Kumral Ada Mavi Tuna - Buket Uzuner Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap

Kumral Ada Mavi Tuna kimin eseri? Kumral Ada Mavi Tuna kitabının yazarı kimdir? Kumral Ada Mavi Tuna konusu ve anafikri nedir? Kumral Ada Mavi Tuna kitabı ne anlatıyor? Kumral Ada Mavi Tuna kitabının yazarı Buket Uzuner kimdir? İşte Kumral Ada Mavi Tuna kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

Kitap Künyesi

Yazar: Buket Uzuner

Yayın Evi: Everest Yayınları

İSBN: 9789752890244

Sayfa Sayısı: 500

Kumral Ada Mavi Tuna Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

“Bir Salı sabahı uyandım. Bütün gazeteler hayatta en çok sevdiğim kadının bir cinayet işlediğini yazıyordu.Bunu hiç beklemiyordum. Beynimden vurulmuşa döndüm. İç dengelerim şiddetle sarsıldı. Oysa gerçeği biliyordum ama bana kimse kek bir şey sormamıştı. Onu mahkûm etmişlerdi! kapı çalındı. İki asker beni almaya gelmişti. İç savaş çıkmış, seferberlik ilan edilmişti. Bunu bekliyordum. Hiç şaşırmadım. Bunu uzun zamandır korku ve kuşkuyla hep bekliyordum. Hazırlandım ve o Salı sabahı evden çıktım.

Genç bir öğretmen bir sabah Kuzguncuk’taki evinden apar topar alınıp, askere götürülür. O, bunun bir kabus olduğuna, arkadaşlarıysa onun iç savaşa katıldığına inanmaktadır. Oysa annesi oğlunun bir ambulansla evden götürüldüğünü anlatmaktadır.

Kumral Ada Mavi Tuna Alıntıları - Sözleri

  • "Ancak mutlu kadınların göz bebekleri parlar!"
  • Kendi inşa ettiğimiz hapishanelerde yaşıyoruz adına ev, aile, akrabalar, töreler diyerek... Sonra bu duvarların arasında boğulup çıldırıyor, ama yıkılmasın diye de uğruna hayatımızı siper ediyoruz.
  • Sen hiç kimsenin olamayacağı kadar çok şeyimsin benim....Yüreğimde sana ayrılan yer herkesinkinden büyük.Yanlızca bir arkadaş,bir kan kardeş,bir sırdaş,bir çok yakın dost değil,bir büyük sevgisin sen....Yanında sonsuz şımarabilceğim ve hala kaybetmekten korkmayacağım tek kişi.Yani biraz annem,biraz babam,hatta hiç görmediğim dedem,belki hiç doğmayacak oğlum...Sonra daimi hayranım ve tabii hiç dokunulmamış sevgilim...Sen benim masumiyetimsin Tuna Benim en yakınımsın!Hatta belki öbür yanımsın!
  • Onu ilk gördüğümde bundan böyle artık benim için çok önemli olacağını sezmiş ve ürkmüştüm.
  • "Ancak mutlu kadınların gözbebekleri parlar!" ༼ ◕‿◕ ༽
  • Onu ilk gördüğümde yaşantımda çok önemli bir yer tutacağını sezmiştim.Bu tıpkı, bir filmin daha ilk karesinden bütününü kavramak , sonunu tahmin etmek gibi bir duyguydu.
  • "Ancak mutlu kadınların göz bebekleri parlar!"
  • "İnsanlar özgür olarak doğar, ama her yerde zincire vurulmuş olarak yaşarlar."
  • Ancak mutlu kadınların göz bebekleri parlar!
  • Baksana halimize, kendi inşa ettiğimiz hapishanelerde yaşıyoruz.Adına ev,aile,akrabalar,töreler diyerek…Sonra bu duvarların arasında boğulup çıldırıyor,ama yıkılmasın diye uğruna hayatımızı siper ediyoruz..
  • Kendine iyi bak. Hatırım için!
  • Unutmak bazı durumlarda bir lütuftur.
  • Dışarda; evimizin ve bedenimizin dışında sürekli birileri öldürülüyorken, öldürülen her insan için bizim de biraz öldüğümüzü anlamak ne çok zaman alıyormuş meğer.
  • "Acı verir!" dedi. "Aşkın her çeşidi acı verir!"
  • Bazı kadınlara bağlanmaktan korkulur, bazılarına bağlanmak içinse can atılır!

Kumral Ada Mavi Tuna İncelemesi - Şahsi Yorumlar

Mabel.Kitabı ismini kızına verecek kadar çok seven bir insandan duyarak okudum.Kuzguncuk’ta yaşayan dört insanın çocukluklarından başlayarak mutluluk arayışlarına yansıyan yanıyla memleketin ve dünyanın hikayesi,diyor yazar romanın bir yerinde Kumral Ada Mavi Tuna için.Evet,öyle.Her birimizin kendi hikayesinden bir şeyler bularak okuyacağı bir kitap.Çünkü kitabın başrolü aşk.Türlü aşıklar gördüm kitapta.Bencil bir aşığı ,sevdiğine’beni senden koru’diyecek kadar körkütük bir aşığı,kıyıda köşede se ssizce sevilmeyi bekleyen bir aşığı .Her birinin aşkı uğruna feda ettiklerine,kendileriyle savaşlarına ama en çok acılarına şahit oldum.Her birinin aşklarını çok sevdim.Anladım onları,sardım sarmaladım.Kalbimde ayrı bir yere koydum.Hayatlarının devamını da hep merak edicem sanırım. İyi ki adını duymuşum,iyi ki yollarımız kesişmiş Mabel (Zeynep Arslan)

İlk başta karakterleri ve olayı pek anlayamadım neden bilmiyorum muhtemelen tam dikkat verememiş olabilirim. Şimdi kim konuşuyor ,ne oluyor falan derken yavaş yavaş anlamaya ve toparlamaya başladım. Toparlamaya başladığım andan itibaren kitap beni çok hızlı bir şekilde içine çekti. Ben kitabı yoğunluktan ötürü fazla bir sürede okuyup bitirmiş oldum fakat kitap kesinlikle çok akıcı çok dikkat çekici ve anlatımı güzel. Kitabı okurken sürekli aklımdan geçen şey sanki tatlı bir Yeşilçam filmi seyrediyorum da ara sıra zamanda yolculuklar yapıyorum hissi . Bu zamana kadar okumamış olduğum için pişman fakat okuma şansını bulduğum, kitabı ıskalamadığım için keyifli hissediyorum. Bana göre birçok insanın severek okuyabileceği tarzda bir eser. Satırlar gözlerimin önünde akıp giderken Tuna ve Ada'nın çocukluğunun geçtiği yerlere, bütün anılarına eşlik ettim ve bir de üstün tıpkı onlar gibi o çocukluğa özlem duydum. Kitapta güzel anlar olduğu kadar maalesef okuyucuyu üzen derinden etkileyen kısımlar da olduğuna inanıyorum. Ama siz siz olun bir an önce bu kitabı alıp okumaya başlayın. Bu yaz günlerinde tadından yenmez . (Büşra Nur Cesur)

Ahh Mabel! Aşk her zaman adil değildir. Bazen insanı en uzaktakini sevmeye zorlar, bazen ise burnunun dibindeki sevgiyi saklar. Bu kitapta yazar aşkın dört halini bedenlere ve karakterlere büründürmüş. İnsan hiç dokunmadan, incitmeden de sevebiliyormuş. Mavi Tuna, aşkın en tutkulu ve en sadık hali. Kumral Ada ise gerçek aşka gözlerini kapatmış, onu kazanamamış ama hiçbir zaman da kaybetmemiş hali. Meriç, sessiz ve çabasız bir bekleyişin sonunda aşkını kaybetmemiş ama hiçbir zaman da gerçekten kazanamamış hali. Aras, sevgisinin ve sevildiğinin farkında olan fakat tutkusu her zaman eksik kalan hali. Aşk Tuna'nın Ada'ya "beni kendinden koru" demesi kadar tutkulu ve korkutucudur. Ve belki de aşk en sevdiğimiz dostumuzun gözlerine bakarken bulduğumuz huzurdur. (Helin Taş)

Kitabın Yazarı Buket Uzuner Kimdir?

Biyoloji ve Çevre Bilimi eğitimi alan Uzuner, Türkiye' de Hacettepe Üniversitesi ve ODTÜ' de, ayrıca Norveç, ABD ve Finlandiya'daki üniversitelerde çalışmalarda bulundu. Kitapları 1992'den bu yana Türkiye'de Ulusal En İyi Satış listelerinde yer almaktadır ve dört ayrı dilde yayımlanmıştır. Remzi Kitabevi için yabancı edebi yayımlar konusunda editörlük yaptı ve şu anda Alfa-Everest Yayınları için yabancı edebi yayımlar konusunda edebi danışmanlık yapmaktadır.

Balık İzlerinin Sesi romanı ile 1993 yılında Yunus Nadi Roman Ödülü' ne layık görülen Uzuner, Kumral Ada Mavi Tuna romanı ile 1998 yılında İstanbul Üniversitesi Yılın Romanı ödülünü aldı. Son dönemde Kumral Ada Mavi Tuna adlı romanı, Mediterranean Waltz adı ile İtalya, Yunanistan ve İsrail'de yayımlandı. Ayrıca İngiltere'de kısa öykülerden oluşan A Cup of Turkish Coffee adlı kitabı yayımlandı.

1996 yılında University of Iowa tarafından onursal akademisyen yazar seçildi.

Kuzey Afrika, Kuzey Amerika ve Avrupa'da uzun yıllar geçiren Buket Uzuner, şimdi İstanbul'da yaşamaktadır.

Buket Uzuner Kitapları - Eserleri

  • Kumral Ada Mavi Tuna
  • Uzun Beyaz Bulut Gelibolu
  • İki Yeşil Susamuru
  • Su
  • Toprak
  • Hava

  • İstanbullular
  • Balık İzlerinin Sesi
  • Ayın En Çıplak Günü
  • Yolda
  • Güneş Yiyen Çingene
  • Benim Adım Mayıs
  • Karayel Hüznü

  • Şiirin Kızkardeşi Öykü
  • Bir Siyah Saçlı Kadının Gezi Notları
  • Yazın Öyküleri
  • Şairler Şehri
  • Ah Bir Kedi Olsam!
  • Şehir Romantiğinin Günlüğü
  • Selin ve Cem'le Yolculuklar

  • Gümüş Yaz, Gümüş Kız
  • New York Seyir Defteri
  • Bir Yılbaşı Hikayesi
  • İstanbullular
  • Benim Adım İstanbul
  • Buket Uzuner Gezi Kitaplığı (3 Kitap)
  • I Am Istanbul

  • Istanbul Blues
  • Earth

Buket Uzuner Alıntıları - Sözleri

  • "kopan bir ipe, sımsıkı bir düğüm atarsanız, ipin en sağlam yeri artık bu düğümdür. ama ipe her dokunuşunuzda, canınızı acıtan tek nokta, yine o düğümdür." (Şiirin Kızkardeşi Öykü)
  • Bilirsiniz işte, insan kendinden bile sıkılır bir gün. Aslında insan en çok kendinden sıkılır. (Şiirin Kızkardeşi Öykü)
  • Ruhumu baharla beraber saran çılgınca bir aylaklık etme tutkusu ve buna şehvetle teslim olma arzusuna karşı koymaya çalışmamdaki çelişki. (Selin ve Cem'le Yolculuklar)
  • ''İnsanoğlunun bencilliği ve şiddet tutkusu,bu küçük kasabada da peşimi bırakmamış,her yerde olduğu gibi yine canımı sıkmıştı.Bence dünyanın bütün çocukları birbirlerinin bayramını kutlamalı,eğlenmeli,gülmeli ve kardeş olmalıydı. '' (Bir Yılbaşı Hikayesi)
  • Roman yazmak ne öykü, ne deneme, ne de şiire benziyor. Roman yazmak bir doktora tezi yazmaya benzetilebilir ancak. O denli disiplinli, derli-toplu ve sistematik bir çalışma bekler roman kurgusu yazardan. Romanın başı sonu kurgu tekniği, karakter soyağacı ve kronolojisi ta başından belli olmak zorundadır. Yazar bu yol taşlarını bilmezse yolda kendisine gerekecek acil yardım malzemelerine hazırlık yapamaz. (Selin ve Cem'le Yolculuklar)
  • Böyledir ama İstanbul, özletir kendini bir aşk gibi yani… (İstanbullular)

  • Dünyada sabah uykusundan tatlı ne olabilirdi ki! (Ah Bir Kedi Olsam!)
  • "Ama unutma ! Sen yalnızca iyi bir evlilik yapmak üzere yetiştirilmiş bir kız değilsin." (İstanbullular)
  • Gülümsemesine hüzün bulaşmıştı. (Su)
  • Ah aşk, ne güzel ve ne soylusun! (Bir Siyah Saçlı Kadının Gezi Notları)
  • Kitapların hayatı değiştirdiği doğrudur. (Şiirin Kızkardeşi Öykü)
  • Vaktinde verilmeyen sevgi bayatlar! (Bir Siyah Saçlı Kadının Gezi Notları)
  • İnsan belli deneyimlerden sonra hayal kırıklıklarına karşı bağışıklık sağlayamamışsa eğer, yıllar içinde yaralı ruhuna iyi gelen bazı ilaçlar keşfetmeye başlıyor. (Gümüş Yaz, Gümüş Kız)

  • Gençken okulda veya mahallede ya da ailede ve kitaplarda iyi bir yöndeşe rastlamak, hayattaki tek mucizedir. (Toprak)
  • Bazen durmak, güç toplamak için geri çekilmek ve beklemek gerekir. (Hava)
  • Vatan nedir, vatan neresidir? Anıların mı, akraba ve arkadaşların yaşadığı yer mi? Neresidir vatan? (İstanbullular)
  • ...hiçbir şey olmasa, hayata bir kez geldiğinize inanıyor ve içinizde ki ve/veya çevrenizde ki 'habaset'in sizi boğmasına artık izin vermek istemiyorsanız,yaşadığınız kenti,ülkeyi ve dünyayı keyif alınacak hale getirmenin yollarını arayın.Arayın.Tekrar arayın. (Şehir Romantiğinin Günlüğü)
  • Zannımca çok meşakatli durumlarda birbirlerine katlanabilen ve destek olan insanlar gelecekte de hakiki dost olurlar. (Uzun Beyaz Bulut Gelibolu)
  • İnsanın en korkunç sırları kendisinden sakladıklarıdır. (Yazın Öyküleri)
  • Onu ilk gördüğümde yaşantımda çok önemli bir yer tutacağını sezmiştim.Bu tıpkı, bir filmin daha ilk karesinden bütününü kavramak , sonunu tahmin etmek gibi bir duyguydu. (Kumral Ada Mavi Tuna)