Malafa - Hakan Günday Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Malafa kimin eseri? Malafa kitabının yazarı kimdir? Malafa konusu ve anafikri nedir? Malafa kitabı ne anlatıyor? Malafa kitabının yazarı Hakan Günday kimdir? İşte Malafa kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...
Kitap Künyesi
Yazar: Hakan Günday
Yayın Evi: Doğan Kitap
İSBN: 9789759914981
Sayfa Sayısı: 212
Malafa Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
Bir kuyumcu dükkânının kapısından giriyorsunuz. Gösterişli, albenili bir dükkân burası. Pahalı mücevherlere ulaşıyorsunuz. Ama önce tezgâhtarlar... Yani tezgah. Önce tezgahtan geçiyorsunuz. Ya da hep tezgâhta kalıyorsunuz. Hayatta da olduğu gibi... Bir kuyumcu dükkânına kocaman bir dünyayı sığdırıyor Hakan Günday.. Kozan, ana karakaterimiz tezgâhtardır. Eline ne geçerse satabilecek kadar başarılı… Ağzı laf yapan, herkesi ikna edebilecek kadar laf yapan bir tezgâhtar. Onun kullandığı dili kullanıyor Günday da. O jargonla konuşuyor. Satmak dışında dünyada olup biten hiçbir şeyi umursamayan Kozan da bugünün insanını yeniden tanımlıyor. Yüzeysellik ve satmak… Her şeyden ve hepsinden önemlisi satmak, yani başarı. Kocaman bir yalanın hüküm sürdüğü bu büyük kuyumcu, ona göre, büyük bir kuyu. Bir hayaller ve yalanlar diyarı burası. Hakan Günday Malafa’da eğlenceli bir düzen eleştirisine imza atıyor.
Malafa Alıntıları - Sözleri
- İnsan kendine haksızlık eden tek hayvan…
- Sevdiğini söylediği zaman ona kim inanacak? Nerede ölecek? Bütün bunları yaptığı için ona kim teşekkür edecek?
- En azından bir zamanlar, bütün insanlar dürüsttü..
- Düşünce, insanın ölümsüz olan tek organıdır.
- Sevgili dostum, insanlar düşünmeyi unutmakla başlarlar hayvanlaşmaya. Nedenle sonucu eşleştirmeyi unutmakla başlarlar insanlıklarından uzaklaşmaya. Dürüstlükten vazgeçmenin tek nedeni düşünmeyi unutmaktır. Yalan söyleyerek gündelik sorunlarından kurtulan ve yüzeysel acılarını sonlandıran insanın ödeyeceği bedel, yalan söylediği için duyacağı pişmanlık acısıdır. Yüzeysel acı, pişmanlık acısının yanında diş ağrısı gibi kalır. İşte, insan, bu kadar basit bir hesabı bile yapamaz. Çünkü düşünmeyi unutmuştur. Dolayısıyla dürüst değildir.
- "İnsanlar çoğu zaman gerçekleştiremeyecekleri hayaller kuruyorlar. Hayallerini gerçekleştirememelerinin nedeni, nasıl yapacaklarını bilememeleri ve karşılarına fırsatların çıkmaması. Ama her şey bir karşılaşmadan ibaret."
- Oysa merhamet artık üretilmiyordu. Raftakilerin de tarihi çoktan geçmişti.
- Gerçek hayatı ancak bir ölü kadar umursuyor.
- Ama dürüstlük bize o kadar uzak ki! Sadece adını biliyoruz. Ama neye benzediğinden haberimiz bile yok!
- Kendisini anlayamamış her insanın boğazındaki kılçık yarasıyla yaşamak zorundaydı. Yaşadığı süre içinde, boğazı yarayla kaplanacak ve hiçbir zaman kendisini tanıyamamış olmanın acısını çekecekti.
- Kendinden başka kimsesi yoktu. Dört dilde birden. Her dilde tövbenin karşılığı vardı. Çünkü pişmanlık ilk insandan torunlarına mirastı.
- Her meziyetin bir eziyeti vardır.
- Anımsamamanın yolu, belleğe giden asfaltın tıkanmasından geçiyordu ..
- Unutmak, var olanı yok etmektir. Geriye sadece hayatı sürdürmek için gerekli olanlar kalır.
- İnsanlar çoğu zaman gerçekleştiremeyecekleri hayaller kuruyorlar
Malafa İncelemesi - Şahsi Yorumlar
Hakan Günday: HAKAN GÜNDAY için artık açıklamaya gerek bile yok yeteneğinin göstergesi tüm kitapları. Genç yazarlar arasında şüphesiz en yeteneklisi. Okumalısınız diyemem ama düşünüyorsanız okumalısınız. rahatsız edici ve bir o kadar da güzel (Seher ulusoy)
10! 10! 10! 10 puan!: Dünyadaki tüm 10 puanları versem sanırım yetmez Hakan Günday’a. Hayatıma girdiği günden beri seçmiş olduğu konuları, yazma şekli, tüm açıklığı ile mevzuyu okuyana adeta bir tokat gibi çarpması beni benden alıyor. Bir gün yazarsam böyle yazmak isterim. Gelelim kitaba… Zor bir iş. Filmde bunu verebilirsiniz. Kapalı, tek mekanda, sınırlı bir zamanda geçen olayı geriye dönüşlerle tüm hikayeyi anlatacak kadar genişletebilirsiniz ve sonunda hikaye “hımm demek ki böyle oluyor bu işler” diyeceğiniz bir düzeni anlattığınızı düşündüğünüz esnada yönetmen yönetmenliğini, senarist senaristliğini yapar (ki bazen ikisi aynı kişidir) sizi bir sürprizle ters köşe yapar. Hakan Günday bu kitabında işte onu yapmış. O kadar usta, o kadar başarılı ki, bunu görselle değil üstelik yazarak yapmış. Adil olmayan dünya düzenini anlatırken okuyucu itmemek, midesini kelimelerle değil anlatılanlarla bulandırmak için de her kötü fiil, isim ve sıfata da kendince bir karşılık bularak yapmış bunu. O kadar başarılı ki; bir dilin önce küfürleri öğrenildiği düşünülürse küfürlerin turistler tarafından anlaşılmasını engellemek için gerçekten o “center” da o şekilde kullanıldığını ciddi ciddi düşünmedim dersem yalan olur. Tezgahtarların hayatının en zor kısmının “tekrar” olduğunun okuyucuya daha net geçmesi için de tezgahtarın her tekrarında bunun ne kadar zor olduğunu aynı paragrafla defalarca yazarak bizi de tezgahtarın tekrarı gibi aynı zorlukla boğması da takdire şayan. Alkışlıyorum. Bu pis dünyayı daha temiz (!) anlatamazdı. (Tubilikliklik)
Merhabalar, naçizane bir yorumla geldim. Ne okudum, nasıl okudum pek bilmediğim bir kitap oldu. İçinde çok fazla argo kelime olan, anlamak için sözlük açmak zorunda kaldığım bir kitap okudum. O yüzden okumak isteyenlere tavsiyem okurken telefonunuz, bilgisayarınız açık olsun ki kelimeleri ararken zorlanmayın. Kitabı okuyan bir okur arkadaşımız bir platformda Malafa’nın kelimelerini özellikle çıkarmış bundan da yararlanabilirsiniz. Ne okuduğumu anlamama sebebim içindeki kelimeler olmasından ziyade hiç bilmediğim bir alan kuyumculuk ve turizmden bahsetmiş olması da olabilir bilemiyorum. Bir tezgahtarın bir ürünü satabilmek için ister yerli ister yabancı olsun bir turisti nasıl kandırabileceğini o ürünün infosunu nasıl verebileceğini biliyorum. Harika bir satış taktikleri varmış gerçekten de. Kitap herkes tezgahtar olamaz, olması için de bilmesi gerekenler nelerdir bunu anlatıyor. Okuyacaklara keyifli okumalar olsun. Birlikte okuduğumuz için Yolunsonunda ‘ya ne kadar teşekkür etsem az. Çünkü onunla okumuyor olsaydım yarım bırakırdım. (Hayriş)
Malafa PDF indirme linki var mı?
Hakan Günday - Malafa kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Malafa PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.
Kitabın Yazarı Hakan Günday Kimdir?
Hakan Günday (d. 29 Mayıs 1976) Türk yazar. 29 Mayıs 1976'da Rodos'ta doğdu. İlköğrenimini Brüksel'de tamamladı. Ankara Tevfik Fikret Lisesi'ni bitirdikten sonra Hacettepe Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Fransızca Mütercim Tercümanlık Bölümü'nde üniversite eğitimine başladı. Ertesi yıl Üniversite Libre de Bruxelles'in Siyasal Bilimler bölümüne geçti. Öğrenimine Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi'nde devam etti.
İlk romanı "Kinyas ve Kayra"yı 2000 yılında o dönemde Om Yayınevi'nin editörü Nevzat Çelik'in desteği ile yayımladı.
Hakan Günday, eski milletvekillerinden Faik Günday'ın torunudur.
26 Kasım 2014 tarihinde Fransa'nın başkenti Paris'te düzenlenen törende 2014 yılı Türk-Fransız Edebiyat Ödülünü almıştır.
5 Kasım 2015'te, Fransızcaya Encore adıyla çevrilen "Daha" romanıyla Fransa'nın saygın edebiyat ödüllerinden Prix Medicis "En İyi Yabancı Roman Ödülü'nü almıştır.
İlk oyunu olan Malafa, 17. Uluslararası İstanbul Tiyatro Festivali kapsamında gösterime girmiştir (2010).
Romanları
Kinyas ve Kayra (2000)
Zargana (2002)
Piç (2003)
Malafa (2005)
Azil (2007)
Ziyan (2009)
Az (2011)
Daha (2013)
Hakan Günday Kitapları - Eserleri
- Kinyas ve Kayra
- Az
- Daha
- Piç
- Azil
- Zargana
- Ziyan
- Malafa
- Zamir
- Kana Diz Kana
Hakan Günday Alıntıları - Sözleri
- • “İnsanın gerçek özgürlüğü buydu: İstediği kadar ağlayabilmek. Belki bir de, istediği şeye ağlayabilmek…” (Daha)
- Maalesef kurtuluş diye bir şey yok. Çünkü hiçbir son mutlu değildir. Çünkü son dediğin ölümdür. Ve hiçbir ölüm mutlu değildir. (Kana Diz Kana)
- • “İnsanın, kendi gardiyanı olduğu bir hapishaneden kaçması çok zordu ! Ama elbet başaracaktım.” (Daha)
- Onun tek silahı dilidir. Konuşarak öldürür. Konuşarak yaşatır. Konuşarak âşık eder. (Azil)
- “Düşünceler mükemmel, ancak davranışlar kusurludur.” (Azil)
- Kendisini anlayamamış her insanın boğazındaki kılçık yarasıyla yaşamak zorundaydı. Yaşadığı süre içinde, boğazı yarayla kaplanacak ve hiçbir zaman kendisini tanıyamamış olmanın acısını çekecekti. (Malafa)
- Sonunda Tanrı sıkıntıdan patlamıştır.Buna da big bang denir. (Azil)
- Başkası tarafından çizilmiş bir labirentte kendime ait bir çıkış yolu aradım. Bulup bulamadığımı bilmiyorum ve umrumda da değil. Çünkü yıllar önce hayalini kurduğum deney bulmakla değil, aramakla ilgiliydi. Yani deneyin sonucu deneyin kendisiydi. Denedim. (Kana Diz Kana)
- Düşünce, insanın ölümsüz olan tek organıdır. (Malafa)
- Dünyayı ben öldürmedim... Doğduğumda zaten ölüydü... (Zamir)
- Gerçek hayatı ancak bir ölü kadar umursuyor. (Malafa)
- Her meziyetin bir eziyeti vardır. (Malafa)
- Peki kime satacağız bu deliliği? Tabii ki bir korkağa! Hangi korkak delirmek istemez ki! (Kana Diz Kana)
- İnsanlar sadece sevdiklerini kaybedince üzülmezler. Adil olmayan her ölüme üzülürler. İntihar adil değildir.. (Zargana)
- Unutma ki zaman, gidecek yeri olmayanların evidir. (Azil)
- "Ağla!" demişti. "İstediğin kadar ağla yavrum. Çünkü bir daha ağlamayacaksın." (Az)
- Davranışa dönüşen düşünceler daima geçmişe aittir. (Azil)
- İnsanın kullandığı İlk alet başka bir insandı... _ (Ziyan)
- Sevdiğini söylediği zaman ona kim inanacak? Nerede ölecek? Bütün bunları yaptığı için ona kim teşekkür edecek? (Malafa)
- Hayat, cinsel ilişkiyle bulaşan ölümcül bir hastalıktır. (Zargana)