Huckleberry Finn'in Maceraları - Mark Twain Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Huckleberry Finn'in Maceraları kimin eseri? Huckleberry Finn'in Maceraları kitabının yazarı kimdir? Huckleberry Finn'in Maceraları konusu ve anafikri nedir? Huckleberry Finn'in Maceraları kitabı ne anlatıyor? Huckleberry Finn'in Maceraları kitabının yazarı Mark Twain kimdir? İşte Huckleberry Finn'in Maceraları kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

  • 24.02.2022 12:00
Huckleberry Finn'in Maceraları - Mark Twain Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap Künyesi

Yazar: Mark Twain

Çevirmen: Bülent Doğan

Orijinal Adı: Adventures of Tom and Huck #2

Yayın Evi: İş Bankası Kültür Yayınları

İSBN: 9786053321194

Sayfa Sayısı: 367

Huckleberry Finn'in Maceraları Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Büyük Amerikan romanları arasında yerini alan Huckleberry Finn'in Maceraları, Mark Twain'in de en iyi yapıtı olarak kabul edilir. Eğitimsiz, batıl inançlara sahip, ama iyi kalpli bir çocuk olan Huck, işsiz güçsüz ve ayyaş babasından kaçar. Kendisi gibi kaçak olan siyahi köle Jim'le birlikte Mississippi Nehri boyunca macera dolu bir yolculuk yaparlar. Twain, nehrin iki yakasında yaşayan her sınıftan insanı sergileyen eşsiz portreler sunarken, yer yer komik ve ironik bir üslup tutturur. 

Romanın başlıca teması kölelikle özgürlük arasındaki çatışmadır. Jim özgürlüğüne kavuşmayı hedefler. Gaddar babasından ve kendisini evine kabul ederek, düşünce ve davranışlarını zapturapt altına almaya çalışan Bayan Douglas'tan kurtulmaya çalışan Huck da aslında bir nevi tutsaklıkla mücadele etmektedir. Jim'le ilişkisinde, 19. yüzyılın düşünce iklimiyle ve toplumun kabul görmüş değerleriyle ahlaki bir çatışma içinde bulunan Huck, sonunda önyargılardan kurtulup, onunla sevgi dolu bir dostluk ilişkisi kuracaktır.

(Tanıtım Bülteninden)

 

Huckleberry Finn'in Maceraları Alıntıları - Sözleri

  • Boş şeylər adam üçün heç bir şeydir, ancaq ümumi hörmət və məhəbbət də elə bu cür boş şeylərlə qazanılır.
  • Anlayırdım ki, necə hərəkət etmək lazım olduğunu heç vaxt öyrənə bilməyəcəyəm; əgər adam kiçik yaşlarından bunu öyrənməyibsə, bundan sonra onu heç cür məcbur edə bilməzsən, heç məcbur etmək də lazım deyil, çünki o, bunu bilmir, hər nə etsən də bilməyəcək.
  • ...küçük yaşta doğru olanı öğrenmeyen bir insan büyüyünce ne yaparsa yapsın bunu asla öğrenemez.
  • Dünyada ən miskin şey kütlədir - baxın, ordu da kütlədir və ordudakılar döyüşə canlarında qəhrəmanlıq ehtirası olduğu üçün getmir, onlara ürək-dirək verən budur ki, çoxdurlar və əmr verən biri var. Amma kütlənin başında kişi dayanmırsa, o heç nəyə dəyməz.
  • Senin kadar cahil olsam pek fazla ağzımı açmazdım.
  • Doğru doğrudur ve yanlış yanlıştır ve bir bedenin cahil olmadığı ve daha iyisini bildiği zaman yanlış yapmakla işi olmaz.
  • Bütün hayvanlar iyilik ve okşama karşısında şükran duyar ve onları okşayan insanlara zarar vermeyi akıllarından bile geçirmezler.
  • ...İnsan yalnızsa,zaman geçirmek için uyumaktan daha iyi bir çözüm yoktur.
  • Bu, həmişə belə olur, sənin təqsirkar olub-olmadığının əhəmiyyəti yoxdur, adamın vicdanı bununla hesablaşmır və səni mütləq təngə gətirir. Əgər mənim vicdan kimi zəhlətökən bir itim olsaydı, onu zəhərləyib öldürərdim. Vicdan daxili orqanların hamısından çox yer tutur, amma heç bir səmərəsi yoxdur.
  • Görgülü insanların yanındaysan, cenazedeysen ya da uykun olmamasına rağmen uyumaya çalışıyorsan-kısacası kaşınmanın uygun olmadığı bir yerdeysen, her tarafından binlerce yer kaşınmaya başlar.
  • Kendimi öyle yapayalnız hissettim ki keşke ölsem dedim.
  • Kahrettin bu kırgın gönlümü ey merhametsiz dünya.
  • Artık iyiden iyiye bocalıyordum.
  • Ama hep böyle değil midir; sizin doğru mu yanlış mı yapmanız hiçbir şeyi değiştirmez, vicdanın hiç mantığı yoktur, her halükârda sızlar durur. Vicdanım kadar akılsız bir köpeğim olsa hemen zehirlerdim.
  • Bazı insanlar böyledir işte. Bilmedikleri şeye çamur atarlar.

Huckleberry Finn'in Maceraları İncelemesi - Şahsi Yorumlar

Çok Sevgili Çocuklar: "UYARI Bu anlatılanlara bir saik atfetmeye kalkanlar cezalandırılacaktır; bu anlatıdan ahlak dersi çıkarmaya çalışanlar sürülecektir; bir konu bulmaya çalışanlar ise vurulacaktır. YAZARIN EMRİYLE Levazım Kumandanı G. G. tarafından." Hikayeye girmeden önce yer alan not. Hem çok yerinde olmuş hem de yazar mütevazılık yapmış sanki. Kitabın konusunu yazmak istemiştim aslında ama vurularak ölecek olmak o kadar da çekici olmadığı için tam olarak bunu söyleyemeyeceğim :D Kitabın ismi, kitaba cuk oturmuş. Sade ve yalın bir isim, fakat basit değil. Tam olarak Huck. Finn'in maceralarını okuyoruz. Tom Sawyer'ın maceraları kitabının devam niteliğinde de diyebiliriz, ya da diyemeyiz, bilemeyeceğim. Kitapta geçen önceden bahsedilen olaylar, mekan, bilhassa karakterler ve geçmişleri, özellikleri açısından tamamen devam kitabı denilebilir. Olay işleyişi içinse öyle, belki denmeyebilir. Yine de her türlü Tom Sawyer'dan sonra okunduğu zaman insana lezzet verecektir. Kitap pek çok temayı içeriyor fakat tüm bu maceraların yaşanmasına sebep olan şey, özgürlük. Bir yerde esaretten kurtulmak isteyen, özgürlüğünü, insanlığını almak isteyen köle olmaya mahkum edilmiş Jim; diğer tarafta kendini bildi bileli dışarıda, kendi iradesine göre yaşayarak büyümüş olan fakat bir bayana iyilik etmesinin sonucunda bayanın onu alarak kendine göre yetiştirmeye çalıştığı, hâl ve hareketlerini, dahası düşüncelerini dahi kontrol altına alınmaya çalışılmasından dolayı başka boyutta bir esaret yaşayan Huck var. İkisinin de taşıdığı dert aynı: Kendileri olabilmek için özgür olmak. Aynı şeylerle dertlenen bu iki insan, bir rastlantının getirdiği sebeplerden dolayı —kader mi diyelim— özgürlükleri için birlikte çaba harcamaya ve birbirlerini kollamaya başlıyorlar. Ve Huck'ın kararsızlıkları, doğru zannettiği fakat toplumunun, saçma kelimesinin bile yetersiz kalacağı düşünceleri de o zaman aklını kurcalamaya başlıyor. Bununla büyüdüğü için, bulunduğu durumu düşünürken biraz sıkıntı da çekmiyor değil. Huck ve Jim özgürlükleri için yolculuklar ederken bir yerden sonra sahneye bizim çocuk, Tom Sawyer, çıkıyor. Vee sanki her şey daha güzel oluyor bundan sonra. Tom Sawyer'ın haylazlıkları ve maceraperestliği kitabı daha bir güzel yapıyor(eh bir zahmet zaten). Bir yerde Huck " Tom Sawyer'ınki gibi kafam olsaydı, dük yaparız deseler vermezdim," diyor. Ve haklı, çünkü çocuğun kafası zehir gibi desek hiç yanlış olmaz. En sıradan hareketi bile sıradışı olmaya müsait. Çocuğun hareketlerinden bile bir macera kitabı çıkar. Herhangi basit bir hareketi dahi basitlikten çıkartarak, kendine has bir şekilde yapıyor. Ve kitapta da Huck, Jim, Tom üçlüsü çok uymuş ve tatlı bir tablo çıkartmış ortaya. Velhasıl, eğlenceli ve rahat bir kitaptı. Sıkıntı, stres asla vermiyor, kendiliğinden akıyor. Ve her şeyden önce yazar karakterlerin konuşmasını ve düşünce yapılarını harika bir şekilde oluşturmuş. Kullandığı dil de çok hoşa gidecek bir tarza sahip. Yeri gelince mizahi dili yönetmesini çok iyi biliyor gerçekten. En çok sevdiğim şey ise, çocukların tam olarak çocukluğunu gösteriyor olmasıydı. Onların ciddiyetini, sevimliliklerini, ruh hallerini, hâl ve davranışlarını çok güzel yansıtmış ve bunları okumak insana resmen zevk veriyor, mutlu ediyor.( Bu çocukları gerçekten seviyorum :)) Özellikle yazın daha kolay biter gibi hissediyorum, demiştim ya insanı rahatlatan bir tarafı var. Bu sebepten okuyun da okutun da. (Tabi Tom Sawyer'dan sonra) Okuduğumuz kitapları doğru zamanlarda okuma temennisi ile... (Tuğba Poslu)

Öncelikle kitabın kalınlığı gözünüzü hiç korkutmasın. Yazarın o kadar akıcı bir dili var ki okurken kitap su gibi akıp gidiyor. Eğer bu kitabı okumayı düşünürseniz ilk önce #tomsawyerinmaceraları kitabını okuyun derim. Çünkü eser bu kitabın devamı gibi aslında yazar da kitabın başında bundan bahsediyor. Huck Finn ve Tom Sawyer'ın dostluğuna, birlikte yaşadıkları mecralara kitapta ara ara yer veriliyor. Kitabın ana kahramanları ise beyaz ırka ait bir çocuk olan Huck Finn ve Jim adındaki siyahi bir köle. İki ana karakterin de ortak noktası özgürlüğe kaçış. Huck Finn ayyaş babasından ve onu evlat edinip kendi yöntemlerine göre eğitmek isteyen Bayan Douglas'tan, Jim ise kölelikten ve esaretten kaçıyor. Yani biri kişisel özgürlük için kaçarken diğeri herkesin sahip olması gerektiğini düşündüğü toplumsal özgürlük için kaçıyor. Kitapta kölelik ve ırkçılık teması bu iki karakter üzerinden anlatılmış. Ancak bunun yanı sıra kitapta dostluk, adalet vb. birçok başka temalarla karşılaşmak da mümkün. Eseri okurken Jim'in her biri ayrı yerlere satılmış ailesine olan özlemini ve Huck Finn'i evladı gibi koruyuşunu, Huck Finn'in ise her zaman hasretini çektiği baba sevgisini Jim'de buluşunu görebilirsiniz. İkisinin arasındaki dostluk ise ayrı bir anlam katıyor esere. Huck Finn aslında bir köle olan Jim'le yaptığı her sohbette onun yorumlarını ve düşüncelerini mantıklı buluyor. Beyaz ırkın üstün olduğu bir toplumda büyüyen Huck Finn için başta kölelik normal bir şeymiş gibi gelse de sonradan bunun adaletsizlik olduğunu anlıyor. Eser boyunca aslında Huck Finn'in çocukluktan yetişkinliğe geçişine de şahit oluyoruz. Boyundan büyük maceralara atılan Huck Finn ile bence bir tanışın derim. Eminim sevecek okurken de eğleneceksiniz. (N.)

Son zamanlarda okuduğum modern klasikler daha çok ağır, psikolojik yönü baskın kitaplardı, severek okusam da bu kadar eğlendiğimi hatırlamıyorum hiç. Bu ay klasik kitapların ağdalı anlatımı arasında çok iyi geldi bu kitap. Okurken aşırı eğlendim. Aslında bu kitaptan önce Tom Sawyer 'in Maceraları okunmalıymış ama ben bilmeden direkt bunu okudum öyle hikayeye yarısından başlamış gibi hissetmedim hiç. Tom Sawyer' i listeme ekledim bir dahaki kitap alışverişinde alacağım. Kitap babasından şiddet gören Finn'in evden kaçması ve zenci bir köleyle karşılaşıp Missisipi nehri üzerinde sal ile yaptıkları yolculuğu anlatıyor. O dönemde zencilere iyi gözle bakılmamasına rağmen Finn yol arkadaşını hiçbir zaman bırakmıyor, bırakmayı düşünmüyor bile.. Çocuk kalbinin masumiyeti, olaylara dümdüz bakması çok güzeldi gerçekten. Zatenn olayları karıştıran biz büyükleriz, karıştırıp sonra işin içinden çıkamamak gibi harika huylarımız var . Yolculuk boyunca keyifli maceraları okumak çok eğlenceliydi. Aklımda kalacak güzel kitaplardan Tavsiyemdir İyi akşamlar (Aygül Dursun)

Kitabın Yazarı Mark Twain Kimdir?

Mark Twain (asıl adı Samuel Langhorne Clemens) 1835'te ABD'nin Missouri eyaletine bağlı çok küçük bir köy olan Florida'da doğdu. Dört yaşındayken Clemens ailesi başka bir küçük köye, Mississippi ırmağı kıyısındaki Hannibal'e yerleşti. Esnaflık ve avukatlık yaparken politikaya atılan babası on bir yaşındayken ölünce Samuel okuldan ayrılıp bir matbaada çırak olarak çalışmak zorunda kaldı. Ardından ağabeyinin çıkardığı Hannibal Journal adlı yerel gazetede dizgiciliğe başladı. Aynı gazeteye ve Boston'da çıkan mizah dergisi The Carpet-Bag'e mizah yazıları yazdı. Dizgicilikten sıkılınca dört yıl boyunca Mississippi nehrinde çalışan buharlı gemilerden birinde kaptanlık yaptı. Abisiyle batıya gitti; gazete muhabiri olarak çalışmaya başladı. Mark Twain adını ilk kez 1863'te mizahi bir gezi yazısında kullandı. 'Mark Twain' (İngilizcede 'ikiyi işaretle') geminin dibe oturmaması için gerekli su derinliğini ölçen bir gemici terimiydi. 1867'de ilk kitabı The Celebrated Jumping Frog of Calaveras County(Calaveras İlinin En Hızlı Sıçrayan Kurbağası) yayımlandı. 1870'te kısa ve özlü bir biçimde yaptığı konuşmalarıyla ününü tazeledi. Aynı yıl evlenerek Connecticut'ta Hartford'a yerleşti, üç kızı oldu. Çocuklar ve gençlere yönelik en iyi romanlardan biri sayılan Tom Sawyer'ın Maceraları'nın ardından başyapıtı Huckleberry Finn'in Maceraları'nı yazdı. 1880'lerde bir dizgi makinesine yatırım yaptı ama iflas etti. Kitaplarının geliri ve birçok ülkede yaptığı konuşmalarla borçlarını ödeyebildi. 1906'da başladığı otobiyografisini bitiremeden öldü.

Başlıca yapıtları: Tom Sawyer'ın Maceraları (1876); Huckleberry Finn'in Maceraları (1884); Adem ile Havva'nın Cennet Günlüğü (1905); Çalınan Taç(1881), Yurtdışında Bir Serseri (1880) , Mississippi'de Yaşam (1883).

Mark Twain Kitapları - Eserleri

  • Tom Sawyer’ın Maceraları
  • Adem'le Havva'nın Güncesi ve Seçme Öyküler
  • Prens ve Dilenci
  • Huckleberry Finn'in Maceraları
  • Seçme Öyküler
  • Çift Taraflı Bir Dedektif Hikayesi

  • Garip Bir Rüya
  • Küçük Kızlara Öğütler
  • İnsan Nedir?
  • Kral Arthur'un Sarayında Connecticutlı Bir Yankee
  • Beyaz Fil
  • Ahmak Wilson'ın Trajedisi
  • Türkiye Seyahati

  • Lanetlenmiş İnsan Irkı İçin Bir Rehber
  • Bir Cinayet, Bir Sır, Bir Evlilik
  • Jean D'arc
  • İnsan, Kendinde Olmayanı Arar
  • Mastürbasyon İlmi Üzerine
  • Bir Kesitle - Kaptan Stormfield’ın Cenneti Ziyareti
  • Bir Atın Hikayesi

  • Mississippi'de Hayat
  • Bir Köpeğin Hikayesi
  • Gizemli Yabancı
  • The £ 1,000,000 Bank Note
  • How To Tell a Story And Others
  • Eskimo Kızının Aşkı
  • The Jumping Frog

  • Shakespeare Öldü Mü?
  • Kip Kardeşler
  • Sığır Sözleşmesi
  • Balina Avcıları
  • Tom Sawyer Abroad & Tom Sawyer Detective
  • The $30,000 Bequest and Other Stories
  • Hadleyburg'ü Yozlaştıran Adam

  • Eve's Diary
  • Yalan Söyleme Sanatı
  • Those Extraordinary Twins
  • Prens Oleomargarin’in Aşırılması
  • Tom Sawyer Uzaklarda
  • Şuursuz İntihal
  • Define Avcısı Tom

  • Palm Sokağı Çocukları
  • The Innocents Abroad

Mark Twain Alıntıları - Sözleri

  • Kahrettin bu kırgın gönlümü ey merhametsiz dünya. (Huckleberry Finn'in Maceraları)
  • “Anne, ben diğer çocuklardan farklı mıyım?” (Çift Taraflı Bir Dedektif Hikayesi)
  • Hayatta ihtiyacınız olan iki şey kendine güvenmek ve başkalarına aldırış etmemektir. Bu ikisinin ardından başarılı olmak kesindir. (Garip Bir Rüya)
  • Cennete iklimi, cehenneme sosyal çevresi için gidin (Yalan Söyleme Sanatı)
  • Dünyada uzanlatımın hileleri ve aldatmacalarında deneyimli olmayan bir dinleyici kitlesinin zihinsel aygıtını bulandırmak, inançları altüst etmek ve duyguları karmakarışık duruma getirmek için, ikna edici bir konuşmadan daha iyi bir şey yoktur. (Seçme Öyküler)
  • “Silahlar ulusların korunması için değil, köleleştirilmesi için icat edilmiştir.” (Lanetlenmiş İnsan Irkı İçin Bir Rehber)

  • Günün birinde Mark Twain, Alexander Graham Bell adlı bir mucitle tanıştı. Bell, icat ettiği telefon adlı filete para yatırması için Twain'i. ikna etmeğe çalıştı. Mark Twain, Bell'le alay etti. Bir insanın oturduğu yerden, kilometrelerce ötedeki arkadaşıyle konuşabilmesi fikri pek tuhafına gitmişti. O, Bell'e uyup 500 dolarlık telefon şirketi tahvilâtı satın almış olsaydı, bugün varislerinin elinde birkaç milyonluk bir servet bulunacaktı. (Sığır Sözleşmesi)
  • "Hiç kimse duymuyormuş gibi şarkını söyle. Hiç incinmemişsin gibi aşık ol. Hiç kimse izlemiyormuşçasına dans et ve dünya cennetmiş gibi yaşa." (İnsan, Kendinde Olmayanı Arar)
  • İnsan, bir bukalemundur. Doğasının kanunu gereği, yaşadığı yerin rengini alır. Çevresindeki etkiler onun tercihlerini, nefret ettiklerini, siyasi görüşünü, beğendiklerini, ahlakını, dinini yaratır. (İnsan Nedir?)
  • “Bir çocuk olmamayı dilerdim, o zaman şokları daha kolay kaldırabilirdim.” (Çift Taraflı Bir Dedektif Hikayesi)
  • Çok az konuşuyor. Belki de kafasının pek çalışmadığını belli etmekten çekiniyordur. (Adem'le Havva'nın Güncesi ve Seçme Öyküler)
  • ''Eğilimlerimizin ve heveslerimizin nasıl yönleneceğini belirleyen şey içinde yetiştirildiğimiz ortamdır.'' (Shakespeare Öldü Mü?)
  • kederli ulak haberi götürdü ve kendisini duymayan kulaklara yalandan teslim etti. (Bir Köpeğin Hikayesi)

  • "Ekim: Borsaya yatırım yapmak için en tehlikeli aylardan biri. Diğer tehlikeli aylar ise Temmuz, Ocak, Eylül, Nisan, Kasım, Mayıs, Mart, Haziran, Aralık, Ağustos ve Şubat'tır." Ahmak Wilson'ın Takvimi (Ahmak Wilson'ın Trajedisi)
  • .. çok kısa bir yaşam sürdü ama dolu dolu yaşadı.. (Prens ve Dilenci)
  • Bir öğünde mi yoksa bir günde mi yer, taze bulursa kaç tane yer? "Taze olup olmadığına bakmaz, bir öğünde beş insanı yiyebilir." (Bir Köpeğin Hikayesi)
  • Michelangelo ve diğer Eski Ustalar -Eski Ustalar bir kısaltma, bir hülasadır- da benzer bir dil kul­lanmışlardır. Michelangelo Papa İkinci Julius'a şöyle demiştir: "Kendini ihmal etmek asilce bir harekettir, kişisel gelişim yararlıdır, kendine hakim olmak er­kekçedir, ama gerçekten büyük ve esin kaynağı olan ruhlar için kendine zarar verme ile karşılaştırıldığında bunlar basit ve tatsız kaçar." (Mastürbasyon İlmi Üzerine)
  • İnsan bir bukalemundur; doğasının yasası gereği, bulunduğu yerin rengini alır. (İnsan Nedir?)
  • “Sen hiç de çok kötü bir adam değilsin. Git, kendini ıslah et!” (Seçme Öyküler)
  • Terbiye dediğimiz şeyin en yüksek mükemmellik mabedi, temelinden kubbesine kadar yalnızca zarif, iyi niyetli, bencillikten uzak yalanlardan kurulmuştur. (Yalan Söyleme Sanatı)

Yorum Yaz