Kur'an'da İman Esasları ve Kader Sorunu - Hüseyin Atay Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap

Kur'an'da İman Esasları ve Kader Sorunu kimin eseri? Kur'an'da İman Esasları ve Kader Sorunu kitabının yazarı kimdir? Kur'an'da İman Esasları ve Kader Sorunu konusu ve anafikri nedir? Kur'an'da İman Esasları ve Kader Sorunu kitabı ne anlatıyor? Kur'an'da İman Esasları ve Kader Sorunu PDF indirme linki var mı? Kur'an'da İman Esasları ve Kader Sorunu kitabının yazarı Hüseyin Atay kimdir? İşte Kur'an'da İman Esasları ve Kader Sorunu kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

Kitap Künyesi

Yazar: Hüseyin Atay

Yayın Evi: Atay ve Atay Yayıncılık

İSBN: 9789756960004

Sayfa Sayısı: 176

Kur'an'da İman Esasları ve Kader Sorunu Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Kadere iman var demek, insanın özgür iradesi yoktur demektir. Allah'ın onun alnında yazdığından başka bir şey yapamaz demektir. İnsanın bütün işlerini Allah yapar demek, Allah'a iftiradan başka bir şey sayılmaz. Bütün müslümanları asırlarca perişan eden sorumsuzca davranmalarının sebebi bu yanlış inançtır. Bu yanlış inancın cezasını çekiyorlar. Memlekette ve İslam dünyasında bu kadar akıl almaz bozuklukların ve bozgunculukların baş nedeni kadere inanmanın getirdiği sorumsuzluk duygusundan başka bir şey değildir.

(Tanıtım Bülteninden)

Kur'an'da İman Esasları ve Kader Sorunu Alıntıları - Sözleri

  • "İnsanın sorumlu olduğu iki vazife vardır ve üzerine terettüp eden iki hak vardır.Bunlardan biri insan hakkıdır ki, birincisi kendinin kendi üzerinde olan hakkı , diğeri fert ve cemaat olarak diğer insanların hakkıdır.Allah'ın hakkı bu ikisini de içine alır. İnsan bu iki hakta da Allah'a karşı sorumludur. "
  • Eğer insanlar akıl yürütüp düşünürlerse Kur'an'ın ileri sürdüğü fikirleri kabul edeceklerdir. O buna inanıyor ve akıl ile arasında bir düşmanlık olmadığını ortaya koyuyordu. (Ra'd 13/19, Sad 38/27-29, Zümer 39/9, Fussilet 41/40) Bundan dolayı insanları düşündürebilmek için akılsızlıkla yermiştir. Çünkü insanlar içinde kendi aklını beğenmeyeni bulmak imkansızdır. Hiç kimse aklının az olduğunu kabul etmez . Herkes kendi aklından memnundur. (Descartes, Metod Üzerine Konuşma s.3)
  • Bütün insanlara faydalı bir şey öğrenilmesi, hayatta bir yanlışın düzeltilmesi çok önemli ve mükafatlı bir iştir. Namazdan daha faydalıdır. Çünkü ilim bütün insanlara faydalıdır. Namaz şahsidir.
  • Dindar dini yaşayandır.
  • "Bilenlerle bilmeyenler hiç eşit olur mu?" Zümer, 39/9.
  • Sevgi postalanıp gönderilmeyi kabul etmez, doğrudan doğruya vuku bulur.
  • Hz. Peygamber'e vahyin nasıl geldiği sorulduğu zaman, "Bazen çıngırak sesi gibi gelir, bana en ağır geleni budur. Bu hal gidince meleğin dediği şeyi kavramış olurum" demişti. Anlaşıldığına göre bu mutassıl sesler Peygamber'in bütün hislerini doldururdu. Bundan dolayı kalbine nüfuz ederek dolan ve hiçbir şey kaçırmadan kavradığı vahiyden başkasının girmesine yer kalmazdı.
  • Kur'an'da zikredilen "kader" ve "takdir" kelimelerinin Hz. Peygamber'in vefatından sonra ortaya çıkan türlü fikirler neticesinde istilahi bir manaya gelen "kader" ile alakaları yoktur. Kur'an'da zikredilen bu kelime Allah'ın yaptığı işlerin, yarattığı nesnelerin bir hikmete göre yapıldıklarını ifade eder ve kâniatta düzensizlik, nizamsızlık bulunmadığını ve hiçbir nesnenin kendi kendine, tesadüfen olmadığını bildirir. Bundan dolayı Kur'an'da zikredilen "kader" kelimesi ve türlü iştikakları insanın iradesini mecburi olarak harekete geçiren ezeli bir yazıcının mevcut olduğunu ispat etmez. Bunlar, sünnet-i ilahiye'nin bir başka şekilde ifade edildiğini gösterir.
  • İnsan öteki dünyadaki değerini buradan götürecektir.
  • Kur'an ölümlü bir insanın kitabı olmayıp ölümsüz, ezeli ve ebedi Allah'ın kitabı olduğu için her zaman canlı ve hayat verici olarak elimizdedir.
  • Kendisine çok değer verilen insanın kendi kendine ve başıboş bırakılıp şaşkın bir durumda ne yapacağını bilmeden hareket ederek zayi olmasına ve icabında kendisinin felaketini hazırlamasına meydan vermek yaratılışındaki hikmete aykırıdır.
  • İlahi adaletin insanlar arasında, dünyada tatbik edilmesini güçleştiren iki sebep vardır. Biri islamiyetin emrettiği adaletin hassasiyeti, diğeri insanların vicdanlarında ve kalplerinde olan şeylerin gizli kalmasıdır.

Kur'an'da İman Esasları ve Kader Sorunu İncelemesi - Şahsi Yorumlar

Öncelikle belirtmeliyim ki kitabı istemeye istemeye okudum. Hatta uzunca bir süre yarım olarak bıraktım. Bu kitapla birlikte 2018'in son gününde senelik okuma hedefime ulaşmış oldum. Kitap dini son derece yanlış yöntemlerle ele alıyor. Bazı özellikleri grupluyor, bazı özellikleri maddeliyor, adeta ona ait değilmiş gibi dışarıdan bakıyor. Bu okuyucuyu İslam'a mensup ise rahatsız ediyor. Yöntemlerin yanlış olduğunu söyledim çünkü Kuran zihin deneyleriyle değerlendirilemez. Nitekim değerlendirmesi de başarılı değil çünkü ortada sadece iddia var, ispat yok. İsrail'de yahudi felsefesi üzerine çalışan birinin İslam'da imanın şartını 6'dan 5'e indirmesi de ayrı bir durum. Kitapta tek başarılı bulduğum nokta ise Kuran'da geçen kelimelerin klasik Arapça'daki anlam kökenlerini iyi açıklaması. Zihin dünyamızı katılmadığımız düşüncelerle de geliştirmeliyiz diyerekten okudum. Okuduktan sonra da düşüncem değişmedi. Okumak isteyenler kader konusunda devrimsel bir fikir beklemesinler. (Erdem Ayaz)

Hüseyin Atay, asırlardır yanlış bilinen bir konuya parmak basmaktadır. Diğer yandan ele aldığı konuyu derinlemesine incelemesi ve belge sunması ise eseri, fevkalade bir noktaya taşımaktadır. (Zeynel DEMİR)

Kur'an'da İman Esasları ve Kader Sorunu PDF indirme linki var mı?

Hüseyin Atay - Kur'an'da İman Esasları ve Kader Sorunu kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Kur'an'da İman Esasları ve Kader Sorunu PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Hüseyin Atay Kimdir?

1930'da Rize'nin İkizdere ilçesinin Güneyce nahiyesinde (Hacı Şeyh Köyü) doğdu. Küçük yaşta babası Hafız İsmail'in ve amcası merhum Hafız Yusuf'un yanında hafızlığını yaptıktan sonra imtihanla ilkokulun 2. sınıfına geçmiş, 3 ve 4. sınıfları köyde okuyup 5. sınıfı İstanbul Kadırga İlkokulunda okurken hususi olarak, İstanbul'da Şehzadebaşı İbrahim Paşa Camii İmami ve hatibi Hacı Hasib Efendi'den Arapça okumaya başladı.

Kumkapı Ortaokulu'na devam ederken İstanbul müftü müsevvidi müderris Mustafa Asım Hacı Bilaloğlu'ndan Arapça okumaya devam etti. Ortaokulu iftiharla bitirince 1945'ten 1948 yılına kadar Mustafa Gümülcüneli'den, Medresetul Kudat hocalarından Ali Haydar Güleryüz'den ve sonradan Rize müftüsü olan müderris Yusuf Ziya Karal'dan İstanbul medreselerinde okutulan bütün ilimlerin yanında medrese programlarında olmayan ilimleri de tahsil etti.

1948'de Bağdat'a gidip liseyi orada bitirdi.

1954'de Bağdat İlahiyat Fakültesi'ni birincilikle bitirdi.

Bağdat'ta gerek lise ve gerekse fakülte tahsili esnasında oranın müderrislerinden de hususi olarak Tefsir, Hadis, Fıkıh, Usul ül-Fıkh, Kelam, Mantık, Arap Edebiyatı, Arapça, Feraiz, (Miras Hukuku) ve İlm-i Heyet okudu.

1956 yılında Yedek Subay olarak askerliğini tamamlayıp, 26 Kasım 1956'da Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi'ne İslâm Felsefesi asistanı olarak girdi.

1960 yılında "Kur'an'a göre iman esasları" adlı teziyle doktorasını verdi.

1960-61 yıllarında sıkı bir çalışma neticesinde merhum Doç. Dr. Yaşar Kutluay'la beraber Diyanet İşleri Başkanlığı'nın yayınladığı, Kur'an'ı Kerim'in mealini hazırladı.

1962 yılında Ankara Üniversitesi tarafından İbranice'yi öğrenmek için iki sene müddetle iki asistan arkadaşıyla İsrail'e gönderildi. Bu suretle İslâm Felsefesinin İbranice'ye yapılan tercümelerini ve Yahudiler yoluyla Avrupa'ya geçişini doğrudan doğruya inceleme fırsatını buldu.

1965 yılında bir bursla Amerika'ya gidip Chicago Üniversitesi'nde 1 yıl 8 ay İslâm Felsefesi ile ilgili ilmî araştırmalar ve incelemeler yaptı.

1968 yılında "Farabi ve İbn-i Sina'ya Göre Yaratma" adlı teziyle İslâm Felsefesi'nde doçent oldu.

1969 yılında Kelam dersinin yanı sıra İslam Hukuk Felsefesi (Usul ül-Fıkh) dersini beş (5) sene müddetle okuttu.

1969-71 öğretim yıllarında Konya Yüksek İslam Enstitüsü'nde klasik mantık okuttu.

1974 yılında Kelâm profesörü oldu ve aynı yıl kurulan Kelam İlmi Kürsüsüne başkan seçildi.

1974-75 öğretim yılında Harvard Üniversitesi'nin daveti üzerine aile planlaması Ahlak, Din ve Hukuk Felesfesiyle ilgili araştırmalarda bulundu.

1975-76 öğretim yılında Chicago Üniversitesi'nin daveti üzerine İslam'iyetin Değişen Toplum Karşısında Durumu'nu konu alan altı (6) İslam memleketinin ilim adamlarının katıldığı seminerle yönetici olarak katılmıştır.

1980-82 yıllarında Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi'nde dekanlık yaptı.

1985-89 yıllarında Kral Fahd Petrol ve Madenler Üniversitesi'nin daveti üzerine, Dhahran, Suudi Arabistan'da İslam Dini Esasları dersi verdi.

1989 yılında Türkiye'ye A.Ü. İlahiyat Fakültesi'ndeki görevine geri döndü, Kelam kürsüsü başkanı olarak 1997 yılında emekli oluncaya kadar devam etti.

1997'den sonra A.Ü. İlahiyat Fakültesinde master ve doktora dersleri vermeye başladı ve bu görevini hala devam ettirmektedir.

Atay hoca, Arapça, İngilizce ve İbranice bilmektedir.

Hüseyin Atay Kitapları - Eserleri

  • Kur'an'a Göre Araştırmalar I
  • Kur'an'da İman Esasları ve Kader Sorunu
  • Cehaletin Tahsili
  • Ben
  • Kur'an'a Göre Araştırmalar II
  • Kur'an'a Göre Araştırmalar - III
  • İslamı Yeniden Anlama
  • İslam'da İşçi - İşveren İlişkileri
  • Kur'an'a Göre Araştırmalar IV
  • Kur'an'a Göre Araştırmalar VI
  • Kur'an'a Göre Araştırmalar VII
  • Kur'an'a Göre Araştırmalar 5
  • İslam'ı Yeniden Anlama
  • Farabi Ve İbn Sina'ya Göre Yaratma
  • Kur'an-ı Kerim
  • Yahova Şahitlerinin İç Yüzü
  • Peygamberlik ve siyasetle Hz. Muhammed
  • Dinde Reform ve Atatürk'ten Kesitler
  • Kur'an'ın Reddettiği Dinler
  • Osmanlılarda Yüksek Din Eğitimi
  • Kur'an'a Göre İslam'ın Temel Kuralları

Hüseyin Atay Alıntıları - Sözleri

  • Kur'an tek tip insan ve tek tip toplum yaratma peşinde olmayıp her toplumda yaşama niyetinde ve emelindedir. (Kur'an'a Göre Araştırmalar I)
  • Kur’an’ı okumanın fiziki bir şartı yoktur. Kur’an okumanın önemli ve tek bir şartı; peşin fikirli, ön yargılı olmadan, herhangi bir mezhebin ve görüşün etkisinde kalmadan anlamaya çalışmaktır. Kur’an okurken herhangi bir alimin, fakihin veya şeyhin kitabını, fikrini, anlayışını ölçü almamak, başka birinin fikrine yönlendirmemektir. İşte bunlardan uzak durarak Kur’an’ı anlamaya çalışmak şarttır ve en saf, temiz, doğru anlama bu yolla sağlanır. (Kur'an'a Göre Araştırmalar I)
  • Bir ilimde ihtisas yapmış olan kimse, her ilmi bilemeyeceği için, ihtisasının dışında kalan ilimler hakkında bir şey öğrenmek isteyince, ihtisas yapana gitmesi gerektiği ve bu tutumun eski ve yeni ilmi metodun gereği olduğu herkesçe bilinen bir davranıştır. (Kur'an'ın Reddettiği Dinler)
  • Bundan beş yüz sene önce, on beşinci asrın sonunda İspanya’dan dinlerinden ve ırklarından dolayı yurtlarından kovulan yahudileri dinleri, dilleri, ırkları ayrı olduğu halde vatandaş olarak bağrına basan Osmanlı idaresinin medeniyet seviyesine batı medeniyeti henüz gelememiştir. (Kur'an'a Göre Araştırmalar I)
  • İlim ve cehalet 4 türlüdür: 1. Bilmez, bilmediğini bilmez. 2. Bilir, bildiğini bilir. 3. Bilmez, bilmediğini bilir. 4. Bilir, bildiğini bilmez. (Cehaletin Tahsili)
  • Dinin iki yönlü tezahürü bulunmaktadır. a. Biri, dinin sosyal bir müessese oluşudur. b. Diğeri ise metafıziki ve gerçek varlığıdır. (Kur'an'ın Reddettiği Dinler)
  • Kur'an ölümlü bir insanın kitabı olmayıp ölümsüz, ezeli ve ebedi Allah'ın kitabı olduğu için her zaman canlı ve hayat verici olarak elimizdedir. (Kur'an'da İman Esasları ve Kader Sorunu)
  • Müslümanların sorunlarının çözülemiyor olması, Kur'an'ı bin küsur yıldan beri terk etmiş ve onu HER ÇAĞA GÖRE göre anlamaya çalışıp uygulamayı ihmal etmiş olduklarındandır. Kur'an' çok okuyorlar, ama manasını anlamadan okumanın, teybe konulan bir kasedin Kur'an okumasından ne farkı vardır? Hala bunun farkında olmayan müslümanların elbette işleri, sorunları çözülmeden, yüzüstü kalmaya mahkumdur. (Kur'an'a Göre Araştırmalar VI)
  • En eksik kimse,kendini yetiştirme imkânı olduğu halde yetiştirmeyen kimsedir. (Cehaletin Tahsili)
  • Türkiye'yi idare eden teknik kişilerin Türk kültürleri lise düzeyinde bile değildir. Ya yabancı okullarda ve yabancı dillerde tahsil görmüş ya da lisenin fen bölümünden mezun olmuşlardır. İki tür öğrenim de Türk kültürünün ve Türk milletinin hassasiyetini kavramaktan yoksundur. İşte Türkiye'nin bugün yalnız ekonomosini değil, her şeyini dibe çökerten bu iki tür kadrodur. Bunların namaz kılanı ve kılmayanı arasında fark yoktur. (Cehaletin Tahsili)
  • "Akıl, Tanrı'nın vekilidir. Muhammed yalnızca Tanrı'nın elçisidir, vekili değildir." (Ben sizden sorumlu degilim 6/66-10/108) (Ben)
  • Toplu ibadetlerde ortak ve yüksek manevi haz ve duygu, iştirak eden fertlerin çokluğu İle çoğalır. (Kur'an'ın Reddettiği Dinler)
  • Okumakla âlim olunmaz, ancak malumat sahibi olunur. (Kur'an'a Göre Araştırmalar II)
  • İslam devletleri de günü birlik programlar yaptıkları için geleceğe dönük bir kalkınma projesi yapamadılar. Geçmişin çerçevesi içinde kaldılar. Geçmişin kültürünü din saydılar. Bir kalkınma yapabilmek için ancak geçmişin kültürünü din olmaktan çıkartıp akla ve Kur'an'a dayanarak yeni bir din anlayışı ile hareket etmenin gereğini kavrayamadılar. (Cehaletin Tahsili)
  • Kur an'ı olanın mehdiye ihtiyacı olmaz .Kur'an herkesi kendisine güvenmeye davet ediyor. (Cehaletin Tahsili)
  • İlahi adaletin insanlar arasında, dünyada tatbik edilmesini güçleştiren iki sebep vardır. Biri islamiyetin emrettiği adaletin hassasiyeti, diğeri insanların vicdanlarında ve kalplerinde olan şeylerin gizli kalmasıdır. (Kur'an'da İman Esasları ve Kader Sorunu)
  • Gerçekten dinin ve hukukun temel felsefesinin ahlak olduğu düşüncesine ulaştım. (İslam'da İşçi - İşveren İlişkileri)
  • Müslümanları gerçek imana kavuşturmak için iki önemli şart vardır. Bunlar birbirini tamamlar. Birincisi bin dört yüz senelik kültürü hesaba çekmek ve onun boyunduruğundan sıyrılmak, hürriyet sahibi olmak. İkincisi dinî kurumları Diyanet İşlerinin, tarikatların, dini derneklerin esaretinden , onların faşist çemberlerinin dışına çıkıp onları sorgulayarak, büründükleri zırhlarından onları çıkarmak suretiyle serbestliğe, kişiliğe kavuşturmak gerekir. (Cehaletin Tahsili)
  • Aklını kullan. (Kur'an-ı Kerim)
  • Denizde bir sıkıntıya düştüğünüz zaman, Allah'tan başka yalvardıklarınız kaybolup gider, fakat O sizi karaya çıkararak kurtarınca yüz çevirirsiniz. Zâten insan pek nankördür. (Kur'an-ı Kerim)