Müslümanlar ve Filistin Davası - Ebu’l Hasan Nedvi Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Müslümanlar ve Filistin Davası kimin eseri? Müslümanlar ve Filistin Davası kitabının yazarı kimdir? Müslümanlar ve Filistin Davası konusu ve anafikri nedir? Müslümanlar ve Filistin Davası kitabı ne anlatıyor? Müslümanlar ve Filistin Davası PDF indirme linki var mı? Müslümanlar ve Filistin Davası kitabının yazarı Ebu’l Hasan Nedvi kimdir? İşte Müslümanlar ve Filistin Davası kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

Kitap Künyesi
Yazar: Ebu’l Hasan Nedvi
Yayın Evi: Asalet Yayınları
İSBN: 9786056878879
Sayfa Sayısı: 214
Müslümanlar ve Filistin Davası Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
"Kardeşlerim size Hint Kıtası'nın bir sesi olarak sesleniyorum.
Filistin'in işgal edilmesi üzerine tüm müslümanların olağanüstü bir hayat yaşamaları ve sürekli hazır olmaları gerekmekteydi. Yüce Allah'ın onlara helal kıldığı zevkleri bile kendilerine yasaklamaları gerekirdi. Zafer kazanan başarılı ordular tarihte hep böyle yaptı."
Müslümanlar ve Filistin Davası Alıntıları - Sözleri
- İslâm nimetinden daha büyük bir nimet, iman servetinden daha yüce bir servet yoktur.
- İslâm nimetinden daha büyük bir nimet, iman servetinden daha yüce bir servet yoktur.
- Tarihte her ne zaman açık bir zafer, zorlayıcı bir savaş varsa mutlaka arkasında çarpan bir kalp, akan bir ter, başkaldıran bir yiğit, öfkeli bir cesur vardır.
Müslümanlar ve Filistin Davası İncelemesi - Şahsi Yorumlar
Geçen ay başladığım bu kitap çok şükür bugün sonlandı. Yazar beni fazlasıyla cezbetmişti. Kitap yazarın 10 konferansının yazı diline aktarılmasından oluşuyor. 6. konferansı içime neşretsin duaları ile okudum. En Nedvi Hindistanlı bir yazar ve mücahid. Arap ülkelerini gezip onlara bu ümmetin hâli nicedir, bu sessizlik Muhammed ümmetine yakışıyor mu diye seslenen dava adamı. Kitap genel anlamda bu konular üzerineydi. İsmi Filistin ama Filistin'den bahsetmiyor. Nekbe olaylarında Filistin nasıl bu hala düştü ve müslümanlar ne yapmadı, ne yapmalı, nasıl yeniden ihya olmalıyıza dairdi. Çok güzeldi. Fikir veren, harekete geçmemiz gereken söylemleri olan kitapları seviyorum. Bende, bizde olan ahvalden bahsedebiliriz sonuçta. Önemli olan ne yapmalıyız sözleri. Bu kitapta öyleydi. Ayetler ve hadisler ile peygamberler tarihi ve Peygamberimiz ile sahabe arasında ki olayların dahası siyer-i Nebi ile şekillenmiş bir anlatım ki zaten konferans olması da hakeza. 7. Konferans da İsrail'in Filistin'i igal etmesi üzerine basın, gazeteci, radyo mensuplarına dair bir konuşması yer alıyor. Söylemleri öyle haklı ve üzücü ki. En sonunda ise 6. Konferans da ki anlattığı hadisin sözü ile noktalıyor cümlesini. "Ey Allah'ım. Tebliğ ettim mi?" Hindistanlı, coğrafya olarak uzak bir memleket, ama gönlü İslam ateşine kapılmış, ümmetin derdine ram olmuş ve Arap toplumuna, Suriye'ye, Medine'ye gidip onlara seslenen,pes etmeyen bir insan. Şahidim Allah'ım. Aradan kaç yıl geçmiş ve ben onun direnişine, sevdasına, Sana ve Rasulullah'a olan sevgisine şahidim. Sen Allah'ım onun sesini bana da duyurdun. Samimi olmanin, der edinmenin meyvesi bu galiba. 2019 'da bu sözleri işitip kendime çeki düzen vermek gerektiğini bir de En Nedvi'den öğrendim. Kitaplığımda olacak bu kitap ile inşallah benim çocuklarım da okuyacak ve onlar da şahit olacak. Allah'ım senin istediğin ile olan bu sada da benim de sesim kendime, çocuklarıma, eşime sevdiklerime ümmete ulaşsın. Ama evvela arınıp kendime. İçimde hiçbir toz zerresi kalmasın. Sen çok güzelsin, İslam çok güzel Allah'ım. Ve beni/bizi de güzel kıl. (Amin) (mervezell)
İçeriği yazarın vermiş olduğu konferanslardan oluşuyor. On konferans var ama hepsi birbirinden iyi. Bilhassa ilk iki konferansa bayıldım. Gerçekten tespitleri çok doğru ve güzel. Alanında yazılmış çok iyi bir eser. İlgililere mutlaka tavsiye ederim. Oldukça istifade ettim. (Zeynep)
En-Nedvi'nin on konferansından oluşmuş bir kitapdır. En-Nedvi Hindistanlı bir yazar, Arap ülkelerini gezip, bu ümmetin hali karşısında kendini İslam aleminin kurtuluşuna adayan dava adamı ve en önemlisi bir mücahit. Kitabın genel konusunda müslümanların uyku hali esas alınmış olup neden onlara karşı zafer kazanamıyoruz? Niçin şikayetci oluyoruz? Neden sitem ediyoruz? Neden gönüllerimiz ve zihinlerimiz hepimizi meşgul eden fikirlerle ve şüphelerle meşgul oluyor? Neden bir avuç süzülmüş topluluktan ibaret olan düşmanların hakkından gelemiyoruz? Onlardan ne ile ayrılacağız? gibi içimizi kemiren bir çok soruya cevap veriyor. Kitabın ismi olarak Filistin söz konusu ancak tüm İslam alemi ele alınmış olup şuan ki Filistinli kardeşlerimizin durumunun bizim için sadece bir uyarı olduğunu çünkü yakın gelecekte onların başına gelmiş olanın tüm İslam alemini kavurmak için bir adım olduğundan ve nekbe olaylarında Filistin nasıl bu hale düştü, İslam alemi ne yapmadı, ne yapmalıydı detaylı bir şekilde ayetlerle, hadislerle, Peygamberimiz sav ve sahabilerin diyaloklarıyla misallenmiş olup okuyucuyu derinden etkileyen nefis bir kitap. Karşı karşıya olduğumuz gerçeklere gözlerimizi kapatıyor, ders çıkarmaktan kaçınıyoruz. Rabbim cümlemize şuur versin. (Rabia Karaca)
Müslümanlar ve Filistin Davası PDF indirme linki var mı?
Ebu’l Hasan Nedvi - Müslümanlar ve Filistin Davası kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Müslümanlar ve Filistin Davası PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.
Kitabın Yazarı Ebu’l Hasan Nedvi Kimdir?
Hindistan’da dünyaya gelen Ebu’l Hasen En-Nedvi’nin soyu Hz. Ali’ye kadar uzanır. İlim sahibi bir ailede yetişen Nedvi, küçük yaşlardan itibaren ilim ve kitaplarla meşgul olmaya başlar. İlk eğitimini aile çevresinde alır ve 9 yaşında babasını kaybeder. Ağabeyinin yanında eğitimine devam eden Nedvi Arapça, Urduca, Farsça ve İngilizce’yi öğrenir.
Yirmi yaşlarında Hindistan’da Nedvetü’l-Ulema’ya hoca olarak tayin edilen Nedvi burada etkili bir Arapça öğretimi yöntemi uygular ve başarılı olur. Bu okulda İslamî ilimleri de okutan Nedvi, bir süre sonra ilmî faaliyetlerinin yanında sosyal meselelere de yönelir, Cemaat-i İslamî ile tanışır. İçerde ve dışarıda birçok bölgeyi gezerek insanları irşad eder ve Müslümanların problemlerine İslamî çözümler üretmeye çalışır. Bu çalışmalarındaki gözlem ve tecrübelerinden yola çıkarak “Müslümanların Gerilemesi ile Dünya Neler Kaybetti”adlı kitabını yazar. İKRA Derneğimizin okuma listesinde de yer alan ve büyük beğeni toplayan bu eser birçok dile çevrilmiştir. Bu eser onun Hindistan’da ve İslam dünyasında tanınmasını sağlamıştır. 1961’den 1999 yılında vefatına kadar Nedvetü’l-Ulema’nın başkanlığını yapan Nedvî, günümüz İslam düşüncesinin oluşmasında büyük etkileri olan bir şahsiyettir. Müstesna soyu, âlim ve abid kişiliği, tasavvufi yaşamı ile derin tesirler bırakan Nedvi’nin geride bıraktığı bazı eserlerini şöylece sayabiliriz:
-İmam-ı Rabbani,
-İslam'ın Siyasi Yorumu,
-Hazreti Mevlana,
-Peygamberimizin Hayatı,
-Rahmet Peygamberi,
-Din ile Maddecilik Arasında Ezeli Savaş,
-Kitap ve Sünnet Işığında Dört Rükün,
-İslam Önderleri Tarihi.
İslam dünyasını gezerek konferanslar veren, birçok Müslüman kuruluşun oluşturulmasında emeği geçen ve onlarca sosyal faaliyetin içinde yer alan Nedvi; ilmî ve ahlakî kişiliğiyle örnek bir İslam âlimidir. Günümüz Müslümanlarının Kur’an ve sünnete her zamankinden daha çok bağlı olmaları gerektiğine inanan Nedvi’de güçlü bir tarih bilinci vardır. Müslümanların tarihlerini iyi bilmeleri gerektiğini ifade eden Nedvi bu amaçla hem çocuklar için hem de yetişkinler için siyer kitapları yazmıştır. Ayrıca yazdığı “İslam Önderleri Tarihi” adlı eseriyle tarihte iz bırakan önder Müslümanları günümüz Müslümanlarına tanıtmıştır. Hasen En-Nedvi’nin önemli vasıflarından biri de onun ufku ve vizyonudur. Müslümanların birlik ve kardeşliğine büyük önem veren Nedvi, farklı fikir, ekol ve isimleri bünyesinde eritebilmiş müstesna bir kişilik olmuştur. Bu yönüyle o, Müslümanlara hoşgörü ve zenginliği telkin etmiştir. Müslümanların günümüzde her alanda İslamî fikir ve davranışlarıyla var olmalarının gereğine dikkat çeken Nedvi, dünya-ahiret ve halvet-celvet dengesini iyi kurmayı tavsiye etmiştir. İlim ve ibadete büyük önem veren Nedvi, Müslümanlara günlük politika ve çekişmelerle meşgul olmak yerine ilmi tavsiye etmiştir. 1999 yılının ramazan ayında bir cuma gününde Kur’an okuyarak ruhunu Allah’a teslim eden Nedvi’yi rahmet ve minnetle anıyoruz.
Ebu’l Hasan Nedvi Kitapları - Eserleri
- Müslümanların Gerilemesiyle Dünya Neler Kaybetti
- Rahmet Peygamberi
- Müslümanlar ve Filistin Davası
- Son Peygamber
- Kur'an'da Adı Geçen Peygamberlerin Hayatı
- Dünya Kültür ve Medeniyetine İslam'ın Etkileri
- İmam-ı Rabbani
- Peygamberimizin Hayatı
- Kur'an-ı Kerim'de Peygamber Kıssaları
- Kur'an'dan Nasıl İstifade Edilir?
- Kısasun Nebiyyin (Arapça)
- Hz. Mevlana
- Yeniden İslama
- Din ve Medeniyet Üzerine
- İslam Önderleri Tarihi 1
- İslam'ın Siyasi Yorumu
- Dört Rükün
- Hadise Giriş
- Kur’an ve Sünnette İtikad, İbadet ve Güzel Ahlak
- Hz Ali - El-Murteza
- Siretü Hatemi'n Nebiyyin-Son Peygamber Arapça
- İslam Önderleri Tarihi 2
- İslam Önderleri Tarihi 4
- İki Zıt Tablo
- Kolay Arapça Öğrenimi İçin Arapça-Türkçe Hikayeler
- Kısasun Nebiyyin Li'l-Etfal
- Büyük İslam Şairi Dr. Muhammed İkbal
- Kur-an’ı Anlamada İlke ve Esaslar
- İslam'da Fikir ve Davet Önderleri
- İslam Önderleri Tarihi 3
- Din İle Maddecilik Arasında Ezeli Savaş
- İslam Işığında Doğu ve Batı Mukayesesi
- Sultan Selahaddîn Eyyûbî
- Batı ile Hesaplaşma
- Kehf Suresinde Madde ve Mana Mücadelesi
- Namaz
- İslam Önderleri Tarihi 8 Cilt
- İkbal'in Mesajı
- İslamın Medeniyete Tesirleri ve İnsanlığa Verdikleri
- Hanefi Mezhebine Göre İbadetler Fıkhı
- İman Rüzgarı Esince
- Çocuklar İçin İslam Tarihinden Kıssalar
- İslam Ülkelerinde İdeolojik Savaş
- Gerçek Tasavvuf Ruhbanlık Değil Rabbaniliktir
- İslam Önderleri Tarihi 5: Şah Veliyyullah, Dehlevi
- Peygamberimiz Efendimiz
- Asrımızda İslam Tetkikleri
- Tarih'in Işığında Türk Milletine Uyarı ve Tavsiyeler
- Kur'an ve Siyer Işığında İslam'a Davet Adabı
- Kasasun Nebi ve Hatemün Nebi
- Batı ile Hesaplaşma
Ebu’l Hasan Nedvi Alıntıları - Sözleri
- Ey imanlı kalbin sahipleri! Güzel yüzleriniz, temiz vicdan ve parlak akıllarınızla, siz bir cemiyetsiniz. Beklediğimiz parlak istikbal uyanmaktadır. Kendinizi ruhi, ahlaki, ilmi ve imani yönden hazırlayınız. Bu zamanın çağrısı, bu saatin vazifesi ve bu günün cihadı budur. (Yeniden İslama)
- İslam'ın insanlığa sunduğu lütuflar: 1) Net ve apaçık şekilde sunulan Tevhid inancı 2) İnsanların birliği ve eşitliği 3) İnsanın şerefli ve muhteşem bir varlık olması 4) Kadının itibar ve haklarının tanınması 5) Umutsuzluk yerine umut ve kendine güven 6) Din ile dünyanın birleştirilmesi 7) Din ile bilim arasında uyum 8) Akıldan yararlanma 9) Ümmetin örnekliği ve rehberliği 10) Evrensel inanç ve medeniyet birliği (Dünya Kültür ve Medeniyetine İslam'ın Etkileri)
- Şu bir gerçektir ki, her peygamber kendi döneminde insanı yeniden yapılandırmış ve ona fazladan bir eğitim vermiştir. (İki Zıt Tablo)
- Teyemmüm sözlükte: Kasdetmek manasındadır. Mesela Arapçada "teyemmemtu fulanen" denildiğinde "falancayı kasdettim" anlamında kullanılmış olur. (Hanefi Mezhebine Göre İbadetler Fıkhı)
- Zavallı gencin elindeki su bardağı bomboş; dudakları susuzluktan kavrulmakta... Taravetli (taze) yüzü ne kadar parlaksa ruhu o nispette karanlık... Aklı aydın, lakin bakışları yorgundur. İmanı zayıf; zavallı ,yeis ve ümitsizlik içinde mahvoluyor. Çünkü dünyada ciddi olarak hiçbir şey görmemiştir. Ah! Bu delikanlılar o kadar şahsiyet sizler ki benliklerine inkar ederken, daima başkalarına inanırlar. Ne yazık ki yabancılar onların İslam toprağında kilise ve manastırlar yapıyorlar. Bu acıklı manzara karşısında, asil hürriyetin ulvi mefhumunu idrakten acizdirler. Okul onun kalbinden din hissini almış, artık yavrucak tamamen sürekli buhranlar içinde çırpınıyor. Ruhunu bilmez, şahsiyetinden çok uzaklardadır. Garp onun o kadar mest etmiştir ki her zaman ve her şeyde onlara el açıyor; onlardan arpa ekmeği dileniyor: Hocalar da onun kıymetini bilmiyorlar, şeref ve haysiyetinden kendisini haberdar etmiyorlar; asıl şahsiyetini tanıtmıyorlar. Zavallı gençlik mümindir: Lakin ölümün sırlarını bilmez.( Cihanda Allah'tan üstün kuvvet yoktur) Hakikatinden gafildir. İşte hep bu cehalet ve gaflet sebebiyledir ki, frenklerden heykeller satın alıyor: Evet müslümandır fakat maneviyat nurundan mahrum olan aklı daima putları tavaf ediyor. Ne yazıktır ki sinsi düşman onu harpsiz öldürmüştür. İşte iç alemini manzarası. Akıllar kirli, kalpler paslı, gözler fuhşa açık, iffet ve fazilet duygusu gönüllere veda etmiş vaziyette. Biçarenin ilim, irfan, siyaset, akıl, kalp namına sahip olduğu şeylerin hepsi materyalizm- maddecilik heykelini tavaf edip duruyor... (Büyük İslam Şairi Dr. Muhammed İkbal)
- Öyle ise İslam alemi, imanını yenilemeye şiddetle muhtaçtır. Allah'a, Resulüne ve ahiret gününe sadece dille söyleyerek değil, hissederek, hakiki olarak iman etmelidir. Gönüllerde bu iman harekete geçtiği, suretten hakikate dönüştüğü, bütün hayatı kapsadığı zaman her müşkil hallolur ve her kilit açılır. (Yeniden İslama)
- “Evet.Biz Müslüman olduk.Allah'a ve Rasulüne iman ettik.Ne istersen yap.” (Son Peygamber)
- Hz. Peygamber (s.a), Hz. Fâtıma'ya hitap ederek: "Ben seni kendi Ehl-i Beytimin en iyi kişisi ile evlendirdim." Buyurdu. (Hz Ali - El-Murteza)
- Mesele, ahlakta çöküntü, ibadette zayıflık, şiarları bırakmak ve ecnebileri taklit etmek değildir. Her ne kadar bunlar önemle üzerlerinde durulmaya ve uğurlarında mücadele edilmeye değer meselelerse de, bugün İslâm aleminin bunlardan çok büyük bir meselesi vardır ki, o da iman ve küfür meselesidir. Müslüman olarak kalmak veya İslâm'ı bırakmak meselesidir. Mücadele, dinsiz batı felsefesiyle, son ilahi din olan İslâm'ın; materyalizm ile semavi dinlerin arasındadır. Belki bu savaş, dünyanın kaderini tayin edecek olan, din ile dinsizlik arasındaki son savaştır. (Yeniden İslama)
- *Sonraki fıkıhçılar, kendisinde İslâmi yönetim, devlet başkanı veya onun vekili bulunmayan bölgelerde Cuma ve bayram namazlarının kılınabileceğine fetva vermişlerdir. Bu durumda müslümanlar razı oldukları imam ve hakimlerini kendileri belirlerler. (Hanefi Mezhebine Göre İbadetler Fıkhı)
- صبر صبرا جميلا Güzel bir sabırla sabretti (Kısasun Nebiyyin Li'l-Etfal)
- İmam Gazali mukaddimesinde şöyle demektedir: "Zeka ve akıllarına güvenip etrafındaki insanlardan kendilerini büyük gören bir kısım insanın İslâm'ın temelini teşkil eden ibadetleri terk ettiklerini, namaz kılmadıklarını, dinin esaslarını küçümsediklerini, şeriatın hükümlerine karşı ilgisiz kaldıklarını, dini hükümleri önemsemediklerini, zan ve akla dayalı bir takım bilgiler ile Allah'ın hükümlerini çiğnediklerini, arkalarındaki insanları dâlalete sevkedip ahiret âlemini inkar ettiklerini gördüm." (İslam'da Fikir ve Davet Önderleri)
- İnsanlık peygamberinin yani Hz. Muhammed'in insanlığa diğer büyük bir lütfu ve dünya durdukça devam edecek olan ikramı da, insanların birliği ve eşitliği kavramıdır. Ondan önce insanlar kabile millet, cins, ırk farklılıklarına ve üstün sınıf, aşağı sınıf gibi gruplara ayrılmışlardı. Bu sınıfların kendi aralarında ayrışımı; insan ve hayvan ayrışımı, hür ve köle ayrışımı, kul ve mabut farkı şeklini almıştı. Hz. Peygamber'den önce insanların eşitliği ve kardeşliği kavramı bir hayal ve rüyadan ibaretti. Allah'ın elçisi Peygamberimiz yüzyıllar süren uzun bir sessizlikten sonra ve her tarafı sarmış olan zifiri bir karanlık döneminde, devrim yaratan ve bu gidişatın yönünü değiştiren, akılları hayretler içinde bırakan şu mesajı sundu: Ey insanlar yaratıcınız rabbiniz bir, (ilk) babanız bir, hepiniz (ilk babanız) Hz. Adem'den türediniz, Hz. Adem de topraktan yaratıldı. Allah yanında değerli olanlarınız, Allah'ın buyruklarına en çok bağlı olanlarınızdır. Arab'ın, Arap olmayana üstünlüğü ancak takva ile olur.¹ 1 Kenzü'l-Ummal. (Dünya Kültür ve Medeniyetine İslam'ın Etkileri)
- Ey vücutları yanımda olup da, akılları kendilerinden uzakta, arzu ve istekleri değişik olan insanlar! Size yaptığım konuşmalar taşları bile yumuşatır. (Hz Ali - El-Murteza)
- Mürüvvet kavminin en üstünü, ahlâkca en güzeli, hayaca en ileri olanı, söz bakımından en doğruları, güvenilirlik bakımından da en sağlamı idi. (Peygamberimizin Hayatı)
- Kur'an-ı Kerim; doğru yolu bulmakla doğru yoldan ayrılma, inançla inançsızlık, imanla-küfür, İslâm'la-cahiliyet, Allah'ın rızasıyla-razı olmaması şüpheyle kesin inanç, helalle-haram arasını kesin bir çizgiyle ayırır. Dini öğretiler ve semavi kitaplar tarihi, kıyamete kadar onun bir benzerini göstermekten uzaktır. (Kur-an’ı Anlamada İlke ve Esaslar)
- "Peygamberlerin risalet ve nübüvvetleri bu dünya için büyük bir lütuf ve açık bir nimettir. Allah'ın zatı ve sıfatları ile alakalı sıkıntısız ve karşılıksız sundukları değerli bilgilerden bir zerrenin dahî, felsefi düşünceler ile binlerce yıl sürecek bir araştırma, zorlu mücahedeler, nefsi tasfiyeler, murakabe ve tefekkür ile elde edilmesi mümkün değildir." (İmam-ı Rabbani)
- İslam devletleri ve toplumlarının, taklide yönelmeden, acele etmeden ve aşağılık duygusuna kapılmadan projede, şahsi yetenek, asalet, estetik, ciddiyet ve iman ve beceriler kullanıldığı takdirde, bilimin günümüzde sağlamış olduğu birçok imkan ve kolaylıklarla İslam medeniyetinin sahip olduğu israf ve vurgunculuktan uzak durma gibi ahlaki özelliklerin birleştirilip kaynaştırılması mümkün olacaktır. (Dünya Kültür ve Medeniyetine İslam'ın Etkileri)
- " Kişi, dilinin altında gizlidir." (Hz Ali - El-Murteza)
- “And olsun ki o ağacın altında sana biat ederlerken Allah,müminlerden razı olmuştur.Kalplerinde olanı bilmiş,onlara güven indirmiş ve onları çok yakın bir fetihle mükâfatlandırmıştır.Allah onları elde edecekleri birçok ganimetlerle mükafatlandırdı.Allah azizdir,hikmet sahibidir.” (Son Peygamber)