Nesillerin Ruhu - Mehmet Kaplan Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap

Nesillerin Ruhu kimin eseri? Nesillerin Ruhu kitabının yazarı kimdir? Nesillerin Ruhu konusu ve anafikri nedir? Nesillerin Ruhu kitabı ne anlatıyor? Nesillerin Ruhu PDF indirme linki var mı? Nesillerin Ruhu kitabının yazarı Mehmet Kaplan kimdir? İşte Nesillerin Ruhu kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

Kitap Künyesi

Yazar: Mehmet Kaplan

Yayın Evi: Dergah Yayınları

İSBN: 9789759953386

Sayfa Sayısı: 231

Nesillerin Ruhu Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Bu kitapta, Türkiye'nin eskimeyen davalarını bulacaksınız. Memleketimizin medeniyet, kültür, sanat, din, dil meseleleri ile her adımda karşı karşıya gelecek, düşünecek ve yakın mazi ile hal arasında sürekli bir mukayese, değerlendirme imkanına sahip olacaksınız.

Cumhuriyetten önceki neslin, Cumhuriyete yön veren neslin, Cumhuriyet neslinin yani bugünkü neslin duyuş ve düşüncelerinin nabzını, günah ve sevaplarını önünüze seren Nesillerin Ruhu dünkü buhranlarımızdan bugünkü buhranlarımıza geçişi anlatıyor. Batı medeniyeti karşısında aldığımız tavrın, meneşi Doğulu olan kıymetlerimizin, Anadolu'nun iç dünyasını vücudu getiren kudretlerin muhasebesini yapıyor.

Nesillerin Ruhu Alıntıları - Sözleri

  • serbest tenkit olmayan bir memlekette işlerin iyi gittiğinden yüzde yüz şüphe edebilirsiniz.
  • Fertlerin nasıl birbirinden ayrı bir duyma, düşünme ve hareket etme tarzları varsa, nesillerin de kendilerine has, önceki ve sonraki nesillerinkine benzemeyen bir duyma, düşünme ve hareket etme tarzları vardır.
  • insan dış tehditler ve tazyikler karşısında düşündüklerini dışarı vurmayabilir. fakat içinden mutlaka düşünür ve insanın içinde neler düşündüğünü dışarıda hiç kimse bilemez.
  • Milletlerin tarihi hayatında nesiller, büyük fertlerden daha mühim rol oynarlar; zira devirlere şekil ve renk verem esas kitleyi onlar teşkil ederler.
  • edebiyatçı neslin günlük siyasete değil, o siyasete istikâmet veren asli temayüllere önem vermesi ve bilhassa bu temayülleri estetik bir şekilde ifade etmesi lazımdır.
  • Büyük fikirler, milletlerin ruhlarından fışkırırlar.
  • Dede Korkud, Kerem ile Aslı, Köroğlu, Seyid Battal Gazi efsaneleri, Fatih, Kanunî, Selim vesair büyük tarihî simalar, bizim için tesirleri hâlâ canlı olan varlıklardır.
  • beynelmilelcilik, kozmopolitlerin, milliyetlerini kaybetmiş olanların, milletlerini sevmeyen insanların icat ettikleri bir fikir cereyanıdır. onlar kendi milletlerinden koptukları için muzdariptirler. yabancılıklarını kapatmak, meşrû göstermek için milliyet fikrine düşmandırlar.
  • "edebiyatımız sağlam bir bünyeye malik değil! edebiyatımız hasta!.. tekmil şiirlerimizde, hikâyelerimizde, tasvirlerimizde bir solgunluk, bir kansızlık, bir eser-i hüzal görülüyor." (rübâb-ı şikeste)
  • üzerinde yaşadığımız toprakla alakası olmayan turancılık ideolojisinin, tıpkı ittihad-ı islam fikri gibi, gençliğimizi hayaller içinde oyalayarak , realiteye bakmasına mani olduğunu söylemek bir borçtur.
  • büyük şehirlerde, maddi ve manevi şartları müsait olanların okumaları, aydınlanmaları, ileri fikirli olmaları gayet tabiidir. bir köy çocuğu da onların yerinde olsa aynı seviyeye yükselirdi. fakat maddi manevi yükselme imkanları bulunmayan yerlerdeki bedbahtların sizin gibi aydın fikirli olmalarını nasıl bekleyebilirsiniz?
  • anadolu'ya gitmemiz, sert, acı, çirkin ve kötü manzarasına rağmen, köylerin ve kasabaların içinde dolaşmamız, oralarda asırlardan beri bu milleti yaşatan kuvvetlerin sırrına ermemiz, onlardan ilham almamız ve faydalanmamız lazım.
  • Her insan Eflatun'un mağarasıdır. Gölgeler, gölgeler, gölgeler...
  • yıllardan sonra birdenbire eski sefalet ve cehaleti ile karşımıza çıkınca ondan nefret ettik. ona gerici, yobaz, mürteci dedik. (...) bu merhametsizce tepeden bakışın bir ahlaksızlık olduğunu hissetmedik.
  • Bir milletin dilini bozdunuz mu, onun bütün kültür faaliyetlerini aksatmış, mazi ile olan alakalarını kesmiş, halihazırda cereyan eden fikir hareketlerini tam bir karışıklık içine düşürmüş olursunuz. Dili alt üst edilmiş bir millet, kendisini yaşatan an’anevî kıymetlerden mahrum kaldığı gibi, istikbâlini yaratacak olan içtimai bir fikir nizamı da kuramaz. Böyle bir cemiyette vâzıh, derin ve ince bir ilim ve tefekkür hayatı doğamaz.

Nesillerin Ruhu İncelemesi - Şahsi Yorumlar

İnsanın özünü bulması için şimdiye dönmesi yeterli mi? İnsanın şimdisi ayaktaysa bunu tutan da geçmişi değil mi? Yüzyıllardır hem dil hem ruh olarak ayakta olan bir Türkiye var . Bu Türkiye’yi ayakta tutan yapılan yeniliklerden ziyade köklerinden gelen asaletidir. İşte bu kökler entelektüel kesimin hor gördüğü , avam dediği köy halkıdır . Bir ağacı tutan gövdesi sanırız oysa altındaki kökleri görmeyiz . İşte durumumuz tam da böyle . Mehmet KAPLAN bu kitapta sormamız gereken ve sorduğumuz tüm soruların cevabı olmuş . (Bediha ALÇI)

Yine üniversite döneminde okutulmuş bir eser, yine iyi ki.. 'Nesillerin Ruhu' adıyla müsemma bir kitap, biz varız, Anadolu var, medeniyetimiz, birikimimiz, bir geçiş hali.. Daha önsözde 'Millî olan herşey bizi yeniden düşünmeye sevk etmelidir' diyor Mehmet Kaplan ve bunu yapıyor kitapta, düşündüklerini kaleme alışı bizi de düşündürüyor.. Ve ekliyor 'Unutmayalım ki, ebedî hakikatler bile, biz onları düşündüğümüz müddetçe vardırlar.' O halde unutmayalım, hakikatlerimiz ve mukaddesatımız hakkında düşünelim.. Keyifli okumalar... (Meryem Yılmaz)

yunus emre, alain, nazım hikmet...: türk edebiyatının sosyolojik, psikolojik, coğrafi olarak eleştirel bir şekilde incelendiği bu eserin edebiyatımız hakkında fikir sahibi olmak isteyen herkesin okumasını öneriyorum. bazı fikirlerine katılmasam da mehmet kaplan kesinlikle çok değerli bir yazarımız. bu kitapta da yaptığı yapıcı eleştiriler ile bugüne kadar fark etmediğim konularda fikir sahibi olmamı, farkında olduklarımı da pekiştirmemi sağladı. insanı harekete geçirtecek cinsten bolca cümleler vardı. üslubu ise sanırım en çok hoşuma giden tarafıydı. çok fazla eski sözcük kullanmasına rağmen akıcılığında bir sorun yoktu. yaklaşık 9 saat kesintisiz ve sıkılmadan okudum ve bitirdim. (⋆ beliz ⋆)

Nesillerin Ruhu PDF indirme linki var mı?

Mehmet Kaplan - Nesillerin Ruhu kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Nesillerin Ruhu PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Mehmet Kaplan Kimdir?

18 Mart 1915 tarihinde Eskişehir Sivrihisar’da doğmuştur. Ortaöğrenimini Eskişehir’de tamamladı. İstanbul Yüksek Öğretmen Okulu Türk Dili ve Edebiyatı Bölümünü bitirdi. İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Yeni Türk Edebiyatı asistanı, 1939′da lisans, 1942′de doktora, 1943’de doçent, 1952’de profesör oldu.

1958-1959’da Erzurum Atatürk Üniversitesi’nde dekanlık ve rektör vekilliği görevlerinde bulundu. Kaplan’ın ilk yazıları 1930’ların sonunda Gençlik, İnkılapçı Gençlik dergilerinde göründü. 1943-1946 arasında İstanbul dergisinde yayınlanan inceleme ve eleştiri yazılarıyla tanındı. 1947’den sonra Hareket, Şadırvan, İstanbul, çağrı, Hisar, Türk Edebiyatı gibi dergilerde yazdı.

Önceleri incelemelerini metnin anlatım biçimine dayandırırken; daha sonraki yıllarda sanatçının kişiliği, biyografisi, psikolojisi gibi öznel etkenlerle metin arasında bağlantılar kuran bir yaklaşımla edebiyat tarihine yöneldi. Dilin yenileşmesi karşısında tavır aldı. Kaplan’ın yabancı dilleri: Fransızca, İngilizce, Almanca’dır. 23-02-1986 tarihinde aramızdan ayrılmıştır.

Mehmet Kaplan Kitapları - Eserleri

  • Kültür ve Dil
  • Şiir Tahlilleri 1 Tanzimat’tan Cumhuriyete
  • Tevfik Fikret
  • Nesillerin Ruhu
  • Şiir Tahlilleri 2
  • Hikaye Tahlilleri
  • Sevgi ve İlim
  • Türk Edebiyatı Üzerinde Araştırmalar 1
  • Büyük Türkiye Rüyası
  • Tanpınar'ın Şiir Dünyası
  • Kültür ve Dil
  • Edebiyatımızın İçinden
  • Dönmeyi Düşünmediler
  • Edebiyatımızın Bahçesinde Dolaşırken
  • Yunus Bir Haber Verir...
  • Diksiyon
  • Türk Edebiyatı Üzerinde Araştırmalar 3
  • Türk Milletinin Kültürel Değerleri
  • Oğuz Kağan Destanı
  • Türk Edebiyatı Üzerinde Araştırmalar 2
  • Âli'ye Mektuplar
  • Yavaş Yavaş Aydınlanan Tanpınar
  • Köroğlu Destanı
  • Dön Gel Geri
  • Kalburdan Dökülen Masallar
  • Doğumunun 100. Yılında Atatürk'e Armağan
  • Atatürk Devri Fikir Hayatı 1,2
  • Tevfik Fikret

Mehmet Kaplan Alıntıları - Sözleri

  • Siyah açar güller ve siyah öter Ömrun gecesinde öten bülbüller (Tanpınar'ın Şiir Dünyası)
  • milliyetçiliği dışa kapalılık diye anlamak yanlış bir görüştür. (Kültür ve Dil)
  • Abdülhak Hamid, bir mektubunda "fazla güzellik" in bir kusur olduğunu söyler. (Edebiyatımızın Bahçesinde Dolaşırken)
  • Gerçeği bütün ayrıntıları ile düşünmeyen hayalperestten korkunuz. O, sizi yarı yolda bırakır. (Sevgi ve İlim)
  • Antik çağda, aktörler, geniş halk kitlesine uzaktan oynadıkları rolü belirtmek için yüzlerine maske takarlardı ve buna "persona" denirdi. (Edebiyatımızın Bahçesinde Dolaşırken)
  • "Biz insanlar, şu etrafımızdaki cansız şeyler için ne biliyoruz? Yatak odalarımı­zın bir tarafında yahut baş ucumuzda duran şu komedin, içinde yattığımız şu karyola, üzerinde yemek yediğimiz masalar, duvardaki bir çerçeve, hülasa evimizi teşkil eden bu şeyler hakkında bilgilerimizin derecesi nedir? Galiba koca bir sıfır!.." (Hikaye Tahlilleri)
  • Bütün medeni milletler, çocuklarının dillerini kendi kültür eserlerini bizzat okuyarak anlayacak bir seviyeye getirmek için çalıştıkları, lügat hazinelerini zenginleştirdikleri halde, bizde tam tersi yapılıyor. (Kültür ve Dil)
  • En iptidai cemiyetlerden en ileri toplumlara kadar güzel söz söylemesini bilenler, kalabalıklara dünyayı şöyle veya böyle göstermişlerdir. Para babaları ve koltuk sahipleri kendilerini güçlü sanırlar ama tarihte pek çok örnek gösteriyor ki, bir memlekette kuvvetli bir fikir veya edebiyat akımı esmeye başladı mı, sarayları ve kaleleri temelinden sarsar. Sadece "hürriyet" fikrinin Fransız ihtilalinden sonra dünyada vukua getirdiği değişiklikleri hatırlamak kâfidir. (Kültür ve Dil)
  • Anadolu Türk medeniyeti "Alp" tipi ile "Veli" tipinin ortak çalışması ile kurulmuştur. (Yunus Bir Haber Verir...)
  • Türk gençlerine heyecan verici bir dava uğruna: "Gel öl!" deseniz ölürler. Fakat ciddi, sürekli ve metotlu çalışmaya gelemezler. (Büyük Türkiye Rüyası)
  • Unutmayalım!: Motivasyon bulaşıcıdır. (Diksiyon)
  • Tekerlemelerde mantık aramayınız. Tekerlemeler dilimizi ve beynimizi motorize ve sağlıklı düşünmeye zorlayan ses oyunlarıdır bunu unutmayınız. (Diksiyon)
  • Büyük aksiyonlar ince duyguları yok eder. Ne Ahmed Cemil, ne Adnan bey hareket adamları değillerdir. (Türk Edebiyatı Üzerinde Araştırmalar 1)
  • Artık şairin dört duvarı bizi alakadar etmiyor. Artık biz şairi odasına çekilmiş, saçlarını parmaklarına dolamış ve her akşam gölgeleri ve lambasıyla ağlaşan bir münzevi, çile dolduran bir derviş görmek istemiyoruz. Artık şair 'dört duvarın içinde kendisi için bir mahluk değil ' cemiyet içinde cemiyet için bir halık olmayı öğrenmelidir. (Tanpınar'ın Şiir Dünyası)
  • Milletler de fertler gibi, ancak kendi kabiliyetlerine, inançlarına göre yaşamak ve gelişmek suretiyle şahsiyet haline gelirler. Biz ne kadar kendimize zorlarsak zorlayalım, coğrafyamızın, tarihimizin, kültürümüzün, dilimizin dışına tamamıyla çıkamayız. Eski bir fıkra, öküz olmaya özenen kurbağanın kendini şişirirken çat diye çatladığını anlatır. İlminde, hikmetinde ilk şartı, ❝kendini bilmek❞tir. Kendi varlığını unutarak başkası olduğunu zannetmek bir ruh hastalığıdır. (Büyük Türkiye Rüyası)
  • Türkler yeniden doğma sırrına sahip olan nâdir milletlerdendir. (Yunus Bir Haber Verir...)
  • mecnun çöl gecelerinde yıldızlara baka baka dünyayı, kendisini ve hatta leylâ'yı unutur da karanlığın içinde kaybolup gitmeyi arzular. (Edebiyatımızın İçinden)
  • Bir milletin dilini bozdunuz mu, onun bütün kültür faaliyetlerini aksatmış, mazi ile olan alakalarını kesmiş, halihazırda cereyan eden fikir hareketlerini tam bir karışıklık içine düşürmüş olursunuz. Dili alt üst edilmiş bir millet, kendisini yaşatan an’anevî kıymetlerden mahrum kaldığı gibi, istikbâlini yaratacak olan içtimai bir fikir nizamı da kuramaz. Böyle bir cemiyette vâzıh, derin ve ince bir ilim ve tefekkür hayatı doğamaz. (Nesillerin Ruhu)
  • Bugünkü Türk hikâyecilerinin birçoğu hayat görüşlerini idare eden fikirler yüzünden sanatı unutmuşlardır. Onların eserleriyle, okuyucuda, ihtilale götüreceğini umdukları bir nefret ve isyan hissi uyandırmak gayesini güttükleri çok bellidir. Dünyaya geldiğinden beri masal, destan, mabet, saray, heykel, resim ve musiki yaratan mahluku, onlara göre idare eden bir tek şey vardır: Mide! O bir tek gaye güder: Karnınını doyurmak! İnsan hakkındaki bu dar görüş, onları kötü şeyler yazmaya mahkûm etmiştir. Sait Faik, insanın her şeyden önce şair mizaçlı olduğuna inanır, ilk hikâye kitabının ilk hikayesinde bu görüş açıkça ortaya konulmuştur: (Edebiyatımızın İçinden)
  • yıllardan sonra birdenbire eski sefalet ve cehaleti ile karşımıza çıkınca ondan nefret ettik. ona gerici, yobaz, mürteci dedik. (...) bu merhametsizce tepeden bakışın bir ahlaksızlık olduğunu hissetmedik. (Nesillerin Ruhu)