İslam Nedir? - Mustafa İslamoğlu Kitap özeti, konusu ve incelemesi
İslam Nedir? kimin eseri? İslam Nedir? kitabının yazarı kimdir? İslam Nedir? konusu ve anafikri nedir? İslam Nedir? kitabı ne anlatıyor? İslam Nedir? kitabının yazarı Mustafa İslamoğlu kimdir? İşte İslam Nedir? kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...
Kitap Künyesi
Yazar: Mustafa İslamoğlu
Yayın Evi: Düşün Yayınları
İSBN: 9786055125509
Sayfa Sayısı: 192
İslam Nedir? Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
İnsanlık tüm zamanların en çarpıcı sıçraması, en derin toplumsal alt üst oluşu ve en ilginç yeniden yapılanmasıyla karşı karşıyadır. İslâm'ın yeryüzünde düşmanı yoktur, tanımayanı vardır. Düşman gibi davrananlar, İslâm'ın değil, müslümanların düşmanıdır. Bunun sebebi de yine Müslümanlardır. Zira inançlarını iyi temsil edemediler. Bunun için de öncelikli sorun müslüman olmayanların müslüman olması değil, müslümanların Müslümanlaşmasıdır.
Müslümanlar ile İslâm aynı şey değildir. Zira Müslümanların ortaya koyduğu İslâmi gelenek ile İslâm aynı şey değildir. Öte yandan, İslâm ile tarihsel süreç içinde insan eliyle üretilmiş olan İslâm medeniyeti de aynı şey değildir. İşte elinizde tuttuğunuz bu kitap, "İslâm nedir?" sorusuna, bu hassas ayrımları dikkate alarak yaklaşan bir kitaptır.
İslâm'a taraftar olan açık bir delil ile taraftar olsun, İslâm'a karşı olan da açık bir delil ile karşı olsun. İnsan hangi tavrı seçerse seçsin, seçimini bilerek yapsın. Bu proje ile amaçladığımız şey, İslâm'ı bilmek isteyenlere yardımcı olmaktan ibarettir. Zira kişi, tanımadığının düşmanıdır.
Evrensel barışın egemen olduğu, farklılığın zenginlik sayıldığı, farklı inanç havzalarının ve kültür bloklarının birbirini ötekileştirmediği ve şeytanlaştırmadığı bir dünyada yaşamak dileğiyle.
(Tanıtım Bülteninden)
İslam Nedir? Alıntıları - Sözleri
- Kur’an dinin teorik kaynağı, Hz.Muhammed dinin pratik kaynağıdır. Fakat pratik kaynak olan nebiyi Kur’an şekillendirmiştir. Kur’an dokunulması ve ulaşılması zor bir ‘tabu kitap’ değil, bir ‘hayat kitabı’ dır. Kur’an müminler kendisine kolayca ulaşabilsin ister.
- Allah sana şahdamarından yakındır da, sen kendine yakın mısın?
- Fıtrat değiştirilmez, fıtrat keşfedilir.
- Allah’a kul olmak, tutkusuna kul olmayı reddetmektir.
- “Eğer biz bu Kur’an’ı bir dağa indirmiş olsaydık, onun Allah’a saygıdan boyun eğmiş bir halde paramparça olup dağıldığını görürdün.” Haşr-21
- Kişi bilmediğinin düşmanıdır.
- Kişinin Müslüman olması, insanın Allah'a lûtfu değil, bilakis Allah'ın insana lûtfudur (Hucurât 49:17)
- Rabbin hatırına davana sabret!
- İslam, Hz. Muhammed ile başlamamıştır. Kur’an’a göre İslam insanlıkla yaşıttır.
- İslâm'a göre din, Allah tarafından insanlığa ilahi vahiy aracılığıyla bildirilen 'hayat tarzı' ve 'kurallar bütünü'dür. Din, insan adlı 'değerli' varlığın kullanım kılavuzu, yol haritası, değerler ve ilkeler dizgesidir. Hak din, Allah'ın onayladığı dindir. Zira Yaratan, yarattığı insanı en iyi bilendir. Bir şeyin kullanım kılavuzunu en iyi onu yaratan yazar. İnsanın bir kullanım kılavuzuna ve yol haritasına ihtiyacı vardır. Din insanın kullanım kılavuzudur ve bu kılavuzu en iyi yazacak olan da insanı yaratandır.
- İslam’ın yeryüzünde düşmanı yoktur, tanımayanı vardır. Düşman gibi davrananlar, İslam’ın değil, müslümanların düşmanıdır. Bunun sebebi de yine müslümanlardır. Zira inançlarını iyi temsil edemediler.
- Vahiy ile hayat arasındaki bağ, dua eden bir insan ile o duaya karşılık veren Allah arasındaki bağdır.
- İslâm, hakikati teslim alanların değil hakikate teslim olanların dinidir.
- Kur’an’ın muhatabı üzerindeki etkisiyle ona iman doğru orantılıdır. Kişinin Kur’an’a imanı arttıkça, Kur’an’ın o kişi üzerindeki dönüştürücü etkisi de artar.
- Bir şey yaratılış anacından ne kadar uzaklaşırsa, şer de o kadar büyür.
İslam Nedir? İncelemesi - Şahsi Yorumlar
Uzun zamandır bu tarz bir kitap arıyordum. Çok fazla derine inmeden, her okurun anlayabileceği şekilde, dinimizi olduğu gibi tanıtmak amaçlı yazılmış bir şeyler okumak istiyordum. Şansıma Mustafa İslamoğlu'nun kitabına denk geldim. Yazar, büyük kapsamlı "İslam nedir?", sorusunu daha küçük çaplı soruları yanıtlayarak cevaplandırmaya çalışmış. Hatta kitabın içinde bulunan sorular, dünyanın farklı yerlerinden gayr-ı Müslimlerin İslam'a dair sorduklarından seçilmiş. Yani güzelce çalışılmış, araştırılmış. Ve bence ortaya çok güzel bir şey çıkmış. Sıkmadan bilgilendiren bir kitap. Аma bir solukta okumaya çalışmayın. :) (Müzeyem)
Bu kitabın sadece 120 sayfasını okumuş olmama rağmen bir çok şey öğrendim ;halk arasında İslam nedir in tanımıyla kurandaki İslam nedir in tanımının aynı olmadığını öğrendim. (GAMZENURCERKEZ)
İslam ile ilgili aklınıza gelebilecek neredeyse tüm sorulara cevap veren , doğru bilinen yanlışlara ayetlerle açıklık getiren çok güzel bir eser olmuş. Özellikle namaz bölümündeki açıklamalar beni çok etkiledi, okuyana keyifli okumalar. (Bigeran)
Kitabın Yazarı Mustafa İslamoğlu Kimdir?
Mustafa İslamoğlu, (d. 28 Ekim 1960, Develi, Kayseri) Türk ilâhiyatçı, şâir. Edebiyat, İslam hukuku, İslam tarihi, tefsir gibi alanlarda çalışmalar yapmış, çeşitli eserler vermiştir.
Yaşamı
Mustafa İslamoğlu, 28 Ekim 1960 senesinde Kayseri'nin bir ilçesi olan Develi'de dünyaya geldi. İlk ve orta eğitimini doğduğu ilçede yaptı. Kendisi ilk hocasının babası olduğunu, ilk Arapça ve temel İslami ilimlerini ondan aldığını söyler. Yüksek öğrenimine, ilk önce Kayseri Yüksek İslam Enstitüsü'nde başlamış, akâbinde İlâhiyat Fakültesi'nde, daha sonra da Kahire'de, El-Ezher Üniversitesi'nde İslam Hukuku Fakültesi'nde sürdürmüştür.
Yazı hayatına edebiyatla başlamış, ilk makalelerini 1980'de Milli Gazete'de, daha sonra 1982-83 yılları arasında Yeni Devir gazetesinde yayınlamıştır. Edebi ürünlerini ise Mavera, Aylık Dergi ve Dergâh gibi yayın organlarında yayımlamış ve üniversiteler arası şiir yarışması birincilik ve ikincilik ödülleri almıştır.
Mustafa İslamoğlu'nun şiirlerinden oluşan ilk kitabı Heyelan, 1987 yılında Aylık Dergi Yayınları tarafından yayınlandı. 1989 yılında ise İslami hareket önderleriyle yaptığı söyleşiler Öncülerle Konuşmalar adı altında kitaplaştırıldı.
Kahire'de eğitim için bulunduğu yıllarda bir yandan İslami araştırmalarda bulunmuş, bir yandan da dersler vermiştir. Burada, 1990 yılında İmamlar ve Sultanlar adlı İslam tarihinin ilk 150 yılını ele alan eleştirel tarih niteliğindeki ve kendisinin ilk araştırma ürünü olan eserini vermiştir. Aynı yıl, Yürek Devleti adıyla İslami Hareket Eleştirisi'ni de içinde barındıran ilk denemesini kaleme aldı ve aynı dönem Mısırlı yazar Safinaz Kazım'ın fi Mez'eleti's-Sufur vel Hicab adlı eserini, Kadının Özgürlüğü adıyla tercüme ederek ilk çevirisini de yayımlamış oldu. İlk cildini Kahire'de diğer ciltlerini Türkiye'de kaleme aldığı Anadolu İslami Hareketleri (şimdiki adıyla:İslami Hareketler ve Kıyamlar Tarihi) serisini 1991-93 yılları arasında peşi peşine yayımlamıştır. Bu serinin ilk cildini Hasan Ali el-Beyyumi ile birlikte Arapça'ya çevirmiştir.
1993'de İman adlı eserini ve 1994 yılında geniş kapsamlı bir eleştiri niteliğindeki araştırma eseri olan Yahudileşme Temayülü adlı eserini verdi. Seminer notlarından oluşan Tavsiyeler I ve Tavsiyeler II de bu tarihlerde yayınlandı(1995-1998).
Kahire-Mekke hattında yazdığı şiirlerini Yasin adlı kitabında 1991 yılında toplamış, 1996 yılında ise tüm şiirlerini Divan adlı eserinde bir araya getirmiştir. Kahire'de verdiği tefsir derslerini bir konulu tefsir örneği olan Adayış Risalesi başlığı altında kitaplaştırmıştır.
1992 yılının Ekim ayından beri başlattığı tefsir dersleri, 15 yıldır devam etmekte ve bu dersler adlı siteden canlı olarak izlenebilmektedir.Tefsir Dersi Yine 1998'de başlayan Tefsiru-l-Kur'an Te'vilu'l-furkan adlı görüntülü ve sesli tefsir projesinde bugüne kadar 170'den fazla ders yayımlamıştır. Proje, Kur'an'ın tamamının görüntülü olarak tefsirini hedeflemiş ve 2008 yılında tamamlanmıştır.
Görüntülü tefsir ile birlikte başlayan Gerekçeli Meal adı verilen Kuran'ın Türkçe tercüme çalışması da yukarıdaki projeyle eş zamanlı olarak yürütülmüş ve aynı tarihte tamamlanmıştır.
Mustafa İslamoğlu, kimilerinde halen yazmaya devam ettiği Anadolu'da Vakit, Selam, Ribat, Yeni Şafak, Meydan, Aylık Dergi, Özgün Duruş gibi gazete ve dergilerde yayınlanan makaleleriniMakalat, Şafak Yazıları, Dağarcık, Yokluğunda Düşülmüş Notlar, Savaş Kesmeyen Sözler, Sözün Gücü mü, Gücün Sözü mü, Yerliler ve Yersizler, Ayetlerin Işığında isimleriyle kitaplaştırmıştır. Ayrıca kendisiyle yapılan söyleşiler, Söyleşiler I ve Bir Yaradan Kurşun Çıkarır Gibi adlarıyla yayımlandı.
Mustafa İslamoğlu, bir gazetede yazdığı makale nedeniyle 1 yıl ve Ankara'da kapalı bir forumda sunduğu Kürt Sorununa Islami Çözüm başlıklı tebliğinden dolayı 1,5 yıl olmak üzere toplam 2,5 yıllık Gölcük Cezaevi'nde başlayan mahkumiyetini, Ankara Yarıaçık Cezaevi'nde tamamlamıştır. Cezaevinde çok zor şartlar altında Macar Oryantalist Ignaz Goldziher'in De Richtungen der İslamichen Koranauslegung adlı eserini, Arapça tercümesinden Türkçeye çevirdi. 1997 yılında Human Rights Watch Helmann-Hammet 1997 ödülünü aldı.
Yazarın bunlardan başka II. Uluslararası Fetih Sempozyumu'nda sunduğu tebliğ, 1997 yılında Yürek Fethi adıyla kitaplaştı. Mekke'de kaleme aldığı Hac Risalesi 1998'de yayımlandı. Aralık 2000 tarihinde dini çevrelerde hayli ses getiren eseri Üç Muhammed'i yayımladı. Amerika/Atlanta'da verdiği seminerler, 2001'de Hayatın Yeniden İnşası İçin adıyla yayımlandı.Bunu 2000 yılında yayımladığı Ne Yapmalı-Nasıl Yapmalı-Kiminle Yapmalı adlı eseri takip etti. Yazar, 1983 yılında kaleme aldığı Seyrani adlı ilk edebi kitap çalışmasını 2002'de yayımladı. Allah: Tanımak-Bilmek-Anlamak adlı eser, yazarın yayımlanmış son kitabıdır. Yazar, İslami İlimler Akademisi'nde tefsir usulü dersleri vermekte ve Anadolu'da Vakit gazetesinde köşe yazarlığı yapmaktadır. Ayrıca yazarın konferans, seminer, hutbe ve konuşmalarından oluşan onlarca görüntülü eseri bulunmaktadır.
Yazar, evli ve beş çocuk babasıdır.
Mustafa İslamoğlu Kitapları - Eserleri
- Yürek Devleti
- Üç Muhammed
- Pasif İyiden Aktif İyiye
- Adayış Risalesi
- Yürek Fethi
- İmamlar ve Sultanlar
- Yahudileşme Temayülü
- Tavsiyeler - 1
- İslam Nedir?
- Alemlerin Rabbi Allah (cc) -bilmek -tanımak -anlamak
- Yaratılış ve Evrim
- Hasan El-Basri'nin Kader Risalesi ve Şerhi
- Nüzul Sırasına Göre Hayat Kitabı Kur’an
- Kur'an Surelerinin Kimliği
- Efendim(s.a.v)
- İman
- Tavsiyeler - 2
- Hayatın Yeniden İnşası İçin Ne Yapmalı Nasıl Yapmalı Kiminle Yapmalı 2
- Hac Risalesi
- Hayatın Yeniden İnşası İçin 1
- İman Bilinci
- Kur'an'ı Anlama Yöntemi
- Divan
- Esma-i Hüsna 1. Cilt
- Özlü Sözler
- Tesettür Yazıları
- Ahlak Yazıları
- Kalemle Öğreten Adına
- Ayetlerin Işığında
- Sözün Gücü mü? Gücün Sözü mü?
- İslami Hareketler ve Kıyamlar Tarihi I-II
- İslami Diriliş Hareketleri
- Hayatı İnşa Eden Kur'an Kavramları
- Ramazan Yazıları
- Kelimeler
- Esma-i Hüsna 2. Cilt
- Berceste Ayetler
- Kur'an Peygamberi Hz. Muhammed
- Yokluğunda Düşülmüş Notlar
- Eğitim Yazıları
- Dağarcık
- Bahtımca
- 99 Esma Dua
- Yerliler ve Yersizler
- Yaşayan Yazılar
- Hac ve Umre Yazıları
- Bir Yaradan Kurşun Çıkarır Gibi
- Savaş Kesmeyen Sözler
- Esma-i Hüsna 3. Cilt
- Şafak Yazıları
- İman Yazıları
- Şahsiyet Yazıları
- Kur'an Yazıları
- Din Yazıları
- Ümmet Yazıları
- Siyaset Yazıları
- Seyrânî
- Fıkıh ve İbadet Yazıları
- Peygamber Yazıları
- Kurban ve Bayram Yazıları
- Vahdet Yazıları
- Serdengeçtiler Hareketi ( 1730 ) Bir Halk Kıyamının Anatomisi
- Hutbeler
- Seyahat Yazıları
- Kur'anî Hayat Yazıları
- Makalat
- Medeniyet Yazıları
- Tenkit Yazıları
- İman Risalesi
- Kur'an'a Göre Esmaul Hüsna
- Toplumu İnşa Eden Kur'an Kavramları
- Kur’an’a Göre Esmai Hüsna
- Söyleşiler 1
- Anadolu Halk İsyanları (1919-1921)
- Tarih Yazıları
- Heyelan
- Ya-Sin
- Öncülerle Konuşmalar
Mustafa İslamoğlu Alıntıları - Sözleri
- Eyvah fukaranın beli büküldü Medet ticaretin gücüne kaldık İyiler alemden göçtü çekildi Bizler zamanenin piçine kaldık Rüşvet ile yarar hakim hücceti Hüccet ile alır kadı rüşveti Halk bilmez oldu sözü sohbeti Bozuldu sikkenin tuncuna kaldık Zaman gelip insanoğlu azacak İngiliz okuyup frenk yazacak Evlat babasına mezar kazacak İnanın insanın acına kaldık Sene bin iki yüz altmış beş tamam Okunur ezanlar boş bekler imam Seyrani bu nutkun sonu vesselam İnanın dünyanın ucuna kaldık Seyrani bu işin sonu n'olacak Haklılar haksızdan hakkın alacak Herkes ettiğin er geç bulacak Darılman zalimin hıncına kaldık (Seyrânî)
- Din sadece sıralarda öğrenilen, kitaplarda okunan soyut ve teorik bir şey değil ki. Din özü itibariyle pratiktir, hayata mütealliktir. Hayata müteallik olmayan dinin yeri müzelerdir. (Eğitim Yazıları)
- Tamamını bulamadığımız için kitaba alamadığımız bir şiirinde "Mini mini yavrular üzerimde gezecek" der. İlginç bir tevafuktur ki ,mezarının üzerine okul binası yapıldığı için Seyrani uzun yıllar mezarsız kalmıştır. (Seyrânî)
- Nemrud'un ateşe attığı İbrahim değil imandı. Fakat Nemrud ne bilecekti îmanın yanmayacağını... (İman)
- "Adamak, sahip olduğunun bilincinde olmaktır." (Adayış Risalesi)
- Altı ay- üç yıl arasında sürdüğü rivayet edilen “fetret-i vahiy” aslında gerçek anlamda bir vahiy kesintisi değil, bir risalet hazırlığı dönemidir. (Kur'an Peygamberi Hz. Muhammed)
- Fakat fitne nerede? Havada fitne olmaz. Güneşin ışığında, bilginin aydınlığında fitne olmaz. Olsa olsa fitne erkeklerin gözlerinde, kalplerinde, yahut fillerinde bulunur. Ille de tedbir almak gerekiyorsa, erkeklerin gözlerine nikâb, kalplerine âdâb, dillerine ceza lâzım gelir. Musa Carullah (Tesettür Yazıları)
- Allah'ın kulunu anmasının şartı, kulun Allah'ı anmasıdır. (Kur'an'a Göre Esmaul Hüsna)
- Şuursuz Taklit, adamın boynuna geçmiş bir yular gibidir. Onu insan olmaktan çıkarır. İradesini, aklını, fikrini, duygu ve düşüncesini iptal eder. Kişiliksizleştirir, şahsiyetini yok eder. Taklidin bu türü ''içgüdüsel''dir, insanı insanlıktan çıkarıp, hayvanlaştırır. Şuursuz taklit insanın boynuna geçmiş bir ''yular'' gibidir. (Yahudileşme Temayülü)
- “Hanne iyi bilmekteydi gerçek hürriyetin Allah’a tam teslimiyet olduğunu. Kendisinden sonra gelen insanlara gerçek hürriyeti öğretmek için; önce tüm nefsâni, şeytani, bireysel, toplumsal geleneksel kayıt ve zincirlerini kırıp Allah’a teslim olarak hürleşti. Sonra da evladını O’nun terbiyesine, koruyuculuğuna vererek hürleştirdi. O biliyordu ki Allah’tan gayrıya kulluk edenler hür olamazlar. Hür olanlar ise sadece Allah’a kul olurlar.” (Adayış Risalesi)
- Mekke hüzünlenirse, İstanbul ağlar: Siz duymuyor musunuz hıçkırık seslerini? (Savaş Kesmeyen Sözler)
- Tevhîdin inşası, şirkin imhası ile mümkündür. La süpürgesi ile kalbi şirkten temizlemeden, tevhîd sultanı kalbe konuk olmaz. (Kur'an'a Göre Esmaul Hüsna)
- Rey düşmanlığı kötü bir reydir. Bunun akletmeyi ve tedebbürü emreden bir vahyin tebliğcisi olan bir Nebi'nin ağzından yapılması daha da kötüdür. Kötü olan bir şey daha vardır: O da, Kur'an'ın söylemediğini ona söyletmektir. Bunun reyle bir alakası yoktur. Bu olsa olsa kişinin ilahi vahiy yerine heva ve arzusuna uymasıdır. (Kur'an'ı Anlama Yöntemi)
- Saadet-zedelerin morga çevirdiği bir dünyada Bana alevlerden kostümlerle dans etmek düşüyor. (Divan)
- Ümmet, geçmişte yetimlerden âlimler, fatihler, arifler çıkarmış. Peki, biz şimdilerde ne çıkarıyoruz? Tinerciler, köprü altı çocukları, uyuşturucu müptelaları, kapkaççılar, suç makineleri ... Dahası organ mafyasına hammadde beyaz kadın ticaretine sermaye, seks köleliğine katkı. Bu, vebal olarak bize yeter !!! (Kalemle Öğreten Adına)
- "Şapka giymemek için, nesi varsa satıp savarak Suriye'ye hicret edenler oldu... Feci ... Köylü şapkayı hala giymediler. Sinop'ta, şehre bir saatlik köyde bile, adi bezden üç-dört şapka yapmışlar, şehre gelen giyiyor. Dönüşünde misafir odasına asıp fesini ve sarığını başına geçiriyordu." (İslami Hareketler ve Kıyamlar Tarihi I-II)
- Bir yanda Rasulullah'a iftira olduğunu bile bile önce uydurulup ardından "din budur" diye sarılınan nakli hurafeler, ötede selim bir kalbin (aklın) ürünü olmayan ve birbirini nakzeden aklî hurafeler. (İmamlar ve Sultanlar)
- “Biz ona benzemekle değil, onu örnek edinmekle emrolunduk.” Gazzalî, Hz. Peygamber’e benzemenin ona saygı göstermekle bir alakası olmadığını ifade etmiş, bir hükümdara saygı göstermenin onun oturup kalktığı gibi oturup kalkmak değil, onun buyruk ve ilkelerine uymak olduğunu söylemiştir. (Kur'an Peygamberi Hz. Muhammed)
- - cemre Gün gelir şairlerin de dili tutulur sözler seçilir sözlerden gerisi unutulur Kitab'ı eline alır bir şair şiirinden utanır zamanın keskin gözleri vardır ölümsüz olanı iyi tanır o dem başaklar kelleye kavuşur kelleler başaklanır kitaba, silaha ve tesbihe üleştirilen insan üç boyutlu bir sıratta buluşur Göz kayar, gönül kayar ve can kayar insan aldandığı kadar insandır böyle bulunur ince ve keskin yollu yâr geçitler servisten. bu bir heyelândir Gün gelir şairlerin de dili tutulur sözler seçilir sözlerden gerisi unutulur 1987 (Heyelan)
- Biliyorlar, 'rabb' bir, 'ilâh' bir olursa imtiyazları ellerinden alınır. Çırpınışları hep bu yüzden. (İmamlar ve Sultanlar)