Kitaplardan Korkan Çocuk - Susanna Tamaro Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Kitaplardan Korkan Çocuk kimin eseri? Kitaplardan Korkan Çocuk kitabının yazarı kimdir? Kitaplardan Korkan Çocuk konusu ve anafikri nedir? Kitaplardan Korkan Çocuk kitabı ne anlatıyor? Kitaplardan Korkan Çocuk kitabının yazarı Susanna Tamaro kimdir? İşte Kitaplardan Korkan Çocuk kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...
Kitap Künyesi
Yazar: Susanna Tamaro
Çevirmen: Eren Yücesan Cendey
Orijinal Adı: Papirofobia
Yayın Evi: Can Yayınları
İSBN: 9789758440863
Sayfa Sayısı: 48
Kitaplardan Korkan Çocuk Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
Yüreğinin Götürdüğü Yere Git adlı kitabıyla ülkemizde çok sevilen Susanna Tamaro, çocuklar için de kitaplar yazdı. Kitaplardan Korkan Çocuk, onun en sevilen çocuk kitabı. Küçük Leopold, daha sekiz yaşındadır, gerçekten de kitaplardan çok korkmaktadır. Her yıl olduğu gibi sekizinci doğum gününde de, annesiyle babasının getirdikleri armağan paketini heyecanla açar, ne yazık ki, o çok sevdiği, sahip olmak için can attığı bir çift koşu ayakkabısı yerine parlak kaplı iki kitapla burun buruna gelir. Hıçkırarak ağlamaya başlar. Kitapları öfkeyle yere fırlatır, gider odasına kapanır. Annenin babanın üzüntüsü büyüktür. Leopold de kendince haklıdır. Çünkü hangi kitabı açsa kara kara harfler, kara kara lekeler havalarda uçuşmakta, çocuğun başı dönmektedir. Oğullarının bu kitap korkusu hastalığını yenmek için annesi babası çareler ararlar, onu doktora götürürler, cezalandırma yoluna başvururlar. Sonunda Leopold, çareyi evden kaçmakta bulur. Kitap okumayı seven çocuklar ona kızmasınlar. Çünkü Leopold de haklı. Ama zaten bu kitabın büyüleyici yanı, onun evden kaçmasıyla başlıyor.
Kitaplardan Korkan Çocuk Alıntıları - Sözleri
- "Okumak kazandırır." dedi annesi. "İnsan okumazsa boş bir kafayla dolaşır, bu da hiç hoş bir şey değildir."
- • Okumak kazandırır. İnsan okumazsa, boş bir kafayla dolaşır, bu da hiç hoş bir şey değildir. •
- • Neden kitap okumak gerekir? +Çünkü, okuyan insan her şeyi bilir. Her şeyi bilen insan, her şeye egemen olur. •
- • Okumak bizi geliştirir. •
- • Kitaplar olmazsa insan mutlu olamaz… •
- "İyi ama kitap okumak neden gereklidir?" Çocuğa bu soruyu merak uyandıracak şekilde açıklamak önemli olan.
- Sözcükler tekbaşına insanı kırmaz. İnsanı yaralayan, sözcüklerin arkasına saklanan ikiyüzlülüktür…
- • Ben yüzlerce kilo kitap okudum, yüzlerce kilo ağırlığında ve yüzlerce metre küp hacminde… •
- • Doğduğundan bu yana doğum günlerinde kitaptan başka bir armağan almamıştı. •
- • Geceleri uyanık kalabilmek, sıkıntımı alt edebilmek için hep kitap okurdum. •
- • Onlar kitap seviyor olabilirlerdi, tamam ama bu nedenle oğullarının da kitaplara bayılması gerekmiyordu ki! •
- “Okumak bizi geliştirir.”
- "Okumak bizi geliştirir," diye ekledi. "Kitaplar olmazsa insan mutlu olamaz."
- • Ama burada, bu bankta tek başıma ve karanlıkta otururken dünyanın tüm denizlerini görüyorum. Denizlerini ve okyanuslarını. Onları görüyor, tuzlu kokusunu duyuyor, tatlı esintilerini güçlü fırtınalardan ayırt edebiliyorum. Kendini sanki bir yelkenlinin tepesinde dünyanın çevresini on sekiz kez dönmüş gibi hissediyorum. •
Kitaplardan Korkan Çocuk İncelemesi - Şahsi Yorumlar
Çocuk kitapları sadece çocuklar için değildir :):): Kitaplardan korkan kardeşim için almıştım :) Önce o okudu sonra ben ona okudum, çok keyif aldık. Artık kitaplardan korkmuyormuş :) (inşallah) Çocuklardan önce ebeveynlerin bu kitabı okuması lazım. Kitap okuma alışkanlığını kazandırayım derken Leopoldo gibi kitap korkusu başlayabilir. Ebeveynlerin okuyarak, nasıl kitap alışkanlığı kazandırırızın cevabını bulacakları, çocukların da neden kitap okumalıyızın cevabını bulacakları bir çocuk kitabı. (Melike Hacer)
Kitaplardan korkan bu çocuk diğer çocuklar gibi derdinin olup olmadığını düşünmeden anne-babası tarafından kitap okumaya zorlanıyor. Lakin okumamasının altında farklı bir neden yatıyor. Okumayı sevmeyen çocuklarımıza bu kitabı okutalım... (Ahmet Kahraman)
kitaplardan korkan çocuk inceleme: Kitaplarla ilgili bir kitap çok güzel ayrıca kitapları sevmeyi ve küçük görünmesini küçümsenmemesi gerektiğini anlatıyor çocuğunuza alıp okumanızı tavsiye ederim Oda sevecektir bu kitabı… (Çılgın Prenses)
Kitabın Yazarı Susanna Tamaro Kimdir?
Susanna Tamaro, İtalyan kent soylu bir ailenin kızı. Trieste'de 1957 yılında doğdu, Orvieto yakınlarında kedileri ve köpeğiyle birlikte yaşamaktadır. Zor bir çocukluk dönemi geçiren Tamaro, 18 yaşındayken, bir depreme tanık olur, 25 yaşındayken ölümcül bir hastalık geçirir ve 27 yaşında yazmaya başlar.
Her başarıya ulaşmış yazarın yaşamış olduklarını o da yaşar. İlk denemelerinde başarısız olur ama bunlara aldırmadan yoluna devam eden Tamaro “Tek Bir Ses İçin” adlı kitabıyla büyük ses getirir. ”Yüreğinin Götürdüğü Yere Git” adlı bu eser de ona daha büyük bir ün kazandırır. (Bu kitap aylarca İtalya'da liste başı olmuştur.) Genelde günlük ya da mektuplar şeklinde yazar. Olayları birinci ağızdan anlatır. Eserlerinde hep bir hüzün vardır. Kahramanları genellikle ölümün eşiğine gelmiş ama bu durumu kabullenmiş; hayatta aradığını bulamamış insanlardır.
Susanna Tamaro Kitapları - Eserleri
- Yüreğinin Götürdüğü Yere Git
- Kitaplardan Korkan Çocuk
- Yüreğimin Sesini Dinle
- Kökler, Yollar ve Yitik Benler
- Anima Mundi
- Luisito: Bir Sevgi Öyküsü
- Sonsuza Kadar
- Sevgili Mathilda, İnsanın Yürümesini Dört Gözle Bekliyorum
- Tek Ses İçin
- Kaplan ve Cambaz
- Her Melek Korkunçtur
- Aklı Bir Karış Havada
- Düşünen Bir Yürek
- Büyülü Çember
- Daha Çok Ateş Daha Çok Rüzgar
- Yanıtla Beni
- Rüzgar Ne Diyor
- Tombul Yürek
- Ulu Ağaç
- Her Sözcük Bir Tohumdur
- Bakışınla Aydınlanır Dünya
- Büyük Bir Aşk Hikâyesi
- Sessizlik Bir Erdemdir
- Var Olan Ada
- Tobia ve Melek
- Atla, Bart!
- Eve Doğru
- Rüzgar Ne Diyor
Susanna Tamaro Alıntıları - Sözleri
- Benim için gerçekten her kitap son kitaptı. Sonuncuydu çünkü ufka baktığımda hiçbir şey göremiyordum, belki de yazmanın bıraktığı yorgunluk ve halsizlik içindeydim; öte yandan- belirişi ve işlenişiyle- her kitabın çevresinde bir mucize halesi oluyordu. Bilindiği üzere mucizenin, buyrukla yaratılması mümkün değildir. (Her Melek Korkunçtur)
- O ekim ayında, bir parçam- umut etmiş, hayal kurmuş olan parçam- bütünüyle ölmüştü. O günden sonra artık onunla birlikte yaşamayı öğrenmem gerektiğini biliyordum. Belki bir süreliğine gizli tutabilirdim ama sonra güçlü çürüme kokusu gerçek durumumu başkalarına da açık edecekti. (Her Melek Korkunçtur)
- "Uyku sırları ortaya çıkartıyor." (Rüzgar Ne Diyor)
- (...) "Eh, en azından senin bir sürü kardeşin var." "O kadar çok olunca yok sayılır. Zaten artık yoklar." "Nereye gittiler?" "Derin donduruculara herhalde." O anda yeniden utanç yüklü bir sessizlik oldu. Bart, Zoe'nin akrabasını yemiş olma olasılığını düşündü. (...) (Atla, Bart!)
- Sakin, korunaklı ve ufuksuz. Kesinlikle benden, senden daha iyi yaşayacaklardır ama hayat gerçekten o mudur? Bu, arzu duyulacak bir yaşam mıdır? Ölüm döşeğinde "Bu olağanüstü bir serüven miydi?" diye sordurabilecek bir yaşam mıdır? Yoksa bir yaşam putu mudur? Gizemi olmayan —ve bununla karşılaşma hevesi taşımayan— hayat bitmek bilmeyen esnemelerden başka nedir ki? (Luisito: Bir Sevgi Öyküsü)
- Gerçekte insan hayatı nedir? İki karanlık arasındaki ışıklı bir yarılmadır... Nereden geliyoruz? Nereye gidiyoruz? (Var Olan Ada)
- Düzen ve saygı bizi hayvanlardan ayıran biricik değerlerdi. (Rüzgar Ne Diyor)
- Sözcüklerin arkasında sözcükler gizlidir, ama sessizliğin içinde "herhangi bir şey" yuvalanmış olabilir. (Rüzgar Ne Diyor)
- Büyüklerin dünyasında yasalar, sevgiden daha ağır basar.. (Luisito: Bir Sevgi Öyküsü)
- Ansızın kollarını göğe doğru kaldırdı, ellerini bir orkestra şefi gibi sallayarak şöyle dedi: " Ve sonra hayata şükrediyorum! Ağaçlara, çuha çiçeklerine, boraya, üveyiklere ve serçelere, çocuklara, otlara şükrediyorum ve tümünü kutsuyorum! Çünkü her şey kutsaldır ve bir lütuftur." (Her Melek Korkunçtur)
- ‘Eğer’ler dünyası bir girdap, bir hortum, bir kara deliktir. İnsan bir an dengesini yitirirse, içine yuvarlanmaması olanaksızdır. (Daha Çok Ateş Daha Çok Rüzgar)
- Demekle yapmak arasında uçurumlar var. (Büyük Bir Aşk Hikâyesi)
- Sonra, belki de ölmeden bir an önce, hayatımızı bir an için seyredeceğiz ve gerçekten bizim olan, gerçekten dolu geçen anların farkına varacağız;bunlar belki de bir çiçeğe bakarak,bir ağacın biçimini seyrederek,yanımızdan geçen bir çocuğun başını okşayarak zaman yitirdiğimiz anlar olacaklar. (Her Sözcük Bir Tohumdur)
- “ Bilgelik dolu yazılara bakarsanız işin hoş yanı da sürprizlerdir ama hele bunu gerçekte yaşayın da görün. “ (Tombul Yürek)
- Bir hayvan neydi gerçekten? Günlük konuşmanın küçümseyici tavrında bu sözcüğün kökeninde yatan öz kolayca unutuluyordu. Can. Evet, hayvan can sahibi olan biriydi. İnsanların büyük bölümü için aynı şeyin söylenebileceğinden ise emin değildi. (Luisito: Bir Sevgi Öyküsü)
- "Gitmek ya da gitmemek, beslediğin ateşe bağlıdır." "Ateş beslenir mi?" "Yakıp yok eden buz gibi bir ateş vardır, bir de sıcak, yeniden yapan bir ateş. Her ikisi de bizim yüreğimizdedir. Hangisinin alevleneceğine biz karar veririz." (Kaplan ve Cambaz)
- "Gerçek yüzlerini en baştan gösterseler, büyük bir olasılıkla hiçbir zaman evlenemezler." (Anima Mundi)
- "Boşuna yaşadım, ölümümde boşuna olacak " (Tek Ses İçin)
- "Her şeye içine girmeden yukarıdan bakabilmenin ne güzel olacağını düşündü." (Rüzgar Ne Diyor)
- “Kovalayandan kaçarım, kaçanı kovalarım.” (Büyük Bir Aşk Hikâyesi)