Muhsin Bey Yahut Şairliğin Hazin Bir Neticesi - Recaizade Mahmut Ekrem Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Muhsin Bey Yahut Şairliğin Hazin Bir Neticesi kimin eseri? Muhsin Bey Yahut Şairliğin Hazin Bir Neticesi kitabının yazarı kimdir? Muhsin Bey Yahut Şairliğin Hazin Bir Neticesi konusu ve anafikri nedir? Muhsin Bey Yahut Şairliğin Hazin Bir Neticesi kitabı ne anlatıyor? Muhsin Bey Yahut Şairliğin Hazin Bir Neticesi kitabının yazarı Recaizade Mahmut Ekrem kimdir? İşte Muhsin Bey Yahut Şairliğin Hazin Bir Neticesi kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

Kitap Künyesi
Yazar: Recaizade Mahmut Ekrem
Yayın Evi: İstepan Matbaası
İSBN:
Sayfa Sayısı: 67
Muhsin Bey Yahut Şairliğin Hazin Bir Neticesi Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
Muhsin Bey Yahut Şairliğin Hazin Bir Neticesi Alıntıları - Sözleri
- " Sevda garip bir hastalıktır ekseriya. geceleri müştedd olur.Ve hiddete mukarin oldukça buhranı tezayüt eder. O bir âteş-i fürûzândır, karanlıktan hazzeder. O bir katil-i bîamândır,tenha yerler gözetir."
- "Muhabbet bir güneştir."
- Sevda garip bir hastalıktır ekseriya geceleri müştedd olur.
- Nedir bu cevr ü tegafül zaman zaman güzelim? Kaçıncıdır bu eziyetli imtihan güzelim? Tükendi sabr u tahammül. Üzüldü can güzelim. Bu naz ise yetişir artık el-aman güzelim! Hayat bende mücerred seninle kaimdir. Neşat ü lezzet ü şevkim seninle daimdir. Sen olmasan nazarımda güneş de muzlimdir. Sözün hakikati işte budur inan güzelim. Gamınla mün'adim oldu tasarrufum özüme. Seni tefekkür ile uyku girmiyor gözüme. İnanmak istemiyorsan eğer benim sözüme, Buna şehadet eder gökte ahteran güzelim! Bu infiale beca na-beca nihayet ver. Yine şikayete. Şükre. Niyaze ruhsat ver! İade eyleyeyim ne'şemi cesaret ver. Nazardan eyleme didarını nihan güzelim. Kusurum anlamadım çünkü etmedim mesul. Olurdu mazeretim belki de karin-i kabul. Senin sükutuna karşı benim melul melul. Yetişmiyor mu sana ettiğim figan güzelim? Ne hal ise ben afv et de şermsar eyle. Küçük düşürmek ile bari ahz-ı sar eyle, Dahil-i merhametim, vechin aşikar eyle. Bu şivedir sana şayan ol heman güzelim!
Muhsin Bey Yahut Şairliğin Hazin Bir Neticesi İncelemesi - Şahsi Yorumlar
Muhsin Bey Yahut Şairliğin Hazin Bir Neticesi yazarın yazarlığının erken dönemlerinde yazdığı bir hikaye. Bolca eski dille yazılan eserde genç bir şairin aşık olduğu kadının ölümünden sonra yaşadığı acı anlatılıyor. (okuyanyorumlayanadam)
Muhsin Bey: Muhsin Bey yahut şairliğin hazin bir neticesi. Bu kitabın adı değil kanımca başlığı vardır. Recaizade Mahmut Ekrem döneminin eserleri içerisinde yine farklılık oluşturarak bir iç hikaye ile bizi karşılamış. İnsanın kendinden hissettiği elemlerin edebi kelamlara dönüştüğü nadide bir eser olmuş. (Enes Akil AKBALIK)
Kitabın Yazarı Recaizade Mahmut Ekrem Kimdir?
Edebiyatımızın yenileşme ve gelişmesinde büyük emeği olan Recaizade Mahmut Ekrem, Mart 1847'de İstanbul'da doğdu. Babasından Süryanice ve Farsça öğrendi. 1858'de ilköğrenimini tamamladı, özel öğrenim görerek yetişti. Mekteb-i İrfan'ı bitirdikten sonra (1858) girdiği Harbiye İdadisi'ndeki öğrenimini sağlık sorunları nedeniyle tamamlayamadı. Resmi görevle Trablusgarp'a gönderildi. 1908'de 2. Meşrutiyet'ten sonra kurulan Kamil Paşa kabinesinde Maarif Nazırı oldu. Namık Kemal'le tanışmasının ardından Encümen-i Şuara'ya katıldı. İlk yazıları Namık Kemal yönetimindeki Tasvir-i Efkâr gazetesinde yayınlandı. 1870'lerden sonra kendisini tümüyle yazılarına verdi. Batı edebiyatından çeviriler yaptı. 1870'te ilk oyunu Afife Anjelik, 1871'de ilk şiir kitabı Nağme-i Seher yayınlandı. Yaşamını yitirdiğinde Meclis-i Âyan üyesiydi.
Edebi Hayatı
Recaizade Mahmut Ekrem, tüm edebi hayatı boyunca gençlere edebiyatı öğretme gayreti içinde olmuştur. Edebiyatın yenileşmesi üzerinde yoğun çalışmaları olan sanatçı, Servetifünun edebiyatının da temellerini atmıştır. Bu edebiyatın kurucusu olan Tevfik Fikret, onun Galatasaray Lisesi'nden öğrencisidir. Şinasi ve Namık Kemal gibi birçok edebi türde eserler veren Recaizade Mahmut Ekrem, şiir için her güzel şey şiirin konusu olabilir görüşünü savunmuş ve şiirin konusunu genişletmiştir. O döneme kadar Divan şiir geleneğinin temel ilkelerinden biri olan 'göz için kafiye' anlayışını terk ederek 'kulak için kafiye' anlayışını benimsemiştir. Bu meseleden dolayı da dönemin eski edebiyat taraftarlarının lideri durumundaki Muallim Naci ile sert tartışmalara girmiştir. Divan şiiri biçimlerini kullanmış; ancak bu biçimlerde zaman zaman değişikliklere gitmiştir. Nesir yönü şiirlerine göre daha başarılı olan sanatçının özellikle eleştirileri önemlidir. Eski edebiyat taraftarlarına yaptığı eleştirilerle o dönemde yeni edebiyatın sesi olmuştur. Edebiyat bilgilerinin yer aldığı Talim-i Edebiyat ve edebiyatımızdaki ilk realist roman olan ve yanlış Batılılaşmayı eleştirdiği Araba Sevdası onun önemli düz yazı eserleridir.
Recaizade Mahmut Ekrem Kitapları - Eserleri
- Araba Sevdası
- Çok Bilen Çok Yanılır
- Afife Anjelik
- Araba Sevdası
- Muhsin Bey Yahut Şairliğin Hazin Bir Neticesi
- Zemzeme
- Saime
- Ta'lim-i Edebiyyat
- Nijad Ekrem Ve Tefekkür
- Eskilerden Birkaç Şair
- Şiirler
- Mektuplar Arızalar Yazılar
- Takdir-i Elhan-Kudemadan Birkaç Şair-Pejmürde-Takrizat
Recaizade Mahmut Ekrem Alıntıları - Sözleri
- Eski'ler mi güzeldi, Eski'den mi güzeldik ? (Eskilerden Birkaç Şair)
- Her gün seni arıyorum, Niçin benden uzaktasın? (Şiirler)
- Etme bulma dünyası… Elbette eden bulur… Çok bilen çok yanılır! (Çok Bilen Çok Yanılır)
- Hasret beni cayır cayır yakarken Bedenimde buzdan bir el yürüyor . Hayaline çılgın çılgın bakarken Kapanası gözümü kan büyüyor . (...) Bu ayrılık bana yaman geldi pek, Rûhum hasta kırık kolum kanadım. Ya gel bana, ya oraya beni çek, Gözüm nûru oğulcuğum, Nijad'ım! (Nijad Ekrem Ve Tefekkür)
- Gel ey reşk-i nihâlân azm-i bâğ et nev-bahâr oldu ! Zemîn hurrem, zamân mes’ûd , âlem bahtiyâr oldu. (Şiirler)
- Ölüm! Ölüm! Ey! Buna teessüf etmek (üzülmek) lâzım değil ya, kader-i ilâhiye (ilâhi kadere) ne denir? (Afife Anjelik)
- Kendini gözet evladım, kendini gözet! Kadınlar çok zararlıdırlar. Onlar azap meleklerinin yeryüzünde peyda olmuş benzerleridir. Bizi cennet kapısından cehenneme gönderirler. (Araba Sevdası)
- Ölüm! Ölüm! Ey! Buna üzülmek lazım değil ya, ilâhi kadere ne denir? (Afife Anjelik)
- Bir âmaya demişler ki, 'zevceniz bir güldür.' o da 'dikenlerinden anlıyorum,' cevabını vermiş. (Araba Sevdası)
- “Mum yanmadıkça etrafını aydınlatabilir mi hiç?” (Çok Bilen Çok Yanılır)
- Gül hazîn... sünbül perîşan... Bâğzârın şevki yok.. Derdnâk olmuş hezâr-ı nağmekârın şevki yok.. Başka bir hâletle çağlar cûybârın şevki yok.. Âh eder, inler nesîm-i bî-karârın şevki yok.. Geldi ammâ n’eyleyim sensiz bahârın şevki yok! Farkı yoktur giryeden rûy-ı çemende jâlenin. Hûn-ı hasretle dolar câm-ı safâsı lâlenin. Meh bile gayretle âğûşunda ağlar hâlenin! Gönlüme te’siri olmaz âteş-i seyyâlenin. Geldi ammâ n’eyleyim sensiz bahârın şevki yok! Rûha verdikçe peyâm-ı hasretin her bir sehâb.. Câna geldikçe temâşâ-yı ufuktan pîç ü tâb.. İhtizâz eyler çemen.. izhâr eder bin ızdırâb.. Hem tabîat münfail hicrinle.. hem gönlüm harâb… Geldi ammâ n’eyleyim, sensiz bahârın şevki yok! (Zemzeme)
- İnsan mesut olunca vakit çabuk geçer. (Araba Sevdası)
- Ya Rab benim iktiza-i a'malim ile Olmak görünür râh-rev-i ka'r-ı cahîm Bâkî (Eskilerden Birkaç Şair)
- “Âlem gene ol âlem, devran gene ol devran”. (Şiirler)
- "Zaruret mahzurları mübah kılar." (Çok Bilen Çok Yanılır)
- "Aşk ateşi önce sevilene sonra sevene düşer. Mum yanmadıkça etrafını aydınlatabilir mi hiç?." (Çok Bilen Çok Yanılır)
- "Kâğıt sizin kıymetli fikirlerinizi saklamaya lâyık değildir." (Araba Sevdası)
- "Kitabı bitirmedikçe elinden bırakmamış, o yüzden sabahın saat dördüne kadar olduğu yerde uyanık kalmış, okuma sırasında -kendi kendine sönünceye kadar yanan- mumların isi odayı doldurmuştu." (Araba Sevdası)
- Nasıl çıldırmadım hayretteyim hâlâ sevincimden , Lisânından “seni sevdim” sözün gûş ettiğim demler ! (Şiirler)
- Aşk ateşi önce sevilene sonra sevene düşer. (Çok Bilen Çok Yanılır)