Mutfak Çıkmazı - Tahsin Yücel Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Mutfak Çıkmazı kimin eseri? Mutfak Çıkmazı kitabının yazarı kimdir? Mutfak Çıkmazı konusu ve anafikri nedir? Mutfak Çıkmazı kitabı ne anlatıyor? Mutfak Çıkmazı kitabının yazarı Tahsin Yücel kimdir? İşte Mutfak Çıkmazı kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

Kitap Künyesi
Yazar: Tahsin Yücel
Yayın Evi: Can Yayınları
İSBN: 9789750704192
Sayfa Sayısı: 144
Mutfak Çıkmazı Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
'Hepsi kördü, hepsi suçluydu: zorbaları alkışlayan onlardı, kötüleri el üstünde tutan, göklere çıkaran onlardı; iyileri, zayıfları, iyiliği, zayıflığı sinekler gibi ezen onlardı. Bu dünyayı onlar bu hale getirmişlerdi. Belki de hepsi Emel'di. Hiç değilse Emel'dendi hepsi de, hepsi de Emel'in çirkin bir gölgesiydi.'
Her şey bir tutku nesnesi olabilir. Yemek yapmak bile. Ne olursa olsun. Mutfak Çıkmazı'nın kahramanı Divitoğlu'nun yaşamını bu tutku altüst eder. Gittikçe zorlaşan yoksul öğrenci yaşamının yükünü hafifletmek için girişir bu işe. Ancak, bir kez başladıktan sonra, birbirinden güzel, birbirinden özgün yemekler yapma tutkusu, öğrenimini de, sevgilisini de, ailesini de, adına yaraşır bir yargıç olma hayalini de unutturuverir, yaşamını benzerine az rastlanır bir tragedyaya dönüştürür. Hepsi bu mu? Hayır. Bu kısa romanı okurken, bir yandan da korkunç bir yokluk ve baskı döneminin yansımalarına, bir yandan da genç bir yazarın arayışlarına tanık oluruz. Tahsin Yücel'in yıllar sonra Vatandaş'ta, Peygamberin Son Beş Günü'nde, Yalan'da ve Kumru ile Kumru'da da sürecek olan arayışlarına.
Mutfak Çıkmazı Alıntıları - Sözleri
- “…Uyumak hoştu, bir türlü göze alamadığına: ölüme benziyordu.”
- "Dünyaya gelen çocuk sayılmaz bir kalabalıktır, yaşam erkenden tek bir bireye, ortaya çıkan ve ölen kişiye indirger onu."
- “Soylular bir bakışta tanırlar birbirlerini, bir bakışta seviverirler.“
- Güzel şeyleri düşünmek istedi. Güzel şey bulamadı..
- Boş ver demek kolaydı ya, boş vermek güçtü..
- Yüzünden kanlı canlı bir huzur, anlatılmaz bir tatlılık vardı...
- "Bunlar anlamlarını yitirmiş sözlerdi! Her şey yitirmişti anlamını, her şey değişmişti, bitmişti. Artık çırpınmak, üzülmek boştu, saçmaydı. Yitmeyen, bitmeyen tek bir şey vardı, bu da mutfaktı..."
- Ondan uzakta yaşamak, her zaman onunla olmamak, yaşamaktan başka bir şey gibiydi, anlamsız ve boştu.
- Usul usul akşam iniyordu gökten, karanlık gittikçe yoğunlaşıyordu. Karanlık yoğunlaştıkça bir ağır sıkıntı büyüyordu Divitoğlu’nun içinde, içeriden sıkıntı bastırıyordu, dışarıdan karanlık, Divitoğlu iki basınç arasında eziliyordu.
- Kedi de sigaraya benzer,kötü dosttan iyidir. Uslu bir kedi bulmaya bak beni dinlersen.
- Yoksullukta çok yaşamıştı Divitoğlu, ama bu boşlukta yaşayamıyordu.
- Gene hiç tökezlemedi,düşler gerçeklere hızla yaklaştı,ama, gözleri kör olsun, erişemedi...
- Ne nefreti! Ona doğru bir sonsuz istek büyüyordu içinde. Nefret etmek gerektiğini düşünüyordu, aklı öyle istiyordu ama nefret etmiyordu.
- Önce bir sevgi, bir güven, sonra bir utanç doldu içine. Güven, sevgi her yandaydı, utanç kendinden öteye geçmiyordu. Ağrısız, sızısız, korkusuz bir ülkeydi şimdi, tertemiz dostluklarla dolu bir dünyada dinleniyordu, hiç yalnızlık duymuyordu. Alabildiğine tatlı bir uyku iniyordu gözlerine besbelli: dost bir uykuydu. Gözlerini açmadı.
- Güven duygusunu, iyilik, kardeşlik, dostluk duygusunu iyiden iyiye silmek istiyordu içinden. Bir kez aldatılmıştı. Hiçbirine güveniyordu insanların, hiçbirini sevmiyordu. Her şeyi kirlettiler diyordu ikide bir..
Mutfak Çıkmazı İncelemesi - Şahsi Yorumlar
Sonuncu kitabı ile beraber yazarın yazmış olduğu en iyi kitap diyebilirm. Ailedeki(köy) birçok kişinin maddi olarak destek verdiği ve bu beklenti ve desteklerin bir sonucu olarak üniversitede hukuk okumaya başlayan gencimiz üniversitede bir kıza aşık olur ama bir türlü aşkına karşılık bulamaz .Aşkından bir türlü karşılık bulamayan öğrencimiz kendini bir şekilde sürekli yemek yapan bunu takıntı yapmaya başlayan zamanla saplantı haline gelen bir durumda bulur . İlkin çevresindeki insanlar onu bu ruh haletinden kurtarmaya çalışırken zamanla bunu kendi çıkarları kapsamında kullanmaya başlar . Oldukça keyifli bir kitap okuyun okutun... (Batuuuu)
Tahsin yücel'den okuduğum ilk kitap. Kendisi öykü ve roman yazarı,denemeci eleştirmen ve çevirmendir. Kendisi daha çok Orhan pamuğa ait kara kitap üzerine yaptığı eleştiri yazısıyla bilinir. (okunacaklar arasında) Mutfak çıkmazı kısa özet: Kitap ana karakter olan ilyas üzerine kurulmuştur. Kitabın başında ilyas'ın ölümüyle giriş yapılıyor aslında son baştan verilmiştir. Ancak yinede merakla okumaya devam ediyorsunuz. İlyas bir zamanlar zengin olan bir ailenin oğlu. Divitoğlu sülalesinin gururu ve dayanağı. Tıpkı dedesi gibi yargıtay da görev alması bekleniyor. Ki ilyas bunu boşa çıkarmayacak pırlanta gibi bir gençtir. Daha ilkokuldan dersleri hep pekiyidir.Ve sonuç olarak şehre hukuk okumaya gider ilyas. Ailesinin maddi durumu eskisi kadar iyi olmasada, dişlerinden arttırdıkları her kuruşu ilyas okusun yeter ki diye gönderirler. Üniversitedede başarıları devam eder ilyas'ın taki emel ile karşılaşana kadar. Bütün dünyasını alt üst eder emel. Onun aşkıyla mutfakla tanışır. Oysa mutfakta iş yapmak, yemek yapmak divitoğlu sülalesine yakışmaz. Her ne kadar durumları kötü olsada eski bazı şeyleri sülalesine ve kendisine yakıştıramaz. Ancak mutfak onun duygu sığınağı olur. Yalnızlığı ve çıkmazda oluşu yemeklerle birleşince bir nebzede olsa kendini iyi hisseder. Aslında bu iyi hissetme sonuna götürüyordur ilyas'ı.Kitapta sıcacık, güzel bir üslup olmasına karşın sonu açıkçası beni çok tatmin etmedi. Bu kadar farklı bir üslup farklı şekilde tamamlanabilirdi.Eksikler olsada tavsiye edebilirim.Ben diğer kitaplarınada mutlaka göz atacağım. (Merve tuncal)
Tahsin Yücel'den okuduğum ilk eser oldu Mutfak Çıkmazı. Eser hukuk öğrenimini yarıda bırakmış Divitoğlu'na odaklanıyor. Divitoğlu hukuku yarım bırakınca bir çıkmaza düşer ve bu çıkmazdan da yemek yaparak çıkmaya çalışır. Yemek yapmak onun için bir tutkuya dönüşür. Ailesinden, sevdiklerinden uzaklaşır. Karakterimizin hayatı trajikomik bir hayata doğru evrilir. İnsandaki hem maddi hem manevi yokluğun yansımasını sevdim bu eserde. İlginç bir eserdi. Tavsiye ediyorum. (Sena Atbaş)
Mutfak Çıkmazı PDF indirme linki var mı?
Tahsin Yücel - Mutfak Çıkmazı kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Mutfak Çıkmazı PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.
Kitabın Yazarı Tahsin Yücel Kimdir?
Hayatı Kunduracı olan Ahment Yücel'le Nuriye Münevver Hanım'ın oğludur. İlköğrenimini Elbistan Gazi Paşa İlkokulu'nda tamamladıktan sonra 1945'te İstanbul'a gelmiştir. 1953'te Galatasaray Lisesi'ni, 1960'da da İÜEF Fransız Dili ve Edebiyatı Bölümü'nü bitirdi.
Fakülteyi bitirdikten sonra, İstanbul'da kalmayı tercih etti ve 1969'da doktorluk, 1972'de doçentlik, 1978'de de profesörlük ünvanlarını aldı. 2000 yılında emekliliğe ayrıldı.
Tahsin Yücel, çalışmalarına öykücülükle başladı. İlk öyküsü olan ¨Dert Çok, Hemdert Yok!¨, bir derlemede (Yeni Hikâyeler 1950) yayımlandı. Daha sonraları Varlık, Seçilmiş Hikâyeler, Yeryüzü, Beraber ve Mavi gibi dergilerde öyküleri yayımlanmaya devam etti. Bu dönemlerde; kullandığı yalın dil, kullandığı modern sözcükler, Anadolu insanına yaklaşımındaki tutarlılık ve anlatımındaki ustalık dikkat çekti. Behçet Necatigil gibi isimlerden yorumlar aldı.
Uçan Daireler, Haney Yaşamalı ve Düşlerin Ölümü adlı öykü kitaplarını yayımlayarak kariyerine devam eden Yücel, bu kitaplarda kendi geçmişinden bazı öğeler kullandı. Bunları ele alırken oldukça karamsardı; ancak daha sonraları bunu dönemin akımlarından etkilenerek yaptığını belirtmiştir. Bu kitaplarla daha çok tanınmaya başladı.
1970'li yıllara gelindiğinde, öncelikle "Yaşadıktan Sonra" ve "Dönüşüm" kitaplarıyla, daha sonra da "Vatandaş ve Ben" ve "Öteki" kitaplarıyla tarzında bir değişiklik gözlemlendi; daha derin kişilikler yaratıp, ¨çevreyle¨ daha az ilgilenmeye başladı. Bu kitaplarıyla karışık yorumlar alan Yücel, kariyerine Komşular adlı kitabıyla devam etti. Bu kitabın konusu, diğerlerinden farklı olarak, insanların politika hakkındaki görüşlerinin eleştirisiydi Fethi Naci, bu kitabındaki bir öyküsünü bir başyapıt olarak değerlendirdi.
Tahsin Yücel aynı zamanda bir romancıdır. Romanları (Peygamberin Son Beş Günü, Mutfak Çıkmazı, Bıyık Söylencesi) genel anlamda, halka karşı ironik eleştiriler barındırır. Bunlardan Peygamberin Son Beş Günü fazla solcu bulunduğundan dolayı politik anlamda da eleştiriler almıştır. Öykü ve roman dışındaki eserlerine bakıldığında, Yazın, Gene Yazın ve Tartışmalar adlarında iki deneme kitabı görülür. Bunlardan ilki, genellikle kendi hayatından alıntılar içerirken, ikincisi, dilsel konuları alan polemikleri konu alır. Aynı zamanda, Türkiye'ye göstergebilimi tanıttığı çalışmaları da vardır. Yurtiçi ve yurtdışında ses getiren yazınsal incelemelerinin yanı sıra, hatrı sayılır çevirileri de vardır. Öykülerinden bazıları, İsveççe ve Fransızca'ya çevrilmiştir.
Tahsin Yücel Kitapları - Eserleri
- Kumru ile Kumru
- Gökdelen
- Peygamberin Son Beş Günü
- Yalan
- Mutfak Çıkmazı
- Bıyık Söylencesi
- Sonuncu
- Vatandaş
- Komşular
- Golyan Devrimi
- La Fontaine Masalları
- Haney Yaşamalı
- Salaklık Üstüne Deneme
- Aykırı Öyküler
- Gün Ne Günü?
- Kimim Ben?
- Anadolu Masalları
- Dil Devrimi ve Sonuçları
- Yazın, Gene Yazın
- Yazın ve Yaşam
- Kendine Doğru Yolculuk
- Yüz ve Söz
- Ben ve Öteki
- Yapısalcılık
- Göstergeler
- Eleştiri Kuramları
- Alıntılar
- Yazının Sınırları
- Tartışmalar
- Dönüşüm
- Türkçenin Kurtuluş Savaşı
- Ayna
- Görünmez Adam - Tahsin Yücel Kitabı
- Anlatı Yerlemleri
- İnsan Yazdığı Şeydir
- Uçan Daireler
- Söylemlerin İçinden
- Anadolu Masalları
- Peygamberin Son Beş Günü
- Düşlerin Ölümü
- Meyvecilik Bilgisi
- İnsanlık Güldürüsü'de Yüzler ve Bildiriler
- Yapısalcılık
Tahsin Yücel Alıntıları - Sözleri
- “ İnsanların insanlara sonradan taktıkları adların kağıt üstündeki adlardan çok daha güçlü ve çok daha uzun ömürlü olduğunu anlattı ona. Kağıt üstündeki ad kağıt üstündedir diye daha güçlü ve kapsamlı sanılırdı, ama yasal bir addı yalnızca, insanların taktığı ya da benimsediği adsa kişinin tüm yaşamıyla özdeşleşirdi. “ (Bıyık Söylencesi)
- Gül bakalım, gül gülebildiğince! Hiç çekinme, bu gülmeler ne kızdırır, ne de şaşırtır beni. Bilirim, başka türlüsü beklenmez sizlerden: her zaman, her yerde böylesiniz: olduğu gibi görmek istemezsiniz hiçbir şeyi, kendi küçük dünyanıza sığmadı mı her şeyi gülünç bulursunuz. (Vatandaş)
- “Birim dolar, kural serbest pazar olduktan sonra, İzmir’e pasaportla gitsek kıyamet mi kopardı?” denilebilir. Yakındır, ağızdan dolma dâhilerimiz oraya da gelirler. Fikir Adamı 23.8.1994 (Alıntılar)
- Yoksullukta çok yaşamıştı Divitoğlu, ama bu boşlukta yaşayamıyordu. (Mutfak Çıkmazı)
- "Türkiye özgür bir ülke, bir demokrasi cenneti," dedi: "Her şeyini satabilir, donunu bile." (Gökdelen)
- “Su, ne tadın, ne rengin, ne kokun var, anlatılamazsın, tadılırsın yalnız, anlaşılamazsın. Yaşam için zorunlu değilsin, yaşamsın. Duyularla açıklanması olanaksız bir hazla işlersin içimize. Tüm güçler de seninle birlikte varlığımıza dolar. Senin yüceliğin sonucu, yüreğimizin tüm kurumuş pınarları yeniden gürülder içimizde.” (Kimim Ben?)
- Şu gökyüzünün altında hiçbir şey yeni olmadığına göre, en iyisi okurlara "güzel ve anlamlı alıntı demetleri" sunmaktı. (Golyan Devrimi)
- “.., bir yandan, bilgi ve ölçüyü yadsımak pahasına, herkes ülke tarihini kendi paşa gönlüne göre yazmaya kalkıyor, bir yandan da belleksiz bir toplum olduğumuz söyleniyor. Bilgiye bu denli kararlı bir biçimde sırt çevirenler insanda bellek mi bırakır?” (Salaklık Üstüne Deneme)
- İnsanlar kafamı çok karıştırdı: yeryüzünde işim ne, bilemiyorum, şu yaşadığımız yaşama bir anlam veremiyorum, insanların çoğu davranışlarına akıl erdirmekte güçlük çekiyorum. (Yalan)
- Hep dönmüş kendi çevresinde, yaşamı boyunca yaptığı gibi (Peygamberin Son Beş Günü)
- “Türkiye özgür bir ülke, bir demokrasi cenneti,” dedi: “Her şeyini satabilir, donunu bile.” (Gökdelen)
- "Uçmak için kuş olmak gerekmiyor Küçük sevinçler olsun yeter" (Alıntılar)
- Hz. Ali ne güzel söylemiş ; "Kalbiniz üç şeyin evi olsun, İmanın, ümidin, aşkın... (Alıntılar)
- dilimde ve düşüncemde çağıma tutsak etme beni, ama ondan çok da uzak düşürme. (Yazın, Gene Yazın)
- Hiçbir yeni sözcük öyle bir çırpıda,TDK önerdi ya da ünlü bir yazar yazılarında kullandı diye benimsenmemiştir.Her birey kendi gereksinimlerini,kendi yönelimlerini izler bu konuda. (Dil Devrimi ve Sonuçları)
- -Neden kitap okuyorsun? -Olduğum yerden başka yerde olmak için. (Kumru ile Kumru)
- "Dünyaya gelen çocuk sayılmaz bir kalabalıktır, yaşam erkenden tek bir bireye, ortaya çıkan ve ölen kişiye indirger onu." (Mutfak Çıkmazı)
- Adına yaraşır bir romanı, bir öyküyü ya da bir şiiri bitirdiğimizde düş ve düşünce dağarcığımıza bir şeyler eklenir ister istemez, kendimize ve dünyaya ilişkin duygu ve bilgilerimize yeni öğeler eklenir. (Kimim Ben?)
- Kesintisiz bir borç benimki: Yalnızca ödenir, hiçbir zaman tükenmez. (Görünmez Adam - Tahsin Yücel Kitabı)
- Bilgiye bu denli kararlı bir biçimde sırt çevirenler insanda bellek mi bırakır ? (Salaklık Üstüne Deneme)
Editör: Nasrettin Güneş