Kırmızı Kahverengi Defter - Nilgün Marmara Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap

Kırmızı Kahverengi Defter kimin eseri? Kırmızı Kahverengi Defter kitabının yazarı kimdir? Kırmızı Kahverengi Defter konusu ve anafikri nedir? Kırmızı Kahverengi Defter kitabı ne anlatıyor? Kırmızı Kahverengi Defter PDF indirme linki var mı? Kırmızı Kahverengi Defter kitabının yazarı Nilgün Marmara kimdir? İşte Kırmızı Kahverengi Defter kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

Kitap Künyesi

Yazar: Nilgün Marmara

Yayın Evi: Telos Yayıncılık

İSBN: 2012020022823

Sayfa Sayısı: 121

Kırmızı Kahverengi Defter Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Yayınlayanın Notu

Evet, kimi günlüklerin, mektupların yayını, "netameli" bir iştir. Tecrübeyle sabit. Gülseli'nin de belirttiği gibi, "yığınla spekülasyon/eleştiri" bizi hiç şaşırtmayacak. Bunlar dile getirildikçe, açıktan tartışıldıkça, kuşkusuz, bizim de söyleyeceklerimiz olacak.

Şimdilik, açıklamamız okurlara: Nilgün Marmara'nın günlüklerinde yer alan, okuduğu kitaplardan yaptığı alıntılar ve mektup taslakları dışında, her satır, her harf, elinizdeki kitaptadır. Üzerlerinde, düzeltme dahil, en küçük bir redaksiyon müdahalesi yapılmamış; defterlerde nasıl yazılmışsa, -günlükler, insanların "çalakalem" iç dökmeleridir, yayına hazırlanan metinler değil. Doğal olarak, harf hataları, tümce düşüklükleri görülebilir. Kitaplaştırırken, bunları olduğu gibi bırakmayı yeğledik (Joh Ellis, İngeborg Bachmann... gibi)- yani, bir okur, defterlerin yaprağını çevirdikçe neler görecekse, o şekilde aktarılmıştır.

Acaba?

Defterler, ilgilenenlerin tetkikine açıktır.

(Yayınlayanın Notu'ndan)

Kırmızı Kahverengi Defter Alıntıları - Sözleri

  • Biz niye kendi zamanlarımızı yaşayamıyoruz? Niye hep başka zamanlar ve hep başka kendimiz?
  • Beklentim yokmuş gibi davranıp içime dünyalar kadar umudu sığdırmaktan yoruldum
  • Bir tek güneşten utandım hayatımda. Yalnızca.
  • Bir tek güneşten utandım hayatımda. Yalnızca.
  • Keşke benim de karşımda her zorluğa rağmen dimdik duran ve beni sevebilen biri olsaydı. İnsan tek başına dağ olamıyor.
  • Niye izin vermiyorsun yoluna kuş konmasına niye izin vermiyorum yoluma kuş konmasına niye kimseler izin vermez yollarına kuş konmasına?
  • Keşke benim de karşımda her zorluğa rağmen dimdik duran ve beni sevebilen biri olsaydı. İnsan tek başına dağ olamıyor.
  • bu sarsıntıda ruha hiçbir pencere açılamaz, sökülen yerinden edilmeye çalışılan gölgelere, göllere! göt-laleleri bu güzellikler! nedir bu rezillikler?
  • "Bir gün gelecek... " ama Acı­lar Kraliçesi bir günün gelmeyeceğini çok önceden bilmektedir..
  • yeryüzündeki aşk olasılığı ve süreci de karıncaların karşılaşmaları ve yaklaşık 10 saniye birbirlerine dokunmaları oranında. ne zavallılık!
  • ece bana "tanrı yoksa her şey mübahtır" diyorsun sen demişti, oysa ben "tanrı varolduğu için her şey mübahtır" diyorum. garip bir din anlayışı işte.
  • Beklentim yokmuş gibi davranıp içime dünyalar kadar umudu sığdırmaktan yoruldum.
  • Nereye gittiğini bilmiyorsan, derin bir bağın yok demektir. Olsaydı öğrenirdin.
  • Bal rengi acı dokumuzdan sızan sonsuz.
  • Eskiden bir yıldızmış. Göğünü yitirmiş.

Kırmızı Kahverengi Defter İncelemesi - Şahsi Yorumlar

UYARI! İntihara meyyal arkadaşlar uzak dursun. Nilgün Marmara, Ece Ayhan deyimiyle "Dünyayla yaralı" bir kadın. Kitap, ismini Nilgün Marmara'nın yıllarca herkesten gizli tuttuğu kırmızı ve kahverengi kaplı günlüklerinden alıyor. Günlükler Marmara'nın kişisel notlarından ve film, kitap-dergi alıntılarından oluşuyor. Ayrıca kitapta bu günlüklerden kendi el yazısıyla yazılmış parçalar da yer alıyor. Nilgün Marmara, intihar notunda "Daktiloya Çekilmiş Şiirler"in basılabileceğini belirtiyor. Fakat yine günlüklerinden bahsetmiyor. Yani Nilgün Marmara günlüklerini, intihara yürüyen Cesare Pavese'nin "Yaşam Uğraşı" ve Tezer Özlü'nün "Kalanlar"ının aksine kitaplaştırmak için yazmamış. Bu da "Kırmızı Kahverengi Defter"i çok daha önemli bir hale getiriyor. Büyük tartışmalardan sonra kitaplaştırılmaya karar veriliyor. Durumun etik olup olmadığı tartışılabilir. Ama Nilgün Marmara'yı tanımak açısından oldukça önemli. Nilgün Marmara'nın kitaplarını okuduktan sonra; "Dünya'nın bütün arka bahçelerini gören", 'dünyayla yaralı bir kadın'ın, 29 yıllık kısa yaşamı boyunca bir intihar için yeterince argüman biriktirdiğine siz de şahit olacaksınız. Kırmızı Kahverengi Defter bunlardan en önemlisi. (Mete Özgür)

Okuduğum bir dergideki alıntıyı beğenerek kitabı almaya karar verdim, ancak kitabı okuyabilmek, okumaya karar vermek kadar kolay olmadı. Basımı olmayan (son basımı 1994) bu kitabı bu konuda bilgim olmadığı için çeşitli kitapçılarda aradım ancak bulamadım, maalesef yakınımdaki kütüphanede de mevcut değildi. E-Kitap olarak bulup çıktısını aldım ve okumaya başladım. Bu eser aslında yazar tarafından yayımlanmış bir eser değil, öncelikle bunu belirtmek gerek. Nilgün Marmara'nın kişisel notları, denemeleri, okuduğu eserlerden parçalar, rüyalar, diyaloglar ve aforizmalara rastlıyoruz. Ölümünün (intaharının) ardından annesi tarafından Gülseli İnan'a teslim edilen karışık bir çok belge, defter ve kaydın arasında yer alan Kırmızı ve Kahverengi iki defter içerisinden derlenen ancak düzenlenmeden yazarın elinden çıktığı gibi aktarılmasıyla oluşmuş bir kitap. Kitap içerisinde el yazıları da mevcut. Kitap dağınık ve bağlantısız ilerleyen, yazarın karamsar iç dünyasını kendi tasvirleriyle aktardığı özel bir alan aslına bakıldığında. Kimi yer umutsuzluğu, kimi yer kırgınlığı, kimi zaman kızgınlığı bulabiliyorsunuz. Yoğun melankoli satırlarında geziyorsunuz, bazen anlam veremediğiniz şeylerle karşılaşıp acaba ne anlatmaya çalışıyor diye düşünüp empati kurmaya uğraşıyorsunuz. Eminim ki yazarın kendisi bu şekilde bir kitap çıkarmayı isteseydi çok çok daha iyi bir eserle karşı karşıya kalırdık, bu dağınık, karışık, kopuk hali bile bence okunmaya değerdi. (Sercan Erol)

Sanırım biraz geç tanıdım kendisini hayata karşı yaşadığım düşünsel evrede. Fakat bu kitaptaki şiirleri okuyup hayatta kalmak en büyük başarımdır kendi çapımda. Nilgün Marmara Türk şiirinin en derin ve en kişilikli şiirlerinden birisidir (Engin)

Kırmızı Kahverengi Defter PDF indirme linki var mı?

Nilgün Marmara - Kırmızı Kahverengi Defter kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Kırmızı Kahverengi Defter PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Nilgün Marmara Kimdir?

Nilgün Marmara, Balkan göçmeni olan bir ailenin iki kızından biri olarak, 13 Şubat 1958'de İstanbul, Moda'da doğdu. Bir Marksist olan babası Fikri Marmara, muhasebe müdürüydü. Babası, Bulgaristan'ın Plevne şehrinden, annesiyse Vidin'den İstanbul'a göç etmişlerdir.

Liseyi Kadıköy Maarif Koleji'nde okudu. Üniversite hayatına İstanbul Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı bölümünden başladı ancak siyasi sebeplerle burada devam edemeyip tekrar sınava girdi ve Boğaziçi Üniversitesi İngiliz Dili ve Edebiyatı bölümünü kazandı. Okulu, "Sylvia Plath'in Şairliğinin İntiharı Bağlamında Analizi" tezi ile 1985'te bitirdi. Mezun olduktan sonra Marmaris'te bir tatil köyünde çalışmaya başladı. Farklı şirketlerde sekreterlik, Mısır Konsolosluğunda memurluklarda bulunsa da iş hayatı çok uzun süreli olmadı.

1982'de, arkadaş ortamında tanıştığı endüstri mühendisi Kağan Önal ile evlendi. Eşinin işi dolayısıyla 16 ay Libya'da yaşadılar.

13 Ekim 1987'de 29 yaşındayken kaldığı evin balkonundan atlayarak intihar etti.

İntiharının ardından Ece Ayhan, "Meçhul Öğrenci Anıtı" şiirinde "Aldırma128! İntiharın parasız yatılı küçük zabit okullarında.." mısralarıyla kendisine seslendi.

Ferda Erdinç, “üstü ağır oturaklı bir kadın, altı ayak parmakları birbirine bakan bir çocuktu”, Cemal Süreya 841. gün eserinde, "Nilgün ölmüş. Beşinci kattaki evinin penceresinden kendini aşağı atarak canına kıymış, Ece Ayhan söyledi. Çok değişik bir insandı Zelda. Akşamları belli saatten sonra kişilik hatta beden değiştiriyor gibi gelirdi bana. Yüzü alarır bakışlarına çok güzel ama ürkütücü bir parıltı eklenirdi. Çok da gençti. Sanırım otuzuna değmemişti daha.. Bu dünyayı başka bir hayatın bekleme salonu ya da vakit geçirme yeri olarak görüyordu. Dönüp baktığımda bir acı da buluyorum Nilgün’ün yüzünde. O zamanlar görememişim. Bugün ortaya çıkıyor." demiştir. Ayrıca Seyhan Erözçelik, Nilgün Marmara'nın intiharının ardından Nilgün'ün Göztaşı isimli şiiri yazmıştır.

Ölümü Ardından Tartışmalar

Nilgün Marmara'ın intihar etmediği, öldürüldüğü ve Nilgün Marmara'nın ölümünde eşi Kağan Önal'ın ihmali olduğu söylenmiştir.

Kağan Önal, kendisine yöneltilen suçlamalara yönelik, "Oysa Nilgün’ün tedavi olması gerekiyordu ama o doktordan kaçıyordu. Doktor, geldiğinde evde olması gerekirken evde değildi. Doktor beklemişti. Gelince de konuştular... Doktor bana “İşiniz çok zor, tedavi olması lazım ama çok zeki ve kültürlü. Yani en zor vakalardan” demişti. Çünkü iyileşmesi için entelektüel faaliyetlerde bulunmaması gerekiyordu. İlacı dayayacaklar ve uyuşacaktı. Orta kültür ve zekalı durumlarda bu hastalık genelde 20’li yaşlarda ortaya çıkarmış, Lityum tedavisi ile başarılı olunurmuş. Ancak Nilgün bu tipte değildi. Tedavi olması, buna ikna olması, tedaviden memnun kalması hepsi ayrı bir dertti. Dolayısıyla tedavi olmadı. Öldüğü gün bana tedaviye tekrar başlayacağına dair söz vermişti." şeklinde açıklamıştır.

Nilgün Marmara'nın, ölümünün ardından basılan Kırmızı Kahverengi Defter isimli kitap büyük bir tartışma yarattı. Kitap, Nilgün Marmara'nın günlüklerini yayımladığını söylüyor olsa da Libya'da geçirdiği zamana dair tek alıntıyı "Kağan eteğine pis bir herif oldu, her gün barlarda sürtüyor." şeklinde yapmıştı ve kitabın en büyük sorunu "baskının kesilip biçilme tarzı nedeniyle, Nilgün Marmara, ıstıraplar içinde, sadece ölümü ve arada da şiiri düşünen, asık suratlı, sinik ve sonuç olarak intiharından ibaret birisiymiş, yaşamamış, yani aslında intiharına kadar bayağı varolmamış biri gibi" sunmasıydı.

2016 yılında Everest Yayınları'nca Nilgün Marmara'nın arkasında bıraktığı “günlüklerinin ‘Kırmızı Kahverengi Defter’ adıyla izinsiz bir şekilde yayımlanmasından itibaren başlayan yanlış anlamalar, yersiz kuşkular, haksızlıklar, aşırı yorumlar silsilesine bir son vermek amacıyla eksiksiz olarak yayımlanan ‘Defterler’, Nilgün Marmara ile ilgili soru işaretlerini ortadan kaldırıyor. ‘Defterler’ ile Nilgün Marmara adı etrafında dönen spekülasyonlar, yalan haberler, yanlış iftiralar sona eriyor. ‘Defterler’ gündelik yaşama, çevresine, ilişkilerine bakışını yansıtarak şimdiye kadar bilinenden, varsayılandan farklı bir Nilgün Marmara portresini de gözler önüne seriyor.” arka kapak yazısıyla günlüğün tıpkıbasımı da içerir şekliyle yayımlandı.

2017 yılında günlüklerini tuttuğu iki defterinden başka notları da yine Everest Yayınları'nca Kağıtlar ismiyle yayımlandı.

Eserleri

Şiir

Daktiloya Çekilmiş Şiirler (1988)

Metinler (1990)

Günlük

Kırmızı Kahverengi Defter (1993, Gülseli İnal tarafından hazırlandı)

Defterler. (2016)

Kağıtlar. (2017)

İnceleme

Sylvia Plath'ın Şairliğinin İntiharı Bağlamında Analizi (1985, Dost Körpe tarafından 20 yıl sonra Türkçeye çevrildi)

Kaynak: https://tr.wikipedia.org/wiki/Nilgün_Marmara

Nilgün Marmara Kitapları - Eserleri

  • Daktiloya Çekilmiş Şiirler (1977-1987)
  • Kırmızı Kahverengi Defter
  • Sylvia Plath'ın Şairliğinin İntiharı Bağlamında Analiz
  • Metinler
  • Kağıtlar
  • Defterler

Nilgün Marmara Alıntıları - Sözleri

  • Beklentim yokmuş gibi davranıp içime dünyalar kadar umudu sığdırmaktan yoruldum. (Kırmızı Kahverengi Defter)
  • “Hiçliği kusan uzaklıklar yazgımdı ve öğrettiler hoşnutluğu, yaşamdan sıyrılacak gizleri.” (Metinler)
  • ölürken, kahkahamı ona bırakacağım. (Defterler)
  • Zamanın kara saplı bıçağı, kanımca büyük yaralar açtı, o güzel kızıllığın kapanması da olanaksız bence. (Kağıtlar)
  • Niye izin vermiyorsun yoluna kuş konmasına niye izin vermiyorum yoluma kuş konmasına niye kimseler izin vermez yollarına kuş konmasına? (Kırmızı Kahverengi Defter)
  • Herkesin vicdanı kendi polisidir. (Kağıtlar)
  • Pavese’nin intihar etmeden önceki son günlerinde günlüğüne yazdığı gibi: “Sözler değil. Eylem. Artık yazmayacağım." Plath da bir zamanlar varoluş sebebi olan sözcüklerde teselli aramaktan vazgeçer ve son şiirlerinden biri olan “Seneler”de şöyle der: “Sözcükler kuru, sürücüsüz, Yorulmak bilmez toynak sesleri. Bu arada Sabit yıldızlar havuzun dibinden Bir yaşamı yönetiyor.” (Sylvia Plath'ın Şairliğinin İntiharı Bağlamında Analiz)
  • Beklentim yokmuş gibi davranıp, içime dünyalar kadar umudu sığdırmaktan yoruldum. (Daktiloya Çekilmiş Şiirler (1977-1987))
  • Ey, iki adımlık yerküre Senin bütün arka bahçelerini gördüm ben! (Daktiloya Çekilmiş Şiirler (1977-1987))
  • Avazım çıktığı kadar gülüyorum... (Kağıtlar)
  • .. Sana neler anlatmalıyım neler, çok yer, çok insan, çirkin, güzel, olaylar, tarihler, akış, akış... Gözlerimin önünde biten, yiten herşey bir çevrimin içinde tutsaklandığım ben ve rastlantıyla aynı çevrim içre bulunan diğerleri, bize değen, değmeyen her şeyi. konuşmak, konuşabilmek böylesine zorken ben anlatıyorum beynimdeki diğer ses yoluyla sana, bazen de düşlerde. şükür! bir güven var hâlâ (nereden sonra!) beni duyarsın. (Kağıtlar)
  • Her şey yitik değerde, Burada bu çöl kıyısında, Acı avcımız: Düzenli ısrarı ve çantası dolu pıhtılarımızla. (Daktiloya Çekilmiş Şiirler (1977-1987))
  • “Delilik sevgilim, bir sözcük üzerine kurulmuyor, var olanı dürtüyor, eşeliyor, o bölgede yer ediniyor.” (Metinler)
  • Bir tek güneşten utandım hayatımda. Yalnızca. (Kırmızı Kahverengi Defter)
  • Ağlıyordum, onu gönlümde isterdim ve sadece orada. (Metinler)
  • Eskiden bir yıldızmış. Göğünü yitirmiş. (Kırmızı Kahverengi Defter)
  • “…Doğayı yok edemediğim için de, sadece kendimi yok ediyorum, hiçbir suçlunun bulunmadığı bir tiranlığa katlanmaktan bezmiş olarak...” (Sylvia Plath'ın Şairliğinin İntiharı Bağlamında Analiz)
  • Tavşan korktuğu için kaçmaz, kaçtığı için korkar. (Defterler)
  • Kim ekler kendine uçtu uçacak düşüncemizi ve ne yakın kılar gücünü bize aydınlanabilir gecenin? Bizim söz, sözün biz olduğu! (Daktiloya Çekilmiş Şiirler (1977-1987))
  • Ben sadece atan bir kalptim. (Sylvia Plath'ın Şairliğinin İntiharı Bağlamında Analiz)