İktidar Seçkinleri - C. Wright Mills Kitap özeti, konusu ve incelemesi
İktidar Seçkinleri kimin eseri? İktidar Seçkinleri kitabının yazarı kimdir? İktidar Seçkinleri konusu ve anafikri nedir? İktidar Seçkinleri kitabı ne anlatıyor? İktidar Seçkinleri PDF indirme linki var mı? İktidar Seçkinleri kitabının yazarı C. Wright Mills kimdir? İşte İktidar Seçkinleri kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

Kitap Künyesi
Yazar: C. Wright Mills
Çevirmen: Ünsal Oskay
Yayın Evi: Bilgi Yayınevi
İSBN:
Sayfa Sayısı: 579
İktidar Seçkinleri Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
İktidar seçkinleri adlı eseri hakkında; Bu eseri Wright Mills 1956'da kaleme almıştır. Amerikan toplumunun güç, iktidar seçkinleri analizi üzerine odaklanır. Nitekim Mills'a göre iktidar 19. yüzyılda bir orta sınıf toplumu olan Amerika'da ekonomi kendi başına, küçük, kendine göre bir denge içinde devam eden bağımsız üretim birimlerinden oluşurken, ekonomik güç bu çok sayıda küçük üretim birimi arasında parçalanmışken süreç içinde ekonomik, idari ve siyasi yönden birbirleriyle bağlantılı iki veya üç büyük şirketin egemenliği altına girmiş, ekonomik alanda alınacak en önemli kararlarda iktidar bu şirketlerin eline geçmiştir. Wright Mills, önceki elit kuramcıların aksine elit yönetimi kaçınılmaz yönetim biçimi olarak görmez, ayrıca seçkinlerin doğuştan seçkin bir karakterle dünyaya geldikleri gibi bir görüşe itibar etmez. Seçkinlerin arasından bazıları iddia edilen özelliklere sahipse bu doğuştan değil, sahip olunan ayrıcalıklı yaşam koşullarından kaynaklandığını belirtmiştir.
Mills, kuramının tarihin her dönemi için geçerli olamayacağını söylemiş olmakla birlikte; büyük ölçüde 20.yüzyıla uygun olduğu düşüncesindedir (aslında Mosca ve Pareto’nun elit teorileri ile birlikte düşünülürse, Mills’in tezi demokrasiye karşı sunulan görüşlerin antitezi, yani bir Neo-Elit kuramıdır). Mills’in iktidar yapısı çözümlemesi karamsardır; kadın ve erkeği, kaderleri elitin toplumsal eylemlerince belirlenen piyonlar olarak görme eğilimindedir.
Mills’e göre demokrasi, yurttaşlara söylenmekte olan bir yalandır ve işin aslı başkadır: Toplum, üçlü bir dikta (triviumverate) tarafından, yani siyasi-sanayi-askeri elit tarafından, üçlü bir etkileşimle (Capitol-Pentagon-Wall Street) yönetilmektedir. Bu etkileşim içindeki üçlü şema, bir “kenetli müdüriyet” (directorate) oluşturmuşlardır. Bu elitin (sermaye-iktidar-ordu üçgeninin) özellikleri ise;
Karşılıklı değiştirilebilen roller içerir (Fabrika sahibi zengin bir işadamının, bir sonraki dönemde rahatça bakan olabilmesi gibi/Üçlü diktanın herhangi bir branşında dorukta olanlar, diğer branşa hızlı ve kolayca geçebilirler).
Benzer sosyal geçmişlere sahiptirler.
Hiçbir elit, tek başına güç olamaz.
Yoksulluk, durgunluk, ekonomik bunalım ve savaş kararları, iktidar eliti tarafından verilir.
Gizlilik içinde çalışmalarının, temel prensipleridir (ancak bunu reddetmeleri, inkâr etmeleri).
Çok yüksek bir prestije ve teknoloji gibi istediklerinin uygulanmasını sağlayacak araçlara sahiptirler.
Siyasal iktidar, hükümetin üst düzeylerinde yoğunlaşır.
Günümüzde hükümet ve ekonomik sermayeyi büyük hükümetten ayırmak imkânsızdır, askeri güç ise II. Dünya Savaşı’ndan bu yana yükseliştedir. O’na göre “Amerika’da bugün askeri yapı, politik yapının önemli bir parçasını oluşturmaktadır”, “askeri kapitalizm”dir: Çünkü siyasal elitin dikkat noktası ulusal konulardan uluslar arası konulara kaymıştır, bu da büyük askeri liderlere karar verme sürecinde daha fazla söz hakkı tanımaktadır. Ekonomi ise; aynı anda hem savaş ekonomisini hem de özel şirket ekonomisini yaşamaktadır.
Bu açıdan Mills, “Equilibrium” yani “Hükümetin, çekişen çıkarlarının dengelenmesiyle düzenlenen bir çeşit otomatik makine olduğu” şeklindeki denge tezine de karşı çıkar. Amerikan sahnesindeki yakın olayların tarihsel kargaşasına bakıldığında, Mills’in siyasal elit tartışmasının tümüyle isabetli bir kehanet olduğunu söylemek mümkündür. Bütün belirtiler, toplumda iktidar paylaşılmasına ve dağılımına değil; iktidarın tekelleşmesine, toplanmasına, merkezileşmesine gidildiğini göstermektedir.
Milovan Djilas’ın “Sosyalist Toplumda Yeni Sınıf ve Tabaka” adlı eseri ve C. Wright Mills’in “İktidar Seçkinleri”, birbirlerini sosyalist ve kapitalist düzende tamamlayan iki çalışmadır. Djilas’a göre, eski sistemin bürokrat ve sosyalistleri, yeni sistemin kapitalistleri olmuşlardır.
İktidar Seçkinleri Alıntıları - Sözleri
- Modern toplumda iktidar seçkinleri, kurumlarının yapısal koşullarına bağlı olmaları şöyle dursun, dilediklerine değişik değişik roller icra edebilecekleri başka başka kurumlar bile kurabilmektedirler. Gerçekten, tüm iktidar araç ve olanakları ile bu tür kurumları ortadan kaldırmak; işler gerektirdiğinde yenilerini kurmak, sonuç başarılı olursa "büyük bir önderliğin" göstergesi; işler kötü giderse de "despotluğun" bir göstergesi sayılmaktadır.
- İnsanlar kendilerine, çoğu defa kendi içlerinde yaşattıkları umutları ülkü edinirler.
- Fakat hiçbir zaman bugünkü kadar her şey seçkinlerin iradesine bağlı olmamış, iktidar araçları ve olanakları hiçbir zaman, bugünkü kadar büyük olmamıştır.
- Fakat diğer yandan, günümüzde savaş, barış, yoksulluk ve esenlik gibi sorunlar "kader" meselesi değil, denetlenmesi mümkün sorunlar olduğuna göre, temel iş bu denetlenemenin kimin eliyle yapılacağını saptamaktadır.
- "Tarihten öğrenebileceğimiz tek şey, tarihten fazla bir şey öğrenmemizin olanaksızlığıdır.
- Toplumda alınan kararlar sayısız denecek kadar çoksa ve bu kararların hepsi de önemli bir sonuç yaratmayacak kadar küçük çapta kararlarsa, bütün bu kararlar hiç kimsenin önceden hedef almadığı bir şekilde birbiri üstüne gelip çakışmakta, böylece, kader niteliğinde bir tarih oluşturmaktadır.
- Sınıf toplumunda bütün dolarlar birbirinin eşitidir; çünkü her dolar ötekiler kadar dolardır.
- İktidardaki seçkinler ( münvezi ) yöneticilere benzemezler.Danışmanlar, akıl hocaları, sözcüler ve halkla ilişkiler uzmanı gibi bir çok kimse bu tür insanların düşüncelerine ve kararlarına aracılık etmekte ve yardımcı olmaktadırlar.
- Günümüzde bilinmektedir ki, olayların seyri, şu yada bu nitelikte bir Kaderden çok belirli bir takım kararlara göre biçimlenmekte; bu kararlar ise insanlar tarafından alınmaktadır.
- Seçkinler kışı ve soğuğu İsviçre'den bilirler. O da tatil yapmak için isteyerek gittiklerinde ne gördülerse o kadar! Şubat ayında eğlenip dinlenmek için gittikleri güney adaları da olmasa güneş altında ter dökmenin ne demek olduğunu unutacak durumdadırlar. Öyle insanlardır ki bunlar, dünyaya efendiliğe gelmiş gibi, her diledikleri zaman her diledikleri yere gidebildikleri için, mevsimlere hükmedebilmekte; çeşitli yerlerde, çeşitli evleri olduğu için, çeşitli yerlerde uyuyup uyanabilmekte; pencerelerinden baktıklarında her sabah değişik manzaralar görebilmektedirler.
İktidar Seçkinleri İncelemesi - Şahsi Yorumlar
başka herhangi bir kitap için kendimi bu kadar zorladığımı hatırlamıyorum! iktidar seçkinleri yazın başından beri elimin altındaydı ama sınav çalışmaları, kafa dağınıklığı derken çantamda taşınıp durdu. ancak vazgeçmediğim ve bitirdiğim için mutluyum. bana çok şey kattığını düşünüyorum. kitap 15 bölümden oluşuyor. bazı bölümleri okumak gerçekten çok zor. tekrar tekrar aynı sayfası okuduğunuz olabilir ama bırakmamanızı öneririm. iktidar seçkinlerine (askeri, siyasi, ekonomik seçkinler) ilk bölümden itibaren adım adım gelinmiş açıklayıcı olarak ilerliyor. alıntıladığım çok fazla bölüm oldu onlara bakarak da dilini anlayıp fikir edinebilirsiniz. hem amerikan toplumunu daha yakından öğrendim hem de kendi toplumumuzla bağdaştırdığım noktalar oldu (malesef). bu yüzden kendinizi yabancı hissetmiyorsunuz. farkındalığı arttıracağına inanıyorum. (Yagmur)
İktidar Seçkinleri: İktidar Seçkinleri, para, mülkiyet ve iktidar sahiplerinin izlerini sürüyor, dünyayı yöneten güç odaklarının ilişkilerini ortaya koyuyor. Mills, “Yoksulluk aslında bir kısırdöngü müdür?”, “Liberal demokrasiler rekabette sahiden eşit fırsatlar sunuyor mu?”, “Büyük zenginler anıldıkları gibi ‘girişimci’ midir?”, “Ekonomi ve politikaya dair konular hangi filtrelerden geçirilerek kamuoyuna sunuluyor?”, “Bir ülkenin yönetiminde toplumun her kesimi sahiden söz hakkına sahip midir?” sorularına yanıt veriyor. Dünya üzerinde söz sahibi olan iktidar-asker-para ilişkilerini derinlemesine inceliyor ve mükemmel bir analiz sunuyor “Günümüzün sanayileşmiş toplumlarından biri olan Amerika’daki siyasal iktidar sorununu kendine odak alan bu eserde, günümüz toplumlarında siyasal, askeri ve ekonomik iktidar çevrelerinin birbirinden ayrı ve birbirine rakip güçlerin elinde değil, ‘şirketleşme çatısı altında yeniden düzenlenmiş bir üst sınıfın’ elinde olduğu ortaya konulmaktadır.” (Sapere Aude)
İktidar Seçkinleri; aslında dünyayı yöneten büyük aileler efsanesini sistemleştirip Amerikan toplumundaki seçkinler tabakasını anlatıyor. Üst çevrelerdeki iktidar seçkinlerinin ünlüler, zenginler, askerler, siyasetçiler üzerinden bütün toplumu nasıl yönettiklerini anlatıyor. Bunu yaparken kitle iletişim araçları ile algı yönetimini nasıl gerçekleştirdiklerini ve toplumunda bunu kabullendiğini anlatıyor. Orta ve Alt tabakanın asla o üst düzey yaşam standartlarına ulaşamayacağını, düzenin böyle kurgulandığını anlatıyor. Bütün bunları sahip oldukları para ve kâr hırsının doğurduğu acımasız “Üst Ahlaksızlık” diye adlandırdığı kurulmuş kapitalist sisteme bağlıyor. Kitap temel olarak bunlardan bahsetmekte, ancak 661 sayfalık kitap İçerisinde elbette bir çok önemli detay barındırmakta. Okumanızı tavsiye ederim. (Aykut Karabay)
İktidar Seçkinleri PDF indirme linki var mı?
C. Wright Mills - İktidar Seçkinleri kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de İktidar Seçkinleri PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.
Kitabın Yazarı C. Wright Mills Kimdir?
ABD'de Texas'da doğdu. Babası siğorta komisyonculuğu yapıyordu. Annesi ise ev hanımıydı.Mills Texas ve Wisconsin Üniversitesinde eğitim ğördü. Daha sonra Maryland ve Columbia Üniversitesinde ders verdi. reformist ve karşılaştırmalı (mukayeseli) - tarihsel (1950'lerden sonra dışlanan) bir bakış açısına sahip, ABD'li muhalif sosyologtur. Çatışmacı bakışla, toplumsal düzen bağlantısını başarıyla kurabilmiştir. Oy kullanmamıştır. Pozitivizme karşı çıkarak, sosyolojiye daha hümanist bakmıştır.
Marx ve Weber’den çok etkilenmiş olup; “Yabancılaşma” kavramını Marx’tan almıştır; düşünceleri ve bakış açısı, Coser ve Dahrendorf’un çatışmacı bakış açılarına da oldukça uygun düşmektedir.
“Güç” ve “İktidar” en önemli kavramlarındandır; ancak final formu olarak zora dayalı güçten çok, “Karar verme ve güç yapısı (power structure)” ile ilgilidir.
En önemli eserleri: The Power Elite (İktidar Seçkinleri), Listen, Yankee: The Revolution In Cuba (Dinle Yankee: Ve Castro’nun Tarihi Savunması), The Sociological Imagination (Toplumbilimsel Düşün), The Marxists (Marksistler)dir.
C. Wright Mills Kitapları - Eserleri
- Sosyolojik Tahayyül
- Toplumbilimsel Düşün
- İktidar Seçkinleri
- Dinle Yankee
- The Power Elite
- Marksistler
- Irksal Sözleşme
- Marksistler
- Bilgi, Sosyoloji ve Bilgi Sosyolojisi Üzerine
C. Wright Mills Alıntıları - Sözleri
- "Derinlik ile laf-ı güzaf arasındaki sınır genellikle ince, hatta tehlikelidir." (Sosyolojik Tahayyül)
- Hem üniversite içinde hem de dışında, öğretim merkezlerindeki insanlar yönetimsel makinelere hapsolmuş uzmanlar haline gelmektedir. (Sosyolojik Tahayyül)
- Bizim çağımız huzursuzluk ve aldırışsızlık çağıdır ve bu durum henüz üzerinde akıl yürütmeye ve duyarlılık oluşturmaya müsaade edecek tarzda formüle edilmemiştir. Değerler ve tehditler temelinde tanımlanmış sıkıntılar yerine yalnızca bir şeylerin yolunda gitmediğine ilişkin bir tükenmişlik hissi hüküm sürmektedir çoğunlukla. Tehdit edilen değerler de bunları neyin tehdit ettiği de saptanmamıştır; yani sosyalbilimsel problemler olarak formüle edilmiş olmaları şöyle dursun karar aşamasına bile taşınmamışlardır. (Sosyolojik Tahayyül)
- Taine, insanı daima toplumsal bir canlı ve toplumu da gruplar koleksiyonu olarak görmüştür. En küçük şeyleri sabırla inceleyip gözleyen, usanmak nedir bilmeyen bir saha araştırmacısı (field worker) olarak, özellikle sosyal olgular arasındaki ilişkileri algılamak ve anlamakta çok yararlı bir niteliğe; bilgililiğe sahipti. Yaşadığı dönemle, aynı dönemin daha sonraları en iyi tarihçilerinden biri sayılacak kadar ilgilenir; romancı olarak yazarken bir teori kurucusu kadar düşünceler geliştirir; edebiyatın bir çağın, bir dönemin, bir toplumun en iyi belgesi olması gerektiğine ve olabileceğine inanırdı... İngiliz edebiyatı üzerine yazdıkları İngiliz edebiyatından çok, İngiliz toplumunun moral anlayışını, moral niteliklerini, İngiliz halkının pozitivizmini anlatırdı. Her şeyden önce, toplumla ilgili konularda bir teorisyendi. (Toplumbilimsel Düşün)
- Fakat diğer yandan, günümüzde savaş, barış, yoksulluk ve esenlik gibi sorunlar "kader" meselesi değil, denetlenmesi mümkün sorunlar olduğuna göre, temel iş bu denetlenemenin kimin eliyle yapılacağını saptamaktadır. (İktidar Seçkinleri)
- Sana göre, «Küba, bir avuç komünistin dilediği gibi çekip çevirdikleri bir ülkedir. Çok yakında Rus roketlerine üs olacaktır. Küba devrimcüeri göz açıp kapayıncaya kadar binlerce masumun kanma girmişlerdir ve bu cankınmı hâlâ sürüp gitmektedir. Küba’da demokrasi ve özgürlükten eser kalmamıştır, devrimciler özel mülkiyeti ayaklar altına almışlardır...» İşte senin gözündeki Küba! Hakkımızda istediğin gibi düşünebilirsin tabii... Bu senin bileceğin iş. Doğru yada yanlış, düşündüğün şeylerin senin için çok önemli olduğu şüphesiz... Ne var ki, bizim de kendimize göre düşüncelerimiz, inançlarımız, endişelerimiz var. İşin doğrusu, kafana taktığın bu düşüncelerle günün birinde, «Kendilerine dünyanın yardımını yaptım, teşekkür edeceklerine kalktılar, bana cephe aldılar. Üstüne üstlük bir de komünizmi ta burnumun dibine kadar getirdiler. Atık şu belanın hakkından gelsem mi?» diyerek ölçüyü kaçırmandan bayağı bayağı endişe duyuyoruz. Kafandan bunların geçtiğini bildiğimiz için de sana bu mektupları yazıyoruz. (Dinle Yankee)
- Toplumda alınan kararlar sayısız denecek kadar çoksa ve bu kararların hepsi de önemli bir sonuç yaratmayacak kadar küçük çapta kararlarsa, bütün bu kararlar hiç kimsenin önceden hedef almadığı bir şekilde birbiri üstüne gelip çakışmakta, böylece, kader niteliğinde bir tarih oluşturmaktadır. (İktidar Seçkinleri)
- "Gösterişli teoriciler, üst düzey genellemelerden tarihsel ve yapısal bağlamları ilgilendiren somut problemlere asla inmez. Sahici problemlere dönük ciddi bir anlayıştan yoksun olmaları, yazılarında bariz bir gerçekdışılığa yol açar. Bunun sonucunda ortaya çıkan temel nitelik, kavramsal ayrımların keyfi görünen bir şekilde ve bitimsizce çoğaltılmasıdır ki bu da ne anlayışımızı zenginleştirmekte ne de tecrübelerimizi daha anlaşılır kılmaktadır." (Sosyolojik Tahayyül)
- Çoklarına göre gününüz için önem taşıyan sorunlar, küçük yaştaki çocuklarin çalıştırılmaları değil, serbest zamanın kötü kullanılmasıdır. Birçok özel ya da kamusal görünümlü sorunlar “psikiyatrik” sorunlar olarak nitelendirilmekte; modern toplumun en önemli sorunları bile, böyle- ce, gözlerden saklanmak istenmektedir. (Toplumbilimsel Düşün)
- Evlilikte erkek olsun, kadın olsun birçok insan kişisel sorunlarla karşı karşıya kalabilir. Ama her 1000 evlilikten 250’si, evliliğin ilk dört yılı içinde boşanmayla sonuçlanıyorsa, ortada, aile ve evlilik kurumlarıyla, hatta bunları oluşturan temeldeki diğer toplumsal kurumlarla ilgili yapısal bir sorun var demektir. (Toplumbilimsel Düşün)
- Bazı erdemleri o kadar geneldir ki ne anlama geldiğini bile anlayamayız. (Sosyolojik Tahayyül)
- "yüreğimin derinliklerinde koyu ve kör olasıca bir anarşistim." (Sosyolojik Tahayyül)
- Öğretmen olarak hiçbir şeyi desteklememesi gerekir, kendi tercihini ortaya koymadan önce, sorunla ilgili tüm moral seçenekleri bütün açıklığı ile ortaya koyması; kendi tercihini belirttiği her seferinde bunu da yapmaktan kaçınmaması gerekir. Bu anlayışla, bu üslupla yazmak ise, çok sıkıcı ve kuru olmaktadır. Ders vermekte ger çekten başarılı olan kimselerin yayınlarının pek başarılı olmayışının bir nedeni de budur. (Toplumbilimsel Düşün)
- Asıl önemlisi, “bilim” bugün pek çokları için yaratıcı bir ethos ya da belirli bir yetiştirme biçiminin ürünü olmaktan çıkmıştır. Bilimi, bir elhos ya da yetişme biçimi ürünü olarak anlamayan teknisyenlerin işlettiği ve ekonomik ve askeri çevrelerce denetlenen bir makinalaşmış bilim görünümüne indirgenmiştir. Beri yandan, bilimi savunuyorum diye konuşan birçok felsefeci de, çoğu kez, “bilimcilikten" başka bir şey yapmış olmamakta; savundukları türden bilimle insan yaşamının özdeş şeyler olduğunu söylemekte ve çeşitli yaşam sorunlarının ancak kendi anladıkları “bilimcilik” yöntemleri ile çözülebileceğini ileri sürmektedir. Bütün bunlar ise, bir çok düşünürün “bilim”i bir çeşit Mehdi, ya da en azından modern uygarlığın en güç anlaşılır öğelerinden biri sanmasına yol açmaktadır. (Toplumbilimsel Düşün)
- Ne var ki, gazetelerinizin hepsi, bizim için kaos ve felaket kehanetinde bulunmağa devam ediyorlar. Ama kim ne derse desin, işte bu noktaya geldik Yankee! Karayipler Denizi’nde bir kaya gibi sağlamız. Devrimimiz ilerliyor, gelişiyor. Hiç değilse Ingiliz gazetelerini oku... Onlar Küba konusunda sizinkilerden çok daha dürüst davrandılar. (Dinle Yankee)
- Fizik bilimlere karşı duyulan saygının, eski günler den beri sürdüğü doğrudur; fakat günümüzde teknolojinin yarattığı ethos ve fizik bilimlere eşlik eden mühendislik düşüncesi umut verici ve gelişmeci olmaktan çok, güvensizlik ve ürküntü yaratıcı bir nitelik kazanmış bulunmaktadır. Elbette ki, fizik bilimlerde gerçekleştirilen bu gelişme lerin olumlu yanları da vardır, ama olumsuz yanlarının istenemeyecek denli önem kazanmakta olmasından korkulmaktadır. (Toplumbilimsel Düşün)
- " 'Devletler' hiç de Emerson'un inandığı gibi zorunlu olarak 'insanın ahlaki kimliğinde temellenmez.' Böyle bir şeye inanmak, devletlerin ortaya çıkış nedenlerini onların meşrulaştırmalarıyla karıştırmak olurdu. Bir toplumdaki insanların sahip olduğu ahlaki kimlikler, ekseriyetle kurumları yönetenlerin kendi sembollerini başarıyla tekelleştirmesi ya da zorla benimsetmesi olgusuna dayanmaktadır." (Sosyolojik Tahayyül)
- Bir toplumdaki insanların sahip olduğu ahlaki kimlikler, ekseriyetle kurumları yönetenlerin kendi sembollerini başarıyla tekelleştirmesi veya zorla benimsetmesi olgusuna dayanmaktadır. (Sosyolojik Tahayyül)
- "Tarihten öğrenebileceğimiz tek şey, tarihten fazla bir şey öğrenmemizin olanaksızlığıdır. (İktidar Seçkinleri)
- İktidardaki seçkinler ( münvezi ) yöneticilere benzemezler.Danışmanlar, akıl hocaları, sözcüler ve halkla ilişkiler uzmanı gibi bir çok kimse bu tür insanların düşüncelerine ve kararlarına aracılık etmekte ve yardımcı olmaktadırlar. (İktidar Seçkinleri)