diorex
sampiyon

Medeniyetler Çatışması - Samuel P. Huntington Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Medeniyetler Çatışması kimin eseri? Medeniyetler Çatışması kitabının yazarı kimdir? Medeniyetler Çatışması konusu ve anafikri nedir? Medeniyetler Çatışması kitabı ne anlatıyor? Medeniyetler Çatışması PDF indirme linki var mı? Medeniyetler Çatışması kitabının yazarı Samuel P. Huntington kimdir? İşte Medeniyetler Çatışması kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

  • 09.09.2022 21:00
Medeniyetler Çatışması - Samuel P. Huntington Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap Künyesi

Yazar: Samuel P. Huntington

Çevirmen: Murat Yılmaz

Yayın Evi: Vadi Yayınları

İSBN: 9789757726354

Sayfa Sayısı: 568

Medeniyetler Çatışması Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Medeniyetler savaşı, her şeyden önce, içinde yaşadığımız çağın kendine özgü yanlarını nasıl anlamamız gerektiğine dair bir açıklama modeli sunmaktadır. Tıpkı yaşadığımız gerçekliği "tarihin son bulmuş" olduğunun göstergeleri istikametinde okuyan "Tarihin Sonu" tezi gibi. Ama daha önemlisi bu tez, tıpkı aynı gerçekliği modernizmin krizi, modernizmin sonu, geç kapitalizmin mantığı, postmodern bir dönemin başlangıcı veya modernizmin daha bir radikalleşmesi, düşünümsel modernliğin başat olması şeklinde tanımlamaya girişen açıklama çerçevelerinin eşliğinde düşünülmesi gereken bir çerçeve gibidir...

(Arka Kapak)

Medeniyetler Çatışması Alıntıları - Sözleri

  • Gelecekteki çatışmalar iktisat ve ideolojiden ziyade kültürel faktörlerce ateşlenecektir.
  • - "Yeni dünyada mücadelenin esas kaynağı, öncelikle ideolojik ve ekonomik olmayacak! Beşeriyet arasındaki büyük bölünmeler ve hâkim mücadele kaynağı, kültürel olacak..."
  • - "Tabiî ki dil, kültürün merkezidir…"
  • Eğer Türkiye bir Batılı ülke olma ısrarından biraz vazgeçer, modernleşme ve demokrasinin bir İslam ülkesinde de mümkün olduğunu göstermeye daha çok ağırlık verirse, bütün dünyaya ve İslam'a büyük bir model olur.
  • Eğer Türkiye bir Batılı ülke olma ısrarından biraz vazgeçer; modernleşme ve demokrasinin bir İslam ülkesinde de mümkün olduğunu göstermeye daha çok ağırlık verirse, bütün dünyaya ve İslam'a büyük bir model olur.
  • - "Güney İtalya’daki bir köyün kültürü, Kuzey İtalya’daki bir köyünkinden farklı olabilir; fakat her ikisi de onları Alman köylerinden farklı kılan müşterek İtalyan kültürünü paylaşacaklardır. Avrupalı toplumlar, kendilerini, sırasıyla, Arap ve Çin toplumlarından ayıran kültürel hususiyetleri paylaşacaklardır..."
  • - "Coca-Kolonizasyon tezinin savunucuları, kültürü tüketim eşyası ile özdeşleştirmektedirler! Halbuki bir kültürün esasını din, dil, değer hükümleri, gelenekler ve âdetler oluşturur..."
  • Batı'daki en mühim değerler, dünya çapındaki en ehemmiyetsiz olanlardır.

Medeniyetler Çatışması İncelemesi - Şahsi Yorumlar

Kitabı tam olarak özümsemek için soğuk savaş dönemini iyi bilmek gerekiyor.Berlin duvarının yıkılışıyla beraber oraya atılan siyasî teoriler üzerinde dünya çapında en çok tartışılan ve üstünde konuşulan teori medeniyetler çatışmasıdır. Okurken ortadoğu da olan bir çok olayın önceden yazılmış olduğunun farkına varacaksınız. Günümüz konjonktürün de hala etkileri vardır. Kitap temel olarak huntigton ın tezi ve bu tezi destekleyen-anti tez sunan akademisyenlerin görüşlerini aktarıyor. Davutoğlu'nun yazdığı anti-tez de gayet güzeldir.Kendi kitabı Stratejik Derinlik'te de oldukça değinmiştir. Bunun yanı sıra en popüler anti-tez i yazan Francis Fukuyama'nın Tarihin Sonu adlı tezi de ayrıntılı okumak gerekir. (Abdurrahim Elri)

Kudretli düşmanlara..: Efendim merhabalar. Bu kitap ya da kitap mı hedef gösterme makalesi mi belli olmayan yazı ilk elden bence esefle karşılanması gerekir. Huntington bu eseri niçin ele aldı niye gereksinim duydu yazmaya şüphelenmemek elde değil. Bana öyle geliyor ki ısmarlama bir makale olmuş. Sanki Batı yapacaklarıni ya da yapmak istediklerini bizzat bu türden yazılarla önceden açıklıyor. Diğer bir yandan kendisinden söz ettirmek için de kaleme almış olabilir yazar. Nitekim fukuyama dan dem vurmakta ve sanki kıskanmakta. Ben de tartışmalı bir makele yayınlayayim ki gündeme oturayim çabası var sanki. Ben bu çabayı hissediyorum. Ayrıca ısmarlama bir makale olduğu düşüncesindeyim aynı zamanda.   Huntington bey önümüzdeki süreçte olabilecek çatışmaları kültüre ve medeniyetlere bağlıyor. Olabilecek savaşlar ne ekonomi ile ilintili de de siyasetle ilintili olacaktır diyor. Savaşların ismi kültürel savaşlar olacak. Hazırlanın kılıçlarımızı çekelim ve bizim gibi halay govend çifte telli horon misket gibi oyunları oynayamayanlari kesecez bicecez kanlarını içecez... Hedefimiz salsa oynayanlar, zılgıt çekemeyenler, vuvuzela ufleyenler, taocular, matruska bebekler yapanlar düğünlerinde boya kullanan hintliler, pandaları koruyan cinliler... Ayni kültürde değiliz ki. Onlar bizim olası düşmanlarımız ve olası savaş gerekçemiz.  Yaw böyle saçma sapan birsey olabikir mi? Kültürler niye savaşsın. Farklı kültürler kaynasip reklilik ortaya koyacakken ne diye böyle bir yazı ele alınıp olası hedefler edinilsin ki. Düşmanca bir yazı bu. Bölme endeksli bir makale bu.. Huntington bey medeniyetleri 7 ya da 8 kısımda inceler. Artık bunu neye dayanarak yapıyorsa. Bu medeniyetler ise şöyle; Batı, Konfüçyüs, Japon, Hint, İslam, Slav-Ortodoks, Latin Amerika ve muhtemelen Afrika.. Önümüzdeki olası savaşlar bu medeniyetler arasında olabilirmis. Bide Afrika için muhtemelen demiyor mu. Kucumseyici tavırlarla.. Yazık yaw. Sorsan diyecek ki e onlarda savaş yeteneği ya da malzemesi artık ne zıkkımsa yok.. Yani esas itibariyle de Afrika için de hamiye ihtiyacı var demek istiyor belki de. Bilemeyecem orasını da ötekileştirdigi gün gibi ortada. Kitabın bir yerinde söyle ele almış durumu ; "Bu deneme, (şu) hipotezleri ileri sürüyor: Medeniyetler arasındaki farklar ciddî ve mühimdir; medeniyet şuuru artıyor; medeniyetler arası mücadele, hâkim global mücadele tarzı olarak ideolojik ve diğer mücadele biçimlerinin yerine geçecek; tarihî olarak Batı medeniyeti içerisinde oynanıp bitmiş bir oyun olan milletlerarası münasebetler artan bir biçimde Batılılaşmışlıktan çıkacak ve Batılı olmayan medeniyetlerin, basit objeleri değil aktörleri olduğu bir oyun haline gelecek; milletlerarası sahada başarılı siyaset, güvenlik ve ekonomi müesseseleri medeniyetler arası olmaktan ziyade, muhtemelen medeniyetler içerisinde gelişecek; farklı medeniyetlere mensup gruplar arasındaki mücadeleler, aynı medeniyete mensup gruplar arasındaki mücadelelerden daha sık, daha kuvvetli ve daha şiddetli olacak; farklı medeniyetlere mensup gruplar arasındaki şiddetli mücadeleler global savaşlara yol açabilecek en muhtemel ve en tehlikeli tahrik kaynağıdır; Dünya siyasetinin hâkim mihveri "Batı ile geri kalanlar" arasındaki münasebetler olacak, Batılı olmayan bazı bölünük ülkelerdeki elitler memleketlerini Batı'nın bir parçası yapmaya uğraşacaklar fakat bunu başarma konusunda ekseriya büyük manialarla karşılaşacaklar; orta vadeli gelecekte, merkezî bir mücadele mihrakı Batı ve muhtelif İslâmî-Konfüçyen devletler arasında vücut bulacak. Bu, medeniyetler arasındaki çatışmaların arzulanır bir şey olduğunu iltizam etmez. Geleceğin ne tarzda olabileceği hakkında tasvirî hipotezler ileri sürmektir. Mamafih, şayet bunlar makûl hipotezlerse bunlardan Batı politikasına dair çıkarılacak neticeleri gözden geçirmek gerekiyor. Bu neticelerin, kısa vadeli üstünlük ve uzun vadeli uzlaşma arasında (ikiye) ayrılması iyi olur. Açıkça ortadadır ki, kısa vâdede Batının menfaatine olan şey, kendi medeniyeti içinde, bilhassa Avrupai ve Kuzey Amerikan unsurları arasında daha büyük bir birlik ve dayanışmayı ilerletmek; kültürleri Batı'nınkine yakın Doğu Avrupa ve Latin Amerika'yı Batı toplumlarına katmak; Rusya ve Japonya ile işbirliğine dayalı yakın ilişkileri geliştirmek ve sürdürmek; medeniyet arasındaki mahallî mücadeleleri büyük savaşlara dönüştürecek kışkırtmaları önlemek; Konfüçyen ve Islâmî devletlerin askerî  kapasite tenkisatını hafifletmek ve Doğu ile GüneyBatı Asya'daki askeri süperliğini devam ettirmek; Konfüçyen ve Islâmî devletler arasındaki farklılık ve ihtilâfları kullanmak; Batılı değer ve menfaatlere yakınlık duyan diğer medeniyetlerdeki grupları desteklemek; Batılı menfaat ve değerleri yansıtan ve meşrulaştıran milletlerarasi müesseseleri güçlendirmek ve Batılı olmayan devletleri bu müesseselere daha fazla karıştırmaktır." bla bla bla.. Bence kan dondurucu ifadeler. Yıllar önce Küllerin Mirası Bir CIA tarihi adlı bir kitap okumuştum. Sovyetler yıkıldıktan sonra ABD ya da Batı şaşırmış vaziyette ne yapacağını bilememis. Hatta CIA şefleri şimdi biz ne yapacaz kiminle mücadele edecez bundan sonra diyecek duruma gelmişler. Kitapta böyle yazıyordu yani. İlerlemeyi, düşmanın varlığına endeslemek demek. Düşmanın varsa ilerlersin yoksa ilerleme olmaz ya da az olur. Soğuk savaştan sonra da Batı kendine düşman aramaya kalkışmıș. Ve en iyi düşman ise radikal İslam'dan başkası olamazmış. Yahu Huntington bu yazıyı bu kitabı okuyup kopyalamis desek yeridir. Ayni şey. Hedef gösterme saptırma artık neyse. Bundan dolayıdır ki yazar da kendince medeniyetleri sıralamis ve olası düşmanlar olarak ele almış. Yine sorsan kendisi tarafsız bir tarihçi gözüyle bakmıştır. Halbuki tamamen Batı'li bir oryantalistten başka da hiç bisey değildir kendisi. Buna verilecek en güzel cvplar dan birini de Edward Said vermiş zaten. (Bu arada Edward Said' ın Şarkıyatçılık kitabını okumanızı tavsiye ederim) Kitapta Türkiye'ye de oldukça yer vermiştir. Türkiye nin yönünün Batı olması durumunda kazançlı çıkacağını dile getirmiştir. Lakin İslami tarzda bir yönelim içine girecek olursa Türkiye için iyi olmayacak şeyler vardır demiştir bence. Türkiye, yazara göre İslam ülkelerine rol model olabilecek tek ülkedir. Çünkü yönü Batı 'ya yöneliktir. Ve bunu da Mustafa Kemal Atatürk' e bağlamaktadir. Ona göre Atatürk ülkeyi modernize edip örnek ülke olma konumuna getirmiştir. Türkiyenin olası üç yönü vardır yazara göre. Batı, İslam ve Orta Asya.. Eğer ki Batı dışında yönelimler olacak olursa zamanla marjinallesecek ve kaybedecektir. Totalde Huntington un söylediklerinin gerçekleşmesi olasıdır bence. Yani söylediklerinde haklı olabilir ve gün geldiğinde gerçekten de medeniyetler çatısabilir. Şerh koyduğum durum bu değil. Eleştirdiğim nokta bunu bilimsel bir ifadeyle değil de hedef göstererek yapması. Ve bu ısmarlama bir yazı. Kalemsörlük resmen. Akla gelmeyecek bir şeyi gündeme getirmek. Bu yazıyı okuyan zihniyet aaa hakkaten de öyle olabilir diyerekten mevzilenir yani. Çünkü basit bir makale olmamakla birlikte Batı'nın emellerinin ne olduğu konusunda brifing verir gibi ele almış makaleyi.. Okumakta zorlanacaginiz bir eser değil. Dili açık güzel vs vs. Makaleler ve karşı makaleler şeklinde ele alınmış. Turkiyeden de karşı makaleler var kitapta. Herkesin okuması, çatışmasız kavgasız gürültüsüz bir gelecek temennisiyle Esenlikle... İyi okumalar (Çekiçli feylesof)

11 Eylül öncesi yazılmış ve bence tamamiyle propaganda amacıyla servis edilmiş, soğuk savaşın bitimiyle ve kominizmin çökmesiyle yeni bir düşman yaratma kaygıları içeren bir kitap. Kitabın ismi dahi çelişki içeriyor. Medeniyet medeni'den gelir ve medeni olanda çatışma olmaz uzlaşma olur. Kitap medeniyetleri din referanslı bir konuma indirgeyerek, var olan medeniyetleri İslam medeniyeti, Budizm odaklı çin medeniyeti, Hint medeniyeti ve kitabın genel örgüsü içindeki ana ilkelerini hristiyanliktan alan batı medeniyeti olarak sınırlandırmıştır. Çatışmanın özellikle batı medeniyetinin evrensellik ve emperyal yapısından kaynaklandığını da itiraf eden Huntington, kitabinda sanal bir dunya savaşı bile oluşturmuştur. Kitap aslında medeniyet çatışması derken İslam medeniyeti karşıtlığı ve korkusu çizmektedir. Batının ahlaki çöküşte olduğunu itiraf eden Huntington, kitaptaki şu cümlerle bence kitabın ana amacını ortaya koyuyor. " İslamın sınırları kanlıdır, dolayısıyla iç kısımları da", "İslam medeniyetinin çekirdek bir devleti yoktur, ne Türkiye, ne İran ne de Suudi Arabistan bunu sağliyacak yetkinlikde değildir", "Batı medeniyeti Avrupa'da merkezi bileşeni hristiyanlığın zayıflamasıyla aşınabilir." (Murat)

Medeniyetler Çatışması PDF indirme linki var mı?

Samuel P. Huntington - Medeniyetler Çatışması kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Medeniyetler Çatışması PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Samuel P. Huntington Kimdir?

Samuel Phillips Huntington (d. 18 Nisan 1927 New York, ABD - ö. 24 Aralık 2008, Massachusetts, ABD) ABD'li siyaset bilimci.

Ölümünden önce Harvard Üniversitesi'ne bağlı John M. Olin Stratejik Araştırmalar Enstitüsünde öğretim görevlisiydi. Aynı zamanda ABDSavunma Bakanlığı'na danışmanlık yapmaktaydı.

"Medeniyetler Çatışması"

Pek çok sayıda çalışmaya imza atmış olmakla birlikte, ülkemizde ve dünyanın çeşitli yerlerinde daha çok Medeniyetler Çatışması adlı kitabıyla tanınmaktadır.

Huntington 1988 tarihinde yayımlanan kitabında ülkeler arasındaki çatışmaların ve ülkelerin kendi bünyelerinde yaşanan çatışmaların giderek kültürel ağırlık kazandığını savunmaktadır. Yazar, küreselleşme sürecinde Batı ve diğerleri arasındaki çatışmaların artacağı öngörüsünde bulunmaktadır. Huntington, milli devletlerin 21'nci yüzyılla birlikte artık merkezi siyasi rolünün tamamlandığı görüşüne asla katılmamaktadır.

"Biz kimiz?"

2004 yılında yayımlanan "Biz kimiz? Amerika'nın Ulusal Kimlik Arayışı" (Who Are We - The Challenges to America's National Identity) başlıklı kitabı da tartışma yaratmıştır. Kitap, medeniyetler çatışması tezini Amerika'nın "içinden" değerlendirmekte, ülkedeki farklı kültürlere ilişkin gözlemini aktarmaktadır. Başta Meksika olmak üzere Latin Amerika'dan gelen göç dalgalarını kaygı verici olarak değerlendirmekte, ABD'nin gerçek milli kimliği olarak kabul ettiği, Avrupalı ilk göçmenlerin Anglo-Sakson-Protestan değerlerine dönüşü önermektedir. Bu yaklaşım, özellikle Latin Amerikalı örgütlerle sol-liberal aydınların tepkisine neden oldu. Huntington'un resmettiği geleceğe dair muhtemel senaryolar, Latin Amerika kökenli göçmenlerin bazı eyaletlerde hakim unsur haline gelip Anglo-Sakson kökenlilerin belli eyaletlerden kaçışını, ABD'nin giderek çift dilli, çift kültürlü bir topluma dönüşümünü içermektedir.

Türkiye tespitleri

Huntington'ın kitaplarında Türkiye'ye de önemli bir yer verildiğine dikkat çekmek gereklidir. Huntington, Türkiye'de Atatürk'ün önderliğinde yaşanan toplumsal değişim sürecini incelemiş, bu konuyu kitaplarında irdelemiştir.

"Değişen Toplumlarda Siyasi Düzen" adlı kitabında Türkiye'yi de bir konu çalışması olarak ele alıp incelemiş olan Huntington, siyasi iktidar tarafından halkın değiştirilmesinin hedeflenerek iktidar yollu gerçekleştirilen bir değişimin ne gibi sonuçlar ortaya çıkaracağı konusuna eğilmiştir.

Huntington, Türkiye'de Atatürk döneminde yaşanan toplumsal değişim ve bu değişimin ürünü kurumsal yapılanma sürecini "Medeniyetler Çatışması" adlı kitabında da ele alıyor. Kitabında Türkiye'ye ayırdığı sayfalarda Türkiye'nin çağdaşlaşmaya direnim gayretleri nedeni ile "kararsız ülke" statüsü kazandığını söyleyen Huntington, siyasal değişimin Türkiye gibi bir ülkede çok tehlikeli olduğuna ve bu gibi uygulamaların "kararsız ülke"ler ortaya çıkaracağına değiniyor. Huntington her ne kadar çağdaşlaşma yanlısı olsa da, bunun doğal bir süreç içinde gerçekleşmesi gerektiğini belirtiyor.

Yazar Türkiye'yi, Atatürk devrimleri ile çağdaşlaşma çabalarına karşı direncin halen süre gelmiş olmasının kendisinde bıraktığı izlenim ile kararsız bir ülke olarak, kendisinin tasavvur ettiği ve belki de uygulamaya dökmek istediği bir Batı / Konfüçyus-İslamcılık ittifakı karşıtlığı tabanlı kurgusal fay hattının diğer tarafında bir karşıt olarak müstakbel müttefiklerine göstermek çabasındadır.

Samuel P. Huntington Kitapları - Eserleri

  • Medeniyetler Çatışması ve Dünya Düzeninin Yeniden Kurulması
  • Medeniyetler Çatışması
  • Asker ve Devlet
  • Üçüncü Dalga Geç 20. Yüzyılda Demokratikleşme
  • Biz Kimiz?

Samuel P. Huntington Alıntıları - Sözleri

  • Doktorlara bakarsanız hiçbir şey sıhhatli değildir; İlahiyatçılara bakarsanız hiçbir şey masum değildir; Askerlere bakarsanız hiçbir şey güvende değildir. (Asker ve Devlet)
  • - "Güney İtalya’daki bir köyün kültürü, Kuzey İtalya’daki bir köyünkinden farklı olabilir; fakat her ikisi de onları Alman köylerinden farklı kılan müşterek İtalyan kültürünü paylaşacaklardır. Avrupalı toplumlar, kendilerini, sırasıyla, Arap ve Çin toplumlarından ayıran kültürel hususiyetleri paylaşacaklardır..." (Medeniyetler Çatışması)
  • (1)Yetişkin erkeklerin %50'sinin oy hakkına sahip olması veya (2) seçilmiş bir parlamentoda çoğunluğun desteğini sürdürmek zorunda olan, halk tarafından genel seçimlerle belirlenen sorumlu bir yürütme organı. (Üçüncü Dalga Geç 20. Yüzyılda Demokratikleşme)
  • Eğer Türkiye bir Batılı ülke olma ısrarından biraz vazgeçer, modernleşme ve demokrasinin bir İslam ülkesinde de mümkün olduğunu göstermeye daha çok ağırlık verirse, bütün dünyaya ve İslam'a büyük bir model olur. (Medeniyetler Çatışması)
  • ne olmadığımızdan nefret etmediğimiz sürece, ne olduğumuzu sevemeyiz. (Medeniyetler Çatışması ve Dünya Düzeninin Yeniden Kurulması)
  • - "Yeni dünyada mücadelenin esas kaynağı, öncelikle ideolojik ve ekonomik olmayacak! Beşeriyet arasındaki büyük bölünmeler ve hâkim mücadele kaynağı, kültürel olacak..." (Medeniyetler Çatışması)
  • birisi kimlerin insan olduğuna karar verene kadar, insanlar kim olduklarına karar veremez. (Medeniyetler Çatışması ve Dünya Düzeninin Yeniden Kurulması)
  • Kimliklerini arayan, etnik durumlarını yeniden keşfeden halklar için düşmanlar olmazsa olmazdır. Potansiyel olarak en tehlikeli düşmanlıklar dünyanın en büyük medeniyetleri arasındaki fay çizgisinde yer almaktadır. (Medeniyetler Çatışması ve Dünya Düzeninin Yeniden Kurulması)
  • liderlerinin boş yaygaraları ve alimlerin dar kafalı sızlanmaları, müslümanları acınacak duruma düşürüyor, düşmanları olan dev kapıdayken, kendi aralarında tartışan pigmelere benzemelerine neden oluyor. (Medeniyetler Çatışması ve Dünya Düzeninin Yeniden Kurulması)
  • "Savaş, karanlığında hiç kimsenin güvenli bir adımla hareket edemeyeceği gölgeler doludur... Tüm bilimlerin ilke ve kuralları vardır. savaşın ise yoktur" Mareşal Saxe (Asker ve Devlet)
  • Gelecekteki çatışmalar iktisat ve ideolojiden ziyade kültürel faktörlerce ateşlenecektir. (Medeniyetler Çatışması)
  • Eğer Türkiye bir Batılı ülke olma ısrarından biraz vazgeçer; modernleşme ve demokrasinin bir İslam ülkesinde de mümkün olduğunu göstermeye daha çok ağırlık verirse, bütün dünyaya ve İslam'a büyük bir model olur. (Medeniyetler Çatışması)
  • Vaclav Havel, “Kültürel anlaş­ mazlıklar tarihin hiçbir döneminde olmadığı kadar çoğal­ mış ve tehlikeli bir hale gelmiştir,” biçiminde bir gözlemde bulunmuş ve Jacques Delors da “Gelecekteki çatışmalar ekonomik veya ideolojik nedenlerden değil, kültürel faktör­lerden kaynaklanacaktır,”diyerek bu görüşü paylaşmıştır. En tehlikeli kültürel çatışmalar da medeniyetler arasındaki fay çizgisinde yer almaktadır. (Medeniyetler Çatışması ve Dünya Düzeninin Yeniden Kurulması)
  • En güçlü; gücünü hak, boyun eğmeyi de ödev biçimine sokmadıkça, daima efendi kalacak kadar güçlü değildir (Üçüncü Dalga Geç 20. Yüzyılda Demokratikleşme)
  • Şu andaki biçimiyle Batı sekularizminin insan haklarının en iyi taşıyıcısı olduğunu düşünmüyorum. Batı sekülarizmi "güzel hayat"ın anlamına dayanak oluşturan tanimların, esas olarak hedonizm, kendini tatmin ve tüketim olduğu kültürel bir dalgadır. İnsanlık, bundan daha farklı bir şey olmalı. Bu kadar büyük bir manevi ve ahlâkî boşlukta politik bireyin korunması çok fazla şey ifade etmez. (Brzezinski ile mülakat) (Medeniyetler Çatışması ve Dünya Düzeninin Yeniden Kurulması)
  • İslâmî ahlâk kurallarının egemen olduğu gerçekten dindar bir toplumun, kişiye sadece politik ya da ekonomik bir unsur değil, bütünüyle "insan" olarak değer veren bir toplum olduğunu görebiliriz. (Brzezinski ile mülakat) (Medeniyetler Çatışması ve Dünya Düzeninin Yeniden Kurulması)
  • - "Tabiî ki dil, kültürün merkezidir…" (Medeniyetler Çatışması)
  • tarih, düz bir çizgi boyunca ilerlemez; ama usta ve kararlı liderlerce itildiğinde ileri doğru gider. (Üçüncü Dalga Geç 20. Yüzyılda Demokratikleşme)
  • dil, kültürün merkezidir. (Medeniyetler Çatışması ve Dünya Düzeninin Yeniden Kurulması)
  • - "Coca-Kolonizasyon tezinin savunucuları, kültürü tüketim eşyası ile özdeşleştirmektedirler! Halbuki bir kültürün esasını din, dil, değer hükümleri, gelenekler ve âdetler oluşturur..." (Medeniyetler Çatışması)

Yorum Yaz