dedas
Turkcella

Kral Lear - William Shakespeare Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kral Lear kimin eseri? Kral Lear kitabının yazarı kimdir? Kral Lear konusu ve anafikri nedir? Kral Lear kitabı ne anlatıyor? Kral Lear kitabının yazarı William Shakespeare kimdir? İşte Kral Lear kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

  • 25.02.2022 10:00
Kral Lear - William Shakespeare Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap Künyesi

Yazar: William Shakespeare

Çevirmen: Özdemir Nutku

Yayın Evi: Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları

İSBN: 9789944885850

Sayfa Sayısı: 190

Kral Lear Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Kral Lear

William Shakespeare (1564-1616): Oyunları ve şiirlerinde insanlık durumlarını dile getiriş gücüyle yaklaşık 400 yıldır bütün dünya okur ve seyircilerini etkilemeyi sürdüren efsanevi yazar, Kral Lear’de yozlaşan dünyanın çaresi olmayan çöküşünü ele alır. Bu oyunun kurgusu, karakterleri, felsefeli konuşmaları, evrenselliği ve zaman aşımına uğramayacak insani boyutuyla ortaya çıkan görünüm, Shakespeare’in hiçbir tragedyasında görülmeyen ölçüye ulaşır. Bu tragedyanın yapısına iyice kaynaşmış olan grotesk özellikler, tragedya-komedya ikilemi, Kral Lear’in kendine özgü niteliklerinin başında yer alır.

Özdemir Nutku (1931): Türk tiyatrosuna büyük katkıları olan eğitimci ve yönetmen Özdemir Nutku, eleştirmen, yazar ve çevirmen olarak da önemli yapıtlar ortaya koydu. Sahnelediği pek çok oyunun yanı sıra, araştırma, inceleme ve çevirileriyle de ödüller kazandı. Ülkemizde olduğu kadar yurtdışında da sahneye koyduğu oyunlar, verdiği ders ve konferanslarla tanınmaktadır.

Kral Lear Alıntıları - Sözleri

  • “Oysa benim ruhumda savaş var. Durmadan ölüyor içimdeki insanlar...”
  • “Oysa benim ruhumda savaş var. Durmadan ölüyor içimdeki insanlar..”
  • Çok üzgünüm.. Yüreğimdekileri söze dökemiyorum..
  • Sen mutluluk veren bir ruhsun, Oysa ben ateşten bir tekerleğe bağlıyım..
  • Bundan böyle yabancısın artık sonsuza dek “Gönlüme de, kendime de..”
  • "Oysa benim ruhumda savaş var. Durmadan ölüyor içimdeki insanlar...”
  • Hayatımızın o güzel günleri geçti artık... Hile, yalan dolan, ihanet ve her türlü yıkıcı düzenler peşimizi bırakmayacak artık... ta mezara kadar.
  • Kendini çekip koparan dal kurumaya mahkûmdur.
  • "Oysa benim ruhumda savaş var. Durmadan ölüyor içimdeki insanlar."
  • “Dilerim hak yerini bulur, doğrular kurtulur.”
  • Yağmur yağarken güneşin açtığını görmüşsünüzdür: Onun gülümsemesi ve ağlaması da böyle’
  • "Sevgisini bağıra çağıra anlatmıyor diye sevgisiz diyemezsiniz kimseye.”
  • Sevgisini bağıra çağıra anlatmıyor diye sevgisiz diyemezsiniz kimseye.
  • Ağlayacağımı sanıyorsanız, aldanıyorsunuz Hayır, ağlamayacağım. Gerçi ağlamak için çok neden var ama Binbir parça olana kadar şu yüreğim, ağlamayacağım.

Kral Lear İncelemesi - Şahsi Yorumlar

Shakespeare eserlerinin büyüsü yarattığı karakterlerin evrenselliği sanırım. Okurken hissettirdiği şey bu çünkü, sanki tanıdığım insanları okuyorum. Özellikle bu kitapta değindiği konu başlı başına insanoğlunun temsili olan nankörlük. Her ne kadar yazar/victor-hugo “Nankörlük denilen canavarın iki başı vardır; biri Goneril diğeri Regan.” demiş olsa da, bence nankörlük tamamiyle insanı anlatan bir kelimedir. Bunun en büyük kanıtını zaten oyunun başında görüyoruz. Bu kanıtı bize sunan ne Goneril’dir ne de Regan. Bu kişi Kral’ın ta kendisidir. Sevgisini de saygısını da süslü sözcüklere gerek duymadan, sadık bir şekilde evlatlık görevini yerine getirerek gösteren kızını kovması bunaklığından değil, bir yanlışla tüm doğruları silen nankörlüğündendir. Zaten kitabın geri kalan kısmında Kral’ın bu yanlış kararının sonuçlarını görüyoruz. Ben bu oyundan nankörlük ana fikrini kulağıma küpe yapmış olabilirim ama bu demek değil ki sadece bu mesajı alıyoruz. Kötülük kadar iyiliği, nankörlük kadar sadakati de gösteriyor yazar/william-shakespeare . Nasıl bakarsan öyle görürsün demişler, ben biraz umutsuz baktım. (Furkan YILDIZ)

Üstüne düşüneceklerimiz- kral lear ve kızlarının ilişkileri.. Kral Lear kızlarının içinde en küçük olanı daha fazla sevmektedir. Sevgisine oranla topraklarını üç parçaya bölüp kızlarına ve onların eşlerine teslim etmeyi düşünmektedir. Bu durumu açıklayacağı büyük toplantıda kızlarına vereceklerine karşılık sevgi cümleleri bekler. Bu beklentiyi karşılayan büyük ve ortanca kız, Babalarının duymak istediği güzel abartılı ( kendilerinin inanmadığı) cümleleri sıralarlar. Sıra küçük kız Cordelia'ya gelince o süslü cümlelerden çok, içinden geçeni olduğu gibi sıradan övgüden abartıdan uzak samimi duygularını ifade eder. - üzgünüm ama Yüregimdekini dile dökemiyorum. Bir evlat babasını ne kadar severse O kadar seviyorum majestelerini Ne fazla, ne az... Kral lear (baba) konuşmalarında ima ettiği daha çok değer ve sevgi duyduğu kızından, daha az sevdiği kızlara oranla abartılı sevgi cümleleri bulamayışı... ( sevgisine istediği şekilde Karşılık bulamama) duygusunun kızğınlığını perçinlemesine yol açar. Baba ( kral Lear) sevgisi kadar kral nefreti bir anda ortaya çıkar. Kral'ın sevgisi gerçek bir baba sevgisimi? Yoksa krallık egosunu ve kibrini süsleyen geleneksel bir yaklaşım mi? Burada ki baba bir kral yerine bir çiftçi olsaydı; kızının. Sevgisini ifade söylemleri( topluluk içinde) Baba'yı bu kadar yaralamayacaktı .burada baba Rolü ikiye bölünmüş durumdadır. Birincisi Kral, kral gibi sevilmeyi hakettiğini düşünmektedir. Ikincisi sevgisine karşılık bulamadığını düşünen , acizleşmiş, ruhu yaralanmış küçük ve hakir düşürülmüş bir baba Kral Lear !!! Kral Lear'ın kızları GONERIL --REGAN--CORDELIA İnsan her yüzyılda insan. Yüzyılına ait olamayan insanlar vardır birde yüzyılının değerlerini üzerlerinde taşımakta zorlanan, biçilmiş rollere bedensel ve zihinsel adapte olamayanlar. Cordelia tamda böyle biri ve ne yazık ki Kral Lear'ın kızı. Kendine ihaneti red eden bir kız. Ve bunun bedelini ağır ödeyen.. Hakkı olan mirastan men edilen ... Fakat içindeki samimiyeti anlayan, babasının mirasından men edilmesine rağmen ona gerçek değeri veren kral ünvanını taşımayı hakeden Fransa Kral'ı.... William Shakspeare oluştururken karakterlerini karşıtlarınıda ihmal etmediği için Burgundy Dükü de çıkar karşımıza. Cordelia nin taliplerinden birisidir. Lakin Kral'ın kızını miras men edip evlatlıktan red ettiğini öğrenince, evlilik talebinden vazgeçer. Üstelik o kadar riyakarca yaparlar ki bunu çıkarcı yaklaşımlarını krala bağlılık gibi yüce değerlere yerleştirmesi.. Her daim hayatımızda karşımıza çıkan faydacı insan tutumu... Gonerıl - Regan bu tarz kadınları da her yüzyılda görebiliriz. Bazen kızkardeşimiz, bazen annemiz, bazen arkadaşımız belki de iş arkadaşımız :) bunlar güç için her türlü entrika dalavere gibi bir yığın şeyi hayatının parçası haline getiren ve bundan bir gram yüzü kızarmayan insan tipleri :) Shakespeare karakterlerini oluştururken karşıtları ile oluşturan bir yazar ve gerçekçi unsurları atlamayan bir yazar. Onun eserlerinde her karakter kendi koşullarında psikolojik ve sosyolojik yönleri ile incelenebilir. Fransa Kralı CORDELIA nin talibi Güzel Cordelia Yoksunluğunda zenginsin sen, Dışlandığın için seçkinsin........ Yine burada iki damat adayını kıyaslama şansı vermiş yazar. Ayni zamanda iki Kral'ın farklı bakış açılarını ve karakterlerini de değerlendirme imkanı sunmuş. Kral lear ve Fransa Kral'ı birisi gösteriş ve riyakârlığa kanarken, diğer Kral'ın özdeğerlere, gerçek sevgi, samimiyet ve dürüstlüğe verdiği önem. Buda bize şunu gösteriyor ki topluma yön veren sıfatlarına yüklediğimiz değerleri taşıyanda insan .. Taşıyamayanda da insan... Bizim gereğinden fazla yüklemelerimiz ve beklentilerimiz giriyor devreye ideal olanı idealize etmemiz gibi .... Gloucester Kontu ve oğulları EDMUND- EDGAR Gloucester kontunun oğlu Edmund yasak bir aşkın meyvesi( PİÇ) Edgar ise kontun meşru evliliğinden olan oğlu. Kont 1. Sahnede Keal Lear'ın açıklama ( mal dağılımı yaptığı sahnede) okurun karşısına çıkıyor. Gayri meşru yasak aşkın meyvesi Edmuntu Nasıl zor kabul ettiğini, meşru oğluna göre daha az değer verdiğini görmekteyiz. Babası Edmuntu tüm aşagılamalarına rağmen onun babasının soylu çevresi tarafından kabul görme çabası ( riyakar suskunluğuna dair ipuçları vermekte) lakin Edmund karakteri kaderine boyun eğmeyecektir. Çünkü meşru erkek kardeşiyle eşdeğer görmekte kendisini hatta abisi ile babasının arasını açıp, Kontun tüm mal varlığına sahip olmak derdi. 1. Sorgu 1600 lü yıllarda yazılan bu eser.. Üzerinden 400 yıl geçmesine rağmen toplumun değer yargılarında gram farklılık olmadığını göstermektedir. İnsan duygu ve ihtiraslarının yüzyıllar evvel ne ise hala aynı oranda ilkel benlik üzerinden yürüdüğünü.... 2. Sorgu bir piç diye adlandırılan Edmund'un piç gibi davranışının onun gerçekten bir piç olduğuyla yani onun yasak aşkın meyvesi, toplum tarafından "kirli" olarak nitelendirilen ilişkinin ürünü olan birisinin """kirli """ bir ruha sahip oluşumu? Yoksa Keal Lear'ın meşru kızları gibi ( Gonerıl ve Regan ) gibi, babalarına duydukları eksik sevgi ve Cordelia ve Edgar'a duyulan kıskançlığın yansıması? Soylu kızların soysuzluğu, piç Edmund'un piçlik gerekçelerine göre gerçek piçlerin ve soysuzların meşru eşlerden de " te işimiz ilişkilerin " ürünü olabileceğini de gösteriyor. Edmund karakterinin toplumun ahlak, inanç, iki yüzlü yaklaşımı ve batıl inanç ve oluşturduğu değer yargılarına yönelik eleştirilerini ve küçümsemelerini görmekteyiz. (Berad Arslan)

Oyunda son Kral Lear'a sandığından daha da korkunç bir biçimde gelir. Kraliçe Elizabeth dönemi oyun yazarlarının repertuarlarındaki bu eski hikayenin diğer versiyonları Kral Lear'in Cordelia ile barışması ve tahta yeniden çıkması ile sonlanır. Shakespeare'in o zaman ki seyircileri bu tip neşeli bir son beklemiş olmalı. Örneğin oyunun son anlarında yaşlı Kral Lear'ın öleceğini ve tahta erdemli kızının çıkacağını sanmış olmalıydılar. Öngöremeyecekleri; Shakespeare'in Cordelia'nın zaferini yani tüm anlatıya hakim olan ahlâkî anlayışın kanıtını kesip atacağı hatta ve hatta çaresiz kralı katledilmiş kızını kucağında tutup acı içinde inler bir halde betimleyeceği idi. Oyunun bu benzersiz doruk noktasında ölmekte olan Kral Lear, kızı Cordelia'nın hala yaşıyor olduğuna dair sanrılı bir ümitten, öldüğünü farketmenin yarattığı kasvetli karanlıkta gidip gelirken her yanda hüzün, karanlık, ölüm ve belirsizlik olarak adlandırdığımız tiyatral etki sanki gerçekle örtüşür. "Hayır! Hayır! Hayır! Hayat izi görülmüyor." der Kral Lear. " Bir köpek, bir at, bir fare yaşasın da sende bir solukçuk hayat niye bulunmasın? Seni asla bir daha göremeyeceğim. Asla ! Asla ! Asla !" Trajedinin doruk noktasında tasavvur edilmiş, insanın çocuğunu kaybetmesinin nasıl birşey olduğunu anlatan bu sözler Shakespeare'in tüm eserleri içinde yazmış olduğu en acı dolu dizelerden biridir. (Vedatt)

Kitabın Yazarı William Shakespeare Kimdir?

William Shakespeare (26 Nisan 1564 (vaftiz) – 23 Nisan 1616), İngiliz şair, oyun yazarı ve oyuncu. Çoklukla İngilizce dilinin en büyük yazarı ve dünyanın en iyi dram oyun yazarı olarak anılır. İngiltere'nin ulusal şairi ve "Avon'un Ozanı" olarak da bilinir. Günümüze ulaşan eserleri, bazı ortaklaşa yazılanlarla birlikte 38 oyun, 154 sone, iki uzun öykü şiir ve birkaç diğer kaynağı belirsiz şiirlerden oluşur. Oyunları bütün büyük dillere çevrildi ve diğer bütün oyun yazarlarından daha çok sergilendi.

Shakespeare, Stratford-upon-Avon'da doğdu ve büyüdü. 18 yaşında, Anne Hathaway ile evlendi ve üç çocuğu oldu: Susanna, ikizler Hamnet ve Judith. 1585 ile 1592 arası, Londra'da bir aktör, yazar ve Lord Chamberlain's Men (sonraki adı King's Men) adında bir tiyatro şirketinin sahibi olarak başarılı bir kariyere başladı. Ölmeden 3 yıl önce 1613'te, 49 yaşındayken Stratford'da emekli olarak görüldü. Shakespeare'in kişisel yaşamına dair bazı kayıtlar günümüze ulaşmıştır. Fiziksel görünüşü, cinsel yönelimi, dini inançları, ve başkaları tarafından yazılıp ona atfedilen eserler olup olmadığı hakkında önemli tahminler yürütülmüştür.

Shakespeare, bilinen eserlerinin çoğunu 1589 ile 1613 yıllarında üretti. İlk oyunları çoğunlukla komedi ve tarihîydi, bu türlerle 16. yüzyıl sonunda kültür ve sanatın zirvesine yükseldi. Daha sonra 1608'e kadar trajedilere yöneldi, İngilizce'nin en iyi ürünlerinden bazıları kabul edilen Hamlet, Kral Lear, Othello, ve Macbeth'i bu dönemde yazdı. Son aşamasında, dram olarak da bilinen trajikomedilerini yazdı, ve diğer oyun yazarlarıyla iş birliği yaptı.

Oyunlarının birçoğu hayatı boyunca değişik kalitede ve doğrulukta basında yayımlandı. 1623'te, Shakespeare'in iki arkadaşı ve aktör dostu John Heminges ve Henry Condell, şimdi Shakespeare'in olduğu bilinen iki eser dışındaki tüm dramatik eserlerini içeren bir derleme baskıyı, Birinci Folyo'yu yayımladı. Önsözü Ben Jonson'ın bir şiiriydi, şiirde ileri görüşle Shakespeare için "bir döneme değil, tüm zamanlara ait" şeklinde bahsedilmiştir.

Shakespeare yaşadığı zamanda saygın bir şair ve oyun yazarıydı, ama ünü 19. yüzyıla kadar günümüzdeki yüksekliğine erişmedi. Özellikle romantikler, Shakespeare'in dehasını çok beğenmiş ve Victoria döneminde yaşayanlar Shakespeare'e George Bernard Shaw'ın "bardolatry" (Shakespeare hayranlığı) olarak tabir ettiği bir hürmetle tapmışlardır. 20. yüzyılda, eserleri bilim ve tiyatrodaki yeni akımlar tarafından defalarca benimsendi ve yeniden keşfedildi. Oyunları bugün popülerliğini büyük ölçüde sürdürmektedir ve sürekli olarak incelenmekte, sergilenmekte ve tüm dünyada farklı kültürel ve politik bağlamlarda yeniden yorumlanmaktadır.

Kaynak: https://tr.wikipedia.org/wiki/William_Shakespeare

William Shakespeare Kitapları - Eserleri

  • On İkinci Gece
  • Kış Masalı
  • Hamlet
  • Venedik Taciri
  • Bir Yaz Gecesi Rüyası
  • Othello

  • Romeo ve Juliet
  • Yanlışlıklar Komedyası
  • Kral Lear
  • Soneler
  • Kral V. Henry
  • Antonius ve Kleopatra
  • Fırtına

  • Cymbeline
  • III. Richard
  • Veronalı İki Soylu Delikanlı
  • Julius Caesar
  • Coriolanus'un Tragedyası
  • Troilus ve Cressida
  • Kral IV. Henry - 1

  • Yeter ki Sonu İyi Bitsin
  • Aşkın Emeği Boşuna
  • Kral IV. Henry - 2
  • Atinalı Timon
  • Sen Aydınlatırsın Geceyi
  • Titus Andronicus
  • Hırçın Kız

  • II. Richard
  • Kral VI. Henry - 1
  • Macbeth
  • Windsor'un Şen Kadınları
  • Kral VI. Henry - 2
  • Aşk ve Anlatı Şiirleri
  • İki Soylu Akraba

  • Kısasa Kısas
  • Kral John'un Yaşamı ve Ölümü
  • Nasıl Hoşunuza Giderse
  • Kuru Gürültü
  • Cardenio
  • Romeo ve Juliet (Çizgi Roman)
  • Macbeth (Çizgi Roman)

  • Çifte İhanet ya da Dertli Aşıklar
  • Beklemek Cehennemdir
  • Pericles
  • Kral VIII. Henry
  • Toplu Öyküler 1
  • Kral VI. Henry - 3
  • Hamlet

  • Hikayeler
  • Beğendiğiniz Gibi
  • Three Great Plays of Shakespeare
  • Venus and Adonis
  • The Rape of Lucrece
  • Othello ve Titus Andronicus
  • Julius Caesar

  • Macbeth
  • Kral Lear
  • Shakespeare Hikayelendirilmiş Bütün Eserleri
  • Othello
  • Bir Yaz Gecesi Rüyası
  • Seçilmiş Әsәrlәri -1
  • Seçilmiş Әsәrlәri -2

  • Venedik Taciri
  • VIII. Henry
  • The Complete Works
  • Die Fremden
  • Beğendiğiniz Bedenlere Hayalinizdeki Ruhları Koyup Adına Aşk Diyorsunuz!
  • Romeo ve Juliet & Kral Lear
  • Vazgeçtim Bu Dünyadan (Seçilmiş Şiirler)

  • Kuru Gürültü
  • Fırtına
  • III. Richard
  • On İkinci Gece
  • Complete Sonnets and Poems
  • Selected Works of Shakespeare I
  • Hamlet ve Atinalı Timon

  • Flowers From Shakespeare's Garden
  • Love in Shakespeare: Five Stories
  • Seçilmiş Əsərləri
  • Shakespeare-Toplu Oyunları - 1
  • Is This a Dagger Which I See Before Me?
  • Fırtına
  • Helbestên Bijare

  • Othello

William Shakespeare Alıntıları - Sözleri

  • Ey , xahiş edirəm , iti xəncərini qınına qoy, iti ağlını qınından çıxar. Romeo və Cülyetta (Seçilmiş Әsәrlәri -1)
  • "I saw Othello's visage in his mind" (Othello)
  • Daha aşkın baharında nasıl olur da aşk filizleriniz nefretten kurur? (Yanlışlıklar Komedyası)
  • Duygularımız zindanlarımızda zincire vurulmuş Mahkumlar gibi kontrol altındadır. (Kral V. Henry)
  • Tüyleri daha güzel diye alakarga tarlakuşundan daha mı değerli? (Hırçın Kız)
  • "yazık! hem kıyasıya harcıyorsun kendini, hem gönlün yeltenmiyor hiç kimseyi sevmeye." (Soneler)

  • Bedeni zenginleştiren yalnızca kafadır.. (Hırçın Kız)
  • Bilirsiniz ki, mutluluk sevgi bağının ta kendisidir. (Kış Masalı)
  • Aşk da öyledir lordum, sevmeye başlamadan önce kör olmak gerekir. (Kral V. Henry)
  • Dünya ne kadar genişse, o kadar uzakta olacağım. (Yeter ki Sonu İyi Bitsin)
  • Düşüncelerimden öteye gidemezsin nasıl olsa Ve ben hep onlarlayım, onlarsa hep seninle. (Vazgeçtim Bu Dünyadan (Seçilmiş Şiirler))
  • “ Keşke düşüncelerim de kapansa, gözlerim kapanınca..” (Fırtına)
  • “Senden kaçıyorum, çünkü incitmek istemiyorum seni.” (Nasıl Hoşunuza Giderse)

  • “Yeni bir ateş söndürür başkasının yaktığını. Yeni bir acıyla hafifler eski bir ağrı.” (Beğendiğiniz Bedenlere Hayalinizdeki Ruhları Koyup Adına Aşk Diyorsunuz!)
  • Doğru olanın kaygısızdır yüreği. (II. Richard)
  • ... çok seven ama aklıyla sevmeyen biri olduğumu söyleyin. (Othello)
  • Kötülük nedir bilmezdik, bilen olduğun da aklımıza getirmezdik. (Kış Masalı)
  • "Bir aşığın yemini bir meyhane sahibinin sözü kadardır. İkisi de her şeye tamam der." (Beğendiğiniz Gibi)
  • Beklemek cehennemdir. Ama beklerim seni. İyi kötü demeden suçlamadan keyfini. (Beklemek Cehennemdir)
  • "Kıskanç ruhlar bir sebebe ihtiyaç duymaz." (Othello)

Yorum Yaz