dedas
Turkcella

Karpatlar Şatosu - Jules Verne Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Karpatlar Şatosu kimin eseri? Karpatlar Şatosu kitabının yazarı kimdir? Karpatlar Şatosu konusu ve anafikri nedir? Karpatlar Şatosu kitabı ne anlatıyor? Karpatlar Şatosu kitabının yazarı Jules Verne kimdir? İşte Karpatlar Şatosu kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

  • 08.03.2022 10:00
Karpatlar Şatosu - Jules Verne Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap Künyesi

Yazar: Jules Verne

Çevirmen: Işık Ergüden

Orijinal Adı: Le Chateau Des Carpathes

Yayın Evi: Alfa Yayıncılık

İSBN: 9786051710532

Sayfa Sayısı: 250

Karpatlar Şatosu Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Perili bir şato, Kont Dracula, gotik romantizm! Bütün bunları bir Jules Verne romanında bulmak pek sık olacak bir şey değildir. Ama bildiğimiz gibi Verne'in hayal gücünün aşamayacağı zorluk yoktur. Karpatlar Şatosu onun en sıradışı romanlarındandır. Transilvanya'nın hurafelerin istila ettiği dağlarındaki gizemli ve ıssız bir şato ve buradan yayılan dehşet dalgasını çözmeye çalışan cesur genç adamların maceralarını anlatır. Hatta Dracula'yla karşılaştırılabilir ürkütücülükteki bu maceraya Verne, bir bilimkurgu havası vermeyi de başarıyor.

Transilvanya'nın Karpatlar'ındaki Werst köyü yakınında bulunan bir şatoda gizemli şeyler yaşanmaktadır. Köylüler Chort'un (şeytan) şatoyu işgal ettiğinden emindir. Bölgeyi gezen Kont Franz de Télek yaşadığı rahatsızlıkları araştırmak üzere, şatonun sahibi Baron Rodolphe de Gortz'un yanına gider. Çünkü yıllar önce meşhur İtalyan primadonna La Stilla'nın sevgisini kazanma konusunda birbirlerine rakip olmuşlardır. Kont, La Stilla'nın ölü olduğunu düşünürken, suretlerini görür, sesini duyar; hem de şatonun kendisinden geliyormuşçasına.

(Tanıtım Bülteninden)

Karpatlar Şatosu Alıntıları - Sözleri

  • Unutması gerekiyordu, ama unutamıyordu.
  • Öyle görünüyordu ki, bu iyi kalpli insanların batıl inançlarından vazgeçmeleri için uzun yıllar gerekecekti.
  • "İyi geceler, doktor." "İyi geceler dilemek kolay, kötü bitmesinden korkarım..."
  • Genç kont, ikna olmak istemeyen bir dinleyici kitlesinin asla ikna edilemeyeceğini görmüştü.
  • Hele bir de ilk felaketin üstüne ikincisi eklenirse, asıl o zaman görün siz!
  • ...yürekten gelen bu sestir yalnızca yüreğe varan,
  • Kafasını toplamaya çalışıyordu, ama sanki düşünceleri eliyle tutmak istediği bir su gibi kaçıyordu.
  • Bilindiği gibi salı günü kötü ruhların günüdür. İnanışa göre, o gece ortalıkta dolaşan kişi , kötülük cinlerinden birine rastlayabilir. Salı günü güneş battıktan sonra kimse sokaklarda ve yollarda dolaşmaz.
  • Yerin kulağı vardır! Gündelik dilde yaygın bir deyiş olduğuna göre bu pek önemli değildir... peki ama ağzının olması?..
  • Ruhu, bu unutulmaz geçmişin anıları sayesinde yeniden yaşamaya çalışıyor gibiydi.
  • Bu gece, diyorum sana!.. Orada o... Benim onu gördüğüm gibi o da beni gördü... Beni bekliyor...
  • Hippokrates ve Galenus'tan bu yana, Doktor Patak'tan üstün olan o kadar çok doktor yanılmıştı ve her gün de yanılmaya devam etmekteydi ki!
  • Söz ağızdan bir kere çıkar,
  • Açıklanamaz bir korkuyla hareketsiz kaldı... Elini aniden ağzına götürdü, ağzı kan içinde kalmıştı... Sendeledi... Düştü...

Karpatlar Şatosu İncelemesi - Şahsi Yorumlar

Hikaye bir çobanın dürbün almasıyla başlar ve esrarengiz bir hal alır.... Bilgisizlik, topluma hükmeden batıl inançlar, korku, merak, aşk, ödenen ağır bedeller var ... Esrarengiz şato, esrarengiz şatonun çözülmek istenen sırrı ve bu sırrı çözmek için ödenen bedeller hikâyenin örgüsünü oluşturuyor... Zaman geçirmek için okunacak güzel bir hikaye ... İyi okumalar dilerim... (SANİYE AYGİRAY)

Harika bir roman. Kurgusu şahane ve sürükleyici. Dili akıcı. Bir solukta okunabilecek harika bir romandı. Jules Verne'nin her kitabı gibi bu kitap da Tam bir Jules Verne klasiği olmuş. (Mehmet Taha Şeker)

Roman, Transilvanya bölgesindeki Werst köy ve yakınlarındaki gizemli bir şatoda geçen olayları anlatıyor. Kitap yer yer “Dracula” ve “Operadaki Hayalet” romanlarını andırıyor. Gotik edebiyattan hoşlananların bu kitabı seveceğini düşünüyorum. Gotik edebiyat nedir derseniz, ana teması korku olan ve korkunun arka planında fantastik öğelerin, doğaüstü olayların yer aldığı edebiyat türü. Gotik romanlarda karakterler kadar mekânlar da ön plana çıkıyor ve bunlar genelde şatolar veya kaleler oluyor. Bu mekânlar dışarıya kapalı oluyor ve korku unsurlarını içerisinde barındırıyor. Bu romana da böyle bir atmosfer hâkim. Karpatlar Şatosu denilen bir şato var ve yıllar önce terk edilmiş. Derken bir gün şatonun yakınlarında koyunlarını otlatmakta olan Frik isimli çoban dürbünüyle şatodan duman çıktığını görüyor ve heyecanla bunu yaşadığı köye bildiriyor. Köy halkı bu durumu doğaüstü güçlerle bağdaştırıyor ve köyde bir panik havası oluşuyor. Köy halkından ormancı Nic Deck şatoda doğaüstü güçlerin olup olmadığını araştırmak üzere gönüllü oluyor; yanına şatoya gitme konusunda son derece gönülsüz olan Doktor Patak'ı da alarak yola çıkıyor ve olaylar gelişiyor. Roman edebi yönden çok güçlü olmasa da iyi vakit geçirmek adına okunabilir. Sade ve akıcı bir dile sahip ve 1892 yılında yazıldığı düşünülürse yazarın teknoloji alanındaki ileri görüşlülüğünü takdir etmek lazım... (Oblomov)

Karpatlar Şatosu PDF indirme linki var mı?

Jules Verne - Karpatlar Şatosu kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Karpatlar Şatosu PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Jules Verne Kimdir?

Jules Gabriel Verne (Fransızca telaffuz: [ʒyl vɛʁn]; d. 8 Şubat 1828 – ö. 24 Mart 1905), Fransız yazar ve gezgin.

Verne, Hugo Gernsback ve H. G. Wells ile genellikle "Bilim kurgunun babası" olarak adlandırılır. Eserlerinde ayrıntılarıyla tarif ettiği buluşlar ve makinaların o sıralarda gelişmekte olan Avrupa sanayisi ve teknolojisine ilham kaynağı olduğu düşünülür. Özellikle uzay, hava taşıtları, denizaltılarhakkında yazmıştır.

Daha çok Denizler Altında Yirmi Bin Fersah (1870), Dünyanın Merkezine Yolculuk (1864) ve Seksen Günde Devr-i Âlem (1873) romanlarıyla tanınır.UNESCO’nun çeviri kitap veritabanına (Index Translationum) göre dünyada en çok çevrilen ikinci bireysel yazardır.

Hayatı

Çocukluğu

8 Şubat 1828’de Fransa'nın Nantes şehrinde doğdu. Varlıklı bir avukat olan Pierre Verne ile eşi Sophie Henriette Allotte de la Fuye’nin beş çocuğundan en büyüğüdür. Kış aylarında yoğun trafikli bir liman şehri olan Nantes’da; yaz aylarında ise Loire Nehri kıyısında yelkenlileri ve gemileri izleyerek geçirdiği çocukluğu, seyahat ve macera üstüne hayallerini ateşledi. 12 yaşında iken tayfalık yapmak üzere bir gemiye binip evden kaçmaya yeltenen Jules Verne’in, babası tarafından yakalanıp gemiden indirildiğinde “bundan sonra yalnız hayal dünyasında seyahat edeceğine“ dair ailesine söz verdiği rivayet edilir Bu hikayenin gerçekliği hakkında şüpheler vardır. Jules Verne'nin deniz ve macera tutkusunu kardeşi Paul de paylaşıyordu; Paul, sonunda bir deniz mühendisi oldu. Jules Verne ise kısa hikayeler ve şiirler yazmaya başladığı yatılı okul döneminin ardından 1846'da babasının işini devam ettirebilmek için hukuk öğrenimi görmek üzere Paris’e gitti.

Gençlik yılları

Jules Verne, Paris'e gittikten sonra kısa sürede hukuk diplomasını aldı ancak bu süre içinde edebiyat hevesinin hukuka ilgisinden daha büyük olduğunu farketti. Amcası aracılığıyla Paris edebiyat çevresi ile tanıştı. Şahsen tanıdığı Victor Hugo, Alexandre Dumas (oğul) gibi yazarların etkisinde tiyatro oyunları kaleme aldı; bohem bir hayat sürdürdü. Baba-mesleğini devam ettirmek yerine tiyatro ve edebiyata yönelmesine kızan babası maddi desteğini kesince geçimini yazarak karşılamak zorunda kaldı.

Yazarlığa, arkadaşı müzisyen Jean Louis Aristide Hignard ile birlikte tiyatro oyunları yazarak başladı. İlk tiyatro eseri 12 Haziran 1850'de sahnelendi. 1852-1855’te bir Paris tiyatrosunda sekreterlik yaptı; komediler, operetler yazdı; kısa hikâyeler kaleme alıp dergilerde yayınlatmaya başladı. Çoğu Paris’te çıkan “Musée des familles” adlı dergide yayınlandı. Amerikalı yazar Edgar Allan Poe'nın eserlerini okuduktan sonra onun büyük bir hayranı olan Verne, Poe etkisinde yazılar üretmeye başladı.

Bir gemi ile dünyayı dolaşmış olan Fransız seyyah Jacques Arago ile dost oldu. Bu dostluk ona, Paris’ten daha geniş ve ilginç dünyalar hakkında yazılar yazması için ilham verdi; Fransa dışına hiç çıkmamış olsa da hayal gücünü kullanarak başka dünyaları anlattı.

Evliliği, borsacılık yılları, ilk seyahatleri

1857’de iki kız çocuğu sahibi bir dul hanım olan Honorine de Viane More ile evlendi. Eşinin borsacı erkek kardeşinin etkisi ile Paris Menkul Kıymetler Borsası’nda brokerlik yapmaya başladı ama edebi çalışmalarına ara vermedi.

1859’da arkadaşı Aristide Hignard ile birlikte ilk defa Fransa’nın dışına çıkarak, Britanya Adaları’nı gezdi. Bu seyahatin notlarını “İskoçya Seyahati” adıyla romanlaştırdı. 1861 yazında aynı arkadaşı ile çıktığı İskandinavya Seyahati, eşinin doğum yaptığı haberinin gelmesi üzerine yarıda kaldı. Jules Verne’in, 5 Ağustos’ta dünyaya gelen oğullarına “Michel” adı verildi.

Balonla Beş Hafta

Verne, borsadaki işine devam ederken yirmiden fazla günlük gazeteyi, her türlü bilimsel yayınları okuyor; astronomi, meteoroloji ve fizyoloji alanlarındaki deneyleri, keşifleri yakından takip ediyor; coğrafya ile ilgileniyordu. Okuduklarına dayanarak o günlerde Avrupalılar için gizemli bir kıta olan Afrika’da balonla yapılan bir seyahat hakkında kitap yazmayı düşündü. O yıl Fransız fotoğrafçıNadar, adını “Dev” koyduğu bir sıcak hava balonu yapmaya çalışıyordu ve bu konu kamuoyunun çok ilgisini çekiyordu. Jules Verne, kitabı üzerinde çalışırken Nadar ile tanıştı; bu ilişki sayesinde romanı için gerekli teknik bilgileri edindi. Yazdığı roman, coğrafi gerçekler, bilimsel buluşlar ve hayal ürünü bir hikayeyi bir araya getiren yeni bir tür roman idi. “Balonla Beş Hafta” adlı bu eseri, daha sonraki çalışmalarında izlediği biçimin temelini oluşturdu.

Yayıncı Hetzel

Yayınlatmaya çalıştığı kitabı çeşitli yayıncılar tarafından reddedilen Jules Verne’in edebi kariyeri yayıncı Pierre Jules Hetzel ile tanıştıktan sonra başladı. “Balonla Beş Hafta”, 1863 yılında Hetzel tarafından yayımlandı ve bir anda büyük başarı kazandı.

Kitabın başarısından sonra borsacılığı bırakıp kendisini tamamen edebi çalışmalara veren Jules Verne, Hetzel ile bir sözleşme yaptı ve yirmi yıl boyunca her yıl iki cilt fenni roman veya daha kısa sürede 40 adet fenni roman yazmayı taahhüt etti. İlk olarak Dünyanın Merkezine Yolculuk (1864), Aya Seyahat (1865), Ayın Etrafında (1870) adlı kitaplarını yayınladı. Kitapçı Hetzel, yazarla yaptığı ilk sözleşmeyi içine daha parlak şartlar koyarak beş defa tekrarladı.

Jules Verne, ömrü boyunca ardı ardına eser vermeyi sürdürdü. Yapıtları arasında Denizler Altında Yirmi Bin Fersah (1870), Bir Gazetecinin Yolculuk Notları (1872), Seksen Günde Devr-i Âlem(1873), Esrarlı Ada (1875), Chancellor Kazazedeleri (1875), Michael Strogoff (1876), 15 Yaşında Bir Kaptan (1878) vardır.

Seyahatleri

Jules Verne, 1859 ve 1861’de arkadaşı Aristide Hignard ile yaptığı ilk yurtdışı seyahatlerinden sonra Nisan 1867’de kardeşi Paul ile birlikte Amerika kıtasına seyahat etti. Verne’nin bu seyahatinin 26 günü gemide geçmişti; sadece sekiz gününde New York’u ve Niagara Şelalesi’ni görebildi. Ancak bu gezisi, “Yüzen Şehir” adlı kitabına “Denizler Altında 20.000 Fersah” adlı romanındaki birçok fikre ilham sağladı.

Yazar, 1872’de eşinin doğduğu şehir olan Amiens’e yerleşti. Kitaplarından elde ettiği kazançla “St. Michel” adını verdikleri bir yat satın aldı ve kendi hayatında da kitaplarındaki gibi maceralar yaşamak üzere yatı ile seyahatlere çıktı. Seyahatleri yeni kitapları için ilham sağladı.

1872’de Londra ve Woolwich, 1871-1873 arasında yayıncısı Hertzel’in davetiyle Manş Adaları’na geziler yaptı, 1876’da İngiltere kıyılarını dolaştı.

1878’de yatı ile uzun bir geziye çıkarak Lizbon, Tanca ve Cebelitarık’ı dolaştı. 1881’de Hollanda, Danimarka, Almanya’yı ziyaret etti.

1884’te yeniden yatıyla Akdeniz gezisine çıkarak Cezayir, Malta, İtalya’yı dolaştı.

1883’te yayımladığı ve mekân olarak Osmanlı topraklarını seçtiği “İnatçı Keraban” adlı kitabındaki detaylı İstanbul tasvirlerinden ötürü yazarın Türkiye’ye de seyahat etmiş olduğu düşünülür ancak bunun da Verne’nin gerçekte hiç Türkiye’de bulunmadığı, bunun da onun hakkındaki efsane ve söylentilerden birisi olduğu söylenir.

Son yılları

1886’da evine döndükten sonra akıl hastası olan yeğeni tarafından vuruldu ve bu nedenle hayatının geri kalanında baston kullanmak zorunda kaldı; tedavi için sürekli uğraştı. 1887’de yayıncısı Hetzel’in ve ardından annesinin ölümü üzerine hayatının karamsar bir dönemine girdi.

1888’de siyasete atılan Jules Verne, Amiens belediye meclisinde görev aldı. Tiyatrolar, okullar ve şehircilik gibi kültürel sorunlarla ilgilendi. 1889’da Belediye Sirkini kurdu. 1892, 1896 ve 1900 dönemlerinde de Meclis üyeliğine yeniden seçildi.

İlerleyen şeker hastalığı sonucu 1902’de kısmen görme yeteneğini kaybeden yazar, 24 Mart 1905’te Amiens’teki evinde hayatını kaybetti. Amiens’te La Madeleine Mezarlığı’na defnedilmiştir.

Ölümünden iki yıl sonra mezarının başına bir heykeli dikildi. Heykelde Verne, mezarında doğrulmuş, bir elini yıldızlara uzatır biçimde betimlenir.

Eserlerinin Türkçe yayınlanması

Jules Verne eserlerinin Türkçeye çevrilip yayınlanmasının geçmişi 1875 yılını bulur. Harf Devrimi’nden sonra eserleri yeni harflerle tekrar yayımlandı. En önemli Jules Verne çevirmeni, Ferid Namık Hansoy’dur. 1940’larda Jules Verne’in eserlerini çevirmeye başlayan Hansoy, yazarın elli eserini Türkçeye kazandırdı.

Yirminci Yüzyıl'da Paris

Yirminci Yüzyıl'da Paris romanı, kaleme alındıktan 130 yıl sonra yayımlanabilmiş bir eseridir. Verne, bu kitabı 1863 yılında kaleme almış ama yayınıcısı Hertezel, fazla karamsar olduğu gerekçesiyle yayımlamayı reddetmişti. Eserin kaybolduğu sanılan yazması, 1990’da ailesi tarafından eski bir sandıkta bulundu. Eser, 1994 yılında Fransa’da yayımladı ve büyük ilgi gördü.

Bilimkurgu yazarlığı

Jules Vernes ismi, kaynakların çoğunda Hugo Gernsback ve H. G. Wells ile birlikte bilimkurgunun babası olarak anılıyor olsa da öykülerindeki ayrıntıları bilimsel gerçeklere dayanarak kaleme alındığı için Jule Verne’nin bilimkurgu yazarı değil, bilim yazarı veya teknoloji yazarı olarak anılması gerektiği iddia edilir.

Filme alınan eserleri

Verne'nin romanları, pek çok filme esin kaynağı olmuştur. Bunların başlıcaları şunlardır :

A Trip to the Moon (Aya Yolculuk), 1902, Georges Méliès

Vynález zkázy (Jules Verne’in Muhteşem Dünyası), 1958, Karel Zeman

20,000 Leagues Under the Sea (Denizler Altında 20.000 Fersah), 1954, Walt Disney

Journey to the Center of the Earth (Dünyanın Merkezine Seyahat), 1959, Henry Levin

Five Weeks in a Balloon (Balonda Beş Hafta), 1962, Irwin Allen

Jules Verne Kitapları - Eserleri

  • Seksen Günde Dünya Gezisi
  • Zacharius Usta
  • Doktor Ox'un Deneyi
  • Denizler Altında Yirmi Bin Fersah 1. Cilt
  • Dünyanın Merkezine Seyahat
  • Ay'a Yolculuk
  • Balonla Beş Hafta
  • İki Yıl Okul Tatili
  • Buzullar Arasında Bir Kış
  • Esrarlı Ada
  • Kaptan Grant'ın Çocukları
  • On Beş Yaşında Bir Kaptan
  • Dünyanın Ucundaki Fener
  • Karpatlar Şatosu
  • Denizler Altında Yirmi Bin Fersah 2. Cilt
  • Robensonlar Mektebi
  • İnatçı Keraban 1. Cilt
  • Yeşil Işın
  • Ay'ın Çevresinde Seyahat
  • 2890 Yılında
  • Tuna Kılavuzu
  • Güliver’in Gezileri - Dünyanın Ucundaki Fener
  • Yüzen Şehir
  • Macellanya
  • Gezgin Cambazlar
  • Buzlar Sfenksi
  • Mişel Strogof
  • Denizde Bulunan Çocuk
  • Çin'de Bir Çinli'nin Başına Gelenler
  • Esrarlı Ada
  • Yirminci Yüzyılda Paris
  • Piyango Bileti
  • Begümün 500 Milyonu
  • Kip Kardeşler
  • Deniz Yılanı
  • Altın Volkanı
  • İnatçı Keraban 2. Cilt
  • Bir Gazetecinin Yolculuk Notları
  • Dünyanın Hakimi
  • Madenin Esrarı
  • Meteor Avı
  • Göklerin Hakimi
  • Jules Verne - Öyküler 1
  • Ne Altı Var Ne Üstü
  • Mihrace'nin Mirası
  • Batık Gemi
  • Bayrağa Karşı
  • Wilhelm Storitz'in Sırrı
  • Edom, Frrit-Flakk, Humbug
  • Fatih Robur
  • Kaptan Grant'in Çocukları 3. Cilt
  • Livonya'da Bir Dram
  • Cenup Yıldızı
  • Clovis Dardentor
  • Kaptan Grant'in Çocukları - 2. Cilt
  • Elmas Avcıları
  • Jangada
  • Bayan Branican
  • Mathias Sandorf
  • İki Yıl Okul Tatili - Don Kişot
  • Karanlık Ülke
  • Chancellor
  • Jules Verne - Öyküler 2
  • On Beş Yaşında Bir Kaptan
  • Üç Rus ve Üç Ingiliz'in Güney Afrika Serüvenleri
  • Balonla Beş Hafta - Küçük Kadınlar
  • Fransa'ya Doğru
  • Jules Verne - Öyküler 3
  • Araba ile Dünya Turu
  • Chanteleine Kontu
  • Budanın İntikamı
  • Buzların Sfenksi
  • Maymun İnsanlar
  • Buzlar Arasında Bir Kış ve İki Öykü
  • Uskurlu Ada
  • Jules Verne Gençlik Dizisi - 10 Kitap
  • Jules Verne Macera Dizisi - 10 Kitap
  • Kürkler Ülkesi 2. Cilt
  • Orinoko Nehri
  • Dünyanın Keşfi
  • Yaşama Tutkusu
  • Serüven Nehri
  • Gezgin Cambazlar - Robinsonlar Okulu
  • Dönüşü Olmayan Nehir
  • Buharlı Ev
  • Kartal Yuvası
  • Halifax Korsanları
  • Yeryüzünün Tarihi
  • Kürkler Ülkesi 1. Cilt
  • Kaptan Hatteras'ın Maceraları 1. Cilt
  • Kaptan Grant’ın Çocukları
  • Esrarlı Olay
  • Çılgın Madenci
  • Küçük İrlandalı
  • Yanardağ
  • Afrika Ormanlarında
  • Akdeniz Korsanları
  • Dünyanın Keşfi
  • Düşlerin Efendisi
  • Afrika Serüveni
  • Bozkırda yolculuk
  • Kutup Harekatı
  • Kaptan Hatteras'ın Maceraları 2. Cilt
  • İskoçya Seyahati
  • Twenty Thousand Leagues Under the Sea
  • Arxipelaq Alovlanır - Klodius Bombarnak
  • Robenson Amca
  • Kuzey Güney Savaşı
  • Adalet
  • Alaska'dan Fransa'ya
  • Güneş Sistemi'nde Seyahat
  • Roma Kuşatması
  • The Archipelago On Fire
  • Raton Ailesinin Maceraları
  • Define Peşinde
  • Meçhul Düşman
  • Meçhul Düşman
  • Maceralı Yolculuk
  • Orman Köyü
  • Dünyanın Ekseni

Jules Verne Alıntıları - Sözleri

  • İnanç her şeyden güçlüdür. (Piyango Bileti)
  • "makam mevki, hepsi geçici. İnsan bunlara kendini kaptırmamalı." (Balonla Beş Hafta)
  • "Kim bu adam sence? Nereli? İngiliz mi, Alman mı yoksa fransız mı..." (Göklerin Hakimi)
  • "İnsan düşmanlarını yalnızca kötülük yaparak edinseydi, hayat gerçekten çok kolay olurdu..." (Güliver’in Gezileri - Dünyanın Ucundaki Fener)
  • Neden olmayacak bir geleceğin hayalini kuralım ki ? Onun yerine yarından itibaren misafiri olacağımız öbür dünyayı düşleyelim ! (Ne Altı Var Ne Üstü)
  • ...kadınlar her zaman biraz meraklıdır. (Kaptan Grant'ın Çocukları)

  • "bir yikdiz göstermişler,onlara güneşle cevap veriliyordu." (Üç Rus ve Üç Ingiliz'in Güney Afrika Serüvenleri)
  • “Ama her şeyin olduğu gibi bu yolculuğun da bir sonu olacak.” (Denizler Altında Yirmi Bin Fersah 1. Cilt)
  • Oh, şu kadınların geç kalma huyu yok mu! Her şey gelişip iyiye gidiyor, bunun dışında. (2890 Yılında)
  • "Rahatça ulaştığımız bazı şeylerin kıymetini bilemiyoruz..." (Balonla Beş Hafta)
  • Sözünü tutmak için hiçbir girişimde bulunmuş muydu acaba? (Buzlar Sfenksi)
  • "Deli gibi sev, ama akıllı gibi evlen!" (Yirminci Yüzyılda Paris)
  • "İnsanın en büyük düşmanı kendisidir." (İki Yıl Okul Tatili)

  • “İki kalbin anlaşması ilkbaharı yüz yıl uzatır.” (Jules Verne - Öyküler 1)
  • Şiddetli acıların ilhamıyla herkes birden çok dilli olabiliyormuş. (Dünyanın Merkezine Seyahat)
  • ..bir dostun öldüğünü gördüğün yeri üzüntü duymadan terk edemezsin. (Buzullar Arasında Bir Kış)
  • "Kendi hizmetimizde görmeye alıştığımız bir Ay'ın zavallı hizmetkârları olmak. İşte bizi bekleyen gelecek." (Ay'ın Çevresinde Seyahat)
  • Rastlantı eseri doğmuş, hasbelkader büyümüştü ve tesadüfen yaşamaya mahkûmdu! (Mathias Sandorf)
  • "Ne tanrı ne de efendi!" (Macellanya)
  • Rastlantıların bizi birbirimize yaklaştırdığı o gün, ansızın, içten gelme bir yakınlıkla size doğru sürüklendiğimi de unutmuş değilim... Tüm bunların boşuna olması insana olmayacak şey gibi görünüyor şimdi! (Batık Gemi)

Yorum Yaz