Haziranda Ölmek Zor - Hasan Hüseyin Korkmazgil Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Haziranda Ölmek Zor kimin eseri? Haziranda Ölmek Zor kitabının yazarı kimdir? Haziranda Ölmek Zor konusu ve anafikri nedir? Haziranda Ölmek Zor kitabı ne anlatıyor? Haziranda Ölmek Zor PDF indirme linki var mı? Haziranda Ölmek Zor kitabının yazarı Hasan Hüseyin Korkmazgil kimdir? İşte Haziranda Ölmek Zor kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

Kitap Künyesi
Yazar: Hasan Hüseyin Korkmazgil
Yayın Evi: Bilgi Yayınevi
İSBN: 9789754942590
Sayfa Sayısı: 336
Haziranda Ölmek Zor Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
Hasan Hüseyin Korkmazgil’in 2 Haziran 1970 yılında kaybettiğimiz “Orhan Kemal’in güzel anısına” yazdığı “Haziranda Ölmek Zor” şiiriyle, Orhan Kemal’in insanlık tarihinin gelişimi adına yaptığı ilerici katkılarından dolayı saygıyla anıyoruz. Ayrıca şair, şiirin başında “Orhan Kemal’in güzel anısına” demesine rağmen şiirde, 3 Haziran’da Nazım Hikmet’i kaybetmemizi de dile getirerek büyük bir saygıyla anar.
“Orhan Kemal’in güzel anısına”
işten çıktım
sokaktayım
elim yüzüm üstümbaşım gazete
sokakta tank paleti
sokakta düdük sesi
sokakta tomson
sokağa çıkmak yasak
sokaktayım
gece leylâk
ve tomurcuk kokuyor
yaralı bir şahin olmuş yüreğim
uy anam anam
haziranda ölmek zor!
havada tüy
havada kuş
havada kuş soluğu kokusu
hava leylâk
ve tomurcuk kokuyor
ne anlar acılardan/güzel haziran
ne anlar güzel bahar!
kopuk bir kol sokakta
çırpınıp durur
çalışmışım onbeş saat
tükenmişim onbeş saat
acıkmışım yorulmuşum uykusamışım
anama sövmüş patron
ter döktüğüm gazetede
sıkmışım dişlerimi
ıslıkla söylemişim umutlarımı
susarak söylemişim
sıcak bir ev özlemişim
sıcak bir yemek
ve sıcacık bir yatakta
unutturan öpücükler
çıkmışım bir kavgadan
vurmuşum sokaklara
sokakta tank paleti
sokakta düdük sesi
sarı sarı yapraklarla birlikte sanki
dallarda insan iskeletleri
asacaklar aydemir’i
asacaklar gürcan’ı
belki başkalarını
pis bir ota değmiş gibi sızlıyor genzim
dökülüyor etlerim
sarı yapraklar gibi
asmak neyi kurtarır
sarı sarı yaprakları kuru dallara?
yolunmuş yaprakları
kırılmış dallarıyla
ne anlatır bir ağaç
hani rüzgâr
hani kuş
hani nerde rüzgârlı kuş sesleri?
asılmak sorun değil
asılmamak da değil
kimin kimi astığı
kimin kimi neden niçin astığı
budur işte asıl sorun!
sevdim gelin morunu
sevdim şiir morunu
moru sevdim tomurcukta
moru sevdim memede
ve öptüğüm dudakta
ama sevmedim, hayır
iğrendim insanoğlunun
yağlı ipte sallanan morluğundan!
neden böyle acılıyım
neden böyle ağrılı
neden niçin bu sokaklar böyle boş
niçin neden bu evler böyle dolu?
sokaklarla solur evler
sokaklarla atar nabzı
kentlerin
sokaksız kent
kentsiz ülke
kahkahanın yanıbaşı gözyaşı
işten çıktım
elim yüzüm üstümbaşım gazete
karanlıkta akan bir su
gibi vurdum kendimi caddelere
hava leylâk
ve tomurcuk kokusu
havada köryoluna
havada suçsuz günahsız
gitme korkusu
ah desem
eriyecek demirleri bu korkuluğun
oh desem
tutuşacak soluğum
asmak neyi kurtarır
öldürmek neyi
yaşatmaktır önemlisi
güzel yaşatmak
abeceden geçirmek kıracın çekirgesini
ekmeksiz yuvasız hekimsiz bırakmamak
ah yavrum
ah güzelim
canım benim / sevdiceğim
bitanem
kısa sürdü bu yolculuk
n’eylersin ki sonu yok!
gece leylâk
ve tomurcuk kokuyor
uy anam anam
haziranda ölmek zor!
nerdeyim ben
nerdeyim ben
nerdeyim?
kimsiniz siz
kimsiniz siz
kimsiniz?
ne söyler bu radyolar
gazeteler ne yazar
kim ölmüş uzaklarda
göçen kim dünyamızdan?
asmak neyi kurtarır
öldürmek neyi?
yolunmuş yaprakları
ve kırılmış dallarıyla bir ağaç
söyler hangi güzelliği?
kökü burda
yüreğimde
yaprakları uzaklarda bir çınar
ıslık çala çala göçtü bir çınar
göçtü memet diye diye
şafak vakti bir çınar
silkeledi kuşlarını
güneşlerini:
«oğlum sana sesleniyorum işitiyor musun, memet,
memet!»
gece leylâk
ve tomurcuk kokuyor
üstümbaşım elim yüzüm gazete
vurmuşum sokaklara
vurmuşum karanlığa
uy anam anam
haziranda ölmek zor!
bu acılar
bu ağrılar
bu yürek
neyi kimden esirgiyor bu buz gibi sokaklar
bu ağaçlar niçin böyle yapraksız
bu geceler niçin böyle insansız
bu insanlar niçin böyle yarınsız
bu niçinler niçin böyle yanıtsız?
kim bu korku
kim bu umut
ne adına
kim için?
«uyarına gelirse
tepemde bir de çınar»
demişti on yıl önce
demek ki on yıl sonra
demek ki sabah sabah
demek ki «manda gönü»
demek ki «şile bezi»
demek ki «yeşil biber»
bir de memet’in yüzü
bir de güzel istanbul
bir de «saman sarısı»
bir de özlem kırmızısı
demek ki göçtü usta
kaldı yürek sızısı
geride kalanlara
nerdeyim ben
nerdeyim?
kimsiniz siz
kimsiniz?
yıllar var ki ter içinde
taşıdım ben bu yükü
bıraktım acının alkışlarına
3 haziran ’63’ü
bir kırmızı gül dalı
şimdi uzakta
bir kırmızı gül dalı
iğilmiş üzerine
yatıyor oralarda
bir eski gömütlükte
yatıyor usta
bir kırmızı gül dalı
iğilmiş üzerine
okşar yanan alnını
bir kırmızı gül dalı
nâzım ustanın
gece leylâk
ve tomurcuk kokuyor
bir basın işçisiyim
elim yüzüm üstümbaşım gazete
geçsem de gölgesinden tankların tomsonların
şuramda bir çalıkuşu ötüyor
uy anam anam
haziranda ölmek zor!
1977
Haziranda Ölmek Zor Alıntıları - Sözleri
Haziranda Ölmek Zor İncelemesi - Şahsi Yorumlar
Haziranda Ölmek Zor PDF indirme linki var mı?
Hasan Hüseyin Korkmazgil - Haziranda Ölmek Zor kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Haziranda Ölmek Zor PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.
Kitabın Yazarı Hasan Hüseyin Korkmazgil Kimdir?
Hasan Hüseyin Korkmazgil (d. 1927 - ö. 26 Şubat 1984), toplumcu-gerçekçi şiirin önde gelen temsilcilerinden biri olan Türk şairdir.
1927'de Sivas'ın Gürün ilçesinde doğmuştur. Hasan Hüseyin, Adana Erkek Lisesini 1948'de, Ankara Gazi Eğitim Enstitüsü'nü 1950'de bitirdi. Öğretmenliğe Göksun'da başladı. Siyasi eylemleri gerekçesiyle öğretmenlikten atıldı, tutuklandı, hüküm giydi. 1955-1960 yılları arasında Gürün ve Sivas'ta arzuhalcilik, tabela ve portre ressamlığı, inşaat işçiliği yaptı.
1960'ta İstanbul'a, sonra Ankara'ya yerleşti. Akis dergisinde çalıştı. Bir süre de Forum dergisinin sanat sayfalarını yönetti (1968-1970). Kızılırmak adlı kitabı nedeniyle hakkında komünizm propagandası yaptığı iddiasıyla dava açıldı, 3 yıla mahkûm edildi ve aklandı.
Lise yıllarında şiir yazmaya başlayan Hasan Hüseyin'in ilk şiiri 1959'da Dost dergisinde çıktı. Bu yıllarda mizahi hikâyeleri de yayınlandı. Kavel (1963) adlı kitabı ile 1964 Yeditepe Şiir Armağanı'nı, Kızılkuğu (1971) ile TRT'nin 1970 Sanat Başarı Ödülü'nü, Filizkıran Fırtınası (1981) ile 1981 Ömer Faruk Toprak Şiir Ödülü'nü ve Nevzat Üstün Şiir Ödülü'nü aldı.
Şair 1983'te beyin kanaması geçirdikten sonra bir yıl bitkisel hayatta yaşadı. 26 Şubat 1984'te evinde yaşama gözlerini yumdu. Maltepe Camii'nde kılınan cenaze namazından sonra Karşıyaka Mezarlığı'nda toprağa verildi.
Hasan Hüseyin Korkmazgil'in eşi Azime Korkmazgil'den "Bir Oğlum Olacak Adı Temmuz" şiirinde adı geçen Temmuz Korkmazgil (1965) isimli bir oğlu vardır.
Kaynak: https://tr.wikipedia.org/wiki/Hasan_Hüseyin_Korkmazgil
Hasan Hüseyin Korkmazgil Kitapları - Eserleri
- Acıyı Bal Eyledik
- Haziranda Ölmek Zor
- Acılara Tutunmak
- Kızılırmak
- Kandan Kına Yakılmaz
- Oğlak
- Temmuz Bildirisi
- Kavel
- Filizkıran Fırtınası
- Kelepçemin Karasında Bir Ak Güvercin
- Işıklarla Oynamayın
- Koçero Vatan Şiiri
- Ağlasun Ayşafağı
- Kızılkuğu
- Tohumlar Tuz İçinde
- Made in Turkey
- Öhhööö!
- Bıyıklar Konuşuyor
- Ressamın Bıldırcınları
- Becerikli Çocuğun Düşleri
- Eşeğin Gözyaşları
- Bağdat-Basra Yollarında
- Ormanın Öcü
- Aşıcı Baba
Hasan Hüseyin Korkmazgil Alıntıları - Sözleri
- Ne tabanca ne bıçak seni ben siliverdim dünyadan şu kafamın içinde. (Işıklarla Oynamayın)
- İyi ki bilincindeyim çağımın İyi ki yaşıyorum bütün boyutlarıyla İyi ki sövebiliyorum ağızdolusu. (Acıyı Bal Eyledik)
- yıkıldı duvarlar başıma/ağıtlar örüldü içime/örenler çöktü döşüme dilden dile dolaşan türküye döndüm (Kızılkuğu)
- kavgayı şiiri ve seni çok seviyorum. (Oğlak)
- onbeş yıldır işsizdim onbeş yıldır yoktu yuvam onbeş yıldır sokaksızdım onbeş yıldır aradım bekledim umdum mağaramda (Kandan Kına Yakılmaz)
- Bir fikir ne kadar iyi güzel yüksek olursa olsun iyi ifade edilmedi mi beş para etmez (Bıyıklar Konuşuyor)
- işte dudakların derken bile bir umarsız eskimişlik bir çift ateş güvercin, külrengi bulut bir çift öptüm mü dudaklarını öptüğüm mü güvercinler bulutlar mı ateşler mi öptüğüm? anlamıyorum... (Oğlak)
- Ateşi ateşle söndürmenin aşkına düştüm... (Işıklarla Oynamayın)
- ayrı düşmüş bir eşkıya kırlangıçtı yüreğim (Koçero Vatan Şiiri)
- insan bazan ölümden de güçlü olabiliyor ey dost anaç bir ağaç gibi dinleniyor kaygularım şimdi güneşte aldanmak ne kolay ne temiz ne ilkel allahım (Kızılırmak)
- yoruldu yüreğimde ağlayan çocuk (Ağlasun Ayşafağı)
- herkes çekip gitmiş de bu güzelim dünyadan bir ben kalmışım gibi (Filizkıran Fırtınası)
- çok acılar çektim bağrım eziktir (Kandan Kına Yakılmaz)
- kollarımda uyuttuğum geceler seni göğsüme sığındığım geceler senin (Oğlak)
- biliyorum matarada su torbada ekmek ve kemerde kurşun değil şiir ama yine de matarasında suyu torbasında ekmeği ve kemerinde kurşunu kalmamışları ayakta tutabilir (Oğlak)
- ... yaşamamış yaşlanmışlar açılmadan eskimiş kitaplar gibi ... (Kızılkuğu)
- Ah bir iş bulabilsem!... İş çok diyorlar. Evet, ben de biliyorum, iş çok. İş çok ama, nerde olduğunu bir türlü bilemiyorum. (Öhhööö!)
- biliyorum matarada su torbada ekmek ve kemerde kurşun değil şiir ama yine de matarasında suyu torbasında ekmeği ve kemerinde kurşunu kalmamışları ayakta tutabilir… (Oğlak)
- nedendir bilmiyorum ağlamak istiyorum her şafak ... şafakta mı asmışlar sevdiklerimi ? (Haziranda Ölmek Zor)
- . bozgun gibi birşeydi yüreğimdeki! (Kızılkuğu)