dedas
Turkcella

Kişisel Bir Sorun - Kenzaburo Oe Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kişisel Bir Sorun kimin eseri? Kişisel Bir Sorun kitabının yazarı kimdir? Kişisel Bir Sorun konusu ve anafikri nedir? Kişisel Bir Sorun kitabı ne anlatıyor? Kişisel Bir Sorun PDF indirme linki var mı? Kişisel Bir Sorun kitabının yazarı Kenzaburo Oe kimdir? İşte Kişisel Bir Sorun kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

  • 02.05.2022 23:00
Kişisel Bir Sorun - Kenzaburo Oe Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap Künyesi

Yazar: Kenzaburo Oe

Çevirmen: Hüseyin Can Erkin

Orijinal Adı: Kojinteki Na Taiken

Yayın Evi: Can Yayınları

İSBN: 9789750712111

Sayfa Sayısı: 232

Kişisel Bir Sorun Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

"Kendini kandırma zehrini bir kez tadan insanlar, bir daha kendilerini asla kurtaramazlar..." Büyükşehir ortamındaki yalnızlaşma ve yabancılaşma sancılarından kurtuluşu Afrika gezisi hayallerinde arayan dershane öğretmeni Bird. Karısı her an doğum yapmak üzeredir ve evlendiği anda iyice azalan Afrika gezisine çıkma umudu, çocuğun doğumuyla tümüyle sönecektir.

Bir de çocuk beyin fıtığı gibi ender rastlanan bir anormallik ile doğuverince, Bird kendini bir karabasanın ortasında bulur. Yaşadığı utanç ve korku onu önce alkole ve sorumluluklarından kaçmaya, sonra çocuğu yeryüzünden bir an önce silinmesi gereken bir düşman olarak görmeye kadar götürecektir...

Kişisel Bir Sorun, kendisi de engelli bir çocuk sahibi olan 1994 Nobel Edebiyat Ödüllü Japon yazar Kenzaburo Oe'nin tüm dünyada tanınmasını sağlayan en önemli eserlerinden biri.

(Tanıtım Bülteninden)

Kişisel Bir Sorun Alıntıları - Sözleri

  • ..."Yaşam ne kadar tuhaf! Her an şaşırtıcı olaylarla karşılaşabiliyorsun."...
  • ..."Çocukluğumda sürekli acele ederdim. Neden acaba?" "Çocukluk çok çabuk bittiği için olmasın?" "Doğru. Çocukluğum çabucak bitiverdi."...
  • Kafka babasına yazdığı bir mektupta şöyle der: Çocuklar için ana babanın yapması gereken tek şey onları bağrına basmaktır.
  • ..."Kafka babasına yazdığı 1mektupta şöyle der: Ço­cuklar için ana babanın yapması gereken tek şey onları bağrına basmaktır."...
  • ...Her şey 1oyundu, ama oyun­cuların hepsinin yalan repliklerinden başka 1şey dile getirmedikleri 1oyun...
  • ...Arkasında kalan her şeyden kaçıyordu. Mümkün olsa kendi vücudundan da kaçmak istiyordu...
  • ..."Beni korkutan şeylerle karşılaştığımda, eğer ben başka 1insanı korkutuyar olsaydım kendim daha çok korkardım herhalde diye düşünüp psikolojik olarak ra­hatlıyorum. Senin hiç taşıdığın en korkutucu duyguyu başka birinin zihnine yerleştirdiğin oldu mu?"...
  • ...beni ve seni ta­mamen farklı varlıklar olarak içine alan, buradan başka sayısız uzay var, Bird. Bizim geçmişteki farklı zamanlar­da ölüm kalım olasılığımızın yan yanya olduğunu düşündüğümüz anlar olmuştur...

Kişisel Bir Sorun İncelemesi - Şahsi Yorumlar

Kenzaburo Oe Japonya'nın Nobel Ödüllü yazarlarından biri ve Kişisel Bir Sorun'da yazarın başyapıtı sayılan bir eser. Yazar kitabı 1964 yılında yazıyor. Kendisi de engelli bir çocuğa sahip olan Oe, kitabın baş kahramanı Bird ile bir bakıma aynı kaderi paylaşıyor. Bu minvalde kitabın otobiyografik öğeler taşıdığını da söylemek yanlış olmaz. Kitabın kahramanı olan Bird 27 yaşında genç bir adam. İki yıllık evli, dershanede öğretmenlik yapan, en büyük hayali bir gün Afrika seyahatine çıkmak olan, yaşadığı alkol problemi nedeniyle kariyeri ciddi sekteye uğrayan, sorumluluk almaktan kaçan, kadınlarla ilişkisini daha çok cinsellik üzerinden yaşayan, belki tam da büyüyememiş diyebileceğimiz bir karakter. Evliliklerinin ikinci yılında doğmak üzere olan bebeklerinin doğumunu beklerken tanışıyoruz Bird'le. Doğan bebeğin beyninde bir anormallikle engelli bir bebek olarak dünyaya gelmesi Bird'ün hayatını bir anda kabusa dönüştürüyor. Engelli bir bebek demek Bird için tüm hayallerinden vazgeçmek demek. Peki Bird böyle bir sorumluluk ve yaşama hazır mı? "Kafka babasına yazdığı bir mektupta şöyle der: Çocuklar için ana babanın yapması gereken tek şey onları bağrına basmaktır." Bird engelli doğan bebeğini bağrına basmak yerine, doktorların bebeğin yaşayamayacağını söylemeleri üzerine bebeğin ölümünü bekleyen bir baba haline gelir bir anda. Biz de okuyucu olarak engelli bir çocuğu kabullenemeyen bir babanın bencilliği ile karşı karşıya kalırız. Kitapta olay tamamen Bird, yani baba üzerinden anlatılır, doğum yapan anne ve eş geri planda kalır ve çocuğun durumu zaten ölecek diye anneden gizlenir. Doğduğu andan itibaren bebeğinin ölmesini bekleyen bir baba olan Bird'e okurken zaman zaman kızdım, bazen onun adına utandım, bazen de onu anlamaya çalıştım ama bu konu da pek de başarılı olduğumu söyleyemem. Konu itibariyle kitap her ne kadar zor olsa da yazarın ve çevirinin dili ile kolayca okunan bir kitap Kişisel Bir Sorun. Çıkmaza girmiş, kendi kendisiyle savaşan, engelli bir bebeği adeta bir an önce ortadan kalkması gereken bir düşman olarak gören bir babanın, Bird'ün hikayesi Kişisel Bir Sorun. Bu konuda yaşadığı çaresizlik ve korku... İnsan benim başıma gelse ben ne yapardım diye sorgulamaktan da geri duramıyor tabii. Kitabın sonunda iyilik mi kötülük mü kazanacak? Bird kendi gerçeğiyle yüzleşecek mi? Onu da okuyanlar görecek tabii. Bird'le zor bir yola çıkacaklara şimdiden keyifli okumalar. (Filiz)

DOSTUM SENİN SORUNUN NE ?: "Ancak , benim şu anki kişisel sorunumdaki acıyı yaşama rolü , diğer tüm insanlardan soyutlanmış halde." Herkesin acısı kendine en büyük. Kimsenin acısı ve derdi kimseden az veya çok değil. İnsan olmanın ve dünyaya gelmiş olmanın derdini çekiyoruz. Bir Türk , Bir Japon veya herhangi millet ve coğrafyadan insan için ortak bir dert.. Bird olarak anılan kahramanımızın derin ve hüzünlü hikayesini okuyoruz. "Bird'ün arada sırada kriz ölçüsüne ulaşan , sinir sistemini altüst edecek düzeydeki temkinli hali de , korkudan çıldırmak üzere olan küçük bir kuşu akla getiriyordu. Neticede Bird lakabı ona yakışıyordu." SORUNLARIMIZDAN NASIL KAÇARIZ , KAÇABİLİR MİYİZ ? İşte en önemli soru bu. Ya da başka bir ifadeyle , kaçmakla kurtulabilir miyiz sorunlarımızdan ? Yoksa her şeye rağmen yüzleşmeli miyiz ? 20'lerin sonlarına yaklaşan kahramanımız bir süredir evlidir fakat pek de mutlu bir evliliği yoktur. Bir dersanede öğretmendir , kendisiyle de ilgili sorunları vardır , arayıştadır. Bir Afrika gezisi yapmaktır en büyük hayali , bir çeşit kaçma ihtiyacıyla. Eşi hamiledir , bebekleri olur fakat doğuştan özürlü olan bebek için birkaç gün ömür biçer doktorlar. Zaten bin türlü dünya derdiyle uğraşan Bird bir de bu durumu kaldırmakta zorlanır ve çocuğunu tedavi için tavsiye edilen iyi bir hastaneye bıraktıktan sonra eşini de geride bırakıp koşa koşa gider. Nereye mi ? Bir zamanlar aralarında bir şeyler geçen fakat sevgili bile olamadıkları kadına. Böyle koca böyle baba olmaz olsun mu diyorsunuz ? Linç edilmeyi hak ediyor mu ? Peki size desem ki , insan en çok da cinselliğe kaçar dertlerinden kurtulmak ya da en azından unutmak için , ne dersiniz ? Gider o eski arkadaşının yanına , adamın halinin perişan olduğunu gören kadın merhametini şefkatini esirgemez ondan. Seneler önce sadece bir kere yalan yanlış birlikte olmuşlardır ama ikisi de bir şey anlamamıştır bundan , yine de ikisi için de birbirleri kıymetli birer arkadaştır. "Ufacık bir kurtuluş ışığından başka bir şey göremediği iradesizliğin esiri olmuş iç dünyası kadar , onu çevreleyen dünyayı da yeniden öğrenmek zorunda kalmıştı." Kadın ona yardımcı olur , çocuğunu ihmal etmemesi için nasihat eder hatta birlikte hastaneye bile giderler. Bu arada Bird çocuğun bugün yarın ölümünü beklemektedir. Karısından da köşe bucak kaçar görüşmek istemez. "Arkasında kalan her şeyden kaçıyordu. Mümkün olsa kendi vücudundan da kaçmak istiyordu." Varoluş ve varoluştan gelen insan olma halimiz ve boşluklarımız aynı zamanda inanç meselesiyle de çok ilgilidir. "Aklından , "Ebedi yaşam ve her şeye hükmeden bir tanrı varsa ben suçluyum," düşüncesi geçti." "Yaşadığı utanç duygusundan ötürü , kendisinden başka varlıklara karşı uzun süreli ilgiler gösterebilecek durumda değildi." "Yenildiğimi baştan bildiğim bir oyunu sürdürür gibiyim." "Bu dünyada gerçekten haklı olarak hak iddia edebileceğim hiçbir şey kalmadığı hissine kapıldım." Bird bu kadın arkadaşının evindeyken alkole de sarılır can havliyle. Daha önce de hayatında birkaç kere bu birkaç gün süren peş peşe yüksek alkol alma dönemlerini yaşamıştır. Sigara , alkol , uyuşturucular , depresyon ilaçları , türlü çeşit haplar , hepsi de aslında bize faydası olmayan hatta zararı çok olan birer aldatıcı kaçış aracı değil mi ? Dertlerinden bu yolla kurtulan bir insan gördünüz mü ? Olsa olsa belki kendini tüketerek hayatının sonlanmasıyla kurtulur , o da ne kadar kurtuluş sayılırsa.. "Kendini kandırma zehrini bir kez tadan insanlar , bir daha kendilerini asla kurtaramazlar." Fakat beklenmedik bir şekilde tedaviye olumlu karşılık verir bebekleri , işler yoluna girmeye başlar , Bird kaçtıklarına geri döner ve hayatla yüzleşir. "Kendisinin nihayet kendini aldatmanın son tuzağından kurtulduğu hissiyle , kendine güvenini yeniden kazanmıştı." Hayatın anlamsızlığına bir anlamsızlık da bu bebek kattı diye düşünürken , kendini bu çocuğun babası olmaya adayarak hayatın anlamını bulur. Romanın sonunda görmediğimiz ama tahmin edebileceğimiz üzere , çocuk ölümden kurtuldu diye sapasağlam bir hale gelmez , yine bedeninde sorunlar olacaktır. Bebek nedeniyle karı-koca yakınlaşsa da yine belki sorunsuz bir evlilikleri olmayacak bundan sonra da.. Fakat hayat bu işte , hayatı dertleriyle ve sorunlarıyla birlikte kabul etmeli dedirten bir kitap. Yazar kitabın son cümlesinde "sabır" kelimesini öyle bir kullanır ki ancak kitabı okuyanlar anlayacaktır. Bir not da çevirmen için eklemeyelim , kitabı adeta Türkçe yazılmış gibi okudum , nefis bir çeviriydi. Çevirmene baktım , Japon dili üzerine büyük emek harcamış. Kitabı yazıldığı dilden çevrilmiş olarak okumak hoşuma gitti. Önce İngilizceye , sonra Türkçeye çevrilmiş olsa belki bu kadar etkileyici olmazdı. Nobel ödülü almış ve bu ödüle de en çok bu kitabıyla layık görülmüş bu hüzünlü Japon yazarın kitabını imkanı olan okusun derim , pişman olmazsınız. Ve bir not : Yazarın gerçekten de özürlü bir çocuğu olur ve bunun üzerine bu romanı yazar. Elbette gerisi ne kadar kurgu ne kadar gerçek kendisi bilir , edebiyat zaten gerçekle kurgunun iç içe geçmesi değil midir ? İyi okumalar dilerim.. (Osman Y.)

Kendini kandırma zehrini bir kez tadan insanlar, bir daha kendilerini asla kurtaramazlar. Kitaptan (s:166) Bu düsünce hayatımızın her evresinde genel gecerliliği olan düşünce, Yasadığımız hayatın bize verdiği bazı sorumlulukları var, bunları brnımsemeyip bırakıp gitmek dıye bısey yok. Çıkmaza girmiş, kendi kendisiyle savaşan, engelli bir bebeği adeta bir an önce ortadan kalkması gereken bir düşman olarak gören bir babanın, Bird'ün hikayesi Kişisel Bir Sorun. Bu konuda yaşadığı çaresizlik ve korku... İnsan benim başıma gelse ben ne yapardım diye sorgulamaktan da geri duramıyor tabii. Kitabın sonunda iyilik mi kötülük mü kazanacak? Bird kendi gerçeğiyle yüzleşecek mi? Onu da okuyanlar görecek tabii. Bird'le zor bir yola çıkacaklara şimdiden keyifli okumalar. Buyrun okuyun (Hande gunkut)

Kişisel Bir Sorun PDF indirme linki var mı?

Kenzaburo Oe - Kişisel Bir Sorun kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Kişisel Bir Sorun PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Kenzaburo Oe Kimdir?

1935 yılında Şikoku'nun bir köyünde doğdu. Japonya'nın en prestijli üniversitesi olan Tokyo Üniversitesi'nde Fransız Edebiyatı eğitimi gördü. Türkiye'de özellikle Kişisel Bir Sorun eseri ile tanınan yazar, Japonya'nın gelmiş geçmiş en güçlü sosyal ve politik eleştirel yaklaşımını roman dünyasına taşıyarak Japon edebiyatında kendine özgü bir yer edindi. Onun bu özelliğini yansıtan entelektüel niteliği yüksek romanları ona 1994 yılında Nobel Edebiyat ödülünü getirdi

Başlıca yapıtları

Shiiku (Kurbanı Beslemek) (1957)

Kojinteki na taiken (Kişisel Bir Sorun)(1964)

Man'en gan'nen no futtobōru (Sessiz Çığlık) (1967)

Warera no kyōki wo ikinobiru michi wo oshieyo (Delilikten Kurtar Bizi)(1969)

Atarashii hito yo, mezameyo (Ayağa Kalk Genç Adam) (1983)

Kenzaburo Oe Kitapları - Eserleri

  • Kişisel Bir Sorun
  • Kurbanı Beslemek
  • Gözyaşlarımı Sileceği Gün
  • Sessiz Çığlık
  • Seçilmiş Əsərləri

Kenzaburo Oe Alıntıları - Sözleri

  • Başqa sözlə desək, gah fasiləsiz danışır, gah da gözlənilmədən susurdum. (Seçilmiş Əsərləri)
  • Acaba dünyada hiç iyi insan kaldı mı? (Sessiz Çığlık)
  • "Ona dikkat edin, o bir kamikaze pilotu gibi her an her şeyden vazgeçebilecek biri." (Kurbanı Beslemek)
  • " Savaş, işte böyle merhametsiz bir sey. Çocukların parmaklarına kadar parçalıyor." (Kurbanı Beslemek)
  • Uzak bir ülkede, koyun sürülerini, biçilmiş taze çimenleri önüne katıp götüren bir sel gibiydi savaş, asla bizim köyümüze ulaşamayacağını sandığımız. (Kurbanı Beslemek)
  • ..."Yaşam ne kadar tuhaf! Her an şaşırtıcı olaylarla karşılaşabiliyorsun."... (Kişisel Bir Sorun)
  • Birileri muhakkak Halkı düşünecektir. Gözlerimi kapayıp Suikastçıların olmadığı bir dünya Düşlüyorum. (Kurbanı Beslemek)
  • ..."Beni korkutan şeylerle karşılaştığımda, eğer ben başka 1insanı korkutuyar olsaydım kendim daha çok korkardım herhalde diye düşünüp psikolojik olarak ra­hatlıyorum. Senin hiç taşıdığın en korkutucu duyguyu başka birinin zihnine yerleştirdiğin oldu mu?"... (Kişisel Bir Sorun)
  • Evləndim, ilk oğlum anadan əqli qüsurla doğuldu. Onun adını Hikari qoyduq ki, bu da yapon dilində işıq deməkdir. (Seçilmiş Əsərləri)
  • ...Arkasında kalan her şeyden kaçıyordu. Mümkün olsa kendi vücudundan da kaçmak istiyordu... (Kişisel Bir Sorun)
  • Adabına uygun hükmedilmeyip de halk acı çektiğinde değişim kaçınılmaz olur. (Sessiz Çığlık)
  • Sefalet, tam sefalet! (Sessiz Çığlık)
  • İlaçlar yüzünden gerçekten öfkelenip öfkelenmediğimi kesin olarak anlayamayacak haldeyim. (Sessiz Çığlık)
  • Sen kendini tehlikeye atsan bile son anda kaçmana yarayacak bir yol bırakıyorsun kendine hep. (Sessiz Çığlık)
  • Mənə elə gəlir ki, Hikarinin başına gələnlər nə vaxtsa quş dilini anlamağa başlayacağımla bağlı öncəgörmənin gerçəkləşməsidir. (Seçilmiş Əsərləri)
  • Ben ölümden çok korkarım, hep onu düşünürüm. (Kurbanı Beslemek)
  • ..."Kafka babasına yazdığı 1mektupta şöyle der: Ço­cuklar için ana babanın yapması gereken tek şey onları bağrına basmaktır."... (Kişisel Bir Sorun)
  • Müəyyən mənada xoşbəxtlik olmayanda elə bədbəxtlik də köməyə çatır. (Seçilmiş Əsərləri)
  • Savaş, işte böyle merhametsiz bir şey. Çocukların parmaklarına kadar parçalıyor. (Kurbanı Beslemek)
  • ...beni ve seni ta­mamen farklı varlıklar olarak içine alan, buradan başka sayısız uzay var, Bird. Bizim geçmişteki farklı zamanlar­da ölüm kalım olasılığımızın yan yanya olduğunu düşündüğümüz anlar olmuştur... (Kişisel Bir Sorun)

Yorum Yaz