Molloy - Samuel Beckett Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Molloy kimin eseri? Molloy kitabının yazarı kimdir? Molloy konusu ve anafikri nedir? Molloy kitabı ne anlatıyor? Molloy kitabının yazarı Samuel Beckett kimdir? İşte Molloy kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

Kitap Künyesi
Yazar: Samuel Beckett
Çevirmen: Elif Gökteke
Çevirmen: Uğur Ün
Yayın Evi: Kırmızıkedi Yayınevi
İSBN: 9786052982105
Sayfa Sayısı: 248
Molloy Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
Modern romanın Joyce, Proust, Musil ve Kafka'yla açılan yolunu Beckett bir adım daha uzağa roman üçlemesiyle taşıdı. Molloy, okura Godot'nun neden gelemediğini sezdiren bir başyapıt.
Molloy Alıntıları - Sözleri
- Anlayışımda bir bozukluk vardı belki.
- Evet, zaman zaman yalnız kim olduğumu değil, varolduğumu da unutuyordum, varolmayı unutuyordum.
- Bana tutup da aydan söz etmeyin sakın, gecemde ay yoktur benim, size yıldızlardan söz edersem yanlışlıkladır.
- Bildiğimiz kadarıyla İsa Mesih'de gülmedi hiç.
- “Neredeyim Şimdi? Kimim şimdi?"
- Oysa ben para için çalışmıyorum. Peki ya ne için çalışıyorum? Bilmiyorum. İnanın pek bir şey bilmiyorum.
- Yüz insandan biri bile susup dinlemesini bilmez.
- “ Ne bekliyorsunuz ki, insan neyse odur…”
- Ya ben ne yapıyordum orda,neden gelmiştim?
- ''... o gece ay ya da başka bir ışık yoktu, dinleyişlerle dolu bir gece geçti"
- Bana soru sorulmasına öğle az alışkınım ki, bana bir şey sorulduğunda ne olduğunu anlamam için bir hayli zaman geçer.
- Çünki ayrılmaq lazımdır, zamanı gəlincə ayrılmamaq axmaqlıqdır.
- Görüyorsunuz ya,artık pek iradem kalmadı.
- Aslında gölge, bedenin kendisinden daha eğlendirici değil.
Molloy İncelemesi - Şahsi Yorumlar
Çok zor bir kitap olduğunu söylemeliyim. Uzun bir süre satırbaşı görmeden okudum. +18 oldukça cesur cümleler var kitapta. 2 bölümüden oluşuyor kitap birbirinden bağımsız. Her ikiside daha çok iç konuşma ve bilinç akışı. Ama şu bir gerçek ki yazarın kafa sesi inanılmaz. Bir çok okuyucu deli saçması zannedebilir. Yarım bırakılma ihtimali çok yüksek bir eser. Okuyacaklar bunu göz önüne almalı. Herkese tavsiye etmiyorum. (yasin özen)
Bu da Watt gibi bilinçakışı tekniğiyle yazılmış bir roman. Fakat bu kitapla birlikte, Beckett’in sohbetvari, nüktedan ama bir o kadar da meşakkatli üslubuna alıştım hatta sevmeye bile başladım sanırım :) Kelimelerle o kadar güzel dans ediyor ki, köşenizden hayranlıkla seyrediyorsunuz.. Küçük bir pasaj bırakayım mesela; “Bir papağanı vardı, çok tatlı, en beğenilen renklerde. Onu sahibesinden daha iyi anlıyordum. Onu o kadının onu anladığından daha iyi anlıyordum, demek istemiyorum, demek istediğim, onu o kadını anladığımdan daha iyi anlıyordum.”:) demek istediğimi anladınız mı :) (Zeynep)
Molloy'u bulunca ne yapacağız? En önemli soru şimdilik bu. Ama durun bakalım Molloy' u bulabilecek miyiz? Hem Molloy da kim? Molloy kim mi? Molloy varoluş çabası içinde ama bu arayış sırasında tüm uzuvlarını kaybeden biri. Annesine doğru koltuk değneği ve bisikleti ile yol alan biri. Neden annesine gidiyor ki Molloy? Annesinden para alacağını biliyoruz ama anne simgesinin önemli bir yeri olmalı. Molloy bu düşünce ile ve çürümeyle geçen yolculuğunda rden kaybolur. Moran. Dedektif. Molloy'u bulması gerekir. Antipatik. Molloy'un tam tersine yani sevimsiz bir karakter. Molloy'u arama sırasında aklındaki soru şudur: "Molloy'u bulunca ne yapmalıyım" Molloy'un birden kaybolup, Moran'ın birden ortaya çıkması ve ardı sıra gelişen olaylar bir Molloy'a dönüşme sürecidir Moran için. Molloy olup çıkar. Bu süreçleri bir aksiyon ya da gizem şeklinde bekliyorsanız yanılıyorsunuz. Hem Molloy için hem Moran için bir iç monologdur kitap. (Sîdar Ronahî)
Kitabın Yazarı Samuel Beckett Kimdir?
Samuel Barclay Beckett, (13 Nisan 1906; Foxrock, Dublin - 22 Aralık 1989, Paris), İrlandalı yazar, oyun yazarı, eleştirmen ve şair. 20. yüzyıl deneysel edebiyatının önde gelen yazarlarından biridir. James Joyce'un takipçisi olduğu için "son modernistlerden", daha sonraki pek çok yazarı etkilemiş olduğu için de "ilk postmodernistlerden" biri olarak değerlendirilir. Beckett ayrıca, Martin Esslin'in "Absürd Tiyatro" olarak adlandırdığı akımın en önemli yazarı sayılmaktadır. Eserlerinin çoğunu Fransızca ya da İngilizce yazıp, diğer dile kendisi çevirmiştir. En bilinen eseri Godot'yu Beklerken'dir.
Beckett'in eserleri sade ve temel olarak minimalisttir. Bazı yorumlara göre, çağdaş insanın durumu hakkında oldukça kötümser, hatta hiççi eserler vermiştir. Gittikçe daha kısa ve özlü eserler veren Beckett, bu kötümserliği kara mizah yoluyla anlatır. "Roman ve drama türlerinde yeni formlarda oluşturduğu eserlerini, modern insanın yoksunluğu üzerine kurguladığı" için, 1969'da Nobel Edebiyat Ödülü'ne layık görülen Beckett, ayrıca 1984'te Aosdána'da Saoi seçilmiştir.
Kaynak: https://tr.wikipedia.org/wiki/Samuel_Beckett
Samuel Beckett Kitapları - Eserleri
- Godot'yu Beklerken
- Hiç İçin Metinler
- Murphy
- Mercier ile Camier
- Aşksız İlişkiler
- Molloy
- Eşlik
- Dünya ve Pantolon
- Malone Ölüyor
- Proust
- Oyun Sonu
- Adlandırılamayan
- Üçleme
- Acaba Nasıl?
- Yankının Kemikleri
- Watt
- Echo'nun Kemikleri
- Sıradan Kadınlar Düşü
- Felaket ve Sair Kısa Oyunlar
- Bana Benzer Bir Başka Aylaklık
- Mutlu Günler
- Tüm Kısa Oyunları
- Son Band
- İmge
- All That Fall
- Hikaye Sırasında
- Godot'yu Beklerken - Tüm Düşenler - Oyun Sonu
- Krapp's Last Tape & Embers
- Li Benda Godot
- Toplu Kısa Oyunlar 1956-1962
- The end
- Worstward Ho
- Dante and the Lobster
- Bütün Hikayeleri
Samuel Beckett Alıntıları - Sözleri
- Hep denedin. Hep yenildin. Olsun. Yine dene. Yine yenil. Daha iyi yenil..! (Worstward Ho)
- Eğer bir gün susarsam, söylenecek bir şey kalmamıştır bu durumda; her şey söylenmemiş olsa bile, hiçbir şey söylenmemiş olsa bile. (Malone Ölüyor)
- [...] Kahretsin eski yerler,eski isimler (Felaket ve Sair Kısa Oyunlar)
- İnanç duymanın en büyük nedeni daha eğlendirici olmasıdır. İnançsızlık bir boşluktur. Değişeceğimize inanç duyamayız. İnsan boşlukta kalmaya katlanamaz. (Aşksız İlişkiler)
- "Ah, insanlar, insanlar, her şeyi açıklamak gerekiyor onlara." (Oyun Sonu)
- düşük yapmak kısır olmaktan daha iyi değil mi dokuz gün asla yüzdüremedi batan aşkı ne de dokuz ay ne de dokuz ömür.. (Yankının Kemikleri)
- Hamm: "Bu da ötekiler gibi bir gün o zaman." Clov: "Devam ettiği sürece. Ömür boyu hep aynı saçmalıklar!" (Oyun Sonu)
- Sınıfta aklı hep başka yerlerde olurdu ya da boştu kafasının içi. (Malone Ölüyor)
- Bir gün sesleneceğim ona. Ne diyeceğim, bilmiyorum, bir şeyler diyeceğim, zamanı gelince söyleyecek bir şeyler bulacağım. (Üçleme)
- ''Bazen insan kendine soruyor şaşkınlıkla, acaba doğru gezegende miyim diye.'' (Hiç İçin Metinler)
- “Desen sanatın namusudur.” (Dünya ve Pantolon)
- Çok uzun bir sürenin sonunda değer yargısı adına ne kaldıysa kendinde, onunla karanlığın ve sessizliğin hiç de değişmeyeceği yargısında bulundu. Bir gün sesi duyana kadar sürdü bu. O güne kadar! (Eşlik)
- Bana soru sorulmasına öğle az alışkınım ki, bana bir şey sorulduğunda ne olduğunu anlamam için bir hayli zaman geçer. (Molloy)
- Güzellik? Bir araya getirilmiş insanoğlu. İyilik? Boğazlayın. Gerçeklik? Büyük yığınların yellenmesi. (Dünya ve Pantolon)
- Bana tutup da aydan söz etmeyin sakın, gecemde ay yoktur benim, size yıldızlardan söz edersem yanlışlıkladır. (Molloy)
- Oysa ben para için çalışmıyorum. Peki ya ne için çalışıyorum? Bilmiyorum. İnanın pek bir şey bilmiyorum. (Molloy)
- Bir yaşam boyunca aynı sorular, aynı cevaplar hep. Artık sona erebilir. (Oyun Sonu)
- Hep aynı dünyanın üzerinde ışıldıyordu güneş, başka seçeneği yoktu çünkü. (Murphy)
- ...başka bir şey bulmak varoluşu biraz daha sürdürmek için sorular bulmak kimdi onlar nasıl varlıklardı dünyanın neresindeydiler bu tür şeyler işte bu kuklalar gösterisini kim düzenliyor hiçbir anlamı yok ki git bir şeyler ye... (Acaba Nasıl?)
- Bilemediğiniz şeyleri söylemek gücüne sahip olmadığınıza da inanmak istiyorum. Herkeste görülen bir yetersizlik bu. (Watt)