dünya)
- Sabır dedikleri, her başa gelene katlanmak mıdır? O zaman bir taş parçasıyla ne farkımız olur? O da, her şeye ağızsız, dilsiz katlanır. (Tutkular Keder Oldu)
- Gülümsedin; kalmadı kederim, burukluğum (Müpteladır Gemiler Benim Denizlerime)
- Neden hep gidenleri gösteriyor yalnızlık Bu kadar mı çaresiz yeryüzünde aynalar (Bahar Buselik)
- Bir de, bana geldiğin hayaller kuruyorum (Hüznün Lalesidir Dünya)
- iyiki kitaplar var... (Siyah Beyaz Tabletler)
- “Tarçın koksun saçların ki, şâd olam Göğü sarsın hayalin, âbâd olam...” (Söyle Bana Hindiba)
- “Bir gün insanlar bizi taşlar kadar anlasa” (Nuyageva)
- Bilemezsin, içimde bir denizdir yaşamak… (Denizin Son Martıları)
- . Çalışacaksınız ve okuyacaksınız. Dua edeceksiniz ve kendinizi yetiştireceksiniz. . (Omuzlarımda Dünya)
- . Allah’ım onu bir gül gibi baharımda tut. . (İntizar)
- Unutulursa şair, sen de unutulursun (Hüznün Lalesidir Dünya)
- insanlığı arıyorum her sabah başım dönüyor (Siyah Beyaz Tabletler)
- Her kuş bir tüy bırakıp giderken kanadından Avcı hep yüreğime savururdu kendini Sen yokken ne ay vardı göğümde ne yıldızlar. (Müpteladır Gemiler Benim Denizlerime)