Melnibone'lu Elric Destanı - Michael Moorcock Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Melnibone'lu Elric Destanı kimin eseri? Melnibone'lu Elric Destanı kitabının yazarı kimdir? Melnibone'lu Elric Destanı konusu ve anafikri nedir? Melnibone'lu Elric Destanı kitabı ne anlatıyor? Melnibone'lu Elric Destanı PDF indirme linki var mı? Melnibone'lu Elric Destanı kitabının yazarı Michael Moorcock kimdir? İşte Melnibone'lu Elric Destanı kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

Kitap Künyesi
Yazar: Michael Moorcock
Çevirmen: Yalçın Başaran
Orijinal Adı: Elric of Melnibone
Yayın Evi: Altıkırkbeş Basın Yayın
İSBN: 9799758467227
Sayfa Sayısı: 170
Melnibone'lu Elric Destanı Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
Zamanın kaçınılmaz şafağının karşısında korku saçan bir kahraman. Yakut Taht’ında oturup büyülü Melnibone’nun eski topraklarını yöneten, bir kral. Kendisini ölümsüz macerasına iten keskin ve alaycı bir zekayla lanetlenmiş, ilaçlar ve büyüyle duran bir albino: Elric.Savasçı, büyücü ve imparator Elric, amacına ulaşmak için Cehennem Dükleri’nin en güçlüsü olan Kaos Lordu Arioch’un hizmetine girmek zorundaydı. Kaderi onu şeytani Gölge Kapısı’ndnan geçirerek Nabız Gibi Atan Mağara’nın kalbine ulaştırdı. Orada iki kara kılıç, sahiplerini ve kurbanlarını bekliyor Fırtınayaratan ve Dulbırakan.
Güneş mutsuz gözlerinizin önünde yükselmeye ve rüzgar saçlarınızı savurmaya başladığında, ne güzel bir kadın ne de sorumluluklarınız sizi önünüzde uzanan ölümsüz maceraya doğru atılmaktan alıkoyabilir.
Melnibone'lu Elric Destanı Alıntıları - Sözleri
Melnibone'lu Elric Destanı İncelemesi - Şahsi Yorumlar
Kitaba özel değil genel seriye olan yorumumdur Seri dışardan bakınca Elric'in rastgele maceraları gibi dursa da sürekli arka planda ilerleyen bir hikaye vardı: Kaos ile Yasa savaşı. Serinin geçtiği dünya direk bunun üzerine kuruluydu desek yanlış olmaz. Devlerin savaşı ve o savaştaki bir kuklanın hikayesi. O kukla da tahmin edeceğiniz üzere Melnibone'lu Elric; Beyaz Kurt, Akraba katili, Şeytan, Albino, Melnibone'un son İmparatoru ve çok daha fazlası olan Elric. Yavaş yavaş çökmeye başlayan, zalim ve görkemli imparatorluk olan Melnibone'un son imparatoru Elric, halkının geleneklerine saygı duysa da onun aklını kurcalayan bir konu olan "ahlak" ile çelişiyordu bu gelenekler. Aklında varoluşuna dair pek çok soru bulunuyordu ve bunlara cevap bulmak imkansız gibiydi ve bu sorulara bir cevap arayışına başlar. Bu arayış ile beraber yaşadığı maceralar çok sayıda yeni soru getirirken, az hatta hiç sayıda cevap getiriyordu. Bu maceraların sonucunda kendisini daha büyük bir işin içinde bulur. Rün tanrıları, kaos-yasa lordları, sayısız boyut, sayısız dünya, sayısız evren, zaman ve mekan kavramlarının ötesinde yaşanan olaylar... Her şeyiyle "fantastik" kavramının sınırlarını zorlayan bir seriydi. Her kitapta daha olgunlaşan, her zaman üstüne koyan bir seri. İlk hikayeler yer yer bayabilirken bir anda kendimi bir sonraki sayfaya geçerken bile aşırı heyecanlanırken buldum. 4.kitap ile beraber devasa bir yükseliş yaşarken, son kitaba doğru her sayfada daha epik, daha heyecanlı oldu. Final kitabında ise zirveye ulaştı, tam anlamıyla bir destan -belki de daha fazlası- oldu. Seriye dair bahsedebilecek çok daha fazla şey var aslında, kimisini spoiler olmasın diye yazamıyorum, kimisini ise yazıya dökmekte zorlanıyorum ama her şeyi bir kenara bırakıp tek bir şey söylemem gerekirse çok özel bir deneyimdi. Fantazya ile ilgili bir kişinin bu deneyimi mutlaka yaşaması gerektiğini düşünüyorum. Bugünden yıllar sonra dahi özel bi sevgiyle bakacağım, yıllar sonra dahi yaşattığı hazı unutamayacağım, her zaman tadı damağımda kalacak. Çok güzeldi, çok özeldi (Eren Mert Korkmaz)
''Fantastik serileri seviyorum.'' diyen herkesin okuması gereken büyük serinin ilk kitabı. Melnibone'un hastalıklı kralı Elric'in hikayesinin başlangıcı. Kendisi aslında doğarken ölmesi beklenen ve büyülerle hayatta tutulmuş bir kral evladı. Fiziksel olarak oldukça zayıf, çelimsiz bir karakter. Albino ve bembeyaz bir teni var haliyle. Her ne kadar büyüler işe yarasa da hasta olduğu için düzenli ilaç kullanması gerekiyor. Ayrıca çok güçlü bir iradesi var ve dönemin en güçlü ölümlü büyücüsü olacak kadar yeteneğe sahip. Babası öldükten sonra ise tahta çıkıyor ve tabi ki çatlak sesler mevcut. En önemlisi ise kuzeni Yyrkoon. Pek anlaşamadığı kuzeninin kardeşi ise Elric'in biricik aşkı Cymoril. Dönemin en güçlü uygarlığı olan Melnibone her ne kadar eskiye nazaran güç kaybetse de hala tüm dünyanın toplamına denk bir güce sahip. Savaşlar için Ejderhaları bile var. Ayrıca oldukça enteresan element lordları ve şeytani güçler de mevcut. Bazıları Elric'in dostu, bazılar ise pekte öyle değil... Günümüzün en büyük fantastik yazarlarının bazıları (Özellikle Neil Gaiman, Brandon Sanderson, Alan Moore gibi üst seviye isimler) bu serinin ivediyetle okunması gerektiğini söyler. Çünkü Elric karakteri pek çok kitap karakterine ve ırkına ilham kaynağı olmuştur. Game of Thrones'ta Targaryen ailesi, Kara Elf Serisinde Drizzt Do'urden(Unutulmuş Diyarlar gibi tarihin en büyük serilerinden birinin baş karakteri.), Ejderha Mızrağı serisinde Büyücü Raistlin (Drangonlance serisinin baş karakteri ki seri efsanedir.) bunlardan bazılarıdır. (Hakan Uzun)
Bu ilk kitapta Michael Moorcock bizi Elric ile tanıştırıp, Elric'in Melniboné'da sürdüğü yaşamı ve krallığını anlatıyor. Harika bir giriş kitabı. Sürükleyici ve çok akıcı. Aynı zamanda gayet güzel çevrilmiş. Fantastik kurgu severlere şiddetle tavsiye ederim. (Seda)
Melnibone'lu Elric Destanı PDF indirme linki var mı?
Michael Moorcock - Melnibone'lu Elric Destanı kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Melnibone'lu Elric Destanı PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.
Kitabın Yazarı Michael Moorcock Kimdir?
Michael John Moorcock sıradan bir orta sınıf ailenin çocuğu olarak 18 Aralık 1939 yılında Londra’da dünyaya geldi. II. Dünya Savaşınınyıkıntıları arasında büyüdü. Pek parlak bir öğrenci değildi. Daha küçükken bile gazeteci olmak istiyordu. Onlu yaşlarına geldiğinde fanzinler çıkartmaya başladı. Birkaç yıl sonra öykülerini ve yazılarını satmaya başladı. 1956 yılında, sadece on altı yaşındayken, Tarzan Dergisinin (Tarzan Adventures) editörü oldu. Ancak bu dergide fazla çalışamadı. Bir çizgi roman olan Tarzan Dergisinde daha fazla yazı bulunmasını istediği için dergiden ayrılmak zorunda kaldı. Ardından Sexton Blake Kütüphanesi (Sexton Blake Library) adlı dergide editörlük yaptı.
Bu yıllarda yazarlığın yanı sıra diğer bir tutkusu olan gitar çalmaya da yöneldi. Soho’da kafelerde ve hatta bir genelevde bile çaldı. Fleetwood Mac grubundan Peter Green ile tanışıklığı bu günlere dayanır. Sonraları Paris’de de müzisyenlik yaptı. Avrupa’da bir süre dolaştıktan sonra tekrar İngiltere’ye döndü.
Bu dönemde yazmaya başladığı Elric kitapları ile tanınan bir yazar oldu. 1964 yılında İngiliz bilim kurgu dergisi Yeni Dünyalar (New Worlds) dergisinin editörü oldu. Sıradan sayılabilecek bir bilim kurgu dergisi olan Yeni Dünyalar’ı, altmışların alternatif kültürün bir aracı yaptığı gibi, çağdaş roman anlayışının da önünü açtı. Bu başarısında J.G. Ballard veBrian Aldiss gibi yazarların hikâyelerini yayınlamasının önemli etkisi oldu.
Yetmişlerde tekrar müzik ile ilgilenmeye başladı. İsmini Dorian Hawkmoon adlı karakterinden alan Hawkwind adlı bir grupta çaldı. Grubun The Black Corridor (Kara Koridor) adlı albümünde, Moorcock’un aynı adlı kitabından bire bir alıntılar vardır. 1975’de kaydettiği ve Hawkwind grubunun üyelerinin de çaldığı The New Worlds Fair (Yeni Dünyalar Panayırı) adlı albümü 1981’de yayınlandı. Ayrıca Black Blade (Kara Kılıç) adlı Blue Oyster Cult albümünün sözlerini yazdı. Bu albüm ismini Melnibone’lu Elric’in kılıcı Fırtına Koparan’dan (Stormbringer) almaktaydı. Günümüze kadar Blind Guardian, Summoning, Domine ve Cirith Ungol müzik grupları Moorcock’tan esinlendikleri şarkılar yazmışlardır.
Seksenlerden sonra Moorcock daha “saygın” sayılabilecek Londra Ana (Mother London) ve Bizans Dayanıyor (Byzantium Endures) gibi kitaplar yazdı. Tarzındaki değişmeye rağmen yeni kitaplarında eski karakterlerine sürekli göndermeler yaptı. Bu karakterler hakkında yeni hikâyeler de yazdı.
Moorcock yazmış olduğu fantezi hikâyelerinde, yaratmış olduğu Ebedi Kahraman (Eternal Champion) ve Çoğulevren (Multiverse) kavramlarını sıkça kullanmıştır. Birçok paralel boyut ya da gerçeklikten oluşan çoğulevrende kimlikleri değişen, ancak aynı özden oluşan ya da seçilen Ebedi Şampiyonlar sadece iyilik ve kötülük arasındaki dengeyi sağlamak için değil, aynı zamanda düzen ve kaos arasındaki dengeyi sağlamak için de mücadele ederler. Kullanılan bu iyi-kötü ve düzen-kaos kavramları “Zindanlar ve Ejderhalar” (Dungeons & Dragons) kitaplarında yönelim (alignment) için kullanılmıştır. Kimlikleri değişen bu kahramanların yolları çeşitli hikâyelerde kesişir. Ebedi Şampiyonların muhtemelen en ünlüsü, altmışlı yılların sonunda yazmaya başladığı Melnibone’lu Elric’dir. Elric sıra dışı bir kahraman olarak dikkat çeker. Hükümdarı olduğu, yüzyıllardır insan diyarlarına hükmeden efsanevi imparatorluğun, sevdiği kadın için yağmalanıp yıkılmasına göz yummuş bir imparatordur. Sevdiğini kurtarabilmek için kaosun hizmetkarı bir iblis ile antlaşma yapar ve kana susamış kılıç “Fırtına Koparan’ı” taşımaya başlar. Bu kılıç ile albino ortak bir yaşam sürerler. Elric kılıç için kıyım yaratırken, kılıç da ona yoksun olduğu gücü sağlar. Diğer fantezi hikâyelerindeki kahramanların aksine iyilik için savaşmaz. Burnunun dikine gider, işine geleni yapar. Elric’in hemen hemen yapmış olduğu kahramanca ya da kahramanca sayılabilecek işler, tamamen şartları onu o noktaya getirmesi ile olur. Belki de buna çoğulevrende bir Ebedi Kahraman da olması neden olur. Onu çoğu zaman şartlar zorlar. Birçok boyutun kesişimindeki ortak bir noktada yer alan efsanevi şehir Tanelorn için savaşması da benzer bir şekilde gelişir. Aşağıda biraz daha ayrıntılı değineceğim gibi Moorcock’un yarattığı karakterlerin kahramanlıklarını şartlar belirler.
Köln Dükü Dorian Hawkmoon başka bir Ebedi Kahraman olarak karşımıza çıkar. Günümüzden yaklaşık bin yıl sonra geçen hikâyede, büyük savaşlar ve yıkımdan sonra geride kalan dünya anlatılır. Hikayelerdeki kötü adamlar olan Grenbretan yani Büyük Britanya, Moorcok’un İngiltere ve birçok ülke için yaptığı eleştirileri bünyesinde barındırır. Yazarın da daha sonra açıkça belirteceği gibi kitaplardaki göndermeler bilinçli olarak gayet net ve belirgin olarak yapılmıştır. Elric gibi şartların kurbanı olan Dorian Hawkmoon kaos ve düzen, iyilik ve kötlük arasındaki mücadele de yerini alır.
1967 yılında yazmış olduğu İşte O Adam (Behold the Man) ile Nebula ödülü kazanan Moorcock, bu kitapta zamanda geriye giderek aslında zeka özürlü olan Nasıralı İsa’nın yerine geçerek İsa Mesih olan zaman gezgini Karl Glauger’i anlatır. Glauger organik bir zaman makinesi ile geçmişe, Roma hakimiyetindeki Kudüs ve eşrafına yolculuk yapar. Kullandığı zaman makinesinin bir rahim biçimindedir. Bu onun yeniden doğuşunu simgeler. Ne kadar kaçarsa kaçsın, direnirse dirensin sonunda İsa Mesih rolünde çarmığa gerilir. Belki de mevcut Hristiyan inancı ile dindar hatta dinsiz sayılabilecek biri olan Glauger İsa’nın şahadetini taklit eder. Moorcock’un İşte O Adam’ın Türkçe baskısının önsözünde yazdığı gibi, onun karakterlerinin kahramanlıkları zorlu şartlar ve baskı nedeni ile ortaya çıkar.
Moorcock ayrıca yıllar içerisinde İsa Mesih’e göndermelerde bulunmaktan geri kalmaz. James Colvin adı altında yazdığı hikâyeler ve sevilen karakteri Jerry Cornelius’un baş harleri JC İsa Mesih (Jesus Christ) ile örtüşür.
Moorcock politik görüşlerini açıklamakdan çekinmez. Kendin açıkça “Kraliyet Karşıtı” olarak tanımlar. Konu bilim kurgu ve fantezi olunca, tutucu politik düşüncelerini eserleri ile insanlara empoze ettiklerini düşündüğü yazarları sert ve kendine has bir üslup ile eleştirmekten geri kalmaz. Ktulhu öykülerinin yaratıcısı H.P Lovecraft’ı kadın ve Yahudi düşmanı, ırkçı; I. Asimov ve A.C. Clarke ile bilim kurgunun en önemli yazarlarından biri olarak kabul edilen Robert Heinlein’ı militarist, sağcı olarak niteler ve yazıklarını Adolf Hitler’in Kavgam (Mein Kampf) ile eşleştirir; kapitalizm, rasyonel bencillik ve bireycilik üzerine çalışmaları olan, Rusya doğumlu Amerikalı yazar ve düşünür Ayn Rand’ı “kuduz bir işçi sendikası ve sol karşıtı” olarak eleştirir. J.R.R. Tolkien’in yazdıklarını, hikâyelerdeki mutlu, kırsal İngiltere manzaralarından dolayı A.A. Milne tarafından yazılan Winnie the Pooh öyküsüne benzetirken, Tolkien için “orta sınıf, hristiyan yobaz” kelimelerini kullanır. Bu yazarların öykülerinde çalışan sınıfı kontrol edilmesi, doğru kişiler tarafından yönetilmesi gereken bir yaratık gibi göstererek herkes için dinsel ve ototirer bir düzen içerisinde tek bir doğruyu savunmalarını, her türlü düzen karşıtılığını “kötülük” olarak nitelemelerini ve savaşın tek yol olduğunu savunmalarını eleştirir.
Yazarlar hakkındaki birçok eleştirisinin yanı sıra H.G Wells, Joanna Russ, Philip K. Dick, John Sladek, Thomas M.Disch, gibi yazarları ise yazdıkları eserleri ve duruşları için över.
Bu günlerde Moorcok dostları Mervyn ve Maeye Peake hakkındaki biyografi üzerine çalışmaktadır. Son kitabı The Metatemporal Detective 2007 yılında basılması planlanmaktadır.
Michael Moorcock Kitapları - Eserleri
- İşte İnsan
- Elric: Ruh Hırsızı
- Melnibone'lu Elric Destanı
- Kader Denizlerindeki Denizci
- Beyaz Kurt’un Kaderi
- Elric: Tanelorn’u Kurtarmak
- Kara Kılıç’ın Laneti
- Kaybolan Kule
- Elric: Uyuyan Büyücü
- Fırtına Yaratan
- Elric: Dük Elric
- Elric: Rüya Diyarlarında
- Elric: Kılıçlar ve Güller
- Modem Zamanlar 2.0
- Şafak Kılıcı
- Kafatasındaki Mücevher
- Rünlü Asa
- Çılgın Tanrı'nın Tılsımı
Michael Moorcock Alıntıları - Sözleri
- Ben yanlış zamanda doğmuşum Monica. Bu mantık çağında bana yer yok. Sonunda beni öldürecek. (İşte İnsan)
- Bir insan sıradan bir yaşam sürüp sıradan aktivitelerle meşgul olurken kimsenin duygularını incitmemeyi nasıl başarabilirdi? İnsanlar neden birbirlerine karşı bu kadar gaddardı? Neden savaşlar vardı? (İşte İnsan)
- Yalnızca barış, ama sanırım insanlık ihtiyarlıktan ölene kadar bu gezegen barışa sahip olamayacak. (Elric: Tanelorn’u Kurtarmak)
- Avucuma biraz para say ben de sana geleceğini anlatayım. Biraz daha fazlasını say bugünü anlatırım. (Modem Zamanlar 2.0)
- Eşsiziz ikimiz de; bizi terk eden bir çağın ürünleriyiz. Bu çağa bizden nefret etmesi için bir sebep verelim! (Elric: Ruh Hırsızı)
- Tuzağa düştüm. Batıyorum. Kendim olamıyorum. Diğer insanların beklentileri tarafından şekillendirildim. Herkesin kaderi mi bu? (İşte İnsan)
- —Tanrım? —Tanrım? —Tanrım? —Cevap Yok. (İşte İnsan)
- "O halde dünya zannettiğimden çok daha büyük bir yermiş," dedi Elric. "Evet, öyle," dedi Erekose. "Üzerinde yelken açtığımız bu denizin bir dünyadan fazlasını kapsadığı teorisinden bahsetseydim ne derdin?" "Sana inanmaya niyetlenirdim.," dedi Elric gülümseyerek. "Böylesi teoriler okudum. Dahası kendi dünyam dışındaki dünyalarda maceralara atıldım." (Elric: Dük Elric)
- ' Rehberlik teklifleri her daim kabul edilmeli ama asla güvenilmemelidir.' İkincisi; ' Aşina olandan kork.' Üçüncüsü; 'Garip olan temkinlice kucaklanmalıdır. ' (Elric: Rüya Diyarlarında)
- “Bazen umutsuzluk içinde iyi bir tanrıya sığınmak istiyorum Shaarilla. Geceleri uykusuz bir şekilde yatarken aklım başımdan gidiyor; beni kendine çekecek, ısıtacak, koruyacak, evrenin kao-tik karmaşıklığında düzen olduğunu söyleyecek bir şey -herhangi bir şey- için siyah çorak toprakları geziyor; bana gezegenlerin bu yapısının bir düzene ait olduğunu, yalnızca kötü anarşi sonsuzluğundaki kısa ve parlak bir aklıselimlik kıvılcımı olmadığını söylemesini istediğim bir şey arıyorum.” (Elric: Ruh Hırsızı)
- Ve müzik. Müzik duyduğumda ağlarım. (Modem Zamanlar 2.0)
- İnsanoğlu adalet olan bir dünyaya doğmadı ama böyle bir dünyayı yaratabilir.. (Elric: Ruh Hırsızı)
- İnsanlar gerçek değişimden nefret ederler.. ve genellikle yüzeysel, anlık değişimlerle tatmin olurlar. (Elric: Kılıçlar ve Güller)
- İnsanlar neden birbirlerine karşı bu kadar gaddardı? Neden savaşlar vardı? (İşte İnsan)
- Devasa sürüngenler soğuk gökyüzünde yükseldi. Ejder Efendileri’nin şarkısını coşkuyla söyleyen ve ejderlerini yönlendiren Elric’in uzun beyaz saçları, ağır siyah pelerini uçuşuyordu. Vahşi rüzgar atları süzülür bulutlar boyunca, Korkunç boru öter avaz avaz Siz ve bizdik ilk fatihler, Siz ve biz olacağız en sonuncusu da (Kara Kılıç’ın Laneti)
- "Her şeyi yöneten Düzen İtilmesin kenara elle; Toprak Kralları’na karşı gelen öpülsün taze bir ölümle.” (Elric: Ruh Hırsızı)
- Din korkunun yaratımıydı. Bilgi korkuyu yok eder. Korku olmadan din hayatta kalamaz. (İşte İnsan)
- "Nihayetinde kişi kendini yalnızca eylemleriyle değerlendirebilir," diye geçirdi içinden Elric. "Yaptıklarıma baktım, yapmak istediklerime ya da yapmak istediğimi düşündüğüm şeylere değil. Ve yaptıklarım aptalca, yıkıcı ve amaçsızlardı. (Elric: Uyuyan Büyücü)
- Güçlü bir kötülükle savaşmak için güçlü bir kötülük gerekir. (Elric: Ruh Hırsızı)
- Şayet gerçekten geçmişle bağlarımızı koparmak isteseydik, tek mantıklı gelen şeyi yapardık. Kendi kendimizi öldürürdük. (Modem Zamanlar 2.0)