İşaretler ve Tembihler - İbn-i Sina Kitap özeti, konusu ve incelemesi
İşaretler ve Tembihler kimin eseri? İşaretler ve Tembihler kitabının yazarı kimdir? İşaretler ve Tembihler konusu ve anafikri nedir? İşaretler ve Tembihler kitabı ne anlatıyor? İşaretler ve Tembihler kitabının yazarı İbn-i Sina kimdir? İşte İşaretler ve Tembihler kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

Kitap Künyesi
Yazar: İbn-i Sina
Çevirmen: Ekrem Demirli
Çevirmen: Ali Durusoy
Çevirmen: Muhittin Macit
Yayın Evi: Litera Yayıncılık
İSBN: 9786059925105
Sayfa Sayısı: 280
İşaretler ve Tembihler Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
İbn Sînâ felsefesinin özeti olan el-İşârât ve’t-Tenbîhât, bir açıdan onun felsefesine giriş olarak nitelenebilecek bir eserdir. İbn Sînâ, Müslümanların çeviriler vasıtasıyla karşılaştığı felsefî mirası bir kitap külliyat başlığı altında telif ve tasnif eden ilk filozoftur. Bu sebepledir ki felsefî birikim islam toplumunda eğitim ve öğretim yapılabilir bir niteliğe İbn Sînâ’nın eserleriyle kavuşmuş ve el-İşârât kitabı da geniş felsefî koleksiyonun temel disiplinlerini içeren üst düzey bir özetleme tarzında kaleme alınmıştır.
Bu bağlamda İbn Sînâ eş-Şifâ’yı mantık, doğa bilimleri, matematik ve metafizik gibi dört bölümde yazmışken el-İşârât bunlardan yalnızca mantık, doğa bilimleri ve metafiziği içermektedir. Eserin üst düzey bir özet oluşu, bir anlamda İbn Sînâ’nın külliyatına giriş niteliğini ortaya koymakta diğer yandan da ancak eş-Şifâ’nın yardımıyla anlaşılabilecek bir metin olma durumunu gerekli kılmaktadır. Üzerinde yüzyıllar boyunca farklı düşünürlerin şerhler yazmış olduğu bu eser, felsefe ve düşünce geleneğinde en belirleyici başat eserlerden birisi olma özelliğini taşımaktadır.
İşaretler ve Tembihler Alıntıları - Sözleri
- “Senin zeki olman ve sıradan insanlardan beri olmanın, her şeyi inkar ederek karşı koyman olmasından kaçın! Böyle bir tavır, hafif meşreplik ve acizliktir.”
- “Vahiy tevile, rüya ise tabire muhtaçtır.”
- “Açıklığı henüz senin için belli olmayan bir şeyi yalanlamandaki ihlalin, elinde herhangi bir delil bulunmayan şeyi doğrulamandaki ihlalinden farklı bir şey değildir.”
- el-Evvel'in ne dengi ne zıddı ne cinsi ne de faslı vardır. Öyleyse O'nun tanımı da yoktur. O'na yalnızca apaçık aklî bir irfan ile işaret edilebilir.
- Herkese, kendisi için yaratılmış olan şey kolay gelir.
- "Allah'ı her şeyden üstün tutmayı derinlemesine kavrayan kimse gerçek hazzı da bilir, Ona doğru yönelir ve gerçek hazdan alıkonulan ve zıddına yönlendirilen kimseye acır."
- Gerçekliğinde bileşim bulunmayan şey, bir sözle gösterilmez...
- Bil ki, mahiyeti olan her şeyin dış dünyada varlık kazanması veya zihinlerde kavranması, ancak parçalarının kendisi ile birlikte bulunmasıyla gerçekleşir.
- Bilgilerin pek çoğu zihinde anımsanmaz ancak onlar anımsatıldığı zaman zihinde canlanırlar.
- Sendeki bu cevher tektir; dahası gerçekliği incelendiği zaman o sensindir.
- Hayal etmek bir şeydir ve hayal etmenin bilincinde olmak da başka bir şeydir.
- Şöyle ki, bir insan olmuş olan canlı; ya olduğu şeylerden oluşumu tamamlanıp bir insan olur, ya da tamamlanamayıp ne o insan olur ne de o canlı....
- Bil ki, mahiyeti olan her şeyin mahiyetinin, dış dünyada varlık kazanması veya zihinlerde kavranması, ancak parçalarının kendisi ile birlikte hazır bulunmasıyla tahakkuk eder.
- Ana yoldan ayrılma konusunda zihinler ne de çok esinlenir!
- Tanımlarda mecaz, müstear, yabancı garip lafızları kullanmak son derece saçmadır. Aksine tanımda alışılmış, yerleşik lafızların kullanılması gerekir.
İşaretler ve Tembihler İncelemesi - Şahsi Yorumlar
Mümkün olduğunca acele etmeden okunması gereken eser üç ana bölümden oluşmuş: Mantık, doğa bilimleri ve metafizik. Özellikle mantık bölümündeki ifadeler, bu dersi okumuş olsanız dahi sizi zorlayabilir ve tamamının anlaşılması oldukça zor. Doğa bilimleri ve metafizik bölümü ise mantık kısmına nispeten daha az zorlayıcı diyebilirim. Metafizik bölümünde ariflerin özelliklerine de değinilmiş. Bilinmemesi muhtemel kelimeleri veya kavramları açıklamak için hep parantez kullanıldığından hiçbir sayfasında dipnot bulunmuyor. Son olarak İbn-i Sina'nın felsefî ve dinî görüşlerini idrak etmek isteyenler için önerebileceğim bir eser. (Hakan)
Kitabın Yazarı İbn-i Sina Kimdir?
İbn-i Sina (Farsça: ابن سینا) veya Ebu Ali Sina (Farsça: ابوعلی سینا), Batılıların söyleyişiyle Avicenna (/ˌævɪˈsɛnə, ˌɑːvɪ-/; y. 980 – Haziran 1037), İslam'ın Altın Çağı'nın en önemli doktorlarından, astronomlarından, düşünürlerinden ve yazarlarından biri olarak kabul edilen Fars polimat ve polimerik erken tıbbın babası.
Buhara yakınlarındaki Efşene köyünde (Özbekistan) 980 yılında dünyaya gelmiş ve Hamedan şehrinde (İran) 1037 tarihinde ölmüştür. Tıp ve felsefe alanına ağırlık verdiği değişik alanlarda 200 kitap yazmıştır. Batılılarca modern Orta Çağ biliminin kurucusu, hekimlerin önderi olarak bilinir ve "Büyük Üstat" ismi ile tanınır. Tıp alanında yedi asır boyunca temel kaynak eser olarak süre gelen El-Kanun fi't-Tıb (Tıbbın Kanunu) adlı kitabı ile ünlenmiş ve bu kitap Avrupa üniversitelerinde 17. asrın ortalarına kadar tıp biliminde temel eser olarak okutulmuştur.
İbn-i Sina, Kuşyar isimli bir hekimin yanında tıp eğitimi aldı. Değişik konular üzerine 240'ı günümüze gelen 450 kadar makale yazdı. Elimizdeki yazıların 150 tanesi felsefe 40 tanesi de tıp üzerinedir. Eserlerinin en ünlüleri felsefe ve fen konularını içeren çok geniş bir çalışma olan Kitabü'ş-Şifa (İyileşme Kitabı) ile El-Kanun fi't-Tıb'dır (Tıbbın Kanunu). Bu iki eser Orta Çağ üniversitelerinde okutulmuştur. Hatta bu eser Montpellier ve Louvain'de 1650 yılına kadar ders kitabı olmuştur.
Samanoğulları sarayı kâtiplerinden Abdullah Bin Sina'nın oğlu olan İbn-i Sînâ (Batı'da Avicenna adıyla tanınır), babasından, ünlü Bilgin Natili'den ve İsmâil Zâhid'den ders aldı. Geometri (özellikle Öklid geometrisi), mantık, fıkıh, sarf, nahiv, tıp ve doğabilim üstüne çalışmalar yaptı. Farabi'nin el-İbane's aracılığıyla Aristoteles felsefesini ve metafiziğini öğrenip, hastalanan Buhara prensini iyileştirince (997) saray kütüphanesinden yararlanma olanağına kavuştu. Babası ölünce Gürgan'da Şirazlı Ebu Muhammed'den destek gördü (Tıp Kanunu'nu Cürcan'da yazdı.). Çağında tanınan bütün Yunan filozoflarının ve Anadolu doğacılarının yapıtlarını incelemiştir.
İbn-i Sînâ, İslam'ın Altın Çağı olarak bilinen ve Yunanca, Farsça ve Hintçeden eserlerin çevirilerinin yapılıp yoğun bir şekilde incelendiği dönemde önemli çalışmalar ve yapıtlar gerçekleştirdi. Horasan ve Orta Asya'daki Samani Hanedanı ve Batı İran ile Irak topraklarındaki Büveyhiler bilimsel ve kültürel ilerlemeye çok uygun bir ortam hazırlamışlardı. Bu ortamda Kur'an ve hadis çalışmaları çok ilerlemişti. Felsefe, fıkıh ve kelam çalışmaları İbn-i Sina ve çağdaşlarınca oldukça geliştirilmişti. Râzî ve Farabi tıp ve felsefe alanında yenilikler sağlamışlardı. İbn-i Sînâ; Belh, Hamedan, Horasan, Rey ve İsfahan'daki muhteşem kütüphanelerden yararlanma olanağı elde etmişti.
Kaynak: https://tr.wikipedia.org/wiki/ibn-i_Sina
İbn-i Sina Kitapları - Eserleri
- Hay bin Yakzan
- Hayy bin Yakzan
- Metafizik
- Mantığa Giriş / Kitabu'ş-Şifa
- Oluş ve Bozuluş / Kitâbu'ş-Şifa
- Felsefe Risalesi
- El-Kanun Fi't-Tıbb
- Arifler ve Olağanüstü Hadiselerin Sırrı
- İşaretler ve Tembihler
- Ruh Üzerine Bir Özet
- İhlas Suresi Tefsiri
- Aşkın Mahiyeti Hakkında
- Mutluluk ve İnsan Nefsinin Cevher Olduğuna İlişkin On Delil
- En - Necat: Felsefenin Temel Konuları
- Tanımlar Kitabı
- Fizik I / Kitabu'ş Şifa
- Şifasız Hastalık Yoktur İrade Eksikliğinden Başka. Değersiz Bitki Yoktur Tanınmamasından Başka
- Nefsin Halleri
- Kategoriler
- Aşk Risaleleri
- Sofistik Deliller
- Sema ve Alem
- Yorum Üzerine / Kitabu'ş-Şifa
- El-İşârât ve't-Tenbîhât
- Ariflerin Makamları Makamatu'l-Arifin ve Esraru'l- Ayat
- Risaleler
- Görüntülər
- Topikler / Kitabu'ş Şifa
- Avicenna
- Metafizik II / Kitabu'ş-Şifa
- Kategoriler / Kitabu'ş-Şifa
- Poetika / Kitabu'ş Şifa
- Danişname-i Alai
- Ahvalu’n-Nefs
- A Treatise on the Canon of Medicine of Avicenna
- Musiki
- Fizik II / Kitabu'ş Şifa
- İlahiyat
- İlahiyat
- et-Ta‘likat
- II. Analitikler
İbn-i Sina Alıntıları - Sözleri
- ... Bu, ince ve latif bir yiğit olması için, kendisine ustalık kazandırır. Bu yüzden, ince ve bilge kimseler arasında anlayışlı olanlardan âşık olma yoluna girmeyenler yok gibidir. (Aşkın Mahiyeti Hakkında)
- “İtimada layık en büyük şey, akıl ve iyi ahlâktır.” ― İbn Sînâ (İlahiyat)
- ''Teorik felsefede amaç, gerçeği bilmektir. Pratik felsefede amaç ise iyiyi bilmektir.'' (Mantığa Giriş / Kitabu'ş-Şifa)
- Mide dolu iken alınan banyolar, midede ve karaciğerde kısmen olgunlaşmış besin maddesinin emilmesini artırarak, şişmanlık oluşturur ve bu yolla ince damarlarda kan birikmesine ve tıkanmalara zemin hazırlar; şişmanlığa yatkınlığı artırır. (El-Kanun Fi't-Tıbb)
- " Zihin, nefsin ilim elde etme yönüne özgü kılınmış bir kuvvetidir. Zeka ise hads (sezgi) için istidat alan bir kuvvetidir. " (En - Necat: Felsefenin Temel Konuları)
- ALLAH,her cevher'in örneğini insanın vücuduna yerleştirmiştir ve İnsanı bütün alemin örneği yapmıştır. İşte bundan sebep on sekiz bin alem insanda mevcuttur derler. (Felsefe Risalesi)
- İnsanların taklitten hoşlanmalarının bir delili de (dışarıda, canlı olarak) görseler kendilerinden rahatsızlık duyacakları, tiksinilen ve çirkin görülen hayvanların nakşedilmiş resimlerini/suretlerini temaşa etmekten haz almalarıdır. Demek ki burada insanların hoşuna giden ne resmin kendisi ne de nakşedilen şeydir; aksine bir şeyin iyi bir şekilde taklit edilmiş olmasıdır. (Poetika / Kitabu'ş Şifa)
- Hakikat her gelen yol olmaktan münezzehtir. Ona ancak ender kişiler ulaşabilir. Bundan dolayı bu ilmin içerdiği şeyler, habersiz kimse için gülünç iken elde eden kimse için ibrettir. Her kim onu duyup da tiksinirse suçu nefsinde arasın. Belki onun nefsi, bu ilme münasip değildir. Herkes ne için yaratılmışşa ona kolaylıkla ulaşabilir. (Arifler ve Olağanüstü Hadiselerin Sırrı)
- "İnsan konuşan, ölümlü bir cevherdir." (Tanımlar Kitabı)
- "..bütün amacı mal toplamak, yemek içmek, cinsel isteklerini doyurmak, içindeki kin ve nefreti başkalarını ezerek yatıştırmak, mevki ve makam isteğinde bulunmak, öğretinin buyurduğu yükümlülükleri insanları aldatmak için yerine getirmek gibi aşağılık ve değersiz şeylerden öte gitmeyen insandan daha çok ziyanda olan kimse düşünülebilir mi? " (Hay bin Yakzan)
- Hayal etmek bir şeydir ve hayal etmenin bilincinde olmak da başka bir şeydir. (İşaretler ve Tembihler)
- Eğer (insan) mebde (başlangıç) ve meadı (dönüş yerini-ahireti) tamamıyla bilemez ve kendisini tanımazsa; kendi hakikatinin ne olduğunu ve surette, özellikte ve adetteki bu ihtilafın ne için olduğunu bilemez. (Felsefe Risalesi)
- Önce var olmayıp sonra var olan her şey, kendinden başka bir şeyle belirlenir. (Ruh Üzerine Bir Özet)
- Bir ülkeyi aydınlatmak istiyorsanız, bir medeniyet ve kültür şehri kurmayı düşünüyorsanız, oraya mutlaka iyi bir kütüphane kurunuz. Çünkü kitaplar bir mıknatıs gibidir, onun ilgilenecek zeki insanları kendine çeker. (Şifasız Hastalık Yoktur İrade Eksikliğinden Başka. Değersiz Bitki Yoktur Tanınmamasından Başka)
- Kılıç, demir olduğu için değil, keskin olduğu için kesmektedir ki bu onun biçimidir, buna karşılık biçimi nedeniyle değil, demir olması nedeniyle pürüzlenir. (Ruh Üzerine Bir Özet)
- " Oluş aracılık olmaksızın bir anda olan bir durumdur. " (Oluş ve Bozuluş / Kitâbu'ş-Şifa)
- Kadîm olan sadece yüce Allah'tır. Çünkü O, kendinden önce yokluk olmayan ve varlığını başkasından almayandır. Yaratılmış (hâdis) olan ise, O'nun dışındaki her şeydir. Çünkü yaratılmış olandan önce bir yokluk vardır, O'nun varlığı 'İlk (evvel)' iledir. O'nun kudreti ne büyüktür! (Risaleler)
- Zorunlu Varlık, her şeyi ancak tümel bir tarzda akleder. Bununla bi rlikte, hiçbir tikel şey O'na gizli kalmaz. 'Göklerde ve yerde zerre ölçüsünde hiçbir şey O'na gizli değildir.' Bu, tasavvuru büyük bir lütfa gerek duyan sırlardandır. (Metafizik)
- Zira O’nun fiilleri sıfatlarının sonucudur, sıfatları da zatındandır. Zat ise ebedi olarak zorunlu kılıcıdır. (Risaleler)
- Bir şeyden alınan estetik zevk elde edilen yararla kıyaslanamaz. Faydasız güzel, güzel olmayan faydalıdan üstün değildir. (Sema ve Alem)