dedas
Turkcella

Musa ve Tektanrıcılık - Sigmund Freud Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Musa ve Tektanrıcılık kimin eseri? Musa ve Tektanrıcılık kitabının yazarı kimdir? Musa ve Tektanrıcılık konusu ve anafikri nedir? Musa ve Tektanrıcılık kitabı ne anlatıyor? Musa ve Tektanrıcılık PDF indirme linki var mı? Musa ve Tektanrıcılık kitabının yazarı Sigmund Freud kimdir? İşte Musa ve Tektanrıcılık kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

  • 02.04.2022 04:00
Musa ve Tektanrıcılık - Sigmund Freud Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap Künyesi

Yazar: Sigmund Freud

Çevirmen: Kamuran Şipal

Orijinal Adı: Der Mann Moses und die Monotheistische Religion

Yayın Evi: Say Yayınları

İSBN: 9786050204711

Sayfa Sayısı: 248

Musa ve Tektanrıcılık Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Bir ulusun evlatlarından en büyüğü olarak baştacı ettiği bir insan için o ulustan değildir demek, onu bu ulusun elinden çekip almak öyle seve seve ya da kolaycacık girişilecek bir iş değil; hele bunu yapacak kimsenin kendisi o ulusun bir parçasıysa. Gelgelelim, sözde çıkarlar uğrunda bir Doğru’yu ortaya koymaktan kaçınmak, hiçbir neden öne sürülerek haklı gösterilemez; kaldı ki, bir durumun aydınlığa kavuşturulması bilgi ve deneyim hazinemizi zenginleştirir.

Freud’un, Totem ve Tabu’dan 25 yıl sonra yazdığı ve en tartışmalı kitaplarından biri olan Musa ve Tektanrıcılık, Musa’nın Yahudi olmadığı, gerçekte Eski Mısır asıllı olduğu, Mısırlı bir tektanrıcı olan Akhenaton’un yakın takipçisi hatta bizzat kendisi olabileceği iddiaları üzerine temelleniyor. Bu iddiaları açıklayan üç ana bölüme ilave olarak ele alınan son bir bölümde ise, tarihsel olaylarla ilgili hipotez üretme aracı olarak psikanalitik teori üzerinde duruluyor.

Yahudi halkının birçok özelliğini anlama, özellikle de dinin yapısına yeni bir bakış kazanma fırsatı yakalayan ve önceki kitapları Totem ve Tabu ve Bir Yanılsamanın Geleceği’nde dile getirdiği düşüncelerden yola çıkan Freud, Musa ve Tektanrıcılık’ta bu düşüncelerini “daha adil bir formül ile” geliştiriyor. Bulgusu ise şöyle: “Dinin gücü gerçekliğine dayanır, ancak bu gerçeklik maddi değil, tarihidir.”

Musa ve Tektanrıcılık Alıntıları - Sözleri

  • "Şarkılarda yaşar ölümsüz, yaşamda yok olup gider."
  • Hər hansı mətni korlamağa çalışmaq adam öldürməklə bağlı cinayətə çox bənzəyir. Burada qətli törətməkdən çox onun izlərini ört-basdır eləmək daha çətin olur. .. “Korlamaq” təkcə elə mətnin görkəmini dəyişmək demək deyil, həm də gerçək məlumatların təhrif edilməsi deməkdir.
  • Hətta uğur qazanmağı da böyüklüyün əlaməti saymaq doğru deyil, çünki əksər böyük insanların uğur qazanmaqdan çox, uğursuzluğa düşdüklərini xatırlamaq bunu sübut edir.
  • “Din kollektiv nevrozdur və onun insanlar üzərindəki ağlagəlməz hökmü də nevrozun ondan əziyyət çəkən insanlar üzərindəki hökmü kimidir”
  • Yaşamın amacı ölümdür.
  • "Unutmaq olmaz ki, doğruya oxşayanlar həmişə həqiqət olmur və həqiqət də həmişə doğruya oxşamır"
  • "Daha özümə qarşı yönələn xarici bir müdaxilə də yoxdur, ya da belə bir müdaxilə olsa belə, məni qorxuda biləcək səviyyədə deyil"
  • ..toxuduğumuz nazik sap ikinci dəfə qırılacaq. Özü də adama elə gəlir ki, bu dəfə qırılan sapı yenidən bərpa etməyə heç bir ümid yeri yoxdur.
  • Tıpkı günümüzde olduğu gibi eskiden de her millet kendini bir diğerinden üstün görüyordu.
  • Yeni olan her şeyin hazırlık aşaması ve önkoşulları eskide yatar.
  • Bir metnin tahrif edilmesindeki durum tıpkı bir cinayettekine benzer. Cinayetteki güçlük, eylemin işlenmesinde değil; izlerinin ortadan kaldırılmasındadır...
  • ... totemizme insan toplumunda dinin ilk şekli olarak bakılabilir.
  • “Böyle davranayım da isterse bende saklı kalsın yazı; ta ki gün gelip bir tehlikeyle karşılaşmadan gün ışığına çıkmayı göze alabilsin ya da ileride biri benim gibi aynı sonuçlara varıp aynı görüşleri savunduğu zaman, ona, vaktiyle karanlık günlerin yaşandığı bir dönemde biri vardı, o da tıpkı senin gibi düşünmüştü, denebilsin.”
  • Ara sıra bir halkın başka bir tanrı'ya inanmaya başladığını duyarız ancak bir tanrı'nın başka bir halk aradığı hiç duyulmamış şey.

Musa ve Tektanrıcılık İncelemesi - Şahsi Yorumlar

Psikanalizin dehası yine kalemini konuşturmuş. Diğer kitaplarından farkı bu kitapta birey değil, toplum değerlendirilmiş. Bazı eksiklikler var kitapta ama o kadarını da mazur göreceğiz, zaten kendisi de bu konulara değinmiş. Çok tanrılı dinlerden tek tanrılı dinlere geçiş sürecini anlatmış Freud. Tarihle, mitolojiyle de desteklenmiş. İlginç bulduğum birkaç tez mevcut. Örneğin Musa'nın tarihsel kişiliği veya insanlık tarihindeki baba oğul ilişkisi. Genel olarak kitabı beğendim. Teolojiye, dinler tarihine ilgi duyanların da beğeneceğini düşünüyorum. (Ragif)

Tanrı'yı Elinde Tutan Kimse O İktidardır ve Sürüsü de çok olur.: Kendisi de Nazi Almanyası'nın baskısı nedeniyle yaşadığı yurdunu terketmek zorunda kalan yazarımız ve davranışbilimci ve sosyolog Sigmund Freud bu eserinde hem tarihî bilgiler veriyor hem de tinin psikalanizle olan bağlantısını ortaya koyuyor. Yahudilik, Musevilik, Hristiyanlık ve hatta Hz.Muhammed'in dinine değiniyor. Psikanalist tespitler yapıyor. Baştan söyleyim kitapta DDT hormonu ile alâkalı içinde herhangi bir bilgi yok. Yıllardır Yahudilerin başına gelenleri ve Yahudilerin dünyaya hâkim olma çabasını araştırmaları ile ortaya koyuyor. Eskiden beri, ilkel çağlardan bu yana insanlar bir koruyucu güce inanma ihtiyacı süregelmiştir. Metafiziksel varlıklara inanma eğilimi göstermişlerdir. Düşünsel etkinliklerin gerçekten varmış gibi, gerçekten eyleme geçmiş gibi olduğuna inanmışlardır. Hatta buna en güzel örnek; Başına gelen türlü felaketlere rağmen Yahudi kavminin Tanrı'ya inanmaktan vazgeçmemesi, daha çok bağlanmasıdır. Bunun bir nedeni daha var aslında. Dünyada en etkin iki dinden biri olan Yahudilik, yönetimi elinde tutan narsist bir dindir.  Hıristiyanlığa karşı tek güçlü otoriter silah niteliğindeki Yahudilik, tarihi ve kökeni bakımından da eski ve geleneksel bir inanıştan gelir.Kitapta iddia edilen diğer bir tezlerden biri de Hazreti Musa'nın Mısırlı olduğu idi. Faşizmin en güçlü kaynağı da yine dindir. Din, birleştirici bir görev üstlenmiyor aksine ayrıştırıcı bir faktör olarak toplumları birbirine düşürüyor. Nazi ve yahudiler arasındaki çekişme ve dünyadaki diğer savaşlara, katliamlara bakarsanız bu tezi kalben doğrularsınız. Eskiden beri kitleler,kendini diğer azınlık kitlelerden üstün görme çabasına girmiştir, bunu da dini üstünlükle kazandığı takdirde önüne geçilemez bir güce sahip olmuştur. Gerek Hristiyanlık olsun gerek Yahudilik, gerekse de Emevilik,Muhammedî'lik ; Bütün dini güçler,korku ve baskı ile hakimiyeti eline almıştır.Bütün dinler Tanrı'yı sahiplenmeye çalışmıştır. Hz.İsa'ya Tanrı'nın oğlu demelerindeki sebep buna en iyi örneklerden biridir. (Radikalizmin Mistik Önderi)

Bu eserden önce okuduğum Dinin Kökenleri nin bir devamı niteliğinde. Gerçi dinin kökenleri bu eserden sonra yazılmış. Freud dinin psikoloji ve Psikanaliz le olan bağlantısı çerçevesinde hem din hem yabudilik hem de tektanrıcılığı irdeliyor. Yazdığı bütün eserlerden parçalar alarak bir bütün oluşturma çabası içinde olan Freud, aslında Musa ve Yahudiliğin oluşum gelişim ve bugüne gelişinin evrelerini kendi fikirleri ile kendisinden önceki araştırmacıların fikirlerini harmanlayarak ispata yöneliyor. Yahudilik ve Yahudi halkının tarih boyunca içinde bulunduğu durumun ve bu durumun oluşturduğu yaşam koşullarının milattan öncesine kadar giden bir kronolojik anlatımla eserini tamamlıyor. Din nedir? Nasıl doğmuştur? Gibi sorulardan ziyade tektanrıcılığın kökeni ve Yahudiliğin gelişim evreleri üzerinde daha çok yoğunlaşan Freud, ders kitabı niteliğindeki bu eseri birçok çekingenlikle okurla buluşturmuştur. Uzun sözün kısası, eseri okurken adaptasyon eksikliği kesinlikle kitabı sıkıcı hale getirecektir. Lakin onun dışında eser aydınlatıcı birçok bilgiyi de barındırmaktadır. (Nedim Kardaş)

Musa ve Tektanrıcılık PDF indirme linki var mı?

Sigmund Freud - Musa ve Tektanrıcılık kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Musa ve Tektanrıcılık PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Sigmund Freud Kimdir?

Sigmund Freud ( nüfus kaydında Sigismund Scholomo Freud) (d. 6 Mayıs 1856, Příbor, Moravya, Avusturya-Macaristan İmparatorluğu (bugün Çek Cumhuriyeti) - ö. 23 Eylül 1939, Londra, Birleşik Krallık), psikanaliz öğretisini geliştirmiş olan Yahudi kökenli Avusturyalı nörolog. Kişiliğin 5 farklı dönemden geçerek geliştiğini öne süren Psikoanalitik Kuram'ın kurucusudur...

Orta seviye bir Yahudi yün tüccarının, kırk yaşındayken, kendisinden yirmi yaş küçük bir kadınla yaptığı ikinci evliliğinden dünyaya geldi. Ekonomik bunalımdan dolayı ailesi Viyana'ya yerleşmek zorunda kaldıklarında, Freud henüz 4 yaşındaydı. 1938 yılına kadar burada yaşadı.

Lisede Latince, Fransızca ve İngilizce öğrenirken kendi çabalarıyla da İbranice, İspanyolca ve İtalyanca öğrendi. Başarılı bir öğrenciydi. Başlangıçta istemediği halde Goethe'nın yapıtlarından etkilenerek tıp okumaya karar verdi.

Üniversite yıllarında Yahudi düşmanlığıyla karşılaştı, okuldaki arkadaş çevresinden dışlandı. 1876 yılında fizyolojist Brücke'nin laboratuvarına girdi, burada anatomopatoloji ve insan sinir sistemi üzerine araştırmalar yaptı. 1881'de tıp öğrenimini bitirdi. 1883'te dönemin ünlü beyin anatomisi ve nöropatoloji uzmanı Dr. Theodor Meynert'in yönetiminde psikaytri kliniğinde asistan olarak çalışmaya başladı. 1884'de kokain üzerine bir inceleme yapmakla görevlendirildi. 1884'te kokainin analjezik özelliklerini keşfetti, anestezik niteliklerini ise sezinledi. (Yaşamım ve Psikanalız adlı yapıtında kokainin anestezik niteliklerini aslında bildiğini, yalnız tıp çalışmalarını bıraktığından dolayı bunların başkaları tarafından ortaya çıkarıldığını ileri sürer.)

Aldığı bir bursla 1885'te Paris'e gitti, Salpêtriê Hastanesi'nde, Jean Martin Charcot'nun yanında staja başladı. Burada histerinin belirtilerini, hipnotizma ve telkinin etkilerini gözlemledi. Charcot'dan çok etkilendi. (Yaşamım ve Psikanaliz 'de Charcot'ya ne kadar düşkün olduğu görülür) Charcot'nun konferanslarını Almancaya çevirdi ve 1886'da yayımladı.

1886'da Paris'ten ayrılarak Berlin'e gitti. Burada çocuk nöropatolojisiyle ilgilendi. Viyana'ya dönerek özel hekimliğe başladı. 1886 ekim ayında 4 yıldır nişanlı olduğu Martha Bernays ile evlendi. Sinir hastalıkları ve histeri şikayetiyle kendisine başvuranlar üzerinde dönemin ünlü tedavi yöntemlerini, elektroterapi ve hipnotizmayı uyguladı. 1887'de Dr. Bernheim'in Telkin ve Telkinin Tedavideki Uygulamaları Üstüne adlı kitabını çevirdi.

Elizabet von R. adındaki bir kadın hasta kendisini serbest çağrışım yöntemine zorlayınca hipnozdan vazgeçti. 1892 - 1895 yılları arasında Charcot'nun Salı Günü Dersleri adlı kitabının çevirisini, savunma psikonevrozları üzerine bir makaleyi ve saplantılar ve fobiler üzerine başka bir makaleyi Breuer ile ortaklaşa hazırladı. Ancak tıp çevrelerince Histeri Üzerine İncelemeler hoş karşılanmadı. Bu yapıtta psikanalizin temel ilkelerine rastlanır.

1896 yılında babasının ölümü üzerine derin bir bunalıma girdi ve sistematik olarak kendini çözümlemeye başladı. Yine aynı yıl Breuer'le nevrozların cinsel açıdan açıklanması konusunda ters düşerek yollarını ayırdı. Histerinin cinsel etiyolojisi üzerine verdiği bir konferans skandala yol açtı. Bu dönemde W. Fliess'le yazışmaları, özçözümleme süreci, hayatı üzerinde önemli etkiler yarattı. (Bu yazışmaları Freud'un ölümünden sonra eşi ve kızı tarafından kamuoyuna duyurulmuştur. Freud psikanalize özel hayatını karıştırmak istemediğinden, kişisel kayıtlar bırakmamış, birçok yazışma ve mektubunu ölümünden önce yakmıştır.) Hayatının 10 yıl süren bu döneminde, Freud hem yandaş, hem öğrenci bakımından yalnız kaldı. Kendini hastaların tedavisine ve psikanalizin yaratılmasına yoğunlaştırdı. Bu sürecin sonucu olarak 1897'de Oedipus Kompleksi, 1900'de Düşlerin Yorumu (iki cilt) adlı eserler ortaya çıktı.

1908'te Viyana Psikanaliz Derneği kuruldu. Bu olay, Freud için bir dönüm noktasıydı, Yaşamım ve Psikanaliz kitabında buna büyük yer verdi. Ancak bu tarihten önce bile Freud'un çevresinde çözümlemenin giderek kurumlaştığı görülür. 1902'den sonra "Çarşamba Günleri Psikoloji Derneği", adı altında başta P. Federn, O. Rank, W. Stekel ve Alfred Adler olmak üzere, Freud'un ilk yandaşları bir araya toplandılar. 1904'de E. Bleuer'le yazışmaya başladı. 1907'de Bleuer'in asistanı Carl Gustav Jung tarafından ziyaret edilir. Jung aynı yıl Zürih'te Freud Derneği'ni kurdu. Bu Freud için büyük bir başarıydı, zira psikanaliz artık ülke sınırlarının dışına çıkmıştı. Takip eden yıllarda Jung, 1. Psikanaliz Kongresi'ne katıldı ve psikanaliz üzerine konferanslar vermek üzere Freud ile birlikte ABD'ye yolculuk etti. Freud, 1910 - 1920 yıllarında Psikanaliz Üzerine, Bir Paranoya Vakası Özyaşam Öyküsü Üzerine Psikoanalitik Gözlemler: Başkan Screber, Totem ve Tabu, Narsizmin İncelenmesine Giriş, Yas ve Melankoli adlı eserleri yayımladı.

1923'de kendisine üstçene ve damak kanseri tanısı kondu. İzleyen yıllarda 33 kez ameliyat oldu. Sürekli protez takması gerektiğinden dolayı uzun yıllar konuşma ve yemek yeme sıkıntısı çekti. 1938'de Naziler'in Viyana'ya girmesiyle birlikte en küçük çocuğu Anna ile birlikte Avusturya'yı terk etmek zorunda kalarak Londra'ya yerleşti. Ölümüne dek tedavi ve çalışmalarına burada devam etti.

Freud, prensipleri gereği kişisel hiçbir özel belge, anı defteri, mektup bırakmamış, hepsini yakmıştır. Bu nedenle, Freud'a dair ilk ve en kapsamlı bilgiler ilk olarak yakın dostu İngiliz psikaytr Ernest Jones'un 1953'te yayımlanan üç ciltlik Sigmund Freud'un Yaşamı ve Yapıtları adlı kitabıyla ortaya çıkarıldı.

Eserleri [değiştir]

Zur Psychopat­hologie des Alltagslebens (Günlük Yaşa­mın Psikopatolojisi)

Die Traumdeutung (Düşlerin Yorumu)

Über Psychoanaly­se (Psikanaliz Üzerine Beş Ders)

Totem und Tabu (Totem ve Tabu)

Zur Einführung des Narzissmus (Narsisizmin İncelenmesine Giriş)

Unbehagen in der Kultur (Uygarlı­ğın Huzursuzluğu)

Jenseits des Lustprinzips Das Ich und das Es (Haz İlkesinin Ötesinde Ben ve İd)

Der Mann Moses und die monotheistische Religion (Musa ve Tektanrıcılık)

Cinsellik Kuramı Üzerine Üç Deneme, 1905

Der Witz und seine Beziehung zum Unbewussten, Nükte ve Bilinçdışı'yla İlişkisi, 1905

Psikanalizin Tarihçesi, 1914

Psikanalize Giriş Dersleri, 1917

Yaşamım ve Psikanaliz, 1925

Tutukluk, Semtom ve Korku, 1926

Bir Yanılsamanın Geleceği, 1927

Kültür İçindeki Huzursuzluk, 1930

Psikanaliz ve Uygulama,

Psikanaliz Üzerine,

Olgu öyküleri

Histeri ile Mücadele

Sigmund Freud Kitapları - Eserleri

  • Kitle Psikolojisi
  • Psikanaliz Üzerine Beş Konferans ve Psikanalize Toplu Bakış
  • Uygarlık Toplum ve Din
  • Amatör Psikanalizi
  • Sevgi ve Cinsellik Üzerine
  • Olgu Öyküleri 1
  • Olgu Öyküleri 2
  • Totem ve Tabu
  • Psikanaliz Üzerine
  • Nevrozlar - Psikanalize Giriş 2
  • Cinsellik Üzerine
  • Rüyaların Yorumu
  • Kokain
  • Bir Yanılsamanın Geleceği, Neden Savaş
  • Grup Psikolojisi ve Ego Analizi
  • Haz İlkesinin Ötesinde
  • Psikoloji Kanalize Ederek Psikanaliz Kuramı
  • Arzu Dürtü ve Çatışmaları Açığa Çıkarma
  • Bilinçaltı
  • Ruh Çözümlemesine Giriş Konferansları
  • Günlük Yaşamın Psikopatolojisi
  • Uygarlığın Huzursuzluğu
  • Cinsiyet ve Psikanaliz
  • Kültürdeki Huzursuzluk
  • Niçin Savaş?
  • Yaşamım ve Psikanaliz
  • Seçme Yazılar
  • Terapi
  • Endişe
  • Rüya Yorumları 1
  • Rüya Yorumları 2
  • Psikanaliz ve Uygulama
  • Psikanalize Giriş Dersleri
  • Ket Vurma
  • Musa ve Tektanrıcılık
  • Psikopatoloji Üzerine
  • Kendi Kendine Psikanaliz
  • Narsizm Üzerine ve Schreber Vakası
  • Mutluluk Dediğimiz Şey
  • Davranış Bozuklukları ve Tedavisi
  • Çocukta Fobinin Analizi
  • Yanılgılar ve Düşler Üzerine
  • Bir Çocukluk Nevrozu Hikayesi
  • Bir Genç Kızın Günlüğü
  • Freud - Jung Mektuplaşmaları
  • Psikanalize Giriş
  • Espriler ve Bilinçdışı ile İlişkileri
  • Dinin Kökenleri
  • İsteri Üzerine Araştırmalar
  • Psikanalitik Hastalık Öğretisi Hakkında Yazılar
  • Metapsikoloji 1
  • Metapsikoloji 2
  • Metapsikoloji 3
  • Metapsikoloji 4
  • Psikanalize Giriş
  • Psikanalize Giriş
  • Cinsel Yasaklar Ve Normaldışı Davranışlar
  • Sanat ve Sanatçılar Üzerine Notlar
  • Bir Histeri Vakası Analizi
  • Psikanalize Yeni Giriş Dersleri
  • Psikanaliz Açısından Edebiyat
  • Kültürel Cinsel Ahlak ve Modern Sinirlilik
  • Sanat ve Edebiyat
  • Aşkın Psikolojisi
  • Histeri Üzerine Çalışmalar
  • Metapsikoloji Haz İlkesinin Ötesinde Ego ve İd ve Diğer Çalışmaları
  • Ruh Çözümlemesine Yeni Giriş Konferansları
  • Ruh Çözümlemesinin Tarihi
  • Freud'un Mektupları
  • Psikanaliz Üzerine
  • Bakirelik Tabusu
  • Otobiyografi
  • Psikanaliz Üzerine Vakalar
  • Bilinçsizlik ve Psikanaliz
  • Siz Deli Misiniz?
  • Einstein’a Mektup
  • Psikanaliz
  • Eşeysellik Kuramı Üzerine Üç Deneme
  • Savaş ve Ölüm Üzerine
  • Bir Yanılsamanın Geleceği
  • Yas ve Melankoli
  • Rüya Psikolojisi
  • Leonardo da Vinci
  • Bastırma ve Bastırılanın Geri Dönüşü
  • İçgüdüler ve Baskılama
  • Espri Sanatı
  • Din
  • Takıntı Üzerine
  • Bilinçsiz-Olan
  • Anksiyete Üzerine
  • Psikanalizin Ana Hatlari
  • Totem ve Tabu - 2.Cilt
  • Kadın Cinselliği Üzerine
  • Ego ve Id
  • Bilinç Dışı
  • Bilinçaltını Keşfetmek
  • Sevgi Məktubları
  • Her İnsan Gördüğü Rüyanın Tabiridir
  • Aforizmalar
  • Sanrı ve Düş
  • Tutukluk Semptom ve Kaygı
  • Ruhsal Kimlik
  • Doğuştan Gelen Sapkın Eğilimler
  • Dora
  • Kendini Koruma İçgüdüsü
  • Psikanalitik İlerlemenin Önündeki Engeller
  • Psikanaliz ve Telepati
  • Cinsel İstismar - Psikoloji Serisi
  • Ensest
  • Yasaklar ve Normal Dışı İstekler
  • Gizemli
  • Düşüncelerin Sınırsız Gücü
  • Kadın Eşcinselliği
  • Totem ve Tabu Barbarlar ile Nevrotik Kişiliklerin Zihinsel Yaşantılarındaki Benzerlikler (Cep Boy)
  • Arzular ve Çatışmalar
  • Sexualleben
  • Введение в психоанализ
  • Sanat ve Psikanaliz
  • Erkeklerin Cinsel İçgüdüsü
  • Ketlenmeler, Belirtiler ve Anksiyete
  • Ego ve Kimlik
  • Libido ve Narsisizm
  • Cinsiyetler Ayrımı
  • Mədəniyyətin sancıları
  • Totem ve Tabu
  • Aşkın Psikolojisi

Sigmund Freud Alıntıları - Sözleri

  • Devletlerin, bireyleri kötülükten alıkoymasının, kötülük yapmayı ortadan kaldırmak amacından değil, onu tıpkı tuz ve tütün gibi tekeline almak amacından doğduğu düşüncesine kesin bir biçimde inanılabilir. (Cinsiyet ve Psikanaliz)
  • Kadınlar, özellikle de güzelseler, nesne seçimlerinde kendilerine dayatılan toplumsal kısıtlamaların bedeli olan belli bir kendiyle yetinme geliştirirler. Kesin konuşmak gerekirse bu türden kadınların erkeklerin kendilerine yönelik sevgileriyle kıyaslanabilecek yoğunlukta sevdikleri tek şey yalnızca kendileridir. Gereksinimleri de sevme değil ama sevilme doğrultusundadır ve bu koşulu yerine getiren erkek onların onayını kazanan kişi olur. (Metapsikoloji Haz İlkesinin Ötesinde Ego ve İd ve Diğer Çalışmaları)
  • Bastırma bireysel çalışır; bastırılmış olanın her bir türevi kendine özgü bir yazgıya sahip olabilir; biçim değişikliğinin fazlası yada azı başarının sonucunu tamamıyla değiştirebilir (Bastırma ve Bastırılanın Geri Dönüşü)
  • Biz ölümün yaşamın tek amacı olduğunu iddia etmiyoruz; ölüm kadar yaşamın da olduğu gerçeğini gözardı etmiyoruz. (Ruh Çözümlemesine Yeni Giriş Konferansları)
  • Bilinçaltında "hayır" sözcüğü olmadığını, zıtlıkların bir araya geldiğini biliyoruz. Reddetme ancak bastırma sürecinde ortaya çıkıyor. (Bir Çocukluk Nevrozu Hikayesi)
  • Psikanaliz bize baba kompleksi ile Tanrı inancı arasında yakın bir ilişkinin bulunduğunu ;bize kişisel bir Tanrı'nın psikolojik yönden yüceltilmiş bir babadan başka bir şey olmadığını göstermiştir ve her geçen gün genç bireylerin babalarının otoritelerinden kurtulduklarında dinsel inançlarını nasıl kaybettiklerine dair yeni kanıtlar sunmaktadır. (...) (Leonardo da Vinci)
  • Mutlu kişiler düş kurmaz, bunu ancak yeterince doyuma ulaşmamış kişiler yapar. Doyuma kavuşturulmamış, düşlemlemenin itici güçleridir ve her düş belli bir isteğe doyum sağlama çabası ve böyle bir doyumu ondan esirgeyen gerçek'i değiştirme girişimidir. (Sanat ve Sanatçılar Üzerine Notlar)
  • Olgunluk hazzı erteleyebilme kabiliyetidir. (Aforizmalar)
  • fakat bekâret bir tabunun, dinsel olarak tarif edilebilecek bir yasağın konusu haline gelmiştir. (Bakirelik Tabusu)
  • Temelde kırıcı olan bir düşünce belli bir yoğunluk seviyesine ulaşır ulaşmaz çekişme aktifleşir ve bu kesinlikle bastırmaya yol açar. (Bilinç Dışı)
  • Çocukluk çağında hiçbir gereksinimin bir babanın korumasına karşı duyulan gereksinimin kadar güçlü olabileceğini sanmıyorum (Kültürdeki Huzursuzluk)
  • Birbirleriyle uzlaşması zor çelişkilere düşüyorsunuz.. (Bir Yanılsamanın Geleceği, Neden Savaş)
  • "Efsaneye göre insan denilen varlık, kadın ve erkek olarak iki parçaya bölünmüştür; o zamandan beri aşk yoluyla birleşmeye çalışmaktadır" (Cinsellik Üzerine)
  • "Tam da hastalanacak zamanı bulmuştur büyük anne. Hastamız, sevdiğini, böylesine özlemişken..." (Psikanaliz ve Uygulama)
  • Ve her zaman öylesine güçsüz kalırdım ki, içimi yakıp kavuran tutkuları dışa vuramazdım. Dolayısıyla hep baskıladım kendimi, sanırım bu da halimden belli oluyor. (Yaşamım ve Psikanaliz)
  • İd'de içgüdüye düşen rolü ego da algı oynamaktadır. Ego tutkuları ihtiva eden id'in tersine, mantık ve sağduyu olarak adlandırılabilecek olan şeyi temsil etmektedir. (Ego ve Id)
  • herkes kendi hayatı üstünde hak sahibidir...' (Mutluluk Dediğimiz Şey)
  • Ama sorarım size, insanlar ellerine geçirdikleri bir şeyi ne zaman karmakarışık, ne zaman eciş bücüş bir duruma sokmamıştır? (Kendi Kendine Psikanaliz)
  • Sanki bilinçli olanın direnci, kökensel bastırılmış olandan uzaklaştırılmalarını sağlayan bir işlev görür. (Bastırma ve Bastırılanın Geri Dönüşü)
  • "Doğa, göründüğü kadarıyla bizi soğukkanlılıkla, zalimce, amansızca ve olasıdır ki tam da bizim doyum sağlamamıza yol açmış şeyler aracılığıyla yok eder." (Bir Yanılsamanın Geleceği)

Yorum Yaz