Mavi Sakal - Max Frisch Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Mavi Sakal kimin eseri? Mavi Sakal kitabının yazarı kimdir? Mavi Sakal konusu ve anafikri nedir? Mavi Sakal kitabı ne anlatıyor? Mavi Sakal PDF indirme linki var mı? Mavi Sakal kitabının yazarı Max Frisch kimdir? İşte Mavi Sakal kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

  • 14.09.2022 11:00
Mavi Sakal - Max Frisch Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap Künyesi

Yazar: Max Frisch

Çevirmen: Dürrin Tunç

Editör: Ersel Topraktepe

Tasarımcı: Mehmet Ulusel

Tasarımcı: Akgül Yıldız

Orijinal Adı: Blaubart

Yayın Evi: Yapı Kredi Yayınları

İSBN: 9789750846250

Sayfa Sayısı: 96

Mavi Sakal Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Doktor Schaad eski karısını boğarak öldürmek suçundan tutukludur. Savcı için cinayet nedeni bellidir: Kıskançlık. Beraat etmesinin ardından Schaad’ın zihninde süregiden kah gerçek kah hayali yargılama sürecine ve bu sürecin ona çağrıştırdıklarına tanık oluruz...

Adını Perrault’nun, karılarını öldürüp bodrumda saklayan masal kahramanı Mavi Sakal’dan alan romanı için Max Frisch şöyle diyor: Schaad suçtan ne anladığını bilmiyor, günümüzde bunu bilmeyen yalnızca o değil sanırım. Schaad örtük bir suçluluk duygusu hissediyor Benim için bu kitabın merkezinde suçun eylemle kanıtlanamadığı bir vakada suç ve suçsuzluk sorunu yer alıyor Beni ilgilendiren, vakanın kendisi değil, hakikati bulma yöntemi ve tekniği, yani yargı…

Mavi Sakal çok iyi işlenmiş bir anlatı. Simenon da Agatha Christie de daha iyisini yapamazdı.

Hans Mayer, Die Zeit

Mavi Sakal Alıntıları - Sözleri

  • Benim arkadaşa ihtiyacım yok. Kendi kendime düşünürüm.
  • “Yolculukların sonu eve dönüştür.”
  • Benim arkadaşa ihtiyacım yok. Kendi kendime düşünürüm.
  • ... kadınları hiç durmadan bilmece gibi çözmeye çalışıyorsunuz, peki bir kadın sizin erkekçe yorumunuza uymuyorsa ne oluyor?
  • Ortak bellek diye bir şey yok.
  • - Sanığa şunu sormak istiyorum: Tek bir kadını olsun anladığını düşünüyor mu? Çünkü bence, Doktor Shaad, anlamışa benzemiyorsunuz, kadınları hiç durmadan bilmece gibi çözmeye çalışıyorsunuz, peki bir kadın sizin erkekçe yorumunuza uymuyorsa ne oluyor?
  • Yedi karısını da öldüren ve cesetlerini bodrumda saklayan şövalyenin masalı on yedinci yüzyılda Charles Perrault isimli bir Fransız tarafından yazılmış.

Mavi Sakal İncelemesi - Şahsi Yorumlar

Anlatacak veya diyecek hiçbir şeyim yok çünkü okuduğumdan ne yazık ki (muhtemelen benşm yetersizliğim) hiçbir şey anlamadım. Neden? Bunu sordum kendime, neden? Bir insan neden böyle bi kitap yazar ve okuyanlar bunu nasıl sever. Bana göre zaman kaybı, hoş zaten çok kısa anca 1-2 saatinizi alır ama ben herhangi bir övgüyü hakedecek bir şey göremedim. (Ekinç Eser)

Mavi Sakal, İsviçreli yazarın son romanı, daha çok günlükleri ve tiyatro oyunlarıyla ünlü ve bu özelliği, kitabın formu her ne kadar roman diye belirlense de, bu eserine de sirayet etmiş. Adını Perrault’un aynı adlı masalından almasının sebebi, baş karakterin defalarca evlenmiş ve eski eşlerinden birinin cinayete kurban gitmiş olması. Soruşturma sürecinden çok, yargı sürecini anlatması, eylemle kanıtlanamamış suç karşısında, modern toplumun ahlaki açmazları ve kişinin kimlik sorunsalı üzerine kurulu. Bir anlatıcıya sahip olmayan, tanık, savcı diyalogları, nadiren de yargılananın anlar/anılar şeklindeki silik kafa sesinden oluşan akış, hakimiyet ve takip açısından rahatsızlık verici. Ve bu özelliğiyle de, yazarın ustalık sahası olan tiyatro ile benzeş. Hem zaman, hem “tanık” figürü değişken sekmeler halinde. Birinci eş şahitliğinden, üçe geçerken, henüz birincinin bittiğini idrak için bir es istiyor. Yazarının olgunluk ve ustalık çağı ürünü olmasını, okurken zaten hissediyorsunuz. Üsluba sinmiş bir rahatlık ve dinginlik var. Baş karakterin, soğukkanlı duruşu, tüm hayatı altüst olurken, olanlara neredeyse tepkisiz tavrı enteresan. Açıkça ben alırken, cüssesinden ötürü, çanta kitabı olarak düşünmüş, lakin kalabalık yerlerde okuduğumu anlamakta zorlanınca evde bitirmiştim:) Yayınevinin çeviri ve baskı konusunda temiz olduğunu söyleyebilirim. Saygılarımla.. (Kitapzede)

Olaylara eleştirel bir uzaklıktan bakmasını bilen,çağdaş bir yapıya sahip yazar. Yazardan okuduğum ilk yapıttı. Roman olan Mavi Sakal içindeki diyaloglar sayesinde tiyatral his de veriyordu. Yazarda dikkatimi çeken şey; çelişki olan yeni insanı geleneksel roman kurallarıyla anlatmaması. Alışılmış romanın ölçütlerinden farklı. Öykülemenin sınırını zorlayan bir roman Mavi Sakal. Diyalektik yapısının etkisini okuduğum kitapta da hissettim; hiçbir şey kesin değil kitapta. Sanığın savunmaları, yaşadıkları, aklından geçenler.. vs. Hiçbiri kesin değil. Çeşitli varyasyonlar var romanda. Bunun nedeninin insanların sürekli değiştiğine inanması, devingenliğin süregelmesi gibi daha birçok çıkarımda bulunabileceğimiz felsefik öğelerin yoğunluğu. Yazarın başlıca bir inceleme konusu olması gerektiğini düşünüyorum. Kısa araştırmalar yazar için tadımlık görüşler bildirir ancak uzun araştırmalar bizi farklı noktalara götürebilir. (Begüm Değer)

Mavi Sakal PDF indirme linki var mı?

Max Frisch - Mavi Sakal kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Mavi Sakal PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Max Frisch Kimdir?

15 Mayıs 1911'de Zürih'te doğan Max Frisch, on altı yaşında yazmaya başladı. Alman dili üzerine eğitim görürken, yirmi iki yaşında babasının ölmesiyle gazetecilik hayatına atıldı. Böylece Doğu Avrupa'ya ilk araştırma gezilerini yaptı. Yirmi beş yaşındayken, Zürih Yüksek Teknik Okulu'na girdi ve 1941'de mimarlık diplomasını aldı. İkinci Dünya Savaşı sırasında İsviçre ordusunda görev yapan Frisch'in 1934'ten itibaren pek çok romanı ve tiyatro oyunu yayınlandı. Yazar 1958'de Almanya'nın en önemli edebiyat ödülü olan Georg Büchner ödülünü, 1976'da da Alman kitapçıların verdiği Barış Ödülü'nü aldı. Yapıtlarının tümünde çağının genel toplumsal bunalımlarını ve geleneklere dayalı düzene karşı uyanan kuşkuyu dile getiren Frisch, bugün çağdaş İsviçre edebiyatını dünya edebiyatında temsil eden en büyük isimlerden biridir. 1991'de hayatını kaybetmiş olan Max Frisch'in başlıca yapıtları şunlardır: Homo Faber, Stiller, Locarno'u Eczacının Düşü, Biyografi, Mavi Sakal, Adım Gantenbein Olsun.

Max Frisch Kitapları - Eserleri

  • Sessizliğin Yanıtı
  • Homo Faber
  • Mavi Sakal
  • Stiller
  • Kont Öderland
  • Montauk
  • Andorra
  • Sorular-Sorular-Sorular
  • İnsan Nedir ki
  • Günlükler 1946-1949
  • Don Juan ya da Geometri Aşkı
  • Bidermann Und Die Brandstifter
  • Locarnolu Eczacının Düşü
  • Biyografi
  • Günlükler 1966-1971
  • Günce
  • Adım Gantenbein Olsun
  • Tirbüşon
  • 2 Oyun Kont Öderland - Santa Cruz
  • Sorular Sorular Sorular
  • Cezaevi Günleri

Max Frisch Alıntıları - Sözleri

  • Eğittiğimiz insan zihninin, temelde türün kendi kendini yok etmesi üzerine tesis edildiğine akıl erdirebilir misiniz!?... (Sorular-Sorular-Sorular)
  • "Sevgili ölüm, henüz yaşamadım." (Sessizliğin Yanıtı)
  • ve her şey yerle bir oluveriyor. (İnsan Nedir ki)
  • Dur! dedi: Sen orada durunca Venüs daha güzel görünüyor... (Homo Faber)
  • Niye mutlu bir düş? (Locarnolu Eczacının Düşü)
  • Birileri parayı getiriyor, diğerleri alıp götürüyor. Her gün böyle. Örneğin birileri paraya ihtiyaçları olduğu için çalışıyor, diğerleriyse onların yerine para çalıştığı için kazanıyor. (Kont Öderland)
  • Sevişmeyle geçen gecelere yazık. (Locarnolu Eczacının Düşü)
  • "Dünyadaki silah birikimini kalemimizle yok edemeyiz, ama iki tarafça da savaş yöntemi olarak kullanılan boş laf yığnlarını allak bullak edebiliriz. (Günce)
  • Benim arkadaşa ihtiyacım yok. Kendi kendime düşünürüm. (Mavi Sakal)
  • Neden sizin gözünüzde hak sahibi degilim? Siz hakikatten güçlümüsünüz? (Andorra)
  • Herkes, er ya da geç kendi hayatı sandığı bir hikaye yaratır. (Adım Gantenbein Olsun)
  • Kıskançlık: Başkasıyla kıyaslanmaktan korku. (Günlükler 1946-1949)
  • Duvardaki çatlak gibi bir şey bu. Çatlağı görmemek için duvarı kâğıtla kaplayabilir insan. Oysa çatlak kalır. (Kont Öderland)
  • Ulaşıl­maz bir uçurumda çürüyen bir döşek (İnsan Nedir ki)
  • ...aslında unuttum yani istemediğim zaman hiç hatırlamam. (Homo Faber)
  • sevilmeye değer demek istiyorum (Homo Faber)
  • "Yalan söylemek, yalancılığın aksine gücümüzü tüketir: yalan bir edimdir, şeytani bir edim. Yalan söylemek başka bir bilinci bilinçli olarak gizlemektir, irade gerektirir ve tehlikeli bir girişimdir her zaman; oysa yalancılık sözcük olarak aynı şeyi ifade etse de merttir, ahlaklıdır, huzurludur. Bu nedenle yalancının söylediğini çürütmek mümkün olmaz asla, tıpkı bir tapınağa saygısızlık edildiğinde olduğu gibi öfkelenir insan sadece; onun tapınağı, ona en iyi gelen şeyin , gerçeğin , kendi gerçeğinin değil , asıl gerçeğin sonsuz, değiştirilemez, dokunulmaz, kutsal ve mutlak olduğuna duyduğu güven ve umuttur. (Günlükler 1966-1971)
  • Senin bana özgürlük tanıman gerekmez, gereksinim duyarsam kendi özgürlüğümü kendim alırım. (Stiller)
  • "Beni duyuyormusun? Ben diyorumki: sen korkak değilsin. Eğer diğer Andorralılar gibi olmak istersen, işte o zaman korkaksın..." (Andorra)
  • İnsanın öz-özlüyündə bütöv olmaması dəhşətli bir şeydi! Və onun bütövləşmək arzusu nə qədər güclüdürsə, onu başqa cinsə nökərçiliyə vermiş taleyin lənəti də o qədər güclü olur. (Don Juan ya da Geometri Aşkı)

Yorum Yaz