diorex
sampiyon

Olaylarla Türkiye Ekonomisi - Yalın Alpay Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Olaylarla Türkiye Ekonomisi kimin eseri? Olaylarla Türkiye Ekonomisi kitabının yazarı kimdir? Olaylarla Türkiye Ekonomisi konusu ve anafikri nedir? Olaylarla Türkiye Ekonomisi kitabı ne anlatıyor? Olaylarla Türkiye Ekonomisi PDF indirme linki var mı? Olaylarla Türkiye Ekonomisi kitabının yazarı Yalın Alpay kimdir? İşte Olaylarla Türkiye Ekonomisi kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

  • 16.01.2023 02:00
Olaylarla Türkiye Ekonomisi - Yalın Alpay Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap Künyesi

Yazar: Yalın Alpay

Yazar: Emre Alkin

Yayın Evi: Humanist Kitap

İSBN: 9786059905220

Sayfa Sayısı: 248

Olaylarla Türkiye Ekonomisi Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Ekonomiyi kavramanın, ekonomiye ilişkin öngörülerde bulunmanın ve ekonomik yatırımlarda bulunmanın en temel noktalarından birisi geçmişteki ekonomik gelişmelerden haberdar olmaktır. Zira her bilim gibi, ekonomi de geçmişiyle dolaysız bir bağlantı içerisindedir ve geçmişine uygun bir şekilde işlemektedir. Bu kitap, Türkiye’nin yirminci yüzyıl boyunca yaşadığı ekonomik gelişmelerin önemli başlıklarını farklı maddeler halinde ele alınarak özellikle ekonomist olmayan okuyucular gözetilerek yazıldı. Kitapta, yirminci yüzyıl Türkiye’sinin 56 önemli ekonomik gelişmesi maddeler halinde ele alındı. Her bir madde kendi dinamikleri ve döneminin gelişmeleri çerçevesinde açıklanıp bugün ile geleceğe ışık tutacak şekilde betimlemeye gayret gösterildi. Tarihsel gelişimin önemi dolayısıyla, her biri yaklaşık on yıllık süreleri kapsayan sekiz farklı başlık şeklinde tasarlanan kitapta, her bir başlık, döneminin en önemli ekonomik eğilimi ya da gelişmesiyle isimlendirildi. Böylece okuyucu, Türkiye ekonomisinin Cumhuriyeti’nin kuruluşundan, yirminci yüzyılın sonuna değin geçtiği evreleri tarihsel bir sırayla ve keyifli bir okumayla elde edebilecek.

(Tanıtım Bülteninden)

Olaylarla Türkiye Ekonomisi Alıntıları - Sözleri

  • Sonuçta 1978'de enflasyon önceki yıllarda görülmeyen bir hızda artmıştır ve 1977 yılında yüzde 28'lik bir enflasyonla kapatan Türkiye, 1978 yılında yüzde 47,2'lik bir enflasyonla tanışmıştır. Bu oran 1979'un sonunda yüzde 56,8'e ulaşacaktır. Bu koşulları daha fazla taşıyamayan Türkiye, cari işlemler açığını etkisini biraz olsun hafifletmek için 1978 yılının Mart ayında devalüasyona gitmiştir. Devalüasyon ile birlikte 19,25 Türk lirası olan 1 dolar, artık 25 Türk lirasından işlem görmeye başlamıştır.
  • O senelerde Türkiye'de benzin karne ile alınırdı... Tabii, karaborsa benzin satışı başlamıştı. Depo kapakları kırılarak hortumla benzin çekip çalanlar da oluyordu. Eğer "Mad Max" filmini seyredip hayal ürünü bir bilim-kurgu olduğunu düşünenler varsa mutlaka yaşları bu krize denk gelmemiş genç kuşağa mensup kişilerdir.
  • Amerikan müzik efsanelerinden rahmetli Ahmet Ertegün'ün babası Münir Bey'in vefatı, bu ilişkide bir dönüm noktasıdır. ABD Yönetimi'nin cenazesini Missouri Zırhlısı ile Türkiye'ye göndermesi, Sovyetler Birliği tarafından bir göz dağı olarak görülmüş ve toprak talebi bir kere daha değerlendirilmişti.
  • İş Bankası'nın kuruluşu sırasında devlete arkasını vererek devlet nüfuz ve imkânlarından faydalanan aferist temayüllerin belirdiği bir gerçektir.
  • Türkiye'yi 5 Nisan İstikrar Programına götüren ekonomik bunalım ve istikrar programının uygulanması, halkın ortalama refah seviyesinin düşmesine neden olmuştur. 1993 yılında 3 bin dolar olan kişi başına gelir, 1994 yılında 2 bin 184 dolara gerilemiştir. 1993'teki refah düzeyine ancak 1997 yılında ulaşılabilmiştir.
  • Devrim niteliğinde bir zihniyet değişimi gerektiği açıkça gözükmektedir.
  • Dünya'da yatırım amaçlı konut edinen birkaç ülkeden biriyiz.
  • "Yerli" ya da "Milli" ürünlere sahip olmak hâlâ Türkiye'nin aklına taktığı bir durumdur. Ancak bugün önemli olan, kaynakları ve enerjiyi "küresel çözümler" üretmeye ve "küresel markalar" yaratmaya ayırmak daha akılcı bir davranış olacaktır.

Olaylarla Türkiye Ekonomisi İncelemesi - Şahsi Yorumlar

Son zamanlarda okurken en çok keyif aldığım ama öğrendiklerim ile keyfimin çokça kaçtığı bir kitaptan bahsedeceğim bugün: Olaylarla Türkiye Ekonomisi. Öğrenmek ne kadar keyif verici bir aktivite ise öğrendiklerinin ağırlığı da bir o kadar zor oluyor insan için. Emre Alkin'in bir kitabını okumak için araştırma yaparken denk geldim bu esere, Yalın Alpay ile beraber yazdıkları kronolojik olarak Türkiye ekonomisinin kilometre taşlarını anlatan bir kitap. İlk okuduğum ekonomi kitabı olması göz önüne alınırsa, bir önceki kitabım Mahfi Eğilmez'in ekonomi terimlerini açıkladığı Örneklerle Kolay Ekonomi -bknz:gonderi/136066709 - sayesinde okuduklarımı terimsel olarak daha net oturtabildim, güzel tercih yapmışım kendimi tebrik ederim bu konuda. Aslına bakılırsa Yalın Alpay tarihsel olarak makale tadında yazdığı kısımda herkesin anlayabileceği bir seviyede ekonomi terimleri kullanmış ve akıcılığı olan bir eser ortaya koymuş. Kitap Türkiye tarihini 1920'den itibaren onar yıllık tarihsel süreç olarak ele almış. Bu şekilde bölümlendirilmesi hem okurken bağlantı kurmamı hem de devamı olarak bölüm içerisinde bir konu etrafından anlatması çok güzel olmuş. Emre Alkin bölümlerin sonunda hem o dönemi yaşamış biri hem de bir ekonomist olarak yorumlarını eklemiş. 1920'den itibaren on yıllık süreçler ile 2001 krizine kadar geçen süreçte kalkınma planları, mübadeleler, savaşlar, darbeler, ekmek ve benzin karneleri gibi dönemin seyrini değiştiren olaylardan bahsediliyor. Kitabın sonunda Emre Alkin 2001 krizinden sonrasını bir başka kitapta konuşacağız diye not düşmüş ancak henüz devamı gelmemiş. Okuma planı yaparken yoğunluğumu da göz önüne alarak 4 günde okumayı planlamıştım, 3 günde bitirdim. Bu eserden önce Emre Alkin'in Yalın Alpay ile beraber yazdığı 3 kitap daha var, onları da okumayı düşünüyorum. Bu kitaplar iki başarılı insanın güçlerinin birleştirmesinden oluşmuş desem abartmış olmam. Bir başka kitap incelemesinde görüşene kadar kendinize iyi bakın! (ms.toprak)

Okuyucuyu teknik detaylara boğmayan, derli toplu özet içeren ,ekonomi eğitimi almayanların rahatlıkla anlayabileceği iyi bir çalışma olduğunu düşünüyorum.İlgi duyanların sıkılmadan okuyacağına inanıyorum.Konu hakkında Detaylı bilgi ve araştırma yapmak isteyen okurlara Nur Serter/Yakup kesenle hocalarımızın Türkiye ekonomisi kitabını tavsiye ederim. (Birkan Hamamioğlu)

Emre Alkin ve Yalin Alpay dan Turkiye Cumhuriyetinin ekonomi portresi cok basarili bir eser.1923 Cumhuriyetin kurulmasindan 2001 krizine ekonomi politikalari cok guzel anlatilmis. (Mert Bin Yehova)

Olaylarla Türkiye Ekonomisi PDF indirme linki var mı?

Yalın Alpay - Olaylarla Türkiye Ekonomisi kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Olaylarla Türkiye Ekonomisi PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Yalın Alpay Kimdir?

İstanbul'da 1980 yılında doğdu. Okumayı ve yazmayı 2,5 yaşında öğrendi. İlkokula birinci ve ikinci sınıfı atlayarak üçüncü sınıftan başladı.

İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesinden mezun oldu, yüksek lisansını Boğaziçi Üniversitesi Tarih Bölümü’nden aldı. Doktora çalışmasına İstanbul Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü'nde devam etmektedir.

TRT'de Danışman, Türkiye İhracatçılar Meclisi'nde (TİM) Ekonomist ve Afrika Çalışmaları Koordinatörü olarak görev yaptı. TİM'in resmi yayın organı olan Timreport'da köşe yazıları, Virgül Dergisi, Akşam Kitap ve Radikal Kitap'ta kitap eleştirileri yazdı. Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi (TASAM) ile Crowe Horwath'ta Danışmanlık yapmaktadır.

"Türkiye Ekonomi Tarihi"; "Türkiye'nin Zenginleşme Projesi: Afrika", "Genç Mustafa", (2010 En İyi Türk Yazar Ödülü), "Her Şey Ekonomi Değil"(Prof. Dr. Emre Alkin'le birlikte) ve "Paylaşmasak Olmazdı" (Prof. Dr. Emre Alkin'le birlikte) adlarını taşıyan beş kitabı bulunmaktadır. Tarih, siyaset ve ekonomi konularında çeşitli akademik dergi ve kitaplarda pek çok makalesi vardır.

Yalın Alpay Kitapları - Eserleri

  • Yalanın Siyaseti
  • Yapı(t)söküm
  • Olaylarla Türkiye Ekonomisi
  • Genç Mustafa
  • Paylaşmasak Olmazdı
  • Her Şey Ekonomi Değil
  • Moualla'nın Sanatı
  • Devrim Erbil'de Öz'ün Ritmi T-Öz
  • Türkiye Ekonomi Tarihi
  • Türkiyenin Zenginleşme Projesi: Afrika

Yalın Alpay Alıntıları - Sözleri

  • Gelecekteki kaderini sen belirleyeceksin... (Genç Mustafa)
  • Amerikan müzik efsanelerinden rahmetli Ahmet Ertegün'ün babası Münir Bey'in vefatı, bu ilişkide bir dönüm noktasıdır. ABD Yönetimi'nin cenazesini Missouri Zırhlısı ile Türkiye'ye göndermesi, Sovyetler Birliği tarafından bir göz dağı olarak görülmüş ve toprak talebi bir kere daha değerlendirilmişti. (Olaylarla Türkiye Ekonomisi)
  • Kusursuzluğun sıkıcı belirlenimciliği, kusurlunun cazip, kışkırtıcı belirsizliğine yenilir. (Yapı(t)söküm)
  • Demokrasilerde, azınlık görüşlerinin öneminin büyüklüğü, azınlık görüşlerinin ortadan kaldırılması ya da hiçe sayılması yoluyla yaratılan insan hakları ihlalinin yanı sıra, bu görüşlerin üretebileceği yararlardan ve dahası bu görüşlerin ileride çoğunluğu ikna edebilme olanağını yok etmek anlamına gelmektedir. Zira tarihin her döneminde bir gün yaygın şekilde benimsenmiş olan her görüş, bir zamanlar bir azınlık görüşü olarak ortaya konmuş ve daha sonra diyalektik bir süreç içerisinde yaygınlığa yani çoğunluk düşüncesi olmaya erişmiştir. Dolayısıyla bugünün azınlık olan görüşlerinin de, yarının çoğunluk görüşlerine dönüşebilme ihtimalleri bulunmaktadır ve bugünün azınlık görüşlerinin yok edilmesi, tamamıyla ortadan kaldırılması, evrimsel dönüşüm sürecine sekte vurmaktadır.(M.G.Roskin &R.L.Cord&J.A.Medeiros&W.S.Jones) (Paylaşmasak Olmazdı)
  • Ölüm düşünüldüğünde, geriye kalan her şey saçmalıktır (Yapı(t)söküm)
  • “Doğanın gereğidir bu, insanın gereğidir. Aynı taşı her heykeltraş farklı yontar.” (Genç Mustafa)
  • “Hakikatin önemsizleşmesi siyasetinin savunduğunun aksine , bir yanlışa 5 milyar kişi bile inanıyor olsa , yanlış yine yanlıştır.” (Yalanın Siyaseti)
  • "Yerli" ya da "Milli" ürünlere sahip olmak hâlâ Türkiye'nin aklına taktığı bir durumdur. Ancak bugün önemli olan, kaynakları ve enerjiyi "küresel çözümler" üretmeye ve "küresel markalar" yaratmaya ayırmak daha akılcı bir davranış olacaktır. (Olaylarla Türkiye Ekonomisi)
  • Bunlar da topluma tam entegre ol(a)mamış, gündelik yaşamdan dışlanmış, göçebe kimselerdir. Ancak bir işleri vardır, gelir elde ederler ve kalabalık bir sirkin parçası olarak bütünüyle yalıtılmış kimseler olmaktan kurtulurlar. (Yapı(t)söküm)
  • İnanç dediğin Fuat bir tutamak aslında. İnsanı yaşama bağlayan bir ip. Bir şeylere inanmasaydım, yaşamın anlamı kayar giderdi ellerimden. (Genç Mustafa)
  • Bir lider kendi iktidarı değil, toplumun ilerlemesi için çalışıyorsa eğitime, sanata ve spora mutlaka dengeli bir şekilde eğilmesi gerekir. Çünkü bu unsurlar halkı birleştirici unsurlardır. Ters şekilde kullanılırsa halk ayrışır, birbirine düşman hale gelir. (Paylaşmasak Olmazdı)
  • İnsan için en büyük felaket , başka bir insanın insafına teslim edilmiş olmaktır. (Genç Mustafa)
  • Türkiye'nin modern sanatta uluslararası tanınırlığı olan başlıca ressamı Fikret Mualla'dır. (Moualla'nın Sanatı)
  • Gerçeklik yoktur, yorumlar vardır; yorumlar ise güvenilmez ve sonsuzdur (Yapı(t)söküm)
  • “İnsan için en büyük felaket başka bir insanın insafına teslim edilmiş olmaktır. Zira orantısız güç çoğu zaman sahibini keyfi davranışlara ve egemenliğe yöneltir.” (Genç Mustafa)
  • Bilinçdışının olanca derinliği ve karanlığı karşısında iyimser kalabilmek için ya bilinçdışından köşe bucak kaçmak ve bunun için gündelik olana sıkı sıkıya sarılmak, sığlarda veya yüzeyde tutunmak, ya da yaşamı tüm getirdikleri ile bir bütün olarak, hiçbir yanını ayırt etmeden olumlamak: "Amor Fati" seçenekleri öne çıkar. (Devrim Erbil'de Öz'ün Ritmi T-Öz)
  • ...Easterlin'in bu çalışmasına göre tüm topluluklarda, ekonomik bakımdan daha zengin olan kişiler, yaşamlarından daha tatminkar olma eğilimi taşımakla birlikte, ekonomik açıdan daha zengin olan toplumlar, göreceli olarak yoksul olan toplumlara göre daha mutlu olma eğilimi göstermemektedirler. İşte Easterlin Paradoksu da burada ortaya çıkmaktadır: para bir topluluk içerisinde mutluluk satın alabilmekte fakat bir toplumun tümünü birden mutlu etmemektedir. (Paylaşmasak Olmazdı)
  • ...Sartori'ye göre demokrasinin işletilmesi son derece güçtür ve ancak demokrasiye inanan seçkin liderlerin iktidarda kalmalarıyla korunabilir. Zira halk seçim zamanları dışında, yönetime sanıldığının aksine hiç de doğrudan katılın sağlayanamaktadır. (Paylaşmasak Olmazdı)
  • Resim, dış yaşamın boyanmış bir temsili iken, resme ilişkin görüşler ileri sürmek de, boyayla inşa edilmiş bir temsilin, harflerle temsil edilme çabasıdır. (Devrim Erbil'de Öz'ün Ritmi T-Öz)
  • Bir şeyler mi gizliyorum kendimden? Yoksa ben de kendime başkalarının gözleriyle mi bakıyorum ya da kendimi başkalarının görmesini istediğim adamla mı değiştiriyorum? (Genç Mustafa)

Yorum Yaz