Hobbit - J. R. R. Tolkien Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Hobbit kimin eseri? Hobbit kitabının yazarı kimdir? Hobbit konusu ve anafikri nedir? Hobbit kitabı ne anlatıyor? Hobbit kitabının yazarı J. R. R. Tolkien kimdir? İşte Hobbit kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

  • 11.03.2022 06:00
Hobbit - J. R. R. Tolkien Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap Künyesi

Yazar: J. R. R. Tolkien

Çevirmen: Gamze Sarı

Orijinal Adı: The Hobbit

Yayın Evi: İthaki Yayınları

İSBN: 9789752733732

Sayfa Sayısı: 336

Hobbit Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Bir İngiliz Edebiyatı Profesörü olan J.R.R. Tolkien bundan yaklaşık yetmiş yıl kadar önce dünyaya bir kitap hediye etti. Bu kitapla birlikte insanlar ilk defa hobbit denen ahaliyle karşılaşıyordu. Cücelerden bile kısa boylu, yemeye, içmeye ve eğlenmeye düşkün, iyi yürekli, mutlu ve kendi küçük köylerinde her tür maceradan uzak yaşayan bir ahaliydi hobbitler. Ta ki büyücü Gandalf onları ziyaret edene kadar.

"Hobbit", diğer hobbitlerden aslında hiç de farklı olmayan bir hobbitin, Bilbo Baggins’in fantastik maceralarından oluşuyor. Bilbo Baggins, büyücü Gandalf ve cücelerle birlikte, cücelerin hazinesini kötü ejderha Smaug’dan geri almak için aslında hiç de istemediği bir yolculuğa çıkar. Ama yine de hobbitin içinde henüz keşfedemediği maceracı bir yan vardır ve yolculuk ilerledikçe Bilbo Baggins kendi cesaretinin ve gücünün farkına varmaya başlar.

Tolkien’in aslında çocuklar için kaleme aldığı "Hobbit", çok geçmeden yetişkinlerden, özellikle de 60’ların asi gençliğinden büyük ilgi gördü. Bunun üzerine Tolkien hobbitlerin, elflerin, cücelerin ve insanların goblinler, troller, kurtlar ve her tür kötü ve çarpık yaratıkla olan mücadelesini anlatmaya devam ederek "Yüzüklerin Efendisi"ni yarattı. Bugün "Hobbit"le birlikte "Yüzüklerin Efendisi" fantastik edebiyatın kült eserleri arasında yer alıyor.

Hobbit Alıntıları - Sözleri

  • “Daha çoğumuz yemeğe, neşeye ve şarkıya saklanan altınlardan daha fazla değer verse idi, dünya daha neşeli olurdu.”
  • Keşke biz diye bir şey olsaydı: Yapayalnız olmak korkunç.
  • "Aradığında çoğu zaman birşey bulduğun doğrudur ama bu her zaman peşinde olduğun şey değildir."
  • "Biz! Keşke biz diye bir şey olsaydı: Yapayalnız olmak korkunç."
  • Daha çoğumuz yemeğe, neşeye ve şarkıya; saklanan altınlardan daha fazla değer verseydi, dünya daha neşeli olurdu.
  • "Kanatlarınızın altındaki rüzgar sizi güneşin yelken açtığı ve ayın ayak bastığı yerlere taşısın."
  • Ben açlıktan öldüm öleceğim.
  • …sessizlik o kadar koyuydu ki, üstlerine eğilip kulak kabartan ağaçların altında ayaklarından güm güm sesler geliyor gibiydi
  • Üstelik sefil bir haldeydi, yalnızdı ve kaybolmuştu.
  • "Gri bulutların ardında bir yerde güneş batmış olmalıydı..."
  • "Keşke biz diye bir şey olsaydı: Yapayalnız olmak korkunç."
  • “Her gün aynı evi soyup duran ama asla kaçamayan bir soyguncu gibiyim.”
  • Nereye bu ağır yükle Böyle kederli ve üzgün yürekle ?
  • “Kayboldum ve bulunmak istiyorum.”

Hobbit İncelemesi - Şahsi Yorumlar

Gittik ve Döndük: “Topraktaki bir oyukta bir hobbit yaşardı.” J.R.R Tolkien fantastik ve macera türünde önde gelen isimlerden biridir demeyeceğim bana göre en önde geleni çünkü. Öncelikle fantastik türde macera romanları seviyorsanız, farklı dünyalar keşfetmek istiyorsanız tam size göre diyebilirim. Lakin bu alana çok fazla ilgi duymayan biri iseniz ‘Orta Dünya’ hayranlarını üzecek yorumlar yapabilirsiniz. Yorumlamadan önce şunu belirtmek isterim ki Tolkien’in diğer kitaplarının da (seriyi yakalayacak kadar) bir kısmını okudum, filmlerini izledim ve bu kitabını da ikinci okuyuşum, sıkı da bir hayranıyım. Filmleri bana göre biraz senaryo olarak uzatılmak amacıyla abartılmış. Bu yüzden ben kitabını daha çok sevenlerdenim ancak elbette tam tersi bir görüş de mevcut. Zaten yüzüklerin efendisine bağlamak amacıyla filmi bu şekilde de yapmaları gerekirdi diye düşünüyorum. İçerik olarak değerlendirmemi tarafsız yazmaya çalışacağım ancak ne kadar tarafsız olur emin değilim. Şiddetle tavsiye ettiğim bir seri başlangıç kitabı diyebilirim. Aslında daha öncesini anlatan kitapları var ancak seriye başlamak ve diğer kitapları daha sağlıklı anlamak amacıyla bu kitaptan başlamanızı tavsiye ederim. Çünkü diğer kitaplar biraz daha ağır. Karakterler fazla ve giriş yapmak için uygun değil maalesef. Hobbit sakince akan bir ırmakla akıntıya kapılıp gidebileceğiniz yumuşacık bir yolculuk yapabileceğiniz bir kitap. Tam bir masal havasında sürüp gidiyor ve elinizden bırakmak istemiyorsunuz. Kolaylıkla birkaç günde bitirip, gülümseyerek kapatabilirsiniz kitabı. Çocuk masalı edasında başlayıp, diğer kitaplarla ciddi macera romanlarına dönüyor seri. İçerik olarak; Orta Dünya’ya çok yumuşak bir giriş yapıyorsunuz, kendinize bir Hobbit kovuğunda, ufacık bir yer bulup sığınıyorsunuz ancak bu uzun sürmüyor çünkü sizi bir grup cüce ve tatlı bir büyücü maceraya ikna ediyor. Önünüzde sizi bekleyen, sert kayalıklar, troller, hareket eden dağlar, goblinler, warglar, elfler, efsunlu ormanlar, derideğiştirenler, ejderhalar ve daha niceleri var. Adım adım macera içine çekiyor insanı. Çaresiz kalıyor, seviniyor, açlık yaşıyor, dostluğu paylaşıyorsunuz. Kitabın en sevdiğim yanı, insana en önemsiz görünen en küçük yaratığın bile dünyada işlevi ve görevi olduğunu, küçük şeylerden büyük şeyler beklersen de büyük mucizelere tanık olacağını hissettirmesi. İçimi hep bu duygu ile doldurdu ve bu kitabı düşünürken gülümsemediğim bir an bile olmadı. Dilerim aynı keyfi sizde alırsınız. (Begüm)

Okumam biraz uzun sürdü sebebi ne bilmiyorum. Tolkien'den ilk önce Yüzük Kardeşliği'ni okumaya çalışmıştım ama o kitabın içine girmek beni çok zorlamıştı. Hobbit, Yüzük Kardeşliği'ne göre çok daha rahat içine girebileceğiniz bir kitap. Masalsı bir anlatıma sahip zaten, okurken içindeki cümlelerden ateş başında birinin hikaye anlattığı hissine kapılıyorsunuz. Kitabı bitirdiğimde gerçekten hayran kaldım. Bu hissi nasıl tarif edebilirim bilmiyorum ama çok çok ÇOK güzel bir kitap okuduğumun farkındaydım. Bir daha bu tadı verebilecek bu kadar kaliteli bir kitap bulabilir miyim, bu kadar kaliteli bir yazarla karşılaşabilir miyim hiç bilmiyorum. En kısa sürede tüm Tolkien kitaplarını okumak istiyorum. (Melikelos)

Tolkien mitolojiye hayran biriymiş ve mitolojik hikayelerde eksik kaldıklarını düşündüğü için Orta Dünya fantastik evrenini kuruyor.(dil bile icat ediyor) Kuzeye karşı büyük bir saygı ve beklenti içinde olan Tolkien, ün kazandıktan, kitapları çevrilmeye başladıktan sonra bile; iyiliye, şana, merhamete olan bağlılığından dolayı başta kitabın (Hobbit) Almancaya çevrilmesini istemiyor. Hitlerin faşizan Almanyası'nı lanetliyor ve Hitler için ''lanet olası kara cahil'' yorumunda bulunuyor. Kitap ve film kıyaslaması yapacak olursam. Alışılagelmiş olan kitaptaki karakter çokluğundan dolayı filmde bazı karakterlerin eksik olmasını normal karşılarız. Lakin Hobbit filminde bu genellemenin yanında filme eklenmiş, kitapta adı geçmeyen karakterler ve sahneler var. Baggins ve cücelerin bu kadar maceralarla dolu yolculuğunda bu tarz bir ekleme ne denli gerekliydi bilemiyorum. 90'lar jenerasyonu olarak tabi ki Hobbit, çocuğumun okuyacağı (muhtemelen zorlamamla) kitaplardan biri olacak. (Ebru)

Hobbit PDF indirme linki var mı?

J. R. R. Tolkien - Hobbit kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Hobbit PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı J. R. R. Tolkien Kimdir?

John Ronald Reuel Tolkien (3 Ocak 1892 - 2 Eylül 1973), İngiliz yazar, şair, filolog ve profesör unvanlı akademisyen. Uzmanlık alanı Anglo-Saxon Dili ve Edebiyatıdır. Hobbit, Yüzüklerin Efendisi ve Silmarillion gibi fantastik kurgu eserleriyle tanınır.

Hayatı

İngiliz sömürgesi olan Güney Afrika'nın Bloemfontein şehrinde doğdu. Ronald'ın babası Arthur Tolkien banka müdürü idi. İngiltere Birminghamlı olan aile kendilerine yeni bir hayat kurmak amacıyla Güney Afrika'ya yerleşmişti. Fakat iklimin getirdiği olmusuzluklar kısa zamanda anne Mabel'i Ronald'i ve küçük kardeş Hilary'i de alıp İngiltere'ye dönmeye itti. Aile bir süre sonra baba Arthur'un da dönmesi ile eski günlerine kavuşmayı umuyordu. Fakat 15 Şubat 1896'da Güney Afrika'dan Arthur'un ölüm haberi geldi. Bunun üzerine Mabel çocukları alıp küçük bir köy olan Sarehole'a yerleşti. Bu köy Ronald'da derin etkiler bırakacak, ömrünün kısa bir süresini burada geçirmesine rağmen hayallerinde yarattığı Hobbit diyarı Shire ile defalarca Sarehole'u ziyaret edecekti. Sarehole'da Tolkien'i etkileyen sadece yemyeşil doğa değildi. Köy yakınındaki Moseley Bataklığı, kardeşi Hillary ile her zaman oynamaya gittikleri Cole Bank Road değirmeni ve devamlı kendilerini kovaladığı için "Beyaz Ogr" adını taktıkları değirmencinin oğlu da Ronald üzerinde derin izler bıraktı.

Ronald, Birmingham'daki King Edward's Okulu'na başlayınca aile bir kez daha taşınmak zorunda kaldı. Ronald yeni taşındıkları Olver Road'a yakın olan St. Philips okuluna verildi. Bir yıl sonra burs kazanınca tekrar King Edward's Okulu'na dönen Ronald birkaç yıl sonra (1904 yılında) da şeker hastalığı yüzünden annesi Mabel'i kaybetti. Bunun üzerine çocuklar teyzeleri Beatrice'in yanına gitti ve Peder Francis Morgan'ın gözetimine verildi. King Edward's Okulu'nda iken Ronald'ın dillere büyük yatkınlığı olduğu ortaya çıktı ve bu dönemde Ronald kendine ait bir dil tasarlamaya başladı. Böylece Elf dillerinin temelleri atıldı.

Çocukluktan delikanlılık yıllarına geçerken oturdukları Birmingham kentinde Ronald'ı etkileyen iki büyük yapı vardı. 29 metrelik Perrott's Folly kulesi o yıllara göre olağanüstü büyüklüğü ile Ronald'ın beynine kazınmıştı. 1758 yılında John Perrott tarafından yapılan bu kule tuhaf mimarisi ile "Perrott'un divaneliği" ismini almıştı. Hemen bu kulenin yanında ise bir başka kule vardı. Ve bu iki kule daha sonra yazacağı Yüzüklerin Efendisi için esin kaynağı oldu. Ronald'ın gençlik yıllarına dair bir diğer önemli not ise Gamgee ismi ile o yıllarda tanışmış olmasıdır. Bu yerel pamuk markası Gamgee, Ronald'ı etkilemiş olmalı ki Frodo'nun sadık dostu Sam'e bu soyadını vermiştir.

16 yaşındayken hayatını değiştirecek bir olay oldu ve hayattaki tek gerçek aşkı olan Edith ile tanıştı. Fakat Peder Morgan iki gencin görüşmelerini yasakladı. 1911 yılında Tolkien klasik diller eğitimi almak için Exeter Koleji'ne gitti ve 21 yaşını doldurduğunda hiçbir zaman unutamadığı Edith'i buldu (Söylenir ki Edith ormanda dolaştıkları bir gün onun için dans etmiş ve bu dans genç Tolkien'i çok etkilemiştir). Gençler 22 Mart 1916'da evlendiler. Üstelik Tolkien onu ikinci kez bulduğunda Edith bir başkası ile nişanlıydı.

Bu arada I. Dünya Savaşı başlamıştır. Kısa bir süre sonra Tolkien de orduya katıldı ve Fransa cephesinde savaştı. İki yakın dostunu bu savaşta kaybeden Tolkien çok yakınında patlayan bir bomba yüzünden İngiltere'ye geri döndü. Fakat savaş bu genç insan üzerinde unutulmaz etkiler bırakmıştır. Savaş bittiğinde Oxford English Dictionary'de iş bulan Tolkien, savaştan döndükten sonra hayatının büyük bir kısmını Oxford'da geçirdi. 1945 yılında Oxford'da profesör olmasına kadar geçen zaman içerisinde 4 çocuk sahibi oldu. Bu süre içerisinde devasa hayal dünyası Orta Dünya'yı oluşturmaya devam edti. Bir çeviri olan ilk kitabı Sir Gawain and The Green Knight yayınlandı. Entelektüel bir topluluk olan "Inklings"i yakın dostu C.S. Lewis ile kurdu ve 1937 yılında Hobbit'i yayınldı. Roman hem olumlu hem de olumsuz tepkiler aldı. Bazıları, Oxford'da profesör olan Tolkien'den nasıl olup da bir masal kitabı çıktığını sorduyordu. Ama olumsuz eleştiriler bir işe yaramadı ve Hobbit kısa zamanda popüler oldu.

Hobbit, aslında, Yüzüklerin Efendisi serisinin başlangıcıdır. Orta Dünya ilk kez bu kitapta okuyucuların karşısına çıkar. Bundan sonra Tolkien Yüzüklerin Efendisi (The Lord Of The Rings) için çalışmaya başlar.

29 Kasım 1971'de karısı Edith vefat eder. Tolkien bunun üzerine sadece iki yıl yaşayabilir ve 2 Eylül 1973'de Kraliçe'den krallığın en önemli nişanlarından biri olan Commander of the Order of the British Empire (CBE) ünvanını almasından kısa bir süre sonra 81 yaşında İngiltere'nin Bournemouth şehrinde ölür.

J. R. R. Tolkien Kitapları - Eserleri

  • Hobbit
  • Yüzüklerin Efendisi - Yüzük Kardeşliği
  • Yüzüklerin Efendisi - İki Kule
  • Yüzüklerin Efendisi - Kralın Dönüşü
  • Silmarillion
  • Yüzüklerin Efendisi
  • Hurin'in Çocukları
  • Roverandom
  • Beren and Lúthien
  • Tom Bombadil’in Maceraları
  • Güç Yüzüklerine Dair
  • Ham'li Çiftçi Giles
  • Büyük Wootton Demircisi
  • Kullervo'nun Hikayesi
  • Gondolin'in Düşüşü
  • Tehlikeli Diyardan Öyküler
  • Masallar
  • Peri Masalları Üzerine
  • Kayıp Öyküler Kitabı 1
  • Noel Baba'dan Mektuplar
  • Sigurd ile Gudrun Efsanesi
  • Tolkien Mirası
  • Kayıp Öyküler Kitabı 2
  • Hobbit
  • Beowulf
  • The Hobbit The Lord Of The Rings Boxed
  • Sir Gawain and the Green Knight, Pearl and Sir Orfeo
  • Morgoth's Ring
  • Leaf by Niggle
  • The Fall of Arthur
  • Sauron Defeated
  • The Return of the Shadow
  • The Lays of Beleriand
  • The Treason of Isengard
  • The War Of The Ring
  • The Nature of Middle-earth
  • The Letters of J.R.R Tolkien
  • A Secret Vice
  • The Lay of Aotrou and Itroun
  • The Monsters and Critics
  • The Road Goes Ever On: A Song Cycle
  • Bilbo's Last Song
  • The War Of The Jewels
  • The Lost Road
  • The Peoples of Middle-earth
  • Mr. Bliss
  • Tree and Leaf
  • Finn and Hengest
  • The Shaping of Middle-Earth
  • The End of the Third Age

J. R. R. Tolkien Alıntıları - Sözleri

  • Sevgi buysa, al bunu benden ne olur, çok can yakıyor... Demek sevgin gerçekmiş.. (The Hobbit The Lord Of The Rings Boxed)
  • Keşke biz diye bir şey olsaydı: Yapayalnız olmak korkunç. (Hobbit)
  • uzun zamandır yabancılaştırılmış olsa da, İnsan ne tamamen kaybedilmiş ne de tamamen değiştirilmiştir (Peri Masalları Üzerine)
  • Philology has been dethroned from the high place it once had in this court of inquiry. Max Muller’s view of mythology as a ‘disease of language’ can be abandoned without regret. Mythology is not a disease at all, though it may like all human things become diseased. You might as well say that thinking is a disease of the mind. It would be more near the truth to say that languages, especially modern European languages, are a disease of mythology. But Language cannot, all the same, be dismissed. The incarnate mind, the tongue, and the tale are in our world coeval. The human mind, endowed with the powers of generalisation and abstraction, sees not only green-grass, discriminating it from other things (and finding it fair to look nupon), but sees that it is green as well as being grass. But how powerful, how stimulating to the very faculty that produced it, was the invention of the adjective: no spell or incantation in Faerie is more potent. And that is not surprising: such incantations might indeed be said to be only another view of adjectives, a part of speech in a mythical grammar. The mind that thought of light, heavy, grey, yellow, still, swift, also conceived of magic that would make heavy things light and able to fly, turn grey lead into yellow gold, and the still rock into swift water. If it could do the one, it could do the other; it inevitably did both. When we can take green from grass, blue from heaven, and red from blood, we have already an enchanter’s power - upon one plane; and the desire to wield that power in the world external to our minds awakes. It does not follow that we shall use that power well upon any plane. We may put a deadly green upon a man’s face and produce a horror; we may make the rare and terrible blue moon to shine; or we may cause woods to spring with silver leaves and rams to wear fleeces of gold, and put hot fire into the belly of the cold worm. But in such ‘fantasy’, as it is called, new form is made; Faerie begins; Man becomes a sub-creator. (The Monsters and Critics)
  • "Endure your trouble today. Bear up and be the man I expect you to be" (Beowulf)
  • Bazıları yaprağı havada yakalamanın mutlu bir gün, mutlu bir ay, hatta on iki mutlu ay getirdiğini söyler. (Tom Bombadil’in Maceraları)

  • “Şelaleler dökülürken bile Nihayetsiz akan sulara boyun eğmez. Nasıl ki usta bir şarkıcı Bütün bildiklerini harcayıncaya kadar söylemez.” (Kullervo'nun Hikayesi)
  • Olayarın gidişatı Giles'a büyük bir zevk veriyordu. Köpeğine de. Vaat edilen kamçıları hiç yemedi. Giles kendine göre adil bir adamdı, içten içe Garm'ın da olaylardaki rölünü kabul ediyordu, ama bunu dile getirecek kadar da ileri gitmiyordu. Canı istediğinde köpeğe sert sözler ve sert nesneler fırlatıyordu, ama pek çok küçük geziye de göz yumuyordu. Garm yürüyüşe çıktığında daha uzaklara gitmeye başladı. Çiftçi daha çalımlı yürüyordu ve şans yüzüne güldü. Güz ve kış başı iyi geçti. Her şey yolunda gidiyor gibiydi -ta ki ejderha gelene kadar. (Tehlikeli Diyardan Öyküler)
  • . Gölge sadece küçük ve geçici bir şeydi. Erişemeyeceği her zaman ışık ve yüksek güzellik vardı. ... (The Return of the Shadow)
  • † I am not Gandalf, being a transcendent Sub-creator in this little world. As far as any character is 'like me' it is Faramir – except that I lack what all my characters possess (let the psychoanalysts note!) Courage. (The Letters of J.R.R Tolkien)
  • “Sadık bir yüreğin asi bir dili olabilir.” (Yüzüklerin Efendisi - İki Kule)
  • Elinde bitmesi gereken epey resim vardı; çoğu onun yeteneklerine göre fazla büyük ve iddialıydı. Niggle ağaçtan çok yaprak resmedebilen türden bir ressamdı. Tek bir yaprak üzerinde uzun uzun çalışır, şeklini, rengini , kenarlarından parıldayan çiy damlalarını yakalamaya uğraşırdı. Buna rağmen , her bir yaprağın farklı, ancak aynı tarzda resmedilmiş olduğu koca bir ağaç çizmek de isterdi. (Tehlikeli Diyardan Öyküler)
  • "Çok az kişi sonuna gelmeden yolun onları nereye götüreceğini görebilir. " (Yüzüklerin Efendisi - İki Kule)

  • "Önümüze konulan çorbayla tatmin olmalı ve içinde kaynatılmış olan öküzün kemiklerini görmeyi arzu etmemeliyiz." (Peri Masalları Üzerine)
  • "Önümüze konan çorbayla iktifa edip kaynatılıp özü çıkartılmış olan öküzün kemiklerini görmeyi arzu etmemeliyiz." (Kullervo'nun Hikayesi)
  • I don't much approve of The Hobbit myself, preferring my own mythology with its consistent nomenclature...to this rabble of Eddaic-named dwarves out of Völuspá, newfangled hobbits and gollums (invented in an idle hour) and Anglo-Saxon runes. (Sigurd ile Gudrun Efsanesi)
  • Ama ileri bakan biri şunu görmeli: hiçbir şey eskisi gibi kalmayacak. (Hurin'in Çocukları)
  • "Ama Sauron, daima haindi." (Güç Yüzüklerine Dair)
  • Bayağı yalanlar iltifat sayılalıberi mutlu bir dünya olmadı asla. (Büyük Wootton Demircisi)
  • "Öyle işler vardır ki, sonu karanlık bile olsa, bu işlere başlamak, yapmayı reddetmekten daha iyidir." (Yüzüklerin Efendisi - İki Kule)

Yorum Yaz