İnekler, Domuzlar, Savaşlar ve Cadılar - Marvin Harris Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap

İnekler, Domuzlar, Savaşlar ve Cadılar kimin eseri? İnekler, Domuzlar, Savaşlar ve Cadılar kitabının yazarı kimdir? İnekler, Domuzlar, Savaşlar ve Cadılar konusu ve anafikri nedir? İnekler, Domuzlar, Savaşlar ve Cadılar kitabı ne anlatıyor? İnekler, Domuzlar, Savaşlar ve Cadılar PDF indirme linki var mı? İnekler, Domuzlar, Savaşlar ve Cadılar kitabının yazarı Marvin Harris kimdir? İşte İnekler, Domuzlar, Savaşlar ve Cadılar kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

Kitap Künyesi

Yazar: Marvin Harris

Çevirmen: M. Fatih Gümüş

Orijinal Adı: Cows, Pigs, Wars and Witches The Riddles of Culture

Yayın Evi: İmge Kitabevi Yayınları

İSBN: 9789755331195

Sayfa Sayısı: 288

İnekler, Domuzlar, Savaşlar ve Cadılar Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Hintliler neden ineklere tapar? Yahudiler ve Müslümanlar neden domuz eti yemeyi reddederler? Ortaçağdan sonra Avrupa'da neden bu kadar çok sayıda insan cadılara inanmıştı? Günümüzün popüler kültüründe nasıl oldu da cadılar o eski güçlerine kavuştular?

"Yamyamlar ve Krallar, Kültürlerin Kökenleri" adlı yapıtın ünlü yazarı Marvin Harris insan davranışı konusunda akılları karıştıran bu tür soruları yanıtlarken, bir halkın davranışı ne denli garip görünürse görünsün onu yaratan kaynakların mutlaka bulunup açıklanabileceğini gösteriyor.

İnekler, Domuzlar, Savaşlar ve Cadılar Alıntıları - Sözleri

  • Statü arayışının en garip örneği vaktiyle Güney Alaska'nın, British Columbia'nın*, ve Washington'un kıyı bölgelerinde yaşamış bulunan Amerikan Kızılderilileri arasında ortaya çıkarılmıştır. Buralarda statü arayıcıları gösterişçi tüketimin ve gösterişçi savurganlığın potlaç olarak bilinen ve çılgınlığa vardığı görülen bir biçimini uygulamışlardır. Potlaç'ın amacı rakibinkinden daha çok zenginlik sergilemek ya da rakibin yok ettiği zenginlikten daha çoğunu yok etmektir. Eğer potlaç veren kişi güçlü bir şefse, o yiyecekleri, giysileri, ve parayı yok etmek suretiyle rakiplerini utandırma ve yandaşlarının hayranlığını kazanma girişiminde bulunabilir. Hatta bazen prestij arayışı içinde kendi evini bile yakıp yok edebilir.
  • Eğer siz gerçekten kutsal bir inek görmek istiyorsanız, dışarı çıkıp kendi arabanıza bakın.
  • "İnsanın özgürlüğü inanma özgürlüğünü içerir."
  • Benim anladığıma göre, toplumlar iki klasik stratejiyi kullanarak insanları acımasız hale getiriyorlar. Bunlardan biri en acımasız kişilere besin, konfor, ve bedensel sağlığın ödüller olarak verilmesi suretiyle acımasızlığı özendirmektir. Öteki de en acımasız kişilere en büyük cinsel ödül ve ayrıcalıkların tanınmasıdır.
  • İnsan toplumlarında,cinsel egemenlik daha iri olan ya da doğuştan öne çıkan cins tarafından değil,ama tersine savunma ve saldırı teknolojisini denetleyen cins tarafından kurulur.
  • "Tanrı her bir halka bir kase verdi, kilden bir kase, ve onlar bu kaseden yaşamlarını içtiler... Hepsi paylarına düşen suyu aldılar ama kaseleri farklıydı."
  • Kız çocuklarının öldürülmesi erkek egemenliğinin açık belirtilerinden birisidir. Sanırım erkek egemenliğinin öteki belirtilerinin köklerinin de silahlı çatışmanın ivedi pratik gereksinmelerine dayandığı gösterilebilir.
  • Ya inekler sütlerini helal etmezlerse cehenneme girer miyiz ?
  • Sorun - erkek ya da kadın olsun -insanları bayağı ve zalim olmak üzere yetiştirmekle ilgilidir.
  • "Eğer siz gerçekten kutsal bir inek görmek istiyorsanız, dışarı çıkıp kendi arabanıza bakın."

İnekler, Domuzlar, Savaşlar ve Cadılar İncelemesi - Şahsi Yorumlar

Kitap yanıyor abijimm!: Karantina boyunca okuduğum kitaplar arasında en bomba eser! Bu kitap, "Bunları biliyor musunuz?" sığlığında kalan bir eser değil,oniki sayfalık bir kaynakçaya sahip, antropolojik akademik bir yapıt. Bizlere göre tümüyle anlaşılmaz olan yaşam biçimlerinin aslında kesin ve kolay nedenleri olduğunu okuyacağınız, bize bir bulmaca ya da bilmece gibi gelen dünya kültürlerinin, insan inançlarının yani garip fenomenlerimizin arkasındaki gerçek şekillendirici güçlerin varlığını aşamalı karmaşıklaştırmadan antropolojiyi eğitimi olmayan bir kişinin anlayacağı dilde size bu konuların bulmacasının çözüldüğü eser. Eserde neler var? Kitabın adı ve tanıtım yazısı dışında; kargo kültler,potlaç, mesihler (Barış elçisinin gizi başlığı altında; İsa'nın tarihi hakkında derinlemesine bilgi vermekle birlikte siyasi ve dini faktörlerin İsa'nın oluşmasına nasıl yardımcı olduğunu tarihsel süreçleriyle açıklanmış. İncil Lukka ve Matta'dan barış elçisinin barışı savunduğundan emin misiniz dercesine karşılaştırmalı metinleri sunmuş. Biz mesihi İsa'dan ibaret sanırız. İdeokrasi farklılıklarıyla mesihin evrim değiştirmiş halini bize gösterir. Bizler yaratıyoruz mesihimizi anlamına getirir. Şöyle ki dünya tarihinde ortaya çıkan laik ateist mesihlerimizi anlatır. Örneğin; Lenin, Mussolini, Hitler, Troçki... gibi gibi. Bakınız Troçki'nin sözlerine nasıl mesih edalı; "Bırakın bütün dinsel mezheplerin rahipleri öbür dünyadaki bir cenneti anlatsınlar -biz diyoruz ki bütün insanlar için gerçek bir cenneti biz bu dünyada yaratacağız.") Eserde beni en çok etkileyen bir diğer bölüm cadılar. 16. ve 17.yy Avrupasının neden cadı diye bir şey ortaya çıkarmanın gereğini duymuşlar. Aklınıza memleketimden ya da dünya insanın farklı ırklara, dinlere aldığı tavırlardan, açılan savaşlardan benzerlikler düşecek mi bakalım? Ekmeğin fiyatı mı yükseldi? Vergiler mi arttı? Köylüler vebadan ve açlıktan mı ölüyor? İşler mi azaldı? Ücretler mi azaldı? Bütün bunların cadıların işiydi. Cadıları öldüren kilise ve devlet güçlerine minnettar insanlar ve bunların sorumluluğunun sahibi olan kiliseyi ve devlet liderlerini unutacaklar. Bu kadar basit. Aklınıza sizin memleketimle ilgili örnek gelmediyse ben vereyim; deprem olur iki ton insan ölür; sen nasıl imar verdin, sen yıkım kararı verilmiş evlerde nasıl oturtursun, Kocaeli depreminin mimarını nasıl hapisten çıkarıp müteahitlik yaptırırsın?....demeyiz hep cıbıldak gezinenlerden oldu deriz. Bomba patlar mekanda senin istihbarat birimin ne yapıyor? demeyiz. Yılbaşını kutlayan, içki içen kafirlerden oldu deriz. Dünyaya gelelim su azalıyormuş, eksen eğilmiş, hava kirleniyormuş, hastalıklar artıyormuş( Mesela HIV) falan falan. Bunlar Afrika'daki yoksul zenciler, ortadoğu ülkelerindeki müslüman insanlardan kaynaklanıyor denir. Ölsünler hemen. Sormazlar kim tüketim çılgınlığıyla bunların ülkelerine fabrikalar açtı? Bir çocuğun fabrika işçiliğiyle, ya da onlara sundukları fuhuş ticaretindeki bir çocukla; karın zor doyuyor diye çocuk yaptıklarını. Daha büyük olmak için nükleer santralleri kimin yaptığını? Kutupların erimesine zencilerle, yoksul insanlar mı sebep? Evet her yüzyıla her ülkeye cadı lazım. Yeter ki hükümetleri din adamlarını taşlamayalım. Roman kılıklı inceleme oldu kusuruma bakmayın :) Son olarak: Çok sayıda yazarın, tarihçinin kitaplarını karşılaştırarak yanlı tavırlarıyla alay edişi beni mest etti. Akademik eserlerin standartları zamanla değişse de bazı noktalarda yazarın kişisel görüşlerini belirtmesi benim için tek negatif yanıydı. Ama eserin harikalığı üzerine gölge eder mi? Asla! (Verda)

Hintlilerin açlıktan, fakirlikten tükendiği bir toplumda boş inançlar yüzünden inekleri yiyip açlığı Bi nebze bitireceklerine onlara tapmalarinin ,Müslüman ve yahudilerin domuzların yememelerindeki inanç benzerliği,ilkel ve az gelişmiş toplumlarda kadın erkek eşitsizliği kadının aşağılanma serüveni, tarihin en saçma ve etiketlimede ilk sırada olan kadını cadilikla suçlayıp akla hayale gelmeyen işkence dönemlerinin yani cehaletin bilgisizligin boş inançların eleştirildigi bilgi yüklü okunması gerekli bir kitap. (Sibel tanrıkut)

Yarım bıraktım, okumak için yeterince sabretmeye çalıştım fakat yeterince sinir bozucu idi. Feministleri okşamak için çıkarılmış sanki. Eril, erk toplumunu bu kadar aşağı çekip, konuyu kadınlar erkek üzerinde egemen olsa idi, daha iyi olurdu gibi bir sonuç çıkartmaya çalışması sinir bozucu. Cinsel üstünlük konusunda, eleştiriler yapıp sonucu buraya getirmesi tamamı ile saçmalık. Kesinlikle erkek egemen toplum taraftarı değilim. Kadın - erkek eşitliğini savunmakla kadın egemen toplumu hakkında -mış'lı -miş'li cümlelerle maalesef ki, tarih yapılmaz. Başlangıcında iyi bir kitap okuduğuma inanıyordum ama ilerledikçe, fikirleri, anlattığı şeylere sürekli itiraz etmeye başladım. Fazla devam etmek de istemedim. Din ve folklör konusunda iyi bir kitap okuyordum ta ki, ilkel toplumlara gelene kadar. (Sofyan)

İnekler, Domuzlar, Savaşlar ve Cadılar PDF indirme linki var mı?

Marvin Harris - İnekler, Domuzlar, Savaşlar ve Cadılar kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de İnekler, Domuzlar, Savaşlar ve Cadılar PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Marvin Harris Kimdir?

Marvin Harris, Columbia Üniversitesi'nde

akademik görevine 1953 yılında başlamış,

1963’ten 1966'ya değin Antropoloji Bölümü Başkanlığı yapmış, sonraki yıllarda da aynı

bölümdeki derslerini sürdürmüştür.

Harris'in başlıca yapıtları:

The Rise of Anthropological Theory: A

History of Theories of Culture (1968) Culture, People, Nature: An Introduction to General Anthropology (1975) Cultural Materialism:

The Struggle for a Science of Culture (1979)

Yamyamlar ue Krallar (1994, İmge Kitabevi

Yayınları)

Marvin Harris Kitapları - Eserleri

  • İnekler, Domuzlar, Savaşlar ve Cadılar
  • Yamyamlar ve Krallar

Marvin Harris Alıntıları - Sözleri

  • İnsan toplumlarında,cinsel egemenlik daha iri olan ya da doğuştan öne çıkan cins tarafından değil,ama tersine savunma ve saldırı teknolojisini denetleyen cins tarafından kurulur. (İnekler, Domuzlar, Savaşlar ve Cadılar)
  • Sorun - erkek ya da kadın olsun -insanları bayağı ve zalim olmak üzere yetiştirmekle ilgilidir. (İnekler, Domuzlar, Savaşlar ve Cadılar)
  • Devletin vasiliği altında insanlar ilk kez başeğmeyi, ayaklara kapanmayı, diz çökmeyi ve elpençe divan durmayı öğrendiler. Devletin ortaya çıkması olayı bir çok bakımdan dünyanın özgürlükten köleliğe doğru alçalmasıydı. (Yamyamlar ve Krallar)
  • "Freud'cular uzun bir süredir savaş ile cinsel roller arasında belli bir bağıntı olması gerektiğinin ayrımındadırlar, ama onlar nedensellik eğilimini tersine çevirmekte ve erkek saldırganlığını savaştan türetecekleri yerde savaşı erkek saldırganlığından türetmektedirler. Bu tersine çevirme eylemi öbür disiplinlerin derinine işlemekte ve içine girdiği popüler kültür ortamında entelektüel alan üzerinde bir sis gibi durmaktadır." (Yamyamlar ve Krallar)
  • Statü arayışının en garip örneği vaktiyle Güney Alaska'nın, British Columbia'nın*, ve Washington'un kıyı bölgelerinde yaşamış bulunan Amerikan Kızılderilileri arasında ortaya çıkarılmıştır. Buralarda statü arayıcıları gösterişçi tüketimin ve gösterişçi savurganlığın potlaç olarak bilinen ve çılgınlığa vardığı görülen bir biçimini uygulamışlardır. Potlaç'ın amacı rakibinkinden daha çok zenginlik sergilemek ya da rakibin yok ettiği zenginlikten daha çoğunu yok etmektir. Eğer potlaç veren kişi güçlü bir şefse, o yiyecekleri, giysileri, ve parayı yok etmek suretiyle rakiplerini utandırma ve yandaşlarının hayranlığını kazanma girişiminde bulunabilir. Hatta bazen prestij arayışı içinde kendi evini bile yakıp yok edebilir. (İnekler, Domuzlar, Savaşlar ve Cadılar)
  • Ya inekler sütlerini helal etmezlerse cehenneme girer miyiz ? (İnekler, Domuzlar, Savaşlar ve Cadılar)
  • Eğer siz gerçekten kutsal bir inek görmek istiyorsanız, dışarı çıkıp kendi arabanıza bakın. (İnekler, Domuzlar, Savaşlar ve Cadılar)
  • Benim anladığıma göre, toplumlar iki klasik stratejiyi kullanarak insanları acımasız hale getiriyorlar. Bunlardan biri en acımasız kişilere besin, konfor, ve bedensel sağlığın ödüller olarak verilmesi suretiyle acımasızlığı özendirmektir. Öteki de en acımasız kişilere en büyük cinsel ödül ve ayrıcalıkların tanınmasıdır. (İnekler, Domuzlar, Savaşlar ve Cadılar)
  • Bilim felsefesinin yerleşmiş bir ilkesine göre eğer iki kuramdan birini seçmek gerekirse açıklanmamış bağımsız varsayımların en azıyla daha çok sayıda değişkenleri açıklayan bir kuram önceliği hak eden kuramdır. (Yamyamlar ve Krallar)
  • "Tanrı her bir halka bir kase verdi, kilden bir kase, ve onlar bu kaseden yaşamlarını içtiler... Hepsi paylarına düşen suyu aldılar ama kaseleri farklıydı." (İnekler, Domuzlar, Savaşlar ve Cadılar)
  • "Savaşın ve seksizmin insanın işlerinde böylesine önemli roller oynamaları ve bunu sürdürmeleri, bunların aynı işlevi bütün bir gelecekte de sürdürmeleri gerekir anlamına gelmez. Savaş ve seksizm bunların üretken, nüfus çoğaltan ve ekolojik işlevleri daha az masraflı seçeneklerce yerine getirildiklerinde uygulamadan kalkacaktır. Eğer biz onları kullanmayı beceremezsek bundan doğalarımız değil, ama aklımız ve istencimiz (irademiz) sorumlu olacaktır." (Yamyamlar ve Krallar)
  • "Band ve köy toplumları arasındaki erkek egemenliği kurumlarının çok yaygın bir kompleks olmasının nedeni savaştır. Bu kompleksin varlığı kadın hakları savunucuları için bir sıkıntı ve şaşkınlık kaynağıdır. Bir çok kadının korkusu şudur ki eğer erkek egemenliği bu denli uzun zamandır varlığını sürdürmekte ise erkeklerin kadınlar üzerinde egemenlik kurmaları belki de gerçekten "doğal"dır. Ama bu korku asılsızdır. Erkek egemenliği kurumları savaşın, silahlar üzerindeki erkek tekelinin ve saldırgan erkek kişiler yetiştirmesi için seksi kullanmanın bir yan ürünü olarak ortaya çıkmıştır. Ve savaş daha önce belirttiğim gibi, insan doğasının açığa vurulması değil ama çoğalmanın ve ekolojinin baskılarından doğan bir yanıttır. Bu nedenle, erkek egemenliği savaştan daha doğal bir olgu değildir." (Yamyamlar ve Krallar)
  • Savaşın ve seksizmin insanın işlerinde böylesine önemli roller oynamaları ve bunu sürdürmeleri, bunların aynı işlevi bütün bir gelecekte de sürdürmeleri gerekir anlamına gelmez. Savaş ve seksizm bunların üretken, nüfus çoğaltan ve ekolojik işlevleri daha az masraflı seçeneklerce yerine getirdiklerinde uygulamadan kalkacaklardır. Eğer bir onları kullanmayı beceremezsek, bundan doğalarımız değil ama aklımız ve istencimiz sorumlu olacaktır. (Yamyamlar ve Krallar)
  • "İlkel devletlerin evrimiyle ilgili olarak benim en çok dikkate değer bulduğum olgu, bu evrimin bilinçsiz bir sürecin sonucu olmasıdır: Bu kocaman dönüşümde payı olanlar neyi yaratmakta olduklarını anlamış olmaktan uzak görünüyorlar. Kuşaktan kuşağa yeniden dağıtım dengesindeki fark edilmez değişimler sonucunda, insanlar kendilerini öyle bir yaşam biçimine bağladılar ki, orada çoğunluğu oluşturanlar azınlığın yüceltilmesi adına kendilerini aşağıladılar." (Yamyamlar ve Krallar)
  • Kız çocuklarının öldürülmesi erkek egemenliğinin açık belirtilerinden birisidir. Sanırım erkek egemenliğinin öteki belirtilerinin köklerinin de silahlı çatışmanın ivedi pratik gereksinmelerine dayandığı gösterilebilir. (İnekler, Domuzlar, Savaşlar ve Cadılar)
  • "Uygar" Avrupalıların örneğin, büyücülük davalarında insanları işkenceden geçirdikleri ve bütünüyle kentlerin halklarının yok edilmelerine hiç de karşı durmadıkları olgusu bellekte tutulmalıdır. (Yamyamlar ve Krallar)
  • "Eğer siz gerçekten kutsal bir inek görmek istiyorsanız, dışarı çıkıp kendi arabanıza bakın." (İnekler, Domuzlar, Savaşlar ve Cadılar)
  • "İnsanın özgürlüğü inanma özgürlüğünü içerir." (İnekler, Domuzlar, Savaşlar ve Cadılar)
  • "Olgunlaşan tahıl öylesine karşı konulamaz olabilmiştir ki, gerçek halde hayvanların bu ürünleri yok etme tehlikesi baş göstermiştir. Bu durum et üretimlerini arttırma konusunda avcılar için hem iki kat bir özendirme hem iki kat olanak yaratmış, böylece koyun ve keçilerin aşırı öldürülmeleriyle yok olmaları tehlikesi ortaya çıkmıştır. Ve eğer bütün zamanların en büyük koruyucu hareketi olan evcilleştirme gelip yetişmeseydi, kendilerinden önceki bir çokları gibi bu türlerin başına da büyük olasılıkla aynı şey gelecekti." (Yamyamlar ve Krallar)
  • Bizim devlet dediğimiz siyasal örgütlenme biçiminin ortaya çıkmasının asıl nedeni onun toprak fetihleri ve ekonomik talanlar yapabilme gücüdür. (Yamyamlar ve Krallar)