Oğuz Atay İçin Bir Sempozyum - Handan İnci Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Oğuz Atay İçin Bir Sempozyum kimin eseri? Oğuz Atay İçin Bir Sempozyum kitabının yazarı kimdir? Oğuz Atay İçin Bir Sempozyum konusu ve anafikri nedir? Oğuz Atay İçin Bir Sempozyum kitabı ne anlatıyor? Oğuz Atay İçin Bir Sempozyum PDF indirme linki var mı? Oğuz Atay İçin Bir Sempozyum kitabının yazarı Handan İnci kimdir? İşte Oğuz Atay İçin Bir Sempozyum kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...
Kitap Künyesi
Yazar: Handan İnci
Yazar: Elif Türker
Yayın Evi: İletişim Yayıncılık
İSBN: 9789750507243
Sayfa Sayısı: 296
Oğuz Atay İçin Bir Sempozyum Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
Türkçe edebiyatın en önemli yazarlarından biri olan Oğuz Atay, ölümünün 30.
yılında Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi'nde yapılan bir sempozyumla anıldı. Atay'ın, aynı zamanda Türk edebiyatının en sevilen, en geniş okur kesimine sahip yazarlarından biri oluşunu hareket noktası alan sempozyum, Oğuz Atay okurlarını bir araya getirdi, onları Atay'ın arkadaşlarıyla, Atay'ın eserleri üzerine yazılar yazmış eleştirmenlerle ve akademisyenlerle buluşturdu.
Elinizdeki kitap, bu sempozyumda bir araya gelen eleştirmenlerin, akademisyenlerin, yazar ve sanatçıların Atay'la ve eserleriyle ilgili önemli saptama ve değerlendirmelerinden oluşuyor. Aynı zamanda Atay'ın, Korkuyu Beklerken yayımlandığı yıl verdiği bir radyo röportajının çözümlemesini de bu derlemede ilk kez okuma fırsatı buluyoruz.
Oğuz Atay İçin Bir Sempozyum Alıntıları - Sözleri
- Hayatımın başı ve sonu belliydi; Hiç olmazsa ortasını kaçırmamalıydım. Oğuz Atay.
- “Anlamıyorlar, nazlanıyorum sanıyorlar. Oysa hiçbir şey istemiyor içim...”
- İçimden şehirler geçiyor, sen her durаktа duruyor, inmiyorsun.
- Bizim ömrümüzün uzamasıyla sonsuzluk kısalmıyor. Zaman, gerçek zaman, öncesiz sonrasız, akmadan, belki de kapkaranlık, bizi bekliyor.
- Oğuz abi demiş; “ İyi şeyler birdenbire olur; bu kadar bekletmez insanı... ”
- Hayatımın başı ve sonu belliydi.. Hiç olmazsa ortasını kaçırmamalıydım.
Oğuz Atay İçin Bir Sempozyum İncelemesi - Şahsi Yorumlar
Oğuz Atay için bir sempozyum'da (ölümünün 30. yılında Mimar Sinan Üniversitesi-2007) bir araya gelen eleştirmenlerin, akademisyenlerin, yazar ve sanatçıların Atay'la ve eserleriyle ilgili önemli saptama ve değerlendirmelerinden oluşuyor. Aynı zamanda Atay'ın #korkuyubeklerken yayımlandığı yıl verdiği bir radyo röportajının çözümlemesini de bu derlemede ilk kez okuma fırsatını buluyoruz. (Arka kapaktan) Oğuz Atay için bir sempozyum'da; başlangıç ve sonunda yer alan ona yazılmış mektupları, #sadıkyalnızuçanlar 'ın panelde söylediği açılımları, #elifşafak 'ın Oğuz Atay'ın çocukları olduğumuz sözlerini ve Atay'ın radyo röportajını muhakkak okumalı. Ölümünden (1977) yıllar sonra tekrar keşfedilen, Küçük Burjuva heveslileri ve Aydıncıklarla dalgasını mizaha yorulmuş güçlü ironisiyle kalemine yansıtarak geçen,, hakkında ulusal ve uluslararası yüzlerce tez, çalışma yapılan bir yazarı okumadan önce güzel paylaşımlar doğrusu. Atay'ın hikayelerini okuma grubumda tartışmak için seçtiğim bu kaynakları (diğeri Korkuyu Beklerken Gelenler) Türk edebiyatının köşe taşı bu yazarını keşfetmek için bir ara durak sayın ve #tutunamayanlar 'dan başlayarak tüm eserlerini lütfen OKUYUN. Onun yapıtları bu ülke özelinde de insanı tüm yönleriyle anlamak sanki. Yusuf Atılgan ile birlikte ölümsüz ve Nobel'lik saydığım, aykırı, bütünsel ve ilerici bir deneyim Oğuz Atay. 'Ben buradayım sevgili okurum, sen neredesin?' diye soran üstada hepimiz 'Buradayız' diyebilmeliyiz bence... (Hayat Bu)
Oğuz Atay İçin Bir Sempozyum PDF indirme linki var mı?
Handan İnci - Oğuz Atay İçin Bir Sempozyum kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Oğuz Atay İçin Bir Sempozyum PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.
Kitabın Yazarı Handan İnci Kimdir?
Handan İnci İstanbul Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü’nden 1986’da mezun oldu. Aynı üniversitede Yüksek Lisans (1988) ve Doktora (1992) dereceleri aldı. 1993’ten beri Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi, Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü’nde Türk romanı ve öyküsü üzerine çeşitli dersler vermektedir. Makaleleri Varlık, kitap-lık, Hürriyet Gösteri, Milliyet Sanat, Eşik Cini, Türk Edebiyatı, Tarih ve Toplum, Adam Sanat, Türk Dili gibi dergilerde yayımlanmıştır. Kitap halinde basılmış çalışmaları: Cevdet Kudret’e Mektuplar (1995, İ. Kudret ile), Felsefe-i Zenan/Ahmet Midhat (1998), Şiir ve Hakikat/Beşir Fuad (1999),Menfa/Ahmet Midhat (2002), Bir Gül Bu Karanlıklarda/Tanpınar Üzerine Yazılar(2002, A. Uçman ile), Roman ve Mekân/Türk Romanında Ev (2003), Şimdi Seni Konuşuyorduk/Selim İleri Sempozyum Kitabı (2007), Türk Edebiyatının Oyun/Bozanı-Oğuz Atay’a Armağan (2007), Metal Yorgunluğu/Tomris Uyar’dan Seçmeler (2009), Oğuz Atay İçin/Sempozyum Kitabı (2009, E. Türker ile), AhmetHamdi Tanpınar (2010, A. Uçman ile).
Handan İnci Kitapları - Eserleri
- Ayfer Tunç'la Karanlıkta Kelimeler
- Oğuz Atay İçin Bir Sempozyum
- Tahkikat-ı Edebiye
- Orpheus'un Şarkısı
- Cevdet Kudret'e Mektuplar
- "Bir Gül Bu Karanlıklarda"
- Roman ve Mekan
Handan İnci Alıntıları - Sözleri
- Haneke'nin dediği gibi: Ebeveynlerin günahları çocuklarının nevrozlarıdır. (Ayfer Tunç'la Karanlıkta Kelimeler)
- "İyi insan olmak hem zordur, hem de belirsiz bir ödülü vardır;öbür dünyaya inanıyorsan eline cennet vaadinden başka bir şey geçmez. Ama kötülük kolaydır, hemen sonuç verir ,ödülünü dünyada kazandırır. Merhametten maraz doğduğu doğrudur ama insanın sınavı da marazdır, maraza rağmen merhametli olabiliyorsan insansın." (Ayfer Tunç'la Karanlıkta Kelimeler)
- Benim bu toplumun ikiyüzlülüğüyle bitmeyen bir derdim var. (Ayfer Tunç'la Karanlıkta Kelimeler)
- Bence iki tür okur var. Bir grup tamamen kendini iyi hissetmek için okuyor. Okuduklarının içinde kendini görmek istemiyor, aramayı bile reddediyor. Bu tür genellikle popüler ürüne düşkün okurdur. Sinemaya da böyle gider, romanı da böyle okur. Hep başkalarının başına gelenleri okumanın rahatlığı içindedir. Yapıtın derdiyle arasında kırılmaz bir cam duvar vardır. O camın arkasından izler her şeyi. İkinci okur türü tam aksidir, okurken bir yandan kendini deşer. Onu ilgilendiren şey de olay akışı değil, karakterlerin çeşidi durumlar karşısında verdiği tepkidir. Sanıldığının aksine karakterle özdeşleşmez, kendinin farklı bir kişi olduğunun bilincinde olarak okur. Kendini karakterin yerine koymaz ama o yakıcı insanlık hallerini hisseder... (Ayfer Tunç'la Karanlıkta Kelimeler)
- Hayatımın başı ve sonu belliydi; Hiç olmazsa ortasını kaçırmamalıydım. Oğuz Atay. (Oğuz Atay İçin Bir Sempozyum)
- Melankoliyi yaşamayı değil edebiyatını seviyorum. (Ayfer Tunç'la Karanlıkta Kelimeler)
- Bizim ömrümüzün uzamasıyla sonsuzluk kısalmıyor. Zaman, gerçek zaman, öncesiz sonrasız, akmadan, belki de kapkaranlık, bizi bekliyor. (Oğuz Atay İçin Bir Sempozyum)
- “Anlamıyorlar, nazlanıyorum sanıyorlar. Oysa hiçbir şey istemiyor içim...” (Oğuz Atay İçin Bir Sempozyum)
- İçimden şehirler geçiyor, sen her durаktа duruyor, inmiyorsun. (Oğuz Atay İçin Bir Sempozyum)
- Oğuz abi demiş; “ İyi şeyler birdenbire olur; bu kadar bekletmez insanı... ” (Oğuz Atay İçin Bir Sempozyum)
- Hayatımın başı ve sonu belliydi.. Hiç olmazsa ortasını kaçırmamalıydım. (Oğuz Atay İçin Bir Sempozyum)
- “Umut eylemin koltuk değneğidir, eylem yoksa umut bir işe yaramaz, hatta sonu hızlandırır.” (Ayfer Tunç'la Karanlıkta Kelimeler)