Kavgam - Adolf Hitler Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Kavgam kimin eseri? Kavgam kitabının yazarı kimdir? Kavgam konusu ve anafikri nedir? Kavgam kitabı ne anlatıyor? Kavgam PDF indirme linki var mı? Kavgam kitabının yazarı Adolf Hitler kimdir? İşte Kavgam kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

Kitap Künyesi
Yazar: Adolf Hitler
Çevirmen: Ergün Aydın
Orijinal Adı: Mein Kamph
Yayın Evi: En Kitap
İSBN: 9786059840392
Sayfa Sayısı: 544
Kavgam Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
Yirminci yüzyıl siyasal tarihi açısından önemli bir yapıt olan bu eserde Hitler, "nasyonal sosyalizm" adını verdiği dünya görüşünün açıklamasını yapar ve amaçlarını bildirir. Hitler'in siyasal ve ekonomik tezlerinin yer aldığı, kapitalizmin ve Marksizmin eleştirildiği bu kitap, aynı zamanda bir otobiyografi olması nedeniyle de çok önemlidir. Kapitalizme ve Marksizme karşı yeni bir politik sistemin önerisi sunulmaktadır; bu bakımdan Kavgam'da Hitler'in kendi politik kuramları yazılı haldedir. Hitler parlamenter demokrasinin eleştirisini yapmış, milliyetçiliğin karşıtı olan enternasyonalizmi dönemin sosyopolitik koşulları altında kötülemiş, İdealleri üzerine kurulu "Büyük Almanya" hedefini açıkça dile getirmiştir. "Ben dünyaya insanları güçlü yapmak için gelmedim, onların güçsüzlüklerini kullanmak için geldim. "
Kavgam Alıntıları - Sözleri
- Babama saygı ile bağlanmıştım, annemi ise sevmiştim.
- ... Okuyan; kendini ciddi olarak yetişmiş hayattan bir şeyler anlayan, bilgisi olan bir kimse zanneder. Oysa nasıl okuyacağını bilmeden okumak onu gerçeklerden uzaklaştırır. Böyleleri ya bir sanatoryuma düşerler ya da politikacı olurlar.
- "Ölsen haberi olmayacak birine nasıl olur da kırılıyorsun?"
- Çok karışığım, bir yanım hâlâ gelmeni bekliyor, seni çok özlüyor, seni görmek için gidebileceğin her yere gidiyor... Ama diğer yanım kaçıyor senden, senden umudunu kesmiş, seni görecek korkusuyla yaşıyor. Ne yaptın bana daha doğrusu bize? İçimde iki kişilik yaratıp gittin. Ben ise sıkışıp kaldım aralarında neyin doğru neyin yanlış olduğunu anlayamıyorum...
- Şu unutulmamalı ki, Yahudi ile uzlaşma yapılamaz. Ancak onunla karar verilebilir. O da ya hep, ya hiç!
- Ben hiçbir vakit suya sabuna dokunmayan "gevşek insanlar"ın arasında bulunmadım.
- Hâlbuki insan, hayatını ancak inandığı şeylerin uğruna feda eder.
- Kalpler parçalandığı, ruhlar ümitsizliğe düştüğü zaman; geçmişin karanlıkları içinden, vaktiyle insanın acı ve endişelerini, sefaletini, fikri esaret ve baskılarını önlemeyi başaranlar tekrar ortaya çıkarlar. Ümitsizlere gözlerini çevirirler ve onlara ebedi ellerini uzatırlar. İşte bu elleri tutmaktan utanan milletlerin vay hâline!
- Meğer, Büyüyünce geçer dedikleri şey mutlulukmuş.
- Ahlakın çöküşü bir milleti yavaşça ve tamamen tahrip etmek için yeterlidir.
- Bir çiçek büyütmeye, bir kediyle arkadaş olmaya, bir şarkıya bağıra bağıra eşlik etmeye, bir filme deli gibi ağlamaya, bütün mısralarının altını çizebileceğim kadar güzel bir şiire, bir mektup almaya, bir de bir zambağa siz diyen birine ihtiyacımız var.
- Evet, bütün siyaset adamlarından tiksiniyorum. Eğer elimde olsa hiç durmaz, siyaset adamlarından bir çöpçü taburu kurardım. Çünkü bu herifler doğru, namuslu kimseleri kızdırmadan ve onlara zararları dokunmadan kendi keyiflerince, canlarının istediği kadar bu işi yaparlardı.
- Çok karışığım, bir yanım hâlâ gelmeni bekliyor, seni çok özlüyor, seni görmek için gidebileceğin her yere gidiyor... Ama diğer yanım kaçıyor senden, senden umudunu kesmiş, seni görecek korkusuyla yaşıyor. Ne yaptın bana daha doğrusu bize? İçimde iki kişilik yaratıp gittin. Ben ise sıkışıp kaldım aralarında neyin doğru neyin yanlış olduğunu anlayamıyorum...
- Meğer büyüyünce geçer dedikleri şey mutlulukmuş
Kavgam İncelemesi - Şahsi Yorumlar
Für Das Deutsche Reich: HEIL HİTLER Nasıl başlanır bilmiyorum; ama bir yerden başlamak lazım anlatmaya . İnceleme yazısı mı olacak emin değilim; fakat belli bir kitlenin hoşuna gitmeyeceği kesin. Günümüzde 10 insandan 9' u Hitler'i sevmiyor. Sebebi ise yahudilere (insanlara değil) yaptığı zulm. Sanki bir tek yahudiler öldürüldü. Ya da yakılan kitaplar. Belki saldırganlık politikası hatta dünyayı süreklediği kaos(!) gibi sebepler. Neyseki Hitler bu kitabında kimseye bir gül bahçesi vaadetmiyor. O zamanın Alman halkı da bir gül bahçesi istemiyor olacak ki milyonlar, tereddütsüz bir şekilde Hitlerin izinden gidiyor ve zamanında Alman halkı Hitler'i, kendi duygularının tercümanı olarak gördüğüde aşikardır. Söylenilecek en güzel şeyde aslında Hitler'i yaratan yine bu milyonlar oldu. "Ben bugün yalnız şu anlayışa göre hareket ediyorum: Kaybedilen topraklar yaygaracı parlamenterlerin keskin dilleri ile geri alınmaz, bu topraklar ancak keskin kılıçlarla, kanlı kavgalarla geri alınabilir." İnsanların yaptığı duygu politikası, büyük bir hızla kitleleri ele geçirmiş bulunmakta. Günümüzde Hitler hakkında hiçbir bilgisi olmayan bir insan bile, bugün Schindler'in Listesi filmini izlediğinde "Katil Hitler", diye bağırabilir. Hepimiz biliriz o vurucu sahneyi. "Bu saat iki yahudi eder. Bununla iki yahudi daha kurtarabilirdim." ya da Hayat Güzeldir filminde Roberto Benigni'nin canlandırdığı Yahudi baba rolü ve çocuğuna gösterdiği ilgi, hepimizin ciğeri parçalanmıştır eminim; ama mesele bu mu değil! Bugün Hitlerin katil(!) olması ya da Yahudilerin sabun yapılması değil mesele. Yerlerini, bulundukları mevki ve topraklarda ki kendi konumlarını ebedi kılmak. Sadece yahudiler mi öldürüldü? İnsanlardan bahsetmemin sebebi bu işte. Önemli olan insan diyebilmemiz. Kimse Hitlerin katlettiği zencilerden bahsetmiyor ya da sakatlardan ya da çingenelerden varsa yoksa yahudi. Sanki dünyada bir tek yahudi zulme uğradı. Sizin yalan duygularınız sahte yaşlarınız bomboş ve değersiz emin olun. Hitlerin katlettiği 17 milyon insanın 6 milyonu yahudi. Buna kızıyorum işte ben. Neden diyorum yaa neden insanlar sürekli gözümüze yahudiler sokuyor? Hitler bundan propaganda da bahsediyor. Sanırsam Yahudileri gözümüze sokanlar "Kavgam'ı" çok önceden okuyup kullanıyorlar. Dünyanın politikası büyük bir başarıyla işlendi. Stalin, Mao Zedong bugün dünyada daha çok insanı katletti; ama katledilenlerin filmi yapılmadı, kimse duymadı, ağlamadı da. Lanet olası asyalılar canları cehenneme. Yahudiler kadar değerli değil miydi canları? Değildi. Çünkü yahudiler, geleceğin topraklarında büyük bir hakka sahip ve finansal başarıları var. Yani kimse kalkıpta bir Yahudinin ticari zekasını yadsıyamaz.. Günümüz siyasetinde önemli bir güç demektir bu ki zamanında da öyleydi. Bugün sadece yahudiler için ağlayanlara, ABD ve Avrupa tarafından uygulanan güzel bir reklam ya da parazit diyebiliriz. Filmin en güzel yerinde reklam girer ya ha işte onlar bunlar. Bizler insanlar için ağlayalım. Ve bugün her varlığa sonsuz bir saygıyla sarılalım. Yahudi Arap Türk Kürd ya da diğer neyse demeden, insan deyip sarılalım. Eh böylelikle bir şeyler değişir. Gibi. Hitler büyük bir politika adamı devlet adamı. Hem de nasıl bak tarihin gördüğü ve göreceği en yüksek zeka. Bunun farkındaydı o yüzden kaybetti; çünkü bunu dinginliyecek yüce bir ruha sahip değildi. Zeka da ruh olmadıktan sonra bir işe yaramıyor; ama yine de saygı duyuyorum. Sen yok olmuş bir milleti gör. Versayı yoksay, işin kitlelerden geçtiğini fark et onlara seslen. Politikanı yavaş yavaş uygula. İş kur, istihdam yarat, aç olan milleti doyur. Milyonlar senin karşına gelsin, Hitler diye bağırsın, yerde sürünen milletten vezir yarat sen kral. Sonra bugün, klavye veleti gelsin sana küfür etsin Hülo Hitler diye bağırsın. Hele o kadar yıllık dünya zamanından denk geldiğim çağa bak, rezillik. Yaşından büyük sitelerde gezen, yaşamında ki tek başarısı yönetenin en iyi paspaslığını yapması olan bir velet bugün kalkmış zamanında, "Ülkemi nasıl kurtarırım, davamı nasıl sürdürürüm, ırkımı nasıl yüceltirim," diyen bir adama küfür ediyor. Sebebi ise bizim lanet olası eğitim sistemimiz. Günümüzde hiçbir eğitimci Hitler hakkında kendi düşüncesinden bahsedemez. Yapamaz bunu. Adam diyor Hitler kötü. Bitti bu kadar. Bu eğitimle büyüyen çocuk Hitler kötü diyor. Daha sonra ise ne okursa okusun değişmiyor bu. Nasıl değişsin? İntnreti açıyorum Jojo Rabbit, Hayat Güzeldir , Piyanist, Çizgi Pijamalı Çocuk, Schindler'in Listesi. Eee ne olacaktı başka? Tabii kötü Hitler dersin, onlarda bunu istiyor. Sen farklı düşünme. Müsaade yok buna. Tüm insanlık yahudilere yapılanı kabul etmeli. Dünyada zulm gören tek millet yahudi. Acı çeken, ezilen, örselenen, hakkı yenilen tek millet onlar. Hatta dünyada da bir tek yahudiler var........ nerede nerede ki. NSDAP üzerine: Çok güçlük çekiyorduk. Hareketin pek az üyesi vardı. Bu üyeler arasından, kendi asgari ihtiyaçlarını temin ettikten sonra hareketin değişik ihtiyaçlarını karşılayabilecek bir kişi bulmak imkansızdı. Bugün hâlâ rant peşinde koşup yok bebek katili Hitler, yok kitap düşmanı Hitler, diye bağıran insanlar tabii var ; çünkü onlar popülaritenin kurbanı. Hitleri hedef olarak göstermelerinin tek sebebi, toplum tarafından beğenilme ve onlardan biri olduğunu gösterme isteği. Çoğunluk onlara, o kurbanlara Hitler den nefret etmesini söylüyor etmezsen bizi kaybedersin. Adam ne yapsın yazık, garip nefret ediyor. Bir de komik olan taraf şu ki kendi fikriymiş gibi beyan ediyor. Yahu anlamıyorda. Anlayamaz çünkü kurban. O istenileni yapar ve kendisi istiyormuş gibi algılatılır. Bakmayın kitap okuduklarına. Okumaları lazım çünkü rant bu, popülarite burada. Biz yinede kalame rağmen hitabet diyoruz. Bir komünist-Marksist, davası gereği her zaman kendisine destekçi bulur; ama bir faşist asla bunu başaramaz. Bir komünist-Marksist, ne kadar masum insanı öldürürse öldürsün davası gereği haklıdır; ama bir faşist her zaman suçludur. Bu da günümüzde Stalin'i, Mao'yu, Pal Pot'u, Kim İl Sung'u ve daha nicelerini haklı kılar. Neyseki ümit ediyorum, bir gün bu dünyada "ırkı milleti", değilde insanların öldürülmesinin suç oluğunu söyleyebileceğiz. Hitler'e olan ilgim 15 sene önce neyse bugünde öyle ve korkarım ki 50 sene sonrada aynısı olacak. Büyük bir dehaydı Hitler, kitlelerin üstünde liderlerin üstünde bir lider. Yaptıkları zulümleri doğru bulmuyorum ama Hitler bunları yapacağını söylemişti. Ben öldüreceğim demişti, yapacağım, göreceksiniz demişti. Kavgam kitabı ne anlatıyor arkdaşlar? Hitlerin hayatını mı? Askerliğini mi? Neyi? Yarını. Haklı davasını. Nefretini. Kuracağı ırkçı devleti. Eee kitleler bunu istedii. Tabii bu Hitler'i haklı göstermez bugünkü Yahudiler'e bakıpta Hitler haklıdır da diyemeyiz; ama daha kötüleri varken tüm günahı Hitler'e yüklemekte ne bilim düşünmekten kaçmak gibi. Irkçı Devlet üzerine: Irkçı devlet ırkı toplum hayatının merkezi haline getirecektir, onun saf kalması için çalışacak, çocuğun bir millet için en kıymetli varlık olduğunu ilan edecektir. Ve kitap meselesine gelecek olursam. Bugün her Hitler karşıtı 5 filmin 3 ünde yakılan kitapları görüyoruz. Bu neden yanlış olsun? Adam insanlardan sabun yapıyor, kitapların yakılması mı sorun? Adam diyor ki: "Alman olmayan her şeyi ateşe veriyorum." Yahudi yazarların kitaplarını ateşe attı; ama Schopenhauer ya da Schiller'in kitaplarını ve bu yazarları yüceltti. Schiller'den bahsederken "Milletimizin En Büyük Hürriyet Kahraman" ı olarak anlatıyor. Hitler kitap düşmanı değildi. Hitler Alman olmayan kitaplara düşmandı. Günümüzde insanlar Hitler'in okuyan-yazan insana düşman olduğundan bahsediyor komedi. Hitler üzerine yıllarca konuşurum; ama kitleler ufakken acz ediliyor. TİME dergisi tarafından yılın Adamı seçilen Hitler'den daha fazla bahsetmek istemiyorum. Bir insanı, bir tarihi ya da bir milleti kötülemek çok kolaydır. Özellikle böyle bir zamanda dünyanın en basit hareketidir. Önemli olan o zümreyi süzgeçten geçirebilmektir. (minimalist)
Senin gibi bir çocuk katili olmayı reddediyorum Hitler!: İlk olarak bu kitabı okumamla başladığım kitap serüvenimin devamını YouTube kitap kanalımdaki kitap önerileri videolarımla izleyebilirsiniz: https://www.youtube.com/c/alintilarlayasiyorum Bugüne kadar 482 tane kitap okumuşum ve 1000kitap sitesinde de 4 yıl boyunca iyisiyle kötüsüyle 254 adet kitap incelemesi yazmışım. Peki benim bu kadar kitabı okumamı sağlayan ve Auschwitz-Birkenau toplama kamplarını bizzat gördükten sonra okuduğum Kavgam kitabı hakkında neden bir incelemem bile yok? Artık olacak. Hatta siz de bu incelemeyi okuduktan sonra yorumlarınızda "Senin gibi bir çocuk katili olmayı reddediyorum Hitler!" cümlesini söylemek isteyeceksiniz. Çünkü gerek bu sitede gerekse de aramızda elini kolunu sallayarak dolaşıp da ırkçılığın tanımını hala bilmeyenler olduğunu fark ettim. Ben size ırkçılığın sözlükteki tanımını söyleyeyim: "1. tanım: kendi ırkını öteki ırklardan üstün sayma ve siyasal tutumunu buna dayandırma eğilimi." 2. tanım: insanların toplumsal özelliklerini ırksal özelliklerine indirgeyen ve bir ırkın öteki ırklara üstün olduğunu öne süren öğreti." Kavgam kitabı hakkında zaten bugüne kadar yüzlerce inceleme yazılıp çizildi, kitabın ne anlattığını, dünyanın en kötü insanlarından biri olan Hitler'in düşüncelerinin nasıl olduğunu, II. Dünya Savaşı sürecinin nasıl geliştiğini az çok biliyorsunuzdur veya Piyanist, Schindler'in Listesi gibi filmlerden izlemişsinizdir diye tahmin ediyorum. O yüzden bu kitap hakkında daha çok kendi düşüncelerime yer vermek istiyorum. Çünkü bilinçli okurlarla dolu böyle bir kitap sitesinde bile "Yahudi'nin olduğu her yerde Hitler'e ihtiyaç var." diyebilenler var! Bu benim hayatımda içimden gelerek okuduğum ilk kitaptı. 2014 yılının şubat ayında Polonya'nın Oświęcim kasabasındaki Auschwitz-Birkenau toplama kamplarını gezdikten sonra aklımda onlarca soru oluşmuştu, bu kendi açımdan alışıldık bir şey değildi. O güne kadar sürekli yanıtlar aramak için yaşadığımı, kendi kendime hiç soru sormadığımı anlamıştım. 70 yıl sonra bu kampların içerisinde gezerken hayata dair bir şeyler kaçırdığımı anlamıştım. Üstümdeki kapkalın kabanla bile iliklerime kadar üşüdüğüm, milyonlarca masum insanın öldürülüp yakıldığı gaz odalarının içerisini görebildiğim, milyonlarca masum insanın nedenini bilmeden gecesini gündüzüne katarak yattığı taştan bile sert ranzalara dokunduğum bu yer, benim hayatım için çok önemli bir dönüm noktası olmuştu. Çünkü Kavgam kitabını yazan Adolf Hitler bütün bu kıyımı ve katliamı yapmadan önce bir RESSAMDI! Ayrıca üç kez sınavlarına girdiği Viyana Sanat Akademisi’ne kabul edilmemişti. Düşünebiliyor musunuz? Bunları neden size anlatıyorum, çünkü dünyanın en kötü insanlarından biri olan Hitler ve onun kirli düşüncelerini, Aryan ırk teorisini ve Alman ırkının dünyanın en üstün ırkı olduğunu anlatıp da kendisinin bile sarışın ve mavi gözlü bir Alman olamadığı çelişkilerini görebileceğimiz Kavgam kitabı, benim içimden gelerek kitapların dünyasına giriş yapabilmem için bir kapı oldu. Yani evet... Dünyanın en kötü insanı kendisinden çok farklı bir coğrafyada, dünyanın ve kutsal kitapların da öğütlediği kitap okumak eylemine karşı beni merak ettirmişti. O kampları gördükten sonra kendime her gün "Kavgam kitabı neden yazılmıştı?", "Böyle bir kitaba neden ihtiyaç duyulmuştu?", "Bu adam niye bu kadar masum insanı bir hiç uğruna katletmişti ve kendilerinden sonra gelme ihtimali bulunan milyonlarca insanın kaderini değiştirmişti?" şeklinde sorular sordum. Kendi kendime sorular yönelterek hayatımda ilk kez felsefi bir eylem uyguladığımı hissetmiştim. Evet, biliyorum. Hitler'in Yahudi düşmanlığının kaynağı ekonomik, dinsel ve sosyolojik sebeplere dayanıyor. Çünkü hem Hristiyanlar Hz. İsa'yı Yahudilerin çarmıha gerdiğini düşünüyordu hem de Yahudiler eskiden beri tefecilik ve tüccarlık gibi mesleklerle paralarına para katıyordu. Fakat bu konunun 20. yüzyıl içerisinde doğan Yahudilerle ne alakası var? Sizin hayatınızda hiç Yahudi arkadaşınız oldu mu? Bazılarınızın içinde tuttuğu ve tepki almamak için söylemekten çekindiğiniz ırkçı düşüncelerinizi Yahudilerin yüzlerine karşı söyleyebilme cesaretiniz var mı? Hayatınızda hiç Yahudilerin şimdiki zamanımızda yaşam kaliteleri bile olmadan yaşadıkları ghettolara gitme imkanı bulabildiniz mi? Polonya'da yaşadığım sırada ben bu imkanı bulabildim ve durum hiç de düşündüğünüz gibi değil. Dünyadaki her Yahudi Rockefeller ve ailesi gibi kötü değil arkadaşlar, her Yahudi diğer bütün ırklara karşı düşmanlık besleyip Filistin'de bir Yahudi devletinin içerisine yerleşmeyi falan da düşünmüyor. Ben bizzat gittim, gerektiğinde Yahudi arkadaşlar edindim, bir Müslüman olarak da karşıma çıkan sinagogları ziyaret ettim. Onların yüzlerindeki hayal kırıklığını ve acıyı hissettim. Schindler'in Listesi filminde bizzat fabrikasına da gidip gördüğüm Oskar Schindler ile birlikte ağladım. Aklımdaki Amon Göth'leri, Joseph Goebbels'leri, Adolf Hitler'leri bir bir ortadan kaldırdım. Milyonlarca masum insanın canına kıyan sana sesleniyorum Hitler; Sanata ilginle belki benim meslektaşım olacaktın, olamadın. Yazdığın kitapla belki de bir yazar olacaktın, olamadın. İnsan olmak bu dünya için aşırı kolayken bunu da başaramadın... Ne yazık ki, başarabildiğin tek şey beni kitap okutmaya başlatmak oldu. Sana Elem Klimov'un 1985 yılında çekilen Gel ve Gör filmindeki sahneyle veda ediyorum! Bir ateş ediyorum meymenetsiz suratının bulunduğu fotoğrafa ve 30 yaşına geri dönüyorsun. Bir ateş ediyorum meymenetsiz suratının bulunduğu fotoğrafa ve Viyana Sanat Akademisi'ne geri dönüyorsun. Bir ateş ediyorum meymenetsiz suratının bulunduğu fotoğrafa ve çocukluğuna geri dönüyorsun. Senin fotoğraflarına ateş etmeyi tam da burada kesiyorum, çünkü senin gibi bir çocuk katili olmayı reddediyorum! (Oğuz Aktürk)
Mein Kampf Dedi ki, “Zayıfa acımak doğaya ihanettir”. Acaba kendisi Sovyet Birliği'ni, ikinci dünya savaşı yıllarında zayıf olarak mı görüyordu? Zayıf olarak görmeseydi tarihi hatasını yapmazdı sanırım. Mesela hep düşünmüşümdür ;1941 yılında Staline saldırmasaydı şuan ki dünya düzeni nasıl olurdu? diye düşünüyorum yıllardır.Bu saldırısını en büyük hatası olarak görüyorum diyip kitap incelemesine geçelim. İki bölümden oluşan bu kitabının yazmasını hapishanede bitiriyor. Tabi o yıllar da halen süren 1.Dünya savaşı etkileri. Çoğu kişi Nazi kampında ki işkenceleden bahseder ama hani bu kitabı okuduğunuz zaman öyle bir bilgiye rast gelemezsiniz. Mein Kampf 'ta süre gelen olayları objektif olarak yorumlayan yazar ve aynı zamanda buna istinaden dönemin ABD başkanı Churcill' in diyişiyle“Eğer biz Kavgamı okusaydık, ikinci dünya savaşı çıkmayabilirdi”sözleri objektif perspektifle yazıldığını teyit ve tescil eder. Hitlerin halkını yüceltmesi güzel bir şey. Alman tebaasını hep bi yüceltme peşinde olması yadsınamaz ama öte yandan diğer ırklara zarar vermesi doğru değil tabi.Kulaktan dolma bilgiler veya araştırmalarla Hitler'e antisempatizm duyulması çok normal, çünkü milyonlarca insanı katletmiş birinden bahsediyoruz. Bu kitap niçin okunulur? Hitlerin stratejik planlarını, siyasetini ve türlü türlü düşüncelerine tanıklık edebilirsiniz bu kitabı sayesinde. Diğer yandan dönemin değerlendirmesini de Hitler gözünden okuyabilirsiniz. Hitler'e atılan çamurları birde onun gözünden bakabilmeniz için okunulur. Bazı sayfalarda, “aaa bu Hitler mi?” dedirten yazılarına rastladım. Örneğin“Çok karışığım, bir yanım hâlâ gelmeni bekliyor, seni çok özlüyor, seni görmek için gidebileceğin her yere gidiyor... Ama diğer yanım kaçıyor senden, senden umudunu kesmiş, seni görecek korkusuyla yaşıyor. Ne yaptın bana daha doğrusu bize? İçimde iki kişilik yaratıp gittin. Ben ise sıkışıp kaldım aralarında neyin doğru neyin yanlış olduğunu anlayamıyorum...” duygulandıran dizeler. Evet, Hitler acımasız biriydi. Fakat bunları sadece tek başına mı planladı? Hayır tabiki de. En büyük destekcisi, propagandacısı ; Joseph Goebbels. Kim bu adam? Joseph Goebbels, Nazi mesajını yaydığı Adolf Hitler’in altındaki Alman Üçüncü Reich’in propaganda bakanlığı yaptı.1924 sonbaharında Goebbels, Nationalsozialistische Deutsche Arbeiterpartei'nin (NSDAP; Ulusal Sosyalist Alman İşçi Partisi veya Nazi Partisi) ilçe yöneticisi oldu ve iki yıl sonra Adolf Hitler onu Berlin'de bölge lideri yaptı. 1927'de Goebbels, haftalık bir ulusal Sosyalist gazete olan Der Angriff'i ("The Attack") kurdu ve ertesi yıl Hitler, onu Naziler için propaganda müdürü görevine atadı.Kurulduktan sonra Goebbels, Hitler'in etrafındaki Führer efsanesini yaratmaya başladı ve Alman halkını Nazizme dönüştürmeye yönelik devasa ralli ile noktaladı. Günlük faaliyetleri arasında afiş tasarımı, propaganda parçaları yayınlaması, korumalarını sokak savaşlarını kışkırtmak için kullanmak ve genel olarak siyasi ajitasyonu artırmak vardı. Birkaç alıntı ; *Halbuki insan, hayatını ancak inandığı Şeylerin uğruna feda eder. *Ahlakın çöküşü bir milleti yavaşça ve tamamen tahrip etmek için yeterlidir. *Boş yere canı yanmaz insanın ya bir eksiklik vardır geleceğe dair ya da bir fazlalık vardır geçmişten gelen. *Büyük hırsızlar serbest ve cezasız kaldıkları müddetçe küçük hırsızlar yakalanmamalıdır. Son olarak, yayınevine bir not; kitabın dili oldukça sade olmasına rağmen , akış ve teknikte çokca rastlanacak hatalar var. Özellikle imla kurallarında. Bu kitabı okuyacaklara keyifli okumalar dilerim. (Uğur)
Kavgam PDF indirme linki var mı?
Adolf Hitler - Kavgam kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Kavgam PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.
Kitabın Yazarı Adolf Hitler Kimdir?
Adolf Hitler, 20 Nisan 1889 yılında Yukarı Avusturya'nın Braunau kasabasında doğdu. Bir gümrük memuru olan Alois Hitler (1837–1903) ve Klara Pölzl (1860-1907) 'ün altı çocuğundan dördüncüsüdür.
İlk tahsilini doğduğu kasabada, orta tahsilini Linz şehrinde yaptı. On üç yaşında tüberkülozdan babasını (Hitler'in memur olmasını isteyen babası Alois Hitler ile arası açılmıştı çünkü kendisi sanatçı olmak istiyordu), on sekiz yaşında (1907) annesini kaybetti. Orta öğrenimini başarısız bitirince ressam olma ümidiyle Viyana Güzel Sanatlar Akademisi sınavına girdi ancak başarısız oldu.
Alman Tarihi derslerinde Akademideki profesörlerin Yahudi olduğu, ve Yahudilere karşı ilk kinin burada oluştuğu anlatılır. Bir başka teze göre ise Hitler'in annesinin ölüm anında gelen doktor bir Yahudiydi. Adolf Hitler annesinin ölümünü kabullenemeyip, bu Yahudi doktoru sorumlu tuttu. Ve bir çok bilim adamlara göre Hitler'in babaannesi Yahudi'dir. Bu yüzden bütün doğduğu yerleri yakmıştır.
1912'de Viyana'dan Münih'e geldi. 1914'de I. Dünya Savaşı çıkınca Hitler, Bavyera ordusuna gönüllü olarak girdi. Alman mağlubiyetinden sonra Hitler, arkadaşı mühendis Feder ve altı kişi tarafından kurulmuş olan Alman İşçi Partisi isimli gizli bir fırkaya katıldı ve kısa sürede bu fırkanın reisi oldu. Fırkanın adını NSDAP (Nationalsozialistische Deutsche Arbeiter Partei/ Nasyonal Sosyalist Alman İşçi Partisi) olarak değiştirdi ve nüfuzunu arttırdı. Taraftarlarına kısaca "Nazi" ismi verildi. Kendisine de, taraftarları, rehber anlamına gelen "Führer" lakabını verdiler. Parti 25 maddelik bir program hazırladı. Bu programın ilk maddesi Almanya'yı Versay'ın zilletinden kurtarmak idi. Alman vatandaşlığının yalnız Alman kanını taşıyanlara hasredilmesi lazım geleceği programın temel maddelerindendi. Aynı zamanda büyük sermayeyi devleştirmek de yine programın esaslarından birini teşkil eder. Völkischer Beobachter adlı gazeteyi yandaşları çıkarıyordu. Josef Goebbels bu gazetenin tamamen parti bülteni halini almasını sağladı. Gazetede partisinin fikirlerini açıklayan makaleler yayınladı.
1924'de Münih'ten hükümeti devirmek için teşebbüslerde bulundu fakat başarılı olamadı. Bunun üzerine 10 ay hapse mahkum edildi ve bu zaman içinde "Mein Kampf" (Kavgam) isimli bir kitapta fikirlerini yazdı. Şimdilerde bu kitap Almanya'da antisemitizme yol açtığı gerekçesiyle yasaklanmaya çalış çok sıkışıyordu. Bu kitapla birlikte yeni teşebbüslerine de yol gösterdi. 1924 ve 1929 yılları arasında partisi başarısız oldu. Ancak Dünya Ekonomik Krizinden sonra daha fazla oy kazanabildi (1929). 1930 seçimlerinde yüzde 18 oy ile SPD'den sonra ikinci büyük parti oldu. Hitler'in oyları Katoliklerden daha fazla Protestanlardan, şehirlerden daha fazla kırsal bölge ve kasabalardan, işçilerden daha fazla orta ve üst kesimden geldi.
Seçimle işbaşına gelen Adolf Hitler kısa zamanda anayasa değişikliği hakkını elde etti. Hemen ardından diğer partileri yasakladı. Almanya'da aşırı artık gösteren işsizliği savaş hazırlığı için kullanarak, iş sahası oluşturdu. Ülke genelinde büyük otobanlar inşa ettirdi. Batı Avrupa ülkelerini ve Rusya'yı karşısına aldı. Bu cephe genişliği II. Dünya Savaşı'nın sonucunu belirleyen en önemli etken oldu. Savaş sonucunda Almanya'nın yenilgisini gören Adolf Hitler ümitsizliğin iyice artması üzerine 30 Nisan 1945'te Berlin'de karısı Eva Braun'la birlikte aynı anda siyanür hapı içip, önce Eva Braun'u sonrada kendisini bir silah vasıtasıyla vurarak intihar etti. Kendi isteğiyle Führerbunker bahçesinde benzinle cesetleri yakılmıştır. Hitler'in bunu istemesinin sebebinin Sovyet ordusu tarafından yakalanıp teşhir edilmek istememesi olduğu iddia edilmektedir.
Hitler ölmeden önce ikili vasiyetnamesini yazdırmıştır: Siyasi ve Özel Vasiyetname. Hitler'in siyasi vasiyetnamesi bir hınç çığlığıdır. Ona göre; Almanya bütün milletler için bir zehir gibi tehlikeli olan Yahudileri ve Bolşevizm'i kovalamaktan asla vazgeçmemelidir. Almanya'nın geleceğini tartışmasız bu olgu belirleyecektir. Hitler, savaşa girmekte haklı olduğunu savunuyor ve yenilgiden korkak yalancı generalleri sorumlu tutuyordu. Özel Vasiyetinde ise, tüm hayatı boyunca topladığı sanat eserleriyle doğduğu şehir olan Linz'de bir müze kurulmasını istedi. Tüm şahsi mallarını partiye eğer parti kalmamışsa devlete bıraktığını söylüyordu.
Adolf Hitler Kitapları - Eserleri
- Kavgam
- Siyasi Vasiyetim
- Nürnberg Konuşmaları
- Hitler'in İkinci Kitabı
- Kavgam 2
- Tek Kurtuluş Yolu
- Komünistler ve Beynelmilel Yahudi
- Hitler's Table Talk
- Mein Kampf
- KAVGAM
Adolf Hitler Alıntıları - Sözleri
- Barışçılık, korkaklığın en net biçimidir; hiçbir şey için mücadele edilmez. (Nürnberg Konuşmaları)
- Yaşadığın Yeri Cennet Yapmadığın Müddetçe Kaçtığın Her Yer Cehennemdir. (Siyasi Vasiyetim)
- Çünkü tarihte çekiç olmak istemeyen, mutlaka örs olacaktır. (Hitler'in İkinci Kitabı)
- “Sadece Yahudi, propaganda cenneti kullanarak, cennetin kendisinin insanlara cehennemmiş gibi sunulabileceğini ve tam tersi, en sefil yaşamın cennetmiş gibi sunulabileceğini biliyordu. Yahudi bunu biliyordu ve buna göre hareket etti. Ancak Alman, ya da daha doğrusu hükümeti bundan en ufak bir şüpheye sahip değildi. Savaş sırasında bu cehalet için en ağır cezaların ödenmesi gerekiyordu. (Mein Kampf)
- Bir çiçek büyütmeye, bir kediyle arkadaş olmaya, bir şarkıya bağıra bağıra eşlik etmeye, bir filme deli gibi ağlamaya, bütün mısralarının altını çizebileceğim kadar güzel bir şiire, bir mektup almaya, bir de bir zambağa siz diyen birine ihtiyacımız var. (Kavgam)
- "Biz Nasyonal Sosyalistlerin lügatında 'imkansız' diye bir kelime yoktur, ve gelecekte de olmayacaktır." (Nürnberg Konuşmaları)
- Komünizm, ileri bir evrimsel aşama değildir, insanlara ve uluslara şekil vermenin en ilkel ve basit şeklidir. (Nürnberg Konuşmaları)
- Bu kitap ilk defa 5000 adet olarak Altay Yayınevi tarafından 1970 yılında basılmış, birçok emsali gibi bir anda yasak kitaplar kategorisine girerek daha 1000 adet dağıtılmadan toplattırılarak tükenmiştir. (Hitler'in İkinci Kitabı)
- Babama saygı ile bağlanmıştım, annemi ise sevmiştim. (Kavgam)
- ... Okuyan; kendini ciddi olarak yetişmiş hayattan bir şeyler anlayan, bilgisi olan bir kimse zanneder. Oysa nasıl okuyacağını bilmeden okumak onu gerçeklerden uzaklaştırır. Böyleleri ya bir sanatoryuma düşerler ya da politikacı olurlar. (Kavgam)
- Bir Çinli Almanca konuşur, fakat bunu yaparken , Çince düşünür. Almanca konuşan bir Yahudi, Yahudice düşüncelerini gizlemek için Almanca konuşur... (Hitler'in İkinci Kitabı)
- İnsan mücadele azmini koruduğu müddetçe, ümit daima var demektir. (Siyasi Vasiyetim)
- “Sözde liselerde dünya tarihi eğitimi bugün bile çok üzücü bir durumda. Çok az öğretmen tarih çalışmasının asla tarihi tarihleri ve olayları ezbere öğrenemeyeceğini ve ezbere ezberlemeyeceğini anlar; önemli olan çocuğun bu savaşın veya bunun ne zaman yapıldığını, bir generalin ne zaman doğduğunu veya hatta bir hükümdarın (genellikle çok önemsiz olan) atalarının tacına ne zaman geldiğini tam olarak bilip bilmediği değildir. Hayır, yaşayan Tanrı adına, bu çok önemsiz. Tarihi 'öğrenmek', daha sonra tarihsel olaylar olarak algıladığımız etkilere yol açan güçleri aramak ve bulmak anlamına gelir. " (Mein Kampf)
- Belki de atacağım bir adım, tamam olmadan herhangi bir anda, bulunduğum yerde mutlak ölümüm beni bekliyor diye, atacağım adımdan vazgeçmeme imkan olmadığı gibi... (Hitler'in İkinci Kitabı)
- Şu unutulmamalı ki, Yahudi ile uzlaşma yapılamaz. Ancak onunla karar verilebilir. O da ya hep, ya hiç! (Kavgam)
- "Eğer bir ulus, muhteşem zekalar üretiyor ancak onlara değer vermiyor, siyaset hayatından dışlıyorsa, bu harika adamlar işe yaramaz. Böylece ulus çöker, en iyi ihtimalle icatlarını ve fikirlerini başka uluslara aktarır ancak artık kendini ileriye götüren bir ulus olarak adlandırılamaz." (Nürnberg Konuşmaları)
- Ben hiçbir vakit suya sabuna dokunmayan "gevşek insanlar"ın arasında bulunmadım. (Kavgam)
- Doğum kontrolünde asıl tehlikeli taraf milletin sayıca azalması değil, dünyaya gelmesi mümkün üstün ferdi değerlerin peşinen yok edilmiş olmasıdır. Zira bir milletin büyüklük ve geleceği , her sahada büyük işler başaran kabiliyetlerin yekununa tâbidir. Bu gibi üstün kabiliyetler ise umumiyetle ilk doğumlarda meydana gelememektedir. (Hitler'in İkinci Kitabı)
- Meğer, Büyüyünce geçer dedikleri şey mutlulukmuş. (Kavgam)
- Bir insan, manevi ve fikri bakımdan ne kadar iptidai ise, o nispette hayvanlaşır ve nihayet hayatının tek gayesi olarak midesini doldurmayı görür hale gelir. (Hitler'in İkinci Kitabı)