Mesnevi'de Geçen Hikayeler - Mevlana Celaleddin-i Rumi Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Mesnevi'de Geçen Hikayeler kimin eseri? Mesnevi'de Geçen Hikayeler kitabının yazarı kimdir? Mesnevi'de Geçen Hikayeler konusu ve anafikri nedir? Mesnevi'de Geçen Hikayeler kitabı ne anlatıyor? Mesnevi'de Geçen Hikayeler PDF indirme linki var mı? Mesnevi'de Geçen Hikayeler kitabının yazarı Mevlana Celaleddin-i Rumi kimdir? İşte Mesnevi'de Geçen Hikayeler kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...
Kitap Künyesi
Yazar: Mevlana Celaleddin-i Rumi
Derleyen: Ahmet Kasım Fidan
Yayın Evi: Semerkand Yayınları
İSBN: 9786054491070
Sayfa Sayısı: 288
Mesnevi'de Geçen Hikayeler Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
Toplumların varlığını koruması ve güzel bir gelecek kurması, geçmişleriyle olan bağlarının sağlamlığıyla yakından alâkalıdır.
Bugün, kültürel geçmişimizi tesis edenleri tanımaya her zamankinden daha çok ihtiyacımız olduğu gerçeğiyle karşı karşıyayız. Geçmişimize ait önemli şahısların bir model olarak, yeni nesillerin önüne koyulması gerekmektedir. Üzerinde yaşadığımız coğrafya, yetiştirdiği fikir, bilim ve devlet adamları açısından çok değerli ve zengindir. Bu şahıslar asırlardır, sanat eserleri, şiirleri ve yaşam tarzlarıyla toplumumuzun önünde yürümekte ve onların geleceğine ışık tutmaktadır.
Bu toprakları bize ait kılan ulular kervanının başında Mevlânâ hazretleri gelmektedir. Onun eserleriyle yaktığı çerağ, sadece bu toprakları değil, bütün dünyayı aydınlatmaya devam ediyor. Yolda kalmışları, yolunu şaşırmışları, kafası karışıkları varlığın hakikatine çağırıyor.
Yedi yüzyıl önce söylediği sözlerin yankısı artarak sürüyor. İnsanlığa, inancın gerçek güç olduğunu öğretiyor.
Mevlânâ'yı ve eserlerini tanımak bizim için hayatî bir ihtiyaçtır. En büyük eseri olan Mesnevî onun her yönüyle olgunlaştığı dönemin eseridir.
"Mesnevî, hakikate ulaşma ve yakîn sırlarını açma hususunda din asıllarının asıllarıdır" der Mevlânâ ve devam eder:
"Şüphe yoktur ki Mesnevî gönüllere şifadır, hüzünleri giderir, Kur'an'ı apaçık bir hale koyar, rızıkların bolluğuna sebep olur, huyları güzelleştirir.
Mesnevî'nin en zengin malzemesi hikâyelerdir. İnsan bu eseri okurken herhangi bir kitabı okur gibi değil, kendisini bir sohbet halkasına girmiş gibi hisseder.
Mesnevî'deki hikâyeleri hikmetleriyle birlikte ele aldık. Mümkün olduğunca Mevlânâ'nın o hikâyeyi anlatmasındaki gayeye bağlı kalmaya çalışarak açıklamalarda bulunduk.
Mesnevî'den derlediğimiz bu hikâyelerin, Mevlânâ'nın eserlerine bir kapı bir geçiş olmasını ümit ediyoruz.
Ahmet Kasım Fidan
Mesnevi'de Geçen Hikayeler Alıntıları - Sözleri
- Yeni sûfî olmuş bir mürid, kendine ev yaptırmıştı. Bereketlenmek maksadıyla şeyhini evine davet etti. Şeyhi evine geldiğinde, sûfîye sordu: "Evindeki bu pencereleri niye açtırdın?" mürid cevap verdi: "Evin içinin aydınlık olması için efendim" Şeyh, "Pencereden içeri aydınlık zaten girecek. Önemli olan senin niyetindir. Her yaptığın işi, ibadet maksadıyla yapmalısın. Pencereleri yaptırırken niyetin ezan sesini daha iyi işitmek olsaydı daha güzel olurdu" dedi.
- Akıl ve irfan bir hazinedir. Hazinenin yerini ise ancak deli olan gösterir.
- Gözyaşının aslı kandır. Üzüntüyle su olur.
- Senin Allah demen, Allah'ın (c.c.) lebbeyk kulum -buyur kulum demesidir. Allah (c.c.) isminin zikrini herkese nasip eder mi, bunu sana nasip etmesi az şey mi?
- İnsanın üç önemli arkadaşı vardır. Bunlardan biri vefalıdır, ikisi ise gayet gaddardır. Bu üç arkadaştan biri; mal mülk, biri dost ve arkadaşlar, üçüncüsü ise yaptığımız iyi işlerdir. Ölünce mal insanla birlikte gelmez. İnsan öldü mü dostlar gelir, gelir fakat ancak mezarın başına kadar gelir. Fakat o vefalı olan gerçek arkadaş yani yapılan iyi işler insanla birlikte mezarın içine kadar gelir ve hatta öbür tarafa da geçer.
- Hulâsa o öyle bir şeydir ki yüz binlerce eseri vardır. En aşağı derecedeki insana bile ebedi bir hayat bağışlar.
- Mecnun, Leyla’nın köyüne gitmek için dişi bir deveye bindi. Bir süre yol aldı. Mecnun’un tek derdi bir an önce Leyla’ya kavuşmaktı. Dişi deve ise geride bıraktığı yavrusunu düşünmekteydi ve onun tek derdi ise geriye dönmekti. Mecnun bir an dalıp gitse, elinden yuları gevşetse, deve bunu hisseder ve geriye döner, geldikleri köye yani yavrusunun olduğu yere doğru giderdi. Mecnun kendine gelip baktığında, bulundukları yerden çok daha geriye gittiklerini fark ediyordu. Bu yolculuk iki-üç gün böyle sürdü. Mecnun yıllardır yollardaymış gibi şaşırmış kalmıştı. Baktı ki bu yol böyle bitmeyecek, deveden indi ve: “Ey deve!” dedi. “İkimiz de sevdalıyız. Fakat sevdalarımız birbirine zıt, birbirine aykırı! Demek ki biz, birbirimizle yol arkadaşlığı yapmaya uygun değiliz. Senin sevgin de, yuların da bana uymuyor. O halde en iyisi ayrılalım!” diyerek deveyi bıraktı. Ve yalınayak yürüyecek de olsa çölü aşıp amacına Leyla’ya kavuştu.
- Ey dil, sen hem bitmez tükenmez bilmez bir hazinesin hem de dermanı olmayan bir dertsin.
- Fakat bir adam günahta ısrar eder de kötülüğü sanat edinirse, artık o tövbe etmeyi bile aklına getirmez. Günah gönlüne tatlı gelir, derken böyle böyle dinsiz olur gider.
- "Nice dualar vardır ki ziyanın, helâk olmanın bedduanın ta kendisidir. Yüce Rabbimiz onları kereminden dolayı kabul etmez."
- Uykuya dalmış bilgisiz kişiye öğüt vermek çorak toprağa tohum atmak gibidir. Aptallık ve bilgisizlik yırtığı yama tutmaz.
- Her ne yaparsan haddini aşmadan yap, çünkü işlerin hayırlısı orta hallisidir. Arkadaşına pek yüklenme, çok söz söyleme, çokca övme çünkü bu ayrılığa sebep olur.
- Allah'a inananlara bir çağrı var burada. Ey inananlar! Nefse muhalefet etmek ve şeytana uymamak için zorluklara katlanın ve sabır ateşine girin. Böylece, Allah'ın İbrahim Aleyhisselam'a yaptığı gibi ikramlara ulaşacaksınız. Ateşin içerisindeki nimet sofrasına oturacaksınız
- Ölüm girdabında âhiret bilgisine vâkıf olanlar yüzebilir.
- Allah dostları Hak'tan gelene, sızlanmadan, şikayet etmeden boyun eğerler. Zorluklarla savaşmak, Allah'a olan teslimiyetlerinin gereğidir.
Mesnevi'de Geçen Hikayeler İncelemesi - Şahsi Yorumlar
Mesnevî-i şerif elbette bir hikâye kitabı değil.fakat anlattığı öyle hikayeler var ki, nice hikmetler onda billurlaşır, göze görününür olur, yüreğe işler hale gelir.bazan,herhangi bir hayatın kısacık bir ânına dair hikayede hayatın ta kendisi vardır.onu okumak hakikatin bir kapısını açar.açık duran sahte kapıyı kapatır.o ibarettir. Hiç sıkılmadan okuyacağınız bir mevlanı hazretlerinin kitabı.ruhu şad olsun. (Yusuf ekici)
Mevlana'yı ve eserlerini tanımak bizim için hayati bir ihtiyaçtır. Bugün, kültürel geçmişimizi tesis edenleri tanımaya her zamankinden daha çok ihtiyacımız olduğu gerçeği ile karşı karşıyayız. 700 yıl önce söylediği sözlerin yankısı artarak sürüyor. İnsanlığa, inancın gerçek güç olduğunu öğretiyor. En büyük eseri olan Mesnevi onun her yönüyle olgunlaştığı dönemin eseridir. Mesnevinin en zengin malzemesi hikayelerdir. İnsan bu eseri okurken herhangi bir kitabı okur gibi değil, kendisini bir sohbet halkasına girmiş gibi hissediyor. Mesneviden derlenilen hikayeler hikmetleri ile birlikte ele alınmış. Keyifli okumalar (Büşra)
Mevlananın Mesnevisinde geçen hikayeler içindeki hikmetlerle birlikte anlatılmıştır. Bu kitapta sadece hikaye kısımları güzel toplanmış. Ama içine biraz da Mesnevinin hikmet havası daha iyi yerleştirilebilirdi. Böyle de değerli bir çalışma ama azcık yavan kalmış. (Faruk Kaplan)
Mesnevi'de Geçen Hikayeler PDF indirme linki var mı?
Mevlana Celaleddin-i Rumi - Mesnevi'de Geçen Hikayeler kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Mesnevi'de Geçen Hikayeler PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.
Kitabın Yazarı Mevlana Celaleddin-i Rumi Kimdir?
Mevlâna 30 Eylül 1207 yılında bugün Afganistan sınırları içerisinde yer alan Horasan Ülkesi'nin Belh şehrinde doğmuştur. Mevlâna'nın babası Belh Şehrinin ileri gelenlerinden olup, sağlığında 'Bilginlerin Sultânı' ünvanını almış olan Hüseyin Hatibi oğlu Bahâeddin Veled'tir. Annesi ise Belh Emiri Rükneddin'in kızı Mümine Hatun'dur.
Sultânü'I-Ulemâ Bahaeddin Veled, bazı siyasi olaylar ve yaklaşmakta olan Moğol istilası nedeniyle Belh'den ayrılmak zorunda kalmıştır. Sultânü'I-Ulemâ 1212 veya 1213 yıllarında aile fertleri ve yakın dostları ile birlikte Belh'den ayrıldı.
Sultânü'I-Ulemâ'nın ilk durağı Nişâbur olmuştur. Nişâbur şehrinde tanınmış mutasavvıf Feridüddin Attar ile de karşılaştılar. Mevlâna burada küçük yaşına rağmen Feridüddin Attar'ın ilgisini çekmiş ve takdirlerini kazanmıştır.
Sultânü'I Ulemâ Nişabur'dan Bağdat'a ve daha sonra Kufe yolu ile Kâ'be'ye hareket etti. Hac farizasını yerine getirdikten sonra, dönüşte Şam'a uğradı. Şam'dan sonra Malatya, Erzincan, Sivas, Kayseri, Niğde yolu ile Lârende'ye (Karaman) geldiler. Karaman'da Subaşı Emir Musâ'nın yaptırdıkları medreseye yerleştiler.
1222 yılında Karaman'a gelen Sultânü'/-Ulemâ ve ailesi burada 7 yıl kaldılar. Mevlâna 1225 yılında Şerefeddin Lala'nın kızı Gevher Hatun ile Karaman'da evlendi. Bu evlilikten Mevlâna'nın Sultan Veled ve Alâeddin Çelebi adlı iki oğlu oldu. Yıllar sonra Gevher Hatun'u kaybeden Mevlâna bir çocuklu dul olan Kerrâ Hatun ile ikinci evliliğini yaptı. Mevlâna'nın bu evlilikten de Muzaffereddin ve Emir Alim Çelebi adlı iki oğlu ile Melike Hatun adlı bir kızı dünyaya geldi.
Bu yıllarda Anadolu'nun büyük bir kısmı Selçuklu Devleti'nin egemenliği altında idi. Konya'da bu devletin baş şehri idi. Konya sanat eserleri ile donatılmış, ilim adamları ve sanatkarlarla dolup taşmıştı. Kısaca Selçuklu Devleti en parlak devrini yaşıyordu ve Devletin hükümdarı Alâeddin Keykubâd idi. Alâeddin Keykubâd Sultânü'I-Ulemâ Bahaeddin Veled'i Karaman'dan Konya'ya davet etti ve Konya'ya yerleşmesini istedi.
Bahaeddin Veled Sultanın davetini kabul etti ve Konya'ya 3 Mayıs 1228 yılında ailesi ve dostları ile geldiler. Sultan Alâeddin kendilerini
muhteşem bir törenle karşıladı ve Altunapa (İplikçi) Medresesi'ni ikametlerine tahsis ettiler.
Sultânü'l-Ulemâ 12 Ocak 1231 yılında Konya'da vefat etti. Mezar yeri olarak, Selçuklu Sarayının Gül Bahçesi seçildi. Halen müze olarak kullanılan Mevlâna Dergâhı'ndaki bugünkü yerine defnolundu.
Sultânü'I-Ulemâ ölünce, talebeleri ve müridleri bu defa Mevlâna'nın çevresinde toplandılar. Mevlâna'yı babasının tek varisi olarak gördüler. Gerçekten de Mevlâna büyük bir ilim ve din bilgini olmuş, İplikçi Medresesi'nde vaazlar veriyordu. Vaazları kendisini dinlemeye gelenlerle dolup taşıyordu.
Mevlâna 15 Kasım 1244 yılında Şems-i Tebrizi ile karşılaştı. Mevlâna Şems'de 'mutlak kemâlin varlığını' cemalinde de 'Tanrı nurlarını' görmüştü. Ancak beraberlikleri uzun sürmedi. Şems aniden öldü.
Mevlâna Şems'in ölümünden sonra uzun yıllar inzivaya çekildi. Daha sonraki yıllarda Selâhaddin Zerkubi ve Hüsameddin Çelebi, Şems-i Tebrizi'nin yerini doldurmaya çalıştılar.
Mevlana Celaleddin-i Rumi Kitapları - Eserleri
- Mesnevi'den Seçmeler
- Mesnevi Cilt 1
- Mesnevi Cilt 4
- Fihi Ma Fih
- Gül Bahçesi
- Mesnevi'de Geçen Hikayeler
- Kalem Yazamadı Aşkı
- Dost Görünen Düşman
- Mesnevi
- Toprak Gibi Ol
- Aşkname
- Ya Olduğun Gibi Görün Ya Göründüğün Gibi Ol
- Rubailer
- Aşk Şehri
- Akarsu Gibi Ol
- Mecalis-i Seba (Yedi Meclis)
- Bir Demet Gül
- Mesnevi Bahçesi
- Divan-ı Kebir
- Mesnevi Hikayeleri
- Aşk'a Gel
- Aşk ve Dergah
- Aşk- ı Gizem
- Mesnevi Cilt 2
- Mesnevi Cilt 3
- Mesnevi Cilt 5
- Mesnevi Cilt 6
- Ben Bende Değil
- Mevlana
- Eserlerinden Seçmeler
- Deniz Gibi Ol
- Veciz sözler
- Sufinin Yolu
- Gece Gibi Ol
- Güneş Gibi Ol
- Herkes İçin Mesneviname
- Aşktan Doğduk Biz
- Aşk-ı Lamekan
- Mesnevi'den Erotik Hikayeler
- Mektubat
- Mesnevi ve Şerhi
- Mevlana'dan Seçmeler
- Aşk de Ötesini Bırak Mevlana'dan Öyküler
- Mesnevi'den Her Güne Bir Hikmet
- Ne Olursan Ol
- Divân-ı Kebir'den Seçmeler
- Gerçek Aşk
- Mesnevi'den Çocuklara Seçme Hikayeler
- Etme; Külliyat-ı Şems-i Tebrizi Güldestesi
- Yedi Öğüt
- Mesnevi Aşk Şeriatı
- Seçme Rubailer
- Mesneviden Seçmeler
- Kızıl Postun Eşiğinde
- Sır Tutabilir misin?
- Mevlana'dan Ruha Dokunan Düşünceler
- Aşk
- Mesnevi-i Şerif
- The Love Poems of Rumi
- Mesnevi-i Şerif Şerhi - 1
- Ben Sağırım Efendim
- Şems ile Sohbet
- Can Yücedir Göklerden
- Mesnevi-i Şerif Şerhi - 4
- Sabır Kapısı
- Mesnevi-i Şerif Şerhi - 5
- Mesnevi-i Şerif Şerhi
- Mesnevi (6 Cilt Takım)
- Aşk Dile Gelince
- Mesnevi'den Seçmeler
- Mesnevi’de İnsan
- Aşk Şiirleri
- Eşq Pərvanəsi
- Mesnevi Tercümesi Cilt - 2
- Mesnevi Tercümesi Cilt - 3
- Mesnevi Tercümesi Cilt - 5
- The Masnavi
- Mesnevi-i Şerif Şerhi 2
- Mesnevi-i Şerif Şerhi - 8
- Mesnevi-i Şerif Şerhi - 2
- Mesnevi-i Şerif Şerhi - 3
- Mesnevi-i Şerif Şerhi - 4
- Mesnevi-i Şerif Şerhi - 6
- Mesnevi-i Şerif Şerhi - 7
- Mesnevi-i Şerif Şerhi - 9
- Mesnevi-i Şerif Şerhi - 10
- Mesnevi-i Şerif Şerhi - 11
- Mesnevi-i Şerif Şerhi - 12
- Mesnevi-i Şerif Şerhi - 13
- Mesnevi
- Mesnevi 1
- Mesnevi 2
- Mesnevi 3
- Mesnevi 4
- Mesnevi 5
- Mesnevi 6
- Canan ile Sohbet
- Maşuk ile Sohbet
- Mesnevi'den Seçmeler
- Divan-ı Şems
- Mesnevi Dünya Rüyası
- Mevlana'dan Masallar Set
- Sen Allah’a Güven
- Rumi Mecalis-i Seb'a Yedi Vaaz
- Bütün Eserleri Seçmeler
- Ölü Gibi Ol
- Mesnevi Cilt 4-5-6
- Mesnevi-i Manevi
- Fihi Ma-fih ve Mecalis-i Seba'dan Seçmeler
- Rumi
- Mesnevi Tercümesi Cilt - 1
- Mesnevi Tercümesi Cilt - 4
- Mesnevi Tercümesi Cilt - 6
- Fihi Ma Fih'ten Seçmeler
- Mesnevi'den Hikayeler
- Mesnevi (2 Cilt) & Manzum Tercüme
- Mevlana Celaleddin Rumi'nin BÜTÜN ESERLERİNDEN SEÇMELER
- Dert Etme Dua Et
- Mesnevi'den Seçmeler
- Akıllı Papağan
- Dörtlükler - Rubailer
- Mesnevî-i Muradiye
- Makalat
- Mevlana'nın Mesnevi'sinden Hikâyeler
Mevlana Celaleddin-i Rumi Alıntıları - Sözleri
- "Nice dualar vardır ki ziyanın, helâk olmanın bedduanın ta kendisidir. Yüce Rabbimiz onları kereminden dolayı kabul etmez." (Mesnevi'de Geçen Hikayeler)
- Orada çıxış edən hər bir alim ya keçmiş alimlərin sözünü, ya da övliyalardan bir kəramət danışırdı. Onlara diqqətlə qulaq asan Şəms dözə bilməyib dedi: - Nə vaxta qədər başqalarının sözü ilə zaman keçirəcəksiniz? Nə vaxt "qəlbim Rəbbimdən rəvayət etdi" deyəcəksiniz? Nə üçün başqalarının əsası ilə gəzirsiniz? Haradadır sizin sözləriniz? Haradadır sizin əsərləriniz? Sizin öz qəlbinizin sözü yoxdurmu? (Eşq Pərvanəsi)
- “Cânım benim, ümitsizliğe düşme. Bütün canların ümidi gayb âleminden çıkageldi.” (Aşk Şehri)
- Senin Allah demen, Allah'ın (c.c.) lebbeyk kulum -buyur kulum demesidir. Allah (c.c.) isminin zikrini herkese nasip eder mi, bunu sana nasip etmesi az şey mi? (Mesnevi'de Geçen Hikayeler)
- 'Şimdi sorarım sana, Hangi aşk daha büyüktür ? Anlatılarak dile düşen mi, Anlatılamayıp yürek deşen mi ?' (Canan ile Sohbet)
- Altı kişinin kusurlarını, ayıplarını arkasından söylemek gıybet olmaz: 1. Günah işlemesine engel olmak için söylemek. Bir kimse, babasından gizli haram, günah ve suç işleyince, babasının engel olacağını bilenin, babasına söylemesi veya yazarak bildirmesi gıybet olmaz. Mani olacağı bilinmiyor veya fitne çıkacağı tahmin ediliyorsa elbette haber verilmez. Çünkü düşmanlığa sebep olur. 2. Kusur işleyene acıdığı için söylemek. Bir şeyi bilmeyene nasihat vermek, satılmakta olan malın kusurunu müşteriye haber vermek, evlenecek erkeğe, nikah edeceği kızın ayıbını, kusurunu veya evlenecek kıza, evleneceği erkeğin ayıbını kusurunu haber vermek gıybet olmaz. 3. Müslümanları onun şerrinden, kötülüğünden korumak için söylemek. İnsanları haksız yere döveni, mallarını gasp edeni, çalanı, yahut dili ile söverek, iftira ve gıybet ederek zarar vereni söylemek gıybet olmaz. 4. Bir âlime söyleyip, o kusurun dindeki hükmünü (fetvasını) öğrenmek için söylemek. 5. O kusur, ona isim olmuşsa, onu bu isimle tanıtmak mecburiyetinde olmak. 6. Din düşmanlarını, İslâmiyet'i yanlış anlatanları ve yazanları Müslümanlara açıklayıp haber vermek. İnsanlar arasında bir hastalık hâline gelen gıybetten, bunları yapanları sakındırmalıdır. Bu, hem ona, hem de topluma en büyük hizmettir. (Gece Gibi Ol)
- "Aynan, bilir misin, neden gammaz değil? Yüzünden tozu, pası silinmemiş de ondan!" (Mesnevi-i Şerif Şerhi - 1)
- Peki gönül dediğin nedir? Senin bağında açılmış bir çiçek. (Divân-ı Kebir'den Seçmeler)
- Varlık yoklukta gizlenmiştir. (Mesnevi'den Her Güne Bir Hikmet)
- Gerçekten de ben Rabbime gidiyorum 37/99 O'na tevekkül ederim. O bana yeter. (Bütün Eserleri Seçmeler)
- Gelecek, onu görene kadar şekilsizdir. Bir parayı havaya attığında iki olası gelecek vardır, birinde para yazı gelir, diğerinde tura, ama sen görene kadar ikisi de değildir." (Ben Bende Değil)
- Kendi tuzağına tutulmuşsun, nasıl avcılık bu? Kendi evini soymadasın,ne biçim hırsızsın sen? (Aşk Şehri)
- "Aslında uzak düşen kişi, yine vuslat zamanını arar." (Mesnevi-i Şerif Şerhi - 1)
- Mizacım gereği hiçbir kalbin kırılmasını istemem. (Fihi Ma Fih)
- Allah der ki; Kimi benden çok seversen onu senden alırım. Ve ekler; Onsuz yaşayamam deme, seni onsuz da yaşatırım. Ve mevsim geçer, gölge veren ağaçların dalları kurur, Sabır taşar, Canından saydığın yar bile bir gün el olur. Aklın şaşar, dostun düşmana dönüşür. Düşman kalkar dostun olur. Öyle garip bir dünya, Olmaz dediğin ne varsa olur. Düşmem dersin düşersin. Şaşmam dersin şaşarsın. En garibi de budur ya; Öldüm der durur yine de yaşarsın… Mevlana Celaleddin Rumi Fazla söze gerek bırakmamış Mevlana: Onsuz yaşayamam deme, seni onsuz da yaşatırım……… (Mesnevi)
- "Maddi bedenlerimiz, sûretlerimiz ve dış görüşümüz birer testi gibidir. Güzellik ise ilâhi bir şaraptır. Cenab-ı Hakk, bana Leyla'nın suretinde şarap sunmaktadır. Sizin onu görmeniz, benim görmemden çok farklıdır." (Gül Bahçesi)
- Sen beni bıraktın da derdin bırakmadı. Hakikaten de derdin, gamın, senden vefalıymış! (Seçme Rubailer)
- İnsanların çoğu, insan yiyen canavar gibidir. Onların selam vermelerine pek güvenme. Emin olma... Hepsinin gönülleri şeytan yatağıdır. Kendileri de insan şeytanıdır. (Gül Bahçesi)
- Öyle bir arkadaş istiyorum ki, benim derdimi kendine dert edinsin.Fakat öyle kendinden geçsin ki neşe ile gamı birbirinden ayırt edemesin. (Aşk'a Gel)
- Nice tatlılar vardır ki şeker gibidir, fakat o şeker içinde zehir gizlidir. (Mesnevi)