Mister Pickwick'in Serüvenleri - Charles Dickens Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Mister Pickwick'in Serüvenleri kimin eseri? Mister Pickwick'in Serüvenleri kitabının yazarı kimdir? Mister Pickwick'in Serüvenleri konusu ve anafikri nedir? Mister Pickwick'in Serüvenleri kitabı ne anlatıyor? Mister Pickwick'in Serüvenleri kitabının yazarı Charles Dickens kimdir? İşte Mister Pickwick'in Serüvenleri kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

Kitap Künyesi
Yazar: Charles Dickens
Çevirmen: Tektaş Ağaoğlu
Orijinal Adı: The Pickwick Papers
Yayın Evi: Yapı Kredi Yayınları
İSBN: 9789750819117
Sayfa Sayısı: 912
Mister Pickwick'in Serüvenleri Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
lkin tefrika olarak yayımlanan Mister Pickwick’in Serüvenleri, Dickens’ın ilk romanıdır ve ona büyük ün kazandırmıştır.
Pickwick Kulübü’nün kurucusu Samuel Pickwick’le üç arkadaşı, sözde bilimsel gözlemlerde bulunmak amacıyla Londra’dan yola çıkarak İngiltere’nin pek çok yerini dolaşır, pek çok kişiyle tanışırlar; başlarından türlü olaylar geçer; böylece, pikaresk olarak nitelendirilebilecek romanın sonuna gelindiğinde, köyleri, kentleri, hanları, mahkeme salonları ve insanlarıyla 19. yüzyıl başındaki İngiltere’nin mizah duygusuyla çizilmiş, toplumsal bir tablosu ortaya çıkmış olur.
Özellikle onuncu bölümde, feleğin çemberinden geçmiş, hazırcevap Sam Weller karakterinin saf ve idealist Mister Pickwick’in özel uşağı olarak romana dahil edilmesiyle yapıt, geniş kitlelerin beğenisini kazanmış, okurlar Sam Weller şakalarını ağızlarından düşürmez olmuşlardır. Sam Weller ve Mister Pickwick ikilisini Don Quijote ve Sanço Panza’ya benzeten eleştirmenlerin sayısı az değildir.
Mister Pickwick'in Serüvenleri Alıntıları - Sözleri
- Fielding der ki, erkek ateş, kadın kavdır; Şeytan onları tutuşturur.
- Yoksulların kayıplarından sakin sakin söz açıp bunun ölen kişi için acı çekmekten mutlu bir kurtuluş, geride kalan içinse Tanrı'nın merhameti sayesinde masraftan tasarruf olduğunu söyleyenler hiç bilmezler bu kayıpların ne denli dayanılmaz acılara malolduğunu.
- Yaşasın delilik ! Ooh ! Erişilemez bir mevki bu !
- Sahnede ışık ve müzik neyse, hayatta şiir odur.
- Çünkü çirkinlikle düzenbazlık, zarafet ve faziletle asla yan yana olmamalı.
- " gözyaşları çekilen acıların tek kanıtı olmuyor her zaman, ne de en iyi kanıtı. "
- Görünüşe hiiiç aldanmican. Ben de o yapmaz öyle bi şey diye bilirdim.
- Bir insanın iç kanaması kendisi için bir tehlikedir; için için gülmesi ise başkaları ve herkes için tehlike alâmetidir.
- Ruhumuzda yanan ateş, dünyevi sıkıntıların ve dertlerin ağır yükünü taşıyan bir hamal düğümüdür; ateş söndüğü an o yük artık taşınamayacak kadar ağırlaşır.
- Kim ki sırf kadın oldukları için kadınların aleyhinde konuşur, açık söylüyorum, o bence erkek değildir.
- İnsanoğlu ne de olsa ölümlüdür. Onun da cesaretinin bir sınırı vardır.
- ...babamın hep dediği gibi, " İşin aslı bu : Eşitsizlik ! "
- Ruhumuzda yanan ateş, dünyevi sıkıntıların ve dertlerin ağır yükünü taşıyan bir hamal düğümüdür; ateş söndüğü an o yük artık taşınamayacak kadar ağırlaşır. Altında çökeriz.” “Canını sıkan bir şey yok ya aklında?” “Yok bildiğim bişey.” “Genç bi hâtuna nâfile aşkından karasevda kapmışsın gibi bir halin var da...
- Cehalet, saadettir.
- ...Bir süre bu asil düşünceyle oyalandıktan sonra kendisini giysilerinin ve giysilerini bavulunun içine yerleştirmeye koyuldu...Mister Pickwick ve bavulu taşıtın içine boca edildiler.
Mister Pickwick'in Serüvenleri İncelemesi - Şahsi Yorumlar
Uzun zamandır onca yoğunluğumun arasında bitmesi biraz uzun sürmesine rağmen aralıklı olarak kitabı her elime aldığımda beni hikayenin kaldığı yerden sarıp sarmalayan bir Klasik Yapıtlar Dizisi kitabı oldu. Kişisel olarak zaten Charles Dickens hayranı olduğum için bu kitabı satın alırken de hiç tereddüt duymadım. Kitabımızın ana karakteri Mister Pickwick'i ve ekibini herkesin seveceğine ve çıktıkları yolculukları ve bu yolculuklarda başlarına gelen olaylara herkesin tebessüm edeceğine eminim. Komedi kitabı olarak görülmesi şüphesiz yerinde bir düşünce sayılabilir. Gidilen ve görülen her yerde her mekanda tanışılan insanlar kitaba yeni karakterler olarak o kadar güzel işlenmiş ki, kitabın kaçınca sayfasında karşınıza çıkarsa çıksın kitaba ve okura uyum sağlaması bir o kadar çabuk olmakta. (la Demoiselle Zelda)
YKY ya da İş Bankası basmasa bu kadar uzun bir esere kolay kolay güvenip de girmezdim. Kahroldum zaten. Duygularım sürekli değişe değişe beni perişan etti yahu. Bir sinirleniyorum bir kendi kendime gülüyorum derken garip oldum yani. Kitabın dışında kitapla alakalı şu sabit fiyat muhabbeti var arkadaşlar son dönemde bilhassa Twitter üzerinden illa ki kulak aşinalığı olmuştur. Yani mesela bu kitap indirimli 40₺ civarında ama eğer sabit fiyat kalkarsa 65₺ olacak ve 64₺ bile alamayacaksınız çünkü yasak olacak. Buna destek verenler de var tabi hayli şaşırtıcı. Herhalde yazarı okuyanların çok zengin olduğunu ya da sadece zengin olanların kitap okuduğunu düşünüyorlar sanırım. Neyse bende ücret yok, anlatmaya gerek yok biliyorsunuz. Hepimize iyi okumalar dilerim.. (Sadık Kocak)
Charles Dickens'in 1836 yılında 24 yaşında yazdığı ilk romanıdır. Picwick kulübünün kurucusu samuel pickwick ve üç arkadaşının Londra'dan yola çıkarak İngiltere'nin pek çok yerini dolaşırken başlarından geçen türlü olayların (Bazen Stand-up Komediyi andıran) anlatıldığı eserin, eleştirmenler tarafından Cervantes'in ''Don Kişot'' romanına benzerliğine rağmen bir baş yapıt olduğu kabul edilmiştir. Tektaş Ağaoğlu'nun mükemmel çevirisi her türlü taktire şayandır. İyi okumalar (Hasan Fuat Bayrak)
Kitabın Yazarı Charles Dickens Kimdir?
Charles Dickens (7 Şubat 1812 – 9 Haziran 1870), İngiliz yazar.
Memur bir babanın oğlu olarak 1812 yılında doğan Dickens'ın ilk yılları refah içinde geçse de babasının borçları yüzünden hapse girmesiyle sefaletle tanıştı. Henüz 11 yaşında iken bir boya fabrikasında çalışmak zorunda kaldı. 15 yaşında bir avukatın yanına giren genç Dickens, öğrenmeye meraklı olduğu için boş zamanlarında stenografi öğrendi. 1835 yılında Morning Chronicle gazetesine stenograf olarak girdi ve 1835'te 'Boz' takma adıylaBoz'un Karalamaları başlığında notlar yayımlamaya başladı.
1837'de ise esas onu ünlendirecek olan Bay Pikvik'in Serüvenleri adlı kitabını yayımladı. Aynı yıl içinde Catherine Hogarth ile evlendi. 1840 yılında ölen baldızı Mary'e ithaf ettiği Antikacı Dükkanı romanını yayımladı.
1840'ta Amerika'ya gitti ve burada büyük bir coşkuyla karşılandı, ama Genel Okur İçin Amerika Notları kendisini o kadar içtenlikle ağırlamış olanlarda şiddetli tepkilere yol açtı. 1843 ile 1846 arasında bol bol seyahat eden Dickens, bu seyahatlerde dönemin ünlü yazarlarıyla tanışma fırsatı buldu. Bu dönemde yine Daily News gazetesini ve Household Words dergisini çıkardı.
1858 yılında karısından ayrılan Dickens, bu dönemden itibaren yine sık sık seyahate çıktı, konferanslar verdi. Ama sonunda çok yoruldu ve Gadshill'deki evinde istirahate çekilmek zorunda kaldı. 1870'te de şöhretinin zirvesindeyken öldü. Mezarı Londra'daki Westminster Kilisesi'nde bulunmaktadır.
Charles Dickens Kitapları - Eserleri
- İki Şehrin Hikâyesi
- Antikacı Dükkanı
- Oliver Twist
- Yedi Yoksul Gezgin
- Perili Ev
- Gelin Odasındaki Hayalet
- Zor Zamanlar
- Mister Pickwick'in Serüvenleri
- Bir Noel Şarkısı
- Büyük Umutlar
- David Copperfield
- Edwin Drood'un Gizemi
- Martin Chuzzlewit
- Gizemli Öyküler
- Kasvetli Ev (2 cilt)
- Müşterek Dostumuz
- Büyük Macera
- Gece Yürüyüşü
- Doktor Marigold
- Oliver Twist - Define Adası
- Denizden Gelen Haber
- Dedektifler
- Barnaby Rudge
- Nicholas Nickleby
- Küçük Dorrit
- Antikacı Dükkanı - 2. Cilt
- The Haunted Man and the Ghost's Bargain
- İşaret Memuru
- Dickens at Christmas
- Gulyabani
- Çaydanlık ile Cırcır Böceği
- Classic Detective Stories
- The Trial of William Tinkling
- Çanlar
- Christmas Books
- Dombey and Son
- Pictures from Italy
- Mugby Junction
- The Life of Our Lord
- The Mudfog Papers
- Supernatural Short Stories
- Sketches of Young Ladies, Young Gentlemen and Young Couples
- Poems
Charles Dickens Alıntıları - Sözleri
- "Her şey uçup gitti, bir hüzün baki." (Müşterek Dostumuz)
- Bütün suskun adamların bir ağırlığı olur. Bütün suskun, ağzı bağlanmış adamlara inanılır. Bağları çözmenin saklanmış ve asla kullanılmamış gücü mü insanlığı büyüler, yoksa bilginin eli kolu bağlandığı zaman yoğunlaşıp artar mı ya da çözüldüğü zaman buharlaşır mı bilinmez: Ama şurası kesindir ki önem, ağzı bağlı kişiye atfedilir. (Küçük Dorrit )
- Aklı başında insanlar yaşadıkları sıradan olayları değerlendirirken tesadüfleri yeterince hesaba katmıyorlar.. (İşaret Memuru)
- Ve ne büyük mutluluktu uyanıp bunların kaybolan gölgeler olduğunu görmek. (Martin Chuzzlewit)
- ..."Onun yaşamı 1ölünün arkasından sonsuza dek yas tutanların yaşamı gibiydi. Ölen kendisiydi."... (Gizemli Öyküler)
- Fielding der ki, erkek ateş, kadın kavdır; Şeytan onları tutuşturur. (Mister Pickwick'in Serüvenleri)
- Ben münzevi hayatı yaşayan bir adamım. Kendimden başka güvenebileceğim kimse yok. (Müşterek Dostumuz)
- Eğer hırsızlık sanatsa, hırsız yakalama bir bilimdir. (Dedektifler)
- Biz yoksullar neden dünyaya gelmişiz; bilmiyorum. (Çanlar)
- "Özel bağlar olmadan toplum hayatının ne anlamı var?" (Kasvetli Ev (2 cilt))
- "Birçok fiziksel hastalık gibi insanların kötülüğünde yetişen, sonra da cehaletleriyle yayılan bu salgınlar bir zaman sonra ne cahil ne de kötü olan birçok mağdura bulaşır. " (Küçük Dorrit )
- "Şu suyun akışını durdurmak nasıl elimizde değilse (...) bu saatlerin akışını durdurmakta elimizde değil." (Büyük Umutlar)
- Bize biner, arabaya koşarlar. Döver, söver, kendi zevkleri için sakatlarlar bizi, ama ölüyorlar, yaşasın ölüyorlar! (Martin Chuzzlewit)
- "Ama insan yemek yemeden önce parasını kazanmak zorundadır!" (Dedektifler)
- Ahlaksal bir hastalığın fiziksel olan kadar engellemesi zor bir şey olduğu; böyle bir hastalığın veba kadar habis ve hızlı bir şekilde yayılacağı, bir kere ilerlemiş olan salgının sınır tanımadan, en sağlıklı insanları bile ele geçirebileceği ve en olmadık bünyelerde gelişeceği insan denen mahlukun bir atmosferde nefes alması kadar tecrübeyle sabittir. Bu ölümcül bozuklukların zayıflık ya da kötülükleriyle beslendiği lekeliler, zehrin bulaşmasına fırsat vermeden anında yakalanıp tecrit edilebilse ( hatta fazla uzatmadan boğazlansa), insanlık takdir ötesi bir hayır duası alırdı. (Küçük Dorrit )
- Sahnede ışık ve müzik neyse, hayatta şiir odur. (Mister Pickwick'in Serüvenleri)
- "Talihsiz bir kadını dünyaya getirmekten tek çıkarlarının bunu onun burnundan getirme özgürlüğü olduğunu sanıyorlar." (David Copperfield)
- Zararsız bir neşe ve iyi huyun cennette gömlek yakasından daha büyük bir günah olduğuna inanmıyorum. Takan da bir, takmıyan da... (Antikacı Dükkanı - 2. Cilt)
- Hiçbir sözcük duygularımı tam anlatamaz. (Gizemli Öyküler)
- Fakat her saadetin bir sonu vardır, ikinci bir saadetin zevki da burada değil midir? (Antikacı Dükkanı - 2. Cilt)
Editör: Nasrettin Güneş