Kral Kaybederse - Gülseren Budayıcıoğlu Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Kral Kaybederse kimin eseri? Kral Kaybederse kitabının yazarı kimdir? Kral Kaybederse konusu ve anafikri nedir? Kral Kaybederse kitabı ne anlatıyor? Kral Kaybederse PDF indirme linki var mı? Kral Kaybederse kitabının yazarı Gülseren Budayıcıoğlu kimdir? İşte Kral Kaybederse kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

Kitap Künyesi
Yazar: Gülseren Budayıcıoğlu
Yayın Evi: Remzi Kitabevi
İSBN: 9789751416575
Sayfa Sayısı: 384
Kral Kaybederse Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
Avına av olan bir avcının hikâyesi…
İnsanoğlu ilk çocukluk yıllarında yaşadıklarından çok etkilenir. Henüz tam ortaya çıkmamış bir heykel gibidir o; hayat da onu ince ince şekillendirmeye çalışan usta bir heykeltıraş… Alır eline keskiyi, usul usul oyar. Ama bazen keskiyi öyle bir savurur ki, bir parça kopuverir ve o parçayı bir daha kimse yerine koyamaz. Kendini hep dorukta görüyor ve asla aşağı düşmeyeceğini sanıyordu. Ama bir gün hayat elindeki keskiyi ona da savuruverdi ve onun da koptu yüreği…
Oysa pek çok kadının gönlüne taht kurmuş bir kraldı o… Uzun süre ne kendi inandı tahttan indiğine, ne de kadınlar. Ama bir şeylerin değiştiğini yine de ilk hisseden kadınlar oldu; ona yıllarca köle gibi itaat eden kadınlar… Psikiyatrist Dr. Gülseren Budayıcıoğlu Kral Kaybederse romanında, doruklardan aşağı inmeyeceğini sanan bir avcının avına av olup yuvarlanışını, kendini sevilmeyeceğine inandırmış mutsuz bir kadının da trajik hayatı içinde avken nasıl avcı olduğunu anlatıyor.
(Tanıtım Bülteninden)
Kral Kaybederse Alıntıları - Sözleri
- Hayatta neden korkarsan, başına mutlaka o geliyor.
- Bir insanı kaybetmek istiyorsan(...)onu çok ama çok sevmen gerekiyor. İşte o zaman kendiliğinden gider zaten.
- Hiçbir şey yapmadan evde otururken bile yorgunum, hem de çok yorgun.
- Affetmek aslında sadece karşı tarafı rahatlatan bir eylem değildir.Affedince önce biz rahatlarız. Yüreğimizde ki taş hafifler, sonra da kalkıp gider.
- Belki de çektiğiniz bu acılar, hayatınızda başka sayfalar açacak. Çekilen hiçbir acı boşa gitmez. Her acıdan bir şeyler öğreniriz.
- Hayatta neden korkarsan, başına mutlaka o geliyor.
- Kaderden medet ummaktan vazgeç. Sen gayret etmezsen, o senin için bir şey yapamaz.
- Sevilmeyen insanların gözlerinin ışığı hep biraz sönüktür. Bunu görmek her zaman hüzünlendirir beni. Aç kalmak, susuz kalmak gibi bir şeydir bu.
- İnsanlar arasında eşitliğin olduğu tek şey ölüm galiba.
- Bu dünyada ne yaparsan, dünya er veya geç sana onun karşılığını mutlaka veriyor.
- Hayatta neden korkarsan , başına mutlaka o geliyor.
- Bazen umut çok tehlikeli olabiliyormuş. Bitince anlıyor insan dünyanın kaç bucak olduğunu.
- İnsan en kolay, en sevdiklerine kıyar.
- Eğer bir insan mutsuzsa onu hiçbir şeyle mutlu edemezsin çünkü mutluluk bir karardır. Köşkler, yatlar, katlar hatta mevki, başarı, sevgi bile bazen insanı mutlu edemez.
Kral Kaybederse İncelemesi - Şahsi Yorumlar
Geçmiş aslında hiç geçmezmiş efendim!: Çocukluğumuzda yaşadığımız travmalar ile aldığımız yaralar, kimliğimizin ve kişiliğimizin bir parçası haline dönüşerek bizi bir ömür boyu yönlendiriyor ve yönetiyor. O nedenle hangi yaramızın kabuğunu kaldırsak, hangi acı ve ıstırabımızın arkasına baksak altından bir şekilde çocukluğumuz çıkıyor. Ama çoğu zaman çocukluk yaşantılarımızın kaderimiz haline dönüşüp, bizi yönlendirdiği ve yönettiğinin farkında bile olmuyoruz. Yaşamımızın bir anında onlarla yüzleşip, seçimlerimizi değiştirene kadar da içine düştüğümüz girdaptan kendimizi kurtaramıyoruz. • • • Bu gerçeği yazar/gulseren-budayicioglu, daha önceden okuduğum “kitap/gunahin-uc-rengi--8556” ve “kitap/camdaki-kiz--152813” kitaplarında olduğu gibi bu defa “kitap/kral-kaybederse--29023” adlı eserinde Kenan Bey, Handan Hanım ve Fadi’nin hikâyesi üzerinden anlatıyor bizlere. Kenan Bey, uzun boylu, yakışıklı, zengin, tüm kadınların kendisine hayran, tüm erkeklerin de kendisini kıskandığını düşünen bir kişidir. O gerçek sevginin, saygının, sadakatin ve paylaşmanın ne olduğunun farkında bile değildir. Onun yaşamının biricik amacı vardır, daha fazla kadının hayranlığını kazanmak ve geçici de olsa daha fazla kadınla beraber olabilmektir. • • • Budayıcıoğlu, Kenan Bey, Handan Hanım ve Fadi’nin hikâyesini öyle güzel anlatıyor ki farkında olmadan çocukluk yaşantılarınızı, annenizin ve babanızın size olan davranışlarını, yaşamın amacını, kadınların ve erkeklerin yetiştirilme kodlarını, toplumun gelenek ve göreneklerini, yoksulluğu, zenginliği, kendi ayakları üzerinde durmanın ne anlama geldiğini, sevgiyi, saygıyı, sadakati ve paylaşmayı bütün boyutlarıyla sorguluyorsunuz. Bilinçaltınızın dehlizlerinde, kalbinizin ve ruhunuzun arka odalarında dolaşıyorsunuz. Sizi siz yapan tüm değerlerinizi, kimliğinizi, kişiliğinizi, karakterinizi, huy ve mizacınızı bir masaya yatırıp gözden geçiriyorsunuz. Kader motifinizi keşfedip, seçimlerinizi ve kendinizi anlamaya çalışıyorsunuz. • • • Doğrusu kitabın başlarında Kenan Bey’in yapıp ettiklerini ve özellikle de kadınlara yaklaşımını okudukça “bir erkek asla böyle olmamalı” deyip çok kızıyor ve öfkeleniyorsunuz. Onun hikâyesini bütün boyutlarıyla okuyunca da hem mağdur ettiği kadınlara hem de onun düştüğü hallere çok üzülüyorsunuz. Özellikle kitabın sonunda “kral kaybederse”nin cevabını okurken yazar/lev-tolstoy’un “kitap/dirilis--382”indeki Prens Nehludov’un hikâyesine gidip geliyorsunuz. Bir insanın hangi yaşta ve hangi konumda olursa olsun değişebileceği ve dönüşebileceğini görüyorsunuz. Bunun için gerektiğinde bir psikolog ya da psikiyatristen yardım almanın önemini ve insanın kendisiyle yüzleşmesinin ne anlama geldiğini daha iyi kavrıyorsunuz. • • • “Kral Kaybederse”, her ne kadar bir roman olsa da yaşanmış hikâyelerden hareketle kaleme alındığı için insanı çok derinden etkiliyor. O nedenle birçok satırında okuyan herkesin kendisiyle karşılaşabileceği bir eser olduğunu düşünüyorum. Kendini bir aynada seyredip, tüm yönleriyle sorgulayarak bugün ve yarınlarını inşa etmek isteyen okurlara bu eseri mutlaka okumalarını tavsiye ediyorum. Özellikle de “Hiçbir şey için geç değil” sözünün ne kadar doğru olduğunu görmek isteyen okurlara… İncelememe Oğuz Atay’ın kitabın ruhunu yansıttığını düşündüğüm “Geçmiş aslında geçmezmiş efendim. Hep bir köşede yerinden çıkmak için geceyi beklermiş” sözüyle son verirken herkese keyifli okumalar dilerim! (nalkan)
KRAL KAYBETMEDİ!: Psikiyatrist Dr. Gülseren Budayıcıoğlu'nun,üç hastasına(Fadi-Fatoş,Kenan Baran ve Handan) verdiği seanslardan oluşan gerçek bir hayat hikayesini kaleme aldığı bir terapi kitabı. Kişisel gelişim saçmalığından uzak muhteşem bir roman.Gerçek bir hikaye olması da içinden çıkarılacak derslerin ve dertlerin bir o kadar sağlam ve gerçek olmasını kolaylaştırıyor.Kenan Baran'ın,kendisini ibret olarak gösterilmesi için yazılmasını istediği,Gülseren Budayıcıoğlu'na olan maddi manevi borçlarına karşılık yazılmasını istediği bir kitap. Klasik bir psikolog ritüeli vardır,bilirsiniz. Deri koltuğa yatırmak ve çocukluğa inmek.Ne var bu çocuklukta? Biz erkekler bazen bize daha samimi ve ılık ılık yaklaşan hemcinslerimize "hayırdır olum, küçükken topun inşaata mı kaçtı sen ne ayaksın" deriz. Yani çocukken bir tacize uğradın da cinsel tercihin mi değişti o bende yok demeye getiririz.Kısmen büyük travmaların hayata ilk adım attığımız dönemlerde gerçekleşmesi normal.Bu bir terk ediliş olabilir,şiddet olabilir,taciz olabilir ya da korkular olabilir. Ama hepsini çocukluğa inerek bulma çabaları yanlış.Muhteşem bir çocukluk yaşayıp askerde çok sevdiği nişanlısı tarafından terk edilen biri bir daha sevmeye tövbe edip dağıttığı zaman onun çocukluğunda ne bulucaz? Ya da 99 Marmara depremini 30 yaşında yaşayıp şuan en büyük korkusu deprem olan bir travmatiğin çocukluğunda ne bulucaz? Aslında bu travmaların hepsi yaşa döneme bakmaksızın hayatın her anında oluşabilecek travmalar. Kitaptaki kahramanların olaylarının hep çocuklukta yaşadığı travmalardan kaynaklanması "aaaa bu çocukluk dönemi çok önemli bütün kaderi ve hayatı etkiliyor" düşüncesini tamamen getirmedi aklıma.Tamam o da olabilir ama yaşadığımız sürece çalışan bir bilgisayar gibi her türlü virüsü kapmaya hazırız. Fiziksel olarak bir virüs aldığımızda ilaçla tedavi alarak nasıl iyileşiyorsak ruhen de bir virüs aldığımız zaman ilaçtan önce o travmanın nedenlerini,niçinlerini tam olarak kendi kendimize yada bir uzman tarafından anlayarak ruhu kanser etmeden bir an önce hayatın akışını değiştirmek için elimizden geleni ardımıza Kenan Baran gibi koymamalıyız. Sevdiğim kitapların yazarlarını da seviyorum ve araştırıyorum kendi çapımda.Gülseren Budayıcıoğlu'nun bu kitabını tabi ki kendinize psikanaliz yapmanız için tavsiye ediyorum. Zira 30 tl olan bu kitabı (ki hiçbir şekilde epub yada pdf yok bulunamadı :)) okuyup bazı şeyleri anlamazsanız eğer yarın 3 bin TL verseniz bile kendisinden bir tek seans alamazsınız çünkü zor ulaşılan bir Doktor. Son olarak 346.sayfadan sonra ağlaya ağlaya ruhumu yıkayarak okuduğum bu terapiyi Nilüfer'e ithaf ediyorum. Hani erkekler ağlamazdı? Kitap hakkında 8 metre inceleme yazarım ama içeriğinden bahsedip terapinizi mundar etmek istemiyorum. Bana çok şey kattı,bana çok şey öğretti. KRAL KAYBEDERSE kitabında bana göre KRAL kesinlikle ve kesinlikle kaybetmedi! Kazandı mı bilmem. Bildiğim tek şey KAYBETMEDİ. Seni Seviyorum Kenan BARAN. Seni Seviyorum Fadi. Seni de Seviyorum Handan. https://youtu.be/gCM2KlNqwbg (Çağlayan ASLAN)
Ah kader!: Kaderimizi aslında gayretimizle biz değiştirirmişiz. Sizce de öyle değil mi? Yirmi dört saat dolmadan bitirdim kitabı ve bende muhteşem bir his ve etki bıraktı. Gülseren Hanım'ın okuma şansını bulduğum ilk kitabı. Kitap görkemli, gösterişli, aşırı zengin, Kenan Bey'in hayatını anlatmaktadır. Zenginliğin ve geçmişte aldığı darbelerin oluşturduğu karakterle kadınlarla birlikte hayatını zevki sefa ile yaşamaktadır ve her şey mükemmel devam etmektedir. Ta ki düğüne gidecekleri o geceye kadar yani büyünün çözüldüğü o gece.. Hayat biz planlar yaparken başımıza gelenlerdir cümlesinin vücut bulmuş halidir kitap. Dili çok sade ve akıcıdır. Okumanızı tavsiye eder, okuyacaklara ise şimdiden keyifli okumalar dilerim.. (Sümeyra Kaplan)
Kral Kaybederse PDF indirme linki var mı?
Gülseren Budayıcıoğlu - Kral Kaybederse kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Kral Kaybederse PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.
Kitabın Yazarı Gülseren Budayıcıoğlu Kimdir?
Eğitim :
İlk ve Orta Öğrenim- TED Ankara Koleji, 1965
Üniversite- Ankara Üniversitesi, Tıp Fakültesi, 1965-1972
İhtisas- Hacettepe Üniversitesi, Psikiyatri Bölümü, 1972-1977
Tıp öğrenimi sırasında önce TRT Ankara Radyosu’nda, daha sonra da TRT televizyonunda 5 yıl boyunca kadrolu spiker ve sunucu olarak görev yaptı.. 1977’de uzman oldu ve 1982 yılına kadar aynı üniversitede öğretim görevlisi olarak meslek yaşamına devam etti. Bu dönemde bir yıl süreyle, Hacettepe Üniversitesi ve TRT'nin iş birliği ile hazırlanan ve TRT Televizyonlarından canlı olarak yayınlanan, "İnsan ve Dünyası" adlı sağlık ve eğitim programlarında, yapımcı ve sunucu olarak görev aldı.
1982 yılında Üniversite'den ayrıldı. 2005 yılına kadar, Ankara'da serbest hekim olarak çalıştı. 2004 yılında, farklı tanı gruplarından hastalarıyla görüşmelerini bire bir kaleme alarak Remzi Kitabevi tarafından yayınlanan "Madalyonun İçi" adlı kitabı yazdı.
07.03.2005 tarihinde en büyük hayalini gerçekleştirerek, her kesimden insanın sosyal güvencelerini kullanarak başvurabileceği, T.C. Sağlık Bakanlığından ruhsatlı Ankara'nın ilk özel psikiyatri merkezi olan "Madalyon Psikiyatri Merkezi” ni kurdu. 2013 Şubat ayında, Madalyon Psikiyatri Merkezi İstanbul şubesini kurdu.
2008 yılında "Günahın Üç Rengi" ve 2011 yılında “Hayata Dön” adlı kitapları yine Remzi Kitabevi tarafından yayınlandı.
Eşini 2007 yılında kaybeden ve iki çocuğu bulunan Budayıcıoğlu, halen ülkemizin en büyük özel psikiyatri merkezi olma özelliğini koruyan Madalyon Psikiyatri Merkezi’nin başkanı olarak meslek yaşantısını sürdürürken, bir yandan da hastaları ile yaptığı görüşmeleri bire bir anlatan, psikiyatriyi kuramsal olmaktan çıkarıp pratik yaşam içinde kitlelere sunan kitaplar yazmaya devam etmektedir.
Yayınları:
Madalyonun İçi, Bir Psikiyatristin Not Defterinden-(Psikolojik Roman) (2004)Remzi Kitabevi
Günahın Üç Rengi, Madalyonun Öteki Yüzü-(Psikolojik Roman) (2008) Remzi Kitabevi
Hayata Dön-(Psikolojik Roman) (2011) Remzi Kitabevi
Gülseren Budayıcıoğlu Kitapları - Eserleri
- Camdaki Kız
- Madalyonun İçi
- Kral Kaybederse
- Günahın Üç Rengi
- Hayata Dön
Gülseren Budayıcıoğlu Alıntıları - Sözleri
- Susuyorum... Susuyorum ama içimde bir şeyler fena halde sızlıyor. (Hayata Dön)
- Psikiyatriye genellikle hastalar değil, asıl hastaların hasta ettikleri gelir. (Camdaki Kız)
- Sanki bir tarafım yarım. Bir türlü onu tamamlayamıyorum... (Hayata Dön)
- Affetmek aslında sadece karşı tarafı rahatlatan bir eylem değildir.Affedince önce biz rahatlarız. Yüreğimizde ki taş hafifler, sonra da kalkıp gider. (Kral Kaybederse)
- Düşünüyorum da insanı yine başka insanlar üzüyor en çok... Taptığı, hayran olduğu,değer verdiği, muhtaç olduğu ve çok sevdiği insanlar... Düşmandan çok dostlar üzüyor. Analar, babalar, çocuklar, kardeşler, sevgililer üzüyor. (Hayata Dön)
- Bazen umut çok tehlikeli olabiliyormuş. Bitince anlıyor insan dünyanın kaç bucak olduğunu. (Kral Kaybederse)
- “İnsan isterse her koşulda her şeyi yapabilir. Geri çekilmek, vazgeçmek yok. Bütün mesele yeteri kadar isteyip istemediğimizde. Ağzınızın ucuyla değil, yüreğinizle istemelisiniz.” (Madalyonun İçi)
- Hayat, okullarda öğrenilmiyor. Hayatı bize, raflarda dizi dizi duran kitaplar ama daha çok da hayatın kendisi öğretiyor. (Günahın Üç Rengi)
- Ve son olarak hastalığın sevgisizlikten, şifanın ise her zaman sevgiden, şefkatten geldiğini çok daha iyi biliyorum. (Camdaki Kız)
- Belki de çektiğiniz bu acılar, hayatınızda başka sayfalar açacak. Çekilen hiçbir acı boşa gitmez. Her acıdan bir şeyler öğreniriz. (Kral Kaybederse)
- "Sevmek diyorum. Sevmek çok güzel!" (Camdaki Kız)
- Hayatta neden korkarsan, başına mutlaka o geliyor. (Kral Kaybederse)
- Öyle çaresizim ki... Beni kimse anlamıyor. O da benimle konuşmuyor. Tek başıma, yapayalnız kaldım. (Madalyonun İçi)
- "Karşınıza öyle biri çıkacak ki, size sevmeyi öğretene kadar sizden vazgeçmeyecek." (Camdaki Kız)
- Güçlü olunca insanın canı yanmaz mı? Benim de canımın çok yandığının kimse farkında olmadı. Ben de kimseye hissettirmedim zaten. Oysa içim nasıl acıyor. (Hayata Dön)
- Hayatta neden korkarsan , başına mutlaka o geliyor. (Kral Kaybederse)
- Her insan okunacak kitap gibidir. (Hayata Dön)
- Kaderden medet ummaktan vazgeç. Sen gayret etmezsen, o senin için bir şey yapamaz. (Kral Kaybederse)
- "Bazı şeyler öyle içimize işler ki, yıllar geçer ama onların bizde bıraktığı izler geçmez..." (Günahın Üç Rengi)
- İnsan yaşadıkça uzaklaşıyor eski kendinden. (Hayata Dön)