dedas
Turkcella

Macbeth - William Shakespeare Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Macbeth kimin eseri? Macbeth kitabının yazarı kimdir? Macbeth konusu ve anafikri nedir? Macbeth kitabı ne anlatıyor? Macbeth kitabının yazarı William Shakespeare kimdir? İşte Macbeth kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

  • 25.02.2022 10:00
Macbeth - William Shakespeare Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap Künyesi

Yazar: William Shakespeare

Çevirmen: Sabahattin Eyüboğlu

Yayın Evi: Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları

İSBN: 9789754588590

Sayfa Sayısı: 154

Macbeth Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

William Shakespeare (1564-1616): Oyunları ve şiirlerinde insanlık durumlarını dile getiriş gücüyle yaklaşık 400 yıldır bütün dünya okur ve seyircilerini etkilemeyi sürdüren bu efsanevi yazar, büyük olasılıkla 1606 yılında yazdığı Macbeth’le "yükselme arzusu ve politik hırsın" kişiyi neye dönüştürebileceğini dünü, bugünü ve yarını kapsayacak bir derinlikle öngörmüştür.

Shakespeare'in bu ölümsüz oyunu genellikle evrensel ahlaki değerler açısından ele alınır, Macbeth'in bilinçli bir şekilde kötülüğü seçmesi ve bu seçimin bireysel ve toplumsal sonuçları üzerinde durulur. Ancak Macbeth Shakespeare'in diğer kötü adamlarına benzemez. Çünkü III. Richard ve lago gibi karakterlerin aksine, yaptığı kötülüklerden hiç de zevk almaz; dahası, ilk cinayetini işlediğinde gerçekten acı çeker, sözlerine bakılırsa benliğinde bir iç savaş yaşamaktadır.

Peki doğrununu, yanlışın ne olduğun bilen, ileriyi görme yeteneği olan bir adam niçin kötülüğü seçer? Belki de Macbeth'in trajedisi, geleceğe hükmetmeye çalışırken kötülüğe giden yolda attığı her adımın ona azap vermesinden, ahlaki değerlerden ne denli uzaklaştığını bile bile yoluna devam etmesinden kaynaklanır.

Macbeth Alıntıları - Sözleri

  • En uzun gecelerin de bir sabahı var.
  • Ama unutma ki aşağılık dünyadasın: Çoğu zaman kötülüğü baş tacı edip, İyiliği çılgınlık sayan dünyada.
  • Fakat doğru ya, nasıl da unutmuşum! Kötülüğün takdir edildiği, İyiliğin tehlikeli bir aptallık sayıldığı Bir dünyada yaşıyorum.
  • "Ne olacaksa olur, bırak olsun; en kötü gün de sonucuna varır, bırak varsın."
  • En uzun gecelerin de bir sabahı vardır. _
  • En uzun gecelerin de bir sabahı var...
  • İnsanın içinden geçenler yüzünden okunabilseydi! Nerde! Öyle bir sanatımız yok.
  • Kulağımıza soktukları umudu Söküp alıyorlar yüreğimizden.
  • ''İnsanın düşündükleri Gördüklerinden daha korkunç olurmuş meğer.''
  • En kötü gün de sonuna varır, bırak varsın.

Macbeth İncelemesi - Şahsi Yorumlar

Macbeth - William Shakespeare: Ah Macbeth, Olmasaydı sonun böyle! Şunu söyleyerek başlamak istiyorum. Eseri İş Bankası Kültür Yayınları, Hasan Ali Yücel Klasikleri Dizisinden okudum. Sabahattin Eyüboğlu'nun çevirisi. Oldukça başarılı bir çalışma olmuş. Yaklaşık elli sayfalık bir giriş ve önsöz yer alıyor eserde. Burada Shakespeare döneminde tiyatro, oyunlarının yayımlanması, Shakespeare'in dili, yorumlanması, eleştirisi, oyunlarının kronolojisi yer alıyor. Gerek edebi lezzeti, gerek verdiği mesajlar açısından okunası bir eser. Bir insan en büyük mutluluğa ne zaman ulaşır? Tüm istekleri gerçekleşince mi? Peki bu gerçekleşme her zaman olumlu bir sonuç mu doğurur? İskoçyalı bir soylu Macbeth. Etrafındakiler tarafından oldukça seviliyor ve başarılı bulunuyor. Hayatı bir yükseliş döneminde. Tam da bu dönemde geleceği hakkında kahinatta bulunan cadılar ile karşılaşıyor. Ne olursa da ondan sonra oluyor ve özünde olmayan davranışlar sergiliyor Macbeth. "Özünde olmayan" dedim evet. Çünkü onun aslında kötü biri olmadığını, gerek eşi Lady Macbeth tarafından psikolojik baskı altına alınmasının gerekse cadıların onunla iletişim kurmasının onun davranışlarına büyük oranda etki ettiğini görüyoruz. Ama neticede davranışları sergileyen kendisi ve sonuçlarına katlanacak olan da yine o. Onun nezdinde verilen mesajlar da oldukça etkili. Fazla hırs insanı asla yapmam dediği şeylerin başrolüne sürüklüyor. Daha azıyla mutluyken daha fazlası adına yerle yeksan oluyorsun. "Ama unutma ki bu aşağılık dünyadasın: Çoğu zaman kötülüğü baş tacı edip İyiliği çılgınlık sayan dünyada." İnsan psikolojisi kaldırmakta zorlandığı eylemleri bir biçimde dışa vuruyor. Neticede gerek Macbeth gerekse eşi işledikleri suçu kaldıramıyor, bilinçsizce dışa vuruyorlar. Pişmanlık duygusu kazanım saydıkları şeyi yaşamalarının önüne geçiyor. Hayat da böyle değil mi? Kötülükle elde edilen şeyler insana hayır getirmek söyle dursun yeri geliyor insanı yok ediyor. Başkalarıyla hesaplaşmak çok daha kolay insanın iç hesaplaşma yaşamasından. Zira ne yaparsan yap kendini yenemiyorsun. Başladığın yere dönmek istiyorsun ama zamanın acımasızlığı önüne geçiyor. Şiirsel bir üslubu var eserin. Sayfalar akıp geçiyor okurken. Hele bir de tiyatro okumayı seviyorsanız elinizden dahi bırakamadan bitirirsiniz. Shakespeare tanınması gereken yazarlardan. Geç kalmayın derim. Sevdiğim bir alıntıya incelememe son vermek isterim. Aslında daha yazacaklarım var ama uykumun ağır bastığını itiraf etmeliyim. "Kimseler uyumasın artık! Macbeth uykuyu öldürdü!" diyor Shakespeare ama sanırım bana yetecek kadarı sağ kalmış. "En uzun gecelerin de bir sabahı var." (s. 89) Keyifli okumalar dileklerimle. (Mikail Balcı)

"Hırs" Teması Ekseninde İnsanın Doğasını Resmetmek: Macbeth: “İnsanın içinden geçenler yüzünden okunabilseydi! Nerde! Öyle bir sanatımız yok.” (sayfa 15) Kısaca Shakespeare ve Eserlerine Bir Bakış 1606 yılında yazıldığı düşünülen Macbeth, yazar/william-shakespeare’in en çok okunan ve oynanan oyunlarının başında geliyor. İskoçya ve İngiltere arasındaki ilişkiler üzerine yazan Shakespeare’in her oyununda olduğu gibi bu oyununda da insan denen garip canlının sayısız duygu durumlarını elinden geldiğince sanatıyla yeniden yorumlamasını okuyoruz. Gözlem yeteneğinin üst düzey olduğu her edebiyatsever tarafından kabul edilen William Shakespeare’in trajik olayları resmetme başarısı aradan geçen 400 yılda okurlar nezdinde halen daha saygı uyandırmayı başarıyor. Oyunlarında birçok farklı konuyu bir arada işlese de, her zaman birine daha fazla ağırlık verdiğini ve eserini o tema üzerine inşa ettiği bilinir Shakespeare’in. kitap/romeo-ve-juliet--176155’te salt aşk kavramı ağır basarken, kitap/othello--178518’da ana tema kıskançlıktır. kitap/hamlet--1651’te daha çok intikam üzerinde duran yazar, kitap/bir-yaz-gecesi-ruyasi--1847’nda insanlar arasındaki çarpık ilişkilere odaklanır. kitap/kral-lear--7123, kitap/ii-richard--159264, kitap/julius-caesar--13623, kitap/titus-andronicus--21067, kitap/atinali-timon--19636, kitap/antonius-ve-kleopatra--8511 gibi konusunu İngiltere ve dünya tarihinden alan önemli oyunları da bulunan Shakespeare’in en önemli yapıtlarından biri olarak anılan kitap/macbeth--27205'te ise hırs teması ağır basıyor. Politik bir atmosferde seyreden oyun, hırs duygusunun insanı nerelere sürükleyebileceğini gözler önüne seriyor. Macbeth'in Shakespeare'in eserleri içinde en kalabalık karakter sayısına sahip oyunlarından biri olduğunu da ek bilgi olarak söylemek gerek. Fakat buna rağmen ana olayların Macbeth ve eşi ekseninde ilerlediğini görmekteyiz. 5 perdeden oluşan oyunun son perdesinin ilk 4 perdeye oranla daha hızlı gelişip sonuca bağlandığını da bir eleştiri olarak eklemek mümkün. Bir acelecilik seziliyor ve sahneler art arda sıralanıyor. Daha uzun tutulması oyunun geride kalan temposu düşünüldüğünde daha mantıklı bir tercih olarak aklımızda yer ediyor şüphesiz. Tolkien ve Shakespeare kitap/yuzuklerin-efendisi--2349 serisiyle fantastik edebiyatın mihenk taşlarından birine imzasını atan İngiliz yazar yazar/j-r-r-tolkien'in Shakespeare’in Macbeth’ini sevmediği söylenir. Hatta öyle ki, Macbeth’teki bir sahneden yola çıkarak eserlerine bir bölüm dahi ekler Tolkien. Macbeth’teki Birnam Ormanı’nın yürüdüğü söylenen sahneyi Entlerin yürüyüp savaşa katıldığı sahne olarak yeniden resmetmiştir. Buna ek olarak, Macbeth’i de Witch King karakterinde ete kemiğe büründürmüş, güç için ruhunu satan bir karakter olarak eserinin en önemli karakterlerinden biri olarak tasarlamıştır. Bununla da yetinmeyen Tolkien tıpkı Macbeth’in kulağına fısıldanan kehanet gibi Witch King’i de bir kehanet üzerine inşa etmiştir. Macbeth’i herhangi bir anadan doğmuş kişi öldüremeyecektir, Witch King ise dünya üzerindeki hiçbir erkek tarafından öldürülemeyecektir. Tüm bu bilgiler ışığında Tolkien’in Macbeth’ten esinlendiği çıkarımını yapmak mümkün. Fakat o Shakespeare’in insan ruhunun dehlizlerine inen ve derin vicdani sorgulamalar yaptıran Macbeth eserini ucuz bir fantezi olarak nitelendirmiş ve “daha iyisi işte böyle yapılır” diyerek büyük eseri Yüzüklerin Efendisi’nde uygulamalı olarak göstermiştir. Konu üzerine daha farklı okumalar yapmak mümkün fakat burada bırakıp bu yazının asıl konusuna geçmek daha iyi olacaktır. Doğaüstü Unsurlar ve Macbeth Yine Shakespeare okurlarının bildiği üzere, birçok oyununda doğa üstü unsurlar da yer alır. Bu durum, oyunlara masalsı bir hava katsa da, aynı zamanda oyunun gerçekliğine zarar vermediğini ve bütünselliğini bozmadığını belirtmek gerekir. Macbeth’te karşımıza çıkan cadı figürleri için de bu durum geçerlidir. Macbeth’in karşısına çıkan ve ona bir kehanet fısıldayan cadılar Macbeth’in zihninin bir ürünü müdürler yoksa gerçekten canlı kanlı birer varlık mıdırlar? Okurunu bunu sorgulamaya iter Shakespeare fakat net bir cevap vermez. Hamlet eserinde olduğu gibi yine bir hayalet vakası da oyunun ileriki bölümlerinde okurun karşısına çıkacaktır. Macbeth’in bir yemek davetinde soylu kişilerle birlikte olduğu sahnede görülen bu hayaleti yalnızca onun görebildiğini anlayabiliyoruz fakat bu doğa üstü gerçekliğin yine oyuna bir zarar vermediğini, aksine Macbeth’in zihninin karmaşasını ve sürüklendiği psikolojisini yansıtması açısından oldukça önem teşkil eden bir unsur olduğunu söyleyebiliriz. Zira içsel sorgulamalar içinde yer alan Macbeth’in duygu durumunu resmetmesi açısından elzem bir “an” olduğu bir gerçek. Bir Karakter Yaratmak: Macbeth ve Leydi Macbeth “Kendini boşuna harcamış olur insan, Dilediğine erer de sevinç duymazsa. Yıktığın hayat kendininki olsun daha iyi, Yıkmakla kazandığın şey kuşkulu bir mutluluksa.” (sayfa 51) Shakespeare’in en unutulmaz karakterleri arasında yer alır Macbeth. Bu, onun bir kahraman olduğunu göstermiyor, salt kötü bir karakter de değil Macbeth. Peki onu tam olarak unutulmaz kılan nedir diye sorduğumuzda, “gri” bir karakter olduğunu ifade edebiliriz. Ne salt iyi ne salt kötü olan Macbeth, kulağına fısıldanan bir kehanetin ardından, sanki gökten ilahi bir güç kendisine dokunmuşçasına, kişiliğine aykırı davranışlar sergilemeye başlar. Oyunun ilk sahnelerinde henüz Macbeth ortaya çıkmamışken diğer karakterler tarafından onun güçlü ve zeki bir asker olarak tanıtıldığına şahit oluruz. Duncan’ın yanında yer alan saygın komutanlardan biridir. Sadık bir kişiliği olduğu söylenen Macbeth’in oyun içindeki dönüşümü kendisini olduğu kadar biz okurları da şaşırtır aslında. Macbeth kendi davranışlarını sorgulamaya başladığında biz de onunla birlikte derin analizler yaparken buluruz kendimizi zira bir insanın durup dururken “dark side”a geçmesi oldukça ilgi çekici bir konu. Shakespeare de bunun farkında olacak ki, yarattığı karakter ekseninde insanlığa dair çıkarımlarda bulunuyor ve gri bir karakter yaratarak dönemin edebi kalıplarını ters yüz etmeyi başarıyor. Kral olacağı, yükseleceği söylenen Macbeth o andan sonra eşi Leydi Macbeth’le birlikte krallık içinde yükselme macerasına başlayacaktır. Attıkları ilk adım Kral Duncan’ı öldürmek ve bunu kralın iki oğlunun yaptığı fikrini öne sürerek soylu kişiler arasında saygınlık kazanmayı amaçlamaktır. Bu hamlesinden sonra artık durmanın mümkün olmayacağını, kötülük safına geçtiğini düşünen Macbeth, bunu neden yaptığını tam olarak bilemez fakat kehanet ve eşinin ısrarları sonucu tehlikeli hamlelerine devam etme kararı alır. Kendisiyle vicdani bir muhasebe içine giren Macbeth’in tüm bunları politik hırs ve yükselme için yaptığını kendisine itiraf ettiği sahne aslında birçok şeyi açık ediyor. Fakat buna rağmen yapmayı sürdürmesi ve durmayı düşünmemesi uzun uzun tartışılabilecek bir konu. Ne yaptığını, ne için yaptığını bilen ve ulaşmak istediği şeye ulaşan Macbeth’in mutsuz oluşu da bir diğer önemli etmen. Normal bir hayat sürerken kendini bir çıkmaza sürüklemesi ve bunun sonucunda mutluluğu yakalayamaması yaşanan tüm trajik olayların gereksizliğini haykırıyor adeta. İnsan canının, mevki, makam ve paradan daha değerli olduğunu söylüyor Shakespeare. Macbeth’in eşi Leydi Macbeth’in de normal bir kadın portresi çizmediğini, hatta eşinden daha katı bir yüreğe sahip olduğunu görüyoruz. Eşinin kral olması ona da yarayacaktır şüphesiz fakat onun bu motivasyonla mı hareket ettiğini tam olarak bilemiyoruz. Macbeth’in ilk adımı atmasında şüphesiz büyük rolü olan Leydi Macbeth’in de hikâyenin ilerleyen safhalarında psikolojisinin darmadağın olduğunu gösteriyor Shakespeare. Leydi Macbeth’in yaptıklarının vicdani sorumluluğunu kaldıramadığını gerek rüyaları aracılığıyla gerekse de davranışlarıyla yüzeye çıkarıyor ve onu bir günah keçisi olarak görmemizi sağlıyor. Evli çiftin tüm eylemleri gözlerimizin önünden geçerken, masum insanların yaşamlarının elinden alınmasının gereksizliği biz okurların da vicdanını tetikleyerek onlara karşı bir tavır almamız sağlanıyor. Onlar kendi vicdanlarıyla karşı karşıya gelirken bizler de empati duygumuzu çalıştırarak olayların nasıl sonlanacağını endişeli gözlerle okumaya devam ediyoruz. İnsan Olmak, İyi ve Kötü Kavramları “Bütün kötüler iyi suretine girseler İyilik yine de iyilik olarak kalır.” (sayfa 80) Kadın olsun erkek olsun fark etmiyor, William Shakespeare bütün yarattığı karakterleri aynı ölçüde güçlü bir edebi metin ve diyaloglar eşliğinde resmetmeyi başarıyor. Onun için önemli olan şey insan kavramı ve eserlerinin tümünde de bunu eşelemeyi sürdürüyor. İnsanın içinde iyiliğin de kötülüğün de bulunduğunu ifade ediyor Shakespeare ve onu bizim ortaya çıkarmamız gerektiğini söylüyor. Yukarıdaki alıntıdan da anlaşıldığı üzere, iyiliğin her zaman daha üstün olduğunu söyleyerek bu konu özelinde kendi felsefesini açık ediyor. Bir sabah uyandığımızda kendimizi ansızın kötülük yaparken bulabiliriz diyor Shakespeare. Zaaflarımız olduğuna, irademizin çok çabuk yerle bir olduğuna, olduğumuzdan daha fazla yükselme hırsına sahip olduğumuza, şan, şöhret, maddiyat ve konum gibi kavramların bizi kolayca avucuna alıp dönüştürebileceğine dikkat çekiyor. Tüm eleştirilerinde haklılık payı var zira dünya sahnesi bu ve fazlasına sahip milyarlarca insanın sürekli uğrayıp geçtiği bir yer ve o insanlar biziz, çevremizdekiler, dostlarımız, arkadaşlarımız, düşmanlarımız, sevdiklerimiz, sevmediklerimiz… İnsan olmanın en yüce erdemlerden biri olduğunu ifade eden büyük yazar William Shakespeare aynı zamanda en büyük lanetlerden biri olduğunu da söylüyor. 400 yılı aşkın bir süredir eserleriyle dünya edebiyatına yön veren yazarın sesine kulak veren biz okurların ise ondan ve eserlerinden öğrenecek daha çok şeyimiz var şüphesiz. Son Söz Edebiyatla ilgilenen hemen herkesin yolu William Shakespeare’in yazınsal evreninden geçmiştir. Kimimiz onu okumaya henüz başlamadık, kimimiz henüz yalnızca birkaç eserini okuduk, kimimiz yavaş yavaş okumaya devam ederken, kimimiz de bütün eserlerini bitirmiş ve dönem dönem tekrar okumaları yapmakta. Ama hepimizin ortak bir noktası var: Shakespeare okumak (ya da okuyacak olmak). Kronolojik okumak bazı yazarlar için uygun olsa da, Shakespeare için çok önem arz etmediğini belirtmem gerekiyor zira hangi eserini elimize alırsak alalım, bir yerinden bizi yakalamayı başaracaktır. Macbeth de eserleri arasında en gözde olanlarından biri şüphesiz. Yine tüm zaaflarıyla insanı masaya yatırıyor Shakespeare ve yaşamanın dayanılmaz ağırlığı ekseninde insanların geçmişini ve geleceğini, kararlarını ve hayallerini, eylemlerini ve düşüncelerini sorguluyor. Dünyaya ve insana dair anlam arayışında olan tüm okurların yapması gereken eline bir adet Shakespeare eseri almak. O eser neden hemen şimdi Macbeth olmasın? Okumayı düşünen herkese keyifli okumalar dileklerimle. “Yüreğiniz ferah olsun olabildiği kadar: En uzun gecelerin de bir sabahı var.” (sayfa 89) (Bahri Doğukan Şahin)

Harika bir ev , büyük başarılar , herkes tarafından takdir edilme , ünlü olma , olabildiğince zengin olmak ve bunların getirdikleriyle beraber rahat bir yaşama kavuşma... Bunlar gibi büyük hayaller belirli dönemlerde veya şimdi bile aklımızı kurcalayıp bizi mutlu edenin bunlar olduğunu düşündüğümüz ama aslında bize kalıcı mutluluğu getirmeyecek olanlardır. Belki de hep daha fazlasını , daha iyisini istemek yerine sahip olduğumuz mutlulukların farkına varmamız gerekir . Mükemmel bir evimiz olsun ama içinde samimi olmadığımız bir insanla yaşayalım , büyük başarılar elde edelim ama o zirvenin yalnızlığında boğulalım , herkes bizi takdir etsin ama arkamızdan türlü oyunlar çevirip dedikodumuzu yapsın , ünlü olalım ama biri görücek diye rahatça markete bile gidemeyelim ... Bu şartlarda hala mutlu olabileceğinizi düşünüyor musunuz ? Macbeth : Dürüst , güvenilir , iyi kalpli bir insanken yükselme , makam mevki hırsı, onu yüreksiz , acımasız bir insan yapar . Eskiden sakındığı her şey onun için artık sıradan olaylara dönmüştür. Çevresinde olan herkes gibi o da kendinden , yaptıklarından ve düşündüklerinden nefret eden bir insana dönüşür . Öyle bir duruma gelir ki bir çocuğun öldürülmesine bile karşı çıkmaz. O uğruna onca fedakarlık yaptığı krallık bile artık umurunda değildir . Sarayda orta düzeyde bir mevki diyebileceğimiz bir konumda olan Macbeth 'in yaşadığı olaylar onun kral olma isteğini karşı konulamaz hale getirir . Eşi olan Lady Macbeth ile birlikte kralı öldürme planı yapıp bunu başarır ve böylelikle cinayetler silsilesini başlatmış olur . Kral ve kraliçe olmakla mutlu olacaklarını zanneden çift aslında bu yaptıklarıyla gerçek mutluluklarını yitirmiş , rahat uykularını kaçırmış , hayatlarında huzurdan zerre bırakmamışlardır . Öldürdükleri insanların hayaletleri onlara sürekli görünür olmuş , suçluluk duygusu içlerini yiyip bitirmiştir . Eskiden sahip oldukları gerçek dostlar , samimi sohbetler , sevgi gitmiş, yerine yapmacık ve korkudan dolayı seviyor gibi görünen insan ilişkilerine bırakmıştır . Macbeth'ten çıkardığım en güzel ders sahip olduğum küçük ama beni tatmin eden mutlulukların değerini bilip şan şöhret , makam mevki (vb) uğruna onları kaybetmemem gerektiği . Her şeyiyle çok güzel bir kitaptı . Hiç bir ders çıkarmasaydım bile verdiği edebi zevk bile yeterdi . İyi okumalar dilerim . (Esra Doğan)

Kitabın Yazarı William Shakespeare Kimdir?

William Shakespeare (26 Nisan 1564 (vaftiz) – 23 Nisan 1616), İngiliz şair, oyun yazarı ve oyuncu. Çoklukla İngilizce dilinin en büyük yazarı ve dünyanın en iyi dram oyun yazarı olarak anılır. İngiltere'nin ulusal şairi ve "Avon'un Ozanı" olarak da bilinir. Günümüze ulaşan eserleri, bazı ortaklaşa yazılanlarla birlikte 38 oyun, 154 sone, iki uzun öykü şiir ve birkaç diğer kaynağı belirsiz şiirlerden oluşur. Oyunları bütün büyük dillere çevrildi ve diğer bütün oyun yazarlarından daha çok sergilendi.

Shakespeare, Stratford-upon-Avon'da doğdu ve büyüdü. 18 yaşında, Anne Hathaway ile evlendi ve üç çocuğu oldu: Susanna, ikizler Hamnet ve Judith. 1585 ile 1592 arası, Londra'da bir aktör, yazar ve Lord Chamberlain's Men (sonraki adı King's Men) adında bir tiyatro şirketinin sahibi olarak başarılı bir kariyere başladı. Ölmeden 3 yıl önce 1613'te, 49 yaşındayken Stratford'da emekli olarak görüldü. Shakespeare'in kişisel yaşamına dair bazı kayıtlar günümüze ulaşmıştır. Fiziksel görünüşü, cinsel yönelimi, dini inançları, ve başkaları tarafından yazılıp ona atfedilen eserler olup olmadığı hakkında önemli tahminler yürütülmüştür.

Shakespeare, bilinen eserlerinin çoğunu 1589 ile 1613 yıllarında üretti. İlk oyunları çoğunlukla komedi ve tarihîydi, bu türlerle 16. yüzyıl sonunda kültür ve sanatın zirvesine yükseldi. Daha sonra 1608'e kadar trajedilere yöneldi, İngilizce'nin en iyi ürünlerinden bazıları kabul edilen Hamlet, Kral Lear, Othello, ve Macbeth'i bu dönemde yazdı. Son aşamasında, dram olarak da bilinen trajikomedilerini yazdı, ve diğer oyun yazarlarıyla iş birliği yaptı.

Oyunlarının birçoğu hayatı boyunca değişik kalitede ve doğrulukta basında yayımlandı. 1623'te, Shakespeare'in iki arkadaşı ve aktör dostu John Heminges ve Henry Condell, şimdi Shakespeare'in olduğu bilinen iki eser dışındaki tüm dramatik eserlerini içeren bir derleme baskıyı, Birinci Folyo'yu yayımladı. Önsözü Ben Jonson'ın bir şiiriydi, şiirde ileri görüşle Shakespeare için "bir döneme değil, tüm zamanlara ait" şeklinde bahsedilmiştir.

Shakespeare yaşadığı zamanda saygın bir şair ve oyun yazarıydı, ama ünü 19. yüzyıla kadar günümüzdeki yüksekliğine erişmedi. Özellikle romantikler, Shakespeare'in dehasını çok beğenmiş ve Victoria döneminde yaşayanlar Shakespeare'e George Bernard Shaw'ın "bardolatry" (Shakespeare hayranlığı) olarak tabir ettiği bir hürmetle tapmışlardır. 20. yüzyılda, eserleri bilim ve tiyatrodaki yeni akımlar tarafından defalarca benimsendi ve yeniden keşfedildi. Oyunları bugün popülerliğini büyük ölçüde sürdürmektedir ve sürekli olarak incelenmekte, sergilenmekte ve tüm dünyada farklı kültürel ve politik bağlamlarda yeniden yorumlanmaktadır.

Kaynak: https://tr.wikipedia.org/wiki/William_Shakespeare

William Shakespeare Kitapları - Eserleri

  • On İkinci Gece
  • Kış Masalı
  • Hamlet
  • Venedik Taciri
  • Bir Yaz Gecesi Rüyası
  • Othello

  • Romeo ve Juliet
  • Yanlışlıklar Komedyası
  • Kral Lear
  • Soneler
  • Kral V. Henry
  • Antonius ve Kleopatra
  • Fırtına

  • Cymbeline
  • III. Richard
  • Veronalı İki Soylu Delikanlı
  • Julius Caesar
  • Coriolanus'un Tragedyası
  • Troilus ve Cressida
  • Kral IV. Henry - 1

  • Yeter ki Sonu İyi Bitsin
  • Aşkın Emeği Boşuna
  • Kral IV. Henry - 2
  • Atinalı Timon
  • Sen Aydınlatırsın Geceyi
  • Titus Andronicus
  • Hırçın Kız

  • II. Richard
  • Kral VI. Henry - 1
  • Macbeth
  • Windsor'un Şen Kadınları
  • Kral VI. Henry - 2
  • Aşk ve Anlatı Şiirleri
  • İki Soylu Akraba

  • Kısasa Kısas
  • Kral John'un Yaşamı ve Ölümü
  • Nasıl Hoşunuza Giderse
  • Kuru Gürültü
  • Cardenio
  • Romeo ve Juliet (Çizgi Roman)
  • Macbeth (Çizgi Roman)

  • Çifte İhanet ya da Dertli Aşıklar
  • Beklemek Cehennemdir
  • Pericles
  • Kral VIII. Henry
  • Toplu Öyküler 1
  • Kral VI. Henry - 3
  • Hamlet

  • Hikayeler
  • Beğendiğiniz Gibi
  • Three Great Plays of Shakespeare
  • Venus and Adonis
  • The Rape of Lucrece
  • Othello ve Titus Andronicus
  • Julius Caesar

  • Macbeth
  • Kral Lear
  • Shakespeare Hikayelendirilmiş Bütün Eserleri
  • Othello
  • Bir Yaz Gecesi Rüyası
  • Seçilmiş Әsәrlәri -1
  • Seçilmiş Әsәrlәri -2

  • Venedik Taciri
  • VIII. Henry
  • The Complete Works
  • Die Fremden
  • Beğendiğiniz Bedenlere Hayalinizdeki Ruhları Koyup Adına Aşk Diyorsunuz!
  • Romeo ve Juliet & Kral Lear
  • Vazgeçtim Bu Dünyadan (Seçilmiş Şiirler)

  • Kuru Gürültü
  • Fırtına
  • III. Richard
  • On İkinci Gece
  • Complete Sonnets and Poems
  • Selected Works of Shakespeare I
  • Hamlet ve Atinalı Timon

  • Flowers From Shakespeare's Garden
  • Love in Shakespeare: Five Stories
  • Seçilmiş Əsərləri
  • Shakespeare-Toplu Oyunları - 1
  • Is This a Dagger Which I See Before Me?
  • Fırtına
  • Helbestên Bijare

  • Othello

William Shakespeare Alıntıları - Sözleri

  • Ey , xahiş edirəm , iti xəncərini qınına qoy, iti ağlını qınından çıxar. Romeo və Cülyetta (Seçilmiş Әsәrlәri -1)
  • "I saw Othello's visage in his mind" (Othello)
  • Daha aşkın baharında nasıl olur da aşk filizleriniz nefretten kurur? (Yanlışlıklar Komedyası)
  • Duygularımız zindanlarımızda zincire vurulmuş Mahkumlar gibi kontrol altındadır. (Kral V. Henry)
  • Tüyleri daha güzel diye alakarga tarlakuşundan daha mı değerli? (Hırçın Kız)
  • "yazık! hem kıyasıya harcıyorsun kendini, hem gönlün yeltenmiyor hiç kimseyi sevmeye." (Soneler)

  • Bedeni zenginleştiren yalnızca kafadır.. (Hırçın Kız)
  • Bilirsiniz ki, mutluluk sevgi bağının ta kendisidir. (Kış Masalı)
  • Aşk da öyledir lordum, sevmeye başlamadan önce kör olmak gerekir. (Kral V. Henry)
  • Dünya ne kadar genişse, o kadar uzakta olacağım. (Yeter ki Sonu İyi Bitsin)
  • Düşüncelerimden öteye gidemezsin nasıl olsa Ve ben hep onlarlayım, onlarsa hep seninle. (Vazgeçtim Bu Dünyadan (Seçilmiş Şiirler))
  • “ Keşke düşüncelerim de kapansa, gözlerim kapanınca..” (Fırtına)
  • “Senden kaçıyorum, çünkü incitmek istemiyorum seni.” (Nasıl Hoşunuza Giderse)

  • “Yeni bir ateş söndürür başkasının yaktığını. Yeni bir acıyla hafifler eski bir ağrı.” (Beğendiğiniz Bedenlere Hayalinizdeki Ruhları Koyup Adına Aşk Diyorsunuz!)
  • Doğru olanın kaygısızdır yüreği. (II. Richard)
  • ... çok seven ama aklıyla sevmeyen biri olduğumu söyleyin. (Othello)
  • Kötülük nedir bilmezdik, bilen olduğun da aklımıza getirmezdik. (Kış Masalı)
  • "Bir aşığın yemini bir meyhane sahibinin sözü kadardır. İkisi de her şeye tamam der." (Beğendiğiniz Gibi)
  • Beklemek cehennemdir. Ama beklerim seni. İyi kötü demeden suçlamadan keyfini. (Beklemek Cehennemdir)
  • "Kıskanç ruhlar bir sebebe ihtiyaç duymaz." (Othello)

Yorum Yaz