Hayvan Mezarlığı - Stephen King Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Hayvan Mezarlığı kimin eseri? Hayvan Mezarlığı kitabının yazarı kimdir? Hayvan Mezarlığı konusu ve anafikri nedir? Hayvan Mezarlığı kitabı ne anlatıyor? Hayvan Mezarlığı kitabının yazarı Stephen King kimdir? İşte Hayvan Mezarlığı kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...
Kitap Künyesi
Yazar: Stephen King
Çevirmen: Mehmet Harmancı
Orijinal Adı: Pet Cemetery
Yayın Evi: Altın Kitaplar
İSBN: 9789754051520
Sayfa Sayısı: 375
Hayvan Mezarlığı Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
Stephen King'in bu eseri beyazperdeye de aktarıldı. Film, bütün dünyada yankılar yaratmaya devam ediyor.
"Kutsal Mezarlığa gömülen ölüler, kısa sürede yeniden hayata dönerler."
-Bir Kızılderili İnancı-
Dr. Louis Creed ve ailesi eski kızılderili mezarlığındaki ruhların gazabına uğramışlardı... Bunun elbette nedenleri olmalıydı!..
Stephen King okurlarını, doğaüstü olaylarla bezenmiş heyecanların doruğuna götürüyor.
(Arka Kapak)
Hayvan Mezarlığı Alıntıları - Sözleri
- "Bir çocuğun anne babasının söylediği bir yalanı unutabileceğini hiç sanmıyorum."
- İnsan yüreğinin toprağı daha taşlıktır.
- Kimi zaman otururdu ölüm insanla yemeğe
- Bir çocuğun anne babasının söylediği bir yalanı unutabileceğini hiç sanmıyorum.
- Gitmek istediğiniz yerde olması gereken bir insana benziyorsunuz.
- İnsan bugün açan yarın solan kır çiçekleri gibidir , insanın zamanı ancak bir mevsimdir , gelir ve geçer .
- Kediler hayvan dünyasının gangsterleriydi, yasanın dışında yaşarlar ve çoğunlukla da orada ölürlerdi.
- "Gizli bir kapak açılmış da dev bir miksere düşmüş gibiyim..."
- İnsanın kalbinin toprağı daha taşlıdır, diye düşündü.
- " İnsanın kalbinin toprağı daha taşlıdır... Bir insan orada ne yetiştirebilirse onu yetiştirir..."
- İnsanlar cesetleri görmemek için kapalı tabutlara bakıyorlar artık. Herkes ölümü unutmak istiyor sanırım.
- Kadınların iyi sır sakladıkları söylenir, gerçekten de biraz ağzı sıkıdırlar ancak sahiden bir şey bilen bir kadın, bir erkeğin kalbinin içini göremediğini söyleyecektir. İnsanın kalbinin toprağı, bir mezar toprağından cok daha taşlıdır Louis. Kaya tabakası yüzeye çok yakındır. Bir insan orada ne yetistirebilirse onu yetiştirir... "
- Bir yerde normal bir insanın günlük olayların etkisinden kurtulmasının yedi dakika sürdüğünü okumuştu. Bilinçle bilinçaltının yer değiştirmesi için yedi dakika.
- "Ölülerin ölü kalması herkes için daha iyidir."
- Ama kediler oldum olası bağımsız hayvanlardır. Bağımsız ve garip.
Hayvan Mezarlığı İncelemesi - Şahsi Yorumlar
Sınırlarınızı öğrenmeye davetlisiniz.: Dürüst olacağım,eski kız arkadaşım benden bir korku kitabı önermemi istediğinde bu kitabı önermiştim ve ben bu kitabı okumamıştım. Kutsal kelimesinin anlamı nedir ? “Bozulmaması, dokunulmaması, karşı çıkılmaması gereken, üstüne titrenilen” demektir.Ancak Micmac adlı kızıldereli kabilesinin kutsal mezarı bu tanımın tam zıttıydı.Orada uyandırılmaması gereken bir kötülük ve size verdiğini fazlasıyla geri almayı bilen bir gerçeklik vardı. Creed ailesinin yeni taşındıkları evin arkasında böyle bir mekanın bulunduğundan haberi yoktu ve daha sonra başlarına gelecek onca kötülükten de haberleri olmayacaktı. Kitabın konusunu fazla fazla anlatmak istemiyorum çünkü King kitaplarının bir konudan daha fazlasını içerdiğini ve buraya konu hakkında ne yazarsam yazayım yetersiz geleceğini düşünüyorum. Kitabın bize anlatmak istediğine gelecek olursam kesinlikle kitap bize diyordu ki ; “Sen insanoğlusun sınırlarını bil,yerini bil,haddini bil.” Doğanın belirli ve keskin sınırları vardır ; bu sınırlar ihlal edilir ve doğanın yapısı bozulursa ne olur ? Öğrenmek istiyorsanız Creed ailesi ile tanışmanız gerekecek. Kitap hakkındaki düşüncelerime gelecek olursak,kitabın dili oldukça akıcıydı.King bu kitapta farklı bir yazım sanatı kullanmıştı.Bu kitapta önceden okuduğum “Göz” kitabındaki gibi Tanrısal bir bakış açısı ile yazmamıştı.Yazmıştı aslında ama o kadar Tanrısal değildi. Kitaptaki karakterlerin doğallıklarını ve sıradan oluşlarını sevdim.Karakterler o kadar doğaldı ki kendiniz onların yerini rahatlıkla alabiliyorsunuz ve bu hiç sırıtmıyor. Özellikle sevdiğimse tabiki duyguların ve düşüncelerin bize aktarılmasındaki inanılmaz başarı.Louise’in çaresizliğini iliklerinize kadar hissedebiliyorsunuz,Rachael’ın geçmişte yaptıklarından duyduğu pişmanlıksa damarlarınıza zerk ettiriliyor adeta.Peki hep kötü duygular mı var ? Hayır.Louise’in hayatında hiçbir zaman baba sevgisini tatmadığını okuyoruz kitapta; ta ki Jude’a kadar.Jude’un sevgisini korumacalığını ve en önemlisi esrarengizliğini o kadar güzel hissediyoruz ki sanki dört bir yanımız duvarlarla çevrili bir kale gibi oluyor. Bu kitabın yapılmış olan 1989 ve 2019 da yapılmış olan iki adet filmi var.Ben nasılsa filmi izledim kitabı okumam diyenler için yazıyorum bu kısmı.1989 yapımı olan NERDEYSE aynı ancak kitaptan bir o kadar farklı.Filmlerde sadece aileyi ve Jude’u görüyoruz,kitapta ise o kadar çok insan görüyoruz ki; hatta sizi çok şaşırtacak olan biri var ki hiçbir filmde yok.Bu kişiyi söylemeyeceğim ağzınız açık kalacak bu kitabı okurken o kişiyi gördüğünüzde.Filmlerde geçmişten ve o mezarlığın sırrından hiç bahsedilmiyor kitapta ise fazla fazla bahsediliyor. Daha fazla uzatmıyorum gelin okuyun kitabı.Siz de Creed’lere konuk olun ve sınırlarınızı öğrenin. :) (L)
Bir Stephen King kitabı daha bitti. İlk olarak söylemek istediğim şey bu kitaba on puan vermenin veya mükemmel bir kitap olduğunu söylemenin, bu türde gerçek anlamda çok iyi olan kitaplara büyük bir haksızlık olacağı. Hayvan Mezarlığı'nı okumadan önce üç Stephen King kitabı okumuştum: O, 22/11/1963 ve Sadist. İkisini beğenmiş Sadist'te ise hayal kırıklığına uğramış ve okurken sıkılmıştım. Hayvan Mezarlığı'nı okurken de Sadist'te olduğu gibi hissettiğimi söyleyebilirim. İlgi çekici konu, iyi bir giriş ancak devamında beklentilerin çok altında kalan bir kitap. Korku-gerilim ustası olarak bilinen bir yazarın en beğendiğim eserinin, içinde hiçbir korku öğesi barındırmayan 22/11/1963 olması da işin ayrı bir ironisi. Kısaca konudan bahsedecek olursam; Doktor Louis Creed ve ailesi kırsal bir bölgedeki büyük ve eski bir eve taşınırlar. Doktor Louis, eşi Rachel, küçük kızları Eileen ve bebekleri Gage ile Creed ailesi için her şey yolunda gitmektedir. Ta ki komşuları Jud, Creed ailesinin evine yakın bir bölgedeki evcil hayvan mezarlığını onlara gösterene kadar. Geçmişten o güne bu mezarlığın taşıdığı sır, Creed ailesi ve komşularının hayatını tamamıyla değiştirecektir. Hayvan Mezarlığı'nın başlangıcı benim için iyiydi. Klasik bir giriş olarak görünse de kırsal bir bölge, eski büyük bir ev, mükemmel aile benim sevdiğim unsurlar. Kitap üç bölümden oluşuyor ve ilk bölüm bana göre çok durağan. Olaylar ağırlıklı olarak ikinci ve üçüncü bölümlerde yaşanıyor, ama bu bölümlerde de sıkıntılı bir nokta var: Bu nokta da, yazarın oluşturmaya çalıştığı korku-gerilim ortamının beni içine çekememesi. Kitabı okurken heyecanlandığımı ya da gerildiğimi hatırlamıyorum desem yeridir. Stephen King'in korku-gerilim türünde okuduğum üç eserinin hiçbiri beni tam anlamıyla bu gerginliğe sürükleyemedi. Okura ulaştırılmak istenen korku öğeleri fantastik unsurlarla birleştiriliyor ve bence bu, olayı korkunç ya da gerilim dolu yapmıyor aksine zaman zaman komik bir hale getiriyor. Farklı yazarlarını aynı türde eserlerini okuduğumda oldukça gerildiğimi hatırlıyorum ama King şu ana kadar bende bunu başaramadı. Bir de şu durum var: Örneğin Hayvan Mezarlığı'nın yorumları genel olarak çok iyidir ve okur bunun baskısını üstünde hissedebilir. "Acaba sorun bende mi," diye düşünür, "Herkes beğeniyor hadi ben de beğendim," der. Şu da olabilir: "Kitabın yazarı Stephen King, oldukça tanınan, ünlü, verimli ve belli ki çok iyi bir yazar, o halde ben bu kitabı eleştiremem." Bu bana göre oldukça gereksiz ve saçma bir bakış açısı. Bu türde kitaplara oldukça alışkınım ve bana göre bu kitabın çok iyi olduğunu söyleyen biri kesinlikle bu türe alışkın değildir veya yukarda söylediğim nedenlerden beğenmiş gibi görünür. Abarttığımı düşünenler olabilir ama ben kesinlikle abarttığımı düşünmüyorum. Hayvan Mezarlığı çok iyi, mükemmel, gerilim dolu kategorileri altına girebilecek bir kitap değil. Kitabın yorumlarına bakarken şöyle bir yorum görmüştüm: "Aynı kitabı başka (meşhur olmayan) biri yazmış olsaydı haberimizin dahi olmayacağı bir kitap." Kesinlikle katılıyorum. Kapağında Stephen King veya herhangi çok tanınan bir yazarın ismi yazıyor diye o kitabın mükemmel olduğunu söylemek veya kitabı eleştirmekten kaçınmak zorunda değilsiniz. Sonuç olarak; yazarın o bahsedilen gerilim duygusunu bana bir türlü geçiremeyişi, kurgunun basitliği, yer verilen korku öğelerinin neredeyse komik gelecek kadar zorlama olması, kitabın bana yavan gelmesine ve yine hayal kırıklığına uğramama neden oldu. Stephen King okumaya tabii ki devam edeceğim. Bir sonraki King kitabım ne olur bilmiyorum ama Mahşer dışındaki herhangi bir kitabına çok büyük beklentilerle başlamayacağım. Hayvan Mezarlığı'nı çok iyi olduğu için tavsiye edemeyeceğim maalesef. Bu kitabı ancak, Stephen King kitaplarının büyük çoğunluğunu okumak ve kitap hakkında fikir sahibi olmak isteyenlere tavsiye edebilirim. Keyifli okumalar. (Damla)
Kitabın Yazarı Stephen King Kimdir?
Stephen Edwin King (d. 21 Eylül 1947; Portland, Maine), ABD'li hikâye ve roman yazarı.
Genellikle gerilim ve korku türünde eserler vermiştir. Kitaplarının çoğu Türkçe'ye de çevrilmiştir. İlk romanı Göz (Carrie) 1974 yılında yayınlanmıştır. Özellikle 1982 yılında başlayıp, 2005 yılında sona erdirmiş olduğu Kara Kule (The Dark Tower) serisi ile ünlüdür. Pek çok kitabı senaryolaştırılıp beyaz perdeye aktarılmıştır.
İlk profesyonel kısa öykü satışını "The Glass Floor" adlı öyküsüyle Starling Mystery Stories'e yapmıştır(1967). Kendisini tekrar ettiği gerekçesiyle 2002 yılında yazarlığı bıraktığını açıklamıştır. Ancak bu kitaptan sonra birçok yeni eser verdi. Kingin en son romanı 2009 Kasımında yayımlanan Under the Dome (Kubbenin Altında) olup, New York Times En Çok Satanlar listesinde uzun süre 1 numarada kaldı. 2010un Ocak ayında, King yazılmış halde olan ve basılmayı bekleyen iki kitabı daha bulunduğunu açıkladı
Stephen King Kitapları - Eserleri
- Göz
- Maça Kızı
- Medyum
- Karanlık Öyküler
- Yeşil Yol
- Kara Ev
- Christine
- Yüzyılın Fırtınası
- Sadist
- Kara Kule - Jericho Tepesi Savaşı
- Hayvan Mezarlığı
- 22/11/63
- Tom Gordon'a Aşık Olan Kız
- Kubbe'nin Altında
- Duma Adası
- O
- Kujo
- Hayaletin Garip Huyları
- Kemik Torbası
- Yaratık
- Silahşor
- Üç'ün Çekilişi
- Çorak Topraklar
- Büyücü ve Cam Küre
- Anahtar Deliğinden Esen Rüzgar - Kara Kule 8
- Mahşer
- Zifiri Karanlık Yıldızsız Gece
- Kara Kule - Gilead'ın Düşüşü
- Calla'nın Kurtları
- Susannah'nın Şarkısı
- Kule
- Ceset
- Tepki
- Sis
- Karanlık Çökünce
- Kara Kule Silahşör - Yolculuk Başlıyor
- Falcı
- Çağrı
- Ejderhanın Gözleri
- Ruhlar Dükkanı
- Tılsım
- Cep
- Çılgınlığın Ötesi
- Eğlence Parkı
- Doktor Uyku
- Gece Yarısını 2 Geçe
- Gece Yarısını Dört Geçe
- Dolores Claiborne
- Rüya Avcısı
- Buick 8
- Oyun
- Azrail Koşuyor
- Rüyalar ve Karabasanlar
- Rüyalar ve Karabasanlar 2
- Korku Ağı
- Ateş Yolu
- Düzenleyiciler
- Hayatı Emen Karanlık
- Şeffaf
- Colorado Kid
- Yazma Sanatı
- Kurtadamın Döngüsü
- Bay Mercedes
- Ölüm Hücresindeki Fare
- Bir Aşk Hikayesi
- Diriliş
- Kuşku Mevsimi ve Esaretin Bedeli
- Amerikan Vampiri
- Uykusuzluk
- Kim Bulduysa Onundur
- Kara Kule - Silahşör'ün Doğuşu
- Kabuslar Pazarı
- İki Ölü Kız
- Coffey'nin Elleri
- Ölümün En Kötüsü
- Coffey Yeşil Yolda
- Gece Yolcuları
- Ölüm Dansı
- Rüyalar ve Karabasanlar 3
- Son Nöbet
- Gwendy’s Button Box
- Kara Kule - Eve Giden Yol
- Kara Kule - İhanet
- 1922
- Uyuyan Güzeller
- Yüzyılın Suçlusu Blaze
- Yabancı
- The Method of Breathing
- Siyah Takım Elbiseli Adam
- Hekayələr
- If It Bleeds
- Later
- Blockade Billy
- Elevation
- Enstitü
- In the Tall Grass
- Kan Varsa
- You, Human
- Rita Hayworth and Shawshank Redemption
- IT
- Joyland
- Billy Summers
- Everything's Eventual 1408
Stephen King Alıntıları - Sözleri
- silahşor, “gerçek aşk sıkıcı bir şey,” diye tekrarladı. “bağımlılık yaratan herhangi güçlü bir uyuşturucu gibi ve bütün güçlü uyuşturucular gibi de.. (Büyücü ve Cam Küre)
- Bu dünyada efendice oyun kaybedenler de vardır, kederli, somurtkan, küstah ve ağlamaklı olanlar da. Bir de en berbat kaybedenler olabilir. Ronnie işte bunlardandı. (Maça Kızı)
- Kendi kendine, en son ne zaman şöyle içten, katılırcasına güldüm diye sordu. Bana çabalarla dolu kurşuni hayatım boyunca hiç gülmemişim gibi geliyor.. (Azrail Koşuyor)
- " Mutlu gözüküyorsun ama bence bu sadece takındığın bir maske. Bence sen hiç de mutlu değilsin. " . (Çorak Topraklar)
- Bazen insanın elinden gülmekten başka bir şey gelmiyor... Bazen de durum ne kadar kötü olursa olsun dayanamayarak gülüyorsunuz... (Christine)
- ...yedide tekrar uyanırdım ve gün boyunca kendimi başka birinin kabusunda rol alan bir oyuncu gibi hissederek dolaşırdım. (Uykusuzluk)
- Gerçeklerin insanı özgür kılacağını her kim söylemişse muhtemelen aptalın tekiydi. (Buick 8)
- Ancak son günlerde başkalarının bizi ne kadar sık ve ne kadar çok etkilediklerini öğrendim. Bu kontrolümüz ve kendimize güvenmemizle gururlandığımız zamanlarda bile böyle. (Oyun)
- Bir kadının elinin değdiği her yer cennete dönüşüyor... (Uykusuzluk)
- - Nasıl oluyor da kötü adamlar hakkındaki kitaplar hep çok satıyor? + Çünkü kötülük satar, dostum. (Amerikan Vampiri)
- İnsanoğlu çok tehlikeli bir hayvandır. (Cep)
- " Savunmasız, güzel ve yalnız. Onu bırakamam. Gülü korumam gerekiyor. " . (Çorak Topraklar)
- Yabancıdan kaçabilirsin ama kendi kendinden kaçamazsın. (Medyum)
- Unutmak her zaman istek dışı bir süreç değildir. Bazen insan isteyerek unutur.. (Duma Adası)
- ''Unuttuğunu hatırlayacaksın.'' (Doktor Uyku)
- Aklındaki tek şey koşmak, aydınlıktan kaçıp karanlığın içine gizlenmekti. (Göz)
- ...yatağına uzanıp gözlerini karanlığa dikerek uyumayı veya sabahın olmasını bekliyor ; hangisi daha önce gelirse... (Son Nöbet)
- Sorunların mi var ? Öyleyse dünyaya hoş geldin , Dennis. (Sis)
- "..fikir denilen şey kıç gibidir, herkeste bir tane vardır." (22/11/63)
- Ve sen de başbelası olarak hamamböceği düzeyinden az daha büyücek bir haşaratın düzeyine çıkmadan buradan çıkıp gitsen iyi edersin. (Coffey Yeşil Yolda)