dedas
Turkcella

Kayıp Zamanın İzinde - Marcel Proust Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kayıp Zamanın İzinde kimin eseri? Kayıp Zamanın İzinde kitabının yazarı kimdir? Kayıp Zamanın İzinde konusu ve anafikri nedir? Kayıp Zamanın İzinde kitabı ne anlatıyor? Kayıp Zamanın İzinde PDF indirme linki var mı? Kayıp Zamanın İzinde kitabının yazarı Marcel Proust kimdir? İşte Kayıp Zamanın İzinde kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

  • 08.05.2022 05:00
Kayıp Zamanın İzinde - Marcel Proust Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap Künyesi

Yazar: Marcel Proust

Çevirmen: Roza Hakmen

Editör: Ersel Topraktepe

Tasarımcı: Nahide Dikel

Orijinal Adı: À la recherche du temps perdu

Yayın Evi: Yapı Kredi Yayınları

İSBN: 9789750818127

Sayfa Sayısı: 3148

Kayıp Zamanın İzinde Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

I. Cilt 1556 Sayfa

II. Cilt 1592 Sayfa

Marcel Proust'un dev yapıtı "Kayıp Zamanın İzinde"nin tümü Delta Dizisinde bir arada...

Delta Dizisi, şık tasarım ve baskısıyla edebiyatın önemli isimlerinin birden fazla kitaba yayılan büyük külliyatlarını ve önemli eserlerini bir arada okura sunuyor. 

Zaman'ın peşi sıra sürdürülen yolculuğun tüm halkaları Swann'ların Tarafı'yla, Çiçek Açmış Genç Kızların Gölgesinde, Guermantes Tarafı, Sodom ve Gomorra, Mahpus, Albertine Kayıp ve Yakalanan Zaman bir arada. Yirminci yüzyıla modern romanın başyapıtlarından biri olarak damgasını vuran bu yapıta "Dev" tanımlaması kadar uygun düşecek başka bir tanım yok herhalde.

(Tanıtım Bülteninden)

Kayıp Zamanın İzinde Alıntıları - Sözleri

  • Benim içimde , daima var olacağını zannettiğim birçok şey yok oldu...
  • Üstündeki anlamsız süsleri kaldıramayan bir trajedi prensesi misali
  • Her zaman epeyce alçak sesle konuşurdu, çünkü kafasının içinde, fazla yüksek sesle konuşursa yerinden oynatacağı,kırılmış, yüzer gezer bir şey bulunduğunu zannederdi.
  • Bir insanın aklı ve yüreği varsa, dük olmuş, arabacı olmuş, ne fark eder?
  • Acılarının dineceği umudu, ıstırabına katlanma metaneti verir hastaya...
  • Büyük bir telaşla yolumu bulmaya çalışır, bir sokağa saparım... ama... kalbimin içinde bir sokağa...
  • ... İnsanlar; biz kendilerini tanıdıkça, tahrip edici bir karışıma batırılan bir maden gibi yavaş yavaş gözümüzün önünde meziyetlerini (bazen de kusurlarını) kaybederler.
  • ... Nice üstün nitelikli kadın vardır ki bir dangalağın kendilerini büyülemesine, en ince sözlerini acımasızca kınamasına izin verirler ve onun en yavan şaklabanlıkları karşısında sevginin sonsuz hoşgörüsüyle kendilerinden geçerler.
  • Evimde gereksiz eşyaların hepsi var şüphesiz. Sadece gerekli olan birşey eksik: Buradaki gibi kocaman bir gökyüzü parçası. Hayatınızın üstünde hep bir gökyüzü parçası bulundurun.
  • Benim içimde , daima var olacağını zannettiğim birçok şey yok oldu .
  • Çeşitli konulardaki fikrini ciddiyetle belirtmeyi, tırnak içine almak zorundan kalmadan yargılarını ifade etmeyi, bir yandan gülünç olduğunu ileri sürdüğü meşguliyetlere öte yandan kılı kırk yaran bir nezaketle kendini hasretmekten vazgeçmeyi hangi hayata saklıyordu?
  • Güzel kadınları hayal gücü olmayan erkeklere bırakın ..
  • ...kaçınılması en zor hırsızlık, kendinden çalmaktır.
  • Akıp gider, uzun sürmez mutluluğu kötülerin...
  • Neler hissettiğimi anlayabilecek tıynette insan çok azdır. Bu az sayıda insanı arıyorum, diğerlerinden kaçıyorum.

Kayıp Zamanın İzinde İncelemesi - Şahsi Yorumlar

MAALESEF BİTTİ... Bir dünya yıkıldı benim için. 17 yıllık ömrümde en katı bağlılıkla inandığım ideoloji, kuram , felsefe , edebiyat akımı olan büyük Proust şaheseri bitti. 2 yıl önce swannların tarafı ile başladım okumaya . o gün budündür gerçekten yaşamanın sanatla olabileceğini ve gerçek sanatın sadece proust gibi yaşamını sanata, edebiyata ayıran insanların işi olduğuna inanıyorum.kitap ile ilgili olarak (daha doğrusu kitap serisi le ilgili olarak ) söyleyebileceklerim sınırlı: - seri 7 kitap 3.000 sayfadan oluşuyor - konu olarak bir insanın çocukluktan; kendiği bildiği,benliğinin oluştuğu andan , öleceğini yavaş yavaş anladığı son yıllarına kadar bir zamanın anlatısı. - içerik olarak, proust aslında bir felsefeci. 1895 yılında felsefe lisans diplaması almıştır. o yüzden bu seri okuduğunuz diğer kitapların hiçbirine benzemiyor gibi bir laf etsem hiç de klişe olmaz - gece saat 1-2 ye kadar okuduğumu hatırlarım bu seriyi.ama son bir kaç kitabını bitmesin diye uzun aralıklarla okudum - eserlerin sırasını ve özel olarak içeriklerini aşağıda yazacam Ama bundan önce şunu belitmem gerekir ki, proust için edebiyat bir meslek , sıradan bir uğraş değildir kesinlikle. bir yaşam şeklidie edebiyat, insanın geçmişini anlaması için bir rehber ve bu zamanlardan bir haz alması için bir zevk aracıdır yazı. en azından benim için bir zevkti . dün saat 12 gibi son cildi de bitirdiğimde içime bir hüzün çöktü. son bir kaç yıldır hayatımdan, çevremden ve doğadan aldığım zevklerin büyük, çok büyük bir bölümünün evde benim okumamı bekleyen bir marcel proust kitabı olduğunu bilmekmiş. bir öğretmendir proust benim için . bu güne kadar okuduğum onca kitap, naçizane binlerce sayfadan neden zevk aldığımı bana öğretmiştir. ve bunu da yine 3 bin sayfalık bir sanat şaheseri ile yapmıştır. bu güne kadar gerçekten büyük saygı duyduğum sayılı insan vardı ( bilmek isteyenleriçin bu bir kaç kişinin adını aşağıda verecem) ama proust bu kişilere bile olan saygımı sorgulattı bana. kesinlikle bu insanlara olan saygım bir zerre bile azalmadı ama proust bu listenin başına resmen çöktü(!). 1. kitap-SWANN'LARIN TARAFI: kahramanın çocukluğunu, içinde yaşadığını hissettiği benliği ilk duyumsamasına kadar geçen süre anlatılıyor. 2. kitap-ÇİÇEK AÇMIŞ GENÇ KIZLARIN GÖLGESİNDE: bu kitap kahramanın kadınlara beslediği duyguların ortaya çıkışını ve düşüncelerinin yavaş yavaş oluşmaya başladığı kitaptır. serinin genelinin anlaşılması için önemlidir. 3. kitap-GUERMANTES TARAFI: serinin yanılmıyorsam en kalın kitabıydı ama buna rağmen en iyilerinden biriydi. serinin genel anlatımı içinde en önemli yere sahip topluluk ve aile olan guermantes ailesi guermantes mühitinin kahraman için ortaya çıkışını anlatır. 4. kitap-SODOM VE GOMORRA: bilindiği üzere sodom ve gomorra Nuh'un gayriahlaki cinsel davranışları olan kavmidir. kitabın konusuna çok uygun bir başlıktır. 20. yy ın başlarında fransız toplumunun buna karşı bakış açısını, böyle insanların davranışlarını mükemmel üslubu ile anlatır. bence serinin en kapsamlı kişilik analizlerinin olduğu '' sağlam '' bir yapıt. 5. kitap- MAHPUS: AHHH ALBERTİNE... bu seriyi okuyan her insanın yeri geldiğinde kahraman ile beraber aşık olduğu, yeri geldiğinde nefret ettiği kız. kahramanın büyük aşkı.yazarın kadınların davranışlarını ve albertine nin kendi üzerindeki etkileri anlattığı başyapıt. 6. kitap-ALBERTİNE KAYIP: geldik serinin en iyi kitabına. yani bence en iyi kitap. önceki kitapta yazar albertine i eve hapsetmişti. bu ciltte albertine yazarın evinden ayrılır ve yazarın hayatını değiştiren olay ve fikirler meydana gelir. 7. kitap- YAKALANAN ZAMAN : VEEE HÜZÜNLÜ SON. hüzünlü ayrılık . bir felsefenin neticesi. spoiler vermemek için çok bir şey yazmayacağım ama kafanızdaki oluşan bir kaç soru işaretinin nihai cevabının olduğu eser. mükemmel bir kapanış . VE SONUÇ: Proust binlerce yıllık insanlı tarihinin en iyi yazılı sanat eserini ortaya koyar..... BÜYKÜ SAYGI DUYDUĞUM BİR KAÇ KİŞİ 1- NİETZSCHE 2- ALİ ŞERİATİ 3- PROUST 4- YAŞAR KEMAL Bu uzuuun inceleme için özür dilerim ama bunu yazmayı kendime borç bilirdim. sürç-ü lisan ettiysem affola.... (BERAT CACU)

Marcel Proust - Kayıp Zamanın Izinde: 3150 sayfa... "Acaba biter mi?" diye elime aldığım, son sayfalarına yaklaşırken hiç bitmesin istediğim ve bugün itibariyle yerini ne ile doldurabileceğimi asla bilemeyerek bitirdiğim 'Kayıp Zamanın Izinde' serisi. Bu incelemeyi okuyorsanız lütfen kitapla ilgili yapılmış diğer incelemeleri de okuyun çünkü bu eşsiz eser için inceleme yazabilecek yetkinliğe asla sahip değilim. Nacizane bende bıraktığı etkiyi anlatmaya çabalayacağım. Hoş, kitapla ilgili yapılan tüm inceleme ve yorumları birleştirsek de kitabı okuduğunuz zaman yaşadığınız hissiyatın asla karşılığı olmayacak. Okurken eşsiz bir haz duyduğum cümlelerin bendeki karşılığını ifade edebilecek kadar edebi bilgiye, kendimi ve hayatı sorgularken yaptığım felsefeyi ifade edebilecek felsefi bilgiye, zihnime yaptığım keşiflerin ifadesi içinse yeterli psikoloji vs. bilgisine sahip değilim. Emin olduğum tek şey, seriyi okurken geçen zaman asla 'kayıp bir zaman' değildi! Aksine müthiş bir deneyimdi. Son olarak.. Kitabı okumaya başlamadan önce Emile Zola'nın 'Suçluyorum' adlı eserini de okumanızı tavsiye ederim. Kitapta çokça yer alan 'Dreyfus Davası' ile ilgili konuya daha iyi hakim olmanızı sağlayacağını düşünüyorum. Kitabı benim gibi 2 ciltlik Yky baskısından okumanızı asla tavsiye etmiyorum. Zira yazı puntosu çok küçük ve kağıt yapısı ince olması sebebiyle, uzun da bir okuma olacağından gözlerinizi oldukça yorabilirsiniz! Ciltli haliyle biraraya getirilen 7 kitabı tek tek okumanızı önerebilirim. Herkese keyifli okumalar diliyorum.. :) Proust, C'est pour toi.. Rien ne remplacer le livre de Proust, jamais! Sonate de Vinteuil: https://youtu.be/u-F98knpuRQ (Dinlemek isterseniz, kitapta adı geçen Vinteuil - Cümlecik) (ecartelement)

Kayıp Zamanın İzinde PDF indirme linki var mı?

Marcel Proust - Kayıp Zamanın İzinde kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Kayıp Zamanın İzinde PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Marcel Proust Kimdir?

Fransız modern edebiyatının temsilcilerinden Marcel Proust, 10 Temmuz 1871'de, Paris yakınlarındaki Auteuil'de doğdu. Babası varlıklı bir profesör olan Adrien Proust ile annesi Jaenne Weil tarafından Paris'te büyütülen Marcel Proust, 10 yaşına geldiğinde bir astım krizi geçirdi ve bundan sonraki yaşamında hastalıkların pençesinden kurtulamadı. Hastalığına rağmen okulunu başarılı bir öğrenci olarak tamamladı ve askeri hizmetinden sonra Siyasal Bilgiler Fakültesi'ne girdi. Bir yandan üniversiteye devam eden Proust bir yandan da Sorbonne'da felsefeci Henri Bergson'un derslerine katılıyordu. Ailesinin maddi varlığı nedeniyle rahat yaşamı garanti altına alındığından, mesleki bir eğitime gerek duymayan Marcel Proust, tüm zamanını küçüklükten beri ilgi duyduğu yazarlığa ayırmaya karar verdi. Düzyazıları ve makaleleri 1892 yılından itibaren çeşitli dergi ve gazetelerde yayınlanmaya başladı.

1895'ten itibaren Eğitim Bakanlığı'nda çalışmaya başlayan Marcel Proust, Bakanlık'ta kaldığı beş yıl içinde Hazlar ve Günler adlı öykü kitabını yazdı. Gerek eleştirmenler gerekse okur tarafından pek başarılı bulunmayan bu eser bir anlamda yazarın bundan sonra ele alacağı konuların açıklanması açısından önem taşıyordu: Yabancılık çekilen bir dünyadaki yalnızlık ile kendi kimliğinin arayışı içindeyken aşk, hastalık ve zamanın etkileri.

Proust, ilk kitabının ardından sekiz yıl boyunca bir kitap üzerinde çalıştı. Kitabı tamamlamasına çok az bir zaman kala uğradığı hayal kırıklığı nedeniyle sekiz yıllık uğraşının ürünü kitabını yırttı ancak onu atamadı. 1952'de Jean Santeuil adı altında yayınlanan bu kitap yazarın başyapıtı olarak değerlendirilen Çiçek Açmış Genç Kızların Gölgesinde/Kayıp Zaman İzinde adlı romanın bir tür hazırlık çalışması olarak değerlendirildi. Jean Santeuil'in odak noktasının anlatıcının subjektif öyküsü oluşturmuştur. Yazar bu eseriyle geçmiş olaylarla ilgili duyguların içinde bulunulan anda yaşanılanlardan daha kuvvetli olduklarını kanıtlamak istiyordu. Düşüncelerini vurgulamak için her şeyin tekrarlandığı bir anlatım biçimi uyguladı. İlk anlatılanda olayların gerçekten olup bittiği zamanı diğerinde ise akılda kalanları anlatıyordu.

1903 yılında babasını kaybeden ve annesiyle birlikte yaşayan Marcel Proust'un yaşamındaki en önemli olaylardan biri 1905'te annesi Jaenne Weil'i kaybetmesidir. O tarihte 34 yaşına giren eşcinsel yazar için annesi hayatının en önemli kadınıydı. Geçirdiği sinir buhranlarından ve gördüğü tedavilerin ardından Proust, deneme yazılarında önemli edebiyatçıları ve felsefecileri inceledi. Bunların başında çalışmalarını Fransızca'ya çevirdiği John Ruskin ve eleştirilerinin hedefi olan Charleb Augustin Sainte-Beuve geliyordu. Aynı dönemde üzerinde çalıştığı Bergson'un bilgi kuramı, Proust'un anlatım tekniğini düzeltmesindeki en önemli etkendir. 1908'de kaleme almaya başladığı ancak 11 yıl sonra yayınlanan Taklitler ve Seçmeler adlı yapıtı başyapıtı için ön çalışma oldu.

1908'den sonra tamamen inzivaya çekilerek hiç ara vermeksizin yedi bölüme ayırdığı Geçmiş Zaman Peşinde adlı dizi romanı üzerinde çalıştı. Bu roman 1927'ye kadar 15 cilt ve yedi bölüme ayrılmış olarak yayınlandı. 1913 Swannların Semtinde çıktıktan sonra onu izleyen diğer bölümler; Çiçek Açmış Genç Kızların Gölgesinde, Guermanteslerin Semtinde, Sodom ve Gomorra, Mahpus Kadın, Kaybolan Albertine, Yeniden Kazanılan Zaman yayınlandı.

Otobiyografik bir havanın estiği bu roman dizisinde birbirine paralel iki düzlem bulunmaktadır. Proust'un yaşantısından alınan tek tek epizotlar, burjuvazinin tam bir tablosu ve en ince ayrıntılara kadar araştırıp anlattığı aristokrasinin çöküşü olarak yoğunlaşır. Proust bunu yaparken şimdiki zamana ve geçmişe ait bilinç içindekileri çağrışımlı olarak birleştirmek amacıyla olayları kronolojik bir sıraya koymadı. Geçmiş zaman anımsama yoluyla ve birinci şahıs olarak öyküyü anlatan kişinin içsel birliğine uyan kayboluşu zaman yeniden kazanılmaktadır. Sürekli geriye bakışlarla yaşam daimi bir dolaşım halindedir. Roman dizisinin sonunda şair yani Proust, kendi yaşantısını anlatan romanı yeniden yazmaya karar verir. Yazar anlattığı düşünceleri doğrudan doğruya yansıtabilmek için edebi teknik olarak iç monoloğu kullanmıştır. Benliğin zaman içindeki psikolojik değişimi ile güncel ve eski olayları bir bütün haline getirerek insanın ruhsal yaşantısını işleyen Marcel Proust, 18 Kasım 1922'de, Paris'te yaşamanı yitirdi.

Eserleri

Roman: Swannların Semtinde (Du cote de chez Swann, 1913), Çiçek Açmış Genç Kızların Gölgesinde/Geçmiş Zaman İzinde (A la recherche du temps perdu,1918), Guermanteslerin Semtinde (Le cote du Guermantes, 1920), Sodom ve Gomorra (Sodome et Gomorrhe, 1921), Mahpus Kadın (La prisonniere, 1923), Kaybolan Albertine (Albertine disparue, 1925), Yeniden Kazanılan Zaman (Le temps retrouve, 1927), Taklitler ve Seçmeler (Pastiches et melanges, 1919)

Öykü: Hazlar ve Günler (Les plaisirs et les jours, 1896)

Marcel Proust Kitapları - Eserleri

  • Hazlar ve Günler
  • Çiçek Açmış Genç Kızların Gölgesinde
  • Okuma Üzerine
  • Kayıp Zamanın İzinde
  • Swann'ların Tarafı
  • Guermantes Tarafı
  • Sodom ve Gomorra
  • Mahpus
  • Albertine Kayıp
  • Yakalanan Zaman
  • Sainte-Beuve'e Karşı
  • Swann'ın Bir Aşkı - I
  • Edebiyat ve Sanat Yazıları
  • Swann'ın Bir Aşkı
  • Üst Kat Komşusuna Mektuplar
  • Çiçek Açmış Genç Kızların Gölgesinde - I
  • Swann'ın Bir Aşkı - II
  • Aşk Karşılıklı İşkencedir
  • Kayıp Zamanın Etrafında
  • Kibarlar Âlemi - Kayıp Zamanın İzinde
  • Lemoine Vakası
  • Prenses'e Mektuplar
  • Swann'ların Tarafı - Combray
  • Kalan Son Güzel Kağıdım
  • Çiçek Açmış Genç Kızların Gölgesinde - II
  • Swann'ların Tarafı - Memleket İsimleri: İsim
  • Kıskançlık
  • Swann'ların Semtinden 2. Cilt
  • Vikont’un Ölümü

Marcel Proust Alıntıları - Sözleri

  • ".. hangi aşkın yarası Öldürdü sizi terk edildiğiniz o sahillerde!” ______ (Hazlar ve Günler)
  • Hayatta önemli olan, neyin sevildiği değil, sevmektir. (Çiçek Açmış Genç Kızların Gölgesinde - I)
  • Kuşlar gelene dek ağaç, panjurları kapalı, boş, ölü bir ev gibidir. (Kayıp Zamanın Etrafında)
  • "Ya acı çekmekten ya da sevmekten vazgeçmeliydim." (Kıskançlık)
  • “Saçma sapan izler peşinde değerli zamanlar yitirirken hiç farkına varmadan gerçeği ıskalarız.” (Kıskançlık)
  • Bizler, başkaları için konuşup kendimiz için susarız. Ayrıca sessizlik, konuşmanın aksine kusurlarımızın ve yapmacıklığımızın izlerini taşımaz. (Okuma Üzerine)
  • Kıskançlık, bir türlü kovulamayan, türlü türlü biçimlerde hortlayan bir iblistir. (Kıskançlık)
  • Ne yazık ki onları kendi içimde aramak zorundaydım, çünkü insanları değiştiren zaman, onların içimizde sakladığımız suretlerini değiştirmez. _____ (Yakalanan Zaman)
  • İnsanın birini kendine âşık edebilmek için ne içtenlik göstermesine hatta ne de yalanı iyi kıvırabilmesine ihtiyaç var. Burada aşk derken karşılıklı bir işkenceden bahsediyorum. (Kıskançlık)
  • Başkalarının ne düşündüğünden bana ne? Duygulara ilişkin konularda başkalarıyla ilgilenmek bence çok abes. İnsan kendisi için hisseder, elâlem için değil. (Çiçek Açmış Genç Kızların Gölgesinde)
  • .. Araba beni, tek gerçek olduğuna inandığım, beni gerçekten mutlu edebilecek şeyden uzağa sürüklüyordu; hayatım gibi. _____ (Kibarlar Âlemi - Kayıp Zamanın İzinde)
  • (...) çünkü aşkla ölüm birbirine benzer; her ikisi de bizi gerçekliğini kavrayamamaktan korktuğumuz kişiliğin sırrını daha derinlemesine sorgulamaya iter. (Swann'ın Bir Aşkı - II)
  • Bütün iyi kitapları okumak, bu kitapların yazarı olmuş geçmiş yüzyılların en değerli insanlarıyla konuşmak gibidir. (Okuma Üzerine)
  • Hor görülseler bile fikirlerin,sokuldukları zihinlerde hemen ölmediklerini,etkilerini orada sürdürdüklerini biliyorum… (Prenses'e Mektuplar)
  • "Mutluluğumuz sadece kaygımızın bitişine bağlıdır." (Albertine Kayıp)
  • "Allah hikmeti dilediğine verir." Bakara 269 (Üst Kat Komşusuna Mektuplar)
  • Kitaplarımızda genel olarak bahsettiğimiz şeyler bizde ilhamı neyin tetiklediğini gösterir, çok geçmeden zihnimize bütün gücüyle hakim olan şeyi görürüz. (Edebiyat ve Sanat Yazıları)
  • Tıpkı bazı mutluluklar gibi bazı felaketler de fazlasıyla gecikirler ve bir süre önce gelseler içimizde ulaşacakları boyuta ulaşamazlar. (Albertine Kayıp)
  • "Soluk aynalar ve sönmüş alevler" en değerli lütuf; ve kuşkusuz hâlâ o aleve boyun eğerek (bu defa Baudelaire'den değil Hugo'dan bir alıntı: "O (kadın) yarı canlıydı, ben yarı ölü") (Prenses'e Mektuplar)
  • “Çoğunlukla nefret ederiz kendimize benzeyenden, kendi kusurlarımızı dışarıdan görmek bizi çileden çıkarır.” (Kıskançlık)

Yorum Yaz